7 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

7 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

UÇT RARRE TT YN 3S0N TELGRAF — İ tieciKinm 10 HÂDİSELER elediye teş! Suz ve fazla memur var - * miş. Yeni Valimiz bu tetkik ediyor. Yeni yıl bütçesi de 'bu esasa göre hazırlanacak... Şimdi, bütün belediye erkân, Müdiran ve memurini gözünü ” dört açmış, kendisinin lüzumlu ve dazla bir unsur olmadığını isbat için uğraşmağa başlıyacak. Belediyede memur çok, bütçe- nin mühim bir kısmı maaşlara gidiyor, diye vaktile yazardık. Cevab verirlerdi: — Hayır, memur kadrosu ta - mam, hattâ eksiktir, bile... Ne hikmettir, bilinmez.., Bazı gözlerin hakikat olduğunu anla - mak için zaman geçmesi lâzım geliyor. KUMRULAR DİLR GELECEKLER Biz en çok şehir meclisinin ha- “Hini fazlasile merak ediyoruz. Ye- ni Valimiz işe başladığı zaman, Meclisin tatil devresine - tesadüf etti. Meclis açılınca, kimbilir, ne kadar bülbüller peyda olacak... Öyle ya, şimdiye kadar sevimli bi- Ter kumru edası takınan mühte- rem Şehir Meclisi azamız, biraz da bülbül gibi şakısın.. Sayın aza, kendilerinin de mutlaka lüzumlu birer unsur olduklarını göstersin- ler... —— Şu gon günlerde belediyeye ait nice şeyler yazılıyor. Yolsuzluk varmış filân iş iyi görülmüyor - muş, kontrol yapılmıyormuş.. Şe- hir pis halde imiş... Ve saire... Bazı memurlara işten el çektirili. KARŞISINDAİ Son Telgraf yor... Filân falan... Bunların ka- hehatini hep belediyeye yükleti- yoruz. Peki amma, belediyeyi kontrol etmek vazifesile mükellef olan ve şehir halkını temsil eden Şe- hir Meclisi azası bu işlerin hiç farkında değiller miydi? Ah sevgili kumrular.. Bülbül kesileceğiniz günleri öyle hasretle bekliyoruz ki... TECRÜBELİ |BİR ARKADAŞ | Biz bu satırları yazarken, gün görmüş, tecrübeli bir arkadaş, omuz başımızdan gözucile yazdık- larımızı okuyormuş, güldü: — Merak etme dostum, dedi, Şe- hir Meclisi açılsın da güör.: İstan- bulun eksiği, noksamı nelerdir, hangi işler yolunda yürümüyor. Bunları bir, bir mümessillerimiz olan sayın aza sayıp dökecekler - dir. Şiddetle, hiddetle, gazabla bağıracaklardır. Hiç üzülme... Çünkü, Vali Lütfi Kırdar: — Şehir pis, yiyecek, içecek pa- halı... Kontrol az... Diye açıktan açığa fiyledi.. Sa- yın aza, şimı — Şehir fevkalâde pis, yiyecek, içecek harikulâde pahalı, kontrol hiç yok, diyecekler.. ARİFE TARİF NE HACET Arkadaşın bu sözlerinden son- ra, yazıma nihayet verecektim. Elimde kalem dğşünüyordum. Bir | başka arkadaş: — Yahu, dedi, yazını bağlamak için ne düşünüyorsun?, «Arife ta- rif ne hacet» der, kesersin... An- lıyan anlar, AHMET RAUF İtalya - Almanya - Fransa (A inci sahileden devam) — Şimali Afrika Fransanın öz malıdır. Onu asla terketmiyeceği- miz gibi onun istediği ve icab et- tirdiği her türlü fedakârlığa kar- — gi da hazır bulünüyoruz.. Demiştir. İtalyanlar, mütema - diyen Trablusgarbe ve Eritreye asker, tayyare, motörize kıtaat sovkine devam — etmektedirler. Bundan başka Fransa - İtalya -— hududumda:da mütekabilen tah - — gidat papıldığı, Akdenizdeki üssü- bahrilerin takviye edildiği anla- gılmaktadır. iya Sicilyada da askeri kuv- r tahşidine başlamıştır. Pan- talerca âdâsına da yeni hava kuv- ““ wetleri gönderilmiş ve uzun men- zilli toplar tâbiye edilmiştir. İtalya - Fransa arasındaki va- tiyet böylece ve her gün biraz daha gerginlik ifadesi içinde va- hamete doğru giderken Şark Av- vupasına aid vaziyet de şüpheli hareketleri davet etmektedir. Hitler - Bek mülâkatı har ta- rafta ve bilhassa Londra ve Pa- Tisde büyük bir alâka uyandır - mıştır, Bu mülâkat hakkındaki tefsir- ler devam etmektedir. En küvvetli kanaat ve tahminlere göre Hitler İtalya ile Fransa arasında bir No 81 — Babam da böyle istiyor. Fa- kat, tesadüflere boyun eğmeğe mecburum. Taşrada iyi bir iş çı- karsa.., — Ben sizin yerinizde olsam, yıllarca İsviçrede dirsek çürültök-| ten sonra, şehirde kalmayı tercih ederim. — Herkes böyle düşünüyor. Hiç — kimse taşraya, yani küçük kasa- — balara gitmek istemiyor. Küçük — kasabaların hali ne olacak biz de — gitmezsek... — Camım, taşraları siz imar e- — decek değilsiniz ya! Bunu hükü- /— met düşünsün. — — Hükümet mi? Bunu bence GöKYüiÜNDE AŞK YARIŞLARI ilk| Le görüşürüz. harb çıktığı takdirde Lehistanın vaziyetinin ne olacağını Bek'den sormuştur. Yine kat'i kanaatlere göre Almanyanın Şark Avrupa - sında yapacağı bir hareket mü- vacehesinde Lehistanın vaziyeti - nin şimdiden tavzihi de bu mülâ- katta iki Şef arasında görüsül « müştür. Lehistanın vaziyeti henüz ta - vazzuh etmiş değildir. Fakat, si- yasi mehafil en geç ilkbaharda gerek Şark Avrupasında ve ge- rek İtalya ile Pransa arasında mü- him ihtilâflar vukua gelmesinden endişe etmektedirler, Tek ümid İngiliz Başvekil ve Hariciye Nazı- rının Romaya yapacağı seyahate bağlıdır. Çemberlayn'in Pransa - 1nın dayası karşısında Romada ne gibi bir hattı hareket takib edile- teği bazı mehafilde ciddi bir alâ- ka ile merak edilmektedir. İngiltere ile İtalya arasında doğ- rudan doğruya halli iktıza eden ve bilhassa İspanyadaki — İngiliz nüfuz ve noktal nazarının haki - miyetini istihdaf eyliyen maksat- lar hasıl olduğu takdirde İngilte- renin Fransa - İtalya ihtilâfları Üüzerinde ne dereceye kadar mües- sir ve kat'i bir rol ifa edeceği bu merak mevzuları içindedir. Diğer taraftan İngilterenin Al- | Yazan: İskender F. SERTELLİ önce halk düşünmeli. Halk yap- imah. İsviçrede gençler üniversite, bitirince köylere giderler. Oralar- da yıllarca staj gördükten ve iş- lerini büyüttükten sonra büyük şehirlere dönerler. Bu suretle memleketin en uzak köyleri bile imarsız, bakımsız birakılmiş öl- Maz. Suna tekrar yüzünü buruştur- du. Reşad fazla kalmak istemedi. — Biraz çarşıya çıkacağım.. Yı-| iüL-. Başvekil | POLİ & Kursdan Bir Seyahata Çıkıyor (A inel sahifeden devam) #L SA Bana Kppaj türreymudye5 zım gelen izahatı almıştır. Bilâhare Derleme Sergisine ve Fotogrametri şubesine geçen Baş- vekilimizin Enstitüdeki tetkikleri 3 saat devam etmi ştir. Bu arada Azdavay kömür me- denlerinin Maden Arama Ensti- tüsü tarafından yapılan ilk etüd- lerinde bu havzanın Zonguldak kadar mühim ve zengin bir kö- mür yalağı olduğu anlaşılmıştır. Konya civarında da mühün mik- tarda aleminyum yığınları bu « lunduğu öğrenilmiştir. Gi Bu Sabahki Kaza (A inci sahifeden devam) len tramvay durak yerlerin ço - kunda durmiyarak Karaköye doğ - zu yoluna devam e'miştir. Tramvay Töphane ile Karak iy arasında — Kapıçi — mevkiinden sür'atle geçmekle iken 18 yaşlır tında Berç isminde bir genç te>m-| vaya atlamak istemiş fakat mu- wazenesini kaybederek tcamvayın| altına düşmüştür. Kazaya uğrı - .yan gencin ve görenlerin feryad. Üzerine tramvay derhal durduru!-. muş ve zavallı genç sağ bucağı kasığına yakın bir yerden kop - muş bir halde tramvayın altından çıkarılmıştır. Berç - cankurtaran etomobilile Beyoğlu — Belediye hastanesine koığlırılarak tedavi al-| tına alınmış vatman Satılmış ya- kalanarak tahkikata başlanmıştır Bebek, ortaköy ve Beşiktaş tram- wayları bu yüzden birsaat kadar işliyememişlerdir. Uskumru Bolluğu Birkaç gündenberi şehrimizde büyük bir balık bolluğu vardır Bilhassa uskumru pek - çoktur. Fvelki gün sabahtan akşama bi dar 200 bin kile uskumru tutu! muştur, Dün uskumru bazı semtlerde 10 kuruşa, bazı yerlerde de 5 kuruşa| satılmıştır. — — ——— manyanın Şarka doğru tevessü- üne bir dereceye kadar göz yu - macağından şüphe eden gazeteler ve siyasi mahfeller de vardır. Bu arada Almanyanın Memel mese- lesinin balli ile birlikte Dançig'i de ilhak edeceğini ve bunun mu- karrer bulunduğunu ileriye sü - * renler vardır. Günün en ziyade merak edilen meselelerinden biri de Almanya- nin Ukranya üzerindeki emelle - rini tatmin fırsatını tecrübe edip etmemiye kalkışmasıdır. Böyle bir tecrübeyi denemiye kalkışmak Sovyet Rusya ile Al- manya arasında bir harbe mün- çer olacaktır ki bu takdinde Le - bistanın ve Orta Avrupa ile Garb devletlerinin nasıl bir hattı hare- ket takib edecekleri kat'i surette henüz belli olmuş değildir. İtalyan metalibatı garbda tat - min edildiği takdirde Almanyanın Şarkta serbest kalabileceği noktai nazarını ileriye sürenler de vardır. siktı. Odasına indi. * Aradan on beş gün geçmişti. Reşadın — annesi ve kardeşleri Karını Gözüm Kararmıştı.,, Bir müddet önce, Beşiktaşta, Acar MehmeJin kahvesinde kâ - fayı tyice dumanladıktan — sonen, arkadaşı İzzeti yaralıyan Eminin mahkemesine dün asliya birinci cezada bakıldı. Suçlu Emin mahkemede suçu- nu itiraf ederek demiştir ki — Arkadaşlardan /li ve Sami de birlikte Acar Mehmedin kah- vesinde oturuyorduk.. Ali ve Sami) takı içiyorlardı. Fakat hen <4t - iyyen, bir damla bile içmed'm. Fethi de geldiler ve bizim masa- ya oturdular. Bir ara masaya bir yumruk vurdu. — Senin karını 15 seendenheri tanırım, ne mal olduğunu bili - rim.. dedi. İzzetinefsime dokundu.. Ceb'm- den çakımı çıkararak onü yarı- tadım.. Suçlu suçunu böylece ikrar et- tikten sonra demiştir ki: — Ben ruhi hastalık geçirdim.. 8 ay Mazhar Osmanın tedavisi «i-' tında bulundum. Bu suçumu dı ayni hastalığın tesiri ile işladim. Bunun üzerine mahkeme, suçlu Eminin akli heletinin tesbiti işin duruşmanın başka bir güne bıra- Kılmasına karar verdi. Çok geçmeden kahveyo İzzet ile| Ve.. Mahkemeler Ben Senin Kaçak Bir İrz Tanırım — Düşmanı “Bıçağımı Çektim, Bu lgaristandan Buraya Gelince de 20 Ev Soymuş Bulgaristanda muullimlik veap- Yağı sırada, bir genç kızin iruna tasallut ettiğinden on — seneye ral zaya gelen ve burada Ortaköy ve Beşiktaş semtlerinde 20 den fazla €v soyan Abdi hakkında dörd'n cü sorgu hâkimliği tarafından ya-| pılmakta olan tahkikat dün hit. ımiştir. Abdi bugünlerde mahke- meye sevkedilecektir. Si Deli Deli İle Yola Çıkınca Böyle Olur Dün akşam Merkezefendiye gi- den yol üzerinde iki yaralının yat- tığı görülmüş ve vak'a jandarma- yya haber verilmiştir. Yapılan tahkikatta bunların Bakırköy emrazı akliye hastane- sinden kaçtıkları ve yolda birbir- lerini çakı ile yaraladıkları apıla- şılmıştır. İkisinin de ismi Salih olan ya- ralılar Gureba hastanesine kal - dırılmışlardır. (Cebinden Parayı Almış Sabıkalı Bekir ile arkadaşı Ya- şar, perşembe pazarından geç - zaları çalarak kaçarlarken yaka- ianmışlardır. “ Ereğli (1 inei sahifeden devam) kurtarılan Tan vapurile beraber İkbal de kurtarılmıştır. Bundan maada aid olduğu acentanın ken- di vasıtalarile Samsun vapuru - nun da kurtarılmış olduğu haber alınmaktadır. Kaplan vapuru çök fena bir vaziyette saplanmış olup ayni zamanda yaralıdır. Şimdi Şadan vapurunun kurta- tılmasına çalışılmaktadır. Hora tahlisiye teşkilâtı kurta- rılması güç olanlarla, Alemdar kurtatma vasıtaları da nisbeten kolay olanlarla meşgul olmakta - dir. Diğer taraftan, Deniz Ticaret Müdürlüğü Ereğliye bir fen he - yeti göndermektedir. Bu fen he- yeti orada kazaya uğrıyan gemi- leri müayene ederek arızasız o - Janların seferlerine devam etme - lerine müsaade edecek, arızalı bir | halde bulunanların da icab eden tamiratı gördükten sonra sefer - derine başlamalarını temin ede - cektir. Ereğlideki faciaya bizzat şahid olanlardan Vatan vapuru süvarisi Orhan, ikinci kaptan Şahab, baş- çarkçı İhsan vak'ayı gazetecilere Diyerek, her ikisinin de ellerini| pencereden Reşada görünür va uzaktan: — Bnjur... Demeden gönlü rahat etmeza! Reşad da gözlerini açar açıraz pencere önünde durur, anun se- Sivastan gelmiş, Beyler sokağında| sini duymak isterdi. eve taşınmışlardı. İki alle birbirile çok çabuk kay- naşmıştı. Reşadın bükümet mühendisliği işi neticelenmek üzere idi. Bay Necmi, oğlunun — İzmirde kalmasına çalışıyor, muavini Ta- hir de ona bu hususta yardım e - diyordu. Her iki bubanın da fikrinden #yni şeyler geçiyordu: — Reşadla Sunanın evlenmesi, |— Bu kadar safiyane başlıyan mit-| | nasebetler, İâübalilik -hududunu aşmış değil, hatta ufak öpüşme- dere bile başlanmamıştı. Reşad, Sunaya karşı ciddiyet'ni| muhafazada devam ediyor, Suna oa Roşada bazan «bay mühendise bazan da «Reşad ağebey, diye hi-| tab ediyordu. Reşad yeni işine başlamadan ve kendisi için hazırlanan istikbale ilk adımını atmadan gönül işle - Fakat, her ikisi de henüz hu | Tine dalmak istemiyordu. düşüncelerini birbirlerine açma mışlardı. Sunanın Reşada Hemen her gece ya Reşadlar Sunalara, yahud onlar Reşadlara dln çok te- | geliyor, geceyarılarına kadar is- mayülü vardı. Suha her subah | kambil oynamak, meraklı mevzo SAA ——— Faciası anlalmışlardır. Bunlardan Vatan süvarisi Orhan ezcümle şöyle di- yor: «— Fırtınanın ilk işaretini pa - zar sabahı baromelro mütemadi- yen düşerek haber vermişti. Asıl kasırga sabah 5,5 da başladı. Fır- tınaya karşı çıkmaktan başka ça re göremedik. Denize açıldık. Fır- tına o kadar şiddetli idi ki Kara- denizin bu kadar coştuğunu gör- memiştik. Dalgalar on metreye yükseliyordu. Gemi parçalanır Bibi çatırdıyordu. 'Bir ara deniz yarıldı. Baş taraf suya gömüldü. İki arkadaşı sular aldı, götürdü. Sohradan mucize kabilinden kur- tulan bu iki arkadaşın birisinin kaburga kemikleri hurduhaş ola- rak vücudüne batmış, diğerleri - nin iki kolu birden kırılmıştı. 26 saat sonra Zonguldağa varabildik.. Köy Kütüphanelerine Eser| Maarif Vekâleti köy mekteb - leri kütüphaneleri için yeni bir Harar vermiştir. Bu karara göre kütüphanelere köylülere yarıyan yeni eserler a- hnacaktır. Bunun için tahsisat ayrılmıştır. lar üzerinde — konuşmakla vakit teçiriyorlardı. İzmirde, denebilir ki, birbirile anlaşmış bu kadar samimi görü « gen bu iki aileye gıpta etmiyen yok. gibiydi. lir gelmez karşısında Sunâ gihi temiz kalbli ve çok güzel bir kıt kız. Reşadın annesi bu kararını Bay Necmiye de şöylemiş, kocasının da ayni fikirde olduğunu öğrenin- ce gevinmişti. Her iki ne başlamasını bekliyordu. İşte Reşada eş olacak bir ne güzel bir vesile, Reşadın babası, karısına: (Devamı var) küm edi'biş iken kaçarak Bu- mekte olan İmhanın cebinden pa-| Reşadın annesi de Sıvaslanı ge| görünce, hemen kararını vermişti; le de Reşadın yeni işi- Reşad o gün yeni vazifesine buş- hıyacaktı. Üç gün sonra da yılbaşı. Bu işi açmak ve konuşmak için Dava Çikiyor Berberier kursunun, heyeti u- mümiye kararlle cemiyete devre- dilmesi üzerine, kursu yakın za- mana kadar idace ederlerle ber- berler cemiyeti arasında kursun demirbaş eşyası yüzünden çıkan anlaşmamazlığın, son olarak, Ma- arif müdürlüğü tarafından halle- dilmesi beklenmekte idi. Öğren - diğimize göre Maarif bu mosela- ye ald evrakı Maarif Vekâletine göndermiştir. Diğer taraftan berberler cemi- yeti, kursa ald demirbaş eşyanın bir an evvel, alınması ve hakika- tin tezahür etmesi için mahke - meye müracaat etmek için bir he- yeti idare kararı almak üzere pa- zartesi günü bir toplanlı yapa - caktır. Yeni_î'îaaş Baremi Nasıl olacak (A incl sahifeden devam) Linci — derece: 150 tutarı 600| 2 inci » 125 > BO Süncüd —» 100 » 40 4 üncü » 90 » ?0 5 inci KM r 3M 6 ma » 90 ». 2Ü 7 inci » 6 » 1 B inci , 5S0 » Wü Sunuau » 40 » am 10 uncu —» 3S » 108 11 inci » 30 » B& 12 inci DAİA 3N 18 üncü —» — 20 » 60 M üsel x V1s » 86 15 inci v Si n d lira. Banka ve saire memurları hak- kındaki lâyiha da bugünlerde mü-) zakere olunacaktır. Bu ay sonuna Tadar bütün bu lâyihaların mu - zaddel şekli ile Meclisten çıkması beklenmektedir. İstikiâi harbi e- reeklilerinden olup eski tektüt maaşı hizmetten ayrılmış olanlar için de yeni bir şekil tesbit edil « mek üzeredir. ü lüşe Ekmek Fiyatları Daimi encümen bugün Beledi. yede toplanarak 1 inci ve 2 inci mevi ekmek fiatlarını tesbit etmek- tedir. Her iki cins ekmek fiatları- rın da indirileceği anlaşılmak'a- dır. Yeni tenzilli flatlar yarın san ilibaren muteber olacaklır. Baro İçtimaı Hararetli Olacak İstanbul barosu bugün toplan- maktadır. İçlimaın çok hararetli olacağı anlaşılmaktadır. Bir avukat; baro meclisi azalık- ları için intihabın temdid olun - ması hakkında umumi heyete bir takrir vermiştir. Hastahanede Öldü Lüleburgazda oturan İsmail Os- Man isminde biri karnından bı - çakla ağır surette yaralı olduğu balde Gureba hastanesine getir'l. miş ise de Osman, hastanede ken-| dine gelmeden ölmüştür. Osma- nın cesedi adliye doktoru Enver Karan tarafından muayene edile- tek gömülmesine izin verilmiştir. l KUÜÇÜK HABERLER * Olobüs işletme imtiyazının Belediyece kullanılması kararlaş- tırıldığından münasib otobüsleri satın almak üzere firmalarla to » masa başlanmıştır. v Peşte elçimiz dün Ankara - dan dönmüş ve Peşteye gitmiştir. * Üniversitede lisan derslerine bazı talebelerin devamsızlıkları görüldüğünden talebelere lisan « dan muvaffak olamıyanların sı - mıfta kalacakları tamim olunmuş- tur. v Vali ve Belediye Relsi Lütfi Kırdar dün muhtelif yerlerde tet- kikler yapmış ve Haliçteki bahri- “ye müzesini de gezmistir. Zorluklar Yazanı Ahmed Şükrü ESME! Harb içinde kabine değiş'irmzi bir nekri geçerken su ortasınd at değiştirmeğe benzer. Bu öy! bit hâdisedir ki şümul ve ehim miyeti gizlenemez. Konoe kabi- nesin'n istifası da Çin işinde J: ponyanın karşılaştığı zotluğu & barüz ettirmektedir. Ve esase çekilen başvekil de bu zorluk ları gizlememektedir. Konoe (: tifası sebeblerini dikkate lâyık « lan şu sözlerle izah etmiştir: — Çin ihtilâfının akisleri net cesinde gerek dahill ve gerek hi Tici siyaset bakımından vaziyet miz muğlâk bir şekil almıştır. Japon kabinesinin istifası Çir yapılan son teklifin âmillerini « izah etmektedir. Hakikat şudı ki Çin harbinin uzaması yüzü; den Japonya çıkmaz içine girmi tir. Japonya on sekiz aydanbe birçok askeri zaferler kazandı, halde bir türlü siyasi hedefine v iamamış, yani Çini yola getir memiştir. Japonya devlet adan ları, Çinden toprak ilhak etme istemediklerini söyledikleri za man, bu sözlere inanmak gerek tir. Japonya Çinde nasyonali Komintag partisini dağıtarak kel di emellerine uygun bir hüküm | kurmak ve Mançuko - Japonya | Çin bloku teşkil ederek Soyy Rusya ve emperyalist garp de letlerine karşı yürümek niyetin| dedir. Fakat Çankayşek muka vemet ettikçe bu proğramın ta biki mümkün değildir. Bunun çindir ki Japouya on gün kad evvel Çine eski şartlarla muka| yese edilecek olursa, binnisbe h fif denecek sulh şartları teklif e miştir. Çankayşek bu teklifi re dedince — Japonya birşey kalmıştır: Çinin teslim masını beklerken, işgali allına dığtı toprakların islismarı. İşte bi mu yaparkendir ki Japonya Am) rika ve İngiltere ile karşı karşı: gelmektedir. Japonya harbin b langıcındanberi, Sövyetlere kar vaziyet alırken, İngilterenin m: faatlerini korumağa çalışmış hele Amerikayı idare etmeğe i| na etmiştir. Bu suretle Uzak Ş ta alâkaları olan üç büyük dı letin kendisine karşı bir cepi birliği yapmalarına mâni olgu tu. Fakat vaziyet artık buna sait değildri. Gerçi üç devlet - yet Rusya, İngiltere ve Amerik: Japonyaya karşı cephe birl teşkil etmiş değillerdir. Fukat ponyanın takib ettiği siyaset h birinin menfaatini ayrı ayrı killerde tehlikeye düşürdüğünd| Bunların ayrı ayrı aldıkları birler Japonyayı müşkül vazi; düşürmüştür. Sovyet Rusya, ba| mukavelelerini tecdit etmiyor Japonyayı datma tereddüd içi ırakarak Mançukoda bir çok keri kuvvetleri lüzumsuz yere gal ediyor. Bu, Çin için büyük yardımd dolar kredi açmış, maddi yardımda bulunmak k: rını vermiştir. Burdan başka iki devlet, Japonyanın işgali 4 fına aldığı Çin topraklarınd giliz ve Amerika menfaatler zarar verecek bir takım tedbiil almasına karşı mukabele bil olmak üzere Japon ticareti kında tedbirler almağa karar (Devamı 7 inci sahife

Bu sayıdan diğer sayfalar: