23 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Görülmemiş bir hâdise ! Bursa'dan sonra Balı- kesirede gece yarısı bıldırcın yağdı !. | Batıkesirden gelen yolcular ; | halkın yüzlerce bıldırcını nasıl topladığını anlatıyorlar T akşamı Bi yağdığını y irden gelen bir arkad Bahkesir şehrinde de semtlerine | eın düşmüştür. Bü- | Hattâ; topla Tün bir kısım halk; Nezaretten l(açtı, Fakat.. ı Üstelik birde ceza yedi Südettin Ad n Asliye cezada Fakültenin mühü- | 'ünü taklii etmişler Tramvay şirketinden paso al - Mak maksadile Hukuk fakültesi &i ederek hüviyet ) önden eye mu- yakalanarak — mah len Şevket ve Hikmetir Kökemesine dün A #im dilmiştir. Dünkü celsede fakülte inden Sadrettir başka — şahi SON TELGRAF'ın | ile Topkapı saray Atıcılar Cemiyeti» maruf « halinde ge- bu kuşların Mısırda İ Bir müze | (Kuruluyor Bir mütahassıs şehri- mizde tetkikler yapıyor e teşkiline r Abdurrahman Avrupada İ gez - Abdurrahma: işe | bir kaç gün kalacrak Askı esliha yol- lek: müze, u dünya müz ksiyondur | Hiddetle kalkan »| 8,5 sene hapse | ü hiç olmamıştır Beynelmilel tıb — :7 "Tarihi kongresi -: Büyük bir alâka uyandırdı i Balka gılanmış ve derin bir'alâka uyan: fagrebde, 4 gün n Dobrovnik'de, 3 rumi tıb | eden meseleler kararlar ve- erdi rarlaştırılmıştı. | esnasında kiyede yapılan umumi tıb ça- maları bütün kongre he Konkre müzaker Beynelmilel Tıb ta: 1940 da Berlinde ve mada tekrar - toplan köngreye aki şi ne Türkiyenin detle € başlamıştı irin y elektrik — idareleri anacaktır. * Halkevi binasının küşad res- mini yapmak üzere Dahiliye Ve- lerde Kastamonuya gi Yazan: M. Sami KARAYEL Tarihi tefrikası Ne. 103 *dımcağız çıldıracaktı, her şeyi yerli , Yerinde yaptığı halda pilâv olmamıştı. Enfes olmuşlu. Şaşıp k z; yedi. t rica etti — Lütfen; pi 4 dökünüz, suyu da el avuçlı ereye r su konacaktı. Sü tank ! 1; tencereyi hava- Pây suyunu çekmişti. Tahta Zararla oturur mahküm oian bir azgın Bir sene makta iken evden kovulm ğ sı l erinden ve evvel beraber y ından 'a Hüsamed- i de b nden tütün tab - Mehm akemesi dün ağır ceza mah- de bitmiştir. Mehmed 8 gün ağır hapse mahküm e- ye in h Halkevinin 2 inci sergisi işma progi bit edi Bu mızda açılması mi - mü sen daki öğrendiklerinin tat- t 17 de ev ku- larının burad;' * yapılmaları mükünmü bakrlme e. Denizbank müdürlüğü susta tetkikat yaptırtıyor âizbank müdürlüğü; şe mizdeki fabrika ve havuzlar ida- resi imalâthanelerinde tamirat işlerinden maada küçük, modern deniz vasıtalarınin da yapılma - at arzu etmektedir. Bu suretle hem fabrika ve ha- vuzlar idaresi en modern bir de- niz inşa müessesesi haline geti - Tilerek Avrupa tezgühlarına y pılacak siparişlerin, bedeli kaz: nılmış olacak ve hem de Türk gisnin sây ve kabiliyeti arttırıla erenin kaj Tahta kaşığın sapmı pirince soktu. Ta ğım açt © kupkuru olmuştu. F yu çe birdenbire yutan Piş- ği içi sayu pirinç çiy kal utandı, pişirmeğe ka ateşin- . Pirinci av eker teker say tencereye koydu. a olmuştu. deyi | rinç ko-| ar Nekadar çabuk değişiyoruz ?. Aramızdakilerin ahlâk, düşün: ce ve terbiye gibi insanlık vasfı- nın birinci plânmı teşkil eden hu- susiyetlerde ne kadar kuvvetli duklarını ölçmek kolay olmuyor. | yor. Hâdiseler ve zaman, aramızda- | kilere görünüşlerine göre verdi- | gimiz kıymeti mütemadiyen de- | Biştiriyor. Bu değişişler o kadar çabuk ohüyor ki tanı | yamcrakilere ayırdığın | tk hiçbir karar veremiyecek ka- dar doluyor ve anbale oluyor. e yer ar- Size bunun küçük bir misalini | Söyliyeyim. —Anlatacağım hâdise benim başımdan geçmedi amma î bana anlatan dostumun hakikat- | | ten zerre kadar ayrılmadığına e- | minim. Hüdise şu: “Uzun zamandanberi tanmmiş | bir müessesenin erkânı vaziye - | ündeyim. Geçenlerde benim ça - | ile alâkalı ve | ekkülün endim. Dün odamın kapısı hızla açıldı ve | hiştığım. mü ayni iş mda dalma bana samimi ve iltilatkâr görünen bir tanıdık be- Tirdi. Konferans verir gibi bürçok | şeyler ürerinde söz söyledi ve ay- | ni azametle edüdan çıkfı. Sonra- dan düydüm ki © azametli zatı muht essesede vazife alacakmış ne der- m yeni teşekkül eden mü- | Mühatabimin — sözleri - benden | evvel kendisini hayrete müştü. Bu kodar çabuk deği me ile galiba yeni karşılaşmış, Bunları bana anlattıktan sonra | kendisine verilecek cevab şu de- Bil m Sür'al asrmdayız dostum. Her şey gibi insanlar da değişiyorlar.. f BÜRHAN CAVAD | |Üç ay hapse mah- | | küm oldu | hu | ğlunda bir kaç | düncü ceza mahkeme | hapse edilmiştir. bu hu- tirilen 2 su tankının gemiler ıçin çok istifadeli olduğu görü yeniden Bamburg tezgâhl, het sipariş edilmesi için İ kükdme göçilmişlir, | Denizbank müdürlüğü fabrika ve havuzlar müdürlüğüne tank - İarın ve emsalinin burada yapı - p yapılamıyacağını Fabr ha ar bu hususta tedkikat tabrikanın a yeti de anlı şılarak D k müdür! tahakkuku erilecektir. wzusunUN $ini emretimişlerdi. Hem, bir pilâv pişirmesin| öğ renmemek çok ayıb olurdu. Pi- v pişiriyordu. Fakatç Türk ah irdiğine d Fransız ahçi Boluluya müra nn benzemiy emedim. Ga bulunu- rlamanızı 5ba Bolulu; ki&miştı. pa: eca İmparatorun hçıbaşısı pişiremiyor meğe ba; Kd bi- y bir pilâv pişi rai lenerk Fransı Hele bak; kaca kefere! le kulak Peki; haydi gl öyle ise, Mutfakta; Bolulü vi pişire Gi. Fransiz ahçi; gördü ki; ortada | elim mutfağa Iktısadi meseleler İnhis. idaresi n nleke şarab mühim miktar ar maddelerimizin $ | | | | | münü çoğaltmak üzere yapılan | arak müski- miz için nenbar olim den mühim mik Tab gönder dare; Amı likör da An eceği tahmin ühim şarab gönderm par- tide Yakı pari: mühin olunmak- ÜTÜNL Diğer t ERİMİZ raftan İnhi: dare- siş seneden sencye mizde istil sulümüzün ç piyasalı ali artan «tüti da foidesini gör zcümle tütün ve sigara ihra catından geçen yıl idare «67» mil Hattâ Norveçin ve diğel Avrupa devletlerinin bazı mühim set adamları İnh ür ida remize müracaat edcerk kendileri şler vermeğe, ne- alar yaptır- lamışlardır. | memleketlerde kendi tütünlerini bizim — tütünlerimizle harman yapmak için siparişlerini oktur. Hepsi | tamatamdır. Peki öyle ise; nedir kendi pilâvı olmuyordu? Fransız Boluluya pilâv piştik- ten sonra sordu: , aynen yaptı T, teker saydım, su- n at Neden de maz öyle kolay kolay b yanımda on sened m; hattl olmadı. Bak, naya gelir 7 olmuş olsa idi. H 1 yapardı ayol... çI işin içinden Çıka- İnhisarlar İdaresi- nin verimli mesais Inhisar memülâtı, beynelmilel pi- , iyasalarda şöhret temin etmeğe ve gittikce satışları artmıya başladı! Müskirat ihra-cı, iyi bir varidat menba | oldu, — Tütünlerimize rağbet arttı — Halk en fazla 11,5 ile Tiryaki içiyor Tuz fiyatları yeniden ucuzlatılacak! $ |— Kazaların sebebi “ | — Maalesef İstanbul şofi garalar Çıkarmı bunların im miştir. ACDA| *7 adezna Türk pürolarına k: hin işler yapılmaktadır maddelerimizden biri o- lan «Tuzs fiyatlariı son tenzilâttan 5 Hem halkım: dülerimizin mühim ve hayati bir ihtiyaç olan un - fiyatları TiNin ıslahına d folunmuştur. heyeti fenniye «tuz» cin isarımı: müdürü Ce muntazam bir program hazırlıy: rak tatbikine geçmiştir. Bu suretle Anadolunun muhte- Nf yerlerindeki <Tuzlar larımızın hepsi eski, iptidal vesaii tarılmı getirilmiştir. Cevad Okta; tuzlasını da teftiş etmi: hassa bul vesaitle teçhiz ol memlehadan nakli tçi tramvaylar konulmuştur. «İnce sofra tuzı kur- hepsine modern — tesisat Çamaltı * ve amüş tuzların büyütül. 3 bi zere barüt ve fişek f yapılan son tenzilâ' hassa av mevsiminde avcı mız sebebile de barut, saçma ve çok ları, bu ay içinde artmıştır. a bü. un- Ti avcılar; kal lerek değeri mukabilinde ma! ai mak imkânını ekle etmişlerdir. indirilirken | r. Bil . | elektrikli | eden :Ab-t derecede sev | | ON TELGRAP — 23 EYLOL 1938 | | — Ne zamana kadar | — gürüp gidecek! MAHMUD YESARİ Maruf Avrupa profesörlerinden iri, şu vecizeyi söylemiz *Medeniyet, birçok — kaz müsebbil rle Bunun isabetini her medeni ül- kede aramağa kalkışmak pek ye- rinde olmaz, fakat, bir haftası değil, bir günü bile ya bir oi mobil, ya bir etobü bir tramvay, araba, bi | töğiklet kazası yen şehrimiz için e vecizenin isa- betli oluşumu iddia etmek müm- kündür. Zaman zaman yer değiştiren, kâh Maslakta, kâh Çekmece yo- Junda birkaç kişinin hayata göz- lerini yummasile neticelenen ©- | tomobil ve otebüs kazaları yıllık | istatistiklerde iç ürküten bir va - | ka olmadan geçmi - | yükseliyor. » ben pro- fesörü vecizesine rağmen - me- deni vasıtalarda değil, o vasıla- Tarı sevk ve idare eden siniri bo- zuk, kafalar dumanlı, sürücülerin kendilerinde bulurum, inde arış merakı vardır. Bu me « bu kadar tüyler ürperli | bir rak, cinlara rağmen bir türlü onların kafalarından — ve sökülüp atıl Daha iki gün evvel, bu yüzden Lüleburgaz yolunda vukua gelen | bir otobüs kazasında sevdikleri - mizden bi diş hekimi Übeyil | Ölçeri de kaybettik Her gün bir acı yüreklerimizde | kanli bir yara meydana ken şoförlerin ısrarlarına bar gönüllerinden ayor. bu meraklarında hayret etmek - değil, insani düşüncelerle, deruhde tikleri » idrik olma- dıklarına hükmetmek dağru ola- bilir. Bana öyle geliyor ki, bir şaförüne başvursam, sorsar — Bu yarış merakı sizde ne za- a kadar sürüp gidecek, desem, U cevabi verecek: — İstanbulda tek otobüs veya otomobil yolcusu dar! et- es'uliyi tobüs kalıncıya ka- Teksiri nüfus propagandası i- çin evlenme şartlarını kolaylaş - ya bu vasıtala- tadan kaldırılması, yahud da ve en doğrü olarak şolürlerin yarış merakına bir son verilmesi icab ediyor.. Hepimizin derdi Kİ Maçka - Beşiktaş yolu niçin yapılmıyor ? Karilerimizden aldığımız bir tupta ka ile Beşiktağ arasındaki 430 metrelik yokuş- tan bir hat geçirilmediği, ve Taksimle Beşiktaş arasında len Şirket otobüslerl, 75 kuruşluk bir ücret mukabilin. | — de Bebekten Beyoğluna inecek | bir yolcuya iki aktarma ile ân- | cak bu se | | | nilmektedir | Her teşebbüs ettiği tin menfaatine en uygun şekil- de başaran müuhteren Nafıa Vekilimiz Al “Çetinkayanın Dolmabahçe - Bebek turistik in aldığı mille- | yolumun açilı tedbirler bu & Bebek - Beşiktaş hattı sakine lerinin muhterem Nafıa Ve den ufak bir ricası vard O da, tramv türlü açmak istemediği Beşik- taş - Maçka tramvay yolunun Beşiktaş ile Maç- döşenecek 430 metre gibi çok az bir kısımdır. Tramvay şirketi buçok kısa mesafe için halktan 7 fahiş bir büs üdreti almaktadır asıyla tesi ek - Tü , bütün Bes $ sakinleri kolay- a gidip geleceke şimdi leri büyük (Devamı 6 ıncı sahifede) nda rayla oto- Bu hattı se- diletek bir. Beb i hi çe
