31 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

31 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| H e Üi & itan Hamf, Sürgün S ithad paşa vaziyetin vehametini anlamış, büyüklere meselenin ehemmiyetini anlatmıştı : f""d şebekesinin imha edilmesine karar verildi '“'_“'* Azizin (ulühiyet) dere- Haj TEAN azametinden nefret 'Nsuliın Hamidin bu te - —_ Börünce büyük bir mem- hissetmişlerdi. Fak, "'7!& Büruh ise Hünkârın bu Mi bir türlü hazmedemi - r.'u:ı;: halkı derhal ifsad ve Müyç Birişmişlerdi. V.m"" bu fesad kaynakların - tüzam ve Mithat Paşa, Yakalı fronk gömleği giye- & Artık bunlardan, tg,.': devlet namına ne hayır : tbilir?. Tevekkeli, (meb'u- diye bir meclis açıp 'ig:"'— gâvur cemaatlerinin hhı,_ Alma sokmak istemiyor « Ai 9""— iş, dedikodu derecesin- % ta. Sokaklara bu idülara ihtiva eden bir takım atmışlar; cami kapılarına Mealde yaftalar yapıştır- Halkı, filen Padişah ve alayhine tahrike başla - bir dedikodu baş göster - GEttn ? , gizlice memurlar ; bu fahrikâtı yapan - ler olduğunu öğren « vi 7 F f Şebekesini idare eden. Şerif) ve (Muhiddin) Bunlar, Sultan Aziz Saraya yaranarak (ilmiye arasında yükselm a: ) lik payesine ermişli TT "f İdukça mübim bir kütle ı.y , bti kütlere dayanarak ),:":iîlknnuı—k. sonra da, Sul- M di tahtından indi Ürkdr tekrar rclâs e daha birer külâh kapmak isti- lamıştı. Bayramın ikınci gü- ""'"amı, Şeyhülislâ; 5 Beşiktaş saravına *opla - ideki delilleri göstererek Tn ehemmiy K X !l' a W Hi ni anlat - GYAn eden mürakere netice - Fararları aşıkâr olan bu fe- iekesinin Imha editmesine. de derhal bu şebeke hiy Sün tevkif edillerek muh - M far, derbal Latbik edil - ümleri tosb't edilen fe- * bemen evletinde tevkif hhaneye getirilmişti. Sürgüne götürmek için de) bir vapur hazırlanması, Nezaretine bildirilmişti. bü işi yapmak için, Pa- Üirade) sini almak elzem- Ü &aç binaen bir arz mazba - Pai edilerek Damad Mah- A vasıtasile Saltan Ha - Sııığ;"d!r ilmişti. i bi Hamid, cereyan eden N"_“yur; ve ni n va- SS M :Gık etmiyor değildi. &sad ocağının söndü - luw”k“nde idi. Ancak şu var Nıh_: bir ekseriyeti (ülema) 75”“ * taşıyan bu adamların ğ'a.,_":“ınn bir vapara dol - irgüne gönderilme - A atünı bulmuyor... (ülema) ür olan avam tabakası- karşı bir isyan çıkar- a Orkuyordu. çiden Sultan Harnid, ken. galm edilen arz mazba - 4 g,!_: etmiş: k Gülhane hattı hüma- u, Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. Yalnız Son Tel, redilecektir. yunu ile müeyyed bir kanumn var. | Bu kanun mucibince, muhakeme edilmeden, hiç kimse hapis edile- mez; ve sürgüne gönderilemez... Bu adamlar evvelü, mühakeme e- dilsin; sonra, vezaları verilsin. bdülhamidin bu mütalcasına itiraz etmiş: — Evet, amn Vaziyet, son derecede vahimdir. Bu adamların, bir saat bile İstanbülda kalmaları caiz değildir. Diye cevab vermişti. Sultan — Hamid, bu cevabı da Teddetmişti: ülhane hattı —hümayunu, babamın eseridir. Ben, onun yapr ftığı bir şeyi yıkamam... — Kuleli wak'ası, malüm. Babamın saltana- tına, ve hatta hayatına kasdettik. leri halde, buna cesaret edenler, muhakemeden geçirildiler. Ondan! sonra ezalarını gördüler. Bu mo- selede de böyle yapılmalıdır. Diye irade etmişti. O zaman, vükelâ heyeti: — Biz, bu —vahim vaziyetin mes'uliyetini deruhde edemeyiz. Ya, bu adamlar derhal vapura bine dirilerek her biri birer yere süre gün edilirler. Yahud biz, istifa o deriz, Diye, ayak diremişlerdi. Sultan Hamid, bu tehdid kar « gasında şaşırmıştı. O tarihde, sa- rayın en nüfuzlu şahsiyetlerindetii biri olan, eniştesi ve Tophane mük, şiri damad Mahmud Paşa #le mü- şavereye başlamıştı... — Mahmud. Paşa da fesadcıların derhal sürül- melerine taraftardı Nihayet Abdülhamid, meselede şalnız kaldığını anlamıştı: — Ben, bu adamların - böylece sürülmelerine taraftar değilim. Fakat, madem ki vükelâ heyeti — Napolyon'u bir nefeste! ıztırab içinde bırakan : PİPO (5 inci sahifeden devam) fade etmek geldi ve bunu devlet inhisarı altına aldı. İhtilâi zama - nında tütün satışına serbesti ve- rildi. Bilâbare Napolyon taralın - dan yeniden ihya olundu. Napolyon tütün içmezdi. Misır- | da bulunduğu sırada tecrübe et- | mek istedi. Ve İran şahı tarafından hediye gönderilen murassa çubu- ğu doldurup getirmesini uşağına emretti. Uşak hatıratında diyor ki: #İmparatorun smrini yerine ge- tirdim. Çubuğa doldurdum, yak- tım, eline verdim. İmparator de- rin bir nefes çekti. Ve ağzına do- lan dürnanları yuttu. Az sonra dü- manlar burnundan çıkmaya baş- dadı. Gözleri sulandı. Şiddetle ak- sırıyordu. Hiddetle: — Al şunu, dedi Gözüm gör - mesin!... Nasıl içiyorlar bunu?, 14 üncü Lüi'nin sarayında siga- ra içmek yasaktı. Pariste «Galliyeni> müzesinde geçen şubatta bir pipo sergisi a - çıldı. Napolyona, Kartoya, Hora- sa, Jorj Sana aid tarihi pipolar teş- hir olundu. Çok sigara içen muharrirlerden Alfred dö Müse, lâ Martin, Teafil Gotyi, Badler, Fransuva Kupe gibi meşhur ediblerin pipoları da sergiye konulmuştu. «Madam Bovari» yi yazan Flo- ber çok tütün içer ve düzünelerle pipo satır alırdı. Müzede kadınlara aid pipolar da | Yazan: Ziya Şakir leri ci almak üzere, ben de kabul e- diyorum. Ancak şu var ki; bu a- damlar nerelere sürü!ecekler menfalarına varır varmaz hemen oralarda mahkemelcre verilsinler Usulen muhakeme edilsinler. Ver cek kanuni hükümlere göre ce- zalarını çeksinler. Demeğe 'mecbur kalmıştı. Vükelâ heyeti, Abdülhamidin bu iradesini alır almaz, derhal ha- rekete geçmişlerdi. Fesad başı - larından olan Şerif ve Muhiddin | Efendilerle, Ramiz Paşayı, Babıâli evrak müdürü Rızs Beyi, Kıbrıslı Mehmad Paşanım kâbyası Kümil Efendiyi ve şebeka erkânından yir-| mi kişiyi ÇArkadi) ismindeki va pura doldurarak, Akdenizdeki a- dalara sürgün etmişlerdi. Yine ayni günde, fesad şebekesi efradından yüz elliye yakın softa-| yı da medreselertnde tevkif ede- rek, onları da muhtelif vasıta - larla memleketlerin: göndermiş- Terdi. Böşlece, bir ihtilâl hareketinin önüne geçilmişti. Fakat, bu kadar| geniş — mikyasta — tevkifat ve yapılan — şiddetli icraat, halk ü- zerinde lena bir tesir husule ge- tirmişti. Akıllı kimseler: — Bu memlekette; istibdad, © kadar kökleşmiştir ki: değil Gül- hane hatt» hümayunu, bunum önü- nt hiçbir şey geçemez... Yarın, meşrütiyet ilân edilsin. Meelis açılsın. Yine ayni hal tekerrür e- decektir. Anlaşılıyor ki bizde ka- Bun, kâğıd üzerinde yazılı kal - maktan başka, hiçbir fayda temin etmiyecektir. Demişlerdi. (Devami var) Oksford'da bir Aşk macerası (5 inci sahifemirden devam) Bunun üzerine prensia aylığı kesildi. Ve sekiz silindirli lüks o- tomobili de mezada kondu, satıldı. CEBDE DÖRT LİRA İLE... Fakat aşkın önüne geçiliri mi?.. Preos geçen gün mişanlısı ile bir talebe lokantasında arkadaşlarile beraber yemek yiyordu. — Ne ehemmiyeti var, dedi. Sultan olmıyackmışım... Benden daha yaşlı üç kardeşim daha var. Tranganu'nun bana ihtiyacı yok. Kardeşlerimden biri sultan olur. Ben de İngilterede otururum. Buna Joys ne mi diyor?... Hiç birşey... Fakat, geç vakit odasının penceresini açıyor, kendi kendine mırıldanıyor: — Seviyorum onu... Bütün kal- bimle seviyorum. Gönül vermek Kolay değil!.. (& üncü sahifeden devam) dirmek istiyor. Sonra arkasından Mariyi çok metediyormuş: — Evet, dedikodunun - ebem- miyeti yok. Fakat bu lâkırdılar biraz dursun. Derhal Mariyi ala- cağım. Çünkü Aşıkım. Yeniden hayata kavuşacağım. ——— ——— vardı. Jorj San'la Madam dö Pam- padur'un pipo içtiklerini gösteren tablalar da bu müzede bulunuyor- du. Istikbale göre Afri- kada Fransa! (4 Üncü sahifeden devam) Umumt harb esnüsında vaziyet ü idi. Fas daha yeni el- ediliyor, Fransızlar oraya yer- leşmeğe — çalışır halde — idiler. Bugün artık bütün Fasta Fransız idaresi tesis edilmiş - bulunuyor. Fransızlar eğer Avrupada bir harb olursa Afrikadan yerli asker ge - tirterek muharebe etmeği hesab ediyorlar, Bilhassa Faslıların çok yi harbettiklerinde bütün Avru- palı kumandanlar birleşiyor. Diğer taraftan şu da var: Bun- dan yirmi sene evvel hiç kimse sahrayı kolaylıkla geçemezdi. Bu- nun için mutlaka devenin sırtında gitmek lâzımdı. Sonra da yollar tehlikeli idi. Lâkin bugün öyle de- ğil Bugün tayyare ile en uzun yolculuklar bile kısalmış oldu. Fakat ileride bir harb olursa?. Söylemeğe lüzum yoktur ki harb | demek nikbin hesablarla elde e- dilir şeylerden değildir. Daima timaller düşünülerek harb hesablarını ona göre yürütmek ik Hza eder. Onun için gerek Pran - sızlar ve onlarla beraber İngiliz ler istikbalde Avrupada umumi bir harb daha olursa Afrikanın va- ziyeti ne olacağım çok düşünüyor Tar. Şimdiden anlaşılmıştır ki Av- rupa harbi demek şimalf Afrika harbi demek oluyor. İngiliz askeri “muhazrirlerinin bu mümasebetle nazarı dikkati oe? bettikleri nokta şudur: Şimali Af rikada Fransızlar İngiliz İmpara- torlağunun mühim bir yolu üze - rinde bulunuyorlar demektir. 'Tu nusta çıkan karışıklıklar dört beş ayevvel çok mühim bir safhaya girmiş, Fransızları meşgul et - bozülüp bozulmaması — keyfiyeti İngilizleri de yukarıda söylenen sebeblerden dolayı düşündürmek ten geri kalmamaktadır. Deniz yollarma karşı hiçbir zaman lâ - kayd kalamıyan İngiliz Amiral - ları için FPransız idüresi altındaki Tunusun tabil surette mükemme! bir liman olan Bizartanın ehem - miyeti az değildir. İstikbalde bir harb çıkarsa Akdenizde İngiliz ve hareket edeceklerini tekrara lü - İmasa gerek. Onun için me- selâ Bizarta gibi bir yerin ne bü- yük bir ehemmiyeti olacağı bes - bellidir. Dünya başka türlü oldu. Mese- Tâ vaktile Fransa ile Prusya ara- sında 1870 harbi olup bittikten ve bu Rarbden Fransa mağlüb çıktık- tan sonra Almanya İmparatorlu - Bun ide getiren — Bismark, Fransanın gözlerini başka taraf - lara çevirterek meşgul etmeği dü- şünerek Fransızlar — Niçin müstemleke sahibi ol- Taunusu almıyo arı müstemleke si a ilerlemekte a bel 'Tunus üzerinde eskidenberi İtal- RADYO BUGÜNKÜ FPROGRAM Akşam neşriyatı: 18,80 Dans musikiti (plâk), 18,50 Konferans: Kadıköy Halkevi na- mına: 30 ağustos milli zafer Bay- ramı hakkında, 19,15 Dans musi- kisi (plâk), 19,30 Konferans: Ha- vacılık haftası, Hava kurumu na- mına, Eşref Şefik,, 19,55 Borsa ha- berleri, 2000 Saat ayarı: Grenviç rasatbanesinden naklen Faize ve arkadaşları tarafından Türk mu- Bikisi ve halk şarkıları, 2040 Hava raporu, 2043 Ömer Rıza - Doğrul tarafından arabca söylev, 21,00 Sa> at ayarı: Bedriye Tüzün, şan stüd. yo orkestrası refakatile, 21,90 Ne- İLtEGE Tiyatresu Nuri Genç va Arkadaşları 31 Ağustos çarşamba akşamı Narlı kapıda AZRAİL Sabriye Tokses konseri * £rtuğrul Sadi Tek TİYATROSU Bu gece (Büyükada) da yarın (Heybelide) Cuma (Bebekte) Kontak Yaptı ITRİYAT MÜTEHASSISI | dan Türk musikisi ve halk şar - yanın gözü olduğunu Bismark da bilmiyor değildi. Diplomatik san- atı böyle değil midir? Bismark hem Fransanm gönlünü almak isti yor, hem ileride İtalya ile Pran: arasında Tunus yüzünden bir re- kabet çıksın da ikisi de birbirile meşgul olsün, Almanya unutul - sun diye düşünüyordu. Bugün de Tunus yüzünden Fransa ile İtalya arasındaki dava devam ediyor. Öyle ki ilerisi için artaya birçok faraziyeler çıkması- na türlü ihtimaller yürütülmesinc yol açam bir dava halindedir. D va halindedir. Davanın bugünkü ağır basmaktan geri kalmamak- tadır. gıktı çıkalı ise istikbalde Avrupa umumi barbinde şimali Afrikanın hat yolu harb sahasını teşkif ede- ceği düşünceleri de — yayılmıştır. Almanya ile İtalya bir olscak, Si- mali Afrikadakt Pransızların elin- de buluman yerleve hücum ede - cekler deniyor. Pransa bütün bu ihtimaliere gö- re hazırlanmaktadır. — İstikdalde Berlin - Roma mihveri ortaya bir harb olursa Fransa şimali Af- rikadaki imparatorluktan çok şey Fransız donanmalarının beraber ( beklemektedir. MAKS LİNDER (5 inci sahifeden devam) nema henlz başlamıştı. Maks, stüdyü hayatına atılmayı kabul etti. «Bir mekteblinin ilk eziyetir filmi ilk oynadığı filimdir. Bu ilk #limde büyük bir muvaffakyet ve şöhret kazandı. «Zorak tabib>, «kadın olunuze, «küçük kahve», «sirk kralı», ilâ Büyük bir zevkle, takdirle sey- rediliyardu. Şarli Şaplin, Maks Linder'in eserlerinden çok büyük ilhamlar aldığını söyler ve ken - disini cüstadım» diye yadeder. E- sasen iki san'atkâr arasında pek samimi bir dostluk hüküm sürü- yordu. Maks'ır odasında Şarlo - nun büyük bir resmi vardı. FACİA NASIL OLDU?... Maks ile karısının ölümleri bü- yük bir heyecan husule getirdi. Pakat sebebi gizli tutuldu. Az sonra karı ve kocanın aile- leri arfasında çıkan bir - ihtilâf mahkemeye aksetti. İsviçrede bir pansyonda bulunan küçük Jozeti.. Madam Maks'in mahkemede oku- nan vasiyetnamesi samün üzerin- de büyük bir tesir husule getirdi. Vasiyetnamenin metni şudur: 16 haziran 1925 «Kocam, muhtelif zamanlarda revolverte tehdidde bulundu. Da-| imi bir korku içinde yaşıyor ve günün birinde onun — tarafından öldürüleceğime emin bulunuyor- düm. «Eğer bu korktuğum başıma ge- lirse çocuğumun hemen valdeme verilmesini isterim. İmza: Madam Maks Linder «Çocuğumun, kocamın allesine verilmesini kat'yyen istemem..» Son arzularım bunlardan (ba « rett. ir HİKÂYE Gönül Uykusu!. (4 Üncü sahifeden devam) İzmire, tekrar beraber gittik. Mehtablı gecelerdi. Orada dört ge- ce geçirdik. Belki, Belki, dört gü- nah gecesil... Bir yıl geçti. Ayrılık, ıztırab, hüsran içerisinde. Ben yeniden beş ay daha, yine hasta yattım. İyileştim, tekrar, Bir mektub da- ha aldım, bu sefer bambaşka, » çerisi beklemediğim — satırlarla karalanmıştı. Okudum: «Halük... Ailem beni bir mühendisle, ev- lendirmek arzusunda. Fikirlerini Sabiha...» Ona elim titriyerek, saadet di- leklerile dolu bir mektub yazdım. Gönderdim. Şimdiye kadar acıyla doldu, ömrüm. Eve döndüğümde, onun birkaç mektubunu daha buldum. Bunlar riyâ dolu bir aşkın masal- larıydı. Derdlerimle başbaşa kal- dim ve... Nefret dolu bir sevgiyi göm - düm kalbime, artık!, ee Zamanın kanatları, koderi uçururmuş. Gitgide, bu gönül ya- rası kanamıyor. şimdi. Karşıma yeni bir kız çıktı. O benim her derdimi avutuyor, din- diriyor gizli ağrılarımı. Beraber, bu çürük temel üzerinde, mes'ud bir yuva kurmıya uğraşıyoruz. Herhalde, uyandıracak şu gönül uykusundan, beni!... Kalblerimiz onu, şimdiden kut Tuluyordu... Hâdi ZENER tevdiine karar vardi. Maks halkı güldürmek için de- lileri takliğ — ediyordu. Nihayet kendisi de delirdi. Ve bu delilk Ayni imza Mahkeme - çocuğun amcasıma buhranı içinde hayatına nihayet verdi. ARANIYOR hçekapr Hasan Deposuna müracaat zihe Uyar ve arkadaşları tarafın - Bar kıları, 22,10 Ajans haberleri, 22,20 Darüttalim musiki heyeti: Fahri ve arkadaşları, 22,50 Son haberler ve ertesi günün programı, 23,00 yarı: Si Piyasaya yakın depı yeri kiralık veya satık İnhisarlar U. Müdürlüğünden: I — 1703 kilo iskarta çul pazarlıkla satıfacaktır. M — Paazrlık 3/1X/408 tarihine rastlıyan cumartesi günü saat 10'da Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki satış komisyomunda ya. pilacaktır. KI — Nümuneler her gün Ahırkapı deposunda görülebilir. W — İsteklilerin pazarlak için tayin edilen gün ve saatte 967,5 gü. venme paralarile birlikte yukarıda adı geçen satış omisyonuna gel « meleri iân olunur. 5580m Muhammen bedel — 9415 Beheri tuları — teminatı LKLK LK Boş bobin — 1500'adet —65 975— 14625 sandığı Müstamel Marsilya kiremidi — 1200 adet Sülfür dö karbon moki ——0 136— 2040 1030 1 — Eylâl 938 tarihinden şubat 939 sonuna kadar Cibali fabrikasın- da birikecek 1500 adet boş bobin sandıkları ile Cibali Nakliyat şubesi önünde olup hedmedilen iskele üzerindeki odaların damından - çıkan 1200 adet müstamel Marsilya kiremidi ve büyük ambalâjlarda 170 kilo sülfür dö karbon yukarda hizalarında gösterilen usullerle satılacaktır. 1i — Muhammen bedellerile muvakkat teminatları yukarda yazılı- dır. HH — Arttırma 9/9/938 tarihine rastlıyan cuma günü hizalarında yazılı saatlerde Kabataşta Levazım ve mubayaat şubesinde müteşekkil komisyonda yapılacaktır. TV — Boş bobin sandık nümuneleri Cibali fabrikasında, müstamel kiremitler Cibalide nakliyat şubesinde her gün görülebilir. V — İsteklilerin arttırma için tayin edilen gün ve saatlerde 94 15 gü- venme paralarile birlikte yukarda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. «STB4» Cinsi — Miktarı Arltlırmanın Şekli saati Açık artlırma 930 —& 3- 410 — Pazarlık 10.— I — Şartname ve nümunesi mucibince satın alın: eb'adında 40 ton zivana kâğıdı açık eksiltme suretile satın Ii — Heyeti umumiyesinin muhammen bedeli 800 1 teminatı 60 liradır. HMi — Eksiltme 9/9/938 tarihine rastlıyan cuma günü saat bataşta Levazım vo mubayaat şubesindeki Alım komisyonunda yapıla- caktır. TV — Şartnameler parasız olarak ber gün sözü geçen şubeden alına- bilir. V — İsteklilerin eksiltme için tayin edilen gün ve saatte X 7,5 gü venme paralarile birlikte yukarnda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. «5T85. ... T — Üsküdar depolar grubuna bağlı Şemsipaşa tütün bakımevi için şartnamesi mucibince yeniden satın alınacak 2 tonluk bir adet yük asan- sörü 3/8/938 tarihinde ihale edilemediğinden yeniden ve pazarlık sure- tile eksiltmeye konulmuştur. HH — Muhammen bedeli 6000 lira ve muvakkat teminatı 450 liradır. TI? — Eksütme 3/9/938 tarihine rastlıyan cumartesi günü saat 1i de Kabataşta Levazım ve mubayaat şubesindeki Alım komisyonunda yae pilacaktır. IV — Şartnameler 30 kuruş bedel mukabilinde sözü geçen şubeden alınabillr. V — Asansör Wertheim, Stigler, Schindler, A. T. G. Mühleisen, Get- teseholç, Mihhlis, Beek, Henkel, Maylauer, Hans, Hann, Klockne veya İndustrie Etecktromachine ve Polonya «Luuis Neubarer Chemnitz» mar«e kalı olacaktır. VI — İsteklilerin tütün fabrikalar şubesinde verdikleri tekliflerin kabulünü mutazammın olarak alacakları vesaik ve S 75 güvenme Da- ralarile birltkte pazarlık için tayin edtlen gün ve saatte yukarda adı ge- çen komisyona gelmeleri ilân olunur. — *5869. ... 1 — Şartname ve projesi mucibince yaptırılacak Diyarbakır Başmü- — dürlük binası inşaatı 3 / VIT / 938 tarihinde ihale edilmediğinden yenle den ve pazarlık usulile eksiltmeye konulmuştur. 1l — Keşif bedeli 36119 lra 62 kuruş ve muvakkat teminatı 2709 li- Tadır. Ni — Eksiltme 3 /TX /938 tarihine rastlıyan cumartesi günü saat 12 de Kabataşta Levazım ve Mubayaat şubesindeki Alım Komisyonun- a yapılacaktır. IV — Şartname ve projeler 180 kuruş bedel mukabilinde İnhisarlar Kevazım ve Mubayaat şubesile Ankara ve Diyarbakır Başmüdürlükler — rinden alınabilir. V — Eksiltmeye iştirak etmek istiyenlerin fenni evrak ve vesaikini | İnhisarlar İnşaat şubesine ibraz ederek münakasaya iştirak vesikası ale | maları lüzımdır. VI — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 75 gü- venme paralarile birlikte yukarda adı geçen Komisyona ve İstanbula ir taliplerin de Diyarbakır Başmüdürlüğünde müteşekkil ko- misyona müracaatları ilân olunur. — «5917. ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: