25 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Günün Meselesi: Azlık ve Okul Muallimleri Maaşların Verilmemesi Neden? aarif müdürlüğü, bir müd- det evvel, ccnebi ve ekak liyet mekteblerine bir ta- M mün göndererek muallimlerine | maaşlarını “muntazam — rserme- | mekte devâm eden mekteblerin sed cezasile tecziye - edileceğini bildirmişti. Bu ihtar. bir kısım mektebleri doğru yola sevket - miş, bir kısmı ise muallimleri - nin maaşlarını muntazam ver - memekte ısrar edegelmiştir. Ma- aş vermiyen mektebler, para - sızlığı İleri sürmektedirler. Hal- buki bu gibi mektebler birer cemaat müessesesidir. ve muay- yen bütçeleri vardır. Bütçelerini| her ders senesi başında tasdik ettirmektedirler. Sonra, ekal - liyet mekteblerinin, birer (mü- essizler heyeti) vardır. Bunlar, ÜNİVERSİTE İŞLERİ: Yabancı Muntazam mütevellilerin vezifelerile mü- kelleftirler, Yapılan etödlerde — maaşları vaktinde verememenin parasız- hktan ileri gelmediği, müessis - ler heyeti ile mekteb idaresi a- rasındaki geçimsizlik yüsünden muallimlerin — gadre — uğra - dığı tahakkuk ettirilmişlir. Ma- arif müdürlüğü bu hususta sıkı tedbirler almıştır. Diğer taraf- ftan, ecnebi ve ekalliyet mekte- bi muallimleri, Vekâlete göndi dikleri dilek projesinde, bu hal- den de acı acı şikâyet ederek ce- mant mektehleri hocalarının da e Belediye Erkanmın Marifetleri elediyenin eski işlerini tet- kik eden müfettişler her gün yeni bir meseleye el koyuyarlar. Geçmiş senelerde, be- İcdiye, âdeta bir yolsuzluklar bel- desi olmuş.. Şu, belediye kooperatifinin he- sablarından neler çıkıyor?, Pa - rayı alan gitmiş, bir daha da ver- memiş. Şimdi İsteniyor. Ya is- tenmeseydi. Hiç vermiyocekler miydi?. Borçları istenen bazı ze- vat vereceklerini söylemişler.. İs- tenmeden borç ödemek neden ha- tırlarma gelmemiş? İşin garibi, gazetelerde — çıkan havadislere nazaran, kooperatif- ten para alıp da, senelerce ver- miyen zevat, hep belediye erkânı! Yani, bu erkân ki icabında, kos operatifin İşlerini tetkik edecek- ler.. Hey gidi dünya hey!. resmi fik mekteb öğretmenleri | gibi hazineden maaş slabilme - lerinin teminini rica etmişler - dir. Bu noktai nazarda tetkik e- dilmektedir. Cümle Kapısında Bir P.T.T. Şubesi Açılıyor ayıları altı bini geçen Üni- versite talebelerine her gün, yüzlerce — mektub, havale | Beldiği ve ayrıca Üniver - sitenin beş fakültesile müteaddid enstitülerine de külliyetli mik - tarda mubabere evrakı gönderil- diğini gözönünde bulunduran İs- tanbul posta ve telgraf müdür - lüğü bir Üniversite posta ve tel Egraf şubesi açmağa karar vermiş- tir. Köy Mektepleri Kadroları Köy kanunu mucibince, köy ilk mekteblerindeki hademe kadrosul köy idaresi tarafından tensib edil-| mektedir. Malüm — olduğu üzere, bizde köy mektebleri ekseri yer- lerde 3, 4 sınıflıdır. Nüfusu kala- balık olan yerlerde ise tam sınıf- hdır. Bu kalabalık talebeli ilk mekteblerin kendilerine mahsus hademe (htiyaç ve teşkilâtları ol- ması icab etmektedir, Halbuki maarif * müdürlüğüne vaki birçok şikâyetlerden anla - gılıyor ki bir kısım köy mekteb- lerinde hademe — yoktur, Maarif müdürlüğü, şikâyetnameleri, ald | olduğu nahiye — müdürlüklerine göndermektedir. No, 110 Nihayet; Mihri — aymıştı. Uzun kirpiklerini iki tarafa bir yelpaze gibi devirerek yavaş, yavaş iri ve baygın gözlerini açtı. — Hasan Canın, ateşin dudaklarını titreterek bir şeyler söylediğini far- ketti. Dinledi. Delikanlı hafif bir gesle: — Kadı Paşa kalktı.. yüz nu- Maraya gitti. Demek bizi görme- miş olacak. Dönüşte — kendimizi — göstermeğe çalışalım.. İki genç, tekrar rollerine baş - Kadı Paşa yüz numarada gun- ZORBALAR SALTANATI Bunun için P. 'T.'T. müdürü Ü- niversite umumi kâtibliği ile te- masa geçmiş ve Üniversite mer- kez binası dahilinde bir yer tet- rikini istemiştir. Şubenin, Üniver-i sitenin Beyazıda bakan ve üze- rinde iki büyük saat bulunan ke- merli kapıya — bitişik — odalar- dan birinde açılması muvafık gö- rülmektedir. Bu — Üniversiteliler için büyük bir kolaylık olacaktır. Alibey Köyünde Elektrik Halte civarında Alibey köyü, Si- Jâhdarağa elektrik sazıtralına on dakikalık mesafed» olduğu halde yıllardır medeni ziyaya kavuşma- mıştı. İstanbul elektrik — şirketi hükümet tarafından satın alındık- tan sonra Alibey köylüleri, Na- ha Vekili Ali Çetinkayaya müra-| teaat ederek kendilerinin de nura | kavuşturulmalarını rica etmişler- di. Alibey köylülerin bu yerinde dilekleri kabul edilmiş, en $on teçhizetla köy elektrik santralı yapılmıştır. Alibey köylüleri, Na- fia Vekili Ali Çetinkayaya, İstan- bul nafıa elektrik işleri umum müdürüne, mühendis, — san'atkâr ve işçilerine teşekkür etmektedir- ler. Yazan: M. Sami KARAYEL ları mülâhaza eylemişti: — Kız varken... Hasan Cana ta- sallut etmek gerekmez... Tedbir- sizlik olur... Ayrıca çağırıp üze- rine varmak da muvafık değildir.| Delikanlı mümancat eylerse; sıy- tü göhreti payimal — olur sönra... Görmemezliğe gelip geçmek l4 - zımdır... Bir pundunu bulup Ha- fid Efendiden münasib bir şekilde Hasan Canı elde etmek muvafıkı tedbir olur.. Diye kararını verdi. Ve şeyta - natkârane ef'alini içinde sakladı. Ve hiç birşey görmemiş gibi göl- BURHAN CEVAD Karışıklığın Önüne Geçmek İçı'n Maarif Vekâleti Vekâlete gelen yazıların bir kısınının tarihlerinde. yılların 939 veya sadece 39 olarak, yazıldığını görmüş ve bu husus- daki karışıklığı İzale etmek - için teşkilâtına bir tamim göndermiş- tir. Buna göre bundan sonra bü- tün evraklarda bu rakam tam o- larak <1939> şeklinde yazılacak ve aylar da adi rakamlarla değil Ru- men şifrelerile — kaydedilecektir. Maarif Vekâleti bu hükme riayet edilmiyerek yazılmış olan evrak- ların iade olunacağını bildirmiştir. eai Yangınlara Karşı Bir Tedbir Umuma karşı açık bulunduru- lan tiyatro, sinema ve bar gibi yerlerde yapılacak bina tadilâtının mahalli itfaiye gruplarına bildi- rilmesi lüzumunun temini alâka- darlara bildirilmiştir. gel Yeni Sıhhiye Tayinleri Hakâri eski merkez hükümet tabibi Muzaffer Kesin — Hopaya, Mardin memleket hastanesi ope- Tatörü Şerefettin Kesen Siirle, So- ma hükümet tabibi — Cemalettin Aygen Balıkesire, Maraş traham hastanesi mütehassısı tabibi Fuad Elbe Nizibe, Nizip trahom has - tanesi tabibi Kemal Tolonay Ma- raşa, Ankara nümüne hastanesi hariciye asistanı Adil Özkan Ço ruma, İkinci mintaka tıhhat mü- fettişi Rifat Dedeoğlu sımfının ikinciye maaşının 70 liraya çıka- rılmasına, Ankara Doğumevi mü- tohassıs muavini Hulüsi Gökten Kayseriye nakil ve tayin edilmiş- lerdir. yattı. Fakat; koca ihtiyarı uyku tut- mamıştı. Hasan Canın can yakıcı hali onu ziyrüzeber etmişti. Nihayet; birçok korkülu rüya- lar görerek daldı. Hasan Can; Kadı Paşanın ken- dilerini görmeden gelip geçişine hayret etmişti. Demek bu adam hakikaten mu- taassıb ve evliya bir adamdı. Hiç şüphe yok ki; elinde şamdan yan- larından geçerken göz kuyruğile bile olsa kendilerini görmüş ola- caktı. — Hasan Can; her nekadar ge- tesini fevkalâde neş'eli geçirmiş, hayatında göremiyeceği nimete mazhar olmuştu. Fakat; rolünde muvaffak ola- madığı için üzülmüştü. Kâhyasım| memnun etmek isterdi, * Edilecek Turistik Mıntakalar Ayrılıp Güzelleştirilecek eynelmilel avcılık cemi - B yeti reisi Maksim Dükrok'un| birkaç ay evvel, zengin av- cularımızdan “birinin misafiri ola- rak memleketimize geldiği ma - Tümdur. O zamanlar Dükrok'a İs- tanbul avcılar cemiyeti mihman- darlık etimişti. Mumalleyh, An - karaya giderek alâkadar resmit makamlarla temasa geçtikten son- Ta şehrimize dönmüş, buradan da| Bursa etvarında, İznikde avlan - mağa çkımıştı. Maksim dükrok, memleketimizden çok müsaid in- tıbalarla ayrılmış, tekrar ve daha İMAR İŞLERİ: Mütedavil Etrafında ali ve Belediye reisi Lütfi W Kırdarın, Belediyeler ban- [' kasından yapılacak beş mil- | yon İiralık istikrazın müsmir iş- leçe hasredilmesi hususundaki kararını yazmıştık. — Sermayenin nüma getirmesi esası Üzerine ya- pılacak imar hareketleri arasında Eminönü - Balıkpazarı istimlâk- lerinin (mütedavil sermaye) şek- line kalbi vardı. Bu husustâ ya - pılan tahminler, Belediyeye re- (1 inci sahiteden deyam) Asil - —milletimizin büyük meelis azaları üzerindeki iti - madının derecesini anlıyabil- mek için, Parti - teşkilâtında ve halk tabakaları - arasında çok dikkatli tetkikler yaptık, memleketin geniş mıntaka - yinize —arzederken vatanın mukadderatına — dört sene müddetle hâkim olacak me - he Üai Gi ğ takdir ve itimadını azami de- recede toplıyabilmiş olduğu - muz kanaatindeyiz, Vatandaşlarım, Millet hizmetindeki vazi - felerin iç ve dış siyaset âle - minde çetin olduğu devirler- de yaşıyoruz. Canlı inkişaf halinde olan büyük bir mil - letin, her istikamette birçok ihtiyaçları ve meseleleri kar- şısındayız. Cümhuriyetin va - tana temin ettiği emniyet ve imarı, geniş olarak ilerletmek istiyoruz. Vatandaşlar arasın- da huzur ve hürmetin muha - fazasını, voaxifelerimizin ba- dar Mihribanla üryan bir halde | kaklılar. Kadı Paşa; dışarı çık « mamıştı. Artık, şafak atıyordu. Paşanın odasında bir tıkırdı oldu. Her hal-| de paşa; sabah mamazına kalk - maştı. Evet; biraz sanra; Kadı Paşa &- linde şamdan tekrar dişarı çıktı. Kurnaz paşa; sedirde yatanların farkında değilmiş gibi bakmadan yürüdü. Abdest aldı. Tekrar — odasına döndü. İşin garibi nöbetçilerden kimseyi de çağırmıyordu. Gün aymıştı. Hasan Can ve Mih- Tiban oldukları yerâm kalktılar. Giyindiler.. Lâkin, Mihribanın hali perişan- dı. Olduğu yerde — duracak hali Yöktu. Yürümesini bile şaşırmıştı. Doğru dürüst adımlarını atamı - yordu. | | Türkiye'de Tertib | Turneler uzun mesafelik müddeti ile ara- mıza döneceğini vadetmişti. Beynelmilel avcular cemiyeti, reislerinin verdiği izahat tesirile Türkiye dahilinde turneler tertib etmek tasavvurundadı. Bu mâk-i sadla İstanbul avcular cemiyeti ile| muhabere halidedir. Av mevsi - minde memleketimize bol mik - tarda avcı seyyah — geleceği, av mıntakalarımızın geniş bir turis- | tik faaliyete sahne olacağı, av hayvanlarımızın dış - piyasalarda da alıcı bulacağı ümld edilmekte- dir. Sermaye Etüdler.. sülmal çıktıktan sonra bir buçuk iki milyon bir nüma getireceğini meydana çıkarmıştır. — Belediye imar müdürlüğü, bu — husustaki Tesmi etüdlerine devam etmek - tedir. Prost'a, mütedavil sermaye plân- ları üzerinde kimlerle teşriki mesal etmek tasavvurunda olduğu da so- rulmuştur. Prost hangi mimarları tavsiye ederse Belediye, onlarla te-| masa geçecektir. — —— - —— Milli Şef Bir Beyanname Neşrettiler gşında tutuyoruz. — Cumhuri - yet Halk Partisinin, memle - ketin bütün çalışkan ve kıy - metli evlâtlarını hizmet yo - “luna sevketmeleri muvaffa - kiyeti, her gün daha siyade kendini göstermektedir. Ni - faksız ve huzur içinde bir ça- hiışma hayatının - nimetlerini yatandaşlara temin — etmek başlıca emelimizdir. Aziz vatandaşlarım, Harici siyaset sahasının şüpheli ve karışık bir devrin- de bulunduğumuz, gözlerinizden gizli kalamaz. İmsanlığın büyük facinlar kar- şısında kalması ihtimali, her zamandan ziyade artmışlır. Tasanlık ailesinin mühim bir uzvu olan Türkiyenin, ne va- zifeler karşısında bulunaca - ğını kat'i olarak tesbit etme - ğe imkân yoktur. Bu ihtimal- ler karşısında ancak kuüdretli milletler kendilerini ve in - sanlığı kurtaracaklardır. Kud- retli milletler, muhabbet ve emniyete dayanan bir birlik içinde — vatanlarının yüksek menfaati için her fedakârlığı yapmağa hazır olan imanlı, iradeli milletlerdir. Biz, bu milletlerin başında bulunan.- Havya açılmıştı. Güneş semada arzı endam etmişti. Kadı Paşanın sesi işitildi: — Kim var orada?.. Hasan Can; bu emir üzerine, derhal paşanın odasına girdi. Paşa; giyinmiş, kuşanmış kö - şeye kurülmüş oturuyordu. Ha- san Canın içeri girip el pençe di- van durduğunu görünce, gözle - rini delikanlıya dikti. Geceki ha- lini bir an için hatırladıktan son- râ; Şu emri verdi: — Evlâd, şöyle okkalı bir kahve, getir bakalım.. Hasan Can, boyun kesip dışarı çıktı. Kilerciye Tâzimgelen emri verdi. Kâhya ve Hafid Etendi, Hasan Canın gece yarısı verdiği tatlı ha- berden sonra; uykuya dalmışlardı. Horul horül uyüyorlardı. İşlerin ne dereceye kadar sarpa sardı - ğinın farkında değillerdi. Birliği Bu Hususdaki - Çalışmalara Başlandı Talebe birliği teşkili hususun- daki #aaliyetlere devam edilmek- tedir. Bu iş için her fakülteden ikişer talebe mürabhas olarak se-i çilmiştir. Yekünu yirmi beş otuz bulan talebe mümessille - Rektör - Cemil Bil- selin başkanlığında bir toplantı yaparak birlik ana yasası üzerinde görüşmüşlerdir. Büm el ği Sigortaların Harb Rizikoları Siyasi vaziyetin tesirile deniz | nakliyatında yapılmakta olan harp| rizikosu sigortası binde 25 nisbe- | tinde yükselmişti. Eenebi sigorla şirketlerine menkezlerinden ge - | len emir üzerine vaziyette husule gelen salâh ileri sürülerek binde yirmi bir nisbeti, birden on iki buçuğa indirilmiştir. Dış piyasa- darda nikbinlik başlamıştır. lardan olduğumuz kanaatini, cesaretle söyliyebiliriz. Rey - lerinizde göstereceğiniz kal - bi beraberlik ile itimad, mil- letimizin kudretine yeni bir delil olacaktır. Aziz vatandaşlarım, Cumhuriyet, imar, kültür, | endüstri programlarına ge - | niş mikyasta devam edecek « tir. Fakat bilhassa köylü ve çifiçi halkımızın — kazancını arlırıp maişet seviyesini yük- seltmek, bunun için geniş mikyasta ziraat ve ilk tahsil imkânlarını bulmak, — başlıca emelimiz — olacaktır. Bütün idare düzeninin, halk içinde, halkın meselelerile yuğrul - muş, müstakim ve muntazam işleyişinin semereleri, hattâ iktisadi olan verimli tedbir - lerin başındadır kanaatinde - Ariz vatandaşlarım, Bana ve riyaset etmekle if- tihar etüğğim Cumhuriyet Halk itibar ve refahı artmış ve ge- -| nişlemiş olarak çıkacağına, samimi ve kat'i olarak inanı- yoruz, güveniyoruz. 24/3/939 Türkiye Reisieumhuru Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İSMET İNÖNÜ Kurnaz Kadı Peaşa; hepsini de tlatmıştı. İradesine sahib olmuş- 'tu. Birdenbire işi zevzekliğe dük- Memişti. Çoak geçmedi. Hasan Cari elinde kahve paşanım huzuruna girdi. Kâdı Paşa; Hasan Canı tekrar göz kuyruğile gözden gçirdi. Kah- valtısını aldı. Hasan Can dışarı çıkmıştı. Paşa; höpürdete, höpürdete, kah- vesini çekiyor bir yandan da ak- şamki manzarayı hayalınde yaşa- tıyordu. Kurnaz paşa; biraz daha kafa- sını yordu. Ve şöyle bir noktaya gelip takılıp kaldı. — Acaba; akşamki —manzarayı Hafid Efendi mi hazırlamıştı? O- labilirdi ya?.. Diye düşündü. Fakat; paşa, ne yapıp yapıp Hasan Cam elde et- meli idi. (Devamı var) İ D , S aa A . Cenazeye Saygı Göstermesini Bilmiyoruz vvelki gün öğle üzeri Teş- vikiye'de emekli - General Ali Hikmet'in cenazesine raslamıştım. Memleket ve ordu — Fakat, ben bu vesile ile, ekserl vatandaşların lâübali bir hareke- — tine işaret etmek istiyorum. Bi de, maalesef, henüz cenazeye hür- met etmesini bilen vatandaş pek aadır. Daha doğrusu hürmet etme- — sini biliriz de, duyduğumuz say- gıyı izhar edemeyiz. Bir cenaze geçerken, yol üstüne — de bulunan vatandaşlara — dikkat — | ediniz. “Yüzlerini buruşturarak, boyunlarını bükerek teessürlerini ifade ederler. Ve fakat hiçbirinin aklından, şapkasını çıkatarak, ce- — nazeyi selâmlamak geçmez. Bütün dünya memleketlerinde, cenaze, durarak, cephe alınarak selâmlanır. Biz, henüz, buna alı- şamadık.. Yolda, bir cenazeye te- sadüf ettiğimiz zaman, ne kadar teesslir ve hürmet duyarsak du- yalım, eğer şapkamızı çıkararak — selâm vermezsek, etrafımızdaki — insanlar, cenazeye karşı saygı his ettiğimizi asla anlamazlar. Ve hattâ, bizim terbiyesizliğimize, fe- nalığımıza, ruhsuzluğumuza hük- | mederler. Kimin ve nasıl bir cenaze olursa olsun, hümretle selâmlamayı ar- tık öğrenelim! Ölüye hürmet, in- — sanlığın belki birinci vaslıdır. REŞAD FEYZİ — Ankara Radyosu'nun Temsil Şubesi Ankara radyosunun daha mü- tekâmil bir hale getirilmesi için gimdiye kadar yapılan tetkikattan sonra bazı tedbirler alınmak üze- redir. Bu tetkiklerden Türk mus siki, alafranga musiki ve söz kı- sımlarından iyi neticeler alındığı — anlaşılmıştır. Yalnız - #yi işliyeme- diği görülen temsil şubesinde zı ıslahat yapılması zaruri- görü!- mektedir. 25,000 lira tahsisttı olar bu kısım hakkında şikâyetler ek- sik olmamaktadır. Birimizin Derdi —— Hepimizin Derdi Denizbanktaki " Ameleler

Bu sayıdan diğer sayfalar: