12 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

12 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika No: 24 Asuriyeli Prene Bes Samanın izini Amıyorlardı, Mleyman karıe nn birdenbire Ortadan kaybo. Tuşundan çok Tüteestirdi. hce duygulu hükümdar Te akşam, Övni küyordu, Tamara — içi için Sabahları ,5,Şq arken: * Tamara! seni, bir sabah Bözlerimi açtığım zaman kay- bettim. Güneş sırtımı vsitir - ken, yüreğim buzlu dağlar i » finde donmuş gibiydi.. _s'"i hatırladıkça hâlâ içim titriyor ve vücudumda soğuk, korkunç ürpermeler duyuyo » Tum. Sen neredesin, nereler « desin, Tamara?> muynr Ve yatağından kalkar kalk- Benç KALAN çiçekler ve günahsız izlarla konuşuyordu. nıı.— Siz benim derdimi, İstırabı- he » €y sevimli mahlük » FRĞİ Siz bana acıyın! Çünkü ben, ; Zaman sizinle dertleşirim.. si - b?mk istiyen gaddar ölleri Ve ıı:ıı kırılıp koparılmaktan Sürtarırım!, —M akşam güneşi batar- Ğnı:. “Sünkü, zevcesinin kaybol - B akşam üstü almış- Tamora için söyledikleri şileler Sadar hazin ve acıklı sözlerle ya - "'"'l, ürler, mersiyeler söylerdi. ı""’nıın,“ zevcesinin öldürül - h ::ldL. ve Tamaranın ya- tafından hapsedildiğini, ğ m günün birinde meydana Gcağimı Hmuyordu. Sü hna:';:"'ı zevcesi Sama hak- %“h Akşam güneş batarken '.lllu—d._ Sürler saray halkını bile «Sema! seni sevmiştim.. Seni candan sevmiştim! :"'"lıuı eşi — bulurmuyan m::îuı kadının Kudüre gele Üstedliğini haber aldığım Ruge e kadar şevindimdi.. ü özli üzel & &n Özliyen bu güzel ka - v günün birinde İsralt hü - Kümdarınin Tüvcesi olmuştu.. 'En, benim zevcelerim aras Di karışmıştın.. seni incil - 'nııım -hattâ koklumağa bile “*UYnadan. beş anlın ü Tni he Sirdim, ln pormnnmnni Ka - td'da kiraladığı :'::“" bir evde bulabilir - daşlaırı Tavutlukta bir çok 3Tinı da öldürmüş. Sırf N Şehvet hırsını tatmin et- vutlı ıb.,l lükta bir çok Pf AF Te katliğma uğramış. Mi adam dehşeti l bir kare ;ı. bir Hizmetcilerine dat- tarağa VN Bözüyle bakardı. ü temadiyen ölüm . Bütün bunları ka- * Bösterdiğiniz gayreti İ Karanlıkta bir ışık E.*.;î::, Ü iye Süleymanın Sarayında S KIZLARI Yazan : Kudüste ihtilâl çıkaran Yahudilerin bir kısımı zındanlara atılmışlı.. lığını unutmadım, Sarna! Sen- den doğan çocuğum, bugün ü- çüncü yılım tamamlarken, göze lerim her yerde seni aradı.. Benden kaçtır mı? Kaçırdılar mı? bilmiyorum. Fakat, seni candan sevdiğimi rabbın hu » zurunda bir daha tekrarlıyo - rum, Sama!: Süleyman mütemadiyen ağlı - yordu. Ve ağlarken: — Sağ gözümden akan yaşlar 'Tamara ve sol gözümden akanlar da Sama içindir.. Demekten kendini alamıyordu. * Prenses Sama niçin ve nereye kaçmıştı? Ölmüş müydü?.. Yaşıyor muy- du?.. Kudüste ve Süleymanın — sara- 'yında bunu bilen yoktu. Fakat, sa- ray ve şehir dışında, Süleymanın karısının nereye kaçtığını bilenler yok değildi. Prenses Sama bilmiyerek -bir ku- zunun kurt ağzına düşmesi gibi- Efrayimin eline ve evine düşmüş- . tü, Efrayim... Bedevi kızları terafından baba » sının başı kesilen bu dessas ve şey- tan adam, nihayet el aitından prens sesi kandırmağa muvaffak olmuş- tu. Âsilerden kargaşalığa önayak 0- tanların bir kısmı kimseyo sezdi * rilmeden bir mâbedin zindanına atılmıştı. Gerçi Siyon dağına çı- kanların hepsi de hükümdarın af- fına uğramışlarsa da, Süleyman bunların bir kısmını sorguya çek - k ve Tamarayı bunlardan öğ « k fikcinde id. yim ba sırada gizliden gizli- ye ve kıyafet değiştirerek prense3 | Sama ile temasa gelmişti. Prenses Sama çok kıskanç bir ka- O herkesten re | kızmak için söylediğimi zannetme- yiniz, Sadece ölen herifin şahsiye- ti bakkında size malümat vermek için söyledim. 'T. X. Karanın hatıralarını yaz » dığı defteri bir saat kadar gözden Beçirdi. vesikalara baktı ve çok sinirli bir halde nezaretten çıktı. Bu herif, fenalık icat etmekte mu- hakkak bir dâhi sayılırdı. 'T. X. bundan sonra evine gitti. Lokantaya gitmek için elbiseleri- ni değiştirmek üzereydi. Tam ©o mrada akşam gazelelerini getirdi « ler, 'T, X. derhal son baberleri, son- | ra da açık muhabere - sütunlarını gözden geçirdi ve birden gazete e- linden düştü. Filhakika mühabere sütununda | M. Necdet Tunçer Süleyman, sevgililerinin arkasından sabah akşam göz yaşı dökerek mersiyeler okurdu. Hüküm- darın karısının nereye kaçırıldığını bilen yoktu.. nın düşmanıydı. ve Tamaranm ya- hudilere ihanet ettiğini gören ihti- Milcı Efrayim bu vaziyetten istifa. de etmeyi ihmal etmemiş, prense- si Süleyman aleyhine tahrik ede - rek kıskançlık damarlarını büsbü- tün körüklemişti. ç Prenses Sama tekrar Âsuriyeye dönmek istiyordu. İşte Efrayim, Süleymanın karı » sın) ancak bu mesele üzerinde av- lyarak kendisini Âsuriyeye gön « dereteğini vüdetmişti. Efrayim, şehir kenarındaki ma- hallelerden birinde akral ndan e oturuyordu. Kıya - rerek her gün sokağa çıkar ve istediği kimselerle temas ederdi. Prenses Sama bu evde saklıydı. Yahudilerin ihtilâ! heyetinden baş- ka, prensesin burada saklandığını bilen yoktu, Âsuriyeli prenses burada ne za- mana kadar kalacaktı? Efrayim sözünde durup da pren- ses Samayı Âsuriyeye gönderecek miydi? birinin & (Devamı var) çoi Son Telgrafın Müsabg_lîası Bayanı Tanıyor musunuz? 9 [Şn Telgratın Musabaka Kuponu No. :12. Bu Resim nin fotoğrafı bildiririm. ADRES ; — ciduğunu | şu iki satırı okumuştü: «Tommi X., çok müstacel, Marbl İrş sokağı & Derhal bu adrese yetişmek için ö- nünde daha bir kaç dakika vardı. Derhal otomobile atladı ve verilen ada se koştu. Randevu yerinde oto- mobilden indiği zaman, etrafına bakındı ve genç kızın seri adımlar- Ta kendisine doğru geldiğini gör - mekte gecikmedi, Belinda Meri yanına yaklaşınca istikametin! tebdil etti ve başının belirsiz bir hareketile şube müdür Tmuavinine takip etmesini işaret etti. T X. bir müddet takip etti. Ni- hayet Bayvater caddesine geldik - leri zaman, adımlarını sıklaştır. « dı ve genç kızın yanına yaklaştı. Belinda Meri yavaş bir sesle mı- rıldandı: — Bizi takip etmediklerinden e- min misiniz? Bie otomobil çağırır misitiz? T. X. derhal bir taksi çağırdı, ak- hna gelen bir adresi verdi: — Bizi Finsburi Park'a götür, dedi. Beşiktaşlılar Ankaragücünü Dün Ankaragücü son maçını Şe- ref stadında Beşiktaşla yaptı ve 3- 1 mağlüp oldu. Bir gün evvel Güneşi 2 - 1 yenen Ankaragüci- nün Beşiktaşa karşı alacağı netice. yi görmek vesilesi Şeref stadına oldukça kalabalık toplamıştı. Herkes Güneş gibi kuvvetli bir: takımı İstanbulda yenmeye muval- fak olan bu takımın oyununu me- rak ediyordu. Maçın bakemi Ga- latasaraylı Nıhat Bekdik. Ankara Güçlüler bugün kokarı lâçivert ve bedeni sarı forma İle sahaya çık- tılar. Onları müteakip siyah beyaz- hlar taraftarlarının uzun — süren alkışlarile sahaya çıktılar. Takımlar dizildiği zaman Ankaragücü Os- man « Ali Rıza, Enver « Musa, Semih, Abdül, Abdi, Şükrü, Yaşar, hkmali, Hamdi. Beşiktaş tat â M. Ali - Enver, Faruk « Feyzi, Bülent, Fuat * Hayati, Rıdvan « Hakkı, Reşat Eşref şeklinde idiler, Ankaragüçlüler Güneşe karşı oy- nuyorlardı. lik dakikalarda Beşiktaş ortadan ve soldan tehlikeli bir iki akın yaptı, Fakat bunlardan bir netice çıkmadı. . Ankaralıların sağdan in. kişaf ettirmek — İstedikleri akınlar Beşıktaş müdafaasında kesildi, Sağ iç Şükrü tereddüdü yüzünden bir fırsat kaçırdı. Ş s Bundan sonra Beşiktaşlılar gene Ankara kalesine indiler, Feyziden Rıdvana gelen topu Rıdvan havae dan bir şütle avta attı. Kısa süren ağır Beşiktaş akını netice vermeyince Ankaralılar gene Beşiktaş kalesine İndiler. Enver tehlikeli bir anda uzun bir vuruşla topu uzaklaştırdı. Birinci gol Feyzinin uzun bir vuruşu ile Rıdvana gelen top Ridvanin bir iki tiriplininden sonra Hakkıya gele di, Hakkı şöt atacak vaziyette ole madığından topu merkez — muhaci» Me verdi ve ileri fırladı. Merkez muhacimin güzel pasnı Hakkı ani bir pase vuruşla An- karagücü kalesine soktu 1- 0. Bu gölden sonra gene Beşiktaşlılar | Ankara kalesine indiler. Rıdvan | Müsait vaziyette kaptığı topu avta atarak bir fırsat daha kaçırdı. Ankaralılar yaptıkları akınlarda netice alamıyoriar. Şükrü ve Yae şarın şütleri M, Alinin elinde k: Otamobilde konuşuyorlardı. Genç kız dedi ki: — Çok canım - sikiliyor. Sizden başka bana yardım edecek kimse- Yİ de tanımıyorum. Belinda çantasından bir mektup çıkardı ve hiç bir şey söylemeden mektubu uzattı. T. X. zarfı aldı ve acemi bir yazı g' Yazılmış olan şu satırları oku - - *Madmazel; «Ben sizin kim olduğunuzu bili- yorum, Polis sizi arıyor. Fakat sizi polise teslim edeceğim aklınızdan Beçmesin. Aziz madmazel, benim Paraya ihtiyacım var, Yirmi lira İşimi görür. Bu parayı odanızın penceresinin kenarına brrakmanızı sizdon talep ederim. Alt katta yat- tığınızı biliyorum. Ben geceleyin Parayı almağa geleceğim. Eğer pa- Tayı yerinde bulmazsam... artık ö- tesine karışmam. İyiliğinizi istiyen bir dostunuz.> T. X. Sordu: — Bu mektubu ne zaman aldı - nız? — Bu sabah. #lemen gazeteye koş- i | Beşiktaşlıla- yana boş biraktığı - solaçık Hamdi Beşiktaş « Ankaragücü macından Bbir. enstantane hyor. Bu dakikalarda sahamın mu- vaffak oyuncuları Hakkı ve An- kara sağ hafi Musa takımlarına faydalı o'uyorlar. Beşiktaşın soldan yaptığı bir iki akın neticesiz kaldı. Eşref Fuat- tan alkdığı paslarla sık sık Ankara kalesine iniyor, y>ptığı ortalardan istifade edilemiyor. İkinci gol Eşref gene Ankara kalesine ini yor karşıstındaki Haf geçti ve ya. kından sıkı Lir şüt çekti kalecinin göğsünden kald çizgisi üzerine gelen topu Beşiktaş merkez muha« timi kaleye soktu. 2 —0 İki sfır ga'ip vaziyete geçen Beşiktaşlıların ağır oynayışı Ankae ralılara canla»ma fırsatı verdi, Yap- fıkları akınlardan istifade edilemiyen ve Beşiktaş hakimiyeti altına giren güçlüler Hakkının - tehlikeli Hişle. tini güçlükle durdurdular, Eşref ve Rıdvan Ankara kalesi. ne tehlikeli hücumlar yapıyorlar fakat gol olmuyor. Hakkıdan güzel bir pas alan Rıdvan topu Ankara müdafilerine kaplırarak — bir fırsat daha kaçırdı. Beşiktaş santrhafı Ane karanın ortadan yaptığı akınları durduramıyor. Ankaranın golü Devrenin bitmesine beş dakika kala fazla gol çıkarmak için Anka. ra kalesine yüklenen serl bir inişle Beşiktaş kalesine geldi. Enver solaçığı Tavülle düre durdu. Faval — atışından — gelen — topu #antrforvet Yaşar güzel bir kala Vuruşu ile Beşiktaş kalesine soktu. g.. Bu goölden sonra Beşiktaşlılar tamamen hâkim vaziyete geçliler fakat bir turlü gol çıkaramadılar ve devre 2« 1 Beşiktaşın galibi. yetile bit İkinci devr Oyuna başlandığı zaman Ankae ragücü daha canlı görünüyordu. İik dakıkalarda bir iki teblikeli akın yaplılar. Fakat bü akınlar M Ali ve Faruk tarafınsan uzaklaşı Uruldı. İlk beş dakika iki tarafın neticesiz akıniarile geçtiklen sonra Beşiktaş ta canlanma görüldü. Sağ Ve soldan tehlikeli akınlar yapı» yorlar. Bu akınıardan birinde Ha. yati kalenin çok yakınından topu k bir sayı kaçırdı. dün Şeref stadında 3-iİyendi yorgunluğun tesirile mağlübiyeti kabul etmiş gibi oynuyorlar. Beşiktaş bu fırsattan — istilade ederek Ankara kalesine yüklendi. Son gol Hayati cera çizgisi içinde Anka. ra kalesine şüt çekeceği sırada Ali Rıza hatalı bir. çıkış yaptı. Hakem bu hareketi - penaltı ile cezalandırdı. Eşref sıkı bir vuruşla topu Ankara kalesine sokarak ü çüncü gölü yaptı. Bu gölden sonra Hakkının bir iki tehlikeli şütü neticesiz kaldı. Ankaralıların yaptığı akınlar da netice vermeden maç 3- 1 siyah beyazlıların galibiyetde bitti. Nası! oynadılar Ankaralılar dünkü maçta fena değillerdi. Fakat bir gün evveiki maçın yorgunluğu takım üÖzerinde tesirini gösterdi. Ankaragücü takımında kaleci Cihat, sağ mür'a'i Ali Rıza, Sağ haf Muüsa santrforvet Yaşar muvaflak oldular. Diğer oyuncular vasattı. Santrhaf Semih ağır oye nuvor. Şevket ayağında topu fazla beke letmiş ve şahsi oynaması yüzüne den bir iki gol fırsatı kaçırmıştır. Beşiktaş'ılar dün daha fazla gol çıkarabilirlerdi. Fakat — Hakkının müdalaaya yardım etmesi yüzündes gol adedi artmadı. Siyah beyazlılar bu maçtada diğerlerinde olduğu gibi güzel ve canlı oynadılar ve galip — geldiler. Başta — Hakkı olmak üzere hepsi çalıştı ve mu- a wvalfak oldu. M. Kayahan —e 5 Milli Türk Tıb Kurustayı Yedinci Milli Türk Tıb Kurulta. yı Birinciteşrinin ilk — haftasında toplanacaktı. Korultayda tebliğ, dilek, rapöre törlerimin isimleri Sıhhiye Vekâletine den Tıb encümenine bildirilmiştir. Şaporlar Mayıs nihayetine ka- dar ve serbesi tebliğlerin nihayet Eylül sonuna kadar ikişer nusha olerak Tıb encümenine verilmiş olacaklır. “ — BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: 18,30 Plâkla dans musikisi, 19,30 Alrika avı batıraları Szit Salâhıddin Cihan oğlu tarafından 20 Rifat ve arkadaşları tarafından Tüörk müsikisi ve halk şarkıları — 20,30 Ömer Rıza tarafından arabca söye lev, 20445 Sadiye ve arkadaşları farahından Türk mu ihis ve halk şarkıları, saat ayam, 21,15 orkestra, 22415 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 22,30 plâkla sololar, opera ve öperet parçaları, 2330 son. YARINKİ PROGRAM Öğle neşriyatır Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 Havadis, 1305 Muhtelif plâk meşr'yatı, 14 Son. Satılık hane Cerrahpaşa Cami sokak 18 nu. mara merhum doktor Zekinin evi, Hergün sabahtan 12 ye — kadar. — Yok canım? Genç kızın “böyle bir kanaatte bulunması şube müdür muavıni « nin hoşuna gitti, Belinda'nın ken- disine karşı böyle bir itımat göster- Mesi içinde tuhaf bir sevinç hüml etmişti. — Ben sizi bu adamdan kolayca küurtarabilirim, dedi, bana adresi- Bizi veriniz. Ve bu adam gelir gel- mdz.., — Hayır, mümkün değii, adre- simi veremem. Bu âdresi sakla » makta çok mühim sebepler var. Çünkü bir adamın bayatı mevzuu bahstır. Bu sözlerin uyandırdığı fecl ha- * vanın farkına varan genç kaz, he- men tashih etmek istedi: — Anlstamadım, dedi, yani çok alâkadar olduğüm birisinin men - faati mevzuubahstır. T. X. mahzun bir tavırla: Sanki hayalen yükselmis de, bir- denbire sukut edivermiş gibiydi. — Çok alâkadar olduğunuz bi 8) var demek... — Evet... Yeni bir süküt fasılası, — Çok iyi, çök iyi, Genç kız fisıldar gibi cevap ver- di: — Fâakat öyle zannettiğiniz gibi değil — Öyle mi? 'T X yeniden hayalen yuvarlan- dığı yerden tekrar bulutlara döğ - ru yükşeldiğini zannetti. Genç kız dedi ki: — Ben zaten kat'iyyen evlen « memeğe karar vermiş bir kızım. — O hâlde ben size nası! yardım edebileceğim? — Bana bir nasfhat veriniz. Bu parayı peneârenin kenarına bıra - kayım mı? — Şüphesiz ki hayır! böyle bir şey yaparsanız, lüzumsuz yere ba- Şırızı derde sokarsınız. Bugün yire mi lira istiyen adam, yarın kırk işe ter. Fakat niçin böyle saklandığı « nizi anlamıyorum. Polisin sizden hiç bir şüphesi olmadığını temin edebilirim, (Devamı var) K kLA

Bu sayıdan diğer sayfalar: