8 Kasım 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

8 Kasım 1942 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hanı dimet emek sinmetninnnez ilanen 8 İkinciteşrin e VE SPOR Müsahabesi: Türk sporunun dinamik ruhu nasıl öldürüldü? en ğin şe e Bee rm e Kuru kol, bacak hareketleri, mafsal, adele terbiyesine yararlar, fakat hiçbir vakit ruhi terbiğemizin vasıtası değildirler Yazan: M. Sami Karayel gün; lisedeki dersle *ünden birinde büyük s- nıf delikanlılarile sporlar üzerim de hasbihal ederken onları tah- rik ve teşvik etmek içi kım tarihi ve, babayiğitlik par. çalarım çeşidlendirerek ortaya dökmeğe başlamıştım. Gençlere, sporun ve, beden ter biyesinin faydalarından o bahss- derken hareketlerin ameli meti- celeri olması lâzım geldiğini, & meli neticelere (sahib olmıyan kuru hareketlerin ruhi terbiye ile — alâkaları olmadığını ku- ta ve si o ameliyesi ol- Miyan hareketlerle gerek ferdin ve gerekse insan topluluk larının maymunlaşma — itiyadları Alacakların, bu sebeble insan Tuhuna has mütenevvi sevki ta- biilerin tezahüratı o körleşerek Mihaniki ve otomat birer robo. ta haline geleceklerini, binaen- h spor ve, jimnastik hareket. İsrinin kuru hareketlerden x5 Yade ameli neticeler verici olma- Sn vuzuhlandırmağa çalıştım ş Evet; kuru, kol ve bacak ha- *ketleri mafsal, adale terbiye line yarar birer vasıta iseler de bir vakit ruhi terbiyemizin va- Matı değillerdir. Manevi kudret Ye Yzvvemlerimizi | iakişafı vel Yarlığa sevkedecek hareketler. den büsbütün uzaktırlar. Meselâ, denizcilik, dağcılık, Kihlivanlık, kılıç mübarezesi bi- »çilik, tayyarecilik, barfiks, pa. şilte, halka ağırlık kaldırma, ilpanmalar, o mânia o aşmalar hk... Bunlar ameli neticeleri o- Yak areketlerdir. Bu, hareketler kepi terbiyeyi Dal bedeni de vasıtadırlar. yaratıcı oolmakia|lâtin teşekkülün terbi-| dır. Ve, kurbanı Spor hareketleri, mücadele ru hunu, muhariblik ruhunu, haya” ti ve, fikri cenk kabiliyetini ter- biye edici (o olmazlarsa, n* bir milletin ve, nede bir ferdin terbiye vasıtası oolamaz- lar. Rönesanstan sonra klâsik ede- biyat ne ise ve, nasıl Aristokrat tecrübeci ve, fantazya ise bizim beden terbiyesi ve sporlardaki bugünkü düşünüş ve tarzımızda ayni klâsikler mevzuu gibidir. Realiteyi bulmak için, Romantiz- min bütünlük nazariyesi süzge- cinden geçmeğe lüzum yoktur. Devirleri bir sıçrayışta aşıp ge$“ mek lâzımdır. Hele Türk sporu için geriye dönmek, geride bulu- n fikirlere istinad etmek. Ya- ecdadın sporlar üzerinde va- zettiği ilmi esasata tâbi olmak de virleri aşmadan kendimizi bul mak demektir. Ecdad sporlarımızın ilmi fileri şudur: Ameli neticeleri olan ha- reketler pehlivanlıkta (Spor de- mektir. Ecdad sporlara beden terbiyesine topyekün pehliyanlık derdi) öyle kuru hazırlık talim. leri ile beyhude vakit geçirmek akla gelir iş değildi. Tahta beygire binme talimleri, tahta ki- hıç temrinleri, ecdadın aklından bile geçmezdi. Onlar canlı bey- gire binerek talim eylerler ve, ok atarlardı. Keskin kılıçla vurup biçmesini öğrenirlerdi. Rönesans akliyeciliğinin, Avru pa sporları üzerine vazettiği fi- kir, matteesüf devam edir yor. Köhne Avrupal.. Bilhassa ikidelerin kurbanı. arkı, bu al siye men ve, SON POSTA sak arada külli farklar görü- râz. (1) Zaten beden terbiyesi ve spor diye ayrı ayrı bir tasnif yapmak tın doğurduğu lâtin kafası tec- ridçiliğinden mütevellid bir mah suldür. | Tekrarlıyorum: «Terbiye bü. tündür ve, beden terbiyesi ve spor diye ayrı ayrı bir şey yok. tur, Ya spor vardir, veyahüd be - den terbiyesi...» Terbiye ayrılık kabul etmez. Terbiye küldür ve neticei ameliyeleri olan hareket- ler, terbiye edicidir. Hareketle- rimiz mekanizmasında terkib, tahlil, Analotik kuvvani oluşlar ayrı parçalar değil aslen bütün 6- derler. ş Hülâsa; Türk sporu, bilhassa meşrutiyetten sonra kuru lâtin akliyeciliğinin tesiri altında kal dığından mücadelecilik, muha riblik ruhunu tamamile kaybe. dip aristokrat bir fantazya kolu tur. e İruhunu yaşatmak istiyon Cermen İ Sporculuğunu baltalayanlar, mes İrutiyetten sonra Türk sporunu İkuru ve, fantazya hale getiren İler tarih huzurunda “mes'uldür- İler. 121 i Türk sporunu bundan kırk elli (Devamı sayfı 4/2 de) (h) Gelecek müsahabemile Cermen ve Lütin spor harekellernin mukayesesini yapacağım ve, Lâtin wkunın bu sporlar yüzünden vasi kurban olduğunu teba. rüz ellireceğim. (8) Cümhuriyel devrinin sen spar gü. reserine ve, doğruyola doğru attığı bam leye dair bir müsahabe neşredeceğim, budalalıktır. Bu, klâsik edebiya- | lan fiziyolojik ve, analomik mev. zuumuz icablarındandır. Yalnız! tıbbi hareketler İstisna teşkil 6-. ! Yıldırım Beyazıdın tertib ettiği Savfn 3/1 -—TARİHTEN SAYFALAR. ... bayağı bir eğlence İZ ildirım Beyazıd Osmanlı |“ tarihinde ilk defa olarak Bizanslı veya Avrupalı gibi #arabın onun zamanında Ösini h sarayına girdiği iddia edilebi- lir. Fazilet, cesaret ve letin yükselttiği genç devlet binasın mağlübların ahlâkı içeriden yık. mak üzere işe başlamış bulunu- yordu. Yıldırım Beyazıda yıpratıcı eğlenceyi, daha doğrusu sefehe ti öğreten kadının Sirb prensesi Olivera olduğunu iddia ederler; sadrazam Ali Paşanın Obundaki günahı herhalde prensesin güna- hından az değildir. Fakat Osmanlı tahtınm dör. düncü padişahı yalnız sefahet şeklindeki eğlence ile kalmıyor- du; sarayında bir Arab vardı ki türlü maskaralıklar yapar; bu sayede bazan devlete ve millete de iyiliği dokunurdu. Ye ii de bir eve doldurularak dir nın canlarını o kurtarmıştı. Yıldırım Beyazıd bir gün kıra çıkmıştı; cadır kurdurmustu Gü zel havada kalkan. kılıç, eirid o- yunları seyredecek. belki bir müddet sonra ava <'kacaktı, Ça- dırın önünde büvük bir ağaç var- dı. Maskarava bir oyun yapmak istedi. Dedi ki: — Arab, beni sever misin? — Elbet severim, sultanım! — Mademki seviyotsun, şu a. ğacın çak doruğuna çıkasın! Maskara sadece padişahın ho- suna gitmeyi, bahsis almayı dü. şünüyordu; teklifte hiçbir tu- | dar olan şey (6). yakılmak üzere olan birçok kadı zak sezemedi; hemen soyundu: — Ya Allah! Diyerek ağaca tırmanmağa başladı; yaşından ve o vücudun. dan umulmayan bir hızla dallar da yükseldi; hattâ yarı ya- kayboldu. ari nya Yazan: Kadircan Kaflı Yıldırım Beyazıd onun en yük.(di; sadece nezaketle verilmiş © sek noktaya çıktığını görünce) luyordu. «solak» lara baktı; onlar ellerin-| (o Solaklar hemen koştula;; ağa de baltalar olduğu halde civar.jca bütün hızlarile vurmağa, kes daki ağaçlardan © emredilenleri!meğe başladılar, Maskaranın ca devirmek için hazır bekliyorlar-| nı burnuna geldi; hemen ass dı. Padişah onlara seslendi: inmeğe başlasa bile o zaman» © — Her kim beni severse şol a.| kadar ağaç kesilecek, kendisi de gaca nacak vura, yıka!. düşecek, ölecekti. z Hangisi sevmeyebi Padişahın yanındaki vezirle söz emirden başka sre: (Devam svfa 4/2 de) Bunlardan 30 tanesini hallederek bir arada yollıyan okuyucular rımızdan 80 kişiye hoşlarına gidecek hediyeler vereceğiz. Soldan sağa doğ, İş Şey m rat 1 — Su vetmek (1), Avemee bir sayı 0) ? — Teşhise me 3 — Bir erkek adı (A), Sue (4). 4 — Eski hayır müessese. lerinden biri (6), Demizya (8). Ç 5 — Damarlar. daki mayi (3), As. 7 kerla su kabı (6), 6 — Para geti, & Ten mülk (6), Bir emir (3), : 7 —Erkek da, dlar v y 8 — Bir komşu, mez (4), Tersi cemi olalı 3), 9 — Ru kelimenin İki dela tekrarı & — Emir veren ile sayun Akışını tarif ederiz (5), Ev) (5). esyasından (4). 5 — Bir hart (2), Gaye (4), Nota (B), 10 — Meharet sahibi (0), & — Bir hayvan (2). Bür ork (5). Yukardan aşahva doğru: 7 — Bir erkek adı (4). 1 — Şarbta bir vilâyelimiz (9). 8 — Bir nev! makli vasıtaları (8), £ — Köpek gibi bağırmak (6), Tanrı) $ — Hüküm (5). 0. İ 19 — İld aramer (6), Adale (5). 3 — Bir mevi kaş sebzeleri (9), (4), Bir erkek ağı

Bu sayıdan diğer sayfalar: