24 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

24 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ir Vat Başına andaşın Gelenler | alnışlıkla 7 Ay Fazla evkufBırakılan Adam 'stanbuldan Bursaya gön - derilen bir mahkümun ta- Oşından — tuhaf bir — hâdisc ve kendisi — yanlışlıkla Cezaevinde 7 ay 3 gün faz- kalmıştır. kat vaatndaşların hürriyet - İn bir dakika bile fazla tem- ee *lunmasını kat'iyyen — terviç n Adliye Vekületi ; mem- mizde ilk defa vukua gelen Meseleyi habe ralır almaz !- Ç dyük bir bassasiyetle el koy- Ve hemen Bursa Cezaevi mü- Tahsin ile Necmi Oktayı n tevdi etmiştir. Şayanı dikkat muhakeme - larından dolayı İstanbul Ceza Muhakemesi taralın- T sene 3 ay hapse mahküm o- h Uştur, Nerkum; bu hapis müddetinin İstanbulda geçirdik - H tonra mütebaki mahkümiye- G Bursada ikmal etmek Ü - Bursa Cezaevine gönderil - buki ben Haziranda bu tn*- 4 Vele tayin olundum. Zam> Hasan ancak 43 gün rıııı Hatayın Yeni Yıl Bü D elirde Fa Staydan bildirildiğine göre | * hükümet; 939 yılı bütçesi- Nİ çimdiden tanzim etmiş- İtçe tetkik ve tasdik olun - İtre Hatay Millet Mecli - | Yerilmiştir. bütçe; geçen yıl bütçe - 50 bin lira fazla olarak 1 60 bin liradır. fazlalık; tütün ve benzinin Aarfiyatından ve bir de ba- rTüsumundan temin © - Y hükümeti bu sene yeni- | bir yergi ihdas etmeme - Orman -Memurları hç koruma vazifesinde ça- kezi dat'alara mensub S- Ş'* erlerin askerliğe duhulle- h JEnin etmiş bulunmalarına bunların sorman koru- Könuru> gibi sulh hâkimi hu- h. * tekrar yemine tâbi tu - düzüm olmadığı alâ- tebliğ olunmuştur. '%ılı’!xlt AY OAYA Yüt KA A n "!' BT yatmış!.. Ben dosyaları ayrı ayrı tetkike imkân bulamdağım ıçin deftere ne yazılmışsa — ona güre muamele ettim. Çünkü 600 dosya- ı birer birer tetkika imkün yok- tu. Reis burada müdüre, variferinin esasen bu dosyaları tetkik etmek olduğunu hatırlatınca müdür — Evet, fakat dosyaları tetkik etmedim. Yeni gelmiştim!. Diyebilmiştir. Kâtib Necmi de: — Ben de bu memuriyete 4 ha- ziranda tayin olundum. Ben gelinciye kadar bu mah - kümların bütün muameleleri det. tere işlenmişti!. Defterdeki b. kayde itibar ederek yani defteri tetkik etmiyerek ben do Hass - mın tahliye zamanımı bekledim Reis kâtibe de — Bir kâtibin vazifesi bunları tetkik ve icabında müdürü ikaz - dır, Demek ki bu iş meydana çık- masaydı zavallı Hasan daha se- nelerce hapis yatacaktı değil Diye güzel bir ders vermiştir. Bundan sonra Mmüddetumun dosyaların tetkikini — istemiş ve mütaleasımı bildirmek üzere mu- hakeme talik olunmuştur. tcesi zlalık Var Bi kararlaştırdığı gibi ayrıca mev- cut vergiler üzerinde de en ki! çük bir zam bile yapmamağı ka- bul etmiştir. Diğer taraftan ııkıhıymu ma- kamların beyan ettiğine göre Ha- tay devlethin mali vaziyeti pek sağlamdır. Hiçbir Borcu yoktur. Hazine varidatı menafli umu- miye işlerine sarfa kâfi miktar- dadır, Bundan başka Ziraat Bantası vasıtasile köylüye tevzi olunmuş 900 bin liralık bir de ihtiyat ak - çesi vardır. Ziraat Kongresi Ziraat kongresi önümüzdeki sa- h günü saat 11 de Ankarada top- danacaktır. Kongreyi Ziraat Vekilimiz Fo- ik Kurdoğlu bir nütukla açacak- tır. Murehhaslar — vilâyetlerden aray Diğer taraftan Çukurava çitı - çileri bir toplantı yaparak kon - ORBALAR SALTANATI No 29 islâm; Sadrazarm iyice Uştu. Cahil olan — Sadrazam, gekemezdi. Sultan Mus- udpaşa sahrasından İs - Sarayına avdet ettk- * Sadrazam da maiyetile tanbula gelmişti. Paşa sahrasında kala ka- Mustafa Paşa ile yir- Yakın atlı maiyeti kal - da gürültü patırdı eden hi Ti Alemdarın Davud - $ p Küvvetlerini gördükten yuzalı: M Sami KARAYEL ğa ve oldukları yerlerde sinmeğe başlamışlardı. Hele; Rumelifenerinin Alemdar tarafından zaptı, Kabakçının kel- lesinin uçurulması... Davudpaşa sahrasında kabakçının kellesinin kazığa vurulması, ve bu hali gö- ren Sadrazamın, sultan Müstata- Bıin ses çıkarmayıp susmaları büs- bütün Yeniçerilere korku ver - mişti. Alemdarın Davudpaşa sahra - sında bulunması İstanbulu süt li- manlığa çevirmişti. Hergün bin bir rezalet yapan Yeniçeri zorba-| “nöbet bekliyen mahalle delikan - | l . | Yapılmadan seci Seyyar Esnaf Beıedıue şubelerine bir ta - diye Reisi, şehirde gürdüğü noksanları işarel ediyor. Bu ta- mimin bir maddesi de şudur: — Bazı seyyar esnafın üstleri kirli ve sıhhat cüzda€'ları yoktur. Sıhhat cüzdanı tarafını bilmi- yoruz. Fakat, ekseri seyyar esna- fın üstleri başları, elleri, yüzleri pek pistir. Hattâ, eğer yiyecek mad) delerden bir mesne satıyorlarsa, çok defa, almak için tereddüde düşersiniz. Bu adamcağızların üstlerinin başlarının daha temiz olması mümkün değil midir?, Temizlik biraz şahsi tabiat meselesi ve son- ra da asıl mühimmi iyi kazanmak meselesidir. Tabiat sahibi olanlar biraz da- da temizdirler. Fakat ya az kara- nanlar?. Seyyar esnafın mühim bir kıs- mı günlük nafakasını ror çıkaran yatandaşlardır. eden az kazanıyorlar? Sebeb- keri basit; İstanbulda seyyar esnaf çok - tur. Satılan mal çok elden dola- tır. Beyyar satıcıya gelinciye ka- dar kazanan kazanmıştır. O za- yallıya çok az birşey kalir. Seyyar esnaf tibi, İstanbulda, ekseriyetle budur. BÜRHAN CEVAD Tefviz | İşlerinin Tasfiyesi se Gönderilen Lâyiha Mübadele ve tefviz — işlerinin kat'i ve sür'atle tasfiyesi husu - sundaki kanuna ek olarak. yeni ve mühim bir lâyiha hazırlar - makta olduğunu yazmıştık. Bu lâyiha Büyük millet mer)i- sinde müzakereye konmuştur Bir; çok vatandaşları alâkadar edet bu mühim kanun maddesini ay- nen yazıyoruz: «Bu kanunun neşri tarihine ko-| dar olan muamelelere münhasr olmak üzere mübadil, mülteci, — göçebe ve hüküme'çe naklolmanların ve harikzede cr.n hükümet tarafından — gösterilmiş olsun olmasın; bidayeten işgal &- ledikleri hazineye aid gayrimen- kullerin icar ve ecri misilleri aşılan davalar ve icra takibleri durdurulur ve alınan adli ve idar kararlar kat'ileşmiş olsalar dat infaz olunamaz, Tahsil edilmi: lan icar ve ecri misiller kat'iven geri verilemez.» muhacır, gitmeğe başlamışlardır. —— e greye bildirilecek başlıca mese - leleri tesbit etmişlerdir. zükmüyordu. Hükümeti; her gün müracaatle bir çok mühim İşlere müdahale eden Yeniçeri ağalarının ayakları Babiâliden uzaklaşmıştı. Sadrazam; Yeniçerileri zorba - darının bir an içinde süküne g: miş olmalarını; kendisinin İstan- bula gelerek mevkii sudarette ve İstanbul sokaklarında at oynat - maş olmasından ürkerek sincik - lerine kani olmuştu. Daha ilit gel- diği günden itibaren şurada, bu - rada sinmiş bulunan zorbaları hu- zuruna getirterek kellelerini u - gurmuştu. Sadrazam; — birkaç gün içinde kırk elli Yeniçeri zorbasının kel- lesini biçmişti. İstanbul öyle hale gelmişti ki; Alemdarın Davudpaşa sahrasına geldiği güne kadar mahallele - rinde on beşer, yirmişer - kişilik | DBiri bir tarafa sıvışma-' larından ortalıkta kimsecikler zö-|) hları eylerine çekilmişti. mim yapan Vali ve Bele - | —Günün Meselesi Madalyalar | ir Kânunusani, yani yeni B sene iptidasından itibaren şimdiye kadar — tedavülde bulunan nikel kuruşluk, sarı 140 paralık ve 5 kuruşlukların artık geçmiyeceği malümdur. Darpsa- neden aldığımız malümata göre, tedavülden kalkacak olan para - ların karçılığı tamamen hazırlan- maştır. Ancak bu hususta nazarı dikkate arzetmek istediğimiz bir nokta vardır. çe aei z aA AA e Ğ | bara edinmiş olanlar bir Kânı- husaniden — itibaren tedavülden kalkan paraların kumbaralar a- tılmaması ve kumbaralarda biri- ken paraların derhal bankalarca tehvil ettirilmesi ihmal edilme - melidir. Zira bu hususta lüzumür- dan fazla gecikmek yüzünden bir çok kimaseler zarar görebtlirler. , son zamanlarda bir ipariş almış ve | | emleketimizin — muhtelif n ecnebi tütün ları mübayaata devam- etmekte- dirler. Ayrıca Balkan tütün mıntaka - larına da müteaddid ecnebi küm- panyalar mümessilleri — giderek mübayaâta koşyulmuşlardır. ndiğine — göre, bunlara «Türk gitmeyiniz.. Hiç tütt » bulamazsınız..» şeklinde bazı ver- lerde menfi propagandalar yapıl- mıştır. Bunlar; nefis Türk tülü « nünü diğer tütünler etercih etlik-| lerinden biraz sonra hu prejs | gandanın yalan olduğunu öğrene-| rük hemen buraya — gelmişler . Mukabil propagandalarımızın te- siri görüldüğünden bu sene diğe- yıllardan fazla ecnebi alıcı menı- leketimize gelmiştir. Bu sebeble; maruf bazı Balkan tütün merkerzlerine bu sene ax 2- hcı gittiği şehrimize bildirilmiştir. Ezcümle geçen ay Selânikten İngiltereye — ancak 110 bin kilo tütün gönderilmiştir. Bu tütün - lerin ahm fiatı kilosu 170 drah- » Britiş Amerikan Tabak'r şirketi mümessili tarafından satın alınmışlardır. Ayrıca avaladaki Kufler ticaret- haneler de İngiltereye 118 bin xi- logram tütün göndermiştir. Bu ihracat Şunur tarafından İn- giltereye gönderilmeğe başlanan tütünlerden ayrıdır. Makedonya havalisinde de bu sene yeni mah-| Ortada mahalleleri — basıp kir. kadın, oğlan aparıp kışlalarına a- tan Yeniçeri zorbaları kalmamışlı. İstanbul halkı yirmi dört saat içinde rabat ve emniyete kavuş müştu. Herkes kapılarını açıp ya-i tabiliyordu. Sadrazarı; gösterdiği otoritenin kerametini kendinden biliyordu. | Hatta; arada bir Padişaha bile | böbürlenerek: — Efendimiz; sayei şahanele - rinde Mustafa kulunuz her türlü icraatı yapmağa muktedirdir. Hal-| kın huzurunu temin için zorba - lara fırsat vermeme imkân yok- tur. Hele; Yeniçeriler fersatıma müdahale etsinler de bir göre - yim... Cümlesinin kellesini uyı- rarum. Efendimizin emniyet ve huzurü İçin camımı bu mülk ve millete heba etmişimdir. Diyerek, caka satıyordu. Ve ha- kikaten de otorite — kerametinin | nefsinden geldiğine de ingnmış | bulünüyordu, d Mahsullerimiz İcin Yapılan Menfi Propagandalar 'Tütün Alıcıları Haki «i Vaziyeti Bi İçin Bu Sene Satışlar Çoğalacı 'Kumbaralarınızı Derhal Boşalttırınız | Ücretleri Darphanede Yeni Bir Çok Bastırılıyor bunların mühim bir kısmını ya- parak ikmal etmiş oluyor. Diğer kısmını da tamamlamak üzeredir. Bu madalyaların 500 zünü ta - sarruf haftası münasebetile u - Tusal arttırma ekonomi kurumu ısmarlamış ve bronzdan yapıl - mıştır. Zirsat kurultayı için Zirsat Ve kâleti tarafından da mühim bir miktar madalya — ısmarlanmıştır. Bunların da bir kısmı bronzdan, bir kısmı da gümüştendir; bu ma- dalyaların Ankarada toplanacak olan büyük ziraat kongresi âza - larına verdeceği anlaşılmakta - dir. Sıhhiye Vekâleti de- 6 çoculbu analara verilmek üzere 5000 ma- dalya sipariş etmişlir; bu mad yalar da kâmilen bronzdan yapı- lacak ve azami bir ay zarfında bi- | tirilmiş olacaktır. i“leri sülden 1 milyon 964 bin okka tütün satılmıştır. Halbuk? — memle mizde bu yıl 62 milyon kilo istihsal olunmuş ve bunun kısn azamı daha şimdiden satılmış bu- Tunmaktadır. — Baro Bugün Taplanıyor Baro bugün öğleden sonra A - #irceza mahkemesi salonunda tep-| lanacak ve geçen hafta müsuvi rey alan Kıbrıslı Celâl ve Hilmi Haydardan birini baro meclisi a- zalığına seçecektir. | Geçen haftaki intihabın niszem-| nameye uygun olmadığı yolundu bazı itirazla ileri sürüldüğünden bugünkü içtimaın hararetli ola - ' cağı tahmin ediliyor. j a Hayvan Hastalıkları İhbarı Mecburi Kı'ır.dı Memleketimizdeki bütün köy - lüler, köyünde zuhur eden en kü- çük bir hayvan — hastalığını bile derhal mahalli baytar müdürlü - Hüne bildirmekle mükellef tutul- müuştur. Bu hususta bütün vilâ - yetlere emir verilmiştir. Gün geçtikçe Sadrazam Padi - | şöhi şu süretle doldürüyordu: Efendimiz; — Alemdar puşa kulunuz arzı ubuüdiyet için İstan- bula gelmişti. İrade buyurulursa serhadde (hudud boyuna) hare - ket etsin... Zaten; Padişahı bir yandan da Şeyhulislâm körüklüyordu. Fakat; cahil olmakla berabor çok kurnaz olan Sadrazam, Şey hulislâmı başından atmağa çalı- şıyordu. Sultan Mustafa; Alemdarın İ:- tanbuldan gitmesine taraftar TİL Lâkin; Darüssaade ağası Nezir a- Ra gibi Enderun ricalinden bizı- ları Alemdarın İstanbulda kul - masına taraftar buulnuyorlar * Sebebi de; evvelce aldıkları vatd üzerine Sultan Selimi Alemdarın kuvvetleri vasıtasile katlettire - ceklerdi. Esasen Alemdar Müstafa Pa - şanın adamları Enderun ncn!..nı bi süretle 3—30N TELGRAPF 24 | inci Künm 193 izmit Telefon Alâkadarlar Yeni Karardan Şikâyet Ediyorlar İstanbul - İzmit arasında tele- fon muhaveresi ücretleri arttırıl- mıştır. Yeni tarifeye göre 3 dakikalık bir mükâleme için 40 kuruş yeri- ne 75 kuruş alınacaktır. Bu vaziyet; mükâlemelerin a - zalmasını mucib olduğundan tüc-. çarlar ve halk mükâleme ücret lerinin indirilmesini istemişler - dir. İşci Yevmiyelerinin Haczi İş kanununun mevkli - tatbika sından evvel işçi ücret- lerine vazedilmiş olan hacizlerin eskisi gibi devam ettirilerek iş konu kanunundaki muafiyot miktarının bazı yerlerde nazarı itibare alın- madığı anlaşılmıştır. Bu vaziyet işçilerin üeretlerin- e sebe- biyet verdiğinden kadarlara bu hususta bir emir verlilmiştir: Bu emirle bu gibi den fazla para kı ai işçilerin va- nin İş dalrele- tesbil sı ve bundan sonra müs - | ile Ü n malümat alınarak tatbiki cihetine gidilmesi darlara bildirilmiştir. TU zla İstihsal Yok Memlekette imal edilmekte ©- lan kordelâ, gaytan, lâmba fitili lâstik şerit ve kundura tarantası sanayiinde fazla istihsal nizam - namesi hükümlerine göre tetki - | kat yapılarak bu sanayi şubelerin- de istihsal fazlalığı bulunmadığı | enlaşılmıştır. n Alayköşkü Binası Güzel san'atlar ve Eminönü te-. maşa şubesine aid olan Alayköşkü binasında bulunan Alemdar na - hiyesi Türk havâ kürumu şubesi binanın müsaid olmaması yüzün- den hasıl olan sıkışıklığı nazarı itibare alarak kurumun başka bir yere nakline karar — verilmiştir. Öğrendiğimize göre kurum ya- kında yerini tesbit ederek nak - ledecek ve bu bina, eskiden oldu- ğu gibi, yine güzel san'atlar ve Halkevi temaşa şubelerine terke- | dilecek bu suretle vaki olan sikı- şık variyet bertaraf edilmiş ola- caktır. suhrasına kadar gelmemişler miy- di? Bu suretle sakin ve her biri bir deliğe sinmiş bir halde dururlar mı? Sonra; Sultan Selimi ortadan kaldırmak fırsattır. Yeniçeri kul- Tarınız buna yanaşmamaktadır. Hattâ; Sadrazam kulunuz bu em- ri hayri itmam için yan çizer du- Tur. Alemdar kulunuz ise; emre müheyyadır. Maksadları Ruscuk yaranımı İstanbuldan uzaklaştırıp bildkleri gibi oynamaktır. Abdal ve sarsık Padişah; Nezir ağayı dinlediği zaman: — Evet; hakkın var lalam, dik yordu. Sadrazam ve Şeyhülislâmı da ginlediği vakit: — Evet hakkınız var, Mukabelesinde — bulunuyordu. Mütereddi ve düşük karakterli - lan Sultan Mustafa (Devamı var) l “İşin tubaf tarafı, böyle müdaha- | vehminde bulunan tâli derecede | hıktan başka birşey di Lüzumsuz Müdahale ir gazelenin, nasıl çık tığımı, Bh'u gazetecilet kadar bile- mezsiniz. Çünkü biz işim i> çindeyiz, siz dışında.. Gazete her şeyi yazar mı?, Doğru ise her şeyi yazabilmelidir. Bir gazeteci kaleminin hürriye- ti memleketin kanunlarile tayin edilmiştir. Bizim — kanunlardan, nizamlardan şikâyetimiz yoktur. Ortada bir matbuat kanunu var - dır. Bu kanun bizim hareket nok- talarımızı tayin etmiştir. Bugünkü matbuat kanununun, ihtiyacın tam karşılığı olup olma- dığı meselesi ayrı bir mevzudur. Fakat, asıl, bizi müşkül vazi - yete sokan, bazı husüsi arzular, garib müdahaleler, bazı küçük te- Tefon muhavereleridir. Bunların matbuat kanununda, yeri yoktur. Size bir misal söyliyeyin: Birkaç ayooldu. Et narhı yeni kenmuştu. Narhın tatbikatı etralında gazete- ler tetkikler yapıyor ve yazıyor- lardı. Bir gün, Belediye gazetele- re telefonu açıp şunu söyledi: — Burası Belediye İktısad dürlüğü. Bt meselesi hakkımda birşey yazmamanızı Belediye rica dylor, Yazılacak şeyi biz verece- Biz. Halk şikâyetçi ve biz yazamı « yoruz. Kasablar feryad ediyor, biz yazamıyoruz. © zaman ne oluyor?. Şu olü - yor: Vatandaşın gazeteye karşı itimadı sarsılıyor Böyle bir ricaya rağmen, yaz - ! sanız ne çıkar, diye bir sual sora- bilirsiniz. Bu haklı ve yerinde bir sual olur. Fakat, gazeteci düşü nür, faşmır, yazınamayı — tercih eder. Çünkü, yarın bir başka me- selede, ayni daire, v gareteye bir misli fazla müşkülât çıkarır. Bu sefer, yazılabilecek en küçük ha- vadisi alamazsınız, birşeyi öğre- —— 4 ? i ; $ * Bu misalleri daha artırabilirim. leleri ekseriya, oluriter olduğu bir takım kimseler yapar. Bu, â- mirine yaranmak v Geçenlerde Dnizbank gemile - rinde bir hâdise olmuştu. Banka- n bilmem kaçıncı derecedeki bir memuru gazetecilere: — Bunu yazmayınız, diye ote- ritesini (!) güstermek istemiş.. Bu emri (?) bazı gazeteci arka- daşlar dinlemişler ve yazmamış- lar, bazıları da haklı olarak din- lememiş ve yazmışlardır. Bir gazete yalnız kanunlara karşı mes'uldür. Her önüne gelen gazeteye di - rektif vermeğe kalkışırsa, işin i- çinden nasıl çıkılır?. Gizlenmesinde memleketin w mumi menfaati olmıyan her hâ- dise yazılabilir. Ve buna, Türki- ye Büyük Millet Meclisinden çık- mış olan kanunlardan başka hiç — bir kuvvet müdahale edemez. REŞAD FEYZİ Makinalar Gürültü Çıkarmıyacak Adliye Vekâleti, muhakemele- . rimizde zabıtların, muhakkak ya- zı makineleri ile va.lmasını te- min için her taraftak! muhake - melere yeniden daktsto makine - leri göndermeğe devam etmk - tedir. Bu kere; daktilyus mutake » melerin sür'atle esami — isten » miştir. En uzak yörlerdeki mu - hakemelere bile makıreler; hiran €vvel gönderilecek'tie' Bu suretle 1939 mali yılı içinde Türkiyede daktilo makinesi olmıyan hiç bir muhakeme birakilm.yacaktır. Diğer taraftan Vekâlet; bu ma- kinelerin ses çıkarmaları iyi ile de meşgül oamakta ve mühakeme - Mmüzakerelerini ihlâl etmemek Üü> | zere makinelerin gürü tü ve sese — lerinikat'iyetle uıltz—ıjı yğraşı

Bu sayıdan diğer sayfalar: