7 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

7 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GÜNÜN——---—— - a FESİÇİNDER e - İstanbul Belediyesi - İstanbul Belediyesin- deki kalk j eki Ralkınma.. Yazan : ETEM iİzZZET BENİCE stanbul Valisi Muhiddin Üstündağ kaza kaymakamlarını, Parti ve Helkevleri başkarlarmı topladı ve üç mevzu üzerinde kendi. lerini harekete hazırladı. Bu üç mevzu kısaca tebarüz ettiri istenirse şu neticeye varılır: 1— Çocuk bahçeleri 2— Halk ve çocuk plüjları 3— Halk meydanları. Belediye Reisi alükadarları her kaza mıntakası içinde bu ihtiyaçları Biderecek yerleri göstermiye davet ediyor, İstanbul belediyesi bu ham. desi ile şekrin hakikaten en başta gelen ve şimdiye kadar başarılmamış olması bir eksiklik ifade eden ihtiyacına &1 atmış oluyor. Dikket ve tedkik edilirse eski İstanbul bu bakımdan bütün bu çeşid ihtiyaçlara cevab veren bir şebir ve şehirciliğe sahibmiş. Bugünkü Mülki taksimatı esas tutsak dahi görülür ki, eskiler âdeta her nahiye Tantakasında bile bir meydan bırakmışlar, Kattâ bunlardan bir kısmını ağaçlamışlar, şehrin eğ yakın kapılarının dışmda mesireler kurmuşlar. dir, Yine eski İstanbul bugünküne nazaran halkın duha çok deniz ihti. yacını gideren bir sahil şehri imiş. Boğazın ikt kıyısında aşağı yukarı her yalının deniz banyosu alacak bir hususi mahalli olduğu gibi bir Çok da deniz hamamları varmış. Kadıköy mıntakasında, Yenikapı, Kum. * kapı, Bakırköy mıntakalarında da öyle, Hattâ, Haliçde Cibali, Fener, Sütlüce, Eyüb, Hasköy, Defterdar, Azabkapıda eskiden deniz hamam. darı olduğu gibi Galata ve Unkapanı köprülerinde bile banyo mahalleri varmış. Sonra Göksu, Kâğıdhane, Kanlıca, Kurbağalı âlemleri kürek. giliği ve deniz sporlarını kuvvetle teşvik eden vesilelermiş. Her yalıda mutlaka kürekli bir deniz vasıtası varmış. Ve... iyi kürek çekmek için zengin fakir bütün yalılılar biribirlerile müsabaka balinde bulunuyor. larmış ve... bütün zenginleç de dahil olduğu halde halkın eğlence ve deniz sporu zevkini bir areda bununla temin etmek mümkün olurmuş. Yine eskiden belki çocuk bahçeleri yoktu. Fakat, çocuk bahçelerine ihtiyaç bırakmıyacak şekilde her evin mutlaka bir bahçesi vardı ve a- partıman bayatı denilen sıhhati, çocuk yeiştirmeyi sarsan inhimak yoktu. *Halbuki, bugün herkesin gözü apartımanda ve aparlıman yaptır. makta. Bahçe içinde hususl ikametgâhlar yapıldığını şehir içinde pok nadir olarak görüyoruz. Boğaziçi ve Haliç kıyılarında oturanlar ara. sında sandalı, kiki, futası şusu busu olanlar da nadir olduğu gibi Kâğıd. . hane safası, Kurbağalı, Göksu, Kanlıca âlemleri de aşağı yukart tarihe karışmıştır ve koskoca İslanbulda muayyen bazı plâjlar dışında tek Geniz hamamı kalmadığı gibi o eski meydanlar da birer birer arsa huline getirilerek satılmış ve üzerlerine apartıman, ev, dükkân yaptırılmıştır. bütün bu izahımızla eskiyi öğmüş olmuyoruz, sadece eskiyi kaybedip ye Tine bu bakımdan yeni birşey de koyamamış olduğumuzu, halbuki in- |" sanların yaşama, spor ve sağlamlık bakımından hiçbir zaman şekli de. Bişse bile esası değişmiyen bazı prensip esaslara muhtaç - olduğunu göz önüne koymak ve İstanbulda eskiden bugün düşünülen ve karşı. lanması istenen ihtiyaçların muhtelif şekillerde tatmin edilmiş oldu. Bunu ve şimdi bizlerin de ayni yola döndüğümüzü söylemek istiyoruz. Yani deniz harmamına, meydanlara, çocuk bahçelerine, yüzme havuzla. rına; sağlık ve sıhhat esaslarına dönüş. Bü eski ve iyi cemiyet varlıkla. rının niçin kaybolduğunu esaslı surette izah edebilecek vaziyette deği. liz, Fakat, bizim anlayışımıza göre bunda daha ziyade Büyük Harb ve 'sen on beç, yirmi sene zarfında da muhtelif belediye reislerinin şahst kanagileririn, müuhtelif şekillerde tecelli ve tezahür etmesi başlıca se. bebler arasında görülmek iktiza eder. t Herkalde Muhiddin Üstündağ'ın bu mevzua ve kalkınmıya teşebbtis etmesi mazide kaybedilenleri yakım bir zaman zarfında telâfi etmek imkâamnı-verecek ve İstanbullulara biraz rahat yaşama zevkine ve tabi. — atin gengin varlıklarından istifade Imkânıa kavuşacaklardır. E Etem İzzet BENİCE — KÜÇÜK HABERLER * Muamete - vergisinin. küçük *& İtalyanın Boğazlar anlaşması. esnafa teşmili dolayısile hazineye 800 bin lira kadar gelir temin e - decektir. * Çimento fabrikalarının tma . lâtlarının ihtiyaca kâfi gelmediği cihetle çimento ithali için Eti Ban- ka müsaade verildiği, yalnız bu Athalâtın henüiz arkası alınmadığı cihetle çimento satan müessese - lerin fazla flatla satın yapmama - larının tmini lüzumu bildirilmiş- AŞK, HLYECAN ve İHTİRAS ROMANI Tefrika N. 68 — Eferndim kulünüz — türküm. Prens hazetleri vekilharçlarını Gâimâ Türk'erden seçer. — Yal. Demek siz Türksünüz mit — Evet. ç na iyi bir tesadüf! — Etfendim. Buna hayret et - mey'niz. Prens hazretlerinin türk çesi daha küwvetlidir. Pederleri Boğaziçindeki meşhur sahilbaneyi yaptırdığı zaman — prens burada dünyaya gelmiş. Onu kırk günlük iken Mısıra götürmüşler. Faka! na iştirakine a:d kararname, dün Romada neşredilmiştir. * Atatöirkle Kral Boris arasın. da Selânik anlaşmasının imzası münasebetile telgraflar teati olun- müştür . Yahidirleik tababet icrasından men'i, Almanyanın her tarafından ziyade bilhassa Viyanada gayet derin aksülâmeller yapacaktır. Vi- yanada mevcud 1787 doktorun 1127 Si ve 637 dişçinin 412 si yahudidir. yazan: İskender F. SERTELLİ tekrar buraya getirmişler. Burada , okumuş.. Bütün yaz mevsimleri. ni burada geçirmiş. Çehresindeki Arab hatları mevcut olmaza dilin. Gen Arab olduğunu anlamak çok Büç olacak. Ayten buna da sevinmişti. Çün.. kü o arapça bilmiyordu. Kâhya ile konuşurken, pernsle nasıl anlaşa. cağını düşünüyordu. Demek ki prens İstanbulda tah. sil görmüş.. Türkçesi kuvvetli bir | gençti. mekteb zamanı gelince kendisini | — Prensin kâhyası ayağa kalktı. Festival Eğlenceleri İstanbul festivali devara ediyor. Dün akşam Beykozda Abraham. Bâaşa koruluğunda bir kır balosu verilmiş, parasız olan bu balodan halk azami şekilde istifade etmiş. tir. Bugün Taksimde büyük güreş müsabakaları, y: a Dağcılık kulübünde tenis turnuvası yapı- lacaktır. Festival müvasebetile Rumen . ler torafından kurulacak olan el. işi sergisi 20 ağusta Taksimde es. ki Satiye şirketinin yerinde açı. lacaktır. Sergiye Kızılay ile Kadmları Çalıştırma Kurumünun da iştirak | etmeleri temin edilmiştir. | — Slavya takımının tam kadro ile gelmesi için yapılan müzakereler müsbet şekilde bitmiştir. 9 ağustosa Harf inkılâbının 10 uncu yıldönünü dolayısile festi. vâl komlitesi zengin bir kutlula. ma programı hazırlamıştır. Bu programa göre, saat sekizde Üni. versite konferans salonundan bü. Yyük bir alay hareket edecek, Sa. rayburnu parkını gidilerek — bu Ankılâbın ilân edildiği yerde Dil Cemiyeti Genel Sekreteri İbra. him Necminin konferansı dinlen. dikten sonra oradaki Atatürk hey | keline bir çelenk konacaktır. 7 Ağustos PAZAR Gündüz: Saat 16 da Taksim stadyomunda (Profesyonel güreş | müsabakaları) Ağır siklet şampi. yonu Jak Şerri - Kara Ali. Fatihte İtfatye bandasu. Yenikapıda (Kürek teşvik mü. sabakaları). 8 Ağustos PAZARTESİ » Gündüz: Tenis seçme müraba. kaları: Takstmde Dağcılık kulü. bünde. Gece: Beyazıt meydanında a. at 21 de şehir bandosu Tarafından konser. ——— ümrük resmi İndirilen Maddeler Yeni bir. — kararname ile *thal edilen muhtelif maddelere aid ta- tarife pozisyonlarının gümrük re- simlerinde tenzilât yapılmıştır. Bayat ucuzluğu davasında, sınal mamuldıtmızin uzuzlamasında da mühim bir âmil olan bu tenzilât. tan 75 tarife pozisyonundaki muh- telif maddeler istifade etmektedir. Sanayici'erimizlâ uzun müddet - tenberi bekledikleri bu liste, Res. mi Gazete ile neşrolunmuştur. Lis- tenin çıkışı büyük bir memnuni - yet uyandırmıştır. * Üçüncü umumi müfottiş Tah. sin Üzer dün Trabzon, Karadeniz postasile şehrimize gelmiştir. x Ankaraya gitmiş bulunan İz. mir belediyesi reisi Behçet Uz şeh- rimize dönmüştür. Kendisi bugün İzmire haceket edeceklir. (& Rusya ile Amerika bir yıl için bir ticaret muahedesi ekdet. mişlerdi: — Gecikmezsiniz değil mi ha. | nımelendi? Ve kendi kendine mırıldandı: — Vallahi insanı uzaktan öyle dikiz ediyor ki.. Ayten birdenbiro başını çevirdi: — Bu ne demek, Kâhya efendi? Sekiz mi dediniz? Anlıyamadım. Selim kendini topladı: — Hayır efeadim, bu arabca bir kelimedir. Bendeniz böyle ara. sıra kendi kendime konuşurum. Galiba yine konuştum. Şimdi ih. | “tarınız üzerine farkına vardım da. Doğrusu benim bu halime gülme- mek kabil değil , Ayten: — Siz tepedeki gazinoya doğru | yürünüz, sonra dönünüz, Dönüşte benimle karşılaşırsınız, dedi. | ye ayrı ayrı tübiler tarafından Kihya: — Aman hanımefendi, dedi, sakın bizi fazla bekletmeyiniz.. Sonra başkı mndel aramağa mec. bur olacağız. Mükerrer Tercümeler NAHİD SIRRI Pek te bâkir bir mevzu değil. Zannediyorum ki bir iki kere bu. nâ temas eden yazılar çıktı. Fa - kat madem ki bunların - istihdaf ettikleri gaye elde edilmedi ve mücadele edilen v devam edip gidiyor. Şu halde ayni mevzu- u yeniden ele almak ve hak bili. nen şeyde israr eimek doğrudur. Şimdi gelelim meselenin kendi. sine: Ortada muhakkak ki sevinç ve şükranla karşılanması icab eden bir tercüme faaliyeti var. Her gün yeni bir eser tercümesinin neşre. dildiğin! görüyoruz ve bunlar, he men dalma, kıymetli eserlerin tercümeleri oluyor. Bu kıymetli eserler değerlerine lâyık bir şe - kilde mi tercüme ediliyorlar? An. cak bir ikisini okumuş ve asılla. rile karşılaştırmış olduğum için, | bu hususta kendi merakımı kat'i | ve tam bir şekilde tatmin etmiş bir vaziyette değilim. Fakat, aşa. ı yukatı, mütercimler tanınmış kimselerdir ve elbette imzaları - nın şerefine hürmet ederek aza. mf dikkatl göstermişlerdir. An - cak ayn! kitabın bir bir erkasına fki mütercim terafından tercüme et meşredildiğini görüyoruz. Yani, sarfedilen emeklerle ve dökülen germaye ile iki eser kazanmak | mümkün iken ancak bir eser ka- ganmış oluyoruz Bu cidden ya - zik... | Bir kitabın iki defa tercümesi | hangi takdirde caiz olabilir? İlk | tercümonin yapılışındanberi pek çok zaman geçmişse, meselâ Yu. | suf Kâmil Paşanın -© meşhur Fe. demak tereümesi eski dilin bütün zenginlikleri ve san'at hünorleri gösterilerek, hattâ bunlar göste. rilmek için yapılmış bir tersilme. dir. Bugünkü nesüj—in bu tercü. meyi okumak adelf Çince oku - mıya benziyecektir. Hattâ dağil bu Telemak tefelimesinin, son za. manlarda İL Nüzimin tercüme ettiği Bacine'in piyeslerinin de yenibaşten tercüme edilmesi tec. viz olunahilir, Çünkü, muvaffa - kiyetle yapılmış olduğunu bildi. ğim bu tercüme, tamamile (Mal we siyah) ve (Aşkı memmu) İisa. nile yapılmıştır ve bizzat Halid Ziya bu iki eserindeki dili sade - leştrmekle mesgul bulunduğuna göre de bu dil artık eskimiş bir dildir. Fakat ayni nesilden ve ay. ni Hsanla yazan iki sdamdan biri. nin tercüm? ve neşrettiği bir kita. ! bı ötekinin de az sonra neşredi - | wvermesini ancak hazin bir tesadüf #ayabiliriz. Yoksa, Hiknci tereli « menin hirinciy, birazıcık değişlire. rek zahmetsizce vücude getirildi. ğine, işe adetâ hile karıştığına hükmetmek zarureti - karşısında kalmış oluruz. Ğ Amma başkası yaptı diye tercü. mesini yapmaktan vazgeçilemi - yecek eserler de yok mu? Var. Avcılar Vilâyete müracaat ettiler Bir iki sene sonra Istanbul ve civarında av hayvanu kalmıyacak mı ? —L—M—İ—M—E—E——M——L—E—E——. leri çik üslerdım glll Bunlar şayet fevkalâde mühim e. serlerse ve her sözü üstünde tef. sirler yapılan, tahlil edildikçe ye. ni mânalar kazanıp yeni dersler weren ama kitablardan birisi ise. «Schakespeare külliyatı gibi.» Lâ- in pek kısa fasılalarla bir ikin - Ayten bu söze kızdı amma, ce. wab vermedi. O, prensin kâhva - Bının mühakemes. kıt bir adam oduğuna hilkmetmişti. Bir vüy gibi koşarak köşkün üst katına çıktı, Prensin (!) köhyası da bahçöeye indi ve köşkün kapı. sından sevinçle çıkıp gitti. * — İşle: yulunda, Hiç merak et. me! — Ne yaptın? Anlat bakalım.. — Ne mi yaptım? Neler yapma. | dım ki... İlkönce sizi Mısırlı bir | prens yaptım. Hasile verdiğiniz rolü tam manasile uynadım. — Çabuk sövle, netlee ne oldu? — Haydıi hazırları bakalım! Kü- çük hanım gezmeğe çıkacak. Yol. da sizi tanıştıracağım. — Portresini yapmama razı ol. du mu? — Elbetta, Ben giderim de kan. dırmadan döner miyim hiç?. Gültekin, Selimin muvaffaki - BKÜ, . S aa Ri, Gi öi ei Gelişi güzel avlanmanın önlenmesi için derhal esaslı tedbirler alınması isteniyor Şehrimizde bulunan — birçok avcılar vilâyete müracaat ede - | rek geçen sene kabul olunan av- | cular kanunu mucibince her vilâ- yette kurulması icab eden avcu- luk komisyonunun şehrimizde de fasliyete geçmesini taleb etmiş - | lerdir. Bu hususta dün kendsi'le görü- | gen bir muharririm'ze şehrimizin [ Maruf avcılarından biri şu iza - hatı vermiştir: «— Avculuk kanunu mucibince her vilâyette kurulması mecburt olan avculuk komisyonlarının her sene müayyen mevsimlerde içti. | | derin ma edecek her mevsimin av hay. vanlarını tesbit etmesi ve nesli ânkiraza yüz tutmuş harvan nes- korumak üzere bunların av lanmasını menetmesi lözim gel - mektedir. Halbuki şehrimizde böyle bir kömisyöna muhatab olamadık!.. İstanbul ve civarında aylardan - | beri geliştgüzel av avlanmaktadır. | beble «süğlüne, etavşana, «keklik» gibi av hayvanlari nes. Mnin yavar yavaş kaybolduğu gö- Tümektedir. Bu böyle devam ettiği İstanbul civarında bir iki sene sonra bil - hassa «S; » ve etavşan» bula- mamak tehlikesi baş gösterecek. tir dersem Çok samimi ve doğru bir şey söylemiş olurum!.. Bina - enaleyh derhal icab eden tedbir. biraa evvel alınması ve memnu avrarı avlamağa teşebbüs edenlerin şiddetle takib olunması çok yerinde ve lüzumlu bir hare- ket aktır Bir kadın rakibini tekme ile öldürdü Eskişehirde feci bir cinayet ol- müuş, Meryem adında bir kadın, Ayşe isminda diğer bir kadını bir tekme ile öldürmüştür. Hâdise şöyle cereyan etmiştir: Evvelâ Meryemle dört sene met. res hayatı yaşıyan Veli, Meryemi bıraktıktan sonra Ayşe ile tanış. miş ve atı bununla yaşa- mağa başlamıştır. Bagün Veliyi Ayşe ile birlikte konuşurken gö- ren Meryem, fena halde hiddet . lenerek Ayşe ile kavgaya tutuş - Tmuş ve bir aralık karnına şiddetli | bir tekme indirmiştir. Tekme te. sirile Ayşe yere — yuvarlanmış, | Meryem hırsint alamıyarak bü se. fer de ayakkabı ile kafasına vur- | kadının ağzından | ağa başlamış ve der. hal hastaneye sevkedilirken yolda ölmüştür. Suçlunun ağır cezada bir saat güren duruşması sonunda hidise-| de tahrik görüldüğü için iki sene ağır hapxre karar verilmiştir. Sus vapuru Sus vaporu dün saat 14 de Mu- danya postasını yapmıştır: Bun. dan sonra her cumartesi günü ay- ni saatte Mudanyaya hareket e- derek pazar sabahı İstanbula dö. necektir. yet ederken meselâ vaktile gali - ba Ahmed Midhat Efendi tarafın. dan da tercüme edilmiş olan La dam o Kamelya'yı, bu ayarda ki. tabları kasdettim. Bunların iki . şer defa tercüme ve neşrinde hiç, amma hiç bir fayda ve müna yok. tur. yetinden memnundu. — İşte ı’ı;kı-ıı yılda bir kere T- dünde muvaffak oldun! Tim: — Ne diyorsunuz? diye bağırdı. Şimdiye kalar öynadığım rollerin hesabını tutsaydım, belki bir ti. yatro kumpanyasına rejisör olur- düm. — Ne vakıt gideceğiz gezmeğe.. | — Hemen şimdi, prens hazret. leri! — Alayı bırak. Hazırlanalım. — Alay değil, kendimi alıştırı. yorüm, — Hakkın var! Eğer konuşurken bir pot kırarsan, rezil oluruz. | — Ben, kırdığım potları tamir etmesini bilirir.. Fakat, siz konu- şurken pot kırarsanız, sizin potu . nuz kolay kolay tamir edilmez. İşte o zamân rezaletin büyüği karşılaşırız. — Haydi, sen merak etme! Ben bu dakikadan itibaren Merlı bir , prensim, değ'l mi? dedi. Se. | leri! İstanbulda doğdunuz.. İstan. & KS U Di ASA D |Ipekli Kadın Çorapları İpekten ve sun'i ipekten mamul kadın çorabları hakkındakt ni - zamnameyı-tadil eden yeni ni - zamname | ağustos tarihli Resmi Gazetede neşredilmiştir. Yeni nizamtame ile kadın ço - rabları standard nizamnamesinin ihtiva ettiği cetvellrr kâümilen de. iştir. Bundan maada altıncı kinçi maddeler de değişti- rilmiş ve ceza hüküm olarak şu madde eklenmiştir. «1705 numaralı kanunun dör . düncü maddesi mucibince teftiş meticesinde bu nizamname hüküm. lerine muhalif hareketi tesbt ed- da br zabıt varaikası hacek ve bu zabit va. ir süreti 48 saat zar « fında mal veya müessese sahibine veya müessislerine tebliğ edile - cektör, Zabıt varakasının diğer bir. sureti 1705 ve 3013 sayıl, kanun. lara göre takibat yapılmak Üzere mahalli Cumhuriyet Müddelumu.. miliğine ve bir sureti de İktisad Vekâletine verilir.> Küçük çecuğu ısıran at kuduz mu ? Evvelki gün Mustafa isminde birine aid bir beygir Fatih Atpa. zarından geçmekte olan - Fehmi ismitde bir çocuğu ısırmış. Bey- girin kuduz olması ihtimali göz önüne alınarak kuduz hastahane. sönde müşahade altına alınmış. tır. Isırıldiktan sonra korkudan — Evet. Mısırlı prens hazret « — Aman kuzum, sakın arkana bakma! Şimdi köşkten çıktı. Ağaç. ların altından yürüyor. — Sen nereden görüyorsun? Başının arkasında da gözün var galiba?! — Ever. Evet.. Geliyor. (sörü . yorum. Mita mi?,. (Devamı var) | da bu harbe iştirak ede€i bulda tahsil gördünüz c — Bu gevezeliği — lüzum var kollektif maydı? atf — vıı-:.' &m;:m Arabların | — Fakat 1024 senesiğit | #iiitce işmalarını — cında Almanya ile hayretle karşılayor. ra Milletler Cemiyeti Daşf Gültakin giyindi.. Hazırlandı. | aleyhtarı olmuştur. * | Kâhyasile birlikte Çamlıca te - | senedenberi içtlmalif” Va | pesine doğru yürümeğe başladılar.| bir rol oynamaklâ ? b Bi * letler Cemiyeti — Setim, baksana, Ayten geli. | taahhüdleri resmefi yor mu? 010 | Polonya ve B ! devletle Yazan: Ahmed Avrupanın büyük & rasında bir hazb çıktığl küçük devletler bu nasıl bir vaziyet aladi taraf mı kalacaklar? YO Milletler Cemiyeti P şilen taahhü! mer'i vt kaldıkça, böyle bir mazdı. Milletler Cemiyl bir harb çıktığı zaman, Ü letin takib edeceği yolü ti Muhartb İKi taraftan | laka mütecaviz telâkki #ÜĞgÜR Ve Mülletler Cemiyeti PEPİRMEE altıncı maödesile. bütül mütecavız hakkında kecok sankstyonlara işti Bü böyle bir enternasyı içinde hukuki mânada P OĞf ortadan kalkmış oluyor” ĞNÜ mi enternaiyonal düzen ÖÜ ahhüdlerin tatbiki içifi ÜÜi mıştı: 1971 setRÜĞEEL arşı. Fakat bWT 1935 senesinde İtalyayl kında ds ancok iktısadi lar tatbik edildi. Bu da PÜ meyince Milletler — Cef kurduğu sistem zayıflât) dan sonra Milletler tinin islahi namı altir devletler, on altıncı giriştikleri taahhütten K çaresini aramıya başl fın cıslahın için girişilen henüz bir netice vermif Fakat iki küçük devlek S ve İsviçre bir tazaflı DETE He bu taahhildierle madıkların: ilân etmiş PÜĞRER lar. Bu, diğer devletİef ÖD ' | | çığır açmıştır. — İtalya V den Baltık devletleri, #) Kopenhag'da yaptıklâfi Ö satıksiyonlarla bağlı ilân etmişlerdir. Kö maya iştirak eden K grubu devletleridir. BE semburg, İsveç, Norvefi| diya, Danimarkı ve ibaret olan bu d a sene evvel, gümrük — İl5 kaldırarak enternasyanbl İi Bgenişletmek için — arallş anlaşma y et her biri küçük bir devi beraber, hep bir. nüfus teşki! etmektedif ğ leri de Frans: ve Almtf, ticaretinder daha büyüt dan bhaşka siyast m! fus ve tcaretlerile MÜY V moyan bir ağırlık ifadt © Ticaretin genişletili riştikleri teşehbüs, İf memiştir. Fakat Oslb Çi letleri, Kopenhag şehft, tıkları içtima ile bu af caret sahasından intikal ettirmbiş olu$0” letler Cemiyet; için Yf be teşkil eden bu kaf' miştir. Bu defa F | denberi takib ettiği ' aa ölurak yedi KN rafından verilen K4f Zifesini kolaylaştı(” habere göre, PolonY iştirak edacektir. yonların tatbiki devletin serbest letler Cumıymnm' u (Devamtt ı'

Bu sayıdan diğer sayfalar: