1 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

1 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5—-S0N T AF — İ Zinci Künün K Hürüca ' Niyet Edild *ve iği Yazan: RAHMİ YAĞIZ Zaman Her Şey Hesap Edilmeli Idi.. Daha Harbin Bidayetinde Ketdlerini Boğaza Dar Atan Gemilerle Bu İş Olur mu İdi? Daha Yavuzlu Midilli Tenados adasını bombardıman ederlerken yaziyeti gören Tiğres destroyeri- min verdiği malümalla İmraz ön- lerine bulunan düşman battı harb gemileri doğru Kumkale önlerine| gelseler, Boğaz methalini tutsalar, Yavuzla Midillinin rüc'at hatları- Di kesselerdi vaziyet ne olurdı İşte bu senin sormadığın suali de “| Bi kurcalamak, düşünmek bile | istemem. | Daha harbin bidayetinde, İn - | gilizlerin Akdeniz filosu önünde | yenici ve ezici kuvvetten kurtul- Mak için kendilerini daradar Ça- makkaleye atan bu iki geminin nihayet düşman deniz kuvvetleri arttırıla arttırla azami hadde, 28 daneye çıkarıldıktan sonra d”ıî nize açılarak onlara taarruza, bas-i kına kalkışmak neye atfedi 4 Bunu şuurndan şüphe etmet 'ımw karilerinizin takdirine bırakıyo- Tüm. Huruca niyet edildiği zaman bu âşin iki Osmanlı gemisinin birdes ya batırılması yahud da esir edi'-İ mesi neticesine maruz bulunduğu- u hesab etmek gerekti.. Yapıl - madı. Hareket de o vaziyette hiç cak, hatta — beklenecek | ıye vardı. | — Amiral Paşoviç bir İngil l tahtelbahrinden elde edilmiş hari-| ftaya ilimad etmediği, tayyare fo- tograflarından İstihraç — eylediği bir kroki ile hareket eylediği için bu âkıbete uğradı deniliyor. Bu (5 inci sahifeden devam) | tiyar bir kadın olduğuma hükme- | diyorlardı. Kime rasladımsa ha- Hme teessüf etti. Hekime gittim. Bir çare olmadı. Ben bu perma - Nantı yaptırmadan evvel - böyle değildim. Herkes ne kadar cazi- beli bir kadın olduğumu söylerdi. Saçlarım çehreme ayrıca güzellik verirdi. Beni bu hale getiren ber- berden tazminat isterim. Raşelin eski hali nasıl olduğu- mu gösteren resimleri ile şimdiki halini tetkik ettirmek ve Nantın nasıl yapıldığını a üzere tetkikata Jüzum görmüş, muhakeme başka bir güne bıra- kxlm hr ğ Taksimde (Bu gene) BİR DONANMA GECESİ Vodvil 3 perde Yakında büyük bir temsil hâdisesi (İNSAN MABUT) Ertuğrul| | Sadi Tek TİYATROSU No. 41 Eve geldim. Kimseye görü cen odama çıktım. Olduğum gibi karyolaya uzandımı. Gözlerimi ka padım. Seni yanımda sanıyı İ Şimdi anladım, şimdi anlar Sermed, ben seni çok seviyormu- gum. Zannettiğimden, zannett'ğin- den daha çok, pek ço Unutamıyacağım seni Sermed.. Yalvarırım bana dön! Boynuna dolanan kollarım ârtik çözülmi - yecek, dudaklarımı ağzından çek-| Miyeceğim, ömrümün sonuna ka- dar ayrılmıyacağım senden.. Sermed, Sermedim benim! Seni seviyorum, yalnız sen.. Ha- yatımda sevdiğim, kalbimi verdi-| husustaki fikriniz nedir albayır. — Ben, o sıralarda ne tahrib edilmiş İngiliz tahtelbahri duy - dum, ne de böyle bir haritanın vücudünü işittim. Yalnız eğer hakikaten böyle bir| harita ele geçirilmiş, ve amirale verilmiş ise Paşoviç buna İtimad etmemekte haklıdır. — Neden? — Neden olacak. Düşman hile sinden. Balkan harbinde de hu Dun benzerine tün düşman deniz Osmanlı donanmasını açık deni- ze çekmek için baş vuracakları çare ancak buydu. Balkan harbin de iken donanma kumandanmı A- | miral Ramize bir telgraf veril - miş, bundı — Averof İmrozda karaya ©- turdü. Fırsattan istifade ile onu taştırın. İmha veya esir edin! —| Türkiye Denilmişti. Bereket ve modör körü körüne bunan inan ; meselenin mahiyetini tet- kik için Mecidiye ile Berkısatveti beşfe gönderdi. Bunlar İmroza gittiler, baktılar, Ne Averofu ne öe başka bir düşman gemisini gö- remediler. Döndüler, gı (Devamı vırl L Yeni Eserler || Bahçıvan Muharrir. arkadaşlarımızdan İb- rahim Hoyi tarafından çok gürel ve Atinalı bir türkçe ile dilimize çevrilvrn Rabindeonati Tagore'in birinci bas - | kısı altı aydan daha az bir samanda tükenmiş ve ikinci defa olarak Renzi Kitabevi tarafından basılmıştır. Son devrin tereüimeleri içinde Bah- çıvan kadar rağbet kazanmış eserler pek azdır. Bütün edebiyat meraklıla- rına hararetle tavstye ederiz. üD Şeker Fabrikaları Anonim Şi rketinden:; Müessesemiz Üçlüncü parli olarak küp ve kel namasi Bahçekapı istiyonlere vorllir. Ta: ai ecnebi şekeri satın alacaktır. Şart- şhan 42 numaradan 12 Sonkânun 1939 Perşembe günü saat enbire kadar teklif mektu :ları şar mslarına cöre kabul edilecaktir. Marmara Üssübahri K. Satınalın: Cinsi Tonu 51039 3 Rekompoze maden kömürü 1 — 23/12/938 gün çıkmıyan yukarda miktarı yazılı kör eksiltmeye konulmuştur. 2 — Eksiltmesi 12 il te Tersane kapısındaki ko: 3 — Bu işe aid şartname bedelsi: inun 931 'Tahmint fi e kapalı zarfla ek: a Kamisyonundan: Tutarı İlk teminasti Lira K. Lira K. — Li 1550 — 7911 09 593 34 tmesi yapılan ve isteklisi imür, yeniden kapalı zarf usulile 9 perşembe günü saat 15 de İzmit- z olarak komis: 4 — İsteklilerin 2490 sayıh kanunun istediği vesikalı yukarda gösterilen n ve saatte 58e teminat makb n bir saat evvel buz veya banka meki line kadar komisyon başkanlığına GRİPİN Baş, Diş, Nezle,Grip Romutizma, rıevral)ı kırıklık vebütün ağrılarınızı derhal kes-r BHEN (czbında günde üç Yazan: Nusret Safa COŞKUN Çıldırıyorum galiba?. Haydi sevgili bana gek. Benim seni aramağa cesaretim yok.. Bek- liyeyim değil mi, geleceksin, ve hep ben sehin, sen de benim ola- caksın — değil mi?. Bekliyorum, hasretten tutuşan dudaklarım kız-) gin dudaklarını bekliyor, yalva - rırım bekletme, Belma Mektubu Şekib Sinan okudu. Daha kâğıdı açıp, gözü İnce ve ufarak kelimelerle mralanmış sa- tırlara ilişinde, yazıyı tanımıştı Mektubun içinde geçen kadın is- mi ve bu ismin mektub nihaye - tindeki imzası ona yabancı değil- Siten Ksaan ELALE n kaşe alınabilir. ESEE boğulmaktan kurtardığı yazmıştı. Şekib Sinan kâğıdı itina ile ka hyarak cebine soktu, Zabıtaya h. ber vermedi. adama , gözlerini kamaştıran bir beyazlığa açtı. Dili, paslı aözı içinde yosunlu bir taş gibi yapı poktı. Midesinde bir ağırlık, ba - şında bu beyazlığı gö de bir çark sür'atile çevli me vardı. Beyaz tavana, beyaz duvarlara | başucundaki beyaz komodine, yak ucundaki beyaz örtülere hay retle baktı, Hastanedeydi. Hususi bir odada Yanında kimse yoktu. Kendisini bu dekorun örtasına getiren hâdiseleri hatırlamağa ça- Tıştı. Donuk gözü önünde ilk cunla 1 hir iarlındı yatıyordu. san bi Sanra a kas | | HİIKÂYE GİiTARA | (4 üncü sahifeden devam) burnu, nemli yağı melâl ve işve ard veremeden € bir mana Sualine cevab kadınları da çok Hele cenubt A - yerlilerle karışan — İs- lardan çıkma, tuhaf bir melez tip meydana gelmiş. Bun- lar dünyanın en sıcak kanlı in - olurmuş. sünü t Boynul | derimir vab ve rakta, üzünt! bir halde gü dudaklarını büzerek sordı — Bunları nereden b nuz? rına dikmişti. Söylemeğe | n bir hayat, herşey | sanki bu genç kadırın dudal bu şarkının tereüimi yapayım. Şarkının idi: Aşk bir rüyadır. Kadın bir rü- yadır. Rüyaya inanmayınız.. Rü- yayı sevmeyiniz.. Aşk tatlıdır. Bu- na da doyulmaz, Bu rüyanın ta- dına varmak isliyorsanız, kadına İnanmayınız. Kadını sevmeyiniz. Yalnız bol, bol kadın seyrediniz.. | Bu, sizin gıdanızdır. Kadma el sürmeyiniz. Rüya ele, avuca sı « Çar mı?. Kadını avucunuzun İçi- ne almak istediğiniz zaman, ha- | yal sukutuna uğradığınrcı ve ağlarsınız... —— Halk epereti şam Saat 9 da RAHMET EFENDİ Büyük yeni operet Refi: Raşld Riza Büyük Macar bales! Salı günü akşamı Büyük Operet ÜÇ YILDIZ Cumartesi, pazar matine saat 15 de) her perşembe halk gecesi anlar | Gindan her kadını te | birbirine benzetilen d nün önüne geldi. Ka yanın üzerindeyd lar gerilen bağın koptuğunu his- setmişti. Sonra buz gibi sulara gir mülüşünü, iskelet kolları kadar soğuk denizin kendisini bir has- setli iştiyakla — bağrına basışım genzini yakan lezzetsiz, bir ma - n boğazından içeri hücum edi- ni hatırladı. Bacaklarından ya- kalıyarak kendisini - aşağı çeken kuvvete gayri ihtiyari mukave - met edişi, şişen paltosunun ken- ne ihanetini dü; bildi, | e şimdi gözlerini bir bastane odasında açmıştı. Demek kurtarmışlardı. Lâkin,., Şaşıyordu. İyice hatır- ordü ki, sulara atıldığı zam n Zi ir kimse kendisini görmemişti Paris'ta Yabancılar | Nasıl Tuzağa Düşürülür (8 inel sahileden devam) | gım son: fis bir bacak, Mini mini $ 'Tabil gelip geçenler yan gözle ve) hürmetle bakarlar . O, bunların hiç nsonra, hal olduğu anla; bakmaz. yahancı n biri- üçük ta'- ara len ve zengin Fin geldiğini gi çıkarır, kibriti yokmuş £ fa bakınır, Hafif bir tebe: yabancıyı süzüyordu: nce ince bir si e eder misiniz, mat tt cebinden dığı altn yaklı, uza u tü. ylemeğe lüzum var mı?. mobil gezin- va kararır, ye - l geliyor. Geceyi be- neğe karar vetirler. n söylediği bara girer - ik bir meş'e ile yemekle- ar. Şampanya , birbirini taktb ediyor nlanır, neş'eler ar Müsaade edermisir. edeyim. kktan tanırım. ram (4 üncü sahifeden devam) Hemen merkeze gidiyor. Avu: ki Sidney şei inda şu muha' n edi- Orası Sidney değil mi ? Bu- rast Londra, Şiddetli kar yağıyar. Soğuk. — Ne diyorsunuz, kar mı ya - or?. Burada öyle sıcak var ki leden sonra çalışmak hakika - Avustralyadan bu cevap alın - dıktan sonra bu sefer telefon ile başka bir yer aranıyor ve şu mü- havere tesbit ediliyor: — Evet, burası Monreal, Ka « madâ. — Çok iyi Bürası da Londra. Orada hava nasıl? — Hatif kar yağıyor. Şiddetli soğuk yok, Günlerdenberi hava böyle tatlı geçiyor. wrada çok kar yağıyor R. den sonra telefonla başka v7 yer aramıyor. Cevab şı, olu - yor: — Burası Nevyork. Hava g0 - ğuk. Daha da soğuyacağı anlaşı- hyar. Londradaki gazeteci bu sefer telefonla başka bir yeri arıyor. Bir Fransız kızının sesi cevab ve- riyor: — Evet, burası Kahire, Güneş © kadar güzel parlıyor Ki şaşarsı- nız. Gökyüzü tamamile mavidir. firi karanlıkta görmesine de im- kân yoktu. — Dalgalar onu açığa sürüklemişlerdi. Nasıl olmuş da kurtülmüştü. Ölümün pençesinden yakasını sıyırdığına memnun muydu?.. Bunu düşünmeğe daha vakit bulamıyordu. Şimdi sıcak yatak içinde ve hu sükün ortasında biraz rahattı. Hasta bakıcı avdet ettiği zaman beş dakikalık ayrılışı — arasında, gözlerini açan kazazedeyi dudak- larında tatlı bir tebessümle bu - kunce şaşırdı. — Geçmiş olsun! Yosunlu bir kayaya —yapışmış | midye gibi güçlükle damağından ayrılan dilini, ve hararetten çat- lamış dudaklarım kıpırdattı: — Teşekkür ederim! Hastabakıcı kız manalı mimik: ler dolu bir yüzle: — Bir kaza geçirdiniz! Dedi, içiyor - | | / Oh. tasını ben niz, bunun pa- vereceğ'm * fler çağırılı.. Şampanya hr. Nihayet sira heşa- r. Garson yor. Morga hemen çantasmı açar, bin franklık bit banknot çı- karır, garsöna uzatır. arak etme yabancı buna müsaade 6,850 frank!. bulmakla berabe vermemek iç ok. Bir çek versem al, paranız yok mu? O in geldiniz? Üz. Bi tımanına gide ımzalar. ıaber çıkar nga (bizim para- | olur, Marya, a) mal raya geliniz!. — Teşekkür ede: duğunu öğrenmek merakına ka- pilmamak kabil olamamış. Gaze- e telefonla başka bir yeri anıyor. ki gazeteci bu süretle dünyayı dolaşıyor. En son olarak telefonla aradığı yerden bir ses geliyar. — Cenubi Afrika!. Ümidburnu! iyor. Fakat bugün bi- 'a serinledi. Bununla be - raber gitgide ısınıyor!. | Ya, teşekkür ederim!. İşte böyle A: 'alyadan olsun, Afrikanın şimali genubun- dan hep böyle güneşten, sıcak ha- adan bahsedil yan Lond ralı için bunlara son söz olarak gibta ile teşekkür etmekten Telefonla yapılan bu de yirmi dakika sürmüştür. OTOBÜSLER (5 inci sahifeden devam) tarile hem ahenk ve he nakil vasıtası!.. Aman Allahım, bunlara otobüs, namı veriyoruz ha... büsün mucldi hat 9 çıkarsa, şaşmayımız!.. Muhi kak, adamcağız — böyle bir icadı olmadığım İstanbullulara bildi: mek Üzere hortlamış olacaktır Tramvay şirketinin de otobüs- leri var. Eh!., Bunlar ismile de o- tobüs doğrusu... Kelli felli şey - ler... Hem de rahat. Fakat; bilmem neden? Acaba ha-i kikaten otobüs olduklarından mı?| Yoksa; gelişi güzel mi Beşiktaş- tan Taksime, Taksimden Beşik- 'taşa adam başına tam; on dört ku- ruş alıyorlar.. n kısası: birşehrin sökaklarını, — tornistan edilmiş otobüs bozuntularile cer- çevelemek, hem bizim ve hem de tenebi seyyah ve misafirlerimiz için hoş görülmiyecek manzara- ulayı ge- | Bu derece güzel | | bileceğine şüphe 3 lardan cl(hığunun söylemek ve merika ve Totaliter Devl (2 inci Fakat bu halkmın hürriyetleri teşkil ettiğini si m e, Almı lerin, Ahb yan milletinin iredelerine da inadiği ek, bu mili lerin kurtuluşlarından bile b setmektedirler, Harb de ka Cumhurrelsi ikinci etler an v A tor litika manevrasın tâbiye tabüdir ki Alnan la karşılanmaktadı at son bir kaç ay * Yahudiler dığı şiddetli tedbirler 4 Ga çok derin akâsler uy: tır. Bunun sebebler için Amerikada Yak nun çok kuvvetli ol anın Tâzımdır. 1911 sen Yahudi nüfuzunun tesiri rika Çarlık — Ru: düşmüş lamak receye kâ tesiri altında şimdi de Ama manya arasındaki m Esasen iki devletin uğ da tedi Amerika Ber - tedir münasebetleri i bidir. Yahudiler hakk âdetlenince len büyük elçi: a da Vaşing geri çekmiştir ra da iki memleket K şiddi hkafta dahiliye nazırı, land şehrinde b ti içümamda nutuk & — Bugünkü totaliter devlet temini orta çağa benzetmek o dev- ve karşı hakarettir Sanra Ford'un ve Lindbergin Almân madalyası kabul eti xâ temin edecek, diktatöri yaları alan bir kimse tebaası olmak hakkınd kalacağını söylemiştir. Dahiliye Nazırının bu sözlerini, Almanya hükümeti resmen vro - testo etmiştir. Fakat evvelce Ne york bellediye reisi La Gardiya tarafından ayni mealde söylener sözler' protesto edildiği zaman, A- merika hükümeti, mazeret beyan etmişken, bu defa Amerika harciye müsteşarı Valles, protestuyu ya pan Alman maslahatgüzarın 'ta tevbih etmiştir. Harieiye müste- Dahiliye Nazırı - tarafından <zülüm y lenen sözlerin, Amerika metinin hizlerini ni olduğunu beyan ederek pro testoyu reddettiğini bildirmi: Enternasyonal Mmünasebetlerin tarihinde nadir olarak görül dürüşt muamele üzerine iki dev- let arasındaki münasebetler çok gerginleşmiş bulunuyor. Bu va- ziyette hangi tarafın haklı ve han- gisinin haksız olduğunu münaka- şa etmekte bir fayda yoktur. Fa- kat muhakkak olarak şu söylene- bilir ki bu vaziyetin devamı Al- manya için daha çok - zararlıdır. Ticaret bakımından Almanya A- merikaya muhtaçtır. Bu rokta - dan Amerikanın Almanyaya olan ihtiyacı o derce mübrem de, dir. Sonra Avrupada çıkacak o- lan bir karışıklıkta Amerikanın Almanya aleyhine yürümesi, bu devlet için tehlikeli olabilir. Böy- le bir ihtimali hesaba katınıya başladıkları içindir ki İngilizletin Almanyaya karşı — va: erinde bir sertlik hissedilmiye başlan - mıştır. Amerika, Avrupa muvazene - sinde bir rol oynamak isterse, bu kıt'anın siyasi mukadderatı üze- rinde büyük ölçüde müessir ola- oktur. Ve A- merika - Almanya münasebetleri bu Gereyanı takip ettikçe, Ame - nnyı bu muvazenede yeni ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: