14 Aralık 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

14 Aralık 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

er tarafta mükâfatlı mey- |VS sergileri açılacak; yetiş- İricilere para dağıtılacak oluk kavunlar, 8 aylık çocu 0.0 8Ö Kiloluk _;rpuzlar,- 3 İl_arı anlar sütunu | İş ve işci isteyen karilerimizin bi- İze göndermiş oldukları ve göndere- cekleri mektubların parasız neşrine devam edilmektedir. Bu mektubla- Tın, bizim elimize geçiş sırasına gö- re her gün ikinci defa neşredilmek Üzere 1 ilân ve 2 de yeni ilân meşre- dilecektir. Elimizde birikmiş ve ge- lecek bütün mektublar busuretle muhakkak neşredilecektir : 46 — 90 yaşında bulunmaktayım. Lise mezunuyum ve ayrıca (Ulümu â fticariye mektebi) ne uzun OÖONTELGR 2 F- 14Birincikânun937 Köy kalkınması !.. | Bu yıl; köy eğitmenlerinin adedi (1,600) zeçıkarılıyor! (40,000) köyümüzde hemen yeni, ziraat usulleri ve okuma Sultanahmed dedir Biletci verdiniz. Halk Filozofu diyor ki : Somurtkan adam İşleri o gün aksi gitmiş olacdle! €evvelâ tramvay biletcisine çıkışır : — — Zaten siz böylesiniz. Ben sana — diye başlar. — Siz yedi buçuk — kuruş Bir şey söylemediniz. Deyince : t —Kulağını açsaydın. Çek cezana.. iletçi öğretilecek !.. Memleketimizin en uzak ve hücra köylerindeki kadın, erkek bütün |diye parasını geri ister. Uysal biletci ;yiı parasını geri vererek münaka- şayı keser. Biraz #onra kalabalıkta müddet devam ettim. Resmi mekteb- © | . » l S kadar iri salatalar !... Bükum facılığımızın inkişafı ve her Mmeyvanın en iyisini yetiştirmiye aa. teşvik için de birtakım tedbirler alınmıştır. Bu maksadla (Mü- ’W"T)'v:ı sergileri) açılacak, her meyvanın en iyisini ve en büyüğü- — İiatç tÜrmiye muvaffak olanlara hediyeler ve para mükâfatları verile- İl ":Mokenıı.' in en uzak yerlerinde yetiştirilen meyvalar bile İstan- Bi ğer yakın şehirlerimizle muhtelif Avrupa memleketlerine sevk n e lilecektir. Ezcümle «Diyarbakır» da ve «Dicle nehrinin, gü - Bübresile beslenen kıyılarında, sıcak ve ateşin kutalar arasında ilen ve gelecek mevsime kadar bozulmadan, taze saklanmalrı ie kabil 40 - 50 kiloluk karpu: uk l olan hü”-lklennin yetiştirilmesine ve bunların henüz ve ihrac edilmelerine başlanılacı zlar, S0 kilaluk kavunların daha iyi tanınmıyan yerlere r. Nitekim eskiden bu kar- Tin 80 -.100 kilolukları yetiştirilirken Kaliforniyalılar, bunu haber ik * kendileri de ayni büyüklükte karpuz yetişti: M SN Uğraşmıya başlamışlardır. b Tekoru da, bu yeni mesai sayı bostanlarında yetiştirilen 20 adar iri ve uzun boyda ol iye muvaflak ol- Fökat en iri ve büyük karpuz yetiş- tesinde yine bizde kalacaktır. Yine * 30 kiloluk kabaklar ve 8 aylık bir an ve (Acur) ve (Kitti) isimleri ve- İlii, Üyük cins bıyar ve Salatalıklar, İstanbula ve diğer yerlere de ge- K östılacaklır. S"Gdet tlâketi : &:“nyndı azmü sebatın hiç bir Miğişçlder bırakılmaması lüzim- Ve «Her felâketi bir saadet T» darbimeselinin ne kadar ,ıı,“c'::duğnm.. bu seferki tayyare tünüun son keşidesi de gös - u“'-s-d. Gündüz sokağında 8 “â oturan ve biletini Eminö- imet gişesinden satın alan hç İ Göksu isminde bir adamın ÜĞ " nişanlı kızı Bayan Âfetin bu ira isa- Bayan Nimetle beraber ler, bu talihli genç kızın pâ- tmek ve kendisile görüşmek kadar gitmişlerdir. O €vde olmıyan Bayan Âletin Ve birçok hulyalar kurmu- x l$tır. Akşama doğru da & Tmek üzc —H:ll istemiştir. Fakat genç S gç bir yeis ve telâş içinde : N)ı:?ıım Sekiz keşidedenberi len aldığım biletimi, ne N Sefer tecdid ettirmemiştim! Filhakika kayıdlarına tek- L Vi n Bayan Nimet, sekiz keşi- 1 kızın üzerinde gözüken R biletin, son keşidede, gininde bir vatmana satıldı- Gaşl düşerken biraz sonra, miyenin hakiki sahibi bu- Çok büyük sevinçler i- L blr Sinı alan vatman da, be- |Ak ça 'Xîfhn Çıkarılmış olduğunu, bu N ı*c'!nndc— gelen saadete haya- d old AL"ıllrı No.:4: İkpa, |t Döa ça Nezshete — yazıyordum.. « Hikmet şımarık çocuk- İSe biz de okuyacağız. Se- Tin güzeldir Bedia.. Daha n can sıkıntısı da gi - aa Sür. Dinlersin değil mi X% k » Hay.., E h pi hei birdenbire değişti.. Ötag, ? Vaziyette kalmıştı.. Tam 'Ğ.“ :*yneb imdadına yetişti: hiş h'.““m dedi.. Gerçi sizden #eyim yok amma, bazı N l"“!ıııı. Taaceralarımı Ne - Slm.. Zehra hafif gülüm- lar sizin miydi?.. b ZU geniş. Yazım çir - ti Bediaya yazdırdım. Bapanlar baş ağrıtır, bir vatmanın ve bir kızın başına geleni er| llet, her şeyden bihaber evi- | a dmüştür. Bayan Nimet, genç öşe Uıg_';llmıe bu aile, büyük bir inki- k,_ e en 72 yaşından | Aşağı küfecilik ! Yasak edildi!. larm tahmil ve tahliye işlerinde ça- lışmalarını yasak etmiştir. Ancak 12 Yyaştan 15 yaşına kadarkiler yirmi- şer, 15 ten 20 yaşına kadarkiler otu- zar kilodan fazla yük taşıyamıyacak- Huduzt müesseselerde çalışan tah- mil ve tahliye amelesi de çalıştıkları Müessesenin adını yazan kasket ta- şımaya mecbur edilmişlerdir. | Her sene, bir Veterinler Halkımız, baytarlığa Bit işlerle nasıl alâka- landırılacak ?.. «Türk Veterinerler Cemiyeti aza- ları geçen gün toplanarak — senelik İkongrelerini yapmışlardır. Bu icti- |mada, memleketimizde her sene mu- ayyen bir günün <Veteriner günü, 0 larak kabul ve ilân edilmesi de ka- rarlaştırılmıştır. *Veteriner günü» nde, memleketi- mizin her şehir ve kasabasında şim- diye kadar baytarlıkta kullanılan â- lât, müstahzarat, cihazlar, aşı ve se rumlar, kitab ve mecmualar ve has- talıkların hayvanlardan insanlara ve İhayvanlara nasıl intika) ettiğini gös- toren mulâjlar teşhir edilecektir. Ayrıca, baytarlığı sid Mmesleki |filmler çevrilecek, bütün halkımızı İbaytarlığa aid işlerle alâkalandır - mak için mütehassıs ve büyük bir- çok ve tanınmış profesörler tarafın- dan sık sık, muhtelif yerlerde kon- SŞKA İNANDIM! Fırat Yazan: Halil günü |Tertibedilecek! lerde birkaç yıl muallim vekilliği ve müstakillen bütün sene. ki sınıf yetiştir Hâlen z ve muhtac bir vaziyette bulun- maktayım. Gerek Anadoluda ve ge- rek şehrimizde gece, gündüz. her bangi işlerde gösterilecek bir vazife olursa olsun hemen ve münasib gö- İşıp âmir veya patronlarımin muhab- betini en kısa bir zamanda kazana- İcağıma emin bulunduğumu bildiri. jrim. Adresim (Son Telgraf gazetesi İhalk ve iş sütunu vasıtasile Necdet Salim). 47 — Evimde veya evlerde veya |muhtelif yazıhanelerde temize çeki. lecek veyahut eski harflerden yeni harflere tebdil edilmesi arzu cdilen 'her türlü yazı, kilab, roman ve ced. velleri, mukaveleleri, notları ve ders takrirlerile müsvedde halinde tutul- Mmuş karışık ve intizamsız her türlü yazıları vesalreyi; en mükemmel ve toplu bir halo irca ile icab ederse, bunları daktilo makinem ile de gayet ucuz ve en makul bir fiat mükabi - linde yazarım. Bana teslim edilen bu yazıların ve her türlü evrakın muhafaza ve mahremiyetine tama- |mile riayet edeceğimi bu satırlarım ile de teahhüd etmiş bulunuyorum, İAdresim : (Son Telgraf gazetesi iş ve halk sütunu vasıtasile Bayan Na- dide) dir. 48 — Örtamekteb mezunuyum ve 19 yaşında genç bir kızım. Fransızca ve Türkçe seri daktilo bilirim, Her (hangi bir müessesede olursa olsun çalışmak istiyorum. Adresim: (Son 'Telgraf halk ve iş sütunu vasıtasile Armene). 49 — Biçki ve dikiş iyi bilirim. Yüksek bir terzi yanında iş arıyo- rum. Taliblerin (Son Telgraf iş ve halk sütunu) vasıtasile C. B. rümu- zuna müracaatleri. . Açık muhabere sütunu Bay Muzaffer — İş ve halk sütunu muharririmizi gelip görmenizi rica ederiz. Bay Adnan Azmi — Size yeni bir iş teklifi yapılmıştır. Bir an evvel matbaamıza müracaat etmenizi rica ederiz. Bay Haldun Kemal izin — için resmi bir daireden gönderilmiş ka- ımh“ fakat her halde içinde bir iş |verme teklifi bulunduğunu tahmin | | Jettiğimiz bir mektubunuz posta ile | gelmiştir. Emrinize âmâdedir. Bir an evvel gelerek bu mektubunuzü al- manızı rica ederiz. Yuılmaz bisküvi fabrikası muhte - İrtem sahibine — Bayan Perihana İ- 'kinci bir mektub daha yazılmıştır. Kendisi evvelce biraz rahatsız bu- İlanduğunu bildirmiş — olduğundan, şimdi gelip sizi görecektir. Şehrimizde havyan sırtın- da taşınmıayacak şeyleri. Belediye, hayvanla et, postaki, ke- yasak [Lın içinde bir iki defa İdikten sonra tekrar tekrar öptü.. tü.. Yarım saat sonra iskelede ve bir saat sonra da Suadın kız kardeşi Sü- heylânın kapısı önündeydi. Henüz başlıyan bir akşamdı.. Bo- ine bakan bir pencerede iki rülecek asgari bir ücretle dahi çalı- | | vatandaşları bile okür ve yazar birer hale getirmek ve bütün, hef köyü- | müze maarif ve ilmin nurlu aşıklarını ve yeni zirsat usullerini sokmak için yeni kararlar verilmiştir. Ezcümle bu maksadla geçen seno yetişti- rilmelerine başlanan (Köy eğitmenleri) hin sayısının derhal ve büyük nisbette arttırılması muvafık görülmüştür. Geçen sene yetiştirilen (100) eğitmenden müsbet neticeler alınmış ve bu sene (600) e çıkarılmıştı. Ziraat Vekâleti, Maarif Vekâleti ile temas etmek suretile önümüz- deki devrede eğitmenler sayısını (1600) e çıkarmıya karar vermiştir. Bu miktar her sene daha çok arttırılacak ve en kısa bir zamanda (40,000) | k müze her hususta ders ve malümat gösterilecek, yeni zirsat usulleri | öğretilecektir. B Bu işle meşgul olmak üzere Ziraat Vekâleti Müsteşarı Bay Nakinin reisliğinde Maarif Vekâleti ilk tedrisat Umum Müdürü İsmail Hakkının 'tar, ğına biri basar. Daha <«Pardon» idemiye vakit bırakmadan : diye muhatahını ile Kaşlarımı ça- — Kör tüsün?. aşırtan bir tekdi Akşamüstü, evine erken gitmel isteyen hiç bir yolcu bu münasebet- adamım münasebetsizliğine kıza- rak işi uzatmak istemez. Bakkale uğrar : — Dün yolladığın yumurtalar çü- rükmüş !.. Bakkal itizar eder : reste, taş, tuğla, demir nakledilmesi- başlamıştır. Kırmızı Şimşekli Fener !.. Fenerbahçedeki ın Üzerine ikinci ve yeni fener konulacakl. Fenerbahçedeki meşhur fenerin |önünde bulunan kayaların ve bura- daki taşların Akay vapurlarının kü- Ççük deniz vasıtalarının seyrüseler: lerini güçleştirmekte ve hattâ bazan kazalara da sebebiyet vermekte ol- duğu görülmüş ve nazarıdikkati cel- betmiştir. Bu münasebetle, bu kayaların ü- zerine (Kaya feneri) denilen bir fe- ner konulması — kararlaştırılmıştır. Bu yeni fener, beynelmilel mevzua- ta uygün bir şekilde olacak ve kır- mızı renkte şimşekler çakacaktır. Fenerin hazırlanıp yerine takıl - ması, 987 mali yılı içinde ikmal edil- miş olacaktır. Bir şişe menba Satılacak!. 1 Marttan itibaren yapı- acak olan uçuzluk!. 'Taşdelen suyunda yapılacak yeni tesisata aid makineler Kânunusani- de şehrimize gelecektir. Bu makine- ler kurulduktan sonra bu su hem en miş olacak, hem de suyun maliyet fisti ucuzlatılmış bulunacaktır. O zaman suyun beher şişesi yüz para- ya satılacaktır. Bu da nacak 1 1 ta, bu güzel haberin tahakkukunda kabil olabilecektir. Ucuz ve temiz suya hasret olan bütün İstanbullular gibi biz de me- Jrakla intizar ediyoruz. Yurddaş Balık en mükemmi gidadır. Onu bol bol ye Ulusal Ekonomi ve arttırma kurumu emir yoktur, Tekmildir bölüğüm, jyoktur vukuatım komutanım. — Bölük beş dakika sonra tekrar hareket edecektir. Yürüyüsü i) dare et. Mümkün Mertebe sessiz yürüme- çını kaybetmişlerdi.. Karanlık bir lerine ve mesafelerin emirden farla ve diğer üç kişinin iştirakile bir komisyon teşkil edilmiş ve ictimalarına kayalık- Suyu 00 paraya, fenni ve en sıhhi şekilde istihsal edil- | B — Vah vah Geri kalanları değiş- tirelim bari.. der. Kırdıklarının da parasını isteyen bu aksi adama nihayet bakkal da da- yanamaz : —E. biz yumurtanın içinde deği- liz ya,'ne bileyim, Biz de böyle alıyo- ruz !.. İşi büyütmek, bekleyen müş- terilerini geciktirmek istemezse pa- Tasını iade etmiye razı olarak mese- leyi sulhan halleder. Nihayet evinin kapısına kadar sağ salim gelir. Fakat eve girer girmez, bu defa çoluğuna çocuğuna kafa tutmıya başlar : — Zaten siz böylesiniz. Bu evde, hiç rahatem yok.. diye zırlar, Ve gün lerdenberi çatılmış kaşları düzelme- miş, etrafından küçücük bir tebese sümcüğü bile esirgeyen bu somurt- kan adam, her tarafa neş'esizliğinin eksiliğinin tohumlarını saçarak evi- ni bir matemhaneye çevirir. Evde- kiler onun geleceği saatlerde adeta kederlenirler. Bir aile baban için bu dünyanın en feci bir akıbetidir. Ce- miyete kendini sevdirmek ve herke- si kendinden hoşmut etmek için iki çare vardır : Güler yüz, tatlı söz. Somurtkan ddam, kendi gibi et « rafındakileri de bedbaht eder. Şen ve neş'eli bir nesil yetiştirmek için dudaklarımızdan tebessümü ek- sik etmemeliyiz. Zira bizim, haya - tından memnun, saadetten gözleri. nin içi gülen mes'ud bir nesle ihti. yacımız var, Halk Filozoru 42 yaşındaki k Adam; 12 yaşında Kız kaç“'ğl!- Kırkından sonra aşk ve sevdaya düşen zavallı!.. «İnsan kırk yaşıdan sanra azar!..> derler, Bu sözün ne kadar doğru ol- duğunu bütün vuzuhile anlalan ve herkese bir kere daha gösteren bir vak'a üç dört gün evvel Balıkesirde cereyan etmiştir. Balıkesirin Irvana köyünde renç- berlik eden ve 42 - 43 yaşlarında bu- lunan Abmed oğlu Mustafa isminde evli ve kalabalık bir ailenin reisi - lan bir köylü, ayni köy hâlkından ve henüz (12) yaşlarında (Emine) is- 'minde küçük bir kıza gönül vermiş ve âşık olmuştur. Mustafa, aşk ve muhabbetini bir- İkaç defa Emineye açmışsa da bittabi henüz daha pek küçük olan köylü kızı bu hislere, masum ve lâkayıd |bir tavırla bigüne kalmıştır. Bunun üzerine Mustafa, küçük kı» zi cebren kaçırmıya karar vermiş ve bu kararını da icra etmiştir. Eminenin ailesinin hemen müra- caat ve şikâyetleri üzerine bu azılı |ve mütecaviz âşık yakalanmış, Mus- |tafa Adliyeye, Emine de babasına Açık iş ve Memuriyetler İki kâtib taleb ediliyor! Şehrimizde kendi kendine bir mü- senin bütün muhaberatını ve yazı işlerini kendi başıma idare ede- bilccek bir iktidarda olmak şartile bir kâtib taleb edilmektedir. Bu işe girmek isteyenlerin, tahsil derece - İlerini ve diğer tafsilâtını (İstanbul |176 numaralı posta kutusu) adresi- ne mektubla bildirmeleri icab et - Amekı(dır. Ayrıca, iyi İngilizce bilen ve bu lisanla muhabere etmiye de kendin- İde kuvvet gören bir memura da ih- |tiyaç vardır. Arzu edenlerin, tahsil jderece ve bon servislerini ve asker- lik vesikaları ile sair malümatı ihti- va eden mektublarını (Ankara 505 inumaralı pösta kutuüsü) — adresine İgöndermeleri lâzımgelmektedir., Pişmede;ı;, Yıkanmadan | Yenen şeyler!.. Bunlar n satılabilecek Pişmeden, yıkanmadan yenilen İşeker, pasta ve emsali maddelerin lel ile alınmıyarak bu gibi maddeleri İsatarı dükkâncıların bunları hususi İve mikrob geçmez bir vasıta ile kâ- rdlara koyarak müşteriye vermele- ri kararlaştırılmıştı. Bu hususta verilen mühlet, bu ay sonunda bitecektir. Gelecek ay ba- İşından itibaren bu emre riayet et - miyen dükkâncılar şiddetle cezalan- İdırılacaklardır. Tramvay, elektrik ve hava gazı fiatları!. Yeni üç aylık tramvay tarifesi tes- İbit edilmiş, eski fiatlar ibka edilmiş- tir. Elektrik, hava gazı fiatları da olduğu gibi bırakılmıştır. | 4 Geliboluda karaya oluran ve |kurtarılan Fransız vaptıru tekrar eş- yarası — dinmek ıstırabin en güzel ilâcıydı Kahrsaman bölüğü girdiği her sa - vaşta arslanlar gibi çarpışmış. yal - nız bir kaç erle fedakâr yüzbaşıla- geceydi. Ay henüz doğmamıştı. O- jmnide bulandırır. İnsan dinlediğine okuduğuna bin kere pişman olur. Vesselâm.. Odadakiler, Bedia da dahil oldu- ğu halde kendilerini tutamıyarak Zeyneb, mektubların hep- | İsini zarfa koymuş, kapatmıştı.. Hep- | |sini ayrı ayrı selâmlıyarak odadan çıktı.. Büyük taşlık merdivende Be- diş ile konuşuyorlardı: — Aferin Zeyneb.. Beni müşkül İbir vaziyetten kurtardın.. Bunları | İhemen postaya yetiştir. Emi şeke- rim. — Olur olur.. Sen işine bak.. Bahçe kapısında kendisini bekli. İyen köpeklerini arkasına katarak köşkten uzaklaştı. |genç kızın başı bir mektuba eğilmiş, | Jakşam bütün güzelliğile mor sulara | sinmişti. | — Başçavüş., | — Buyur komutanım, | — Karşıda bir ışık görüyorum. O- rası köy müdür?, — Evet komutanım, — Adı ne? — «eNazlıpınar» dır. — Geceyi her halde orada geçire- Jceğiz, | Frat da dinlenmiş olur. İirtibatımız yerinde mi? — Yerindedir komutanım.. İrtibat Güzel bir tesadüfün nasılsa kolla- |erleri vaziflerini vapıyorlar. Diğer rı arasıma düşürdüğü o büyük ni - jbölükler verilen mesafeleri muha - meti, Bedianın mektublarını avuç- |faza ediyorlar, Geriden gelen hiç bir stıfrla l | açılmamasına dikkat et. Geriden ge- | len buyrultuları bana sen getirecek- sin, — Başüstüne komutanım. Başçavuş verilen emirleri tekrar- ladıkları sonra yerine geçti. Birinci bölük komutan: rüyüş emrini verdikten mahmuzladı. Kahraman bö baştan sona kadar gözden geçi başçavuşu geriye bıraktı kendisi ne geçti. Sabah şafakla beraber b yük taarruz başlıyacaktı. Tam üç ü |gündür uykusuzdu.. Yatmak, uyu - 'rayı bir türlü affedemiyor, parçala - mak istemiyordu.. Kolundan ve bacağından bir iki defa yaralanmış fakat yine de bö - m başından ayrılmamıştı. k yarasını Zeh- denberi -kurşun lüğünüz Gönlünün en bü radan aldığı o gü ğ vayı derin bir sessizlik sarmıştı.. Arasıra gece böcekleri kısa ve ke- |sik kesik ötüşleriyle sanki gürbelin | © sonsuz yasını derinden derine çağ- | hyorlardı. Fikret dizginleri koyuvermiş, atın jüzerinde dalgın durüyor, — geçmiyin |tatlı ve acı hâtıraları yürek sızıları- ni kamçılıyondu. atında ilk defa çılgınca sever- ken, çıldırtan bir ihanetle, gönlünün len ince yörinden yaralanmıştı.. Zeh- | mak, öldürmek n bir hisle onu | ber yerde arıyordu. | Ona günlerce nasıl kandığına, na- İsil aldanıp inandığına hülâ hayret jedivordu. (Devamı var) tesli medilmiştir. 1383 Runl | B. Kânun Vakillar Güneş Öğle İkiadi Akşan Yattı Musak

Bu sayıdan diğer sayfalar: