19 Haziran 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

19 Haziran 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Almanya ve Italyaya karşı Avustur- — yayı, Macaristanı ve Çekoslovakyayır _ĞS'ON TELGRAFP - 19 Haziran 1937 birleştirmek istiyorlar - VanZelandın ne vakittenberi beklenen meşhur raporunda neler bulunduguna dair mühim haberler sızmağa başladı Almanya ile İfalyanın emekleri boşa mı gidiyor ?| öev y n mesinem irmümez : Alman yave | tal 'ya İıarıçten para bulmaga mecbur olduklari i için bu para kendilerine temin edilirse, ergeç beynelmilel bir anlaş- maya iştirâk edeceklerini saklamamışlar. Avusturga, Macaristan ve Çekoslovakyanın - vaziyetlerini gösterir harita di teslihat etra » k nün T gi eçti demektir. | ümet reisi Van Zeland İngiltere ve Franta hü- kümetleri tarafından edilen vica üzerine dünya iktısadiyatını tetkik ile buna karşı lâzım gelen çareleri tavsiye edecekti. Bir kaç aydanberi bununla meş « gul olan Başvekil, geçen hafta A « merikaya gitti. Tetkikatının netice- si henüz saklıdır. Fakat büsbütün kapalı da değildir. İşte dünkü posta ile gelen muh- telif Avrupa gazetelerinden bunu öğreniyoruz: İngiltere, beynelmilel iktısadi va- y üzelmesini istiyor. Fakat milletler arasındaki silühlanma ya- rışını durdurmak için ilk çıkacak fırsattan istifade etmeyi düşünü - yor. Bundan başka İngiltere, Av- rupada Frans: olmak - sızın hiç bir ş & ğildir. Almanyanın da iş zım görüyor. İngiltere daha ileri giderek Amerikanın dahil olmıya- cağı her i bir anlaşmaya giremiyecektir. Onun için İngi tere bekliyor. Fransanın vaziyeti: vekili Fransız devlet ada fik 1 almıştır. Çıkardı. Baş- larının Edebi Roman No: 31 Zekeriyya Sofrası Yazan: AKA Gündüz Osmanlıca alfabenin noktasız | yerine T konulur, v yerine a geli harflerini (*) çift almışlar. Het çift harf biribirinin yerine kullanı- hyor. Meselâ Kem bu çift harf K. m dir. Kullanılışta m, k yerine ve k, m yerine geçiyor. Noktalı harf- ler de oldukları gibi kullanılıyo Meselâ babamın adını kem sala ile yazmak veya lâzirn gel- Zekeriyya tofrasının kökü, kaynağı, rahudur. Şelat, şehvet — demektir. meftahina göre Ş noktalıdır, rinde kalır. H, lehu çiftinindir. H ye - (*) Bu şifre eski harflere göre- dir. Yeni harflerde sadalı harfler kullanılmadan olmaz. Şifre | BULGA ©e şudur: Fransa, geniş müstemle « kelere maliktir. İstediği kadar ip- Si maddeler elde edebilir. Hulâ- ksulluktan korkmaz bir mev- Kendi kendisine geçinebi- Hir Beynelmilel bir anlaşmaya İşti- rak etmiye hazır bulunmakta Lâkin diğer devletlere gelince, vaziyet daha başkadır İşte mese- lâ Almanya: Almanyatım iktısat Na- zırı Doktor Şaht, Belçikaya gitmiş, | Van Zelaand ile görüşmüştü. O za- man Almanyahın beynelmilel ik- tısadi tahdidi teslihat meselesinde alacağı vaziyet belli olmuştur Bun- dan başka Van Zelandın arkadaş- Tarını Frer ismi sıs da Berline gidı let adamlarile temas etmişti. Al - manyanın vaziyeti şudur: Berlin hü- kümeti şir kadar devam ettiği yoldan ayrılacaj Bütün kendi vesaitine güvenerek kendi başının bakmak siyaseti kâfi gel- memektedir. Onun için hariçten muhtaç olduğu para kendisi zun vâdeli borç olarak ve a milletler arası bir laşmaya girecektir. Fakat Alman - | nın istediği öyle az değildir. Ev- lâ kendisine uzun vâde Almanya Şehvet şelat olur. Bu miftah şudur: Kem sala ev sa lehu der haddebud. Bütün a- nahtardaki noktalı B. nin kalması, aları şaşırtmak içindir. Şelat Hoyotred rumzuna gelince ht ttır. İşte pre memlekete getirip yaydığı riyya sofrasının & ivet hayattır, Ve h sası budür, şehvet üzerine yaratılıp kurulmu tur. Bu böyle olduktan dün geceye kadar Zekeriyya sof- | rasını bir saflık matileti diği- abtallığa — utanıyorum. Prensese belki giderim. Fakat Ze sonra ma, keriyya sofrasına.. Bir daha ben - sasa göre tesbit edilr olmazsa Almany , üç; hiç , dört; (meselâ lekesi gibi) sön- a Milletler. Cemiyeti misakının Teşhur 16 ncı maddesi kaldırılmalı | | göre cemiyet aza - tecavüze uğrarsa d! üz edene karşı zecri ted- ktır. Bunun tatbikı İta muharebesinde görül - yet olarak sından bi birler alax ya - Habeş Almanya yaptığı eşyanın kolayca il temin olunmasını Bu noktalar arasında mese letler M desi. bah gibi tddtar len evvel ke tli bir yardım edilmesiz mekten geri kalmamaktadı kat Van Zeland'ı ceye göre eğer Avrupa bu devlet birtakım arazi istemek hada hiç bir fayda elde edilmiş - olar caktır. a . olun- ca, yani herşeyden uhtaç olduğu parayı tedarik zaruretinde bulunduğu meydana çıkınca, İtal- yanın hali ne olduğu da merak e- dilecek bir meseledir, değil mi?.. Belçika Başvekilinin tetkikatına göre Sinyor Musolininin her vakit tekrar etmiş olmasına rağmen İ- talya artık öyle kendi kendine her Alman iktisat mazırı Doktor aht den pas! Ve bütün dostlarımı u - yandırmıya çalışacağım. Gitmiyeceğim dedim, amma, ba- kalım dayanabilecek miyim? - Ze- keriyya - gol şey olduğunu sof « ra dışındaki anın ne matah başka, , hayatın cazibesine mukavemet etmek — başka, — ve hepsinden üstün de, bilemedi « ğim, göremediğim bir kuvvet var ki beni oraya, o hayata çekiyor. anlamak Sanırsam Mustafayı da oraya sü- rükliyeceğim, Madem ki bu sabah son sözlerimizi biribirimize söyle - dik. anca beraber, kanca beraber. afamın beni sevd ğer... Meğer ne? Defterinle karşı« karşıyasın, kin saklıyorsun, söyle işte! evet, rum. Benden iki yaş küçük olmasına rağmen seviyorum. Ötesini henüz düşünmedim. Mustafayı sevmek bir suç değil Olsa bile ne çıkar? Prensesi tanı- edecekler için ayni şeyi temin edebilecek, yani kendi yağı ile kavrulabilecek halde de- ğildir. Onun için diğer devletli e anlaşmak Fakat o da birçok paral: d ihti: paralar milel bir cektir yolün Eğer bu rrilirse beynel- iştirak ede » kendisine anlaşmaya İtalya iki mühim gındadır; Di k düzeltmek — için muhtaçtır, bir; ge gi — söyler işletmek, yani Afrika imparator ğunuün toprak altı den istifade etmek ten Pa: İ Avrupa: Şi i mer ve Bel ka olsun yalnız şunu istemekt Beynelmilel — mübadele — işl daha büyük bir serbestlik ret mu bütün işt suretle kârlı atladır ki, daha Norveç, Danimar- ya, Felemenk, Belçika ve Lüksemburg arasında bir mua - hede imzalanmıştır.. Bu, — iktısadi tahdidi teslihata doğru büyük bir adımdır. Holanda ile Belçika biribirle kârşı gümrüklerinde kai göstermiye başlamışlar, konten - janları kaldırmışlardır veç, ve Finlandiya da biribirlerine karşı gümrük tarifelerini indir lerdir. Danimarka da bu yol muştur. n Zeland'ın fikrine göre Al- şimdiki markın fiatını in - dirmelidir. Bunun için Almanya hariçten altın alarak parasını ko rumalıdır. Sonra diğer devletlerin de mali vaziyetleri, gelirleri, gi - derleri it edilmek lâzım geli- adelerin ması, İşte b lmakta, harice kar- kapalı tutmaktadırlar. âş serbe klerini ileri sürmel tedir. Hunı.r için intikal devri, ser» best ticarete uymak olacaktır. zamanı zor (Devamt 6 tnct — sayfamızda) ladım ki. Mustafa ne çabük büyüdü, çabuk ha; yâlıberi öyle suçlar işlemiye büş- ne atıldı ve ne - Çabuk hayatı anladı. Birkaç sene önce- ye kadar hâlâ onu küçük Muto tanıyordum. Fakat bugün (' BiL Babasının bi nesinin bütün güzelliği, ailenin bü- tün fazileti Mustafada Belki bu kadar de, ğim için bana öyle geliyor. Yalmız yânaklarımı kabartan bir nokta var: Beniden iki yaş küçük olması Aşkta yaş farkı olmazmış. Bu fark yatta aranırmış. Bunları başka- ları söylüyor. Amma bir bakıma da ikincisi birez doğru olmalı. Ha- $ farkı ehemmiyetli ol: iydı cedat dikl miydi? Acı bir £ toplanımış. ldir de - sevdi- eder yirmi, ihtiyarlıyar, mız. Birinci kınca ya şişiyorlar, y lar. İkinci çocuktan sonra da su- landırılmış pestile, tartaklanmış elmasiyeya 'löı!üyorlu. Ne spor var İsveç, Nor- | sin Bu kız bana yiyecel HIKAYE Krmzi Tokgöz; malı mülk rinde, parası pulu çok, hal ten gözü tok bir adamdır. Bir tek zevki akşamcılıktır. Yedi katlı mükellef ve muhte - şem bendehanesinin en üst katında kaloriferli, asansörlü ve - bany mütevazi bir dalresinde her akşam kurar ve bir Çtmt ge- balkonuna ma yirmi dokuzlukld uy ay ba ları - top- iridir. Fa- dı, Kadın de- topladığı vardı ” nıbaşındaki daire boşalalı iki çıkagel- rinden içti, ay olmuş, mem dar sarhoş dir hemen Gece saat bire doğru, boş daire- nin balkona açılan odasında bir işik yandı, söndü Remzi Tokgöz bunu sezmedi de- , fakat: — Acaba, di düncü dairedeki yordu, şu bizim dör- matmazel yor. Dinledi, hakikaten bir pıtırdı var bu - Remzi derhal bir desişe düşün- dü — Bu mutlaka matı gizli gizli Remziye v du. Remzi, balkon kapısını açık bi- rakacak pe ve kısik aşıklı lâmbasını açacak, yatağına uzanıp bu gökten zembille düşen sevgi bekliyecekti Bayılıyordu plânına ve den boyuna içiyordu. zevkin- Soyundu, soyunmadı mı, farkın- da değil. Uzandı be lâmbas On, ön beş dakika sonra balkon aralıklandı. Remzinin kelbi dura cakt Kısık ışıklı pem t ve bekledi. ne sıhhi tedbir. Spor yapı kü günah. Bir kız kol, bi mi hiç? Kadına — ijiyen isyandır. Bir bakıma da ç: mızdan — sıyrılmadığımıza üm. Ya bir gün birdenbire sıy- iverirsek ne alac Tanrıya şaflı ne solgun, ne çizgili, ne lar çıkacağını ben bili- yorum. £ Ben spor yapıyorum, — kendime Fakat bu iş, benimle Onunla, şununla olmaz ki, umum olmalı. Bütün bu intizamsız düşünceler- le Mustafadan ürküyorum. Otuzu- na kadar inkişaf edecek olan Mus- tafa, o gün ben rünce ne © bakıyorum otuz. ikisinde gö- Otuzuna gelmiş bir erkeğe gün genç derler. Fakat n e n ter güzeli olsun - otuzunu &: derler. Erkek her ğe ayak basarke ten göç ediyor. Bunları düşünmekten ne çı « kar? Ben Mustalayı sadece sevi « yorum, Evlenecek miyim, evlen - z r—h'ım gen kadın gençi Fakat korkak, ürkek bir sesti | sale geliyor- | hem - | k? Pelerinlerin | yYazan: Burhan Cevâi n bekledim. Bak, yapayöl” yıklamanın tesirini be" | ledi. Garip şey!.. Remzi isabtt © l mişti. Bu, çitlembik dediği mâ* it zeldi ve hemi — Işığı söndüreceğim. Hoş | o k ordu, içinde adar sar i yatağımdan fi i yem abrı versin! ÖÜ zel kız, gönlü nasıl sev din? Kız cevap verdi: ği Sus yuhurü. Sen hiç İlmaild , ye beni, ö Fakat sesin niçin kalın ta mısın ey refikaj aşkım' K — Biraz nezleyim. Fakat vuslü na dayanamadım. Remzi sayıkladı: — Ye beni, öldür beni! e Kızın biraz sertçe eli xıııud'"” dolaştıkça ürperiyor, hele, YAT yavaş ceketi, gömleği Çt ça dili tutuluyordu: Biraz içmez misin carsim Kut Çok heyecanlısm. Ellerin titrir gibi geliyor bana! Ü Hayır. Aşkın şarabile me#” zaten! — Oh be mül güzel de konuşuyorsun? nar 'e biçare Remzi, bu tatlı daki ların mestliği içinde sızdı. ye tımda senin kadar tatli V ç kimseyi say smadım. (B ye!) diye 'J:ılv:mlış_uı)ah!f' hayi na kıy çatir İlişik rası birakiyor adın olsaydım, VAA şim er olurdun. miyecek miyitm medim, düşünmiyeceğim mek başka, evlenmek b"“ sevenin e iptidaf insanl tafa için de böyle, tiçesi evlenme i evlenme başlıyo nin bir arada devamını gÖ mi bilmem, . Zaten bizim ıle Mustafa 'lcmda | nuşmamız henüz ilk merhalee Dün sabah Kuşdili m"““m * takımının mu"n arasında şimşek diye anılâl tafadan şi i ak edtf et bu rml:mk“x:mb.' k n tembel i dolaşıyor. Bir kederi mi yar ,y* — Evet, dedim, bif vardı. Fakat geçti. Artık çok çalışacak. s) (Devemi

Bu sayıdan diğer sayfalar: