30 Ekim 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

30 Ekim 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— —— - 4-8SONTELGERA F— 30 Birincileşrin 937 Almanyanın Londra Elçisinin Romadaki vazifesi ? ingiltere ile italyanınî arasını bulmaya çalışı- yor gibi görünerek, KIZ MİI? İCANA VAR MI? Soymadığı dükkân kırmadığı kasa yokmuş Bukızen azılı HaydE'ı IRSI yak izleri bı aş İ türlü olmasına ân m- | B Şi Vmaştır. Sarih Anlaşılmaz bir muamma. Şimidye |/ , kadar hiç bir sabıkası olmadığı gibi Berlin -Roma münase-_ batını artırmak istiyor.. Romadan yazılıyor — Almanya « nın Londra Sefiri Fon Ribentrop, birdenbire buraya geliverdi. Bu zi- yaret İtalyan payıtahtında büyük bir hayret uyandırmıştır. Bu haberi duyanlar, bir çok ihtimallerden bah- setmiye başladı. Fon Ribentrop he- le buraya geldikten bir kaç saat son- ra da Sinyor Musolini tarâfından kabul edilince, şayinlar, ihtimaller arttıkça arttı. Lâkin çok geçmeden bir tebliğ neşredildi. Bunda, Alman- yanın Londar Elçisi Fon Ribentro - pun Romayı ziyareti tamamile hu- susi bir mahiyette olduğu söylene- rek dönen şaylalara bir nihayet ve- rilmek istenmiştir. Fon Ribentropun kızı geçenlerde Londrada bir otomo- bil kazası gı diş, tedavi edilmiş, sonra hekimler kendisinin daha &- cak bir memlekete giderek istirahat etmesi lâzım olduğunu söylemi dir. Bunun üzerine genç kızı! yaya getirilmesi muvafık görülm Von Ribbentrop tür. İşte Fon Ribentrop da kızile, âal lesile beraber İtal getmiş Olu yor, Evet... hakikatte bu seyahat ta« mamile hususi bir maksatladır. F at bu ziyare acaba burada Sinyor Musno- ile İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano ile ve diğer faşist erkânile vu- kubulan temaslar siyasete taallük mu?. Roma ile Berlin ara sındaki münasebatı göz önüne geti rince. İtalyanın İngiltere İle bundan sonraki münasebatı ne olacağını s mamak kabil değildir. Fon Ribben- trop ise İngiltereye taallük eden iş- lerde çok malümat sahibi sayılmak- ta, İngilterenin bugü: olduğunu bilmekte, yakından tanı - makta büyük bir bilgiye sahip oldu- ğu söylenmektedir. Onun için bura- daki temaslarda İngiltere - İtalya Mmünaşebatına dair söyliyeceği f sör lerinden istifade edileceği şüphesiz | sayılmaktadır. Almanya ile İngi renin arası nasıldır?.. Berlin ile Londranin arası şöyle veya böyle o- lursa İtalyanın İngiltere ile mün: UGUN F SA İSARA Sinemasında M. Grandi sebatı bundan ne kadar müteessir olür?. Bunları her halde Fon Rib- bentrop uzun 3 beri Lon- ürada bulunması ile pek alâ bilmektedir. Keza İtalyanın İngil- tere ile arası iyi olmadıkça Berlinin |de rahat edemiyeceği düşünülürse, |Hitelr Almanyasının Londra elç ya gelmekle Berlin - Roma bir hizmet etmiş oluyor, diyorür yük bir hususiye- lesi, İngilte- re- İt mü batı, Berlin - Lon- İâra münasebatı ve Almany ngi biri?. Her Hitler a- vukubular mü- Ha bu mesele! Fon Ribbertrop'un Romayı ziya reti Londrada edinmiş olduğu intı- İbalar üzerinedir. Onun için bu hu- trop Alma 9 Rer Hit rüşmüş, Roma er ile uzun uz. J san günl setteki vazi nın umumt? değişti. A- (Devamı 6 nct sayfamızda) B arzuları ne anın müs- T konuşuldu. Şim- böyle bir sirkale tenezzül edi adam da değ Zalen sirkat için ol çaldığı çek altını tekrar olduğu gibi götürüp ge- ce yarısı pencereden içeri atar mıy- di? «Bu n tarafı yok. Sorguya çekildiği n cürmünü itiraf eden aç kaldığını ve böyle bir mecbur olduğunu» söyleme amma, aldığı paraları tekrar iade et- mesi, bütün sirkat ihtimallerini or- tadan kaldırıyor. E, içindeki kırmızı bir b maznunun evindeki mas: de bulunmamış olsaydı. bu hüdise- nin kahramanı olarak Haydarın tev- kif edilmemesi icabedecekti. Zira bu küçük kırmızı di h başka bu işin Haydar tarafından yapıldığına delâlet edecek en küçük bir emmare bile yok. 'Yalnız bekçinin © saatte Haydarı miş ve bu küçük düğme mazasının üzerinde bulun- müştür. Hırsızı ha hipleri hiç bir kayıpları olan çekmece mühteviyatı, hattâ meteliğine kad paraların bile eksiksiz mevcut oldu- zi çalınmış nin lamıştır. Ev sahipleri- irdikleri zaman hep- si de hayret etmişlerdi. Çü hiç tanı ları bir amele Idi. Çok sordular, çok sıkıştırdılar, fakat Hay darın bu eve gece yarısı pencereden hyamadılar ce ile para- ereden içeri bıra- 3htimalini or- rdu Maydara sorduk Bir patırtı işittim, yakalarma- çin paraları atıp kaçtım, diyor. İPakat yalan söylüyor. Zira pence İden içeri giren ar, koltuğur ile bahçe kapısından çık- İçekmece Dünyanın B İ (Nace ıiı ladan sonra İlk defa ol Ustadlarının yaptığı senenin biricik TÜRK filmi Bu iün saat 11 matinesinden ba. FÜRK-YUNA Telfrika No: 51 tse, bu halin ihtiyarı ne sebebe meb- nidir?.. ve hangi taraftan verilen e- Mmir ve mezuniyele mübtenidir?.. Bu bapta *izahatı lüzimenin itam siyas kında terkimi tahriratı senaveriye iptidar kılındı, olbapta) 24 mayıs 313 Nazırı Bahriye Haşan Hüsnü Osmanlı Hükümeti, Yunan Hükü- metile harp haline girmişti. Fakat görülüyor ki, asıl deniz harbi panlar; Osmanlı Hükümetinin bah- riye nazırı ile filo kumandanı idi. Düşman karşısında başlıyan bu re- kâabet harbi, senelerce devam etmiş, mihayet Bozesadalı Hasan Paşanın wefatile hitaam etmişti. * Hulâsa.. 313 Yunan harbinde, Os- muAarebesi Ullan jla İA A miolin gizlisiyas Yazan: ZİYA ŞÂKİR manlı kara ordusu, hakikalen takdi- re şayan bir zafer kazanmış olduğu bakde; Osmanlı filosu, harbe bu şe- İkilde iştirak etmekten başka, hiç bir iş görememişti. .. ORDU, MUVAFFAKİYETLE İLERLEMEKTE DEVAM EDİYORDU Harp ilânınrn sekizinci (ve, 31 nesi nisanının 12 nci) günü N Paşa ve Hamdi Paşa fırkalarının piş |darları (Tırnava) ya girdikleri za- (man, koca kasabayı bomboş bulmuş. lardı. Bir kaç yerli ihtiyar, ilk gi- ren Osmanlı süvarilerini karşılamış- |lar; askerlerin ve halkın kâmilen kaçtığınt anlatmışlardı. Evler ve dükkânlar, olduğu eli Bırakılmıştı. Hattâ dükkânların ço- l Süvari on üçüncü ve on dördüncü |İserseriler, şehirde büyük mikyasta | . |büy işlerile, gü gu, kapatılmamıştı. Bundan da kı sabanın pek âni bir surette boşaltı. dığı anlaşılmıştı. Asker depolarındaki toplar, tü- fekler, cephaneler, mühim miktarda erzak ve söire de oldukları gibi bı- rakılmıştı. Yalnız şurada, burada a- yaklarından yaralı ve kalkamıyacak kadar hasta, beş on asker kalmıştı İşgal kumandanı, derhal her tara- fa nöbetçiler dikmiş, halka ald eşy: İdan, en ehemmiyetsiz bir şeyin bile |kaybolmasına meydan vermemişti. Ve sonra, Yenişehire kaçmak — için yollara dökülen halkın arkasından atlılar koşturarak, firarilerin bir çevirtmiş.. - herkesin ur ve emniyet içinde, le meşgül oln ilân etmişti. Fakat; Osmanlı aske: ümit edilmiyen bir sür'atle ilerle - mesi, gerek düşman kuvvetlerine ve İgerek halka o derece korku ve deh- | (Yenişekir) in de orada da müthiş n alelâde bir sirkate benze- UFFALOBİL. î;;lı)îlirkçı Sözlü Simdi anlaşılmıyan nokta, tın pencereden girerek bahçe kapi- ndan çıkması değil, evine kadar ile geldikten sonra tekrar çekmeceyi kaparak mahalli vak'aya İgelip para dolu çekmeceyi |mühteviyatı ile beraber ol bu açık pençereden içeri mesidir. çekmece diğer Haydar, bu eve niçin girdi? d ceksiniz ki, evin -bir kızı |Haydar çapkındır. Bu İdisesi değilse, bir İfiyetidir. Hayı! 28 Çünkü Hayda - ında İngilterede yirmi sekiz ” r kız dört Florens Karey isminde iğır hapse mahküm olmüş. Ka- iki sönedir, erkek kıyafetinde zerek bir hırsız çetesi idare etmek- tedir. Dükkânlara, evlere taarruz etmiş, baydutluk yolunda cesaret İgöstererek az zamanda çök meşhur olmuştur. Herkesin ağrında andan bahsedilirken; «Levi Jak> derlerdi. İLevi Jak, okuyup yazmak bil. tek kadar cahildir; Hattâ kendi adı- ni bile yazacak halde değildir. Son laya meydan okll)""fğ da İster istemez ikendisine t#bİ V| maktadır. Son vak'asında le yanında iki erkek bulun! Dükkânın Kapaklarını kırarak "’,w girmişler, çalmışlardır. Fakat VJW fer yakalanmışlardır. Bu rrk*_"_' |den biri Artür isminde yirmi Dİf * şında bir gençtir. Genç Artürüf mü sabit olmamıştır. Mahi İnun beraatine hükmetm cin elinden fenalik İmezmiş. Fakat Florens Karey'if sirinden kurtulamadığı için orl:n,, 1 sormadınız. Haydar, kirk İzamanda yanında iki erkek olduğu |tomobilin! kullanır, çalnan €8 da, saçlarına ak tâ yaşına göre fazlaca ihtiyarla- | ir adamcağızdır. Ona böyle bir Jisnadda bulunmayınız. Zira kara - İkoldaki zabıt murları bile böyle |bir ihtimali ünmediler, Zaten e- |vin böyle bir genç kızı da yoktur, de Hulüsi ile Nigâr altmışını geç niş iki karı koca ve yinö eski emek- tarları yine syni yaşda Şahindil kal- fadan başka kimse yoktur. Bu üç ihtiyarın ikamet ettiği evde Haydar ne anyordu | Sizi fazla merakta bırakmamak için hemen haber vereyim ki, Hay- İdar. bu eve bir küçük hatıra defte- rini eline geçirmek için girmişt Ona haber rüdü acaba? Bu ist hi vermeden ev' anasına )l olup da Nigâr ha- sakladığı çekmece » ir? Diyecekseniz : etmiş olacaksınız. Çün- ydardı ir gü - mektepten çıksın, rsanız belki o . Rıza- ğurürken ölmi an kendisine bir dünyadan gi- diverişinden sonra zâten hayatta be- (Devamı 6Gnet sayfada) İnü izinli olarak ! Ör size bu sırrı artlatabilecekt nin azası Riza evine gelsin |süt çocu, | en büyük filmi alaylarla bir batarya top, (Yenişe- İhiri) işgale memur edilmişti... Piş- tarlar, (Köstem nehri) üzerindeki |köprüden geçeceği zaman, düşman tarafından şiddetli bir ateşle karşı- lanmıştı. Bunlara, derhâl bir mu- kabil topçu ateşi açılmıştı. Düş- manın âateşi, birdenbire - kesilmişti. Piştarlar, tekrar ilerlemişti. Ve ar- tık, köprüye tamamile takarrüp et- mişlerdi. O zaman Yenişehir eşrafın- dan Ömer Beyle iki fakir Musevi, koşa koşa gelerek piştarların önüne geçmişler, düşman tarafından köp- rünün altında, müthiş bir 1âğam ka- İnulduğunu haber vermişlerdi. Pişdarlar, köprü başında atların- jaltına inerek, düşmanın oraya ver- leştirdiği üç varil dinemiti çıkarıp İnehre atmışlar.. hemen köprüyü ge- |çerek atlarını Yenişehre doğru sür- İmiye başlamışlardı Bu sırada, scidi. enişehrin vaziyeti, çok Yunanlılar çok büyük bir ak mahpusları salı - leri için, bu kanlı, katil ve Baş rollerde : GARY COOPER) JEAN ARTHUR 20.000 at, 5000 kırmızı Derili adam, 1000 Figüran üşmüş, |halde Londra civarında bir dükkânı bilmiyerek taşırmış. Ka soymuştur. Levi Jakın maceraları bundan ibaret değildir. Fakat bu se- | etine sebep olan bu Levi Jak emretmek- gibi idare et- hğa ma- İter mahküm! |vak'a olmuşti te, m ğ mekte müstesna bir liktir. Kendisi gençi 'akat kendi yaş bir kaç misli yaşlı erkek- lere istediği gibi kumanda eder, O- 'nun cesaretini gören erkek hırsızlar iyelini ist k TÜRK artistlerinin TÜRK Rejisör ve musiki GÜNEŞE DOĞRU şlıyarak İstanbulda iPEK, İzmir de ELHAMRA sinemalarında AAA DN A A REZA çapulculuğa girişmişler; balka büs- bütün dehşet vermişlerdi. (Ajans Roöyter) in harp muhabiri, (Tırnava) ve (Yenişebir) ric'atleri- ni, O zaman şu surı tasvir etmişti: (U(Tırnava - Kazaklar) yolunun te- lâki noktasında, ric'at eden dümdar kuvvetleri, artık bir döküntü haline gelmişti. Her taraftan: r.. Türkler geliyor. Feryadları iyor, bu da dehşe- Wll arttırıyordu, Asker ve sivil bir çok İkimseler, ne yapacaklarını şaşırmış- lardı. Âdeta, biruh cesedler gibi, ol dukları yerlerde mıhlanıp kalmışlar- dı. Bazı âskerler de, şaşkınlıkla her îuraf.ı silâh sıkıyorlardı. Bu silâh seşleri, gecenin zifiri zulmetleri ara- sında korku ve heyecamı büsbütün ri kurşunlarla yer - acıklı feryadları, ŞİLİ den bir kaçı, a den yaralanmışlar- di kurşunların Yunan- lılar tarafından kendilerine kasden atıldığıni sanmışlardı. imdi, Yunan askerlerile, İtal- gönüllüleri arasında şiddetli bir Diğer adama gelince, bu ıuü““o Alberttir. Yirmi dört yaşların Karey'in çok mühim bir ygrdım—”; | mi bir ay hapse mahkürf ştur. Karey, mahkemede cürmünü raf etmiştir. Fakat bu delikanli mü kabul etmemiştir. Zabıta bahsedilirken €hemmiyetle dilmekte ve şöyle denmektedir” d dre: Tedem Dü iş yapmadığını itiraf etn yİJ’) (Devamı 6 1nct m/ Televizyon il€ Dünyı;; ven akıll! hayvanının ro!i“'ı alındı el Londra H B-Hçcil'r'r maymunlardan b en SÜÜ leviziyon ile resi ıştır. 1’;, diye ad koydukları bu kocamâb anat rak” hayvanat bahçesinden İnin televiziyor. merkezine miş, orada resmi alınmak İçok tecrübeler kendisine telif lirken hiddetlenmek, şöyle dursun, bilâkis yaptığ hemmiyetini r gibi.bir V le ve gözleri gülerek istenen V leri almıştır. Televizyon Mi sinde tötkikat yapan genç Mi Daktar Şarlot'un ifadesine gö İvanların en akıllısı. şempat Londra Hayvanat Bahçesinde » akıllı şempanzelerden on ikİ mun vardır.» Resimde kız Doktor Şarolt V? — | ter görülmektedir. nt İmüsademe Baştamıştı. Bir v""ff dehşet içinde kalmıştı. Silâh # |kulaklar parçalayıcı bir hal #ij Ben, burada biribirlerini hâ’:wf ke seren bu adamların tüfekif Wf den akseden korkünç — sesltfi lf (Plevne) de ve ne de (Şil işitmemişlim, (General Mavromihalis, bir felâket teşkil edecek olan gunluğun önünü almayı € müştü. Yenişehir civarında: F Gi Jaskerleri toplıyarak son bir Wit tallini bir daha tecrübe HN yyl mişti. Fakat, artık korku v ten gözleri hiç bir şey göl"“”': rariler; kendilerine verilen " # kumandaları işitmiyecek H* mişlerdi. V öyolar; sayıız vaker” #ÜĞ dolmuştu. Adım başında, &© VA |kaputlar, şapkalar, sııibl“v_m,ı:; |hafif kaçabilmek için, c'“.:ııf”* miş olan- caket ve pantolori M tu... Köyler, ;ını_vüfd"'p. n ve samanlıkların Ö yef |den, insana dehşet veren " 4 seliyardu.) K (Detfi v el

Bu sayıdan diğer sayfalar: