15 Eylül 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

15 Eylül 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MA 2 Sayfa SON POSTA Eylül 15 Hergün Derdi söyliyelim, Düzeltilmesini İstiyelim, fakat Bilelim, ki Türk Vatanı her şeye rağmen bir cenneftr Ekrem Uşaklıgil şoförü ile konuşuyor, taksi şo * förü taksilerin sıkıntısından, pa- halılıktan bin cehennem içinde yaşıyormuş gibi şikâyetçidir. Necmeddin Sadak üstadımız! son zamanlarda memleket dı -; şında bir dolaşma yapmıştır,! başka memleketlerde gördüğü sıkıntılan . anlatıyor, © koskoca) Berlin şehrinde bir tek taksi bul- mak mümkün olmayınca benzi- ninden İâstiğine kadar her seyi| bin zorlukla dişarıdan getirttiği- ir dakilezin özlenilen. şiklyee Ki iakex çileği Bole tanda milli ve bol bir mahsul o- Jan kaşkavaldan bir dilim bulun- madığını, orta Avrupada zeytin tanesine bile hasret kalındığın anlatıyor. Taksi şoförünün bu hakikati öğrenince söylediği cümle şu - dur: — Desenize cennet içinde ya” gyormuşuz da haberimiz yok! Geçen yıl uzun müddet Tür-| kiyede misafir kaldıktan sonra| memleketine dönmek zaruretin- de kalmış olan bir İsviçreli çok zahmetli bir yolculuk esnasında başından geçenleri bana uzun bir mektubda uzun uzadıya an- Tattı. Türk hududunu aşınca se ekek vesikalar töyamsk, Lili lim ekmekle yağsız çorbaya kat. lanmak nihayet tabii görülebilir. di. Fakat sanıyordu, ki İsviçreye Verinen bolluğa © kavuşacaktır. Halbuki harb yoksulluğu İsviçe renin üzerine de bastıkça bastı. On beş günde bir yumurta nor- mal gıda olmustur. Vesika her- kesin elindedir. Bilinmiyen şey vesikanın bhâmiline hak olarak tanınan gıdanın zamaninda bu" İununp bulunmuyacağıdır. Geçen sene bahis mevzuu yapmıştım: Muharebeye Londrada yaka - lanan bir vatandaş Londradan yakayı kurtararak İspanyaya at- ladıktan ve orada da aylarca ka- larak şeker, et, ekmek gibi yiye- cek maddelerinin kilosuna onar lira istendiğini gördükten sonra “Baba dostuyum!,, diye kucaklayınca 68 lirasını uçurmuş Meşhur sabıkalı: «Ben babanın eshi dostu Hacı Ali değil mi - yim?» diye istasyon şelini birkaç defa kucaklayınca cüzdanını aşırtdermiş Devlet Demiryollari Istasyon şef. lerinden Süleyman adinda bir zat evvelki gece saat 22 de Yüksekkal- İdırım caddesini takiben Köprüye gelirken, üstübaşı oldukça temiz bir adamla karşılaşmıştır. Bu meçhul şahis büyük bir neza- kelle başından şapkasını çıkarmış, istasyon şefini hürmetle selimladık tan sonra: w— Beni tanidiniz ml? » di. ye sormuştur, Süleyman ik defa gördüğü bu adama kendisini tani - yamadığını söylemişse de beriki is. rar etmiş ve hüviyeti hakkında şu tafsllâti varmiştir: «— Hele şöyle 20 » 25 sene ev- vele dön, rahmetli babanın yakın dostlarımı birer, birer hajırla.. İçte beni o zaman taniyacaksin.. Ben senin babanin aziz ahbabı hacı Ali değil miyim ?.» İstasyon şefi unutmuş ölabilece. İlini düşünerek bu baba dostuna (') özür dilemiş ve: «— Af buyurun aradan uzam yil İsr geçti, zatıâlinizi teşhiş edeme - dimi.» demiştir. Fakat baba dostu (1) Süleyma. tesadüfen çıkan bir vasıtayla İs- tanbula aysk basiyor, kendisini! Galata rıhtımında gören gazete-| ciye sorduğu ilk sual şudur: nın bu defa yakasına yapışmış: «— Bir daha il 'dükkânimin önünden geçerken mut lak bana uğra, bir kahvemi İç..» di- yerek birkaç defa ceketini tartakla. — Fırınlarda ekmek, kasablar| mıştır. Bir müsafaha ile sona eren da et kaldı mı? Hamalın sirti *İ bu kisa hasbihal müteakıb Köprü. na verince yarım koyunu eve) ye gelen istasyon şefi bilet almak ü. götürebilir miyim? İngilizler bazı yiyecek madde. lerinin istihlâkini daralttılar, gi - yim eşyasmı vesikaya tâbi tut - tular. Geçenlerde biraz daha ileri giderek erkekleri şapkasız, ka - zere elini cüzdanina atmış, yerinde yeller estiğini görünce, yakasına y8- pişen baba dostunun (1) kim ol - duğunu anlamakta güçlük çekme - miştir, Süleyman Emniyet Müdürlüğü De gelmiş, başından geçenleri an - atmıştır. Yapılan tahkikat netice. dınları çorapsız gezmiye davet sinde ö inin içinde 68 Ik ettiler. Harb doymak bilmiyen bir) çıkgözün ra bulunan cüzdanini aşiran bu a- meşbur o manltacılardan devdir, ne varsa, neyi bulursa|deli Neri olduğu anlaşılmıştır. silip süpürerek ahp götürüyor. Deli Nuri yakalanmış, hâdise ot. Memleketin neyi var, neyi yok-|rafında tahkikata başlanmıştır. m m sa hep ona tahsis edilmiş, sivil halka asgari had bırakılmıştır. anma sunan sesysasssssamase rar sabayman0e başladı. Az çok farklı bir şekil- kadar bütün kıt'ayı Sistem evvelâ Almanyada|de orta Avrupaya geçti, şimdi İİldökkânlarından “birine İ|lburada harbden evvel ne var ise Nermniliş Sadak üstadımı - 15 | arshi sese İzin Almanyada ve orta Avrupa" da şahid olduğu darlık artık bü- İtün Avrupanın tabii vaziyetidir. Buna mukabil Türkiyede ne İl görüyoruz? Bir gün şehrin büyük bakkal gidiniz onu gene bulebilirsiniz, bir gi- yim mağazasına uz, İn | şikarılanların başkası Franaız terbiyecisi Marbeau söylüyor: Çocuğa iyiyi fenayı, doğruyu yanlışı, tehlikeliyi tehlikesizi filen göstermeye çalışınız. Bir Misal bin ezbere değer, m İİ İİ anana — 2 En iyi hatırda kalan, en çok — Hayat ve misal S tesir yapan, en çekici olan çanlı misalden çıkan öğrenmedir. Çünkü misal ölü bir ders değildir, canlı hayatın kendisidir. İktısad Vekili dün kömür tev zi yerinde meşgul oldu Şehrimizde bulunan İktisad Ve « kili Sırı Day dün kömür tevsi ye - rini teftiş etmiş ve alâkadar memur- larla görüşerek tevzi işi etrafında direktifler © vermiştir. Vekil daha İsonra Sümerbankta yapılan bir top. lantıda bulunmuştur. Toplantıda Sümerbank Umum Müdürü Halki | Alsbah, yünlü ve pamuklu fabrika. İlar umum müdürü Ömer Lütfi, İs. İtanbuldelci yünlü ve pamukla fabri- Eir pirinç taciri fiatarı artırmağığını ileri sürüyor 13 Eylül Pazar günkü sayımızda «Pirinç fiatlarını o arttirmm 4 tacir meydana çıkarıldı» başlıklı bir ya- si İnöişar etmişti, Bu yazıda, Bele- diye İktısad Müdürlüğü konirölleri. İnin verdiği malümata istinaden, ya. | kalanan tacirler arasında Ali Mus tafa Tavil'in de ismi geçmekle ldi.| AK Mustafa Tavil, bize bu işle hiç - kir alâkası olmadığını, meydana olabileceğini kendisinin asla böyle bir şeye te -| şehbüs etmediğini bildirmiştir. Bu vatandaşın herhangi bir zan akın. da kalmaması için arzuşunu yerine İ getiriyoruz. Fakat öve edelim ki, Müdürlüğü mişlerdir. Milli piyangonun 15 Ev'u! çekilişi Milli Pİ 15 Eylül çeldi. lişi Sah günü saat 15 te Ankarada 19 Mayis stadında yapılacaktir. Teknik bazi sebebler dolayısile Mil- Ki Piyangonun bu çekilişi de radyo! ile nakledilmiyecektir. İkramiye kazanan numaralar ak- sam onat 19.30 da ajans haberlerini müteskıb neşredilecektir. İSTER İNAN; İSTER İNANMA! Dünkü sabah gazetelerinin — hepsinde şu haberi oku- 3 «Maarif Vekili gitti «Bir müddettenberi şehri - mizde bulunan Maarif Vekili Hasan Âli Yücel dün akşamki Sİrenle Ankaraya dönmüştür.» Halbuki bizim gazetemizde bu haber şöyle çıktı: i kalar müdürleri de iştirak etmiştir. mi peki Sümer Bankta Vekilin riyasetinde yapılan toplantıda fabrikaların evvelâ memurlara verilecek kumaş dokuması konuşuldu Vekile yeni sene programı İzah e - dilmiş, imâl kapasitesinin arttırıl. iması İçin noksanlar teşrih edilerek temennilerde bulunulmuştur. Dünkü toplantıda İmalâtı arttıran fabrika. ların, İlk öhce memurlara verilecek kumaşları dokumaları mevzuubahs edilmiştir. İktisad Vekili öğleden sonra tekrar kömür tevzi müessesesinde meşgel olmuştur, Maarif, Maliye ve İ.hisarlar Vekilleri dün gittiler Bir Omüddettenberi (o şehrimizde tetkikler yapmakta bulunan Güm - rük ve İnhisarlar Vekihi Ralf Kara. deniz, Maarif Vekili Hasan Âli Yü- esl ve Maliye Vekili Fuad Ağralı dün akşamki trenle Ankaraya dön- Sön yağmurlar yüründen hasara uğriyan yol yapılmış ve trenler dün, den İtibaren normal seferlerine baş. kamişlerdir. Tephanzde bulun'n cesed Evvelki gün Tophanede yolcu sa, lonu (önlerinde denizde büviyeti tesbit edilen cesedin otopsi yapıl. mak üzere Morga kaldırıldığını dün yazmıştık. Bir cinayet şüphesi uyandırın bu hâdise etrafında dün de zabita ve adliyece tetkiklerde bulunulmuş, ölünün hüviyeti anlaşılmıştır. Bu cesedin. gemicilik yapan Trab zonlu Ai Can adında 30 yaşlarında bir şahsa sid olduğu tesbit edilmiş. tir. Cinayetin tahkikatına çi koyan Müddelumumi muevinlerinden Or. han Hamami dün bu hâdise İle a likaları olduğu sanılan bir kaç ki . şinin sorgusunu yapmıştır. «Dün akşamki ehspresle An- karya gidecek olan Maarif Vekili Hasan Âli Yücel ve İs- tanbul Vali ve Belediye reisi Dr. Lütfi Kırdar Haydarpaşa » dan geri dönmüşlerdir. Yolun açılması bugün mümkün ola - cağından Maarif Vekili ve İs - tanbul valisi bugün Anharaya hareket edeceklerdir.» STER İNAN, İSTER İNANMA! Olur mu? Bu nasıl içtimai yar- dım, anlayamadık! kişilik i yeden yardım istiyor, Yardım talebi de bir mesele.. Evvelâ sıhhat müdürlüğüne baş vu - rulmuş, müdürlük vaziyeti tetkik etmiş ve yardıma muh- taç oldukları kaydile bele - diye riyasetine bildirmiş. Belediyede evrakın altı- na, bu bir ana ve 7 çocuktan mürekkeb zavallı kafilenin geçimine medar olmak üzere kaç lira yazılmış biliyor mu- sunuz? Yalnız bir lira.. Ha- yır, yanlış okumuyorsunuz, sadece bir lira, yani yüz ku- ruş.. Ne gülmek, ne üzülmek- le bur vaziyet karşısında du- yulan hiz ifade edilmez. Bir defa böyle içtimai yar- dım gülünçtür. Fayda temin etmiyen yardım neye yarar? Bir lira ile 8 kişi evlerine dönmek için ancah tramvaya binebilirler. Şayed, belediye yardım parası tükendi ise, bir lira yerine «yok!» ceva- bını verse daha isabetli hare- ket etmiş olur. Çünkü içti - mai yardımın ifade ettiği a- sil mena böyle gülünçleşme- miş olur. 8 kişiye bir liralık yardım görülmemiş bir gara- beltir, diyoruz. Olur mu? İN me Vali muhtelif şehir işleri için Ankara gitti iie H tir, il lar ya, yeni yala, Gümrükten çekilmiyen mallar İ Müddeti geçtiği halde tüccar İlar tarafından gümrüklerden çe- Lütfi dün akşamki ekspresle An. Anka. eda ii gün kalarak villyet ve be-jY8 lediyeyi alâkadar eden işler etrafın.|öğır para cezası da alâkadarlarla temaslarda bulu - yeni Dahiliye Vekilile görü-|dur. Bende bu hırs sende bu en- Vali ve Belediye Relşi, belediye bütçesindeki açığı kapatmak üzere belediye resimlerile, nakli vasıtala. Dr. Lütfi Kırdar ege İşlerinin meseleleri ei bubat mübayaasl İ eira fında da slükadarlarla temaslarda Sabahtan Sahahar Cürme göre ceza Kesi'medikçe kazunç Hırsını yenmeğe İmkân var mıdır ? Burhan Cahizl icaret Vekâletinin serbest alım satım kararı iktisadın ana kaidelerine uygundu. Fakat bu karar ticaret ahlâkının olgun ve serbest rekabetin revacta ol duğu zamana uygun bir karardı. Böyle büyük ölçüde yiyecek maddelerinin büyük çapta ser - mayeler tarafından toplandığı buhranlı devirlerde menfaat kay gusu meslek ahlâkına galebe ça- lar. Büyük sermaye sahiblerinin düşüncesi oldum olasıya şudur: Bir yıl; birkaç yıl beklemek. Fır. satı bulunca vurmak, Sermaye - nin bu marifeti daha ziyade böy- le sıkışık zamanlarda kendini gösterir, Mevcud bir maddeyi tek elde toplamak, yani bir nevi inhisar altına almak o madde * nin piyasa vaziyetini sermaye sahibinin keyfine bağlar. Böyle zamanlarda hükümetin piyasaya müdahalesi iki şekilde olur. Ya mevcud mala el koyar veyahud jazami fiat koyar. Her iki tekdir ide de netice şu ölür. El veyahud fiat konan madde her ne ise or- tadan kaybolur. İ Bu iki yolu da tecrübe ettik, olmadı. Son karara göre piyasa serbestti. Artık el ve azami fiat konmıyacaktı. İlk anda bu karar piyasayı ferahlattı. Fakat yavaş yavaş fiatlar yükselmiye başladı. Azami fiat ölçüsünü de geçti, gemi azıya aldı. Son defa meselâ pirinç fintla- rının yükselmesine sebeb olarak dört toptancı tüccar gösterildi. Ve bunlar mahkemeye verildi. Rivayete göre bunlar bütün pi rinç stoklarını ellerinde topla » 'mışlar. Ve böylelikle fiatları kendileri tanzim etmek hakkını İkazanmışlar. Yukarida işaret et- #ğim gibi büyük sermayenin bir marifeti de işte budur. Yarın öbür gün ayni vaziyet peynir, soğan vesair maddelerde görülebilir. Son karara göre bu iş lerle belediyeler uğraşacak. So rabiliriz. Belediyenin hangi dai- resi ve hangi mütehassısı mem- İekette meselâ patates sarfiyat nın yıllık hesabını ve buna karşı patatesin yıllık istihsalini bilir ve bunu bilmeden ne tedbir ala- bilir? Bunu hattâ ticaret odası - mın bildiğine de kani değiliz. İsta tistiklerin nasıl (hazırlandıkları meçhul değiklir. Cödveli dokdar- mak kolaydır. Fakat bunu haki- ki rakamlara istinad ettirmek için yerli yerinde görmek, ölç » mek gerektir, Bütün bunlara rağmen bu iş leri az çok yoluna koymak müm kündür. Mümkündür amma her şeyden evvel emir ve kararlara aykırı gidenler için verilen ceza» ları ağırlaştırmak lâzımdır. Cür- me göre ceza kesmek adelet prensibine uygunsa ihtikâr, vur- gunculuk, istifçilik yapmak su- retile büyük servetler yapanları, yapmak istiyenleri yirmi beş lira büsbütün şah - landırir. Tokat hikâyesi meşhur- se oldukça daha çok tokat yersin diye dalkavuğun para hırsı ile muhtekirde o hirs, adalette bu nezaket oldukça biz bu mücade lede çok üzüntü çekeriz, Burhan Cahid * Şitlide A.B imzasile mektub gönderen kariime: Alâkaniza müteşekkirim, Fikir - lerinize sarih adres bildirirseniz ce. vab yazarım. B.€, Yerli Mallar Pazarları taşınmağa başladı Evvelce de kararlaştırılmış ol- İkilmiyen malların ikinci partisiduğu gibi Halk Sandığının Yer iiçin yeni bir liste hazırlanmıştır.|li Mallar Pazarlarına ve Yerli Bu Hstenin müfredatı slâkader| Mallar Pazarlarının da Orozdi - tüccarlara ve Ticaret Vekâletine| bak müessesesinin bulunduğu bi- bildirilmiştir. - naya nakline başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: