16 Mayıs 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4-— SOPTCORLORAF — 16 Mayıs 1028 KIRIK KANATLARIMIZ İbarık kanadların aziz şehidleri için dün Fatih'te yapılan büyük $ i enkler abideye konulurken... Ümit ve cesaret:/_ Vaktile büyük işler yapan, çok para kazanan ve milyonlar harcıyan adam.. Ön sene evvel Londra piyasasını altöst eden, birçok alacaklıları pe- rişan bir halde bırakan, İngiliz ga- zetelerini günlerce meşgul eden bü yük bir iflâs vak'ası olmuştu. Ni- hayet mahkeme kararını — vermiş, Hanri ismindeki müflis senelerce hapse mahküm olmuştur. Çünkü Hanrinin iflâsında kendi aleyhine çıkan birçok sebepler vardı. Baş- kalarının paralarını alarak işletei herkese bol bol kâr temin edece; büyük büyük ser da iş altüst Hanrinin — hayatı bir & hayatı yaşayışı idi. O zaman Londra gazeteleri için en büyük dedikodu mevzuu olan Hanri ğenç | kendisinde | âzün olan kuvveti bu- den ay- |labilecek midir? v y 1 Hanri hapishaneden beş parasız erkek çocuk bırakmıştı. Kadın ço- (olarak çıkacaktır. Kendisine yeni u alarak Fransaya gitmiş ö-İden bir iş arıyacaktır. Buna mex rdu. Aradan — saneler (burdur. Yalnız karısının bir parça ak büyümüştür. Şim- ( iradı vardır ki bu da pek ehemmi- hanede bulunan ba- ' otci, gayılmaktadır. Fakat yirmi kitap — neşretmiştir. V. Çaslarındaki delikanlı; baba- müdafaa eş 'or de- na, iradesine ve bilgisi- da m birçok es- rarlı tarafları anlatılıyor. Hanri iş bilmez bir adam değil- olmuştur sınin zeki ne o kadar inanmış bulunuyar ki bir kere hapishaneden çıkar - çık- di HUNF hera çük İş bilir. hei de | EEE Bemen kencisine' bir iş tödin, N 5 Çar Ce |edeceğini söylüyor. Sesil Hanri is- î':;şî::' x;f:':g"ıîx ogâlâwmindeh bu delikanlı Londra ga İngiliz lirası sermayo — toplarnı (Devamı 7 inci sahifemizde) muvaffak olmuştu. Yüz elli milyon İngiliz lirası, evet... Fakat Hanri- nin bir kısım işleri bozulunca bu- nun arkasından bir telâş baş gös- termiş, para yatıranlar, onun ku: panyalarına iştirak edenler parala- rını kurtarmıya teşehbüs etmişler- dir. İşi bunun üzerine işe adliye ka- ıştır. Hanrinin oğlu babasının işlerinden bahsederken bu alacak- hları ikiye ayırıyor 1 — Tamamile yalancı olanlar; 2 — Paralarının kaybolmasından Hanriyi kabahatli tutanlar. Babası mahküm olalıberi on se- ne geçti. Hanrinin oğlu babasını dolayısile müdafaa' ederse — geriye kalan iki senenin afıfmı temin et- mek istemiş olabilir. Bir oğul baba- sı, için çalışabilir. Fakat İngiliz ga- zetelerinin yazdığına göre daha ef- kâri umumiye Hanriyi uffeder gibi | değildir. Hanrinin oğlu yirmi yedi yaşla- rında bir delikanlıdır. Samimi; çok terbiyeli bir delikanlı ki babası gi- bi zekidir. Kendisi ilâncılık işleri. le meşgüldür. Babasını unutmıyan bir oğuldur. Ona yardım eder ve ayda bir ke- giderek hapishanede onu — görür. Şimdiden birçok kimselerle tanış- | Maktadır. İngiliz parlâmento ma- | hafilinin ve para adamlarının ara-| | sında çok bildiği vardır. Babasını dolayısile müdafaa için yazdığı ki- ı 1 Bastamak için e e aa (orap renkleri larından para almıştır. Fakat Hanri eğer kurtulur da| — İpek çorap, kadınt epeyce meş- hapishaneden çıkarsa ne yapacak? gül eden ehemmiyetli bir giyecek eai Yeni mevsimin —| Para işlerine aklı çok eren bu a- halini aldı. Cinsini bir yana bıraka- , dam yeniden hangi işe sarılacak? lım, rengini giyilen tuvaletin ren- İşte Londra gazetelerinin ve piya- |gine uydurmak adetâ başlı başına | mahafilinin bugünlerde düşün- 'bir zevk meselesi. düğü bir mesele. Hanri şimdi elli — Elbiselerin rengi değiştikçe ço- yaşlarındadır. Tekrar çalışmak için rap modası da ona uymak için )ıer(mplır da bilâkis hacağı inceltir. Ll:ıydır. Çok dâyanır, herhangi bir;lunduğunuz yer hemen birden 80- ihtifalden intıbalar: Kanlı Bo İhtifalde bulunanlar ,hava kahr amanlarımızdan bir subay söylevini veriyor, ihtifale iştirak edeen halk, kırık kanadların kahraman şehidlerine takdim edileni İspanyada hükümetçiler İspanyada Franko'nun kuvvetleri hükümetin küvvetleri karşısında durmağa meçbur kaldılar. Gelen telgraf haberler yanı dik - |kat bir değişi! lamıyor. ü yüzün - adığı sö- 'den hareki 1 kuvvetleri çok arazide havanın çök fena ol İzünden harekâta dev W["ı Söy! den anla Yeni gelen Av bakarak bir hulâs: gelince şu son kuvvetlerinin harı duğuna dair fikir ed kün oluyor. Avrupa gazetelerinde gerek hükümek tarafının ve gerekse Franko - tarafının dedikleri yazılı olduğuna göre ikisini ölçmek kabil- |dir. Franko tarafı: 1— Havalar çok fena gidiyor. 2— Harekât sahası olan arazi pek gok manialarla doludur; diyor. Fa- (Devamı 7 inci sahifemizde? in sekteye üğ züdür. Franko ilan büdür. a gazelelerine sarmak Tâzım de — Franko duür - mek müm - günl yıl değişiyor. Bu kış koyu ve ölü renkler moda idi. Çaraplar da ona uydu. Bahar modası renkten yana çok zengi. Yaz da öyle, Bilhassa açık ve pas- talı renkler çok moda. Bu tatlı renk lerle artık kışın giylen o donuk, soluk, koyu renkler uyamaş. İster istemez çorapların da rengi değişti. Acaba şimdi çoraplarda moda 0- lan renk hangisi? Kışın giydiklerimize hafif bir kızıllık ilâve ediniz. İşte bütün ba- har ve yaz giyilecek moda çoraplar bu renklerdedir. Tabil tüvâletlerin tehklerine gö- re açıklı, koyulu muhtelif -tonlarda. Fakat esas bir; Kızıl renk moda. Ayrı aşrı hângi venk elbiselerle — hangi repk çorapların kullanılması lâzım geldiğini de yazıyoruz: - BSarı elbise ile: Yanık ve kızıla yakın renkler. Mavi ile; fındık rengi. 3 Beyaz ile: Giyilecek çozabı seç- mek kolaydır. Teninizin ne renk gö rünmesini istiyorsanız 0 renkte çö- rap alinız. Gri ile: Gri çorap pek fena gö- rünür. Açık, yaldızlı bej çok daha güz el durur. Maorla: Kahverengiye bakan ve- ya daha açık duman rengi, Siyahla: Bütün duman renkle iyi gider. Parlak ayakkabı giyerse niz fındık rengi de fena olmaz. Umumiyetle açık renkler baca- ü şeffaf gösterir. Rengi hafif, fazla şeffaf ince ço- mukavemet ediyor On yıldır. hapishanede yatıyor![Franko kuvvetlerinin son hafta- larda aldıkları neticeler fena |Hükümetçil er taze kuvvetleri nereden temin etmişi Hafif pembesi açık | Seyahat tayyörlerine mahsus bir el Gç; diven, Fantezi triko örgü ile yapılmıştır. Son moda Eldivenler Roblara, tayyörlere güzellik ve - |re nedir biliyor anusunuz? Eldiven. Bu senenin modası bir sırma, gü- müşü ve menekşe renkli eldivenler cidden güzeldir. Bu eldivenlerin yıkanması da ko. ğuşma HİKÂYE Köyde onun gibi birçok sıyırt-| maç vardı, Fakat Ömer kardı, Köyün en ileri gelenlerinin İkoyunları hemen hemen - süri dahildi. Ömer on yedi, on sekiz rında idi Allahın nadir — yarattığı güzel vücut ve şirinlikte olduğun- dan ona bazıları Güzel Ömer, ba- zıları sadece Sıyırtmaç Ömer de- yip geçerdi. Mertliği ile tarılan bu köy çocuğu bir gün muhtarın kızı görmüş, sevmiş önüne gelene dert lüyordu Gülsüm de köy kızlarının dilie- rinden düşürmedikleri Ön şı bir sevgi beslemekte idi. | — Günler geçtikçe her iki tarafta |da sevgi artıyor, sık sık biribirleri- İni görmek leri — seziliyordi Ömer bazan hiç yapmadı yapıyı Akbas köpci ya dediği , sürüsünü örüp tekrar dönüyordu. Bu bakışlar çoğaldıkça kâlplerine Işliyen aşk içinde ge liyordu. Ömer artık erken y korünü çoktatı birakı Gülsümünü düşün yamaçta biten kü sırtını riyor, kavalını h: zin öttürür- ken sanki Gülsümü ile konşluğunu sanıyordu. zun zaman; Her şeyi köye du- yurdü. Muhtar ilk işittiği sanki deli olmuştu. Ömeri o dakika| yakalasa idi!... | — Teres ne yapıyorsun İgırtlağını sıkacakt Gülsüme son bir defa evden ka- tiyyen çıkmamasmı tenbih ettli ve epeyee hırpaladı. Zavallı kızı öyle ağlaftı ki... er?- — ordu. Yeşil bir * Ömerin sürüsü sanki bir kıran geçiriyordu. Her gün bir iki koyu- nu sahipleri alıyor ve yaptığı Yüz karası imiş gibi: Ulan Ömer hiçte mi arlanmı dın deniliyordu. Bu köyün baharı öyle tatlı idi ki: Bin bir güzellikle bezenmiş ta- biaat seyrine doyulmuyan bir var- lıktı. Bugün güneş biraz kızgın gi- Sıyırtmaç Ömer önünde seki robla, tayyörle de giyilebilir. Avrupalı madamlar eldivenlerin, şapkaların, iskarpinlerin ve kemer- lerin renklerile imtiraç etmesine çok ehemmiyet verirle Sabahleyin giyilen spom kostüm- lerile triko eldivenler taşınır. Koyu renkli bir kostümle açık, açık renk- li bir kostümle de koyu renkli eldi- ven çok güzel gider. 1 — Lizlen kumaştan Şık bir rop. Eteğin ön tarafında ufak bir açık vardır. Ve nihayeti biraz açık- çadır. Boyunda, ketenden bir plâst ron; belde parlak deriden ensiz bir kemer — vardır. | metre 20 eninde *kumaştan 2 metre 15 santim. 2 — Bu güzel robun — omtdları geniş bir yaka ile süslüdür. Kollar kisadır. 1 metre eninde — kslmaştan 3 metre 25 santim. ÇA öY L 1 — Çizgili krepter bir kostüm. ket, penslerle — tulturulmuştur. Ve dört düğmelidir. 1 metre enin - İde kumaştan 4 metre 75 santim. 2 — Fanileden yapılan bir kos- tümün ceketi yelek şeklindedir. E- tekte muhtelif pliler vardır. 1 met re 40 santim eninde kumuaştan 3 metre. ğumaz. Ortadaki hararet siz bıkın-| ciya kadar vaziyeti idare eder. Ke- za, elektrik ütüsünü de bir müddet evvel orizden çıkarabilirsiniz. Dört beş dakika daha sıcaklık kendiliğin | * Radyo dinlediğiniz vukit bu- dep devam eder. lunduğunuz odanın veya salonun| — Konuşmağa başladığınız zaman | lâmbasını söndürünüz. Bu, hem sıh radyoyu kapatınız. Bu suretle hem hi ve hem de iktısadi bir hareket| sözlerinizin anlaşılmaması olur. | & Eger bir havagaz: veya elek-/trikten iktisat etmiş olursunuz. İtrik sobası kullanıyorsanız, sokağa çi bilirsiniz. Çünkü öyle yapmakla bu'ha İyi ve daha kolay yanar. Y. koy sürük |Durmi |hat ©: hyor da hani ondan |dedi. | İ Öme! 1 ti. İçt e kar-| saklamam. di de dedi. mer on AĞ ç ği v mezmi larını nahkâı sinin ; |katlıyı Zavallı Gülsüm Herşe, | İlediği | Abayı, nu bü, Suya karılır. bu ta Bir gün köyde dı: Güzel Ömer m Gülsümü kaçırmış, ŞfP7) oldukları malüm> değili7 #L Kısa bir zaman s007? gfi dılar.. Kızın yaşı küçük € ailesine teslim edildi. Dediler ağlıyor, G yünlü kumaşları ÇOBAN SEVG AZAN: M.R mu yanında Aıdıırı hiçbirine |& tırmanıyordu. O yül benzomezdi. O en erkeri yöla çıkar|o kadar! Akli uzun # nü canı gibi sever, korur, ba| göremediği Gülsümde İd Özeri rüyaslil p n Ati uş ağa idi. Tatl — Ne oğul hemme G#Ğ imer, Yok be ağa İhtyar: Biliyorün oğul Gülsümü çeşmede - su doldürurken |bi gençlik ni en gelen bir Ağam, Allah 4 — Ömer, muhtar aksi İf dır. Biliyam emme bEf yi | arayim Ömer sevincinden ü Durmuş vdirmiş ve sa; ürüsü — başınaİtiyardı. — Görem seni, Şü lil * . İhtiyar Ömerle SÖf |o akşam küyün kahvef' an evvel gelmil B - İheyecanla bekliyordu-; 8 ayı görünce! Hayır hayirla Mi Kelimeleri aği be iy. Vazgeç den. Başka köyde Ömer büyük bir köl ile bu haberi zor dinlelğ kalm bil — Muhtarı atimallab! emme beni Gülsümdet lar diye düşünüyom de Gülsüm bütün Vaf mişti. Fakat n'da bir Mtf r bir kul gibi Wi keti fena karşılanıyofı teşviki ile bi diği eziyet kalmıyordu Muhtar önu: Gahbe nallı dın, Allah kahretsin Vâdı diyor, bazan da Hİf 'ordu. yi eksilmişti, şey vardı, o da: Ömere karşı ufak büyük aşkı idi * kif ettiler. Ömer hap'” | | imen her sabah keng ğ e tüyonliüi M u gackıyı söylüyordü, BN , kavalı attım Ne olur Gülsüm gül |Sürüyü sürüye kattıt Ö gl | Gülsümde göz yaşla ai bi akıtıyor... Ömerine | jsını Büyük Allahı |yük bir itina ile kart' ütüyordu! ; yütüy e atmadan evvel süte bof ları böyle bir vaziyet” menetmiş olursunuz. p * Eski gazete part >ök güzel temizler. Of ları saklamayi ihmal mütehammil nin pnııl Talk un, kil gibi SĞ .Tıvı'süüî:y Kumaşın ters ve Y hlike- kıstı bu tozlardan sinin önüne geçmiş, hem de elek-|2-3 saat böylece bırak gi kesi bu toz ile emildii 4 Kömürünüzü sobaya atmadan lar dökülür. İyice sil madan biraz evvel onu söndüre-|bir gün evvel hafifçe ıslatırsınız da- malıdır. Yağ lekesi ar ısınarak İ€ * Kızaracak soğanları tavaya koymalıdır. dersin! P yarasını elit Öi yanıyor, günden güne eridiğin! söy |1i dertli konuşturmiya LvuLalmlı İhtiyar ağır ağır ŞÖY Tet ti. İktiyar istemtlii zaman göyle konuştu: — Muhtar sen gib' adıl Shtari ındk! dan bil 1:”5 ; l Ç b piliş N g' # | 08 Ö ine f f Hek oi ir VA & < e Ö senl yi ae / l n "4f ) ınd4 ” IN 'N mssi AD İ h ) nik

Bu sayıdan diğer sayfalar: