7 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

7 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Te ŞO LAİ S T S A ST L R T G OA A A a ae bütçesine kona Pâzarlıksız Sâiış Vsulü :::l:on üç vilâ- ; daha tatbik g *dilecek Vekâleti; şimdilik An - N İstanbul ve Lm_kldı ıa’::ıx olan pazarlıksız - satıç Bursa, Konya, ve A - SN ON C LA A P D RAR Ve BOT PD G D erfr L Pa. M b Bo 0 ZF aA O AAA D S Be ti eala l &'ı"nımı haber Bezin, MÜtavirinin son söz- tekrar bir kahkaha ç.| #inden çıktıktan sonra derhal tet-) ni nüfus yazımı yapılacak lardanberi küflenmiş kütükler yenileştirilecek hazırlandı cak tahsisatla temin olunacaktır. 34 senesindenberi nüfus kütük - lerinin çoğu yıpranmış ve hiç ku?- lamılmıyacak bir hale gelmiş oi - duğundan hükümet, bu projeyi ka- | munlaşarak Büyük Mület Mecli - bikata başlamağı kararlaştırnuş - tır, Yazımın bir kaç sene daha ge - cikmesi; esasen tamir ve teclid ka-| bul etmiyecek hale gelmiye baş- lamış olan eldeki kütüklerin bş. bütün mahvolarak halkın medeni ve hukuki vesikalarının müstene-| dâatının orltadan — kaybolmas. ve) devletin askeri ve bazı mali mü -| kellefiyetlerinin — gerçekleşmesini imkhânsız bir hale Betirecektir, Esasen mevcud nüfos kanunu Mmucibince yazımın 10 yılda bir tekrarlanmasını esas kabul - ettiği halde şimdiye kadar buna imkân bulunamamıştır. Binsenaleyh nü Çiftçiler Ziraat bankasına elan borçları tecil ediliyer Son yağmurlardan dolayı mem- ! leketimizin muhteli mantakala -| rında bazı çiftçilerin ve köylüle - rin zarar gördükleri ve bunların ekinlerinin kismen “mahvolkduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine Z: - raat Vekâleti Zirast Bankası u - mum müdürlüğü nezdinde teşeb- büste bulunarak bu kabil köylü - lerin Ziraat Barkasına olan borç- larının tecilini istemiştir. Ziraat Bankası umum müdür - Tüğü bu teşebbüsü kabul etmiştir Mezkür müdürlük dün şubele - rine bu hususta lâzım gelen emti vererek bu kabil köylülerin borç- larının tecilini bildirmiştir, Piyasada Canlılık Dün şehrimize 40 vagon buğday gelmiştir. Buğdayların 5 vagonc| sert ve 35 vagonu da yumuşaktır. Yumuşak buğdaylar 3, sert buğ daylar da 3 kuruş 2 paradan mua- mele görmüştür. Bundan başka 10| vagon arpa, $ vagon mısır gelmiş| ve hepsi kâmilen satılmıştır. Ayrıca 2 vagon patales ve 2 va gon da tiftik getirilmiştir. yazanı: M Sami KARAYEL seniz çağırayım.. Çağır bakayım şunu.. Ramiz Efendi; zorbayı — çağırdı. Deli zorba elinde çuval çadıra gir- di. Sağ elini kalbinin üstüne ka - yarak boyun eğerek başbuğunu selâmladı. Alemdar; gülerek zorbaya sot -| — Ne var ne yok bakalım?.. Zorba, olan binetini harfi harf.-| ne anlattı. Paşanın hoşuna gitmiş. ti. Mukabele etti: — Kale elinizde demek.. — Evet paşam... — Hiç zayistınız var mı? — 'Tek kişinin burnu hile kana- Hangi otobüscüler? eni İstanbul valisini zi £ yaret edenlerin en başın- da otobüsçülerin geldiği- ni gazeteler haber veriyorlar. Arkadaşımla, şikâyetlerin ardı ne zaman kesilebilecek bakalım? diye konuşurken bunu da söyle- dim, Garip, manalı ve ümit arı- yan bakışlarını gözlerime dike di- ke: — Hangi otobüsçüler acaba?, Dedi ve.. devam etti: — Ruhsatnameleri toplananlar mı?. Haraç verenler mi?, Başka imtiyazlar ndına çalışan. Tar mı?, Bu sefer de garip, fakat, manalı değil de bön bön onun gözleri içi- me bakmak sırası bana geldi. Ve.. ben de ayni cümleleri tekrarladım: — Ruhsatnameleri toplananlar mu?, Haraç verenler mi?, İmtiyazı başkalarının, otobüs- leri kendilerinin olanlar mı?. BÜRHAN CEVAD Matem Pullarına Rağbet Posta ve telgraf, telefon idaresi tarafından ebedi Şef Atatürkün cenaze töreni münasebetile çıka - rılan sürsajlı pullar çok büyük bir rağbet görmektedir. Bilhasta Avrapa ve Ameril dan bu pullar için binlerce müz caat yapılarak birer seri istenmiş-| tir. Pullar muhtelif kıiymette yüz| biner aded basılmıştır. Ve bunlar; mevcud pullardan 3, 5, 6, 7,5, 9 ve| 125 kuruşlukların üzerine £ bir çizgi çekilerek çizginin de üze- rine 21-11-938 tarihi yazılarak vü- cude getirilmişlerdir. Dünya kolleksiyoncuları bu pul- lara ehemmiyet vermektedirler. Pamuk — Tedariki lorlaştı mı ? Fabrikatorlar bugün - bir teplantı yapıyer ' cehaletir. köti Günün meselesi: Avrupa'dan niçin ınce çoraplar getirtiliyor ? Fabrikatörlerimiz, tüccarın bu hareketini doğru aulmuyorlar orap sanayli erbabı arasında) bir müddet evvel verller karar mucibince eldeki st>k en ince cinsten iplikler bitince ba dema çok ince çarap imal edilm'-| yecekti. Belli başlı çorap fabrika larının ve diğerlerinin stok tnce| iplikleri artık bitmiş olduğundan| çok ince çorap imaline son veril -| miş bulunmaktadır. Şimdi vapı -| lan çoraplar haddinden fazla inve| olmadığı için bayanlar; bun lân, sonra yirmi dört saatte bir çorp) yırtmak derdinden - kurtulmuş o- lacaklardır. Okuma Diğer taraftan ayni incelikte ka- dın çorapları mebzul olarak, bazı mağazalarca Avrupadan getirtil - mekte ve eskiden satılan en in>e) çorapların fiatına çok yakır biri fiatla satılmakta ve bu mallar sine) bir çok müşteri bulmaktadır. Çorab sanayit erbabından bazı- Jarı, ince çorap imal edilmemek - ten maksat halkın parasının israf edilmemesini temin olduğu - na göre bu halin maksada uyıçun| olmadığını söylemektedirler. .o seferberliği Halkevleri yeni bir programla çalışmala- rına hız veriyorlar kuyup yazmanın, bilgin'n ve tecrübenin kıymeti hakkız da köylülere izahat vermek üklerini onlara an- Tatarak okuma ruh ve zevkini mü- temadiyen aşılamak üzere en zak mıntakalardaki en küçük köy« lerde bile Halkevleri tarafından telkinatla bulunulması kararlaş - tırılmıştır. Bu münasebetle, bir çok Hal -| kevleri tarafından yapılan eköy gerileri» sistemli bir program da- hilinde bütün Halkevlerinde ve bütün köylerde tatbik olunacaktır. Bunun için Halkevlerinden mç:'k'nı heyetler; muhitlerindeki küylere giderek orada konferanslar, hita- beler verecekler ve köylülere müt- O Yunanistanla | Muafiyet Ticari Müzakereler Yunanistan hükümetile Atina -| İtalya bükümeti İstanbul, A -| da yapılmakta olan ticari müra - dana ve İrmir piyasalarından son günlerde mühim miktarda pamuk satın almağa başlamıştır. Diğer taraftan pamuk mersu - catı sanayi erbabı ihracatın art - çektiklerini İstanbul sanayi bir - Hğine bildirmişlerdir. Sanayi bir- liği böyle bir vaziyet hâdis ol17-| ğuna ihtimal vermemekle beraher| sanayi erbabırın noktai — nazarla - rını dinliyerek vaziyeti bir rapor la Vekâlete bildirmeğe karar - - madı. Ani ve geceden bastırdık Zaten; yamaklar sarhoştu. — İstanbuldan, Anadolu fene -| rinden ve Kavak Macar tabyasın- dan üzerinize gelenler oldu mu? — Hayır; fakat, şimdi vaziyet nedir bilmiyorum? Çünkü AK A ğa Kabakçının kellesi kesilir ke- silmez bana verdi ve yola çıkardı. £mirlerinizi bekliyor. — Kabakçının kafasını sen mi kestin? — Hayır efendim bizzat Ali ağa uçurdu — Yalnız mıydi herif? — On kadar yamak serden geçti muhalızı vardı. — Demek, yamakları kestikten gonra içeri girdiniz.. — Evet paşam! — Yatağında kimse var mıydı? — Vardı. — Kim?. — Göüzel, üryan bir taze.. | kerelerin müsaid bir hava içinde devam etmekte olduğu alâkadar - lara bildirilmiştir. Yeni anlaşma iki hükümetin ithalâtını karşılıklı genişletecek bir vaziyette olacak —a miştir. Pamuk mensucat imalâthane ve fabrikatörleri bü münasebetle hu Bün öğleden sonra milli sanayi bir liğinde bir toplantı yapacaklardır. Alemdar, susmuştu. Lâfı değiş- | tirdi Şu emirleri verdi: — Size bin kişi kâfidir... İstan - buldan ve diğer menatıktan üze - rinize her kim gelirse üzerine ateş açınız... Hem de icabederse tupçu, ateşi.. Size topçu yamaklardan da) adam vermiştim... Ali Ağaya söy- le: İki güne kadar ben de İstanbu la geliyorum.. Lâzım gelen emri geldiğim zaman icabına göre veri- rim. Haydi, durma — derhal yola) çık!.. Ağaya selâm ederim. — Başüstüne paşam. Dehi zorba; patayı çakarak dişeri fırlamıştı. Hiç dürmadan - tekrar Rumoeli feneri yolunu tuttular. Alemdar; Ramiz Efendiye sordu: —- İşler yerinde değil mi? — Evet paşam; herifin kafaya artadan kalktı. — Şimdi İstanbul yerinden oy- namıştır. Bizim ve Sadrazamın İs- 'tanbula geleceğimizden de haber- dar değüler.. İstanbulda bulunar. teaddid kitablar, faydah mecmu - alar dağıtacı Okur yazar köylülere — çeşidli mevzularda broşürler de verile - cektir. Halkevleri köycülük şube leri köylülere içinde faydalı eser- ler bulunan, kitab dolahları da tevzi edeceklerdir. Bu kitaphâneler, erkek, kadm, Çocuk, ihtiyar “bütün köylülerin huzurunda merasimle verilecek ve köy namına muhtarlık - dairesinin| bir odasında saklanılacaktır. Ayni suretle her köye en kısa bir zamanda bir de ilâç dolabı ve- rilecektir, Bu dolapların içinde doktor ye- tişinciye kadar kullamlacak fay - dalı ve mühtelif Hâçlar buluna - caktır. dır, İmtihanları Dün başladı İstanbul Üniversitesinde birinc.! sınıf için her sene yapılan Jisen dersleri muafiyet imtihanlarına dün saat 14 te, muafiyete girecck olan talebelerin tahriri imtihan - ları yapılmıştır. Tahriri imtihanda muvaffak o - lan talebeler bir de şifahi imtikan- ları yapılacaktır. İ Bu iki imtihan neticesinde tale. belerden «çok İyi» derecede mu - vaffak olanlar «lisan» derslerin - den muaf tutulacaklardır. Nisbe - ten muvaffak olanlar da «A» ve «B> ve «C>» kurslarına ayrılacak - lardır. Yeniçeriler her halde Padişahı töz- vik ederek Rumeli fenerine hi e| cum edeceklerdir. Biran evvel İs. tanbula yetişmek lâzım. — Muhakkak biran evvel İstan- bula girmek iktıza ediyor Paşum!, — Kabakçının kellesini ne ya -| palım dersin? — Şimdilik saklıyalım, son ko- nak olan Davudpaşa kışlasına var- dığımız zaman ortaya çıkarırız.. — Söylediğin doğrudur. — Peki amma; kelleyi neden or- taya çıkaracağız? Bunu şimdiden tasarlamak lâzımdır... — Ne diye çıkaralım?.. Bu iş mü- himdir.. — Kolay.. Sadrazamı ve ordu -| yu, Padişahın kale haricine çıkıo karşılaması usuldendir, Sultan Mustafayı bastırır maiyetile be - raber tevkif ederiz.. Sadrazam or-| dusunda bulunan Yeniçeri dökün- tüsü zaten, beş altı bini geçmiyen başıbozuktur. Onlar yerlerinden S8—8SON TEL | İran Transit Yolu Ağrı vilâyetinin met- kezi değiştiriliyor Ağrı vilâyetine bağlı ve öte - denberi vilâyet ve sancak merkezi olan Beyazıt kasabasının - şimdiki bulunduğu — yerden — kaldırıl: İran transit yolu üzerine nakl, hunması kararlaştırılmıştır. Bu yeni yerde resmi ve hususi modern binalar yapılarak dağıda İstanbul Beyazıdı gibi modern bir| şehir vücude getirilecektir. Floryaya Vapur İşleli ecek Yandan .;a-;îh vapur- lar faal kadredan çıkartılacak | Deniz Bankın Adalar hattı için yaplırmakta olduğu 500 er kişilik ve 18 er mil süratli üç büyük mo törün önümüzdeki yaz mevsimine kadar yetiştirilmeleri kararlaştı - rılmıştır. Yeni motörlerin inşaatı bitin. hemen tecrübeleri yapılacak ve müsaid netice alındığı takdirde bunlar «İstanbul! - Yalova» hat -| 'tında da işletileceklerdir. Diğer taraftan Deniz Bankın ya: kın işkeleler için Almanyada yap- tırdığı" vapurlardan — mühim bir kısmı da önümüzdeki yaz mevsi - minde limanımıza gelecektir. Deniz Bank idaresi o vakit; eski ve yandan çarklı vapurları tama- men *Köprü -*Adalar» ve «Köprl Kadıköy, Haydarpaşa, Anadolu» hatttından kaldıracaktır. Fakat bu vapurların daha uzun müddet şefere salih oldukları ar laşılmıştır. Bunun için yandan çarklı va -| purlar; faal - kadrodan - kaldırı! - myacaktır, Bunlar Köprü - Florya hattına tahsis olunacaklardır. Staj Görecekler Denizbankım orta mekteb me - zunları arasında açtığı Avrupa, imtihanında 31 gencin kazandığın! yazmıştık. Bu gençler yarından — itibaren bankanın Haliçteki atelyelerinde, staja başlıyacaklardır. Kendilerine ı esnasında 50 ger lira üc- Tet verilecektir. Namzedler; staj sonunda ikin bir imtihana tâbi tutulacaklardır. Ancak bu ikinci imtihanda kaza- nanlar Avrupayâ — gönderilecek - Terdir. Türk tabiyetine alınanlar Hicret ve iltica suretile memle- ketimize gelmiş olan «785> Türkün tabüyetimize kabulü - kararlaştı - rılmıştır. kıpırdıyamazlar... — Orta kapıdar. içeri girer Sultan Solimi tahta çe karırız.. Kabakçının kellesini de bu sırada ortaya atarsak serden geçtilerin her biri birer deliğe gi- Ter,.. Ve, bu en muvafık hareket- tir. — Söylediklerin — çok doğru.. Lâkin; sadrazama söz verdik. İs- RAF —7 | inci Rümun 1908 ee > j Doğruyu söylemek |ften çekinmemeli eni ve muhterem vali Dr. j Lâtfi Kırdar geldi, vazi. | fesine başladı. — İstanbul | gebhrinin binbir derdi vardır. Bun. harı sırasile halletmek lâzım. Ev. veli İstanbul çok geniş, dağınık ve uzun asırlar ihmal edilmiş bir şebirdir. Adeta burasını yeniden kurmak kadar bir himmet sarfı gerekir. | Fakat, buna mükabil, — bütçesi rdır. Bu asırda, hemen her İşli. başı para olduğunu biliyoruz. Bi- maenaleyh, İstanbul Belediyesi « nin varldatını arttırmak icap e- der. Fakat, bu mevru düşünülür - ken, hiçhir vakit, hemşerilere yük olacak bir tedbir akla gelmemeli- dir. Filvaki hükümet şehrin ima- zı için Belediyeye yardım etlme- yi prensip olarak kabul etmişlir. Fakat, yalnız şehrin imarı işinde değil, bu mübim davanın dışında | dahi, beldenin günlük hizmetle- rini görmek için bugünkü bütçe kâfi değildir. Binaeoaleyh, esaslı ve devamlı olacak mali tedbirler almak zarureti vardır. Burada şu noktaya temas ede- ceğiz: Yeni vali, İstanbulun ihti- yaçlarını, dertlerini, hâzik bir dek ter müvaffakiyetle tedavi etme- | ğe başlamadan evvel, şüphe yok ki, dertlerin teşhisi için bir müd- det tetkikler yapacaktır. Şehrin ihtiyaçlarını, dileklerini, dertleri ni anlayıp dinlerken, gezip gör - mek, yerinde tetkik etmek en kes- tirme usuldür, Fakat, ne var ki mühim bir kısım işlerde belediye teşkilât ve şubelerindeki belediye erkânmın vereceği izahat ve ra. porlar da dinlenecektir. Gönlül arzu ediyor ki, bu erkân ortalığı süt liman göstermesinler, hakikatleri apaçık, çalışmak * ve yapmak kararında olan yeni va- limize anlatsınlar. Hakikatleri acı dahi olsa oldu- ğu gibi görmek en mükemmel yoldur. REŞAD FEYZİ Tekaüt |Ve yetimler İstanbul belediye ve idarei Hrıs susiyesindeki yeni ' yetim Ve mü- tokaidlere zid olup da 2 inci teşr'ni ayı içinde Dahiliye Vekâleti idarei hususiyeler sandığında maaş tah- — sis muameleleri ikmal edilenlere aid bir liste dün mezkör sandık reisliğinden şehrimize — gönderil « miştir. Birimizin derdi Hepimizin derdi Hileli sular meselesi Şehrimizin kekmll — semilerinde bulunan tütüncü dükkânları büyük bir ekseriyetle, Iyi su satarlar. Bir gokları sade bardakla vermek de- # ayni zamanda kapalı şişelerle de satış yaparlar. Bunlardan ma- ada münhasıran iyi sa salan dük- tanbula beraber gireceğimizi sö, -| ledik... Bunu böyle yaparsak ku - rılık etmiş oluruz.. - Kabakçın'n kellesini söylediğin gibi Davudor- şada meydana çıkaralım.. Fakat Sultan Mustafayı ve vükelâsını tevkif ederek ortalığı velveleye | vermiyelim.” Belki biz kaleden İstanbula gidinceye kadar Sulton Selimi öldürürler... Sonra büsbü- tün rezil ve rüsva oluruz.. İkinc: bir Sultan Osman vak'ası da vü- cude getirilmiş olunur.. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: