1 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

1 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HÂDİSELER KARşısıNDA' 'YENİ YIL BAŞLARKEN . g eni yılınız kutlu olsun.. Bu | sabhtan — itibaren 1939 yılı içinde — bulunuyorur. Dün | gece yarısından sonra, bir yaş da- ha ihtiyarlamış bulunuyoruz. Ge- çen bir yıl içinde birçok hâdise- ler oldu. Bakalım, yeni sene için- de neler olacak.. Allah ağzımızın | tadını bozmasın. Yeni yıl hepiniz | için hayırlı ve mes'ud geçsin. XENİ PİYAZ TECRÜBESİ Bir gazetenin kadım sahifesinde yeni yemekler hakkımda bir yazı okudum. Burada, «bakla piyazı. diye bir yemek ismi geçiyor. Bi - zim bildiğimiz piyaz fasulyadan yapılır. Ve bu iyi bir — nimettir. Bakladan nasıl piyaz yapılır, bil- müiyeoruz. Demetk, piyaz ihtyası © kadar çok ki, fasulyra küli gel - miyor. SİLAH YARIŞI MÜZAKERELER Son gelen Avrupa haberleri a- rasında şöyle bir havadis gözüme ilişti: Almanya denizalı gemisi inşaatında İngillere ile müsavat istiyormuş. Ne yalan söyliyeyim, devlet « lerin silâh yapmak işinde birbir- lerine hesab sormaları, bazı nis - betler tayin etmeleri, yok bülmem müsavat istemleri, bir türlü hav- salama sığmıyor. Böyle silâh mik- darı üzerindeki müzakereler bana gülünç — geliyor. Her devlet var kuvvetile silâhlanyor. Kimse - 'nin kimseye sorduğu yok. Arada bir böyle filân devletin filân cins silâhları, şu devlete mazaran şu- kadar olacakmış yollu havadisler Sahtekârlık — | Yapan Bir Şebeke —< Oetaci sahifeden devam) nın elinde bulunan altını alarak bunu nereden aldığını Halilden sormuşlardır. Halil ovvelâ kaça - maklı cevap vererek yakasını kur- farmak istemiş, muvaffak olamı - “ yacağını anlayınca görse derhal tanıyabileceği bir adamdan aldı- a bildirmiştir. Nihayot Halil Aksarayda Yek- ba efendi sokağında 23 numaralı evde oturan Petürgeli Arap Mus- tafa isminde birini göstererek al- tını bana bu adam 8 liraya sattı * demiştir, Zabıtaca yapılan fah - & kikattan Arap Mustafa bir kaç ki- şiye böylealtın suyuna batırılmış gümüş paralar sattığı anlaşılmış- Ytur. Zabıta Halilin Arap Mustala ile alâkası olup olmadığını araştır. - maktadır. * Irak elçisi Naci Şevket Irak Dahiliye Namırlığına tayini mü mazebetile dün — Reisicumhuru - Müzü ziyaret ve veda eylemiştir. — - GÖKYÜZÜNDE Son Telgraf açıyor. Bu müzakereler İâtife tarafı mıt gülünç acaba, DÜNYA Bilmem doğru, bilmem yalan.. Dünya üzerinde tamam 20 milyon ikiz insan varmış. Bu rakam bi- raz mübalâğalı gibi geliyor. İkiz insanların hayatı çok meraklıdır. Bu havadisi, Avrupanın en ciddi gazeteleri haber veriyor. Yer yü- zünde zaten bir buçuk milyar ka- dar insan vardır. Demek, yer y zü nüfusunun mühim bir kısmı ikiz.. İnsan bu rakamı öğrendik- ten sanra, birden şüpheye düşü- yor, gayri ihtiyari etrafınıza ba - kıp: — Acaba ben de mi ikiz yara - tılmışım, diye eşinizi araştırıyor- sunuz. Kendimizi zor — geçindiriyoruz. 'Ya bir de bitişik, ikiz — olsak, ne yaparız?. BOZULAN TRAMVAYLAR Evvelki gün de sekir tramvay arabası bozulmuş.. Her gün beş, ©n tanesinin bozuk olduğunu ga- zetelerde okuyoruz. — İstanbulda zalen iki yüz kadar tramvay ara- bası var, Hergün on araba bozuk diye yazacak yerde: — Bütün arabalar bozuk, diye yazsak, daha iyi olmaz mı? Havadisi neden böyle acaba tak- sitle haber veriyorlar.. Dikkat e- diyorum, bu kadar çok tramva- yın bozuk olduğu haber verildiği halde, halk, hiç aldırış etmiyor. Herkes yine, emniyetle tramvaya biniyor. Bozuk arabaya nekadar alışmışız.. AHMET RAUF —H KUÇUK HABFE RLER w Berlin - Belgrad hava sefer. lerini yapan Alman kumpanvası bu seferleri Berlin * İstanbul as rasında işletmek istediğini süy lemiş, hükümetten izin istemiş ür. * Yeni Maarif Vekili bütlir leşkilâta bir tamim yapmış, öski Vekil de bir veda tamimi görder-i riştir. w Merkez ticaret müdürlüğü umum müdürlük haline kalbedi- lerek Ankaraya nakledilecektir. * Türkiye - Yugoslavya afyon anlaşması üç ay daha uzatılmış - * Son bir yılda şehrimizde 39 cinayet işlenmiş birinin faili ya- kalanmamıştır. Bir senede 1531 bırsizlık 3 * Fransa, İran ile arasındık? Giplematik münasebetlerin kat'l surette kesilmesine mâni olmak dün bir heyet gitmiştir. -AŞK YARIŞLARI No.7T5 Suna havuzun başından kalktı., Yürüdüler.. Ve evden sokağa çıktılar. — — Reşad tütüncü dükkânıma doğ-| vu Herledi: - “Bu adama mı vereceğiz pey akçesiniğ. > — — Evet, Dün'Bize öyle söyle - mişti. ; — Dükkâna vardılar.. Tütüncü okisaca konuştular, — Ertesi gün kunlurat yapılmak üzere beş lica pey verdiler. K Beyler sokağından ayrıldılar. Hükümet konağı önünden ge- göİreeee. Şi Yazan: İskender F. SERTELLİ — İşte, babamın 'odası şurada. — Hangisi?.. — İkinci katta, baştaki oda. — Demek şimdi babamla ba « ban başbaşa çalışıyorlarlı. — Evet ve daima başbaşa çalı- şacaklar, Babam çok uysal bit a- MAi Gr | aşını salladı: | — Bizimki © kadar 'sal a&mxruığîıkmmıçu— Z . . © Edirne İstanbul Yolu Asfaltın İki Tarafına Ağaçlı Yol Yapılıyor Edirne - İstanbul asfalt yolu- Bun inşasına kışa rağmen büyük bir faaliyetle devam olunmak - tadır. Yolun önümüzdeki ilkbahsr - da Havzaya yaklaşacağı kuvvet - Te tahmin olunmaktadır. Yol bir yandan yapılırken diğer taraf « tan iki yanlarına da yeni fidan - ler dikilmek üzere çukurlar açıl- maktadır. Yolun Lüleburgaza kadar ilk partide açılmış olan kısmında da civarın güzelleştirilmesine de baş- lanacaktır. Buralarda boş saha - lara küçük modern köyler kuru- lacaktır. Bu köylerden bazılarında Av - rupadaki emsali gibi otomobilli seyyahların bütün — ihtiyaçlarını temin edebilecek vesaiti ihtiva e- decektir. saŞ Piyangonun Talihlileri Tayyare piyangosunun 939 yıl başı keşidesinden kazanan numa raları dünkü ikinci tabımızda bil- Girmiştik. Keşidenin en büyük ikramivesi olan 500 bin lira tesadüfve kade- tin hain bir oyunile Bakırköyün de bir deliye çıktı. Mehmed isminde olan Bakırköy| emrazı akliye hastanesinin 14 üne| cü koğuşunda bulunan bu bahti yar talihli (!) biletini kçğuş müs-| tahdemininden Bilâl ile müştere- Zen almıştır. Piyangonun bahtiyar talihlile rinden birisi de Üsküdarda Paşa-i kapısı Sultaniye sokak 22 ruma - rada oturan avukat Nuri ailesidir.| Eminönünde Nimet gişesi sa -« hibi Nimetle beraber keşideden sonra denizde yaptığımız küçük bir motör seyahati bizi Üsküdara| ulaştırmıştır. Uzun aramalardan sonra biletin sahibleri bulunmuş-! tür. Ancak bu avukat Nurinin ke rimesive zevci, Devlet Demiryol-| ları Haydarpaşa muhasiblerinden Salim, zevcesi Ve 2 çocuğu, hem- şiresi, komşularımızdan Nuri, kı-| , gelini ve valdesinden mürek keb hizsedarları vardır. p Belediye Makine Şubesi Müdürlüğü Hakkında Tahkikat Belediye makine şubesi müdü- rü hakkında görülen lüzum üze- rine tahkikata başlanmıştır. Tahkikat sür'atle ikmal edile - cektir. * Eminönü meydanının ça murdan kurtarılması için mey - oana kum dökülmesi hakkında Vali emir vermiştir. gelmek.. Otelde sizinle karşılaş - mak.. Babanızın babamla arkadaş olması.. ilim — Ve nihayet benimle tanış - manız... V — Evet, Bu, tesadüflerin en gü- t zaten — tesadüflerden ibarettir. İyilik ve fenalık, fakir- 'îığ ve zenginlik hep tesadüflere | bağlıdı " Suna, konuşmalarından ve ta- vırlarından anlaşılıyordu ki, Re- şâdla çatçabuk lâübali olmak isti- yordu. e Reşad kendini güçlükle tutu - yor, Cahidenin hırçınlıklarını göz ne getirdikçe hayattan ve ka- dınlardan adeta korkuyordu. * versin ki, hi ti bilen bir gençti Reşad. Yoksa ikinci bir esarete, ikinci | bir uçuruma da kolayca düşe - cekti, — o y smıııı'—_ hususiyetlerini ve te- ini bilseydi, şüphesiz POLİS Ve.. Mah Onüç ! kemeler Korkunç Yaşında (Bir Bomba Hırsız Acemiliği Yüzünden Yakayı Ele Verdi vvelki gece — Tahtakalede E bir hâdise olmuş, henüz 13 yaşında bulunan küçük bir | çocuk gece bir bakkal dükkânı nn çekmecesini boşaltarak ka - çarken yakalanmıştır. Hâdise şöyle olmuştur: Küçükpazarda oturan Nuri is- minde henüz 13 yaşında bulunan bir çocuk evvelki gün Tahtakale- de dolaşırken Tahtakalede Cedi* ham kapısının yanındaki bakkal Hüseyinin çekmecedeki paraları saymakta olduğunu görmüş ve her ne pahasına olursa olsun çek-i meceyi boşaltınıya karar vermiş- tir. Küçük hırmız Cedit hemna girerek dükkâna nereden girile- bileceğini evvelâ keşfetmiş, son- ra sokağa çıkarak han civarında dolaşmıya başlamıştır. Nuri hava karardıktan — sonra kimseye görünmeden hana girmiş| ve bodrum katına inerek saklan- mıştır. Han kapadıktan sonra ortalıktar kimse kelmadığına kanaat geti - ven küçük hırsız bakkal dükkânı- min han tarafındaki pencereler - den birinin camını kızarak içeri girmiş ve doğruca çekmezenin bulunduğu yere giderek evveit etrafı dinlemiş ve sonra da müm: kün olduğu kadar ses çıkarma - maya çalışarak çekmecenin kıli- dini karıp açmış ve içinde bulu- man paraları cebine indirmiştir. Nuri paraları cebine indirdikten şonra başka bir şey almıya lü - Zum görmiyerek sokağa çıkmış ve derhal uzaklaşmak istemiştir. O strada sokaktan geçmekte — olan bir gece bekçisi Nurinin vaziye - tinden — şüphelenerek yakalamak istemiş, fakat Nuri yakalanacağı- nt anlayınca kaçmıya başlamış : tır. Nihayet yakayı ele veren Nu- Ti çaldığı paraları cebinden çıka- Tıp bekçiye uzatarak: — Vallahi bu paradan başak bir şey çalmadım, al paraları beni br- rak diye ağlamıya başlamıştır. Karakola götürülen küçük hırsız tanzim oluman evrakile beraber adliyeye teslim edilmiştir. Cemal Dağistaneri l Aranıyor Birkaç gün evvel Çırçırda sa - nayi mektebi talebesinden Hasanı| öldüren katillerden Rifat henüz yakalanmamıştır. — Zabita Rifatı şiddetle aramaktadır. le düşünmiyecek ve Sunaya biraz daha nazik davranacaktı. Fakat bunları önceden keşfetmeğe im - kân mı vardı? Suna, rıhtım boyunda, önlerin- den yürüyen uzun ak sakallı bir ihtiyarı gösterdi: — Bu adamı tanıyor musunuz? — Hayır.. Siz.? . — Dün ötelin kâtibi gösterdi onu! bize. İzmirin en yaşlı adamı imiş. — — Kaç yaşında varmış.? — Yüz elli yaşında diyorlar, — İzmirin Zaro ağası demek..?1 — Bakınız ne sağlam bir vücut, Bizim gibi dimdik yürüyor, — Biz onun yaşına gelsek, iki n n — Torunu altmış beş yaşında imiş.. Torununun da torunları var- mış.. — Ne mutlu ona!, Yirminci ae- “rın Adem babası desene.. - Gülüştüler fren-| — Patladı İnfilâk Neden Vukua Geldi ? Seferihisarda korkunç bir bom- ba iştiali olmuştur. Mezkür köy halkından Osman oğlu 39 yaşların- da Hasan Çokkoşar, sabahleyin e- vinde oğlu Ahmed Çokkoşarla 6- cağı yakarak karşısında ısınırlar- ken ocak içinde bir bomba patla- mıştır. Hasan aldığı yaraların te- sirile derhal ölmüş ve oğlu Ahmed de sol elile sol bacağından ağır surette yaralanarak yere yıkıl - mıştır. Bu infilâk bidayette ehemmiyet- H bir hâdise telâkki olunmuş ve tahkikat derinleştirilmiştir. Fakat jandarma ve adliyenin müştere- ken yaptığı tahkikat, bunun bir görünmez kaza olduğu meydana çıkarmıştır. Patlıyan bomba, yıllarca evvel bir ağaç kütüğüne gömülmüş ol- duğu ve zamanla ağacın büyü - mesile kökün bombayı içine sak- ladığı, sonra Hasarim evde yak - mak üzece kestiği ağaç kütüğün- de böyle tehlikeli bir silâhın gizli olduğundan habersizce onu oca- ğa koyduğu anlaşılmıştır. Bomba ateşle temas eder elmez ânide patlamış ve bu müestif in- filâk da vukua gelmiştir. İnfilâk esnasında bacanın bir kısını da yıkılmıştır. Bir Otobüs Devrildi Dün gece, Tozkoparanda eh « likeli bir otobüs kazası olmuş ve bir otobüs devrilmiştir. 3066 numaralı Fatih - Şişti oto- büsü, içinde 16 yolcu bulunduğu balde giderken mezkür caddede önüne birisi çıkmış şoför Fuad çarpmamak için dümen — kırmş fakat bu defa otobüs devı lmiştir. Bereket versin bu devriln:e çok şiddetli olmadığındar bir yara - lanma veya ölüm hâdisesi vuku bulmamıştır. Hi Bakır Tepsi Çalmış Sirkettan mahküm iken iki güni evvel hapisaneden çıkan sabıkalı Salih oğlu Ali dün — Beçiktaşta pazar yerinde İsmall isminde bir seyyar koltukçunun bakır tepsi- sini çalarak savuşürken yakala- narak mahkemeye verilmiştir. Sarkıntılık Etmiş Lüngada oturan Osman oğlu Sü-| leyman isminde biri kendini bil- miyecek derecede sarhoş bir halde sokakta ötekine berikine sarkın- tıık etmiş, yakalanarak mahke - meye verilmiştir. Bir Harb Olacak mı? Daladiye Bu Sabah Korsikaya Hareket Etti (A inci sahifeden devama) sine çalışdacağı da ilâve olun- maktadır. Herhalde ılbaşı yortularını mü- teakip Avrupada siyasi hareket - ler yeniden canlanacaktır. DALADİYE'NİN SEYAHATİ Paris, 1 (Hususi) — Başvekil Daladye Tolona gitmek üzere ma- iyeti ile beraber vapura binmiş - tir. Kendisi 14,30 da Tolona mu - vasalat edecek, derhal Foş zırhli gına binecek ve yarın Ajacı!o'ya varacaktır. Daladye'nıin Kocsika ve Tunus seyahatine büyük ehem- müyet verilmektedir. Diğer taraftan İtalyan matbu - atı bu seyahatin Roma mülâkatı arifesinde olmasını ve İtalyaya karşı bir nümayiş mahiyetinde ve Çemberlayn'e de Fransanm hiç | bir fedakârlıkta bulunamıya: ğına dair bir ihtar şeklinde telâk- ki edilmektedir. ALMANLAR MEMEL'İ DE ALIYORLAR Londra, 1 (Hususi) — Alman- yanın yılbaşı tatillerini müteakip Memel'i ilhak etmeğe karar ver- diği, bu hususta( Litvanya ile de anlaştığı hakkındaki — haberletin tahakkuk ettiği söylenmektedir. ölnnlğüeşil Ziraat Kongresi Kararları Ziraat kongresine İştirak eden delegeler dün Ankarada zirat mü esseseleri gezmişler, — şerefler'ne tertib edilen ziyafetlerde bulun - muşlardır. Diğer taraftan zirast —kongresi kararlarını tatbik edebilmek ü zere icabeden projeyi hazırlamak| üzere Ziraat Vekâletinde bir ko- misyon kurulmuştur. Fd D Hastanele d »ki Yatak Adedi Vali Lütfi Kırdar, dün Beledi- yede meşgul olmuş bir ara sıhhiye müdürünü nezdine çağırarak, rimizin sıhhi işleri hakkında ken-| disinden — izahat almış ve sonra hastanelerdeki — yatak addinin gayrikâfi olduğunu — söyliyerek sihhat müdiriyetinin tedbir al - masını istemişti.r Tramvayla Otobüs Arasında Şoför Ahmed Adnanın idaresin- de 3413 numaralı otobüs Köprü üzerinden süratle geçmekte iken vatman Mustafanın idaresindeki tramvayla çarpışarak ön taralı ha-i sara — uğramış ve camlardan bir kısmı kırılmıştır. ——— ——— —— Ve oötele doğru yürüdüler. * Akşam... Güneş batıyor. Reşad babasiyle Kordon bo - yunda bir lokantada yemek yi - yorlar. Reşad çok neş'elidir. Bay Necmi soruyor — Bugün ne yaptın bakalım. Nasıl vakit geçirdin? — Size bir müjdem var, baba. — Nedir 0? Mektup mu aldın annenden? — Hayır. Annem, benim burar da olduğumu bilmez ki.. Ev tut- tum ev. — Yok canım., Ev mi tuttun — Evet baba. Çok güzel bir ev-| di Kaçırmak istemedim. Hemea pey verdim. | mire ilk defa “gelmiyor musun sen? — Evet amma.. Rehberim ya- bancı değildi. Beş odalı. Büyük bahçesi var.. Güneşi bol. Kirası da ehven. — Fena değil. Keşke pey ver - meden bir kere de ben görseydim. — Çok beğeneceksin baba. Pe; vermeseydim, akşama kadar baş- ka bir kiracı tarafından tutula - caktı. — Bay Necmi gofrada rakı içiyor du. ; — İsviçrede içkiye alıştın mı — Hayır baba.. — Yemekte bir bira içmek za- rarlı değildir. İstersen bir bira iç. Reşad itiraz etmedi. —— Bay Necmi garsona bir duble DA Amerika ve Totalitı Devletler Yazan: Ahmed Şükrü ESMİ Münakaşa kaldırmıyan — tar bir hakikattir ki 1917 sentsn itilâf devletleri, — büyük hadb Almanyanın ve müttefikler mağlübiyetlerini Amerikanın y dimile temin ötmişlerdir. O1 ililâf devletleri denizlere höri alduklarından harbin başlarfı #itdanberi, — Amerikanın md vardımından iİstifade etmektei ler. Fakat eğer yardım ticarl maliye sahasına münhasır WL | da Ametika 1917 senesinde ft harbe iştirak etmemiş — olstd harb çok uzardı. Ve ililâf deve ieri de bu kadar Uuzun bir hrl idame edemiyeceklerinden ( manya ile müsavi şartlar altad sulh akdetmek — mecbüriyetad kalırlardı. Amerikanın hâarbe — işrratin den birinci derecede meul, o z manki Alman yüksek kıninda sıdır. Yüksek kumanda, iterik nın askeri kuvvetleri harb âne sine gelinciye kadar askeri xre Kâtın nihayetleneceğini hesla mış ve hesabında aldanmıştıBi vunla beraber, Alman diplott - larının Amerikayı anlamamarı da bu devletin 1917 senesindar' be iştirakine âmil olmuştur. ne rika anlıyamayıştan doğan tü idare yüzünden 1914 senesi ut tosundanberi harbe sürükler« te idi. Denizaltı harbi bunu *l etmiştir. Amerikanın büyük hürbe İ- raki kendisi için de dünya içe kayırlı olmamıştır. Amorika :d- di zarara uğramış, prensip kabul ettirememiş ve hayal « kutuna uğrıyarak kendi kı ha çekilmiştir. Harbin itilâf dev- leri tarafından kazanılmasınar- Gım ettikten sonra, sulhun ti- minde kendi prensiplerinin * biki için ısrar etmemesi ve sı- ten sonra da mes'ültyetten kan , mMasi, harb sonrası devrinin k- razsızlığına âmil olan sebebir- rasındadır. Harbi takib eden on beş » içinde Amerika eski müttefil de dahil olduğu halde bütün - Tupa devletlerine — gücenmiş balde idi. Avrupa devletler #yrı ayrı sebeblerle Ameri kında hâyal sukutuna düşmür vaziyette idiler. | Fakat Amerika 1933 senesti sonra yavaş yavaş gene Avrdk doğru yaklaşmaktadır. Bünut sebebi vardır: 1 — Japony Uzakşatktaki faaliyeti, 2 — > liter devletlerin Avrupa ve - bi Amerika kıt'asında takib - * leri siyaset Japonyanın Uzat siyaseti, Amerikanın Sovyet- —1 yayı tanımasına sebeb olmu Gerçi bu tanımadan ehemni siyasi netice doğmamıştır. F Amerika, Sövyet Rusyanın İ sıyasetinde dürüst olduğuna niyor. Diğer taraftan Alman nın siyaseti, Amerika için bir) gı mevzuu — olmuştur. Son içinde Amerika bu yüzden ıztırab içindedir. Filhakika merikalılar, her milletin mukadderatına hâkim olduğunu ve istediği rejimi kurmakta ser- best bulunduğunu kabal ediyoc (Devami Ganci sah Cede) —

Bu sayıdan diğer sayfalar: