1 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

1 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6—8SON TELGRAF —I inci Künun 19068 — Şehrimiz idare âmirleri arasında | Polonya - ve yapılan değişiklikler (1 inci sahifeden devam) isi Muhiddin Üstündağın Vekâ - ket emrine alıması keyfiyeti için gimdilik sadece görülen lüzuma bianen olduğu ileri sürülmekte- dir. Bunun Valinin gerek Tem - yizde, gerek Devlet Şürasında muhakeme ve tahkikat mevzuu ©-) lan muhtelif meselelerle alâkalı bulunmadığı beyan edilmektedir. Bununla beraber, pek yakında İstanbula ait umumi muamelâtın miş mikyasta bir tahkik ve tet- tâbi tutulacağı dan anlaşıl - Maktadır. 'YENİ VE ESKİ EMNİYET DİREKTÖRÜMÜZ Emniyet direktörümüz Salih Kılıcın görülen liyakatine binaen münhâl valiliklerden birine ta - yin edileceğini dün ilk olarak haber vermiştik. Bugün Ankara - dan gelen malümat bu haberimi- zi teyid etmektedir. Salih Kılıç, tekaüde sevkedilen Süreyya Yur- dakulun yerine Çorum valiliğine tayin edilmiştir. Balih Kılıç, yen! emniyet di - Fektörümüz Sadreddin Aka ge - lir gelmez Ankaraya gidecek, ye- ni vazifesi hakkında direktif al. dıktan sonra Çoruma giderek işe başlıyacaktır. Sadreddin Akanın bu akşamı veya yarın sabah şehrimize gel- mesi beklenmektedir. Gerek Mu- hiddin Üstündağ, gerek Salih Kı hç muamelâtı seleflerine devir ve teslim edinceye kadar vazife- leri başlarında bulunmaktadırlar, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE İstanbul Emniyet direktörlüğü- e aid bazı hususatın bir mülkiye Müfettişi tarafından tetkik etti- rileceği anlaşılmaktadır. Bu ma- yanda geçenlerde Dolmabahçe sarayı önünde izdihamdan vukua gelen müessif kazanın önüne ge- tedbirlerin alınmaması se- araştırılacağı söylen - mektedir. BELEDİYE REİSİ MUAVİNLERİ Belediye reisi muavinlerinden Ekrem Sevencanın kaymakam - lıklardan birine, muavin Raufun münhal vilâyet idare heyeti aza- hıklarından birine getirileceği öğ- tenilmiştir. Açık kalan muavinliklerden hi rine Çankaya kaymakamı Lütti tayin edilmiştir. DAHİLİYEDE DEĞİŞİKLİK Dahiliye Vekâlati müsteşarlı - Bina eski müsteşar Vehbi Demir- elin tayin edilmesi hakkındaki formalite Ikmal edilmek üzere - dir. Şimdiki müsteşar Sabri mün - hal valiliklerden birine tayin e- dilmektedir. Bundan başka diğer vali ve kay- —makamlar arasında da esaslı bazı değişiklikler yapılacaktır. UMUMİ MÜFETTİŞLER Birinci, ikinci ve üçüncü umu- mi müfettişler Ankarada olup kendi mıntakalarını alâkadar e- den işler hakkında icabeden ına- kamlarla temas etmekte ve di - rektifler almaktadır. Başvekilimiz Celâl Bayar, dün umumi müfettişleri öğle yeme - ğine alıkoymuş, bu esnada An - karada bir gezinti yapmakta olon Cumhur Reisimiz de Başvekili « mizin köşklerine uğrıyarak ken - dilerini ziyaret etmiştir. Milli Şef İsmet İnönü, Celâl Bayarın ricasını kabul ederek öğle yemeğine kalmışlar ve ye - meği hep birlikte yemişlerdir. Umumi müfettişler birkaç gü- me kadar memuriyetleri başına hareket edeceklerdir. KASTAMONU VALİSİ Kastamonu valisi Avni Doğan, dün saat 17 de Reisicumhurumuz taratından kabul edilmiştir. VALİ ÜSTÜNDAĞ Eski Vali ve Belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ on iki sene dokuz ay İstanbul Belediyesinin başında kalmıştır. 7 şubat 926 ta- zihinde şehreminliği vazifesine başlamış, Süleyman Sami ve Mit- hatın vekillikleri zamanında bu vazifeye devam etmiştir. Bir müd-| det sanra Mithatın İstanbuldan ayrılması üzerine, şehremaneti uhdesinde kalmak üzere, İstan - bul vali vekili olmuştur. 1 Eylül 930 tarihinde vilâyetle Belediye birleştirildiğinder, Mu- hiddin Üstündağ Vali ve Belediye Teisi tayin edilmiştir. Çanakkale valisi Atık Ulusoğ- lu tekaüd edilecektir. Birinei umumi müfettişlik baş- müşaviri Ziya Tekeli'nin mün - hal Manisa, Siird veya Çanakkale valiliklerinden birine tayini söy- lenmektedir. Dahiliye Vekâleti — müsteşarı Sabri Çıtak'ın birinci umum! mü- fettişlik başmüşavirliğine gönde- rilmesi muhtemeldir. Üçüncü umumi müfettişlik ba müşaviri Nizameddinin 150 Hra asli maaşla münhal bir - valiliğe gönderileceği mevzuubahstır. Dört devlet Anlaşıyorlar (Birinci sayfadan devam MADAM ÇEMBERLAYNIN BİR NUTKU Londra, 1 (A. A.) — Başvekilin refikası Ladı Çemberlayn, dün ikşam Durham'da bir nutuk #öy- liyerek son hadiselerin İngiltere hükümetinin beynelmilel siyase - tinin ilerlemesine mâni olduğunu fakat sabrederek bu siyasetin In- kişaf etmesini beklemek lâzım - geldiğini söylemiştir. KONT CİANONUN NUTKU VE UYANDIRDIĞI AKİSLER Londra, 1 (A. A.) — Kont Cia- no'nun İtalyan meclisinde söyle - diği nutuk, İngilterede geniş a - kisler uyandırmıştır. İtalyan hariciye nazırının, son beynelmilel — buhran esnasında sulhu kurtarmak için Çemberlayn tarafından sarfedilen asilâne ve cesurane gayretlerden bahsetme- Si ve İngiliz - İtalyan itilâfının ehemmiyetini tebarüz ettirmesi | takdirle karşılanmıştır. Evening, News diyor ki: «Ciano'nun nutkundan eylül buhranında sulhu hakikaten kur 'taran adamın Müsolini olduğu an- laşılıyor.» İTALYADA TEZAHÜRAT Roma 1 (A. A.) — Meclisin tek- Tar açılışı münasebetile kont Ct. ano tarafından söylenecek nutku nakleden hoparlörleri dinlemek ü- zere halk, parlâmentonun önüne ve etrafına ve Romanın sokakla - Tına ve meydanlarına yayılmıştı. Nutuk bittiği zaman halk Ve nedik meydanına gidere Muso - lini yi selâmlamıştır. «Düçe» ni- dalarile davet edilen Muolini, üç deta balkona göndererek şiddetle alkışlanmıştır. YANLIŞLIKLA VAZ'IYED EDİLMİŞ Londra, 1 (KA) — Başvekil | Çemberlayn, avam kamarasında | beyanatla bulunarak Londra hü- | Kümetinin protestosu üzerine Bur | go6 makamlarının İngiltereye Ro- manya buğdayı taşıyan ingiliz va- purlarına yanlışlıkla vaz'iyed e- dildiğini bildirdiklerini söylemiş- tir, HEM ANLAŞMAK İSTİYORLAR HEM ALEYHİNDE BAĞIRIYORLAR Roma, 1 (aa.) — Parlamento- nun içtimar hakkında tefsirlerde bulunan gazeteler Kont Ciano ta- rafından söylenen nutkun, italyan milletinin yeni emellerinden bah seden kısmi heyecanlı tezahürata vesile olduğu sırada bazı dinle- yici gruplarının ayağa kalkara «Tunus, Cibuti, Korsika» diye bi garmiş olduklarını chemmiyetle kaydetmektedirler. Grev nasıl geçti Paris, 1 (AA) — Pransanın her tarafından gelen haberler, u- mumi grevin akim kaldığımı te - yid etmektedir. Bu hususta biz - zat umumi iş konfederasyonunun kâtibi Jouhaux tarafından yapı- lan beyanat manidardır. Jouhaux, hükümet tarafından verilen vaz- iyed emrile askeri vesaitin faali- yete geçmesi sayesinde işlerin Suvyeîlîr_ Leh gazeteleri ne diyer Varşova, 1 (A.A.) — Hariciye na- zırmın organi olan yarı resmi En- Tormation Politigue Polonaise ga- z&tesi, Polonya - Sovyet münase - betleri hakkında şöyle yazmakta- dir: İkm hükümet arasında Çek me- selesinden dolayı gerginlik vardı. Moskova ile Varşovanın mezkür müşkülâtın, Poloüya - Sovyet mü- nasebetlerini tanzim eden eski i- tilâflarla vücude getirilen temeli i sarsmadığımı kay'iyetle tasrih et- | mek istemiş olmaları tebliğden de | anlaşıkdığına göre bu temel bütün şimulü ile ademi tecayüz paktı da dahil olmak üzere Polonya ile Sovyetler birliği arasında aktedi- len bütün muahedelerle sağlam bir şekilde idame edilmiştir. Po- lonya - Sovyet komşuluk münase- betleri bu suretle evvelce tesis e- dilen statükoya avdet etmiş bu- lunmaktadır. Polonya ve Sovyet hükümetle- rinin mütekabil münasebetlerinin #it osaslarını alenen tasrih etmek usulünü ilk defa olarak tatbik et- mediklerini hatırlatmak lâzımdır. GA Askeri tebligat Fatih kaymakamlığından: 616 deniz nakliye emekli bin « baş Naim Sarıyer, 580 deniz ma- kine emekli binbaşı Mehmed Fet- hiye, 590 deniz makine emekli binbaşı Mevlüd 'TTokat, 1741 ye- dek piyade asteğmen İbrahim Hakkı. Yukarıda adları yazılı şahışla- rin askerlik şubesine müracaatla- rı ilân olunur. (POLİSTE zerine kaynar su dökülmüş Şehremininde Fırın sokağında oturan Kadriye isminde bir ka- dın üzerine kaynar su dökülerek muhtelif yerlerinden haşlanmış Haseki hastahanesine kaldırıla - rak tedavi altına alınmıştır. Merdivenden inerken düştü Feriköyünde Bozkurt cadde - sinde Bozkurt aparlımanında 6- turan 11 yaşında Jozef merdiven- lerden inerken düşerek başından yaralanmış Şişli çocuk hastaha - nesinde ölmüştür. Şişelerle birbirlerini yaralamışlar Balatta Fırın sokağında oturan Salamon ve komşusu Hayim bir alacak yüzünden çıkan kavga ne- ticesinde şişelerle birbirini yara - lamışlardır. Para meselesinden kavga etmiş Beykozda Örtaçeşme sokağın - da oturan Mehmed Atalay adın - ga biri bir para yüzünden çıkan kavga neticesinde ayni semtte 0- turan Kemaleddini yaralamıştır. —N durmadığını itiraf etmiştir. Cezayirden gelen haberlerde bütün umumi servislerin munta- zaman işlediği ve Oran şehrinin liman amelesile tramvay müstah- demerinin kısmen — greve iştirak ettikderi bildirilmektedir. Ajacelo'dan gelen bir habere göre Korsikada grev emri hemen hiç yerine getirilmemiş ve her ta- rafta tam bir sükünet hüküm sür- ileSABAH ÖĞLE ve AKŞAM Son hâdiseler Karşısında Romanya erlin, 1 (Hususi) — Lon- iyi neticeler elde ettiği temin edilen Kral Karol'ün ya - kında Romaya gideceği öğrenil - miştir. Macaristanla Romanya a- rasındaki münasebatın çok nazik bir safhada bulunduğu, Polonya - mın Sovyetjerle mevcud bağlılık - larını takviye ve tarsin eyle - miş olduğu ve Almanyanın Ro - manya ile ikfısadi münasebatına iyeni bir veche vermek lüzumunu hisseylediği şu sıralarda Kral Ka- rol'ün yapacağı bu seyahat fev - kalâde ehemmiyeti haiz görül - mektedir. Ancak Romarıyanın dahili va - ziyetinde görülen son karışıklık- ların bu seyahati kısa bir müd- cağı zannedilmek - Romanyadaki hâdisat burada büyük bir alâka ve dikkatle ta - kib olunmaktadır. Bilhassa Demir muhafızlar şe- finin jandarmalar tarafından öl- dürülmesile neticelenen hâdiseye matbuat büyük yerler tahsis et- miştir. Ancak bu hâdiseler hak - kinda herüz hiçbir mütalea der - | meyan edilmemekte ve hâdisenin inkişafı beklenmektedir. Ayak bastı parası almış Çatalcanın Tarfa köyünden kö- irmekde alan Selim is - irinin Önüne çıkarak a- yak bastı parası diye zarla ken- disinden 10 lira alan Seyit, Meh- med ve İhriman dün ağırceza muh- kemesinde sekizer ay ağır hapse mahküm edilmişlerdir. (Dış politikadan devam) ESilanare aa T yasi tazyik neticesinde suya düş- tü. Ve şimdi dikkate lâyık - olan mokta, yeni mükarenet teşebbüsü üzerine başvekil Çemberlayn'in derhal Romayı ziyaret etmiye ka- zar vermesidir. Acaba bu delaki teşebbüs de Toiry'de Briund ve Ştrezman tarafından yapılan te- şebbüsün âkıbetine mi uğrıyacak? Alman - Pransız münaşebetleri bugün enternasyonal münasebet- leri nmihveri olduğuna göre, yeni müvazene bu teşebbüsün netice- sine göre şekilleşecktir. A. $. ESMER ZAYİ PASO 20173 numaralı vapür, 33711 nu- maralı şebeke pasumu zayi etiim. Yenisini çıkaracağımdan eskisi « sinin hükmü yoktı Tıb talebesinden 2938 Huriye Sultanahmed birinci sulh hu - kuk hâkimliğinden Hazine namına İstanbul Mali « ye Muhakemat müdürlüğü tara - fından Bursada Hisar Umur bey mahallesinde Oruç bey sokağında $ numaralı hanede oturan - eski polis memuru Nuri aleyhine açı- lan 37 lira 90 kuruş alacak da - vasının Dğnen yapılan tebligat ü- zerine cari duruşmasında meb - leği müddeabih 37 lira 90 kuru şun dava tarihinden itibaren 96 5 faiz ve ©4 10 ücreti ve ğ birlikte tahsiline 11/11/933 tari- hinde karar verilmiş olduğundan Usulün 437 inci maddesi muci « bince tarihi — tebliğden —itibaren 8 gün zarfında temyizi dava edil- mediği takdirde hükmün kesbi katiyet edeceği hüküm hülâsası tebliği makamına kaim oluwak ü- zere ilân olunur. — (938-19) Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız | terler dökülüyordu. Z. 23 numaralı casusun hakkından nasıl geldim? (5 inci sahifeden devam) idik. İhtiyata riayeten hep birden gelmiştik. Zira bu yerde, o kadar serseri var ki birisine birkaç pe- zeta verdiniz mi, istediğiniz ada- mın kalbine veya iki küreği arı sına bir hançer saplatıvermek iş- ten bile değildir. Sonra insan gü- rültüye gider. Ne arıyan olur, ne bulunduğumuz iği zaman talimat şun- dan ibaretti: — Barselon civarında, denizal'ı gemilerinin iltica ettikleri bir yer var. Bu şehre gidiniz, X... kah - vehanesine devam ediniz. Bir baş- ka ajan sizi bulacak ve krokiyi verecektir. Sonra torbasını uzattı: — Alımız bunu, dedi. Fakat dik- ağırdı. — İçerisinde bomba ve dinamit olduğumu derha Tanlamıştık. Bu - nu yalnız birimizin — götürmesi dikkat nazarı çekeceğini düşün - dük. Toörbayı açtık. İçerisinde bu- dunan Bikfor kordonlarımı, kej sülleri, melinit kartuşlarını ar: mızda taksim ettik. Pardesüleri- mizin ceplerine yerleştirdik. Bu ancak birkaç saniye sürdü. Hızlı adımlarla ötele gidiyor - du. Sokağın köşesini döner dön- mez casus kadın karşımıza çıktı ve bana hitaben: — Ne telâş bu?... Artık dost larla iki lâkırdı konuşmak da ka- Bil değil... Dedi. Birdenbire aklıma bir şey geldi. Cevab verdim: — İki dakika bekle ben gele - ceğim... Beş dakika sonra döndüm, Teh- likeli yükümü ötele gırakmış - tım. Kadının koluna girdim. Bir âşık rolü Ooynamaya - başladım. Biraz evvel, demir yoluna bakan | küçük bir otel gözüme ilişmişt Kadını oraya götürdüm, Tesadüf yardım etti. Bize verdikleri oda demir yoluna karşı idi. Bundan istifadeyi düşündüm. Kadın od. girince hemen soyunmuğa başla- dı. Birdenbire Üzerine atıldım. kloroform tamponumu ağrına ya- piştirdim. Yayıldı, kollarımın &- rasına düştü. Yatağın üstüne ya- tırdım. Vürudünü yatak çarşafile sıkı sıkı sardım, yorgan çarşafını da ip yerine kullandım. İyice yağ- ladım. Ve pencereden aşağıya sarkıt - tım. Bir yük treninin arkasında- daki çimenlerin üzerine yatırdım. Acele atele ötele döndüm. Kay - bedecek vaktimiz yoktu. İçerisin- de ehemmiyetsiz birkaç parça ça- maşır bulunan çantalarımızı otel- de hıraktık. Garaj sahibini uyan- dırdık Navara doğru yola çık - tık. Bombaları, dinamit kartaş - larını da yanımıza almıştık, Şa - tak söküyordu. Siperlerde ölüm- le pençeleşen, arkadasları düşü - nüyordum. Fakat bizde , ölüm tehlikesine mürurz — bulunmuyor mu idik? Ona ne şüphet.. KORSANLARIN AKİBETİ Barselcr Burada beklemek ve iyatlı hareket e- etinde idik, İrün bir casus yuvası idi. Fakat bura- sı, Katalonyanın bu güzel mer « kezi casusların — karargâhından başka bir şey değildi. Şehre, dik- kat nazarı çekmeden girmiş, ikin- €i sınıf bir otele İnmiştik. Gece otele döndüğümüz zaman arka- daşlarımızdan yolda —satın aldığı valizin açıldığını farketti. Bizimkilere dokunulmamıştı. Şüp- hesiz, bu esrarengiz ziyaretçi bi- zimkileri de açacak vakit bula - mamiıştı.- Vücudümüzden soğuk " Bombalar, dinamitler çantalardan - birinin içerisinde bulunuyordu. Eğer bun- lar görülmüş olsaydı, mahvoldu - ğumuz gündü.. Durmadan çıktık. Bombaları da beraber aldık. Evvelce, çanta- larımırdan birinin içerisine, ken- di kendine hareket eden, resim &- lan bir fotoğraf makinesi koy - muştuk. Bu makine, termos şişe lerine benziyordu. Tabil dikkat nazarı çekmiyordu. Bombaları nereye götürecek - tik? Bunları bir yere saklamak istiyorduk. Nereye?... Rıhtım - tımdan göçerken, köşenin birin - de yüzlerce eski sandık yığılı ol- duğunu gördük. Aylardanberi o- rada bırakıldığı belli tdi, Yağ - murdan ıslanmış, çürümüş, küf - lenmişti. Buradan daha iyi bir yer olamazdı. Bornba paketlerini sandıkların allına sakladık ve ge- niş bir nefes aldık. Talimat mucibince X... kah - vehanesine devam ediyorduk. Bir gün kahvehaneden çıkar - ken bir adamla karşılaştık. Yü- zümüze baktı, sol elini çenesine götürdü. Ayni suretle mukabele ettik. Yavaşça, arkadaşlarımızdan birinin eline küçük bir kâğit sı - kıştırdı. Geçti. Bu Fransız ajanı Kâğıdda, Barselonun iki kilo - metro ilerisine sid bir kroki var di İki denizaltı gemisinin orada saklı bulunduüğu, sabahleyin saat altıda faaliyeye geçmek lâzmgel- diği bildiriliyordu. Ötele avdet edince fik - işimiz çantaları tedkik etmek oldu. Hep- si açılmış, aranmıştı. Termos şi- içinde gizli fotoğraf ma - kinesinin camını vevelope edince otuz yaşlarında kadar bir adamın çehresi meydana çıktı. Kesik bi - yıkları, zayıf bir çehresi vardı. Şüpbe ve tarassud altında bu - lunduğumuz aşikârdı. Geceyi hep bir arada geçirmeyi muvafık bul- duk. Hepimiz bir odaya toplan - dik. Geceyi, sıra ile ve rövelver elde nöbet bekliyerek geçirmeye karar verdik. Sabahleyin saat beşde kaldı Otomohile bidik, limana — gi'tik. Bombaları aldık. Krokiyi veren ajanımız bizi kayalık bir döne - meçte bekliyordu. Otomobili o1 ya biıraktık. — Yenl bir şey var mı?, — Evet, tarassud altındayız.. Fotağrafı kendisine gösterdik. Bakar bakmaz tamdı. — Bu bir İsviçreli “Alman: Ve Alman konsoloshanesi murlarındandır. Dedi. Hizli adımlarla sahile doğru yürüdük. Rihtimdan deni- ze doğru uzanan bir dalga kıran vardı. Bunun nihayetine kadar yüzü koyun yürüyerek “dinamit kartoşunu koymak, fitilini yak - mük ve gür'tle kaçmak lâzımdı. Bu da çok tehlikeli bir işti. Gru « bun şefi ben olduğum için bu va- zifeyi ben üzerime aldım. Arka- daşlarımın Kayaların arkasında gizlenerek etrafi gözetliyecekler- di, 'e Dinamit paketini aldım, dal - ga kıranın üzerine sıçradım. Ya- vaş yavaş ve sürünerek ilerliyor- dum. Nihayete gelince, denizal - tıların suyun dibinde oldukların farkettim. Dinamit — kartoşunu denize uzatlım. Geri geri çeki! - dim., Fitili ateşlemeye hazırlanı- yordum. Bu sırada ağır bir şey üzerime abandı. Güçlükle başımı çevir - dim, Bir adsunın üzerime uzan - dığını gördüm ve derhal tamı - dim: — Çantalarımızı — karıştırsn konsoloshane memuru... — Elinde kocaman bir bıçak vardı. Boğazı- mi kesmek istiyardu. Olanca küv- vetimle bileğini tuttum. Çok kuv. Vetli idi. Her halde uzun müddet müni olamıyacaktım. Pakat, bir- denbire bıçağı tutan parmakları gevşedi, enseme doğru sıcak bir mayitn akmaya başladığını his - settim. Bir ses: — Çabuk, dedi. Fitili ateşle ve geri çekil... Bu emre #tsatle fitilin ucuna yaktım, On dakika sonra dinamit caktı. - Koşarak arkadaş - larımın saklı bulunduğu yere gel- dim. Otomobile atladık, şehre doğru sür'atle gitmeye başladık. Hayatımı kurtaran arkadaşım an- latıyordu: — Kayanın arkasında duruyor- dum. Bisikletle geldiğini gördüm, Şüphesiz, ötelden hareketimizi anladı. Şüphelendi. Sahil muhı fızlarına haber vermeye geliyor- du. Uzaktan seni gördü. Arkasın- dan yetiştim. Rövelverimin kab - zesile kafasına vurdum, bayılt - tın. — Kendine gelip bağırmıyaca - ğına emin misin?.. — Şüphesiz... O, aklını başına izmir | ŞehIL $ Plânın hazırlk? İyice ilerledi — — & Yapılacak !w’ Müstakbel İzmir şehtİ gy da yapılan tetkikler gok ! miştir, B Yosll hıı;röW Nafıa Vekâletine Tesdiki bck:enmukğ:» ü Müstakbel İzmir R sini kolayca hazırlâMi y ee Almanyadan *““"'_'.İM den makitne satın ali ea B Bu makine İle metre büyüklüğün y dan istifade olunasak vebi, " tadan alınaçak olan müPÜEe lerin krokileri istenileh ve küçüklükte teksif € .[ tır. Pi Bu makinenin kutlanİi renmek üzere İzmir Üi mimarı Şadan Hısım * Biderek staj görmüştüf” y İzmirin imar pi ğ ya malolacaktır. Bu plân muci da asfalt yol _npıııcı:, Ş zarlıklar büyük biret konacaktır. 4 Hilâlde Kemer çayı Piğ den Sinekli semtine” B öaha Egenin spor Si - aa LEZLELE T ğ 5. ÇZ ğ VA d ua_—ma“f —— |1 y e Hastalar için 8 Tij ıTürk lirası tebî”f,'ı' ) ngiliz etemobi , şimdi de bastantii bir (çelik ;ı::’ ç hediye e! n !ngiüıehıly)ı'nzvdM mobil kralı Lord ;% bir ulüvvücenab gö | Lord, ı.mk:ııu::;v' | (çelik ciğer) yap! İ ğ ; tün ingiliz hastanelerİİi gi edeceğin! söylemiştir: İygl 5000 tane olacak V€ Hirası sarfedilecektif. | — püdrü — Umumi — Kurultay a (1 taci sahifede DÜ nizamnameye Cumi nünün umumi rel den bir madde ilâVE mumi idare heyetl münhallere seçim Büyük Mület Me€ hal bulunan âzabıkil? pilması meselesi YENİ öi ) | is meselesi R A sonra halledileceklir öf | toplayıncaya kadaf € byacak. Balıklarâ G... elindeki KT0f tine bakarak: — Süküt... dı. Hepimiz zihnet Bir, âki, üç. DİFSİL eet lerir tunan arkadaşımı? Öi ye GÖŞ Kİ ş İ M A durdu. Soğuk ıul“!î du. Ne oldu acabi söndü mü?... l“f:l;h" ler söndürdüler a Ki 4 zahmetimiz J*” Hayır! Birdenbir! gfi ”| dınlâdı, yer. & pir '::n” volkan patlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: