16 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

16 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7-8SO POR GRAF — 16 Nisan 1937 Süleymanın Sarayında 'KUDUS KIZLARI Tefrika No: 27 Yazan : M. Necdet Tünçer Beni Israil orduları kumandanı, Amon kraliçesi- ne yazdığı bir mektupta: — Ben buraya senin için Sgeldim, Nâya! demişti. Seni seviyorum.. Ve — çoman hüitikı Cemiyeti sen de seninle uzlaşmak istiyorum ! ü || | | Spor kurumundaki istifalar wirlerini yaşarken dıştan, içten e- peyce didişmelere maruz kaldı. F: kat, bütün bu savaşlara ve kulak | ardı fiskoslara, aleni ve hafi şa - matalara rağmen, başlar, aslar yer- lerinde mıhlanmış glbi duruyorlar- Ğı. Hattâ, üste de hücümâa maruz ©- lanlar kendilerini gerek efkârı 'u- mumiye karşısında ve gerekse Kon- | gre ve Merkezi Umumi önünde m Muur Firasunu, Amon kraliçesine gözderdiği bir mektupta Amonlülara yardım edemiyeceğini bildirmişti. (Bu kltşe Firavun Totmozis'in el yazısını taşıyan menfis âbidelerinden bir parçadır) .;“'nn kadar sizin için gel- | kraliçemi, Beni İsrail orduları kumandanı Ü On, ihtiyar ve tecrübeli zabitin Bütlerini dinlemişti. ıub"&;:ı:î:mn kraliçesine şu mek- « Güzel Nâya! Bir aydanberi Amön toprak- da bulunuyorum. Buraya Riçin geldiğimi hâlâ anlıyama- Ağını görüyorum! Ben Ku - düsten Amona senin için, se - 2' Şörmek için geldim, güzel Taliçeme! Duydum ki kocan Sök Çirkin bir erkekmiş! Se - Tn gibi güzellikte eşi olmuyan bir kadının, çirkinlikte eşsiz Bir erkekle naml — yaşadığına, ONa nasıl bağlanıp kaldığına #iğiyorum. Böş yere neden kan dökü - VYoruz, Nâya! Ben buraya se - NİN için geldim.. Kavgayı bi -« Takalım.. karşıya gelir ,ş"*?n bu mektubu sarayın sur - Kök, Zerinde — dolaşan bir. Amon Sİsine verdi... &:Ülrrye gönderdi. Üa 5 kraliçe Nâyayı tanımıyor- ,,_';’;î €e geçirinceye kadar yu - Nüy davranacaktı. .".H Mektubu aldığı zaman Mi- Nu N gelen Firavunun elçisile ko- Pizayda. Saku CtUN elçisi Mısırdan bir Bit bP Betirmişti. Firavun Tot - U mektubunda Amon kra - Tndey £ Bünlerde Amona asker ı'“nı dyeceğini bildirmişti. '”'va:ıîzf'" elçisi kraliçe ile ko - > n'ı"-n Orduşundan niçin kar - B gç APUZ? Dedi. Onları bir avuç ).l)_:*gımııı mümkündür. XBi hayretle sordu: A p MWüç su le mi dediniz? ©t Sarayın önünde ve et - at Ğ"îhwm hendekler var... Bu Tİ su ile doldurursanız, | *Manın askerleri bir adım | "_(aranlı Terliyemezler, İleri atılanlar boğu- Tup giderler. Nâya bu fikri boş ve mânâsız bul- makla beraber: Biz Mısırda'n gelecek yardım- | cı kuvvetlere güveniyorduk. Fira- vunun bize yardım - etmiyeceğini tahmin etseydik, biz de vaktile kendisine yardım etmezdik. Dedi. Bu vaziyet karşısında çok canı sıkılan Amon kraliçesi Fiza- vunun elçisini savdıktan sonra, saray muhafızile konuşmağa baş - ladı: — Şaon benimle anlaşmak isti- yormuş.. kendisini Mısırlılarla teh- dit ediyorduk. Halbuki Totmozis bize yardım edemiyeceğini bildi - riyor. Bu vaziyet karşısında ne ya- pacağız? Saray muhafızı kurnaz bir a - damdı... — Bu işi krala arzetmeden bir karar vermenizi doğru bulmam, | kraliçem! Totmozis yardım e yorsa, Şaon'nun ordusunu püskürt- meğe Amon orduları kâfi gelmiyor mu? — Hayır. Bütün ordularımız. ge- | » cephede bekliyorlar. Halbuki Şa- on sarayı ele geçirmek niyetinde » dir. Bizi, başımızdan vurmak isti- yen bu adamla konuşmıya başla » sak fena olmaz mı? Saray muhafızı vaziyeti tehlike- li görüyordu.. Biraz düşündükten sonra: — Ben onunla görüşmenize ta - raftar değilim, dedi, eğer Şaon sa- | rayımıza ayak basarsa, bir daha ko- Juyeca çıkacağını sanmıyorum. E « ğer mutlaka Şaon'la görüşmek ar« zu ediyorsanız, ilk önce tedbir a - lalım.. Firavunun elçisinin dediği gibi, sarayın etrafındaki çukurları hemen bu gece su ile dolduralım.. bütün todbirleri aldıktan sonra Şa- onla görüşmenizde bir mahzur kal- maz. Nâya, saray muhafızının teklifi- ni makul gördü.. o gün derhal xa- rayın arkasından geçen armağın yataklarını hendeklere - çevirdi sular akmıya ve hendekler dol kta bir ışık Yazan: Edgar Valas eviren: Muammer Alatur| ——— evine dönmek zamamı Bu * Zanmediyorum. "::;M altına girer gir - ua a dediğinizi yapacağım. ee Belmişlerdi, biribirle İx İNi sikarak ayrıldılar, Rfı, Yüzihanesine döndüğü zas Bamba, Duğı N,M Sevinç KÜX oağ, 8 — Bt u Dturdu, çenesini ellerinin Sülg, u.'mlüneıyu vardı. Ka- Ye yılansus'la Belinda Meri î“'dnu. "'!ie",_'ğ" © gün keyfi pek ye- Yürga ” Gözleri piril pinl yanı - BrKaA Bi 0 büyük bir haber Betir - dim amma, söylemiyeceğim, de - di. Polis müdür muavini genç kı- zın mantosunu çıkarmağa yardım ederken: — Başlangıç güzel amma! dedi... arkasını getirmeli! — Hakikaten akıl ve hayalinize gelmiyecek muazzam bir haber. — İyi ya! İşte ben de kulak ke- sildim, sizi dinliyorum. — Ne kadar kulak kesilseniz na- file! söylemiyeceğim vesselâm! Fa- kat söylesem, her balde şaşırır, kü- hrsmnız. — Ben öyle kolay kolay şaşır - mam. Sizi dinliyorum, — A, a, a, â! Söylemiyeceğim de- dim ya! — O halde ne âiye beni üm'de ya başladı. Aradan yirmi dört saat geçtik « ten sonra, kraliçe Nâya, İsrall or- duları kumandanı Şaon'a şu ceva- bi gönderdi: (Devamı var) Son Telgrafın Müsabakası Bayanı Tanıyor musunuz? ıSon Telgrafın Musabaka Kuponu No. :16. Bu ResİMm.—— nin fotoğrafı olduğunu bildiririm. ADRES : | masarif şamataları dafaa edebiliyorlardı. Tdman İttifakı Cemiyeti yeni ni- zarıı e Spör Kurumu şek - line münkalip olunca, işler düzele- ceğine, büsbütün başka kalıba gir- di ler zannediyorduk ki, inti * hapsız tek başlar, ajanlar ve baş- kanlar cezri tedbirlerler düşürmeden spor işlerini d: laylıkla ve salâhiyetle İdare ederek 3 .ı Spor kurumua daşkan vekilliğinden tstifa eden Halit Bayrak Türk sporunu dertlerinden üzad e- ! decekler. Halbuki, Spor Kurumu 'dâha Ber-| lin Olimpyatları arifesinde boca - lamıya başlödi. Binbir gürültü ile Berlin Olimpiyatlarına gidildi vo | | yine binbir gürültü ile dönüldü. Bir alay hesaplar, kitaplar fazla ortaya atıldı. Matbuat sütunlarına kadar daya - man bu dedikodular nihayet, tara- istifalar başladı. Sekiz ay zarfında duürmadan tam sekiz kişi istifa et- ti. Bu istifalara sebep nedir acaba?.. Hele, en son Spor Kurumunu Baş- kan yerine idare eden ve bütün sa- Hhiyetleri elinde tutan Bay Hali- Gin istilası, bizleri büsbütün dü - Şündürdü. Acaba, Halit Bayrak arkadaşımız neden Istıfa etti? Berlin Olimpiyat- larındanberi Spor Kurumunu başlı başına idare etmiye çalışan ve ye- ni nizamnamenin verdiği salâhi - yetle otorite tesisine doğru büyük olacak şimdi. Spor | Kurumunun işleri ? | düşürdün? T. X. kol ve kolunu genç kızın omuzuna koydu: — Demek ki, siz buraya sırf be- ni yemeğe çağırmağa geldiniz. — Ya ne zanmnettinizdi? Fakst bir şey soracağımı, Ben buraya gi - | terken sizi çok düşünceli gördüm Neler düşünüyordunuz acaba? Fevkalâde şeyler düşünme - yordum her halde.. Ben de bir şey hatırlatacağım. Con Leksman'ı... Genç kız birdenbire alâkadar ol- du; — Peki, Con Leksman'a ne ol - muş? — Bügün -Amerikaya gidiyor. Fakat hâreketinden evvel bir kon- ferans vermek niyetinde! — Bir kanferans m? — Evet, böyle bir konferans in - sana tubaf görünüyor değil mi? Fakat söylediğim doğru! Genç kızın merakı gittikçe art- miştı. — Hangi mevzudan bahsedecek? T. X. iki kolunu salladı: — İşte ben de bunu anlıyama - ğün kenarma oturdu | Başkansız, asbaşkansız kurum o- lur mu? Genç kıza dikkatle baktı: — Ben de bu konferansa gitmek istiyordum, dedi. — Pekâlâ, şimdi siz benim da - velimi kabul ediniz de, beraber bu- radan çıkalım, yemekte arkaanı konuşuruz, . T. X. o gece geç vakte kadar ya- Zzıihanesinde kaldı. Bu kadar ge - cikmesi de iyi oldu. Çünkü Hari- ciye Nezaretinden «müstacel» kay- dile şöyle bir telgrâf almıştı: «Numaca B47, dünkü suale ce » vaptır: Zengin tüccarlardan Hüseyin e - fendi, kızını Floransadaki Marya Tereza manastırına yerleştirmek ü- zere buradan hareket etmiştir, On- dan sonra Paris'e gidecektir. Ad - res: Teokritis ve kumpanyası, O - pera caddesi.r 'T. X. yarım saât sonra telefon- da Parisle konüşüyor ve bu çe « hirde bulunan bir İngiliz polis me- Muruna talimat veriyordu. Ertesi sabah Paristen aldığı bir telefon haberinden san derece mem- Yazan : K G ** |Türk spor kurumu Başkanı general| Ali Hikmet nutuk söylerken Başların istifasına nazaran Ku- rumu alta doğru idare etmek güç - leşmiş gibi gözüküyor. Eğer, istifalar alttan olmuş ol - saydı, bu işe bu kadar ehemmiyetli bir nazarla bakmazdım. Hem de, şimdiki nizamnamenin bütün Tuh ve mânâsı yukarıdan aşağı doğru gelen bir otoriteyi âmir olmasına nazaran istifaların daba ziyade üst- ten değil, alttan gelmesi icabeder - ken yukarıdan olması, yalnız spor- cuları değll, hepimizi hayretlerle düşünmiye sevkedecek mesailden- dir, zannederim. Hal böyle iken, bizim evvelce te- sis ettiğimiz İdman İttifakı teşki- lâtının ne kabahati vardı? Demek oluyor ki, sporecular üze- rinde otorite tesis edecek ve disip- lin vücude getirecek zevattan mah- rumuz!.. Son istifalar da bunu gös- teriyor galibal.. Benim unladığım, insanların bil- mediği işler üzerinde otorite tesis etmelerine imkân yoktur. Bir kere, otorite carteurt değildir. Otorite ilim mânâsında bilgidir. İnsanlar, bilgiye emniyet ederler, bilgiye hürmet ederler. Nihayet, bu hürmetler ve emniyetler oto » rite vücude getirirler ve bu vü « cude gelen inkiyadın adına da di- siplın derler. Sporda mezhepleşme bilginin mü- vellididir. Disiplin ise bu mezbep- leşmenin vahdeti harekâtıdır. Bilgisiz ne mezhepleşebilinir. ve ne de bir iş müteşekkil kılınabilir. Saydıklarım © derece - sıravari derslerdir ki; bu cihetleri idrak et- miyenlar sporu idare edemezler. Sporlarda ilmi ve amel! şahsiyet sahibi olmak Vizımdır. Şimdi spor işlerimiz ne olacak? Geçenlerde gazeteler, Spor Ku- rumu Başkanımızın şifa bularak Balıkesirden Ankaraya azimet et- tiklerini yazmışlardı. Hattâ, baş - kanla Balıkesirde mülâkatta bu - Tunan bir gazetecinin neşriyatı da vardır. Bu gazetenin ve başkanın beya- natına nazaran General Ali Hikme- tin bir an evvel Ankaraya gelerek işe başlıyacağı tebişir olunuyordu. Fakat, sonra, n bir emrfyet içinde kendisini ba muammanın ballıne doğru götüre- cek bütün ip uçlarını toplamış hu- lunuyordu. Bilhassa bu Hüseyin e- fendi, son kalan boşlukları. doldu- Tacak ehemmiyette bir şahsiyet'i. Akşam saat sekizde yazıhanesi- min kapısı açıldı, Paristeki me - Mmurlarından birisi içeriye girdi. T. X. memurunu başile selâmladı. Fa- kat memur kapının önünde, baş- ka birisini de içeriye sokmak isti- yormuş gibi vaziyet alınca, T. X. emir verdi: — Girsin! dedi. Uzunca boylu, başı fesli bir a - dam içeriye girdi. Elli beş, altmış yaşlarında görünüyordu. Yürünü kıra çalmış bir sakal çerçevelemiş- ti. T. X. bu yeni gelen adamı oturt- tu: — Sizi buraya çağırışımın sö- bebi, bazı malümatmıza mürac at etmek içindir. Londrada hir cina- yet işlenmiştir, bu cinayet hakkın- da bildiklerinizi öğreneceğiz. Zabı- tanın şah$ınıza karşı her hangi na- Istifa eden başkanların bu ha- reketi nasıl tefsir edilebilir? M. Sami Karayel Berlin Olimpiyatlarındanberi baş- kansız kalan Spor Kurumu, üste de bir çok asbaşkanlarını kaybede- Hek, bugünkü halile neye döndü, dersiniz? İnsan bu hal karşısında yazacak- larını, düşüneceklerini şaşırıyo Bilmem sizler ne dersiniz okuyu- cularım.. M. Szm! Karayel B.İ.'T O. K. den; 1— Mülli Küme maçlarır Jatasaray - Fenerbahçe ma san 937 pazar günü saat 15. nerbahçe stadı: yapılacaktır. 2 — Maç hakemi Adnan Akın, jyan bakemleri Feridun Kılıç, Sa - mim Taludur. 38 — Tribün 50, duhuliye 25 ku - Tüştur. £ — Akay tarafından ara vapur postaları işletilecektir. x Askeri Liseler müsabakası 23 nisan öğleden sonra Taksim Stağyomunda Kuleli, Maltepe, Bah- Tiye ÂAskeri Liseleri ve Gedikli Kü- çük Zabit meketpleri halka bir gös- teriş müsabakaları yapacaklardır. Bu müsabakalara 1700 atlet işti- Tak edecektir. Bu müsabakalardan sonra askeri liseler spor müasbakalarında de - Tece alanlara mükâfatlar tevzi odi- lecektir. x | Beyoğlu Halkevi spor |bayramına iştirak ediror Beyoğlu Halkevi 19 mayıs İdman şenliklerine iştirâk etmek için lâ - zım gelen makamlara müracaat et- miş ve şenliklere iştirâk. edecekle- rini dildirmiştir. Kadın, erkek bütün azalar resmi geçide iştirak edecekler ve Hulke- vinin spor muallimleri tarafından bu vakte kadar gösterilen dersleri tekrar edip çalışmıya başlamışlar - dir, »x İstiklâl Lisesinin on beşinci yüdönümü İstiklâl lisesi talebeleri 15 inci yıl dönümü münasebetile bugün saat 3 te mekteplerinin bahçesin- de 400 kişinin iştirakile büyük bir spor bayramı yapmışlardır. RADYO Akşam neşriyatı; spor musahabeleri Eşref Şelik tas rafından, 20 Türk musiki hey' 20,30 Ömer Rıza taralından arap. ca söylev, 2045 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk müsi. kisi ve balk şarkıları —saat ayarı, 21,15 ökestra, 22,15 Ajans ve bore sa baberleri ve ertesi günün pro- gramı, 22,30 plâkla sololar, opera veoperet parçı hoş bir muamelede bulunmıyacağı- na emin olabilirsiniz. var ki, bunları kendi cereyamına Gelen Zat cevap verdi: — — Ben söylemeseniz de, böyle o- lacağına eminim. Amerikalılarla İn gilizler — şimdiye kadar bana kar- # dalma iyi muamelede bulun - muşlardır. Zaten ben Londraya (lk defa gelmiş bir insan değilim. Bu meselede sizi yardımının dokunur- sa bahtiyar olurum. T. X. çekmecelerinden birini aç- tı, 3pek kâğıda sarılmış bir pa - ket çıkardı ve paketi hiç istifini bozmıyan fesli adamın önüne kay- du. Paketi yavaş yavaş açtı ve içinden bir hançer çıktı. Hançerin üzerinde lekeler göze çarpıyord 1. T. X. hançeri aldı ve Hüseyin a. fendiye uzattı: — Zannedersem, bu hançer si « zindir, dedi. Fesli adam, hançeri âaldı, evinli çevirdi ve nihayet: — Evet, dedi, bu hançer benim « dir. T. X. gülümsedi: (Devamı var) * üüÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: