11 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

11 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kası ku Ikhsad rulacak Vekilinin gazetemize beyanatı ,.Mui' mes'eleler hakkında izahat veren Bay Kesebir bu akşam Ankaraya gidiyer c'—v’ Hün çehrimize gelen | İti yç İA bay Şekir Kesebir | et Üzeçili iki muhtelif mese- ihde meşgül olmuştu: | :':—:ıll Şakir Kesebir & Kesebir e | Y'.M%pbngî.m' r =ı“=ı Müddet kalan İkti ğraan bilâhara yanında bay Cemal ziye ol. t Nizami Düzenli ve Hmum müdürü bay müm. de iştirakile Vekilin bir toplantı yapılmış- | | | | | | 4; bay Mümtaz Pek; ’l #tman ve bir kaç gün evvel Giresonda re. isliğinde toplanan «Fındık kon- gresiş nde alınan kararlar hak. kında Vek'le izahat vermiştir. Bu içtimi sast 430 dan 680 a | kadar 2 saat sirmüştür. İktisad Vekilimiz bilâhara oda- dan ayrılmış ve bü sıra da ken. disile görüşen bir muharririmizin | muhtelif suallerine karşı şu beya- natta bulunmuştur: — songuldak kömür sahasında yapılan tetkikler sonunda verilen kararlar peyderpey tatbik olun. maktadır. Bunlardan bir kısmı hüküme- tin vereceği yen: kararlara bağlı. dir. 2 inci büyük şeker fabrikasının inşaat etüdleri ilerlemiştir. Yakında Balıkesirde yeni bir geker fabrikası inşa olunacaktır. İktisad Vekilimiz bazı yerlerde çimento bukranı olduğu hakında çıkarılan şaylalar hakkında da şunları söylemişti «Bugün için bir çimento buh- ranı yoktur. Memlekete hariçten çimento idhaline müsaade olun. muştur. Ve İlk parti çimento da gelmiştir. ç Bu suzetle buhran Ederilmiş- tir, Yarın akşam (bu akşamı) An. karaya bareket edeceğim ve bir hafta sonra İzmir fuarının açılma töreninde bulunmak üzere İzmrie gideceğim » biletcilerin derdi ö , Ne istihkak rj:::"en istihkakları ıKı"llav."ıy şirketinde ça- ve biletçilerin mâh. adat edeceklerini b İ n karar tatbik olun- ._;=ınıuıı biletçiler Ş— bir dava açmış. | k::" Vekâletine de mü- | laştırmışlardır. ! Müslahdimlerinin bu #ü esas üzerinde vay amelesi şirket aley- davası açtı ! elan 209 bin liranın için vekâlete de müracaat ediyerlar kesilen paranın yekünu da; 29 bin liraya baliğ olmaktadır. Ameleler; — İstanbul tramvay şirketini de Nafın Vekâleti tara. fından satın alınması mevzuubahs olduğu şu günlerde İstanbul tram- vay şiketi müdürlüğüne müra. Cast ederek bu paranın - istih. kakları nisntinde - kendilerine taksim ve tevzi olunmasını talep etmişlerdir. Fakat İstanbul tramvay şirketi müdürlüğü; bu müracaatı; red. | detmiştir | Bunun üzerine; tramvay ame. | desi mahkeme müracaat &derek | Bi arn Tarihi tefrikası No. 60 sistihkak davasır açmışlar ve ya- karıda söyled'ğimiz Vekâleti ü Yazan: M. Sami KARAYEL v,“"l ve Karadağın ayaklanması 5»..: inde ge- | * giraç ŞEVdİ cttikten irdi. Btraf; kbe tafa göz ku. beyinci Hafız Mehmet v at hı::ımı ":Tıı'- Müiyeti, hay n ,.W t MRLişini gördüğü için - Misafiri karşıladı. | ğ:'m » Ku ı.ş_""** istediği mu- | Çötea, Ş” Yüver selâm sabah- 'g"*ı'ı.,,"'“—ı-u.y.- ö '!'*nmhâ:dh'mlı—r.nıgı,r. Seyingi;. Gdi p, GT içeri seğirt. Oalkona girdi. Padi- j alâkadar bile etmiyordu ! şahın sol tarafı gerisinde dalgın, dalgın otara) ve yaverin gelişin- den yüreği oynıyan Âli paşanın ilerek fısıldadı. Zatı devleterimizi, ser yavar Paşa bazretleri görmek dilerler. Âi gaşa; huşu lâm m şahaneden sel. Temehi adesiz kalka. mazdı. Padişar iradesi lâzımdı. Halbuki padişah, büyük bir me- Takla, kendini bulunuyordu. güreşe kaptırmış Şimdi; durup, dürürken nasil cemiyetlerinin Yeni hastahaneye Yardımı Almıny:âı—n getirilen yeni bir cihaz dün hastahaneye kondu sında açılacak olan yeni tesnaf dim ettiğini yazmıştık. İstanbul hastaneye yardım etmeği karar - laştırmış ve Almanyaya son sis - 'tem bir «Dişyemetri» cihazı smar- Tamıştır. Bu cihaz evvelki gün İstanbul | gümrüğüne — gelmiştir. Dün de gümrükten çıkarılarak yeni has- tane binasındaki yerine konul - muştur, Sovyet Rusyada Yapılacak Tedkikler Önümüzdeki hafta bir |Maarif heyetimiz Mos- kovaya hareket ediyer Sovyet Rusyada köycülük hak. kında tetkikle'de bulunulması Ma- arif Vekâletince kararlaştırılmış- tır. Bu maksadila ilk tedrisat u - mum müdürü Bay İsmail Hakkı, önümüzdeki hafta içinde bir he . yetle beraber şehrimizden Siv « yet Rusyaya hareket edecektir. Heyetimirz, aynı zamanda Mos- kovada açılacak olan «büyük köy- cülük sergisi» ni de ziyanet ode. cektir. Halka a . İlâç tevzi 2 ge Ediliyor 6000 aileye Almanya- dan getirilen trahem göz ilâcı dağıtıldı Trahom mücadele dispanseri tarafından Gaz'anteb ve civarın. da hastaların fazla tehacümü do Tayisile izdihama müni olmak ve ağır hastaları daha iyi ve ihti - mamla tedavi etmek imkânını bulmak için göz hastalıkları ha. fif olan ailelere husust - şişelerde ilâç tevziine başlanmıştır. Bu şi. şeler çok pratik ve sağlamdır. Sıhhat Vekâletince Almanyadan hususi olarak getirtilmiştir. Her aile bu şişeleri bir sene müddetle muhafazo etmekle mü- kelleftir. Şişelerde ilâç - bitince dispanserde yeniden doldurul « | maktadır. Gazlanteb dispanserinde bu se- ne 3000 aileye şişelerle ilâç tevzi edilmiştir. Ayrıca şehrimiz çev. resindeki 6 köy tedavi evlerince civar köylere tevzi edilen şişe. lerde Dâç 3000 bulmuştur | | olur da bu celâllı padişahtan mü- . ya, kalkıpta: ı bozuyorsun; ya- ver gelmiş ise, gelmiş biraz sonra; bu işe bakamaz mıydın, diye... | — Tekdir ederse... Meeburen, boy- | | nunu bükmüş duruyardu. Esasen; güreş filâr seyrettiği yoktu. Pa- dişahın zorile seyre gelmişi Ve olurduğu müddetçe kafasının için den Sirbistan hti , serdara verdikleri emrin tamamile geti. rilip getirilemedii, Sırbıstan ih. | tilâli sonru; Girid isyanımı, ne hale ve ne şekil alabileceğini mülâhaza ediyor üstede; kısa bir zamanda üçyüz milyon altın ya varan deviet borçların ağırlık karşısında Âci! 9 ne süretle karşılık bu. üntüsile çırpımıp du- ruyordu. Paşayı, arasıra bu derin ve yıprandırıcı üzüntülerinden kurtaran ve bir an için bulunduğu meclise bağlı olduğunu gösteren tek bir ses oluvor 1 1 ağustosta Türbedeki yeni bina- hastanesi) için her cemiyetin yar- kasablar cemiyeti de bu maksadla | taki Tramvay vatman- Bu da bir meS’eıe Ka dın ç larının parası Tramvay — girketi vatmanların ve hat ürrcinde çalışan diğer müs- tahdemlerin yıllardanberi şirket taavün sandığınz yatırdıkları pa- raları geri vermiyormuş. Vatmanlar hem Nahıa Vekâle- tine, hem de mahkomeye baş vur. muşlar, İnsan bu havadisi gazetede ©- kuyunca gayri ihtiyari: — Ve minelgaralp!. Demeken kendisni alamıyor. Ayaklarına kara su ininceye ka- dar arabasının başında kalan, gece gündüz nc ned.> bilmeyen zaval. h vatmanın şirket kasasına sade- i neç halinde bırktığı | cağı ve sahibine vereceği paradan başka ne alâkası olmalıdır ki gir- ket bunu vermemezlik etsin?.. Meğer bu şirketler nev'i şahsına uygun şirketlermiş!. BÜRHAN CEVAD Efes Vapuru da Geliyor Almanyada yaptırılan bu körfez gemisi bir hafta sonra limanı- mızda olacak Almanyada inşa ettirilen «Efes> wapuru, bir hafta sonra limanımıza gelmiş olucaktır. Bu vapurun 20 ağustosta İzmire | gönderilerek o tarihde açılacak olan fuar m'i sasebetile körfez da. hilinde seferlere başlamasına gay- | Tet edilecektir. 10 yıllık Gazeteler Sergisi Harf inkaâbının onuncu yıldö - nümü dolayısile Fatih Halkevin- de son 16 yıl içinde yurdun her tarafında Türk harflerile çıkan gazetelerden mürekkeb bir sergi açılacaktır. Grafik ve — istatistik esasına dayanan fteknik bir şekil ve dekorasyonda hazırlanan (Türk harflerile 10 yıllık gazsteler ter. gisi) Evin Fatihdeki kurağındaki büyük salo ıluzında hazırlanmak. tadır. Son on yıl zarfında Türki « yenin her tarafındı. velev bir nüs- ha bile olsa çıkan gazetelerin hep. sinin teşhis edilebikceği bu sergi harf inkılâbında en mühim vazi. feyi almış ve başarmış alan Türk gazeteciliğiein 10 yallık tarih o - dacaktır. 10 yil içinde çikan ve sergimizde yer alacak gazetecilerin ve 10 bin nüsha basılazak dağıtılacak (10 yıllık gaz>teler sergisi brogürü) de hazırlanmaktadır. Hazırlıklar bit- tikten sonra matbuat erkân, için hazırlanacık hususi bir toplantı MÂ gazetecilere gös. | — Haydi be! Bekir; Makarnacı; Bekirin bir oyunun- dan kurtulup sevin hissile hasmı- ma attığı naca İdi. Paşa; bu nacalarıa, makaslanan fikirlerini tekrar halkalamağa ça lışıyor ve Padişahın haline, etraf. dalkevukların lükaydisine bayran kalıyordu. Güreş bütüa hiızile devam edi- Makarnacı ile rmuş gibi; elle- bi* takım hareketler aşanın sabırsızlan. poyanın da ha, şimdi sadrazam gelecek diye aşağıda, bir yukarı bir aşağı dolaştığı gö- H rülüyordu. Şaka değil; serdar Ekremden mühim ve fevkalâde müstace! bir | telgral vardı. Makine başında da- | | kikası dakıkasını cevap ve emir | bekliyordu İktısadi B Sik sık yırtılan ve hepimizi avuc dolusu masrafa sekan kadın çorab. ları ilk alındığı zaman ayakta bu kadar şık ve güzel durur Geçenlerde, Başvekilimiz Celâl Bayar, yerli mallar - sergisinde trikotaj paviyonunu ziyaret etti. ği zaman: «— Neden kadın çorablarını fena yapıyorsunuz. Bayanlar - sizden #ikâyet ediyor» demişti. Başvekilimiz, çorabcılara bu suali sormak suretile, her aileyi alâkadar eden mühim bir mese. lenin üzerinde durmuştur. Çün. kü kadın çorabı meselesi de, aile | bütçesinde, elektrik, havagazi, o. | dun, kömür masrafı gibi bir yük teşkil etmiştir. Bu mesele, yalmız arta halli alleleri değil, fakir ai. Jeleri bile alâkadar eder. Çünkü en fakir aile bile, hottâ bir amele kadın bile, pazar günü olsun, ince bir çorab giymekte . dir. Bu itibarla kadın çorabı me. seleti yumumi bir mesele haline girmiştir. BİR FABRİKATÖRE GÖRE, KA-| BAHAT KADINLARDA MI7 | Bir fabrikatör diyor ki Bayanların çoğu çorab giy. mesini bilemiyor, Çorab giymek, yemek pişirmek kadar mühim bir meseledir. Cidden böyle... Bu sö. zümü, şaka zannetmeyin... Çorab giymek de bir marifettir. Bir ka. din nasıl çorab - giyilebileceğin! bitmelidir. Çorab giymesin bil - miyen bir kadın, dünyanın en dayanıklı bir çorabını giydiği za. Yaver paşa; sadrazamın gelme- diğini görün:>; tekrar, mabeyin- €i Hafız Mehmed Beye: — Efendim; işimiz mühim ve Bgayet müstaceldir, Serdarı Ekrem telgraf başında emir beklerler... Sadrazam poşa hazretleri neden teşrif buyarmazlar acaba; Diyebildi. Mohnızd bey bilmu- | kabele: — Kendilerine, arzularının arz ettim. zannedersem, Padişahımız efendimiz hazreterinden müsa. ade talebinde bulunmak - intiza- rındadırlar. Nezdi şahanededirler. Yavar, mabeyincinin bu Iâfları üzerine bilmecburiye sustü. Fakat; sinirlenmişti. Bu ne re- zalet Koca bir serdar devle. tin en tehlikeli ve mühlik devrinde telgraf başında beklediği halde; | başta padişan, bütün erkânı dev- let koç, horos, pehlivan döğüşile meşguldü. Rumeli ateşler içinde yanıyordu. Ruslar Osmanlı impa- Tatorluğunu ateşe vermi R | rüz. Elmizde iy! ) mes ele orapları zım geldi — Nasıl çorab giymeli? — Bir bayan, çorabı eline eldiven takmalıdır. Eldivı siz çorab giymek pek tehlikelidir. | Bilhassa manikürlü tırnaklarla giyilen çorabdan hayır kalmaz. Fakat manikürlü ellerle, bir ba- yan çorabını giydiği zaman, ço- rabı zedelediğine kani değildir. Hiç farkın z Halbüki kap. kırmızı manikürlü tırnakların u- cu, çorabı zayıf bir surette zede. ler. Bayan sokağa çıktığı zaman çorab derhal yırtılır, vapurlarda, tramvaylarda, çorabları yırtık ka dınlara çok teszdüf ederiz. Hal. buki, bunlar çorablarının yırtık olduğunu bilemezler. Akşam üze- ri eve geldikleri zaman, kocüla - rile kavga ederler. «Neden filân markalı çorabı eldin» diye... Hal. buki kabahat ımarkada değil, ba. | yanın manikürlü tırnaklarında - dir . Bana kalırsa, çorabın en büyük | düşmam, manikürlü zarif kadın tırnaklarıdır, demin de söyledi - ğim gibi, çorabı giyerken, eldi. ven kullanmak lâzımdır. BİR BAŞKA ÇARE DAHA.. Fabrikatör, biraz düşündükten sonra, batırına şu fikir geld Mademki çorablar çabuk yır. tıliyor. Amerikada - olduğu gibi, iki çorab yerine üç çorab ulmak usulünü tatbik edelim... Bir bayan, baloya, bir çaya git. | tiği zaman anda ihtiyat ola. | yak bir tek çorab daha taşımalı. dir.» Fakat bu tavsiye edilen usu!, | fabrikatörün işine gelen kurnaz- €a bir usuldür. Çünkü çorab sar fiyatı artacaktır. Bundan yine rab fabrikatörleri istifade ede - cek... Fabrikatör neden fenâ çarab yapılıyor? Sualine bir türlü etdâi Ççarab vermek istemiyordu. Ni - hayet son söz olarak, yine evvelce sorduğum suali tekrar ettim. Ce. vabı şu: - İstediğimiz zaman, istediği. miz yerden iyi iplik getiremiyo - iplikler bittiği zaman, korkuyoruz. Çünkü yeni. sini almak için, günlerce konten. jan müsaadesi beklemek Vâzım. Bu da bir sebeb olabilirdi. Fa. | kat iyi iplik geldiği zaman, neden fena çorab yapıyoruz? | Meselenin en mühim — noktası | buydu. Asıl buna cevab vermek | Yâzım... Fabrikatör, nihayet itiraf | ediyor: | - Avrupa ve Amerika fabr: - kaları gibi, iyi çorab yapamıyo. rüz. Çünkü iyi iplik kullanmak, mütehassıs işçi yetiştirmek icab eder. Birçok fabrikalar bunu te. min edemiyorlar. Ortada rekabet var. Herkes ucuz çorab yapmak istiyor. Fakat bu ucuzluk reks . betinde muvaffak olmak için, fena ham madde kullanan fabrikalar var, Hükümet çorab sanayiini kantrol etmelidir. Vakıâ çorab standardiza cali devlet, hiçbir tedabir ittihaz | etmez, üste de Avrupadan bol, bol istikrazlar aktederek yetlerdi. J Yaver paşa; beş on dakika ha, dimağım kemiren bir sürü derdlerin aztırab acıları altın. da bir aşağı bir yukarı dolaştı. Sadrazamın geleceği yoktu. Hid- APETCTTR TU HAL ©/ Dün festiva gördüm Evet dün festivali gördüm. Hler | gün gazetelerde ilâalarım okudu. ğüm “estiva', nidayet dün ba; Zit meğdanında görmeğe muva fak ol abüdim. Ocaya Ün kapısının tam kar yerleşti rilmiş yükseüçe bir yere çıkarıl. mış bör La ıdo, milzika çalıyordu. Ve etrafımıda yavaş yavaş halka- sını genişleten ve ekserisini ço. cuk, gen; kız ve kadır rekkep bir dinleyici kı meydana akıı ediyardu Biraz sonra bir meting manza. rasımı arzedecek hake pelen bü Suyun, tramvayların, otobüslerin gürültülerinden kurtarabildikleri kadar musik'den istifade etmeğe çalışıyarları. Fakat bandonun — etrafındaki halkadan biraz uzaklaştınız mı” Munkadan © tu. Köşedeki sucunun zili zaten ne havuzun yanındaki bandoya, ne de kahve- deki radyoya pek izin vermiyor. du. Ona yaklaşı — Şu zili sus'ar da vatendaşlar biraz muuka dinlesinler dedim. Sucu gülz.et bana şu cevabı verdi: — Ben de festival yapıyorum bayım. | HALK FİLOZOFU Kirşehir zelzelesi Felâketzedelerine Yardım ö |Beyoğlu halkevi topla- idığı 2412 lirayı Kairşe- — hir halkevine görderdi Kırşehirdeki zelzel» felâketi kar- şısında memleketimizin har tara. — fında açılan yardım defterleri mü- — him miktarda yekünlar toplaya - rak bunları felüket sahasına isal etmekte mütebariz bir İaöliyet göstermekle idiler Bu meşanda kendi mintakacı ve üyeleri — arasında bir yazdım defteri açan Beyoğlu Halkevı şim- diye kadar topladığı — yekimu 24125 liraya kadar yükseliniş ve birkaç gün evvel bu parayı fe - Tâketzedelere dağıtılmak isere Kirşehir. Eslkevi — başkarlığına Beyoğlu Halkevi başkanı Fkrem 'Taurun bu teşebbüsu Parti genci sekreterliğince bir takd'rname ile kiymetlendiri'miş, gönderi'ca pa- Ta Kırşehir Halkevi elile f:'âket. zedelere tevzie başianmıştır. lile halkın bir- in yarışa girişti . iine büyük bir misal olan bu ha- reket ayrıca Kirşehir halki uamına oranın Halkevi başkanlığı tara - fından — göndezi'im bir. teşekkür mektubu ile Beyoğlu Halkevine bu yüksaek yardım dolayısıle fe - Vüketzedelerin teşakkürlerini b .—— ğ eylemektedir. aa a eai name tatbik cdilmektedir. Fakat bu nizamname kâfi değildir. Fena çorab yapan fabrikaların imalâ - tinr menetmek İâzımdır. H.A — sile işi çakarak, padiçaha gam- mazlık ederse.. Halleri ne;clur. du? Diye, olduğu yerde dalga geçik — yordu. İşi gücü saray entiraka- ları jdi. Memleket - batıyormuş, Sırbistan ve Karadağ ayaklanmış, deti o dereco artmışlı ki; hemen yukarı çıkıp huzuru padişahide bullnan sadzazama bir pata çe- kerek mselayi arzetmekti.. Mabeçinci hâfız Mehmed bey, ortada yoktu. Harem dairesinden hazinedar usta çağırmıştı. Nöbet yerinde kızlar ağası duruyordu. Arab, el pençe divan durmuş, kapkara sura'ı Üzerinde ışıldayan beyaz gözlerini bir naktaya di- kerek düşünceye dalmıştı. Düşünüyordu: — Ya; bu Çeşmidil, efendisi. nin harimine dahil olduğu zaman, gençliğine ve kıskançlığına uyup- da bir hal ihlas ederse... Veya. hut; hazinedar adamları vasıta- Bulgarlar dağlara çıkıp Türkleri kesiyormuş, serdar Ekrem te'grat — Başında acit emir bekliyormus, — ser yaver paşa; acele gelmiş Sad razamı be<! yormuş gibi, meham, umürü devlet tavaşının tek bir hüceresini bile işletmiye müssid | vekayiden değild.. 'Tam bu sırada yaver paşa, etrar fina hiddetl:, hiddetli bakındı — Hafız Memed beyin yerinde kas © pıda nöbet tu â Arab İstanbulin giyinmiş, sır. malı ve mürassa nişanlarla dolu kuru göğsünü kabartmış, aca'p bir şekilde gözlerini yere dikmiş put gibi duruyordu. (Devamı arabı gö | var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: