August 4, 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

August 4, 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Italymn kârlı işi Arnavutluktaki petrol ma- denlerini nasıl işletecek?. Müstakbel harpler için devletler iptidat madde hazırlıyorlar ele zamanımızda petrolün ehem- H İ hden ne kadar bahsedil - sene var ki, Bay Hitler, Almanyayı hariçten gaz getirtmek ihtiyacından uzaklaştırmıya uğra - şıyor. Almanya kendisinin —muhtaç olduğu böyle yakılacak maddelerin yerine kullanılacak başka maddeler arıyor. Bu sene nihayetine kadar ise yapılan hesaplara göre, Almanlar buna muvaflak ol lardır. Rusya ile Amerika müstesna olarak bugün hiç bir memleket yok ki, petrol gibi maddeleri hariçten getirt- yacından kendini kat eğer Almanlı eri gibi mu: una id- ak olurlar - sa dünya 1 dikka tini üzerlerine erdir. Al nyad r petrol açanmış, yeni & nış ve bunlardan istifade çareleri azami hadde çıkarıl- mıştır. Bugün Almanyanın sene k ildiği Detrol en a tondur. Şimdiye kadar te ihtiyaç olursa bu gayret daha arta - caktır. Lâkin bunlar tabii olan pet - roldür. Fakat Almanyada Bun'i esanaları unutmıyalım: Bilhas- sa çu sön ön senedenberi Alman âlim Terinin işi gücü bu esansları bulmak, | terkip etmektir. Hep uğraşıyorlar Elde edilen netice şaşılacak gi Bugün Almanyada belli başlı on bir büyük fabrika vardır ki, bunların işi Bücü, sun'i esanslar vücude getir - mektir. Geçen sene bunların istih - salâtı toptan yekün 1,000,000 — ton - dan fazla olmuştur. Fakat d başka yapılmakta an - fabrikalar vardır ki, bunlar da bitince istihsalâ- tın kimbilir kaç milyanu bulacağı şimdiden tahmin edilemiyor. Alman petrolleri de diğer bir çok memle - ketlerin petrolü gibi, bugün ta: recilikte 0 kadar ehemmiyetli olan bafif esans istihsalinde pek az i: rayabilmektedir. Sebebi de, üŞ daha ö Adiğ dar muvaffak olamayışıd Bugün tayyareciler için sür'at ve yükselmek en Büyük ihtiyaçlır. Fa- Kat bunun için Jâzım olan tazyiki yaparken âdi esans bir çok kazalara yol açmaktadır, Halbuki sun'i esans- için Almanlar bu uğurda bir çok zahmetlere ve masraflara girmişler- dir ki, bugün artik faydalarını elde ediyorlar, demektir. Almanya bir de otomobillerin kul- landığı maddelerin yerine de sun'i maddeler koymaktadır. Onun için meselâ ispirto gayet elverişli görül- müştür, Patatesten ve pancardan çı- karılan ispirto senede tam 4 milyon kektolitreyi buluyor. Yüzde 50 tas- hih edilmiş ispirto, yüzde 30 esans ve yüzde 20 benzol bugünkü Almanya- mın en çok kullandığı bir terkiptir. Bu gidişle Almanya, sulh zamanı için muhtaç olduğu bu maddeleri kâ- fi derccede bulmuş olacaktır. Fakat Almanya ayni zamanda bir müd - dettenberi bir çok da petrol mevaddı Yazan: Al Jenings ae Bana elini uzattı. O kadar heye- can içindeydim ki, ancak kekeliye. vek teşekkürümü ifade edebildim O' HANRİ Artık hür ve medeni haklarına #ahip bir insan sıfatile vatandaşla- Tımın arasına kârışmiş bulunüyor- düm. Meşhüur O' Hanri ile buluşmak üzere kurt avcısı ile birlikle Nev. yorka hareket ettik. e girip 721 nu- Küledonya atı maralı dairenin kapısına vurduk, Bil Porier'in ahenktar sesi du - yapılan GveNEm aa TANDANASaŞTATARN S dölNENKANUN MA AAA NLebUm aNN aa Arnevutlak Kralı Zogo Bu ithal ediyor. wp hazırlığ b İtçindir. Atlmanyada görülüyor ki, hiç bir şey tesadüfe ve talihe bırak, değildir. Her şeyi saati saatine h ederek çalışıyorlar. | !'H"n*a mihver batırlamamak kab esi İtalya için bü lu. İtalya, 1936 senesinin içinde büyük bir prag - çıkarak elindeki me - vaddı iptidlaiyeye göre kendi başıcıın “İçaresine bakmıya koyulmuştur. endiği petrol Fakat bu tmanyadan İtalyanın en çok gü madeni Arnavutluktadır. medenlerin — istihsalâtından İyüzde 35 derecesinde esans çıkarıla- biliyor. İtalyada da Almanya — gibi benzin ve esans gibi şeyleri azami derecede tasarruf için meselâ otamo- billerde, vesaiti nakliyede bunların yerine ancak petrol kullanı baş İngiltereye ge Jyanan en çok petro liktir. İngiltere & |donanmasına malik olduğu kadar, en birinci hava küvvetlerine de ma- ik olmıya karar vermiştir. Onun içir lâzum olan esansı çıkarmak için bir İçok fabrikaler yaptırmaktarlır. Yal |pız bir fabrika senede tayyareler için 1150.000 ton esans çıkartmaktadır. Tngiltere Bu uğurda çalıştıkça ça- lışmaktadır. Bugünkü kimyanın a- İkütara hayret hörikalarını |tatbik ederek istikbalde tayyareleri veren için, donanması için ne Tâzımsa te - | İfnin etmiye uğraşıyor. İngiltere de olmayan bir takım mad - deleri hariçten getirtmek mecburi - :_ı'rllndı-dir Fakat istikbalde bir harp Jolunca bunları bulamıyacağını dü » şünerek o da şimdiden bunların ye « |rine başka şeyler koymak için kim- İyanın yeni terakkiyatından istifade İetmektedir. İngilizlerin gece gün - düz düşündükleri şey, dünyanın bi- rinci sınıf birt ayyare kuvvetine mâ> lik olmak ve bu tayyarelerin bal harple: deleri şimdiden bol bol hazırlamak - tır, Ondan sonra yakmak için za - manını beklemek . muhtaç olacı ea ea a li Çeviren : Muammer Alatur yuldu: - Sen misin Jenings? hay Allah senden razı olsun. Dur, geliyorum. Kapı açıldı. Bil, tertemiz kıya - | fetile ve güler yüzü ile karşımıza çıktı. Üzerinde muhteşem bir gri kos- tüm, boynunda son derece - zarif mavi bir kravat vardı. Sağ elinde Sanki bir bastonu ile eldivenleri. kadına randevu vermiş gibi hazır- | lanmıştı. — Hey Bil, dedim, yahu neden | çizgili gömlek giymiyorsun? F ancak | En Şotan kabinesi işe devam ediyor.. Parlâmentodan aldığı geniş salâhi - yetlerle bütçeyi düzeltmek için uğ- İraşıyor. Fransanın Vaşington Sefiri Jiken büyük ihtisasından dolayı Ma- Parise getirilen Bo- İne memleketine ilk geldiği gi İ|Hazineyi boş bulı İdi nazırın yüzü gü |liye Nazırlığile ler uştu. Fakşt şim- Ö milyar fran - ga ihtiyaç var deniyordu. Şimdi, bir takım vergiler arttırılmak, İbir takım Tesiml üretile bu iht 6 milyar adar inmi: nga k Bu da temin ikten l sonra bütçe ş ola: |cak, ondan sonra gelecek seneyi kar- İşılamak kalacaktır. 1938 de yapıla - aftan cak işler bir £ ami surette Diğer tar. tasarruftur. n da mali işleri düzeltmektir. Önümüzdeki se- ne 47 milyar franga ihtiyaç ol göyleniyordu. Halbuki bunu Maliye Nazırı Bohe 25 miüyar daha hafifle- ümit ediyor teceğini Bu 25 milyar gelecek senenin mas- raflarından kısılacaktır. vergilerle gümrük tari- tüurıldı. Fransa hükümeti bu İsuretle eline senede 10 buçuk milyar İfzank geçeceği Üümidindedir. Bu İguretle $ senede hükümetin eline ge- çecek yekünu tetkik edenlerin sö - züne göre Bone valniz tasarruf sa - € M,5 milyar frarık temin ede- cektir. Faket gelecek sene hüküme- tin ne de milyar İrank borç * lanmas liyor, diyarlar, Çün- » |kü milli müdafaa için b Müda n bir lakım masr verilmek icabediyor. janan fevkalâ ları vardır. ki, bu nları vermek r frank Hulâsa Maliye bir çok tedbirler nezini temin ettikten sonra gele- alarak hütçenin mu- vaz tek sene tahakkük ettirmek üzere bir takım tasarrufları da düşünmek- tedir. | Fransızlar -hangi firkaya mensup jolurlarsa olsunlar- bu tedbirlerin |Şotan Kabinesinin Parlâmentodan aldığı geniş salâhiyetleri nasıl kul - landığının karşısında sen derece memnun ve neş'eli görünmüyorlar: 8$3 de her halde endişeli de değil - girler. Neticeyi sakın bir bekleyişle |bekliyorlar. Ve miştir y Hükümete parlümentoda mü- ilerin Arttırılması ağır gel « 'akat başka çare bulunama « zaheret eden komünistler kendi ga- zetelerinde Şotan kabinesinin bu ma- V tedbirlerine karşı şiddetli itiraz. larda bi orlar. Bunlar Blum ka- binesinin yaptığı bazı şeyleri ve bu — Dostum, artık o devirler geç ti, dedi, burada kimse o çeşit kos- tümlere alışık değil! Sönki beş senedenbe: İmuşuz da, beş dakika evvel müşer - ref olmuşuz gibi bir his geldi içime! O'Hanri yüzüme baktı: — Sen misin Jenings? dedi, biliyor musun ki hiç değişmemişsin. Koltuklara otürduk. Kadehleri 18- marladık. Konuşurken katımalarımıe za © kadar dalmıştık ki, kadehleri- mizi bile unutmuştuk, — Acaba Hans'le Priç ne âlemde? Porter'in sıcak ve heyecantı bir sesi vardı. Benden haberlerini sor- duğu bu ikiz kardeşler, hapishane- de doğan iki küçük kedi idi. Onları Raydler ile ben posta idaresinde besleyip büyütmüştük. anışmışor- |gelmiyordu. O'Hanri dedi ki: — Biz nasıl bir cehensemin içine İgirmiştik vahul — Müalesef insanlar « 1 *— Hükümet Ban de Fran çok para daha | Hapishâne hatırdlarımızın arkası | Şotan kabinesi bütçeyi düzeltmeğe muvaffak oldu Komünistler ile halk cephesi, hükümete müzaheret etmekle beraber geri dönmek yok, ileri! diyorlar müdafaa ile lâzım olan bir takım büyük işlere sarfedilecektir, !nın 938 senesi sonuna kadar sarfede- çok para milli |tatbikattan elde ettiği neticeleri şim- di ri Şotan Kabinesinin birer birer ge- a nası ihtimalini düşünerek ge - riş dönmek kabil olamıyacağını ya- zıyorlar. Fransada bugün en mühim Jmesele bu mali meseledir. Fakat bu da halledilmektedir. Eğer Şotan ile |Bone bu işi halledip bitirirlerse ikin- Halk Cephesi hükümeti girdiği olda büyük bir mesafe katetmiş o- acaktır Maliye Nazırı Bonenin bizzat söy- İmin için yalnız B milyar frank iste- İmiştir. Nazır diyor ki: n dere ardım istedi. Hükümet mem - bir gâyret istedi. Ye- n 8 milyar frank temin edecek ha le | y etten mül membalar bulundu. Lâkin bu gay - | İyet sayesindedir ki, bundan sönra İvazin bir hale girmiştir. Lâkin b | | | İ hayatı bu cehenmemin içinde daha iyi anlıyorlar. Ahı Nevyork! Şimdi serbestiz, bu yeni Bağdadın, bu bin bir gece şehrinin içinde ellerimizi, |kollarımızı sallayarak — dolaşıyoruz. Fokat şimdi daha iyi anlıyoruz ki, ga koca şehrin starabı nedir, sevinci nedir? Burada yaşayan — insanların İher birini sarmış olan esrar, şimdi |gözlerimizde başka türlü canlamyor. NEVYORK | Abernati, Bil Porter ve ben şehri İdolaşmak için bir taksiye bindik. Sa- at gece yarısım geçmişti. Bize Nevyarkun gece yansından sonraki hayatın: göstereceğini söy- |leyen şedöre, Bit : | — Rica ederim sus! dedi, biz öyle İsenin sandığın gibi, bar ve kadın İdüşkünü imsanlar değiliz amma, sen İyine bildiğini yapt O gece hakikaten hava çek soğulk. İve rutubetli idi. Kuzt avcısı, meşkur |muharrir ve ben dolaşmadığımız bar |bırakmadık. |bir da kâfi değildi. Hazine - | EN GÜZEL Başbaşa Fatihte ekmekler nasıl taşınıyor? Fatihte oturan bir. okuyucumuz yolledığı mektupta diyor ki: «Fatih çarşısı ve civarı, mahallek Jere giden yollar pek pistir. Boş ar« salarda bir çok çöp, müzahrafat va Buradaki çarşının sebze, manav dül kânlarını iyi bir konttolden geçir - meli.. Bir çok çürük, kokmuş meyva ve saire satılıyor. Hele fırınlardan ekmek alıp mahallelere götüren tabi, “kârların hali pek perişan ve pistir. Atlılar veya sırtta sandık - taşıyan İtablakârların, ekmekleri koydukları kablar da pistir. Hattâ, hayvanın se- |meri üzerine ekmek koyanlar — bile |vardır. Alâkadarların nazarı dikka- “tini celbetmenizi rica ederim.» uhran başarılması ceği paranın miktarımı da gösterir program yaptık ki, bundan sonra ki aylarda bazinenin borçlanma ihtiyacı gitgide azalabilsin.. Fakat fevkalâde bütçenin 938 se- nesi için Milli Müdafaa ve daha baş- ka büyük işl n istediği para 15 milyar franktır. BAŞKURT ÇATAL KAŞIK ve BIÇAKLARI Avrupanın en yüksek markalı ÇATAL, KA- ŞIK ve BIİÇAKLARINDAN farksız va hattâ onlara” faiktir. Alpakadan yapılan BAŞKURT mamulâlı en yüksek sofralara süs verecek kak dar zarif ve kullanışlıdı.. KARARMAZ, BO. ZULMAZ, EĞRİLMEZ, KIRILMAZ, PARLAK- LIĞINI kaytetmez, Yerli emek, yerli sermaye ve * yerli işçi ile beşın.oşta İskele yamındaki fabrie kadadır. Dünyanın en güzel ÇATAL KAŞIK ve BIÇAKLARI YAPILIYOR. Balkanlarda dahi eşi olmuyan Fabrikamıza bütün mekteplileri grup halinde tetkikat yapmağa davet ediyoruz. cağı Fransanın âdi bütçesi artık müte - | BAŞKURT, BAŞKURT, BAŞKURT... Bu adı unutmayınız, yabancı markada çatal, kaşık ve bıçak verirlerse reddediniz ve ısrarla BAŞKURT mamulitini arayınız. ! Sabahleyin bizim neviden müşte- rilere alışık olan ve bizim hesabımı- za da kafayı çeken şoför, dönüşte 0- tomobilini bir tramvaya çarptırdı. Bereket versin, hiç birimize bir şey olmadı. Fakat polisler koşuştu- Tar. Arkadaşımız müddelumum! A- bernati: — Siz merak elmeyiniz, ben res- mi makamlarla bu işi hemen düzel- tirim, dedi. Şoföre döndü: — Korkma, dedi, sana da bir şey olmaz. Abernati polislere bir iki şey söy- ledi, Bil Porter hüviyet cüzdanını ve çalıştığı gazetedeki kartını göz- terdi. Mesele kapandı. Başka bir taksi ile eve döndük. Ge- |İ niş ve rahat yataklarımıza girerken, | ortalık ağarmıştı. İ| Şimdi bütün bunlar bana bir rüya | gibi geliyor. (BİTTİ) İTürkiyeİfBankası. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: