31 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

31 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şişli - Pera muhteliti | dün Mısırlıları yendi Mi üçüncü ve son maçını dün 'Taksim stadyomunda Şişli - Be- yoğlu spor muhtelitile yaptı. Sa- hada 4000 e yakın bir seyirci ka- Tabalığı vardı. Mısırllar, evvelden kararlaştı- rılmış olan bu müsabakaya kıs- men ihtiyatlardan mürekkeb bir kadro ile çıkmışlardı. Muhtelit takım, Şişliden iki o- yuncunun İştirakile, aşağı yukarı | Beyoğlusporun kadrosunu arze- diyordu. Birinci devre rüzgârı arkasına alan Muhtelitin tam ve kat'i ha- kimiyeti altında geçti. Mısırlılar, daha ziyade müdafaayı kabul et- miş bir halde idiler. Ennadiyül- ehli'nin esasen zayıf olan müda- faası, Muhtelitin temadi eden zor- layışına karşı koyamadığı — için Muhtelit takım birbiri -arkasına üç gol kaydetmeğe muvaffak ol- du. Bu goller, iki müdafaa kaleci arasında ahenk bulunmadığını Bgösterir şekilde yapıldı. Birinci devrenin şayanı dikkat hâdisele- rinden biri de Mısırlıların bir pe- naltı fırsatını kaçırmaları olmuş- tur. Devre bu şekilde 3-0 Mısırlı- Kahirenin Ennadiyülehli takı- l | İkinci devre Mısırlıların takı- mında değişiklikler gösteriyordu. Düdükle beraber derhal hücuma geçtiler ve Muhtelit takım kale- Bini sardılar. Misafir takımın e- nerjisi, zaman zaman hatalı ha- reketlerle de karıştığı için hakem sık sık müdahale etmek zarure - tinde kâlıyordu. Buna rağmen o- yun sert cereyanını muhafaza e- diyor, Muhtelit takımın oyuncu- Jarı da mükabele vaziyetine gi - rince maç bir kördöğüşü şekline ŞF Hatay | PHalkı yeni Harflerimizi Öğreniyor İskenderun Halkevin- de gece dersleri açıldı Takönderun Halkevinde Türkçe oküyup yazmak istiyenler için; «göce deröleri» açılmıştır. Bu dersler; büyük rağbet gör- mekte ve her gün yeni yeni mü- racaatlar yapılmaktadır. Kurslarda kısa bir zaman zare fında kadın ve erkek vatandaş- lara yeni harflerle okuyup yaz- ma öğretilmektedir. Taş kırarken Üzsküdarda tenbel Hacı Mehmet sokağında oturan Tahsinin 13 ya- şındakızı Seher evin bahçesinde taş kırarken ayağının parmakları ezilmiş hastahaneye kaldırılarak todavi altına alınmıştır. giriyordu. Hakem evvelâ bir Mı- sırlı oyuncuyu, onu müteakib de bir Muhtelit takım oyuncusunu sahadan çıkarmak mecburiyetin- de kaldı. Mısırlılar bu aralık ye- gâne göllerini de yapmıya mu- vaffak oldular. Oyunun bitmesi- ne doğru iki taraf da yorulmuş bir. vaziyette idi. Mısırlıların bu yör- gunluğa rağmen sarfettikleri gay- ret semere vermedi ve maç 3-1 Mühtelit takımın galibiyetile bitti. İFlnıındlyılı güreş çiler geldiler Türkiyede greko-romen ve ser- best olarak üç karşılaşma yapa - cak olan Finlandiyanın en iyi pet livanlarından mürekkeb bir ka- file dün öğleden sonra Romanya vapurile şehrimize gelmiş, rıhtım- da büyük bir sporcu kütlesi tara- fından merasimle karşılanmıştır. Ad ı yüz- me şampiyonası Her sene tertib edildiği gibi, bu sene de, Adalararası şampiyonası müsabakası, 4 eylül pazar günü Heybeliada plâjı tahasında yapı- lacaktır. Yüzmeler, küçük, orta ve büyük olmak üzere 3 kategoriye ayrılmıştır. Müsabakaya girecek- lerin cumartesi öğleye kadar her gün Heybeli plâjında yarış komi- serine müracaat etmelidirler, Yüzmelere öğleden sonra baş- lanacak, kazananlara Adalararası yüzme şampiyonası madalyaları verilecektir. Yarışların filme de alınması kararlaştırılmıştır. — Ya- rış sahasında yeni atlama terti - batı vücude getirilmiştir. Inebolu'da Pazar tatili Yapılmıyor mu Bazı esnafın ser- bastce dükkânla- rını açtıkları şikâ- yet olunuyor İneboludan yazılıyor: | Bazı esnafın pazar günü gayri | kanuni dükkânlarını — açtıkları | mütesddit defalar şikâyet olun- duğu halde belediyemiz maale- sef alâkadar olmamıştır. Tü: bayilik ruhsatını alan hurdavat- Çı, boyacı, tuhafiyeciler mağaza- larını açmaktadır.Belediyenin ta- mamen pazar tatilini kaldırma- sını veyahut tam tatbik edilme- | sine alâkadar makamların nazar- larını çekeriz. Diğer taraftan belediye reisi- miz Hüseyin Kâşif Karagülle me- zunen Ankaraya gitmiştir. | | Harb okulunun - | bu seneki GEZEEEEEEERREAK mezunları Yeniden 1050 genç orduya katıldı Harb okulunun 938 mezunları dün Ankarada merasimle diplo - malarını almışlardır. Merisimde Büyük Millet Meclisi Reisi Ab- dülhalik renda ile Ankarada bu - hunan Vekiller; mob'uslar ve An- kara vali ve belediye reisi hazır bulunmuşlardır. Yeni mezanlar resmigeçid de yapmışlardır. Bu sene harb okulundan Vecihi Akın 1 inci, Sami 2 inci, Memduh İnce de üçüncü çıkmışlardır. Birinci, ikinci ve üçüncüye bi- rer altın saat hediye ounmuştur. Mükâfatar — veridikten sonra anıdına mektebin bu se- neki birincisi tarafından bir çivi | daha çakılmış müteakıben mek - teb müdürü tarafından güzel bir | Mutuk söylenmiş, buma genç me- zunlar adına cevab verilmiştir. Bu yıl Harbiyeden 1050 genç me- zun olarak orduya katılmışlardır. Tekirdağlı Hüseyin Bursalı Oluyor Başpehlivanımız; erada tırla ve ev almak üze- re şehrimizden Bur- saya gitti Haber aldığımıza göre serbest güreş şampiyonu Tekirdağlı Hü- seyin; «Bursa> ya yerleşmeği ka- rarlaştırmıştır. mumasileyh silesi ile şehrimizdon Bursaya gitmiştir. Kendisine Bursada tarla ve ev almağa çalışılmaktadır. * Evvelki akşam - Bakırköy - Zeytinburnu arasında feci bir ka- za olmüş; bir çobanla 15 koyun tren altında kalmıştır. Balkanlararası tıb kongresi; eylülde Yıldız sarayında açıla - caktır. v Şilenin Taşbanlar köyünde bir yaralama vek'ası olmuş Receb isminde birinin yanında çobanık eden 17 yaşarında Aziz, sevdiği kı- | zı, kendisine verimemesinden mü- tocssiren vurmuştur * Dün akşam — Divanyolunda 3416 ve 3402 numaralı 2 otobüs çarpışmıştır. * Baltik denizindeki gezinti - den avdet eden İs, Bahriye Nazırı Duf Kuper Lordraya gel- miştir. * Fransız kabinesi; 40 saatlik haftayı kaldıran yeni bir karar - e Nazırı; dün Suriye Başvekilini tekrar kabal etmiştir. * Şehrimizdeki zabıta merkez- lerile polis karakolları peyüerpey yenileştirilmektedir. Bu cümleden olmak üzere Taksimdeki Firuzağa karakolu yapyenl bir şekflde inşa ve tamir olunmuştu?. FIKRA Bir mecmuanın ilk cildi için NAHİD SIRRI biraz endişeli bir nazarla seyre- derek hakkında (Ülkü) ile birkaç satır neşretmiş olduğum (Kalem) mecmuası, 15 ağustosta ilk cildini ikmal etti. sahibinin son asır Türk edebiyatı tarihile başıca teveggul eden kimse, yani Mustafa Nihad olması dünkü edebiyata aid fazla iktibaslar bulunması, (Remzi) kü-| tübhanosile mecmuanın alâkası da bu kütübhane neşriyatile alâka- dar şeylere fazlaca yer verilme - sini mucib olsa bile, Kalem'in her nüshasını muhakkak ki evvel « kinden daha mütekâmil gördük. halbuki, bizdeki an'anelere naza- ran, ilk nüshası gayetle zengin çıkan bir mecmuanın gittikçe zâfa uğraması ve can çekişmesinin ni- | hayet mukadder bir ölümle ni - | hayet bulması icab eğerdi. Çocukluğumda Salâh Cimcözla Celâl Esadın çıkardıkları o güzel | mizah mecmuasının adını ihya &- den Kalem'in ilk cildini ikmal et- miş olduğunu, asıl bu umum! ka- idenin dışma çıkabilmiş bulun - duğu için kaydetmek istedim. Ab- dülhak Hâmidin o nefis, (Tezer) inin nazım nesre tahvil edilip li- san sadeleştirilerek vücude geti - rilen yeni sureti bu nüshasında bitiyor. Bu yeni şeklinin zevkine varamadığımı burada da itiraftan sonra ilâve edeyim ki, 1870 Fran- sa - Prusya muharebesinden Türk matbuatının aldığı vaziyetten ba- his makaleyi dikkatle okuyarak inde basiretçi Ali Elendiniz vak- tile çıkmış hatıralarındakilerden ğerli bir yazıdır ve muharririnin müstakbeldeki mesaisi hakkında çok ümid verici bir mahiyeti ha- izdir. Suriye Başvekili , Roma'ya Davet edilmiş! Bu daveti; hükümeti namına Berut İtalyan kenselosu yapmış! Suriyede çıkan Elşebab gazete- sinde okunduğuna göre; Suriyo | Başvekili Naci Cemil, Mardam, Beruttan Fransaya | nasında kendisini teşyie gelen Be- | rut İta General — konsolosu Fransadân avdetinde kendisini Halyan hükümetinin misafiri ola rak Roma'ya davet etmiştir. *& Amerika hükümeti haricdan memleketine gelecek Yahudilere karşı mühim takayyüdat koymuş- | tur. 4 30 ağustos bavramı münase- tekrar açılmıştır. İlk sayısını belki istikbalinden | hareketi es- | İnkılâb Abidesi -- Bir Alman sanatkârı belediyeye bir plân gönderdi fakat münferid pro- jeler kabul edilmiyecek... Abide için Sultanahmeddeki Ticaret Mektebi yıkıldıktan sonra beynelmi- lel ve çok yüksek mükâfatlı bir müsabaka açılacak ! Maruf bir Alman san'atkârı; şehrimize dikilecek «inkılâb abi - desi için bir plân — hazırlıyarak Dahiliye Vekâletine göndermiştir. Dahiliye Vekâleti de; bu plânı belediyeye vermiştir. Fakat belediye; abidenin, tem- sil edeceği büyük İnkılâb hare - ketlerinin ehemmiyelile mülena- sip bir şekilde vücude gelmesini istediğinden böyle münferid ya- pılan plânlardan her hangi 1 ini tercih etmeği doğru bulmamakta- dir. ve heykeltraşların en maruflacı- Hin iştirak edecekleri bir müsa- baka tertip olunacaktır. Bu müsabaka neticesinde eseri beğenilen mimar ve heykeltraşa çok yüksek nakti mükâfat veri- lecektir. Büyük bir Önlendi yangınının önüne o civarda bulu- nan köylülerin muavenetile ge- takibat yapılmaktadır. Devriye gezen jandarmalar yer- deki çam kırıntılarının ve büyük bir ağacm gövdesinin her saniye genişliyen bir sür'atle yandığını görmüşler ve derhal söndürmeğe koyuldukları gibi civar köylerden baltalı, kürekli yardımcılar Bırmışlardır. Büyük bir felâket bu suretle önlenmiştir. Yangına sebeb olan meçhul şahis şiddetle aranmak- tadır. | | Avcılara kolaylık | | — İstanbul avcılar kurumundan: Ambarlı bildircin merasına ey- lülün birinci gününden itibaren otobüs seferleri başlıyacaktır. Sa-, at 345 de Şişliden kalkacak ve Hamarn, Pangaltı, Taksim, Galata- saray, Tepebaşı, Karaköy, Eminö- nü, Divanyolu, Beyazıd, Aksaray, Topkapı durak yerlerinden beşer dakika ara (le hareket edecek ve Yeşilköyden asfalt şoseye çıka - | ile avdet edecektir. Bunun için; beynelmilel mimar I Orman yangını | Hayvana değişen Devriye gezen jandar-| Satın aldığı öküz çilmiştir. Suçlu hakkında gereken | den Satı oğlu İzzet Göksuyu âyni Âbidenin inşa masrafına da hem hükümet; hem belediye iştirâk edecektir, Diğer taraftan «inkılâb âbidesi» nin «Kızkulesi» nin yerinde te- sis olunması hakkındaki teklif; buraya bir Abidenin —lüzüumu itibarile makul görülmekte ise de *Kızküulesis yerine konacak hey- kelin hürriyetteki gibi bir hür- riyet heykeli» olması daha muva- fik bulunmaktadır, Şehrimizin <inkılâb — abidesir Sultanahmette dicaret mektebi binasının -yerinde inşa olunacak- tır. Buâbide <150-160» metre — bo- yunda olacaktır. Ancak; inşaata M. Prost; Sul- tanahmed meydanının — plâmnı tanzim ettikten sonra başlana- bilecektir. İnsan canını; bir Merhametsiz katil! uğruna karşısın- dakini öldürdür!. Kastomonu vilâyetine tabi Taş- köprü kazasının Bademci köyün- köyden Numan oğlu Mes,ut hamil bulunduğu tabancasile geçen salı günü karnından yaralıyarak öl- dürmüştür. Bu feci cinayetin hay- van alım satımından ileri geldiği anlaşılmıştır. : Bir öküz satın alırken pazarlık yüzünden işi kavgaya - ve silâha dökerek bir insan canını bir hay- vana değişen bu insafsız ve mer- hametsiz katil yakalanarak Adli- yeye verilmiştir. ' Maden Arama Faaliyeti Arttı Doktor M. Kırensi söğütözüne gitti Söğütözünde maden arama fa- aliyeti çok artmiştır. Maden mütehassıslarından dok- tar M. Kirensi oradaki arama he- getine iltihak etmek Üzere evvel- ki gün Kastamonu yolile Söğüt- asfalt şoseyi takiben Bakırköy ve | özüne gitmiştir. Pok kısa bir zamanda buradaki cak avcıları alarak Ambarlıya gi- | madenlerden büyük mikyasta is- betile kapaı olan datreler bu sabah | decek ve öğleden evvel ayni tarik | tifade olunmasına başlanılması için faaliyetle çalışılmaktadır. L L DA LAT A — — 71306 DUM FĞ AŞK, HEYECAN ve Tetrika N. 81 35 numaraya Mösyö Petroviç girdi. 36 numaraya de Gültekinle Ay- ten girdiler. 36 numaralı odanın yanında küçük banyosu, tuvaleti ve soka- ğa bakan geniş bir balkonu var- di. Ayten — Vallahi ben burasını çok sev-| dim, Gültekin Bey! Galiba bir ge- | ©e yatmakla ayrılamıyacağım. Dedi. Gültekin gülümsedi: — Burada konfor güzelliği var. İ mğidnimidüdlll. | İHTİRAS ROMANI yazan İskender F. SERTELLİ Halbuki Venedikte tabii güzellik- lerle karşılaşacağız. Gültekin bir şezlonga oturdu: — Ah venedik... Canım Vene « dik... Şirin venedik... — Kaç kere gittiniz Venediğe? — En aşağı beş kere, — Çok seviyorsunuz arasını! — Her yerden çok severim.. Ve Aytenin manasız tefsirlerine meydan vermemek için: — En güzel tablolarımı orada yapmışımdır. Venedik ince ve duygulu insan için bir ilham kay- nağıdır, dedi, aşk, ateş, neş'e, şa- rab, kumar... Herşey orada bam- başkadır. Hatta kadın bile, — Şu halde çok — tehlikeli bir yerti İradesi zayıf insanlar için gerçek çok tehlikelidir. Fakat, se- nin ve benim için hiçbir tehlike yok... Merak etme! Soyundular... Valizlerini açarak elbise giydi- ler, Ellerini, yüzlerini yıkapyıp süs- lendiler, Ayten sordu! — Akşam ypmeğini ötelin 10 - kantasında mıl yiyecoğiz? — Zannederim... Fakat, bir kes re Mösyö Petroviçin peşine ta - kılarak buraya geldik. Hele bir de onun reyini alalım. Bu adam feve kalâde zevki selim sahibidir. Her şeyin iyisini yemek, iyisini giy - mek, iyisini Belki biz eğlenceli bir lokantaya koklamak istiyor. | götürür de biraz neş'eleniriz. Ayten kahkahayla güldü: — Aman Gültekin Bey! İnsza böyle bir neş'e kaynağında hâlâ neş'e aramayı — düşünebilir mi? Napolinin her ferdi ve her köşesi neş'eli. Maamafih bu adamı da gücendirmiş - olmamak için, bir defa kendisine soralım... Baka - hm ne düşünüyor yemak için? * Seyahat böylece normal sey - rini takib ediyordu. Akşam yemeğini otelin lokanta- sında yemeğe karar - vermişlerdi. Mösyö Petroviç, şüpheyi davet edecek bir adam değildi. Yaşı geç- kindi. Maamafih sofrasında Ay - 'ten gibi güzel bir kadının bulun. masından çok hoşlandığı da ha- linden anlaşılıyordu. Bunu ilkönce Gültekin sezmişti. Fakat, Gülte- kinin bunu sezmesinden ne çıksr- dı? O nihâyet her sahada pişkin bir adam değil miydi? | — Müzik çalıyordu. Napolinin meşhur hasırlı şara. binı neş'eyle içmeğe başlamış - lardı. Gültekin ardı sıra iki üç kadeh birden yuvarladı. Onun bu hali prensliğile hiç de uygun değidi amma... Ayten bunları daima hüs- nü tefsir ediyor ve: — Ne demokrat adam!, Diye söyleniyordu. Maamafih Gültekin çok zeki bir kurddu. Kırdığı potun daima ve derhal farkına varır, tamire ça « Tışırdı. — Çok içtim birdenbine amma... Kusura bakma, Ayten! Biz Mısır. da böyle serbest içemeyiz de. Rn- semizde daima tokmak. Arka - mızda hafiyeler... — Taassub hâlü devam ediyor mu orada? — Mem de ne taassub bilsen, Ayten! Ne müthiş taassub... Bu, bir nesil ve inkılâb meselesidir. İçtimsi değişiklikler Jlâzam. Ne - lerin değişmesi lâ — Şarab içmek haramdır amma, Sofrada yemek arasında kim ne der buna? — Orada görürler. Derhal de . dikodu olur yavrum. Madem ki, birşey haramdır. yemekte de, ye- mek haricinde de o şey haram « dir. — Hakkınız var, İki değil, beş kadeh içseniz üstüste, ayıplan - maz! Taassub, insanlar için müt. hiş bir felâkettir. — Haydi içelim gözüm! Mösyö — Petroviç de kadehini kaldırmıştı. Hep birlikte içtiler, Petroviç uzun bıyıklarını du - dağının ucile silerek: — Buranın şarabı. cennetten çıkmıştır, dedi. Bunu içmenin bir #badet olduğuna inanımalısınız! (De>amı var) İlga edilemiy?" harDd — egi Yazan: Ahmed :*" di Dü telerde * veı-ll“:ıı ':yîı bir haberf *’_. B Hul, Yeyaen v A ümünden — ist vW yıldönümün büçletlert kanun harici adı ,'ı' ve da yaptıkları resmi mini hutarlatmıştır.” Bugünkü - silâh yarışm ildir. Bununla berabefi İLGiK ga cilen bu pöklim ıı-*:w bir devlet tarafından beşistanı ortadan kal j dahi, bu taahhüdlerle "5 1928 senesi ııını":/ n nan Kellog paktı, €f /J_' münasebetler üzeritt? » makfan ziyode imzalan t ir man cepcisini göstermiü aZi soKfi p 1 Sulhun imzasından kadar devam Üyi' ı.:.ı:.lıı":ııııııııı-ı"Jjı galile en ileri meri Bulunuyor. Harbin $ KU

Bu sayıdan diğer sayfalar: