19 Mayıs 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

19 Mayıs 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'ıs'hrimııde Pasta, şeker, şeker- | ,'::m Çikolata, bisküvi, tahin B helvası ve emsalini yapan %u;('k'nlen bazılarının en ip- Teheeç Nİ ve fenni şartlardan bile 'UM olduğu ve iptidai madde- türlü levse maruz bu - bunları yapanların da Tiayet etmediği — gözö - tutularak Belediyece bu kümi etlerin tâbi olacakları hü - Mıhıiv.-: etmek üzere bir ta- F e yapılmıştı. Bu talimat- Kat önümüzdeki temmüz 1 de Mevkine konulacaktır. Hâ- Ut bilümum — imalâthane © tarihe kadar imalâth3- Ade, talimatnamenin emret- '!'br“' & N hususları yerine getir - B # | NAlataklardır. Aksi takdirde P | K Man İdaresine gönderilen yeni 4 depolarının inşasına nit | ? tetkik edilmektedir. Bun- Projelerdir. Ve yakında AÇi bir heyet tarafından letki- ı )Ğ_f'inıcıxm. Projelerde, de - Slkazı, V€ gekilde — yapılması ve B « bangi mevkünde kurul - Si Bakkında / kayıtlar - vardır. *_'—hnın İdaresi bilhassa de - herelerde kurulacağı hak- Ü kaydı saklamaktadır. Çün- İ sahiplerinin birdenbire /— artlıracağından — korkul - , n ” Ü | î:'l Projelerin telklkinîî_n_ DEnk gıda M AÇ Üşülecek iye doktorl. ;*'tuhını yapıyor N_ belediye — şubelerinde | H—ş*okıorıu bu hafta içinde y N' Merkezinde toplanarak r * ÇT içtima yapacaklardır. y ü.“_ iMede, şehrin sıhhİ va- A N:;ı:dî—îcnıu sıhhi vazifeleri a ’q,_. €lde edilen neticeler ü- ) h konuşulacaktır. — Bozak Nqu* Mücadele, semtlerin te- '—_1 Bibi müteferrik mesele - KU gada $ edilerek u kararlar verilecektir. bir Selerki gelişinde onu da - buldum. Söz söyler - titriyor, gözlerini göz - SYırmıyordu. Allahım, bütün dertle- hlıı.:mm" bu iş sarpa Saylüve eti Ce ayrıldıktı e. Ml[ı_ an sonra... A K l..f."'”l* Bgün canım, SA KA w . Rak ",:;"'- doğru sana gelmek Miş, Yürümüş.. Hattâ a kadar l 9 gelmiş. % tutamadım: | İktisad Vekâletinin Vilâyetler n de seveceksin! | ünün meselesi: Şekerli maddeler yapan dük- ânlar hakkında talimatname alimatname1 Temmuzda tatbik ediliyor -ş"t erli maddeler yapan müesseselerden bazıları Shhi ve fenni şartlara riayet etmiyorlarmış. temmuz İde y cesi yeni tal lâthaneler derhal ka, Yeni talimatnameye göre ima - Iâıhaneler, her tarafı kârgir yer - lerde yapılacak, meskenler — veya diğer başka iş yapan müesseseler ile kat'iyen alâkası bulunmuyacat, zemin ve iki metre yüksekliğe ka- dar duvarlar fayans olacak, zemin- de su akıntı tesisatı bulunacak, i- malâthane ve ocak, bulaşık yıka- ma yeri, iptidal maddeler deposu, hazırlanmış — maddeler — deposu, mahrukat deposu yerleri mutlaka biribirlerinden tamamile ayrılmış olacak, pencerelerden içeriye si - nek girmesine mâni, tedbirler alı- nacak, imalâthanelerde mutlaka Terkos suyu bulunacak, hava apılacak tefliş neti- mür depoları Boğa- in neresinde olacak?.' 'l"gîlterede hazırlanan Avan pro- Jeler üzerinde çalışılıyor Mtiltere'de hazırlanarak Li - | sonra İngiliz müesseseleri asıl projeleri yapacaklar ve burnlar da tetkikinden sonra kat'i şekillerini alacaklardır. Eğer yeni depoların Kuruçeşme- den başka bir yerde kurulması ka- rarlaşırsa, Kuruçeşmedeki depolar tamamile - kaldırılacaktır. Fakat verilen malümata göre depolar yi- ne Kurüçeşmede yapılacaktır. Bu- nun için de şimdiki depolar tama- men yıkılacak ve yerlerine yeni, asri ve kapalı depolar yapılacaktır. Esasen bu şekildeki depoların ci- vara sıhhi bir zarar vermiyeceği zannedilmektedir. Evkafa Yardım edecek Evkafın geliri arttırılacak Evkaf idareleri tarafırdan idare işleri hakkında vilâyetlere yapıla- cak maruzat ve müracaatlerin İyi karşılanması hakkında Başvekâ - letten vilâyetlere bir tamim gön- ür. Bunda «her biri milli birer» ha- zine değerinde olan âbidelerimizin imar ve müuhafazasına çalışmak'a kalmayıp, şehirlerin — imarına da mühim nisbette iştirâk — ve — nir çok içtimai müesseselere yardım ej reli faaliyetlerde bulunabilmek ü- etmekte bulunan vakıflar idaresi urmumi müfettişlerin cid € muhtaçlır » denil Etem İzzet Benice —E. Nasıl olur bu? Dedim ve dik dik yüzüne bak - tım, — Nasil olduğunu, nasıl olacağı- | Cerrahpaşa hastanesine nakledil- ğiştirme aletleri konacak, ihtiyat su depoları kurulacak, çıkan dumanların etrafa yayılma- çıkması için fenni tertibat alı- dan nacak, bulaşik yeri yapılacak, iptidaf maddeler ağiz - ları kapalı kaplarda saklanacak, işçiler için imalâthane ile kat'iyen || alâkâsı olmuyacak şekilde bir so - yunma, giyinme ve yıkanma yeri bulunacak, iş esnasında işçiler he- yaz ve temiz bir gömlek giyecek. ler, mahrukat deposu imalâthane- nin dışında ve her tarafı kapalı bir yerde bulunacaktır. Bütün bun - lardan başka küllanılacak iptidat maddelerin vasıfları hakkında da bir talii me yapılacaklı Okuyucu Leman .. Ekrem öldü mermerden Leman Ekrem Değerli okuyucularımızdan Le- man Ekrem dün Cerrahpaşa has- tanesinde ölmüştür. Leman Ekrem İzmir'de bir ak - şam sahnede üşüyerek zatürreeye tutulmuş ve İstanbula getirilmiş idi. Kendisi Taksimdeki evinde bir buçuk aydanberi tedavi altında bulunuyordu. Geçen hafta profe- sör Nissen'in tavsiyesi Üüzerine mişti. Leman Ekrem, dübi pinyo - moni'den kurtulamıyarak dün ha- yata gözlerini kapamıştır. Leman Ekrem'i arkadaşları ilk sahne kürbanı olarak kaydediyoc- y lar. Sahnelerimizin gayrisıhhi ol- duğuna acı bir misal olarak Leman Ekrem'in ölümünü gösterebiliriz. #arknem yveebente ada süirme öi bakeseniinini e nnn ve sidarenin ıslahı ve daha seme- zere gelirinin artırılması içine a- | lâka ve yardım gösterilmesi is - sıkıntıdan bunalıyor, güç yürüyor, kalbimin sanki demirden bir yum- ruk içinde sıkıldığını sanıyordum Dudaklarımın bile sıkıntı ve bu - naltıdan işlemediğini, dimağ mer- kezini söyletmek istediği kelime - leri Dile doğru dürüst vermediğini görüyorum, Zorla: — Daha sonra neler yapmış bu deli?,. Diyebildim. Hem yürüyor, hem ni bilmem. Fakat, işte oldu böyle. — Peki ne yapmış kapının önün- Ü — Bana anlattığına göre, üç dört defa kapıyı çalmak - teşebbüsünde bulunmuş, fakat, bir türlü eli zile kadar uzanmamış. Sonra, Salih Bey gelmiş, bunu kapının önünde bakınirken görmüş, kimi istiyor - sunuz?.. demiş, Halil Necip, derhal yaziyeti kavramış, Miralay İsmail Beyin evini arıyorum.. diye dilinin ucuna gelen ilk yalanı — söyle Salih Bey bunun üzerine, aradı mIZ ev burası değil.. demiş, Halil Necip te çekilmiş gitmiş. Naciye bunları anlatırken, ben konuşuyorduk. Naciye birkaç & - dıim daha attıktan sonra: — Kardeşim, vallahi sana anla- tacağım, çok şeyler daha var, Fakat sokakta bunları konuşmak, müna- kaşa etmek doğru değil. Dedi, sözlerine ekledi: — © muhakkak ki, hergün, hat- tâ işinden ayrılarak evinin etrafı- na geliyor ve.. seni gözetliyor. Bel- ki, tesadüfler seni onun karşısına çıkartmıyor. — En son gelişinde neler kanuş- tunuz? — Aşağı yukarı, hep ayni hikâ- ye.. Seni sevdiğini, sana âşık oldu- ğunu, sensiz yaşamasına imkân ta- Sokakları ELEKTRi Memleketin her tarafında elektrik tesisatı yapılıyor Bunun için beş senelik büyük bir plân vücuda getirildi ı ktısad Vekâleti; memleketimi- zin her yerinde elektrik san - tralları vücüde getirmek için tet- kiklere başlamıştır. Bu maksatla teşkil edilen mütehassıs ve fen he- yetleri kalara ayrı ayrı, muhtelif minta- giderek nehir ve suların le diğer hususlarda incele- melere girişmişlerdir. Hükümetin, yurdumuzun muh- telif yerlerinde yaptıracağı olek - trik santralları ile bütün şehir, kasaba ve köyler baştan başa elek- Otomobillerin Yolları Tayin edildi Hamalbaşı- Tozkoparan katranlaştırilacak Şehrimizin ekser yerlerinde ve- saiti nakliyenin geçeceği yollar ta- | yin ve tahdit edilmiştir. Buna rağmen son günlerde bazı otomobil ve arabaların gelinmesi memnu olan yollardan. gelip git - tikleri görüldüğünden belediyeca alâkadarlara yeni bir emir verile - rek otomobijl, kamyon ve emsali vesaitin müayyen yolları takip et- melerine dikkat olunması bildicil- miştir. Diğer taraftan Beyoğlundan İs- tanbula inen vesaiti nakliyenin toz- Suz ve çamursuz rahatça geçebil - mes için hamalbaşı - Tozkoparan yolunun katranlarması kararlaş - tırılmıştır. . Halkevleri 446 , *e B Kütüphaneleri “ .. .. Rağbet görüyo, Halkevleri tarafından yurdun her tarafında açılan (umumi kü - tüphaneler), (okuma odaları) ve (lisan meslek dershaneleri) nin sa- yısı gün geçtikçe artmaktadır. Dün Maarif Vekâletinden maa - rif müdürlüklerine gönderilen bir emirle bu kütüphanelerde okunan eserlerin isim ve adetlerinin ve o- kuma odalarına, lisan meslek ders- hanelerine devam eden talebe mik- tarının tesbit edilerek Vekâloto bildirilmesi istenmiştir. Bu gibi istatistiklerin, mahallin €en büyük idare âmirleri tarafın - dan toplanacağı da tamimde bil - dirilmiştir. kirleten- lerden ceza alınacak Son günlerde belediye memurla- rı yerlere tükürenlerle muhtelif vesilelerle sokakları kirletenleri sıkı takibe başlamışlardır. Yalnız iki gün içinde yere tükü. ren 5 kişi ile duvar diplerini kir- 1$ belediye cezasına dir. kara sevda halinde gitgide arttığı- mı, Çalışamadığını uzün uzün an - lattı. Hattâ aynen hatırlıyorum, bir cümlesi tıpkı tıpkısına şöyle i- di: «Ne evde, ne dairede bir sani- ye bile oturamıyorum. İçim içime sığmıyor.. En acele çıkarılması 1â- zım bir evrakıselime alıyorum. Bir iki satır okuyorum. Sonra birden dalıyorum, hep onu düşünüyorum ve. bu dalgınlığım böylece daki - kalar sürüyor, tekrar kendi iş id- rakime döndüğüm vakit elimdeki küğıdı hiç okumamış olduğumu an- hyor, önu öylece birakıyor, — bir nefes darlığı, bir bunaltı içinde hemen dışarıya fırlıyorum.> Onun bu cümleleri, tahmin odiyorum ki, sana yvaziyetin ciddiyetini anlata- bilecek kadar kuvvetli. — Peki amma, kendisine faydalı olmıyacak bir kadın üzerinde ni - çin bu kadar ısrar ediyor? — Bunu ben de kendisine anlat- maya çalıştım. — Ne diyor? — O, mutlaka ona samimiliğimi, triğe kavuşacak, fabrika ve ima - Tâthaneler bu cereyanla işleyecek- tir. En geç beş yıl içinde santrallar inşa edilmiş bulunacaktır. Elektrik plânının 1942 yılına ka- dar en mühim kısımları tatbik © - dilmek suretile birçok yerlerde en Küçük kasabalar ve evler bile e « lektrikle aydınlanacaktır. Cereyandan; zengin, fakir her- | kesin istifadesini temin için kilo- | vat ücretinin yüz para ile üç ku « rüş arasında olması gözetilecektir. AMLLeaA NNN Si n iame Di M dirin n veNiNi NİN Ni sNE bENNmAN NLNNYiT ölEN aaniedA a vüREYENNEEmaman eai Barbunya Balığı 13 kuruşa | Son günlerde şehrimizde kal « kan, izmarit gibi balıklar bollaş - mıştır. Kalkanın çokluğu yüzünden fiat- lar toptan 18 - 20, perakente 30 ku- ruşa inmiştir. Kılıç pek azalmıştır. Barbunya cinsi de nadir olduğundan ancak 160 - 200 kuruşa alınabilmektedir. Barbunyanın burada 2 lira olma - len Ba n refikimizde okuduğu - dan Bartına pek çok barbunya gel- miye başlamıştır. Halk, barbun - losu 20 kuruştan 13 kı müştür. ça düş - Fındıklarımızı Bu yıl İ'yi sattık Bu seneki fındık mahsullerimi « zin hemen kâffesi satılmıştır. Türk findıkları bu yıl hariç piyasalar- ve Karadeniz iç fındıkları Alman- ya, Çekoslovakya, Amerika, Fran- iğini, sevgisinin bir $A ve ilk defa olarak Arjantin, Ye- ni Zelant ve Brezilyaya kadar gön- derilmiştir. İtalya ve İspanya fın- dıklarına nazaran — fındıklarımız bu piyasılarda çok yüksek - fiatla satılmıştır. Ecnebi piyasalar yeni rekolte ve mahsül üzerine şimdiden yeni Müracaat ve talepler yapmış'a baş- lamışlardır. Yeni esnaf bürosu Müşterek esnaf cemiyetleri Bü. rosü ittihaz edilmek üzere Türbe- de satın alınan binada yapılan ta- dilât ve tamirat bitmiştir. Binanın bir kısmı (Müracaat Ve danışma bürosu) olarak ayrılmış, diğer bir kısmında da bütün esnaf için (müşterek bir dispanser) vücude getirili | — Yeni bürolar bu cum te merasimle içimdeki aşk fırtınasınt anlatma - lıiyım.. diye ssrar ediyor. — Bunun mümkün olamıyaca - ğını söylemedin mi? — Söyledim. Fakat, dinleteme - dim. Hattâ, son defa bana gelişin- de yine benim tevassutumu istedi. — Ne dedin? — Reddettim. —O ne dedi?. — Bunu benden esirgiyorsunuz. Fakat, ne yapıp yapıp ona ben bu- nu anlatacağım.. Diyerek benim yanımdan ayrıldı. Naciye'nin söylediklerini dinle- dikçe çıldıracak gibi oluyordum. Kendimi zorlamasam: — Yarabbi nedir bu kara bah - | tım?.. Diye hüngür hüngür sokak or - tasında bir köşeye kıvrılıp ağla - yacaklım. Meğer, baht.. denen bu meçhul ve esrarengiz kudrete kar- şı koymak ne imkânsız şeymiş! İn- san iradesi ne olursa olsun eğer bahtia elele vermiş değilse nafile. (Devamı var) |Fakat bu fiat Bartındadır muza göre son haftalarda Amasra- | ya balığı yemekten bıkmış ve kf'. da büyük bir ravbetle karşılaşmış | | ratmaktadır. sına mukabil dünkü posta ile ge- | layis Halk Filozofu diyor ki : Spor şenliklerimize halk iştirâk etmeli! Gençlerimizin spor şenlikleri he zaman güzel bir azamet manzarası vücude getirmekte, hazırlanan gençl Ük bir ümit ve ifti memleketin ünde çok bü- har hava: Ancak, spor şenlikleri n nız bir yere temerküz da, bütün şehirde, bütün halkın gö- rebileceği şekilde, muazzam bir ge- çit resmi halinde yapılmıyor? Halkımızın da şenliklere işlirak ettirilmesindeki kasdımız da bu. Diğer memleketlerde büyük spor bayramlarının büy leri halinde yapıldığımı, spor hop canının bu süretle bütün halka da- gatıldığını görüp düruyoruz. Bun- daki fayda münakaşa olunamaz. Zannediyoruz ki, bilhassa bizde bunun ihmal olunmaması gerektir. Canlı ve azametli gençlik kafi- leleri şehirden bir geçit resmi ya- parak spor bayramlarını, dar saha- lar üzerinde değil, bütün halkın si- nesinde yapmalıdır. Bütün şehir, bir gün yetişen genç. liği gözlerile görerek yılda bir gün iftihar etmelidir. Halk filozofu eee eee Birimizin derdi Hepimizin derdi Şirketi Hayriye- den memurların istediği Tapu ve kadastyo fen me - müurlarından Rumeli Hisarlı S. etti: Fehmi Oyman gazetemize gön- derdiği mektupta diyor kiz Boğaçinin uzak semtlerinde oturan memurinin sabah vapu - rile vakti muayyeninde Köp - rüye gelemedikleri ve İşlerine geç kaldıkları ve bazı mektep talebesinin de iskelede isbatı vücut ettikleri zaman yapur bu- lamadıkları ve uzun — zamanlar iskele üzerinde bekleştikleri ve ilâh... tarzda, halkın tercümanı efkârı olan gazetelerde Şirketi Hayriyenin, vapur tarifelerinin ıslahı ile daha faydalı olmasını istihdaf eden metalip dermeyan edilmektedir. Rumeli Boğaçini: Bisarı, Emirgân, İs: * (Rumeli iye) köy - lerinde oturan, Şehzadepaşı, Ba- yazıt, Sultanahmet gibi semtler- deki devairi devlette çalışan me- murin zümresinin ihtiyaçlarını tatmin ile aynı zamanda Şirketi Hayriyeya de hayırlı - olacağı mülâbesesi ve menafii umum'ye noktai nazarından musip ola - cağı mülâhazasile şu satırların dercini muhterem gazetenizden Tica ederim. Akşam üzeri Köprüden &aat 17,40 geçerek bir küçük vapur Rumeli Hisarına (direk olarak) hareket etmektedir. Yukarıda yazdığım semtlerde çalışan ve 17,30 da vazifelerinden ayrılan memurları on dakikada - umu- mi bir mütalea ile - Köprüye ye- tişemiyeceklerinden zaruri ola- Tak vapur seyahatinden mahrum kalmakta, ellerinde vapur abo - neman olduğu halde Eminönü - Bebek tramvayına binip Bebe- ğe, oradan da Rumeli Hisarıma, Emirgâna,.. gitmektedirler. Şirketi Hayriyenin aboneman defterini hâmil olan ve bütçe « sinde yol masrafını evvelce ona göre tanzim kılmış bulunan her hangi bir memur tram çin binsin?! Buna belki de şu tarzda bir çarei hal bulunur: Akşamları Köprüden 17,55 ge- çe (direkt olarak) Yeniköye hir büyük vapur hareket etmek - tedir. Bu müuhteşem, zarif, gü- zel vapura - çok değil - iki is- kelecik, yalnız iskele (Rumeli Hisarı, Emirgân) ilâve edile - cek olursa bu kadim ve faydalı deniz müessesesi çok sezai şük- ran bir himmette bulunmuş o - lur.> . —— ——— Ni-

Bu sayıdan diğer sayfalar: