22 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

22 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Fen hari ratmak kalar ya- istiyor / Halis - bir 1rk - aranıyor. Fakat, hep melez çıkiyor. evvelki ırkların Ten hepsi karışıktı, Birinin di Tine tefevvüku imkânı yoktu. Bir irk nec ah ırktan, beyaz irki Bozuk bir ırk bir ırk di tâ en kın ne dermek olduğunu bilmiyor Ftansiz irki yok, A Yahudi ırkı bile yok. Yalnız irk- ları mühtelif ve az ve çok payi dar olan bir sürü var. Bidayetto, * hu İrsan kütleleri vardı lar zamanla Fugün bilh irktan bahsetmek boş EN ESKİ ADAM Küremizin zemi üste bir Çök tabakalarda! ekkeptir. En “lttaki de en eskisidir. Binaena - leyh, tırmalarda meydana ç kan iskeletlerin bulundukları ta- bakalara göre Fakat kimse, hat enler bile bir 1r- iliyor san et Aarzeden Fakat bun- melezleşti. assa Avrupada halis ur, abestir. ngi devitde ya- Sadıkları tayin olunur. En eski iskelet 1891 de Cava a dasında bulunandır. Bu, üç dişti , bir çene kemiğidir ve dişler, m Mün * dişlerine benzemektedir. Kafatasının! tasana ald - oldüğü #üphelidir. Fakat oyluk kemikle- Ti tamamile insanidir. Bütün bu iskeletler bozulmuş- fur, Cok eski insanlara aid oldu- Bünda şüphe edilmiyen bir çene kemiği 1907 de Almanyada Hay- Âlimlerin ekserisi irkların tas- Hifinden vazgeçmişlerdir. Banıla- tuda bunları döt grupa ayırmış - lardır: Cüceler, siyahilar, Ve beyazlar Cüceter en çok “Afrikada, sarılar A Amerikada; be Yuzlara gelince: dünyanın her ta Talında tesadüf olunu: esas tutuln ç Siyahlar, sarılar vardı. Fakat her Brupu sınıflara ayırmak n Yeti hanıl oldu. Beyazla “'*Eı:ı)ln:ı Yan) ları var Sud - iyaya kadar. Donuk (Çinliler), koyu — sarılar (Cenubi Amerika Hindlileri) Yü * veya ılar Mongülların saçları sert, dik Avrupalıların ince, yumuşak ve alı; Avustral, . Papuların uzun ve kivircik, Âlrika zencilerinin kısadır, S: tan renkleri de muhtelifdir Yah, ku ve sarı. irmazı saçlı irk yoktur, Bu renk İerdlerin karışmasından ileri ge- hir, iların kavir - ral, kestane GÖZL Asyanın ekser ER milletlerin göz zer. Bun- dir: Ve şa fakların üstünde ve yan tarafına leci Möngol gözlerine bı tin üç hususiyeti va Az. | doğru maildir. Üst kapakları dü- şüktür. Diğer ırklarda ufkidir. bebeklerinin rengini tayin etmek inikânı yoktur. Parlak göz- | lere Avrupanın şimalinde tesadüf olunmaz. Fakat Merkezi Asyada pek çok görülür BURUN | — Düz, uzun, kısa, uçla ya sivri, olabilir 1 basık ve ları geniş veya dar DUDAKLAR Kalın dudakların yalnız siyahi. lere has olduğu — zannı yanlıştır. Kulakların da şektlleri ve büyük- | lükleri muh Afrika zen- | cilerinin kı umumiyetle küçüktür. eki liftir Jarı GÖĞÜS Zencilerde mahruti, Ayrupalı « larda nısıf küre şeklirdedir. | BOY | — Küçük veya uzum boylu ırklar | kardır. İnsanların vasat'boyları İ -metro 65 santimdir. Hskoçyalıların; Patâğöliyalıla - Hin, Markiz adaları Yorit ahalisi- nin boyları 1 metro 70 santimden fazladır Alsas 1 başka yere İstrazburgda, seyyahlara ufak tefek hatıfalar satan dükkâncı - ların hemen hepsi: — Dükkânımıza gelen seyyah - ların üçte ikisi leylek satın alıyor. Diyorlar. Hakikaten seyyah - lar, çinka dan, camdan, kurşundan veya mukavvadan ya: | pilmiş bir leylek âlmadan Al yrilmıyorlar, Bunu uğur sı- | Şıyorlar, Fakat, Alsaslılara bu ka- | dar para kazandıran leylekler son Zam terketmiy”, Te gitmiye başla- Alsası daha sıcak yer mışlar arda Mulhoz sanayi cemiyeti, | erin Alsası terketmelerinin se - bebi hakkında tetkikat yapmış vo raporunu ne tir. Bu rapora göre, aşağı Rende 1937 de kırk leylek yuvası vardı. Bunun yalnız guldü. | de 26). Mulhozdaki 144 yu- Z 97 Bi işgal e- diğerleri - boş kalmıştır 6 ancı sahilede) ylek- 24 saatte.. Paris gibi büyük | bir şehirde | — Paris veya onun gi | i büyük bir şehirde zabıta her 3 dakikada bi- rini tevkif eder. Her 7 dakikada bir cenaze gömülür. 48 saatte bir yangın çıkar. Her iki saatte 1 ka- za olur ve 1 adam ölür. Her 3 sa- | ötte bir katil teşebbüsü, bir inti- , günde 1 de katil vak'ası Her 8 buçük saatte bir bo- hâdisesi. Buna rağmen her akikada bir evlenme me: | ır, Her 48 dakikada ticari teşebbüs, l de 1 iflâs... olur e | & her 7 saatle bir Sükünet istiyorlar. Yoksa bir | Lik maçlarının yeni fikstürünü görünce,. İstemiye istemiye gülümse- memin sebebi mi nedir ? Tanrı l—);mu gü- lünç olmaktan korusun. Yazan: MURAT KAYAHAN lik maçlarını gösteren fikstür gö- züme ilişti, kendi kendime gül - düm. Şüphesiz bu ilk fikstürü komik bir fıkra, bir mizah yazısı ne bileyim gülünç bir şey değil - | dir şüphesiz, fakat, benim gülü- şüme sebeb, geçen seneki maçları. ŞU kavgalı, yumruklu, küfürlü palı yarıda kalan maçları hat mâmdı. Acaba, dedim. Kendi kendim Bu sene de böyle mi olaca: . 937 yılının fikstürü bütün ihti- Şamı ve İstanbul mıntakasının bü- Dünkü gazetelerde bu senenin W u_î | tün itinasile tatbik edtilyor, stad-| yomdayız. İstanbuldan iki sayılı | veseçkin fdtbol takımı stadyomda | rşilaşıyorlar Tribünler hıncahınç dold, üşera garnizonlarını andıran- -telörgülü Kıstmda da bin ayak bir ayak üs- de.. Hafif bir yağınur çiselivor. eylekleri gidecekler.. ee Fakat kimin umurunda. Se le, daha saha boşken heyecandan haykırışıyorlar — Haydiz. Varol,.. Takımların isimleri arka arkaya or. Muayyensaat yak - laşmış, herkesin heyecanı da son hadde yükselmiş.. Nihayet tüke- nen sabırları stadın radyo hopar- dörleri yatıştırmağa çalışıyor. Bir ses haykırıyor. — Hallo, hallo.. X takımı ile Y takımı sahaya çıkıyorlar. Alkışlar etrafı sarıyor, el aya - larının birbirine - çarpmasından doğanbir ses, tıpki — dürgün bir suya atılan bir taşın suyun yü - zümde meydana getirdiği halka - | lar gibi, halka halka yayılarak uf-? ku kaplıyor, ta uzaklarda Maçka | sırtlarında, Taşkışlanın eteklerin- | de akisler bıtakıyor ve. İ Bu cöşkün tezahürat arasında | X ile Y takımları 'sahaya çıkıyor- | lar. Oyun başlıyor. . Tribündeyim. Önümde iki deli- kanlı ile iki genç kız var. Top da | ayaktan ayağa fırlıyor, her tekme vuranın ismi tuhaf değil mi hem | genç kızların, hem de delikanlı - ların birlikte ağızlarında dolaşı- yor. — Filâna bak.. Ne güzel bir pas verdi! | —A. A- Şu filânın kafa vuru- | şu harikulâde! — Monşer, talan buğün şaheser oyauyor Ve. Oyun bütün diyor! Oyunculu teşci sadaları, el lü türlü şevk arttırıcı seslenmeler: arasında çamurlara bat: şuyorlar, topa vüru yuvorlanıyorlar. Bidenbire dehşetli bir şada tu- başına gelenler | Bu enteresan hâdisenin muha- kemesinde neler oldu? —| M. Löbon, genç ekmekçi ç | ü 16 1ncı ceza mahkemesi reisi- ne, başından geçen vak'ayı anla- tiyor: Genç çırak ,genç - kızlara pek | düşkün. Eline biraz para geçti, | fırsat da buldu mü soluğu umumi bir evde alıyor. A Cü pazar gecesi ikide «Şapele caddı gidiyor. — Yanıma üç delik: | Ahbab olduk. Beraber içtik. Gül- | dük eğlendik... Reis (Sözünü keserek) — Vak- ays gelelim. Umümhaneden çık- | lan sonra neoldu?. Löbon — Delikanlılardan biri arkamdan kollarımı tuttu. Bi ceblerimi boşaltmıya başladı. — | Reis — Ya öteki? Ne yapıyor- du, 0? Lüban Şüphesiz Üpi gelmesin Reis Löbon 115 frank 65 santim paramı, sonr 10 otobüs bileti timlik bir posta pı sonra.., (Kahkahalar). (Devamı 6 wncı sahilemizde) de — Şarkı söylüyordu. diye. - Nelerinizi aldılar?. Her şeyimi, sonra 25 san- mu, — daha | getirili — Gooocol!.. İ Hakem ,düdüğününsesi, gürültü tufanımı — noklalarkı Önümdeki genç kızlarla delikan - r havayı değiştirdiler. Takdir söylenişleri yavaş yavaş — tahkir söylenişlerine döndü. Filân nekaba bir adam... A, A... Şufilâna bak.. ba - siyortekmeyi, hiç sıkılması çekin- mesi de yok, . Sahadaki oyuncular şimdi — Bravot. — Dayan.. Teşyi sesleri yerine: — Vur!.. Kırt. Yıkt... Yuhal... Ve bunabenzer seslerle yedek -« (kırıcı) ismi verilen sistemi tatbik ediyor.. Sha şimdi bir muharebe meydanına dö Önümdeki seyir, oturduk. ları yerden kalktılar, topun gilt yaslana adeta * T tarafa yaslana uyorlar Oyun çok hararetlendi.. Birden- Bire sahada bir karışıklık — oldu ne sarıldılar. K: sanı r uncu birbi orlar | meydana doldu, halk tr atladı, teli ladılar, meydanda polisler ve yüzlerce ki-| bir seyirci kütlesi kucak ku- | cağa kıpırdanıyor | Boşbulundum. Yanımdâ duran birisine sordum: | — Ne yar? Ne oldu?! Öyun mu bitti? Öteki ' tuhaf tuhaf yüzüme bak- tt Cevabverdi Benimle alây mı ediyorsun? Sustum.. Polisler,güçlükle kslabalıkta bir yol açtılar, boğazlaşah oyuncuları birer - polis refakatinde dışarı çı- kardılar. n ark oynadı * Kapıdan çıkıyordum. Birisi di- | dan'ı bilâhare Meksika 9 —DUN ı 6 u unar—as a Meksikalıların ecdadı AZTEKLERİ(x) Son hükümdar ın bir süzü: “Ben de kuştüyü şilte üzerinde yatmıyorum a a Fransadan ve Al - dan üç defa büyüktür milyon da nüfusu vardır. Fedad- ları da Hindli ve İspanyalılardır Meksika taril 41 birinden ay- Ti üç devreye ayrılır. re halis Hindli, ikinci devre İs - panyol, üçüncü devre de istiklâl devresi ki zamanimıza kadar de - vam eder. Biz burada, Meksikayı kendine vatan itlihaz eden en eski bir ırktan bahsedeceğiz: Aztek ler Azle him bir ler bugün kabiledir teplerinden nesi Bunl n Aztekle sönen mü 120 buçuk asırdan ev- | amanda çadırda oti ler ve Tenoçtit- n bu gü- maktan vaz gi şehri bina eti Bu kabile az etrafa yayıldı ve me; n sali apıcılık sahasın: zuma hanedağın dular; içtimat Öteki soruyor — Peki oyun neolacak? — Yarıdakaldı. İşte dün okuduğum — fikstür bende bu vaziyeti hatırlattı.. Gül-| bu seenki fikstürü gülünç neticelerden korusun. MURAD KAYAHAN düm.. Tanrı, Moskovada yeni yeraltı tramvayı 'Hattın uzunluğu 9 kilometrodur olan yeraltı tramvayının Görki mıntakasında seyrüsefere başla- | nacaktır. 9,7 kilometre uzunlu - I gunda bulunan bu Sokol ka- #abasını, tayyare mej D namo sti ı ve Biel anını, Bu eser Sovyet mimari ve lığında elde edile ok güzel tebarüz € inde 6 is! ardır. Bu istasyonların her | 1 ç dir. Yeni hat üzet yon birinin ayrı k; çok zengin mozaikten ve tezyinatı mevcuttur. İ si, ayrı n Sverdlov ki buna bizı Deyaz şato İ meydanı — istasyonu mimarları dali ni vermişlerdir. - tan başa heyaz mern n — etrafında, Birliği milletinin sanatlı sil eden kabartmalar vardı Ukranyalı genç kadın milli sı olan göpak raksediyor, gin bir beşmet giymiş bir enci lizginka oynuyor, balk şairi Cambul bir ş dendi! Sovyetler ını kovski meydamı tarmami Artistik dekorasyonlar için, (Devamı 6 ıncı sahifede) Birinci dev-| ”» | —Bir düstur vücu getirdiler, mâhkemeler, bir de hükümet mec lisi açtılar. Büyük şehirler yap - tılar, Ziraati ilerlettiler Meksika A: natının tarihi hayret verici vak'alarla do- ludur, Bilhassa arkeoloji bakımın ok mühimdir. Azteklerin birçok ilâhları var- dı. Fakat, bunların on üçüne çok hürmet ederlerdi. Ehram şeklin - deki büyük mabedlerinde bin - lerde kurban keserlerdi. Bu mu- | #zzam mabedlerin harabeleri el'ar bakidir. Duvarlarında, eski Mı- sırın hiyeroglif yazılarını andı « ran yazılar vardır. ekler — salti hci yüz yılda y karşısında kaldi- Jlar. Bu devrin iplidasında Fer « andez dö Kordova, Yukatan sa- hilmi keşfetti. Meksikaya yak - laştı. ve Verakruzi tesis etti. İspanyol fatihlerile olan müca delelerind det lekler uzun müd - gösterdiler. Ni » itezuma yaralan- arının mukaveme et ikinci Mi h, ve düşma düştü, Bu hük yemedi, eline esir dar, verilen yemok- ler di ve açlı! ki kırıldı. ve Montezuma'nın yeğeni Guatimuze tanatında mücadek aralarmı sardırma- Taubü, kuman- an Azteklerin muka - an öldü dansı veme! devri sal - nihayet bul- | dü. Bu hükümdar dı Uzun müddet sir düşlü. bislerde kaldıklağ | sonra idam olundu. | — Mazinenin nerede saklı bulun, duğunu söyletmek istiyen galih- bu bahtsız hükümdarı imüşa virlerile beraber bir odun yığır üzerine yatırıyorlar. odunları a Müşavirlerin feryax n hükümdar ba - ler teşliyorlar başladığını gi şıni kaldırıyor: Ne bağırıyorsunuz, diyor. Ben de kuştüyü şiltede yatmıyo- rum al...» Bu söz ata sözü olarak el'an kul lanılmaktadır. Yazık ki «insanlar, insanlara karşı daima kurttu!..» Bunlar, Türkler arasında ük der fa Pederşahi aile sistemini kabul etmek yüzünden diğet kabilele - rin müşterek kinine hedef olmuş- lar, devamlı muharebelerle şima- | le doğru çekilmişler, bu arada Behrenk boğazından geçerek yeni dünyaya ayak basmışlardır Meksikan ra kadar boş kalan zengin arazisinde yerleşci Artı burada fevkalâde çalış- m yeni dünya « n o la gelişmişler nın en eski medeniyetimi (e mişlerdir. Yapılan dil tedkik ve ar: malarında Aztek lisanında kök ve müştak yüzlerce türkçe kelir © bulunmuştur. F.S. (*) Tarihin ği malümata Aztekler orla Asyada yâa ski Türk kabilelerinden ver göre yan en di Umumi harbd'a Parise Kaç tayyare taarruz eti 13 ü 1918 de olmak üzere tamana 78 defa. Berta denilen uzun men- zilli topların gülleleri dahil olmak şartile Parise 589 gülle hava tot- pili atılmıştır. 400 kişi ölmüş ve 800 kişi de yaralanmıştır. Sen Jerve kili- bombalardan ölmüş ır. 31 son 1916 ta- uzu zeplinler tarafından ya « uştır. Bunların ç sesine düşen ralanmı a sebebiyet — veren taarruz 11-12 mart 1918 de- ki taarruzdur. O gece, Bolivar ise * tasyonunda büyük bir panik ol: müuş ve bu panikte 60 kişi ölmüş, — 100 kişi de yaralanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: