11 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

11 Haziran 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—SON TELGRAF — 77 Haziran 1938 6%0&!, ÇÜİNDE -Havadan gelecek - tehlikeye karşı.. —— ——— Muhakkak ki dünyanın en bahtsız insan nesli yirmi beş yıl önce ile rmi beş yıl senraya kadar elan Ka iki nokta arasındaki mesafeye : sıkışan nesildir . Yazan : ETEM izzET Benice edeniyet ilerledikçe yaşama güçleşiyor. Yeni yeni ortaya konan Mlnuı öldürme vasıtalarına baktıkça muhakkak, ya beş yüz 'yal önce dünyayâ çıkmamış olduğumuza, ya yüz yıl sonra gel. Miyecek olduğumuza pişmanlık duyuyoruz. Dünyanın en bahisız insan nesli yirmi beş yıl önce ile yirmi beş yıl senraya kadar olan iki nokta arasındaki mesafede sıkışan nesildir. Büyük Harb, milletlerarası davalarını yatıştıracağı yerde daha çok kızaşlırdı. Filen bugün dahi dünya yer yer muharebe halindedir. İspanyada bütün dünya en yeni silâhlarını tecrübe ediyor. Japon - Çin boğazlaşması bütün vasfı ile tam bir harbdir. İtal, harbi benüz bitti. İnsan trnaklarının bir ve muharebenin bütün yeryüzü milletlerine yayılması için mesafe en uzundan en kısaya düşmüştür. Büyük harbin hangi yılın hangi hafta veya gününde çıkacağı kestirilemez. Fakat, çıkacağında ittifak var. Ve. bu seferki muhare. be muhakkak ki, beşeri inkıraza sürükliyecek bir bağuşma olacak ve. en büyük felâket insan başınaö gklerden gelecek. Bütün karşı koymalara rağmen Çinde ve İspanyada açık şehirleri döğen, sivil halkı bombalıyabilen bugünkü insanlık yarın bütün kayıdları kırıp karşı karşıya kaldığı vakit kimbilir ne kadar zalim olacak?. İhtimal ki, muharibler neliceyi en kısa yoldan almak ve milletleri imha et- mek için cepbelerden önce şehirlere saldıracaklar, halkı, gaza, yan- Kma, mikroba, ateşe ve yüzer kiloluk bombalara boğacak, şehirlerde taşüstüne taş bırakmıyacaklar, 4 Tarihin vahşet devirleri için bile kaydetmediği bu bonbarlık ih. | firasmın karsısında insan gelecekteki bu harbi görmeden bile dehşel ve focaatini bissedebiliyor. Ancak, gükten gelecek bu Facis ve felâket kasırgasma karşı hazırlıklı bulunan devletlerle halk külleleri için korku nisbeten azdır. z Türkiye bu hususta en tedbirli davranan devletlerden biridir. — Şimdi de Cumhuriyet Hükümetinin Büyük Millet Meclisine yeni hir | lâyiha tevdi etmiş bulunduğunu öğreniyoruz. Bu lâyihaya nazaran 15 yaşından $0 yaşına kadar her vatandaş hava tehlikelerine karşı açılacak öğüd kurumlarına devama mecbur tutulacak, gitmiyenler. den para cezası almacaktır. Memleketini seven, hayatmı seven, çoluk ve çocuğunun herhangi bir tehlike karşısında korunmasını istiyon herkes bu kurslara devam etmek hevesini kendiliğinden göstereceği için hiç kimsenin bu cezaya çarpılacağını sonmıyoruz. Bilhassa ze. * birli gazlara ve hava tocavüzlerine karşı şehirleri ve halkı korumak * yolunda hükümetin ve ordumun ittihaz edeceği tedbirler — yanında halkın da bilgisini arttırmak ve onları dalma tehlike karşısında ko. runabilecek bir vaziyette bulundurmak için alınmakta olan bu ted- birler meyanında bit tedbir daha olabilir. Bu tedbirde her vatandaşa, hava tehlikesi karşısında alacağı şahsi tedbirlerin ne ola. ebeğini Anlatan bir risalenin verilmesi. Bu risaleyi Havt Kurumu Genel Merkezi açık, herkesin derhal anlıyabileceği bir dille yazdırmalı, en pratik ve hemen almabilir ted. birleri içinde saymalı ve bir ücret mukabilinde olmaksızın her va- tandaşa bir tane mutlaka vermelidir. Hattâ, bu tevzi bir mecburiyet haline de soktlabilir. Nüfus kâğıdı her vatandaş için nasıl bir mee. buriyet ifade ederse bu risaleden herkeste bir zane bulundurmak da böyle bir mecburiyet çerçevesi içine alınabilir. Hattâ, hu risalenin muhtevisini bilmiye de her valandaş mecbur edilebilir, muayyen müddet içinde öğrenmedikleri sabit olanlar hakkında tıpkı kurslara devam etmemiş olanlar gibi para cezası konur, arada bir muhtelif — yasıtalarla ve şekillerle bu bakımdan vatandaşlar yoklama edilebi. lirler. Bu nevi tedbirler ve fikirler belki normal çartlar içinde garib gelir. Fakat, herhangi bir tehlike anında bilmemezliğin garabetine | İ l | | | ! 4 | ı.? " düşmektense vaktinde garibsenen işe alışmak herhalde daha faydalı ve ameli olur. Hem, milletlerin umumi menfaat ve sağlıklarını istih- — daf eden tedbirlerde anormal sayılabilecek, garibsenecek hiçbir şekil — olamaz. Herşey vatan için, herşey millet için davası içinde yaşıyan milletler için berşeyi ona göre ayar etmek bir mecburiyet ağırlığı cektil Şirketi Hayriyenin Boğazda yaptıra- öCvani de'sigal Gağı yeni te'sisat Göksuda bir plaj te'sis eolunuyor Altınkum plâjının askeri min. | taka dahiline girmesi münasebe. tile Şirketihayriyenin Boğaziçin. de yeni bir plâj tesis etmeği ka. rarlaştırdığını yazmıştık. Bu hu . susta yapıları tedkikler bitmiştir. Şirketihayriye idaresi Boğaziçinin yeni plâjını — Anadoluhisarında yaptıracaktır. Bu maksadla Göksu kasrının Hisar tarafında bulunan salili üzerinde bugünlerde inşaata baş. lanacaktır. Bu yeni pli linden sonra Şirketiha; resi buraya sık sık vapur işlete . cek ve mâa, yemek ve vapur ücretleri beraber olan komple biletleri bi 4 da tatbik ede . Süvarilerimize Yeni atlar Alınacak Avrupadaki müsabakalarda par. lak neticeler kazanarak vatana dö. nen kahraman” süvarilerimiz şe. refine dün akşam Serkl Doryan salonlarında valimiz tarafından | 80 kişilik bir ziyalet verilmişti Çok samimi ve şen bir hava i- | çinde geçen bu ziyafetin sonlarına | doğru Muhiddin Üstündağ bir nu. M. Prost Karabükün plânını Yapmağa davet Edildi Bursa - Yalova - İstanbul da Prostun planile bir külhalindelimar olunacak Sümer Bank umum müdürlüğü Belediyeye bir müracaat yapmış. tır. Bu müraceajle Karabükte tesis edilecek olan büyük mahallenin plânının mülehassıs Bay Prost'a yaptırılması için tavassut isten - mektedir. B. Brost bu maksadla da Karabüke gidecektir. Diğer taraftan — Bursanın da müstakbel plânı, mumaileyh ta . dan yapılacaktır. Bu süretle granım turistik noktası a. lan İstanbul, Yalova, Bursa bir küt halinde berâberce imar edil. miş olacaktır. —- Çorlu Panayırı Açıldı B'r hafta devam ede- icek o'an panayıra şeh- rimizden bisçak esnaf git Her sene kurulmakta olan Çor. Ju panayırı evvelki gün açılmış - tar, Bu sene panayıra şehrimizden de birçok esnaf iştirek etmiş ve tuk söylemiş ve alman neticenin bütün 'Türk sporcular nek jttihazı uları için bir ör. k olduğunü an- | 1 Örgeneral da Partinin gö: teveccühe or'du namar'a teşek kür elmiş ve Avrupada bulenan | | ekibimiz için yeni hayvanlar ra, | | | | tın alı mizin elin. deki paranın Başvekilimizin em- olan rile blr misline İblâğ-olunduğunu müjdelemişt! | Parti tarafındar süvârilerimize bediye olunan 1000 lira da dün kendilerine tevzi olunmuştur. — | Bir pasaport Hadisesi Osmanlı bankasının — İstanbul | merkezinde mes'ul murahhaslık vazilesini gören İspanyol tebaa- | sından Daleciyo genç kızı Odat"i | bakalorya imtihanımı vermek ir se de İspanyanın İstanbul kotı - solosu Barselon hükümelinden al. diğemri ileri sürerek pasapartu vize etmemiştir. Bunun üzerine Daleciyo Fran. ko'nun Ankara mümessiline mü. racaate mecbur kalmış ve İspan. yya hükümeti konsolosunn vize etmediği bu pasaportu Frankonun Ankara mümessili Don Alvarezo — getirse bile faydaları görülünce muhakkak ki en benimsenen esaslar hükmünde tutulur. ç AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMAN J , | Tefrika yazan: İskender F. İ .NU SERTELLİ r 5a Te rı uyur, yarı uyanık bir halde ya. a Polis hafiyesi Naci Demirel.. ve tıyor ve kendi kendine konuşu . akliye mütehassısı Şinasi Aykut | Yör!» dedi. ı doktorun Cağaloğlundaki atelye. | — Yavaşça yattığı koğuşa gittim. / sinde yavaş yavaş konuşuyorlar: | — — Cirnet buhranları mı geçi - — — Beni biraz tenvir ediniz, dok. "Y"n:;:?"' FNĞK At — torcuğumt Bu iş gittikçe muam - a da | e malağıyor, garib bir çıkmaza va - | Yim ki, Mansur bildiğiniz deli - — yayör. Bana, timarhanede Man - | lerden değildi. O sadece zaman ““gurün en çok kimlerden bahset . | zaman hatırladığı bir vak'anın giğini, hangi isimler üzerinde | heyecanı içinde yaşardı. İşte yi ! fazla durduğunu söyler misiniz? | ne böyle heyecanlı dakika için - * — — Ben Mansurla - çok meşgul | de kıvranıyordu. Kulak verdim.. “ olmuştum. Bir akşam gardiyan | Şunlrı söylüyordu: — koşarak geldi: «Mar YA Yoksa Polenzla iki günde vize ederek kız. Yunanistana gidebilmmiştir. , bana ihanet mi ettin? Haydi, söy- le.. Beni şu vicdan — azabından | kurtar'» Doktor bu sözlere derhal şu cüm. | leyi ekledi: — ©O zaman Mansurun karısını kendi clile boğduğuna inanır gibi | olmuştum. / Fakat, bir başka ak. | şam duyduklarım, bende bunun zıddı bir kanaat yaşattı. Mansur, masumdur! dadim. — Ne diyordu o akşam? — Yine öyle yatağına uzanmış, kendi — kendine — konuşuyordu: «Ben, seninle evlendiğini günden beri, senden başka bir kadın yü- züne bakmadun, İllet! Fakat sen, Ömer bey bize geldiği zaman ne. den birdenbire kalıbından çıka. rak değişiverdin?. Naci Demirel atıldı: — Bu hâdisede Ömer beyin de büyük rolü var, doktor! Şimdilik benirm bütün şüphelerim Ömer Bzerindei toplanıyor. Bu adam, ilk iki gün çok kalabakk gi tir, Hemen bütün Trakya köylü « | leri, panayıra gelerek âlış veriş yaş dırlar, Panayir ayi kadar devam Hem suçlu Hem güçlü İzmirde Bucada Kültür lisesi müdür Haydarı ülümle tehdid e. den üç talebenin muhakemesine dün İzmirde devam edilmiştir. Evvelâ mekteh müdürü hâdise. yi anlatmış ve sonra büyük bir * göstererek suçlu talebeleri ni söylemiştir. Buna rağmen talebeler müdü- rün kendilerine iftira ettiğini, teh. didde bulunmadıklarını iddia et. mişlerse de hâkim; affeden — ve davacı olmuyan mekteb müdürü- nün yalancı ve iftiraci olamıya - cağını hatırlatmıştır. Muhsakeme şahidlerin celbi için talik olunmuştur. 15 ine; gününe zere Atinaya göndermek istemiş. İEdirnede bir edebi- yat gecesi yapıldı Edirne lisesi talebeleri öğret . meçleri Bay Ziyanın idaresi al. tında Halkevi salonunda bir ede. biyat gecesi yapmışlardır. Bu ge. cede eski zamanın halk şairlerin. den 20 inci asrın Yahya Kemal devrine kadar geçen — şairierin şiirleri okunmuş ve eski zamanın kadın ve erkek kıyafetleri can . landırılmıştış. Bilhassa Nedim, Füzuli, ve Yunus Emreyi yaşa - tan gençler çok alkışlanmışlardır. Mansurun — timarhaneden kaçtığı gündenberi meydande yoktur. Bu cihet de ayrıca şüphemi takviye ediyor! — Oh azizim, dünyada herkesten şüphe edebilirsin! Fakat Ömer bey okodar ciddi, namuslu ve bil. hassa aile mefhumuna o kadar hürmetkâr bir adamdır ki.. Onu bir kere tanısanız, bu işe onun a. dını karıştırmayı adetâ günah sa. yarsınız! — Ne diyorsunuz, doktor? De. mek ki Ömer bey çok namuslu, ciddi ve bilhassa aile mefhumuna çok hürmetkâr bir adamdır, öyle | | yardımları tebarüz Kızılay haftası şenlikleri Dün gece Beyazıd ve Yedikule- de iki muhteşem tören yapıldı Kızı| t ından tertib olunan yüzlerce üye Kızılay haftası — münasebetile dün akşam Beyazıd ve Yedikule. de büyük merasim yapılmıştır. Kızılay Beyazıd nahiyesinin ça lışkan idare heyeti — tarafından tertib olunan birinci toplantıya, nahiyenin Şehzadebaşındaki sa - lonunda tam saat 21 de başlan . mıştır. Muhitin hemen bütün genç ba. yanlarile, kadınların, erkeklerin iştirak ettiği bu samimi müsame. re göce sa&t 1 e kadar şen ve par. lak bir şekilde devam etmiştir. Evvelâ idare heyeti reisi Bay Kâzım nutuk söyliyerek Kızıla . yın felâketli günlerde vatandaş - lara ve memlekete yaplığı büyük ettirmiştir. Burtdan sonra muâllim Bay Meh. med bir söylev vermiştir Alkışlarla karşılanan bu nutuk. lardan sonra meddah Asım tara. fından bazı monoloğlar söylenmiş ve bilâhare güzide bir incesaz ta. Jninıştır. — Geceyarısına miktarı 300 e baliğ olan doğru hâlka lunmuştur. Saat bir reisi Bay den Day Tahir Üstün, Nuri oldu. ğu balde tekmil üyeler gelirkeri olduğu gibi giderken de bütün mişafirleri büyük bir nezaketle Türk borç'arı para Yerine mal İle başta idaro beyeti zam, idare heyetin - Üdenecek Müaliye Vekili Fuad Ağralı A . jans Ekonomik Financier'in Tür. kiye servisi direktörüne beyanat. ta bulunarak Çumhuriyet mal sinin 15 yıl içinde nail büyük inkişafı anlatmış ve ezcüm. le demiştir ki: «— Size mâli vaziyetimiz ta . mamile müemmendir. Harici olsun, dahili olsun, borç. larımızın servislerine aid tahsi - sat tamamile bütçeye konulmuş. tur. Fakat münakale müşkülâtı, harici botçlarımızın - servislerini döviz olarak tediye etmemize im. kân bırakmıyor. Binaenaleyh bu tediyatı yüzde yüz Türk lirasile ve Türk malı ihracı suretile yap. mak niyetindeyiz. Bu münakalât müşkülâtı, Tür. kiyenin mes'ul olmadığı sebeb - Jerden ileri geldiğinden - silâh - lanma yarışı . mecliste de söyle. diğim gibi öyle zannediyorum ki Düyunu —Umumiye hâmillerile girişilen müzakerat bir anlayış havası içinde cereyan edecek ve memnuniyeti mucib bir neticeye Varacaktır.> bir ipuca mu yakaladın yoksa?. — Hayır. Fakat, sadece — şunu söyliyebilirim ki, Ömer Bey İz - mire gitmemiştir. — Aman, nasil olur, azizim? İz. mirde onu görenler var... — Yalan, — Yalan olduğunu kat'iyetle id dia edebiliyorsun demek?. Evet, Onun bu saatte İstan- bulda gizlendiğini iddia edebili. rim. — Sana yanlış malümat vermiş- | ler... Ömer Bey her zaman İzmire Bider, gelir, ay Beyazıd nahiye kou ve Samatya ın.ırkııl kımı tarafından güzel havalar ça. buzlu çilek şerbetleri Ikram o - | bu toplantılarda yenide' temin elundu uğurlamışlardy Ayni gece ikinci toplantı da Yedikulede «Narlı bahçe» de Samatya Kızılayı ta . rafından tertib olunmuştur. Yüzlerce halkın hazır bulundu- ğu bu büyük törene evvelâ Hilâl kulühü tarafından çalınan İstik. lâl marşile. başlanmış bunu Kı . zılay başkanı Bay Kenan Akte « rin hararetli ve Kızılayın tarih . çesini anlatan biz nutku takib et. miştir. Bay Kenan Akter ezcümle de. | miştir ki: #— Kırılay yaptığı ve yapaca. B işlerde temiz duygulu halkı - mazın vekâletini ifa etmektedir, Soluk yüzlü veremli, boynu bü . kük öksüz, bedbaht yetime, ilâç bekliyen hastaya, yardım isteyen ihtiyar nineye, muhtaç bir dul hemşiremize sizin verdiğiniz yar. dır akçelerile koşuyar!.. Bu iş - leri görmek için zevklerden, is - faflardan günde 10 para ayırmak, yalroz Samatyada bize 10 bin lira yardım parası toplatır!..r Coşkun alkışlarla karşılanan bu mutuktan sonra «Aksaray Gençler Birliği» tarafından mu.. vaffak bir temsil verilmiş, «Şark» ve «Ülkü» musiki kulübleri ta . rafından müntehab havalar ça - lınmıştır. Bilâhare sinemada ca - zib bir filim gösterilmiştir. Bu iki törende de yeniden yüzlerce üye temin olunmuştu Ucuz fiyatla Seyyahaf SahtekârlığI «Tiyatro artistleri birliğis «Mü. zisiyenler cemiyeti» namile te . şekkül eden ikl kurumun yüzde 70 tenzilâtli tren biletlerinden is. tifade için bazı kimselere artist vesikam verdikleri hakkında bir şüphe uyanmıştır. Nafın Vekâleti artist ve işçilere trenlerimizde yapılan bu yüzde 70 tencilâtın hakiki artist ve işçilere hasrini vilâyetlere ehemmiyetle tebliğ etmiş olduğundan dün bu cemiyetler tarafından tasdik e . dilmek üzere vilâyete verilen ö. nar kişilik 2 grupun listesi - bura. dş ismi bulunanların hakiki ar « tist olup olmadıklarının tahkiki için - polise havale edilince izmi yazılı olanlardan bir kısmı hemen hareket edeceklerini beyan ede. rTek bu cemiyetlere verdikiri pa. Tayı geri istemeğe kalkışmışlar, listeleri hazırlıyanlar da, resmen teşekkül etmiş iki cemiyet olduk- larını ileri sürerek işin tahkikata sevkinden dolayı şikâyete başla . mışlardır. Mesele ehemmiyetle tahkik e . lmektedir. dil nüz onun bu hâdise ile alâkasını gösteren bir vesika yok elimde. — Şu hâlde hangi esasa daya. narak şüphe ediyorsun ondan?, Ortadan kaybolması kâfi de. | mi?! Doktor düşünmeğe başladı. Polis memururnun sözlerine bir türlü inanmak istemiyordu. — Bu olamaz azizim! Gözlerin seni aldatmış olabilir! Sen Ömer Beyi yakından tanır mısın? — Tanımazdım... Tanıttılar... Onu dün gece Şişlide saklandığı evde uzaktan seyrettim... Ve ka- Tısı ile konuşmalarını dinledim. — Her zaman gidebilir, Fakat, mi? —Evet, Buna, kendinize inündı. Honız kadar inanabilirsiniz! — Vallahi şu dakikada kendi var. bğıma da inanamıyorum. Müsaa. bu sefer gitmemiiştir. Gözlerim be ni aldatmıyor. — Gözlerinden bahsediyorsun.. Demek onu gözlerinle gördün, öy. z le mi? de edin de benim inanımı sizin ka. ? naatinize karıştırm:yâalım. Çünkü |— — Evet.. Gördüm. ben, hislerinin fevkinde yaşıyan | — — Şu balde neden yakalama - bir adamım. dın? — Ne 0? Ömerden şüpbe — Nasıl yakalıyabilirim? He - S Li b Doktor Şinasi birdenbire ayağa kalktı: —Tuhaf şey! Demek ki Ömer Boy beni de aldattı?! — Ne 0? Ömer Bey sizin de dos. tunuz mu? — Evet. Çocukluk arkadaşım. dır, Çok kibar, nazik, sevimli ve düşmanını bile incitmez bir erkek. (Devamı var) Ekalliyetler Yazan: A ŞU Ç Ayni asıldan — gelem, .i konuşan, ayni harsın VAFS v ayni gaye (etrafında ”P j ni ümitle yaşayan, YN millet adı verilen insanlefii | araya toplanarak MM &* deratlarını kendilerinin Nİ meleri bir hak olarak tan sonra, dünya, © Ünsz bi en çetini ile - karşılaşmtli ladı. Fransız ihtilâlinde? böyle bir — hak tanıl? İnsanlar, hdkün'ı::ık; rıydı. — Hükümi h haklarına karşı miletlef Ti larımı ileri süren FeADÜL gl Çek revalüsiyoner BİF düğü için ilk bamledi - di. Fransa aleyhine M*:_ ittihad, Napolyomu l“"*_ Viyana kongresinde. St İĞNE lirken hâkim olan g kümdarların — meşru BAF ee Bundan sonra meşruliyt Sipi ile milletlerin !f larına hakim olmal&fi Üi g tzun bir mücadeleye ik birincisi dalına BET n ikincisi kuvvetlenmişti. PE yi gi y gibi büyük milli Ğ kanlarda da bir akarı d milli devletleri m ve Hababurg ve Ösmeltl torluklarını uyımg darın haklarına Xat hakları prensipi on dkURN a rın ortasına kadar aFt? İbesini temin etmiş bul! Bundan sonra bu prenSili N politika sahası ?ıı nün en ehemmiyeti ! fini aldı. İtalyanın AYAT tur, Büyük harp b di * za artık milletlerin W kadderetlarına h-'ık:ı' prensipi, Avrupa W kunun bir umdesi Hat Bu sebbledir xi 1815 YİYİRE gresinde müzakerelert prensipi hâkim iken, * müzakerelerine dt kendi mukadderatlariN? olmaları prenslpi Fakat ne Viyana rinci prensip, ne de VE gresinde ikinel p: yetle tatbik edilemt konfransta da galib GÜ ha çok intikam hislef menfaatlerini Jerile hareket ettiler T bay cesi şu olmuştur k:', a içinde milletlerin K& gef deratlarına hükim © kaddes bir umde düğü halde harptef *Ü) çok insanlar milli alınamamışlardır. *” verilen bu insan kütl manlar vardır. Ro carlar ve Almanlar, manlar ve Yugo

Bu sayıdan diğer sayfalar: