23 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

23 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muamele Vergisi “lenzilât bin dört yüz otuz numata- muamele vergisi kanunu gd, V maktu muamele vergisine Şikldnen sınai mücaseseler için dal maddeler tenzilât nisbet- ııl.ıbdlın dSnat Müesseselerin Cetveli Ün Resmen Alâkadarlara Tebliğ Edildi A — Kerestesini ecnebi mem « leketlerden getirenler 96 60. B — Yerli kereste kullanan - lar 96 2. 8 — Kundura kalıbı 9t 2. 9 — Karüseri. A — Otobüs — karüserisi tam aşağıda olan | (tahta, demir, döşeme boya ve #Üğk sanayi şubelerinin mevaddı| satre dahil) 9b 50) (bundan ev - l tenzilât nisbetleri bu | velki listede © 10 olan bu nis - Bökürname ile oldukça tezyid © - | bet 96 50 ye çıkarılmıştır.) p bulunmaktadır. Maktu mu-| B — Kamyon karüserisi tam Di vergisi kanununun tatbiki- | (tahta, demir, döşeme, boya ve A Ünüteakıb İstanbul marangozlar saire dahil) X35) (bundan evvel- Wisiyeti ağaç sanayiine bir kül Ki listede — “el0 olan bu nisbet h az olduğundan — bahisle di hususunda İktısad ve Ma- Vekâletlerine — istirhamatta nuş idi. Yeni — neşredilen kür mevaddı iptidalye tenzi- Setveline göre, tenzilât nis - -ıımı şu şekli arzet - î : 'I'ABTA SANAYİİ K > Bir eşya vücude getirilmek- Sadece biçilen, Tendelenen Y oluk açılan, zımparalanan ©6 5 sıfır (yani bundan Şi Â*la olan 96 15 mevaddı pti - CĞN tenzilâtı bu sefer kaldırıl. ge) bulunmaktadır) u — Hamud tahtası 96 2 :'Y: & © 15 (aynen bundan ev- İ mevaddı. iptidaiye listesin- şx— olduğu gibi). - Bilcümle mobilye — X25 tiğtdan evvelki mevaddı iptide- ânde 94 10 olan bu nis - 25 e çıkarılmıştır. Ahşab araba 96 10 (eski M olduğu gibi). S Kontrplâk & 10. Her nevi ambalâj sandık dları.. < e d git D Ç| r Korku ti Iimanından İzmire ha- Ha RE A yüzünden büyük bir le İzmire vardığını dün göre «İzmir» limani- | hareket ettikten sonra Ça- değil; İstanbul civa - he Büyük ve Küçükçekmece arasında müthiş n . Bunun üzerine Nunı Gevebü'tmkder bü- Ve kaptan demir attır - “a di hazretleri, telâş br- el büyük olduğu gibi ot a de yüce olması ge- kayYurunuz! Şöyle baş se- başın gibi yaptığın "lyuımı diyerek gay « tdiyordu. Efendi; başına gelece- verilen ?b 10 tenzilât nis- ki tenzilât cetvelinde yapıl- Â > Doğrama ve marangoz ma- M eden İzmir vapurunun son ASN E'da yolcu bulunanların an- Si:luiııhqınııuîbi ti Alemdar alenen vak- ik mevkiini işgal *den $ 35 e çıkarılmıştır.) © — Otobüs, kamyon karüserisi marangozluk kısmı 96 18 10 — Hazaren ve tahta sandal- ya 16 ll — Zikredilmiyen sair tahta mamulât X 10 938 senesi için yeni neşredilen işbu tenzilât cetveline göre ağaç sanayiine tarhedilen maktu mu- amele vergisine esas olarak tak- dür edilen iş matrahları üzerin - den yapılan 96 10 mevaddı ipti - daiye nisbetleri — veni listedeki miktarlara çıkarılması icab et - mektedir. Bu şekle göre, ağaç sanayiile meşgul olan bıçkıcılara tarhedileni vergi nisbetleri ufak bir miktar tezayüd edecek ve buna muka- bil diğer ağaç sahayiile meşgul ©-| Janların muamele vergileri olduk-) ça tenzil edilmiş olacaktır. Dün İstanbul marangozlar ce- miyeti idere heyeti içtima ederek hükümete vaki olan bu ricaları- j —- kabul edilmesi üzerine Ma - | liye ve iktısad Vekâletine teşek - kür etmeğe karar vermiştir ve bu tenzilât cetvelinden ağaç sana - yüle meşgul olanlar büyük bir mömnüniyet izhar etmektedirler, piye Nasıl : Tutulmuşlar? #mir Yolcuları Büyük Geçirmişler kadar hareket edilemeden bek - lenilmbiştir. *İzmir- kaptanı sabahleyin ü- pinin biraz hafiflediğini görünce demir aldırarak yola —çıkmış ve yolda da tipi ve fırtınalarla kar- şılaştığından ancak 24 saat te - ehhurle İzmir limanından — içeri girebilmiştir. Vapurun bu seferinde bir hayli kalabâlık yolcu kafilesi bulun - duğundan — yolcülar ve bilhassa güverte yolcuları vapurun bat - masından çök karkmuşlar, endişe ile kıvranmışlardır. Vapurda yol- cu olanlar da ıztırabla rihtim ü- zerine toplanarak mühim bir ka- yazan: M. Sami KARAYEL Müstafa Paşanın İstanbula- gel - mesinde maksadı vardı. Bu fix - rini müteaddid kereler Pedişaha arzetmişti. Lâkin, dinletememişti Her halde başlarına bir gelec-k vardı. Ne yapıp yapıp Alemdarın ordusunu içeri sokmamak Jâzımt di Atauliah Efendi; Alemdarın ça- dırından çıkar çıkmaz; — doğruca Sadrazâm Paşanın çadırına gitti. Sadrazam; Şeyhulislâmin — can düşmanı bir adamdı. Çünkü; Ata- ullah Efendi Sadaret . mevki'ne Musa Paşayı getirmek istiyor 3 1 Fakat; kurnaz Müsa Paşa; Alem- Gayrimübadiller azartesi günü, Büyük Mil- P let Meelisinde, 1331 nu - maralı kanunun bir madde- sinin tefsiri istenmesi yüzünden mübadillerle — gayrimübadillerin vaziyeti ve bunlara verilen mal- lar hakkındı hararetli bir müna- kaşa cereyan etii. Şu gayrimübadil — meselesini memleketle duyavyan var midir? Fakat, işin aslı nedir?. Bunu pek az insan bilir, Gayrimübadiller, mütemadi - yen zarara, gadre uğradıklarını iddia ederler, Hükümet tetkikler yapar. Fakat, klim haklı, kimin kimden alacağı var?. — Bu, uzun yıllar var ki tayin edilememiş bir hâdisedir. Muhakkak olan birşey varsa, gayrimübadillerin işi sü - rüncemede kalmıştır. Bu vatandaşların yıllardır. sü- ren hikâyesine artık bir nihayet vermelidir. Hakları ne ise veril- meli ve artık bitmelidir. Gayrimübadillerin bir türkü halledilemiyen bu davala- rile alâkadar çok vatandaş vardır. Bu insanları daha fazla ürmemek Yüzımdır. Ümid etmek istiyoruz ki, yakın- da, Büyük Millet Meclisi bu işe bir nihayet verir. BÜRHAN CEVAD Yeni Ticaret İtilâfları 'Türikey - Amerika ticaret an- Taşmasının iki taraf murahhas he- yetleri arasında parafe olunması, Amerika Je tcaret yapan İstan- bul tüccarlarını memnun etmiş- tir. Çünkü son — zamanlarda bu müzakerelerin uzayıp gitmesi vo zünden Amerikadan memleke - timize bilhassa otomobil ve'ra iyo makincleri getirtmek hususunda zorluklar başlamıştır Anlaşma esası en ziyade müsa- adeye mazhar devlet esasına göre yapılacağından şehrimizdeki tüccarlar; Amerika şler yapmak üzere pi- yük hazırlıklara başlamışlardır. serbest dövizle ile yeni 'TÜRK - UNAN ANLAŞMASI Diğer taraftan Atinadan İstan- buldaki alâkadarlara bildirildiği - ne göre Türkiye - Yunan ticarot anlaşmasının — genişletilmesi — vo yeni bazı esaslara göre yeniden tanzimi için yapılan müzakere - lerin müsaid bir şekilde bitmesi Yunanlı tüccarları da çok mem nun etmiştir. Birçok Yunanlı — ticaret evleri evleri İstanbuldan ve memle - ketimizden mühim miktarda mal ve ticaret emtiası almak için ; niş bir faaliyete geşmişlerdir labalık halinde, vapurun gelmesi- ni heyecanla beklemişlerdir. Fırtına ve tipi yüzünden «Bar- tan> vapuru da limanımızdan hi reketinden sonra Ayvalik civa - rında beklemeğe mecbur - olmuş © da ancak 24 saat techhurle İz - mire varabilmiştir. darın İstanbula geleceğini haber alınca istifa edip Bursaya kac - mişti. Lâkin yakasını kurtaramamış - tı. Zorla tekrar iş başına getiri) mhişti, Sadrazam, düşman cephesinde bulunurken aleyhinde dönen fi- tıldakların farkında idi, Bu se - beble elebaşı olan Şeyhulislâmın hasımı biamanı bulunuyordu. Kurnaz Şeyhulislâm, güzel bir cmrka çevirerek Sadrazamı elde etmek istiyordu. Sadrazam; Şeyhulislâmın ça - dırına geldiğini görünce — buyur etti. Ataullah Efendi birçok riya - kârlık ve desisekârlık hoşpeşten tonra, şu sözleri söyledi: — Paşa hazretleri, vaziyetinizi tehlikede görüyorum... Bu, zar- bayı beraberimizde getirdiğimize iyi yamadınız. Sadrazam; Şeyhulislâmın bir ” şikâyet tefrikası | ı Günün Meselesi: Tahmil ve Tahliyede Çalışan Hamallar Fazla Yük Taşıtıldığından Şikâyet Ediyorlar Ağır yük altında amalların arkalıkla yük ta-| gimaları menedilmiş ol - | makla beraber, rıhtımları- mızda kâfi derecede vinç ve ma - kino tesisatı olmadığından, de - niz nekil vasıtalarındaki hamu « lenin karaya, yine — eskisi gibi hamal vasıtasile taşınması mec « buriyeti vardır. Ve bu meeburi. yet dolayısiledir ki bu türlü na - kil vasıtasını hamallar yapmak - tadırlar. Fakat denkler parça he- | sabile nakil ücretine tâbi tutul - | duğu için haddinden fazla ağır e- larak yapılmaktadır. Yani beher denk 150 - 200 kiloya kadar ağır- hikta olduğu cihetle taşıyanların sıhhatlerine zararlı bir hal almak- erilen hamallar tadır. Bu vaziyet cemiyetin — nazarı | dikkatini celbetmiş ve cemiyet | heyet takrirle, bir müddet evvel bele - diyeye ve ticaret odasına müra- cant edilmiştir. Cemyietin bu husustaki teklifi, rıhtımlarda icabeden makine te - | Sisatı yapılıncıya kadar bu ağır yükleri hamalların taşıması lâ - zım geldiğinden, azami kiloyu geçmemek ü: ür vüz iklet hilâ - h- e bi tesbit edilmesi ve bunun fında hareket edilmemesi yetindedir. Cemiyetin bu müracaatinin ne- t beklenmektedir. İstanbul'la İzmir Belediyeleri Arasında bir Mesele Mimar Gotye Hangi Tarafı Tercih Edecek ehrimizin — sür'atle imacı | için çalışan Valimiz Taksim | Ş meydanının — biran evvel | tanzimini münasib görmüştü | Bu işe mimar Gotye memur ©- gele- yek tetkiklerde bulunmuştur. | dilmiş ve kendisi şehrimize Ayrıca; müstacel imar işlerine müteallik bazı plânların hazır - lanması ve bunların deruhde e - dilmesi hususlarına da Gotye me- disile | mur olunarak Belediye k bu hususta taahhüdlere girişmek üzere bulunmüştür. Lâkin bu vaziyet ortaya bir me- sele çıkarmıştır. Çünkü mimar Götye ayni zamanda İzmir bete- diyesi ile de bazı mühim taahhüd- lere girişmiş bulunmaktadır. ve hatta kendisi «İzmir Fuarı» nn resmi mimarıdır. İzmir belediye reisliği; orada bu kadar ehemmiyetli ve çok me - Saisi bulunan bir mimarm işleri- ni vaktinde yetiştiremiyeceğini nazarı dikkate alarak — İstanhul entrika uvh'mek mı»dmmm far- Niy kna varmıştı. Fakat; tegafülden gelerek: — Ffendi hazretleir, acaba bil- mediklerimiz, işitmediklerimiz mi var dersiniz?.. İhayet buyururşa - nız minnettarınız olurum. — Paşam; işittiklerim çok.. Bun-| ları bir tarafa bırakalım... Şımdi, Alemdarın çadırında şahidi oldu- şeyden bahsetmek iste - le ziyarete gitlim. Ne dese beğe- nirsiniz? — Ne söylediler. — Sadrazam ve etrafı emrime ve kuüvvetlerime tâbidir. Görü - lecek birçok besablarımız vardır. burada. Ulemadan dileğim bü - yüktür. Bu sözler bendenizi kor- kuttu. Ulemayı zatı devletleriniz #leybine kullanmak ve teşvik et- mek istediği anlaşılıyor. Maazal- lah, hiç bizler böyle zorbalara w Belediye: ilv taahhüde girişmesi- ni doğru bulmamış ve kendisinin İzmirdeki mümessiline bu husu.s- da tebligatta bulunmuştur. Bu tebligatla, mumaileyhin her şeyden evvel Puar için deri ettiği vazifeleri sür'atle ifa etmesi lâzım ge e hatırlatılmış ve is- mühim bir para mukabilinde İzmirde muaz - Zam «sergi sarayı» — inşasını da taahhüd etmiş — olduğundan bu vaziyet karşısında İstanbul veya İzmir belediyesinden birisini ter- cih etmesi lâzım 'geleceği söy lenmektedir. tenmiştir. Kendisi Ölçü ve Ayar İşleri| İktısad Vekâleti ölçü ve ayarlar dairesi teknik — şubes: müdürü Lem'i Aksoy şehrimize gelmiştir. Mumaileyh burada Slçü ve ayar| işleri etrafında biz müddet meş - gal olacaktır. yar Gü deli olur muyüzt. Eten” dimize ötedenberi sadakatim var- dar. Allah şahidi âdildir. Bina - enaleyh; — hulüsuma tâbi olarak Alemdarın çadırından çıkar çık - maz nezdinize gelip mavak'ayı sa- mimiyetle arzetmeği bir vazife boreu bildim. Dedi. İblis Şeyhulislâm, — Sadrazemı tam kalbinden yaralamıştı. Çün- kü sıcağı sıcağına bu derece alenl! yalan olamazdı. —» Demek, Alemdarın, nefsi hak- kında hususi maksadları ve fikiy- leri vardı. Şeyhulislâmın söyle - dikteri doğru idi, Kendisine ha - ber vermeden Kabakçı Mustafa - nın kellesini kestirmesi de buna en büyük delil idi, Hatta; kendisi bir serdar ve Sadrazam — olduğu halde haber vermeden Rümelife- neri kalesini zorbaları vasıtasile zaptettirmişti. Hülâsa; Sadrazamın fikrini sa- yıklı şeytan altüst etmişti. (lhv-ı var) idaresince hazırlanan bir | | İzmirde Spor Şubesi Vilâyetlerde de Spor Sahaları Kurulacak Spora ve sporun taammümüne büyük ehemmiyet veren hükü - metimiz her vilâyet ve kaza mer- kezinde modern bir spor sahası kurulması hakkındaki kararın her| tarafla sür'atle mevkü — ta: konmasını vilâyet ve beledi; re ehemmiyetle bildirmiştir. Diğer taraftan Ege mıntaka - sında mühteşem bir eser olarak | İzmirde de mükemmel bir spar sitesi tesis olunacaktır. Tepecikte Kemer sahasında ku- rulacak olan bu modern ve mu- azzam eserin plân ve projelerini | bazırlamağa meşhur İtalyan mi- marı Viyoli memur olurnmuş'ur. | gakeğme Subay Elbisesi Giyenler Memileket içinde sivil şahıslar- | dan ve hatta köylülerden bile ba- zi kimselerin resmi alâmetleri sökülüp çıkarılmamış subay ve polis memurlarına sid elbise'eri giymekte devam ettikleri görül- müştür. Dahiliye Vekâleti dün bu hu < susta vilüyete bir emir gönder -« miştir. Bu emirde, alâmetleri lükllin'!—ğ miş olan subay ve zabıta memur- larına elbiselerin satılmasına ve giyilmesine kat'iyyen müsaade a-| lunmaması islenmektedir. Al4 - metleri sökülmemiş subay ve po- | elbiselerini giyenler — hemen | memurlar tarafından yakalanr - r ve müddelamumiliğe ter « lim olunacaklardır. Bunlar hakkında 'Türk cera ka- nununa göre takibat yapılacaktır. Ne Eadar Göçmen Geldi ? grendiğimize göre bu yıl mem- leketimize gelen 2000 kadar mu- | hacir yurdun muhtelif yerlerine gönderilerek iskân ettirilmiştir Trakya vilâyetine yerleşti! mek üzere Köstenceden — gelen göçmenlerin miktarı (9300), orta Anadoluya yerleşmek için Bu! ristandan gelip Tuzla kampın .» misafir edildikten sonra yerler nl gönderileriler (8200) ve Karade - niz yollarile muhtelif — yerlerder gelip Saraybürnu- kampında al » konulduktan sonra icabeden yer- lere gönderilip iskân edilenler de| 3400 kişidir ki bunların yekünu |* 2090 1 bulmaktadır. — Su İşleri Komisyonu Hükümetimiz tarafından satın alınarak elyevm belediyelerimiz tarafından işletilmekte olan su şirketlerinin abonemanlarile o - lan münasebalımı , idari ve mali vaziyetlerini tetkik için Nafia Ve- kâletinde bir komisyon teşkil o- dunmuştur. Maliye Vekâletinden bir müfettiş de bu kemisyona da- hildir. Ve halen ttabik edilmekte olan su tarifeleri komisyon tara- fından esaslı bir tetkikten geçiri!. mektedir. Bu tetkikler neticesin- de, yüksek görülen tarifeler indi- rilmek suretile halka hizmette bu- İ Tunulacaktır. N TELGRAP—23 l—thKhü 1ssa el Güzel Üsküdar eni Vali ve Belediye Reisi evvelki gün Üsküdar tara- fında bazı tetkikler yaplı. İstanbulun imarı ele alınırken, Üsüdar da bu meyanda akla ge- lir, Üsküdar İstanbula en yakın bir kazadır. Halbuki, bu semt ay- ni zamanda şehre çok uzak gibi- dir. Uzak gibi görünmesinin se - bebi, Üsküdarı İstanbula bağlıyan vasıtaların azlığı, ağırlığı ve pa: halılığıdır. Yokşa, istifade etmesini bildik- ten sonra, Üsküdar, İstanbulun en güzel köşelerinden biri ola - bilir. Hattâ, burası bir sayfiye- dir. Havası gayet güzel bir yerdir. İskeleye çıktıktan sonra, Paşali- manıma doğru giden yolun üstün- deki sırtlar, Sultantepe civarı, is- kelenin sağındaki Şemsipaşa sa- hilleri, İmrahor sırtları, Paşaka - pısi sırtları, nihayet Salacak — ve Hareme doğru Boğazın en güzel yerleridir. -Buralarının, şebrin mutena — yerlerinden — olduğunu, bizden evvel eski İstanbullular daha iyi biliyorlarmış.. Çünkü, bu- ralarda cskiden kalma yalı, konak, köşk harabeleri hâlâ durur. Bir şahsi teşebbüs birkaç yıl | evvel Salacağı bir parça imar ct- ti. Burada bir plâj vücude getir- di. Bu plüj da gösterdi ki, Üskü - dar, şehrin en yakın sayfiyesi ve denizidir. Sonra, Üsküdarın ları, bir âlemdir. rı, Frenktepesi etrafı az mı güzel yerlerdir?. Daha yukarı çıkınız.. Tü Kısıklıya kadar uzanan sahayı düsşününüz.. Bugün, buralar, git- tikçe harab olan, tenhalaşan birer boş arazi baline geliyor. Nihayet Çamlıcaların hava, su ve manzara itibarile birer şaheser olduğunu kabul etmiyen yoktur. Fakat ne çare ki, bu güzel İstan- bul köşesi, bize sanki Erzurum kadar uzak ve bir üvey evlâddır Üsküdar deyince, şehrin en za- vallı, bakımsız semtini tabayyül ederiz. Çünkü, bu semt uzun yıl- lar ihmal edilmis, siyah, tahta ev kümeleri sanki, bu ihmalin ma- temini tutmuştur. REŞAD FEYZİ Firimizin De ci Hepimizin De.dı Pırçolınıcak Lâst x Niçin Yapilır? Çok ehemmiyetli bir noktayı ma- zarı dikkate almış bir ekuyucu - muzdan bir mektab aldık. Bu oku- yucumuz mektabımda, yaplığı bir ü bir. vaziyeti ve kendinde buraktığı —— acı tesiri anlatmakta ve çöyle de mektedir. *— Kış geldi.. Ayağıma bir Wa- Yik alayım, dedim. Lâstik ve hazır ayakkabı salan küçük bir dükkâna girdim. Birçok lâstik ambalaj kulu- ları vardı. Çok ucüz olan bir kısımı. * min Üzerindeki flat dikkatimi cel- — betti. Kutuların üzerlerinde (100; kuruş yazılı idi. Dedim ki: — Bana şunlardan bir çift verse ne. Dükkâneı yüzüme baktı, yutkun. d — Onları size veremem... — Nicin? — Âlyi mal dekildir.. Bir ayda pare — galanır!. — Peki bunları kime satarsınız? parti malıdır... Görüyorsunuz ya ne kadar teci bir vaziyet. Bir ayda parçalanacak Tâstik niçin imal edilir. Bu türlü mmal imal etmekte makxad can yak- muktan başka ne olabilir? Zaten — köylünün, parayı 6 kadar güç ve — alın terile kazanan bir sümrenin canımı yakmak...

Bu sayıdan diğer sayfalar: