18 Haziran 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

18 Haziran 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Akşam olmuştu. — Evet, mellâ! On altı yaşlarıme a idim! — Ondan önce nerede İ — Hebron köylerinden birinde, “Shamın yanında oturuyordum. — Sattılar mı seni.. Yoksa kaçır- ir mı?. “ — Babam ölünce anam başkasile Evlenmiş.. beni bir esirciye satmıya ı , Mecbur olmuştu. O zaman ben, da- ha küçüktüm. Bir müddet esirci - Vecektir. Sevmeden yaşıyanlar, an- Sük hayvanlardır. — Nasıl sever bir insan başka- Sırı? — Hakkın var.. bu ateş henüz se- Tin içine düşmemiş.. Bilmiyorsun! -Yine bilme.. Ateşsiz yaşa! Fakât... Hiramın çehresinde derin çiz- Biler belirdi.. Bir müddet sustu. — Ne diyorsun, Tita?! Sevgi - 'den bahsediyordum, değil mi? Evet Yavrum.. Sakın kendini bu ateşin 'ağına atma! Kendini yakıp yak- Mamak biraz da insanın kendi © - idedir. Ben ateşe elimi uzalma - #ikça, o ateşin beni yakmasına im- kün yoktur. Mş,, Tita masum bir kız edasiyle başı- ı Mi Salladı: — Ya o ateş İnsanın üzerine dü - Hiram elini Ti'anın omuzuna do- Tadı: — Hele sen şöyle dizime yat da Bana Hir Amon şarkısı söyle ba. Tita kraldan fazla iltifat görmüş- H, Böyle ilk görüşte: «Hele şöyle — Y dizime yat bakayım!» Demesi Titanın o kadar koşuna ki,, —nhı._ Süleyman kadar mağrür hükümdar değildi. O, çok neşeli Ylvq yavaş bir Amon türküsüş lemiye başladı: *Yalların pençesinde ezilen, kü- Sülen ve ihtiyarlıyan insanlara çok L Fakat, bir an için kendimi o in tazyikından kurtulmuş | €, ne kadar seviririm. 'İçin seviniyorum? Elbette çok | k zevkini tatmak için. İ TEFRİKAMIZIN HULÂSASI | (Amerikan haydut ve kör- | #anlarının elebaşılarından Al | Jeninge başından geçen vak'- | Oları ve hatıraları enlatıyor. Bu adam, evvelâ Andi ismin- de bir çete reisi ile beraber T treni soymuşlu. Sonra kendizinin teşkil :ııiği bir çe- TC ile tren ve bir bankayı soy- sene sonra bir çift- Kikte Müuhazara edilerek ya - ele verdi ve müebbed mahküm edilerek Oh- Yo hapiskanesine tıkıldı). Süleymanın Sarayında | | taze ve güzel kalacağımı sanıyorum ? , Buü strada çölde toplanan aruplar Kraliçe (Sama) yı dağlarda arıyorlardı Ah, ne büyük süadettir çok ya- çer gibi kıvırarak cevap verdi: — Şüphesiz isterim, mel — Bu, çok güzel bir şey. Fakat, insanlar fazla ihtiyarlayınca çir - kinleşiyorlar.. Hiç bir gün ihtiyar- Jığını düşünmedin mi? — Hayır, Ben de her güzel kadın gibi, yüz yıl yaşasam yine tazo ve güzel kalacağımı sanıyorum. — Çok doğru söylüyorsun, Tital Bütün kadınlar gibi sen de yarına — Size şarap vereceğim, mellâ! Diyerek ayağa kalktı.. Gümüş tepsi içinde duran şarap testisini aldı.. Kadehleri doldurdu. — Mis gibi kokuyor, mellâ! Bu şarap Sur bağlarında mı yapılıyar? (Devamı var) p basenem Na üüüi ulüme e aai hunmainedamü a nnn Telefon Abonelerimizin Nazarı Dikkatine İstanbul Telefon Direktörlüğünden: 1937.1938 Telefon rehberi tab'ettirilmek üzere olduğundan halen elde bulunan rehberde büyük harfle, meslek sırasında küçük ilânı bue Junan abonelerimiz 347-937 taribine kadar yeni rehberde devam edip bu şekilde kayıd arzusunda bulunan abonelerimizin Abonman Daire- sine müracaat buyurmaları, (3313) İş Adamlarına ve Müesseselere Mühim Fırsat İstanbul Telefon Direktörlüğünden: 1937-1938 Telefon rehberi bastırılmak üzeredir. Telefon rehberi 16000 adet basılacak, aboönelerimize dağıtılacak, derecalından şebirler içinde ve ecnebi memleketlerde bulunanlar —ba- berdar olacaklar, bu yüzden ilân veren zevat kendi ihtiyacına, mes leğine ve arzusuna göre İstifade elmiş olacaklır. İşini, mesleğini, mamulât ve mahsulâtını velhasıl her türlü varlığını hörkese, her muhite tanıtmak için iyi bir fırsat olan telelon rehberine ilân veriniz. Pek yakında tab'ına başlanacak rehbere ilân vermek ve ilân şarle areN aa üm AAA zti bit eeei Haat danneni DaNaD memleketin bütün gazeteleri ilân etmişti. Onun için mahpuslar da geleceğimi biliyorlardı. Herkes be- ni bekliyordu. Eski tren soyguncu- larından ikisi, yani eski iki ahbap muhakkak beni görmiye ve benim- le görüşmiye çalışıyorlardı. Bil » mem nasil bir hileye müracaat e- derek, geçec“ğim yolun üzerine çik- miya muvaffak oldular. Korldor « dlarda bunlarla karşılaştım. Yanı - başımdan beyaz gölgeler gibi geçip gittiler. Her ikisini de tanıyabilmek için çok güçlük çektim. Gözlerime mı öğrenmek üzere Abonman Dalremize müracaat buyurunuz. (3314) ne irl yarı, ne neş'eli, ne sıhhatli a- | damlardı. Halbuki şimdi iki insan | ankazından başka bir şey değiller- | di. HAPİSHANEDE İLK YEMEK Yemekhanenin kopısı açıldığı zâ- man, çirkef ve taalfün etmiş bir et kokusu boğazımı yaktı. Ay- ler. Kendimi orada bulduğum bir tahta sandalyenin üzerine bıraki « verdim. Sağımda ve solumda in « sandan ziyade görillere benziyen ve yüzlerinden mütemadiyen ter boşanan iki zenci vardı. Yemekhanenin yüksek tavanın- dan sinek bulutlarının öyle hafif- ten vızıltısı değil, müthiş bir uğul- tusu geliyordu. Masanın etrafına sıralanan mahkümlar, bir an ev- vel ekmeğe kavuşmak için, biribir- lerini boğazlıyacak gibi yerler. Her mahkümun önünde güya kızartma olarak getirilen, fakat kızartmadan * -İOITILGİAİ—“MHZ SPOR Filistin dilberi, Sur Kralının dizine yattı: “ Ben Izmirli Vahap ücretli oyuncu- de her güzel kadın gibi, yüz yıl yaşasam yine lar arasına girdi Geçenlerde, Galatasarayın 32 nci yıldönümünde, P.U.C. takımının İs- muzıliların yıldönümlerinde bulun- mayı esas itibarile kabul etmiztir. Yine geçenlerde yazdığımız gibi bu klübün İstanbula gelmesi atle- tizm noktai nazarından bir kazanç olacağı şüphesizdir. Balkan oyunla- | rının yaklaşması dolayısile atlet- lerimizi bir kere daha eenebi bir takım karşısında denemek her hal- de hayırlı olacaktır. Sarı - kırmızılılara muvaffakiyet kımdakl yerinde tekrar oynuya- cak olan Güneş merkez muhacimi Rasih rına devam edildi. Bu maçlarda Al- manya, Belçika takımını yenerek tasfiye etmiştir. Oyuncular listesinde Fransız federasyonunun yarı res- mi gazetesi olan «Futbol» Fransız profesyonel klüplerine mensup üe- tetli oyuncuların bir listesini neş- Tetmektedir. Bu listede oyuncula- Tın ihtisasları yazılmakta ve takım- da oynadıkları yer bildirilmekte- dir. Bu listede meşhur İzmirli fut. bolcü Vahap, ücretli oyuncular a- göyle bir baber vardı: « Beşiktaş, Fenerbahçe, Güneş ve Galatasaray klüplerinin kendi aralarındaki işleri hal ve ecnebi ta- kımlarla temnaslar yapmak üzere kurdukları bitok kömitesi son za - manlarda bir sarsıntı geçirmekte » dir.» yordu. Bir parça siyah ekmek bu yemeği tamamlıyordu. İri suratlı bir mahkâm başını eğ- di, dudaklarını tabağin kenarma dayadı ve salçasını bir yudumda bo- şalttı. Bu manzara karşısında birden - bire irkildim. Sağımda oturan zen- Önümdeki tabağı önüne doğru it- tim. Zenci hemen parmaklarını içi- ne soktu. Sineklerini ayıkladı, bu sinekleri masanın üzerinde ezdik- ten sonra, kendisine verdiğim por- siyonumu kemali âfiyetle yedi. KAPATILDIĞIM HÜCRE Geceleyin beni hücreme kapat - tıkları zaman, bütün dünyanın ar- tık beni terketmiş olduğunu his- settim, * Bu hücre dört kadem genişlik ve sekiz kadem uzunlukta daracık bir şekilde inşa edilmiş hakiki bir taş Biz, bu hususta bitoku teş - * kil eden klüplerin murahha$larile Rasih, İmtihanlarını muvaffakı- yetle bitirmiş, yaz tatilini geçirmek üzere İstanbula hareket etmiştir. Rasih gelir gelmez Güneşteki ye- rini tekrar alacaklır, Bu suretle Gü- neş takımımın hücum hattı yine es- ki kuvvetini bulacaktır. Bu suretle Güneşin bundan sonra yapacağı maçlarda hücum hattının kuvveti ralılar bilhassa Galatasaray, Güneş maçlarına çok ehemmiyet veriyar- lar. Ankara takımlarının İstanbul- da aldıkları dereceler çok şayanı dikkattir. Evvelki haftalarda Fenor - Gala- tasaray takımlarına karşı güzel bir oyun çıkaran Ankara Güçlülerden daha güzel bir derece alabilmek için | İstanbula iki gün evvelden ve 26 kişilik gibi geniş bir kadro ile gel- meleri, İstanbulda yapacakları maç- lara ne dereceye kadar ehemmiyet werdiklerini gösteriyor. 'YUNANLILAR BALKAN GÜREŞ OLİMPİYATLARINA HARARETLE ÇALIŞIYORLAR köromen güreş şampiyonası bu hafta içinde neticelenerek Yunan Federasyonu bu suretle daha çok güreşçi bulacaktır. Yunan güreş - çileri bu seneki Balkan güreşlerine büyük bir varlıkla çılı;ıyorlg. Bil- hassa bizim eski güreş muallimi- miz olan Her Peter'in Yunan gü - reşçilerine bir çok faydaları olmuş- tur. tile Fransada yapılan sergi gü « reşlerinde 56 kiloda Biris ve 66 kİ- loda da Zervinis çok iyi dereceler almışlardır. Bu sene beynelmilel İzmir fuarı münasebetile İzmirde yapılacak 0- lan Balkan güreşlerinde her halde bize Yunanlılar çok tehlikeli ra - kip olacaklardır. | geliyordu. Dışarıdan kilitli duran Bu pis deliğin üstünde benimle be- Jaber, başka birisi daha vardı. Hücrelerde sıhhi hiç bir tesisat yoktu. Cumartesi akşamı mahpus- ları bu hücrelere tıkarlar ve pa - zürtesi sabahına kadar orada kapalı bu taş kutünün içindeki hallerini tasavvur edin. Artık bu hücrede teneffüs edilen şey hava değil, iğ- Tenç bir ter ve kenef kokusu idi, BANKERLER MAHALLESİ Hapisanede «Bankerler mahalle- sir denilen ayrı bir kısım hücreler ha vardı. Bu hücreler imtiyazlı mahpuslara tahsis edilmişti. Mah- küm da edilmiş olsalar, bu yüksek maliyeciler ne de olsa centilmen sayılıyorlardı. Çünkü onlar hayat- larını tehlikeye koyarak tren soyan insanlardan değildiler. Onlar, son derece mükellef döşenmiş yazıha- BE KUDUS KIZLARI — Bazı ecnebi takımları | SPOR Tefrika No: 85 Yazan : M. Necdet Tunçer ı: 'stanbgıa»gelçcek "P,EDJ.KHEEJI;AM Geçenlerde Sadun - Galip bir havadis —münasebetile — Güneş « Fener muhtelitinin Rapide kar- gı aldığı muvaffakıyeti — uzun - ca bir yazı ile anlatmış - ve bu muhtelitin ihmal edilmemesine Nnti tü biyüuyal bik AA FB tanbula getirteceklerini yazmıştık. İ konuştuk. Bize söylediklerine göfe || yardırı maksadile fikirlerini anlat- —— | - mıl Hiram ?n neş'eliydi.. N Bu takım son zamanlarda büyük | , L Döylerbir sanlaşamamazlık | mıştı. Bu yazının neşrinden bir gün B z bir varlık gözlermiştir.-Dört geta y A y e din sonra gene bir akşam gazetesinde —— ğ *'Kaç'yaşındasın? Fransa şanipiyonluğunu kazanmış- | Simadığı n v lti K DENE | e— Yirmi bir.. indla) bürdede « RASİH GELİYOR , Mmzalırbir yazı çıktı, Bu yazı: M in, Tita! da S SĞİLAK DEroeka a vinceL” da Sadun Galibe ağır bir hücum | Ş Çök gençein, Tital - Amoni kor yapmışlardır. Bundan evvel bir | — Güneşin Ankarada yaptığı maç - adun Gal | Yıl kaldın? çok rekarlar kıran, meşhur Ladou- | Jarına iştirak eden Rasih, san za - | Yyapılmak istenmişti. -Sadun bu ya- Ü n Beş yıl. n muharrire cevap olarâk İ Na ai a megüe gibi tanınmış sporcular ve- | »— l A tihanları münasebe - e - F z £ — Demek an âlti yaşmda düş tiştiren bü klüp nihayet sarı - kır- neşrettiği son yazısında kendisini tün oraya? İ tile Fransaya gitmişti. müdalan ediyor, Fukat işin garip tarafı var: Sa- dun Galibi klüpçülük suçu ile it- ham eden F, O, imzalı yazı muhar- ririni Sadun Galip de klüpçülük su- çu ile itham ediyar. Misal olarak G. Saray takımını ele alması F. O. imzalı yazı sahibini G. Saraylı ad- detmeğe — yeltendiğini anlatmıya kâfi gelmez mi? Gençler Birliğine yenilmesi veya berabere kalması neticesinde, Fe- nere karşı yapacağı maçı da kay- bedeceğinin kat'iyetle M. Kemal ta- rafından kabul edilmesidir. Muh - terem muharririn G. Sarayı Fene- re bu kadar çabük mağlüp ettiri - vermesine hayret etmemek elden gelmiyor. * Tazı - Ovens Amerikanın ve dünyanın en seri koşan adamı zenci Övenslir. Bu koşucu insanlar arasından kendine rakip çıkmadığını görünce tazı « larla yarışmıya başlamış. Bu ya - rışta tazıyı geçen zenci geçen se- ne de beygirle yarışmıştı. Bu gi- Yrso?, etmiyeceklerini bildirmedikleri takdirde buna alid kararname mucibin. Almanya bu maçı 6-4, 6-3-6-4 ka- Son gelen Yunan B-melğ""* dişle Amerikelı nîıcî avcılara ta- — İşte o zaman iş değişir.. Sa - | ce ilânları yeni rehberde de aynen neşredilerek tarifesi mucibinte | zanmıştır. okuduğumuza göre, Yunan güreş - | zılık edecek ımı:—ı»_ Kinmak güçleşir.. ücretleri tahsil edilecektir. Bu kabil vaziyette olanlarla yeni rehbere İzmirli Vahap Ücretli | çileri çalışmıya başlamışlardır. Gre- Hhami geldi Avrupada tetkik seyahati yapan basketbolcü İlhami İstanbula dön- müştür. Kendisi Avrupada Bas - koetbol Federasyonu namına tetkik- ler yapmıştır. Bu tetkik seyahati münasebetile bir rapor hazırlıya- rak Federasyona verecektir. Basketbol Federasyonu programı bu rapordan İstifade edilerek ya- pılacaktır. Ve tkicı memleketimizln büyük şehirlerile bötün ecnebi memleketlerine gön- | rasında görülmekledir. Yuhdtitler MEMS BEĞEĞİ Kit * 'Tita derhal Tağli Kati öirne duflecılııır. Buna binacn bu rehberler en kuvvetli, en pratik ve en BİTOK TEHLİKE ATLATMADI | da çok ümitvar gümr_ıuyor'!ır. Ofsayd MI,H li ; verimli bir propoganda vasıtasmı olacaktır. Bu 16000 telefon rehberi K telerinden birinde | — PY Sene Paris Sergisi münasebe- | — Sabah gazetelerinden birinde meş- ü günün ber saatinde binlerce zat taralından elde bulundurulacak, mün- şam gazetelerinden — birii hur hakemlerimizden biri son za - manlarda çok fazla dedikoduya se- bebiyet veren (ofsayt) kaidelerini umuma öğretmiye başladı. Bu iyi- liğini hiç bir zaman unutamıyaca- Biz. Belki bu yazılardan bazı ha « kemlerimiz ve ceplerinde futbol ka ideleri taşıyan Glimlerimiz bir iki kaide öğrenirler. ların kendilerine itimat ve em e! niyetle bıraktıkları paraları cep « lerine indirmek hünerini bilen in « sanlardı. Bunlardan bazıları yüzlerce ve yüz Terce ailelerin namuslarını ayakları altına almış, kimbilir ne kadar kahraman kalbleri kırıp parçalamış Yazanı Çeviren : ni zamanda da milyonlarca ve mil- | cilerden biri kolumu çekti: tutarlardı. 36 saat içinde bu daracık | insanlardı. Yalnız hiç birinin üze- Al -İ.ııhı.. Muammer Alatur yonlarca sinekler üzerime üşüştü- — Yoksa yemiyecek misin? de « | yerde kapalı kalan iki mahpusua, | rinde kan lekesi yoktu. Milyonlar ——— -— ——— —— dolandırmış oldukları halde, yine bu zevat hürmet ve itibar görmek haklarını muhafaza ediyorlardı. «Bankerler mahallesi> ndeki hücs reler, bizim taş kutularla mukaye- 80 edilirse, koket birer salon gibiy- diler, Duvarlarda aynaları, kapıda perdeleri, yerde halıları vardı. Bun lardan birisinin tahliye edildiği gün, büyük bir marifet göstererek, onun boşalttığı hücreye geçtim. O pazartesi sabahı, kibarların ha pisane dahilindeki gezintilerine ka- rıştığım zaman, bütün dikkat na. zarları bana çevrildi. Çünkü be - —— —e | şamak... temenni ederiz. gaha çok artacaktır. * n griade kaldım. biç kimseyi | XTt Hiram musikiyi çok severdi. | gözlerini kapamışsın.. görmek iste- | O / Vç KUPASINDA ALMANYA, GENÇLER BİRLİĞİ GELDİ Sırat köprüsü — — mç mdiye kadar hiç kimsey Bühassa güzel seslere bayılırdı. Si | miyorsun istikbalini!., BELÇİKAYİ MAĞLÜP TT | — Ankara Gençler Birliği'takımi « nıîn:. ölşam :;uesı:mndâ bi- . — Sevmek nedir, bilmem, meilâ' | 437 CA MT :::ıı::-ht:;ümdım eli vak. | y MK Haa SAĞ Kağli Gt | zz b hafta milli Küme Mı':r" bi BÜ Yipasll eee ebiroi | Hiram güldü: R Hiram gülerek sordu: dırdı. Hiram: - oynamak üzere 26 kişilik bir kadro | , e e ü aa lamyçlaran ";;';" — Çok yaşamak ister misin, Titâ? | — — Niçin yâtmıyorsun? j z ile İstanbula geldiğini haber aldık. | O L L ” u tâbiri Ko Gammeı B ' gİN GAĞ Ka S | gö ei ee yi ) nde birer han- a: uMm inanamıyordum. Bir senolik mah - | başka da her şeye benziyen bir ye- | kutuya benziyordu. Dışarıya ba - | nelerindeki koltuklarına kurula - | nim sırtımda âdi mahkümlara giye Binim GİRİŞ kümiyet bu adamlardaki hayat usa- | mek vardı, Salçasında kurtlar ve | kan penceresi yoktu. Havası da, büyük bir nezaketle namuslü | dirllen çizgil. gömlek ve don vardı, BVT Wı girdiğimi | resini kurutmuştu. Halbuki onlar | mebzul miktarda sinek ölüsü yüzü- | ziyası da demir parmaklıklı kapıdan| ve mütavassıt vatandaş - (Devamı var) — AT AAA B SADDA ARA AU LARARGĞRRT Y3i KSN O FN YA S li

Bu sayıdan diğer sayfalar: