17 Aralık 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

P Birincikânun 17 A, ğ z AYA Dnır (Hususi) — Dinar Halk. sinde muhitin bünyesine — nisbet- b büyük ve faydali faaliyet görü. Eıvııreııiıvuku(,ddlok. ı&,bıı faaliyet vücud bulmasın maktadır, — Bil. lerinde muhitin i' Ş Memleket Dinar Halkevinin faaliyeti | lhergün daha çok arlıyor Son 7-8 aylık çalışmaların bilânçosu ASA RIPIPAAR ASA UAYA AAA İjlle:klğineimthıçmdel—lı&em Iyı.mılıîhnlyuvıhn;lthı yeni Türkçe öğretilmiştir. wlıl—kl y S bulunduğu son vazifeden istifa —ıı, we merkezi İstanbulda bulu İman (İthalât ve ihracat birlikle- — yi) umumi kâtib muavinliğine ta- — yin edilmiştir. K Ziraat Bank di. rektörü ve Halkevi reisi Âtıf Ol- | gaçın C. H. P. vilâyet idare heye I ti başkanlığına intihabı dolayısi- le açık lnlıu Halkevi reisliğine C. H. P. vilâyet ıdare heyeti aza — gindan Nail Tuzcu get'rilmiştir. * İzmitte doktor Hasan Ömer lı'ııı isminde bir zat, sahibi ol- duğu apartmanın kirasını artır- ; dığı için 300 lira para cezasınıa mahküm edilmiştir. * İzmit belediye reisi Kemal ıÖı Ankaraya giderek şehrimzi ilgilendiren hususlar hakkında | velin | Vekâletlerle temasta bulunmuş, | dönmüştür. * İzmitte tuz buhranı vardir. || Bakkallarda tuz bulunamamak - tadır. Bugün tuzun gelmesi bek. | lenmektedir. — » İzmitte çiçek aşısı devı—m edıyor, hiç bir vak'a tesbit edil - — memistir. Sanısun çocuk doğum ve hakim evi Hnde tesis etmiş olduğu çoeıtdı. ğum ve bakım evi, çocuk ve do- ğum mütahassıslarının — silâh altına vaww—j' ; rülü, Dilek iş VASALA PU VAA P vvv— z erle 4 Samsunda Vilâyet parti kongresi yapıldı, dilekler görüşüldü ve idare heyeti seçildi Samsun (Husust) — C, H, P. vilâyet kongresi 4/12/942 Cumar- tesi günü parti bölge müfettişi ve Sivas meb'usu Hikmet Işığin riya. seti altında valimiz Falk Türel, ka- za kaymakamları ve alâkalı daire. leı-ın 9eBeı-| lmnııııd.ı Halkevi sa. d . Vilâyet merkezi ıle kınlı—dın gelml; olan 62 dele- genin iştirakile açılan kongrede İlk olarak eski hesablar tetkik ve tasvib edilerek müsbet mesalsinden dolayı kâtib takdir edilmiş, müteakiben dilekder üzerinde esaslı görüşmeler yapılmıştır. Bundan sonra C. H. P. vilâyet idare heyetl seçimine başla. ir nilmiş, riyasete Âtıf Olgaç, azalık- lara: Zihni Zerin, Nail — Öztuzcu, Mümtaz Arkapik, Yusuf Kıran, Yu. suf Cirid ve Selim Orduh intihab hıı'blli.zuzınn,kil'luıği Nall Öıluıcu,t*ı'rü işlerini: Muin Köp ini: Rüstü B Halkevi umumi işlerile ivilâyetteki neşriyan İşlenini takibe Mümtaz Ar i kapik, Haytr kurumları işlerini Yu- suf Kıran. Spor ve gençlik teşkilâtı İşlerini de Yusuf Cirid deruhde et. - İmişlerdir. 5/12/942 Cumartesi gü- nü akşamiına İkadar devam eden koöngre delegelerine ayni gece Şehir klübünde bir yemek ziyafeti veril. —o———— . Zongu'dakta yeni hir hey'ânla bir ev toprak a'tında kaldı Zonguldak (Hususi) — 63 üncü alınmaları yüzünden filen lnpıı. miş bir vaziyete girmiş bul dir. Samsun ve mülhakatının en mü | him ihtiyaçlarından birisine cevab| tErm vermekte olan bu müessesenin ye. niden ihyası ve faaliyete geçmesi için yeni belediye reisimizin gayreti beklenmektedir. ——— Samsunda giyecek ve yiyecek fiatları tesbit edildi Samsun (Hususi) — Alınan son işletme fırını karşısındaki Riza us. itaya aid evde oturan şefporyon Sa- |im ve Haydar'ın çocukları evde o. turmakta iken mezkür evin arka- sında bulunan yarin göçmesile ev kâmllen toprak altında kalmış ve yapılan araştırmada Saim'in eşi İle 5.6 yaşlarındaki bir erkek çocuğu bitkin bir halde çıkarılarak hasta. neye nakledilmİşlerdir. , Saim'in diğer üç çocuğu He ci. oi h.' ç e | helü l__l» mamıştir, Hafriyata devam edil. karar ahkâ tevfikan Kâ birinden — İtibaren şehrimizde yiyecek — ve giyilecek mıchdela*lıı fiat tesbitine başlanılmıştır. Miınta. ka iktısad mı&ı'u Huhısl Bcl;:; leri olup olmadığını kontrol etmiş- ler, bunlardan henüz etikst işini ik. mal edemiyen ticarethanelere bu l;ın le an me! intaci için sıkı ye Dalmi E: hiddim Özkefeli, refakatlerinde bir polis ve belediye zabıta memurla- rile birlikte bütün ticarethaneleri ge. zerek satılan eşyalarda fiat etiket. uşlardır. Meslek- ten anlayan kimselerle takviye edil. miş olan heyetin bu hafta içinde birkaç kontrol daha yapacağı ha. ber alınmıştır. SON POSTA Hikâye: Hafif meşrebli kuyumcu (Baş tarafı 4 üncü sayfada) sıyıh bir şapka geçirmiş, yüzünü de koyu bir tülle ortmu;ıu. — Çarli beni görse bile tanı- yamaz, dedi, Mister Kiling ile Ledi, kuyum. cunun dükkânına kadar geldiler ve sokak boyunca, bir aşağı, bir yukarı, ağır ağır dolaşmağa baş- ladılar, Saat sekize doğru, kendi- lerini alâkadar eden kadının dük kâna girdiğini gördüler. Hemen hemen biraz sonra, ayni kadın Mister R. ile sokağa çıktı; yolda R. nin koluna girdi. Beraberce, hızlı hızlı, her halde akşam ye - meğimin kendilerini beklemekte olduğu yere doğru yürümeğe baş ladılar. Polis hafiyesi, yanındaki ka- dın arkadaşının, elinin nasıl tit. rediğini duydu. Kadın öfke ile: — Alçak, diye söylendi. O, şu| yin kurnaz, ahlâksız, dalavereci ka - dınla eğlendiği bir sırada, benim evde oturup kemali safiyetle ken disini beklediğimi zannediyor. ,|Oh, şu erkekler ne iki yüzlü in- sanlar!. Mister Kiling Lediyi arka ta - raftan dolaştırdı; bu suretle ken. Adilerin? dükkânın arka avlusun- da buldular.. Arka kapı açık - mış, oradan dükkânın deposuna g'rdiler. Misis R.: — Dükkânda, kocamınm çalış - makta olduğu tezgâhın yanıba - şında, yerlere «adar uzanan bir örtü ile örtülü, büyük bir masa var. Bu masanın altında gizlen - meğe imkân bulursam, onların bütün sözlerini işidebilir'm. Mister Kiling, cebindeki büyük bir deste maymuncuk çıkardı. Bir iki dakika içinde, kapıyı açabile. cek bir tanesini seçti. Dükkân he- men hemen karanlıktı. İçer'de, yarıya kadar kısılmış bir tek pet- rol lâmbası yanmakta idi. Ledi dükkâna girdi ve: — Ben kapıyı içeriden kilidle- rim, dedi. Siz de, kocamla kadı. nı takib ediniz!. Yemek yeyip ye. mediklerini kontrol edinizi. On- lar sofradan kalkınca, hemen bu- raya koşup kapıya üç defa vuru- nuz!. Ben de bu suretle onların dönmekte olduklarını anlamış o- lurum. Konuştuklarını kâfi dere. ce d'nledikten sonra, kapıyı aça- rım, Bu süretle sizinle beraber bu suçlu çifbe bir meşhud cürilim tertib ederiz. nîn yardımınıza ihtiyacım olur; beni gördükleri zaman me yapacaklarını kim bi- Polis hafiyesi bir hırsız gibi dükkândan çıktı ve kuyumcu ile kadının gittiği istikamete yollan- dı. Çok geçmeden bunların, kü- çük ve sessiz bir lokantada husu. si bir kabine işgal ettiklerini ve akşam yemekler'ni ısmarladıkla- rını gördü. Hafiye, onlar yemek- lerini bitirinciye kadar bekledi. Sonra da süratle dükkâna kostu «Son Posta» nn Günler geçiyor.. Ömrüm bir köşe kapmaca oy- namakla geçiyor. Hâlâ ebe be - nim! Hayatıma giren dört kadı- — mı da kaybettim. Yalnız, bedbin, — #midsiz bekliyorum. Ne? Şüp » — hesiz hiç bir şey... Artık ölüm, — bana bu uzun ve kurak hayat çö- —Hinde serin bir pınarbaşı gibi gö- ı&küyıı— Yaşamağa mahküm ol- | mak... Hiç bir şey beklemiyerek, , hiç Üi şey ümid edemiyerek ya- — şamak ne korkunç Yarabbi! — Unutulmuşum A € K © y Sal U 1 yıhud unutmağa çalışmış, mu - waffak olmuş, hayatını bir baş - |— kasına bağlamış. Semahat haklı.. | Gençlik düşündüğünü yapmı - | yor. Genç kızlar, tıpki çocüuk - — Tukta mutlaka geçi'rilen kızamık, — boğmaca gibi, bu çağlarında da demek böyle bir hastalık devre- | si atlatıyorlar. Gönül de, bu ço- O gukta karşıma bir evlâd olarak | çıkmasaydı, o da bir müddet son | ya unutacakmış beni,.. Semahat, | samimiyetinden çok şüphe ettim | senin! Bir genç kız kalbinin sır - — barmı bana ıanken, sırf beni Gö- 173 a i ı ayrılmış bulunsaydık, unutacak, bir başkasını daha çok sevebile- cekti. Ne büyük kıdınıın.Seını- hat! Beni yaratan, bana yepyeni bir şahsiyet veren asil kadın! Ş'mndi senin büyüklüğünü daha iyi anlıyorum, Seni daha çok tak dir ediyor, eskisinden daha faz- la seviyorum. Ne yaptığını bilmi- yen bir şuursuz budalalığile, ız- trrabımı boğmak, heyecansız kal mamak için dört tarafa koşar - ken, senin karanlık hayatıma ışık veren yegâne meşale olduğunu unuttum, Ben yılmz seni sev - dim, yalnız seni seviyorum. Doğ- ru, biz dost kalmalıydık. Çünkü birbirimizin tesellisine ihtiyacı - mız vardı. Ah, şu dakikada ya - nanda olmak, şu bembeyaz saçlı başımı dizlerine koymak ne ka- dar isterdim. Ban: «Vedad!» di. ye hitab eden sesin her an ku- laklarımda, hayalin — gözümün önünden bir an gitmiyor. İzini kaybetmek üzere, gehır- hanesi beni kurtarmasaydı, va - pur kalkıncaya kıdıı' onlırı kar- için bu müddet azdı. Sabredema. dim, Üzerime bir kâbus çökmüş- korkmuyordum. bir — şehirde hastalanıp kalmaktandı. Artık SüLeĞ, ve depoya girerek üç defa ka - pıya vurdu. Birkaç dakika sonra kuyumcu, yanındaki kadınla beraber dön- "dü. Polis hafiyesi, kapının ara - lhğından, dükkânın aydınlandı - ğını gördü. Gene kapının arasın- dan, sakin ve neş'eli konuşmalar ona kadar geliyor, fakat konu - şulan sözleri ayırd etmek müm- kün elamıyordu. Yavaşça oradan ayrıldı, avluyu dolaştı ve sokağa çıkarak pencereden baktı: Mis. ter R. tezgâhında çalışıyor, siyah saçlı kadmsa yanıbaşına otur - muş ona bir şeyler anlatıyordu. Mister R. «biraz bekliyelim» diye düşündü ve sokekta gezin - meğe başladı. Polis köşe başında duruyordu. Polis hafiyesi, Misis R. nın ukkındı saklandığını ve her şe- yin yolunda gittiğini ona anlattı Ve: — Kapanı kapamak lâzım gel diği hazır bul k üze- re arka tarafa gideyim, dedi. Polismen da Mister Kilingle be raber yürüdü. Dükkânın yanın - dan geçerken pencereden içeri baktı: — Aaa, baksanıza, onlar ba- rışmışlar!. dedi. Peki, ya diğer kadın ne oldu?. Polis hafiyesi: — Görmüyor musun?. Onun yanında oturuyor. — Kim?., Benim kasdettiğim Mister R. ile akşam yemeğine gi- den su diğer kızdır. Polis hafiyesi: — Ben de ondan bahsediyo- rum, dedi. Polismen : — Hayır canım, dedi. Sen on.- ları birbirine karıştırıyorsun! Mi'ster R. nın yanında oturan şu Ledi kimdir, biliyor musun? — Beraber sokağa çıktıkları kız. Polismen: — Hayır, dedi, bu onun karı- sıdır. Ben onu on beş yıldanberi tanırım. Polis hafiyesi: — Ya d'ğeri... diye söze baş- ladı ve tıkanarak devam etti: Sen yardımcım ol, Allahım! Pe- ki ya masanın altında gizlenen kimdir> dedi. Mister Kiling, ayağile dükkâ- P nın kapısına vurdu. Mister R. kapıya gelerek açtı. Polismenle polis hafiyesi içeri gir diler, Polis hafiyesi: — Masanın altina, masanın al- tına bakınız, diye bağırdı. — Polismen örtüyü kaldırdı ve masanın altından siyah bir kadın kostümü, siyah bir tül ve siyah bir kadın perükü çıkardı. | Mister Kiling, büyük bir hay- retle kendilerine bakmakta olan kara gözlü genç kadını işaret e- derek lıe'yecanlı kuyumcuya sor- du: — Bu Ledi #zin karınız mı?.. Kuyumcu: — Ona ne şüphe, dedi. Fakat ııı kimsiniz?. Hangi hakka isti- altına — giriyor, şımda, - birbiri ç klı|tü. Ölümd nazarlar fırlatmalarına, gayri Korkum, yabancı ihtiyari hıı'bırleı-'ne ıokıılmalı rına tah bl şefkati K ama kapand Gıktîklerı_ ne t emin olduktan son- ra, güverteye çıkarak, soğuğa, yağmura rağmen, kalkıncaya ka- dar, ışıkları parlayan şehri sey- rettim. Neden sonra, son ümidim gibr, Samsun da, karanlıklara gö müldü. Trabzon... Buradan vahşi güzlelliklerle dolu bir yoldan Erzurum, Erzin- can, Malatya, Adana ve nihayet Elinde âsâ, ayağında çedik pabuç, bir derviş tevekkülile de- , ovalar, — şebirler ıgtııı. Sırıhu clerdlamıı yatış - bü ün kucak- hyordu benı Halsiz düşmüş - tüm. Seyahat çolı yoruyordu. Bu- na rağmen, bir şey arıyan, fakat ne aradığını bilmiyen bir insan tereddüdile, şehirden şehire, ka. sabadan kasabaya geçiyordum. Anıı:lolımun kâh kurak ve iasız köşeleri, beni bir muddet oyalı- yi hissini veriyor, lâkin den şehire kaç gölg ürken bir suçlu gibiyim, Şuursuz, muhakemesiz, ne yapacağını bil- mez bir vaziyette, şehir şehir do- laşıyorum, Fiıııı—ı otele goldığı günun çok çabuk sıkılıyor, derhal mu - hit değiştirmek istiyordum, Mersinin lâtif iklimi biraz â.- sabımı düzeltmedi değil! Burası hareketli, eğlıncoıı bol, manza - Takı nefis bir şehirdi. Portakal O mülden ayırmak için, £ ge- .üeı bir heves olduğunu söyledi. ğini zannettim. Hakkın varmış.. — Füsun, bir başkasının olabildi ve | beni kalbinden çıkarıp atabildi. mı..ı;ı da #ağöğer benim çocuğum ı ya-|b rışnlıryıimurdhmhıu—ht. tim. Füsun, sanki benden intikam almak tstiyordu. Beni teşyie ni - lerinde bulduğum şiir, ru: huma sükünet verdi. 15 günden fazla kaldım burada.. Fakat bir an geldi ki, İstanbul gözümde tütmeğe başladı. ayı yollarâ urmlın. İs # A US ĞÜ me, ihtiyacım vardı. Üç ayda üç yaş ihtiyarlamış olarak döndüm. Av- detimden kimsenin haberi yok. 'Köşke kapandım. Yegâne dos - tum piyanomla başbaşayım. Hal siz ve yorgun olduğum — halde, günde en az beş saat çalışıyo - rum. Öyle bir eser çıkarmak is. kıpılınını lnrıyorıunuz? ne old ığı mağa başlıyan polismen: — Mister R. lütfen vitrinleri- nizi bir muayene ediniz, dedi. * anla- | Askerlik işleri | 340 doğumlular yoklamıya Çağırılıyor * Beşiktaş Askerlik Şubesinden: 1 — 940 doğumluların ilk ve son yok. Tamalarına 22/12/942 gününden başla. narak 15/2/943 gününde bitecektir, 2 — 339 doğ yok tahsilı Ti tesbit olu. inanlar bu y gelmiy 3 — 338 ve bu doğumlularia muuneh gören erlerin sıhhi anzaları dolayisile evtesi seneye bırakılanlar yoklamaya ge. lecektendir. 4 — 339 doğumlularia son y görerek sıhhi durumları doııyıiıe erta, si seneye b bu 3 Â bi d CAP 41 d karında geleceklertdir, 5 — Yoklamalar 22/12/942 Salı gü, nünden itibaren haftanm Çarşamba ve Ouma günlerinde saat 9 dan 1? ye ka. dar devam eılneewı' Mıırm:lleflerhı Dü Dus cümd: ve sav'at sahibleri nlınlıınn san'atına akd vesikaları İle dörder aded vesikalık fo. We birlik'e şube manıısinde bu, kanı. yok dleri nâ ııuııu yaı—hoıtı ııın olunur, * Eyüb Ask, Şubesinden; 1 — 340 doğumluların İlk ve son yok.' tamalarına bir arada yapıtlmak — üzene 22/12/942 tarihinde başlanacaktır, 2 — 338 ve bu doğumliularla muamele görüp sıhhi sebebe senej aliyeye terk olunanlar yoklamayı tâbidir, 338 — dae. gumlularla muamele görüp sıhhi sebci. le senci atiyeye terklerle hıluı müda. vim taleb doğ leye ltâbi değildir. 3 — Bu iki maddede yazılı doğumlu. karın 22/12/942 den ilibaren nülus cüz. danı, talebelerin okül vesikası, sın'akı. kârların okdukları ve birliklerden alacakları belgeler ve İka metgâh ihmühaberlerile şubeye gelma teri, gelmeyenlerin sebeblerini bildirecer olan vesikalarımı ebeveyni elile gönder, meleri İlân olunur, Mi Askerlik Şubesind. 1 — 1340 doğumlu yerli ve yabano gençlerin ilk ve son yoklumaları 22.Bi. Tine'kânun.942 Salı günü başlyacak ve mütebaki haftaların Pazarlesi ve Çar şamba günleri saat ondan on altıya ka. dar devam etmek suretile 15.Şubat,943 Htesi günü sona ti 2 — Mahalle ve köylerin ÖSt eectvel ve HSA S yoklama ĞT ler illerine 38 — 939 doğumlularla ınınmeln gören okul talebelerile sıhhi sebebler yüzün, den enmtesi seneye bırakılanlar bü sefer yokhunaya gelmiyeceklerdir. 4 — Yazılan müddet içinde yoklamd.. ya gelmiyenlere yoklama kaçağı mum, mehesi yapılacaklır. 4 5 — İstanbul daşında bulunan bu do- fumluların bulundukları yerin M yokl Jarını dve, —H— Güreş müsahaheleri (Baş tarafı 4 üncü sayfada) Fakat; bir an içinde on bin - lerce sey'rcinin kulakları çınla- tan şu seslerini işitti: — Bravo Türk!. — Yaşa Türk! Jeres gözlerini açtığı zamanmn kocası sırtüstü yerde idi.. Adalı Halili, kocasının göğsü tahtası ü- zer'nde bir çeki taşı gibi oturmuş ve, ıılîlı gordü. Ne Neden böyle eeei Çalınan saatlerle - elmasların kıymeti 800 dolar olarak tesbit lundu. Polis hafiyesi ertesi gün tiyorum ki, bütün h ıztı- rabımı ifade ets'n! Bu belki de son eserim! En kuüvvetlisi olma- h... Başladığım gün, gayri iradi, elim, sol —anahtarı yazdıktan sonra, kâğıdın üstüne çıktı, «Se- mahate..» yazdı. Bunu da ona ittihaf edeceğim. Bu da kasır - galı bir eser olacak. Tuşlara vur- duğum zaman, hayatımın akis. lerini vermeli.. S ' lınçekı ..... SAA haber verdi. Gönül nişanlanıyor- muş! JA bütün bu paraları ödedi. beb a, h ori olup bitenleri anlattılar. Bir saat sonra da Mister Kiling, kendi bü- rosunda oturmuş, hummalı bir faaliyetle sabıkaliların fotoğraf- larını ihtiva eden albümleri ka- rıştırıp duruyordu. Nihayet bu fotoğraflardan öy- le bir tanesine rastladı, ki, onu görür görmez, albümü yere fır- lattı ve saçlarmı yolmağa bas - ladı. Fotoğraf, yumusak cildli, ince hatlı genç bir delikanlıya ı'vödı. Rmmııı altında şu izahat ct Boğazım kurudu, Kısık bir sesle sordum: — Kime veriyorlar? Adnan Beyin yeğeni ile nişan- lanmak üzere imiş. Ablam odadan çıktıktan son- ra, koltuğa çöktüm, Başımı elle- rim arasına aldım. Ne tuhaf? Sevinmek, gurur duymak isti - yorum., Nihayet kızımın mürüv - vetini göreceğim. Kahkahalarla gülmek istiyorum. Kendimi tut - mağa çalıştım, muvaffak olama- dım. Gürültülü, asabi bir kahka- ha şahverdim. Bu kahkaha di - lerini taktı. ğerl, peşine &l::)yov (;Cuyms X Miggls, namı d'ğer Pamuk elli Saymon, namı diğer Meyus dul, namı diğer Benko Ket, Şeytan Cimmi. İhtisası: Do- landırıcılık ve kilid kırarak hır- sızlık. Umumiyetle kadın kıyafe. tine girerek icrayi faaliyet eder. Fevkalâde mükemmel kıyafet değiştirir. Çok tehlikelidir. Kan- zas - Sitide, Oşkoşda, Niyü-Or. leanda, ve Milvokide aranmakta dır.» İşte Mister Tomas Kiling, Hus. ton şehrindeki detektif bürosumu bunun için kapadı. Semiha Yıldız * aksine donıııuıtü bu iş?.. Sonra « dan anladı ki, kocası en tehlike- li oyunu alıp hasmı götürürkemn Adalı Halil müthiş bir kuvvetle Rusun oyununu koparmış, üste de hasmını belinden dolıyarak a lanca zorile yere sermişti. M. Sami Karayel İlân Akhisar asliye ceza hâkimtiğinden : İhtikâmdan suçlu Akhisarın Mermene nahüyesinin Camii cedid mafhhali:jünde Mecit oğlu 306 doğumlu Mümin Eren 2/10/942 ind duruşmada maznuma isnad edilen suç sabit olduğumldan harekeli 4156 sayılı kanununım 14/3 ve 55/2 ve 63 cü mad, deleti müucibince (25) lira ağır pua ot zasile iyeline ve kendisi: ya, kalanran (733) kilo darının müsaderesi. ne ve ilân ücretinin suçludan tahsifinle kasar veritdiği ilân olunur. — (25/11/942) — Son ayları dolduran alay. lar, kanadlanan milletler çağın- da yaşadığımızı daha açık gö tzrnıcktedır Hava Kurumuna ü. ye olmak için Kurban Bayramı Len güzel bir vesiledir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: