20 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

20 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Istanbul Balık Yalnız İstanbul Milyon KiloBa(ık Çıkarılabilir alık istihsalâtımızın art. fırılması ve balıkçıların himayesi içi aydan itibaren Ticaret Vekâleti tarafından esaslı fa- aliyote geçilecektir. Ayni zamanda balık ihracatı Ve İstanbuldan memleket da- hiline sevkiyat işi de edilecektir. Veklilci, yeni tedbirler saye- Sinde ve mevsiminde yalnız İstanbul civarından 15-2 mil- Yon kile balık istihsal olunabi- Teceğini kuvvetle tahmin et - Mektedir ve şimdiki İstihsalât $ok az görülmketedir: Ezcümle 1 ay içinde İstan- Bulda ancak 207 bi 523 kilo küçük balık, 180 bim 5217 çift pa- İamut, 599 kap kabuklu muh- önümüz - tanzim Mısır Çarşısı | Meselesi | Esnaf Ankaraya Bir Hey'et Göndermeğe Karar Verdi Müsirçarşısının sebze ve meyva li ttihaz olunması hakkındaki Belediye tasavvuru mezkür çar - Hdaki esnaf arasında büyük bir te- Ve endişe uyandırmış ve esnaf Atalarından seçtikleri bir heyeti Vali ve Belediye reisi Lütfi Kır- “ara göndererek bu karardan vaz Beçilmesini, Eminönünde dükkân- Tarı yıkılan esnaf gi b Bin de müşkül vaziyele di TMemesini rica etmişlerdi | | | Üğrendiğimize göre heyetin bu | Cemasından müsbet b d& olunmamıştır. Mısırça Süli bu sebeble Ankaraya Yet göndermeği laştırmış - lardır. Heyet bugünlerde hareket | #decektir. Mışırçarşısı esnafı müm Ankarada Başvekilimizi, Dahil Vekilini ve diğer Vekilierimizi zi Yaret edeceklerdir. Bu ziyarette yüzlerce esnafın ve ailelerinin istikballerinin korun - | TMası istirham edilecek ve uzun Yıllardanberi Mısırçarşısında dük-| kün açarak çalışıp bayatlarını te- Min eden bütün dükkân sahibleri- Din yersiz ve | Tacydan verilm #efkatinden bilhassa rica oluna - Ciktır. | | —..ım,* e| Buğgün Alman Seyyahları Geliyor Bugün, saat dörtte Alman ban- Gralı General fon İştoben vapu - Tile 450 Alman seyyahı gelecekih Seyyahlar, yarın esmileri, mü- — ——— — (Askeri Eh- he- | * lular Az Yiyor Civarından İki telif deniz huyvanları ve 2475 tane de istakoz tululduğu an- laşılmıştır. 297 bim 523 kilo balığın an- cak 43 bin 581 kilosu yabancı memleketlere, 29 bin 236 kilo- su da Ankara, Bursa, Eskişehir, Kayseri gibi iç şehirlerimize gönderilmiştir. 180 bin SI7 çift palamutun da 09 bin 864 çifti yabancı memle- ketlere, M bin 468 çifti iç şek birlerimize sevkolunmuştur. Bu suretle İstanbullular ge- vi kalan kısmını, yani 1 ayda 224 bin 706 kilo muhtelif kü- gük balık ve 62 bin 484 çift de palamut yemişlerdir. İstanbulda, dahil ve hariede sarfolunan bu balıklardan ba- lıkçılarımız 123 bin 966 lira el- de etmişlerdir. Kızlara Iıyetna me Nasıl Muamele Yapılacağı Dün Tebliğ Edildi Mekteblerden mezun olan kiz lere ne şekilde as! verileceği dün Maarif Vekâletinden tebliğ olunmuştu. mre göre kız talebel ci ehli « Te, er- keklere verilen ehliyetnameler gi- bi ayrıca bir vesika verilmiyecek- tir. Yalmız askerlik — derslerinin mahsus olan 7 ve 8 inci sı- el nin temin ettiği hakkı ka - ydı kanacaktır. 9 ve 10 uncu sınıf programlarını bitiren kızların diplomalarına da zanmıştır, | Acı Bir Kayıp hmed Ağaoilu dün sabah | gözlerini hayata yumdu. Bu, Türk — münevverleri, Türk matbuatı için acı bir kayıp- tar. Ağaoğlu, on gündenberi rahat- | sız bulunuyordu .Ondaki enerji ve zekl kaynağının mcaklığına bakı- nuz ki, ölünciye kadar kafasını ça- hıştırabildi. Yazılarını yazdı. Dün, enun yeni bir makalesini gazete sahifeleri üzerinde ararken, ölüm haberile karşılaştık. Bu, hiç bek- lemediğimiz bir acı sürpriz: Ahmed Ağaoğlu kaymetli bir Hukuk profesörü, erbab bir gaze- teci, vatanperver bir insan oldu- igu kadar, dürüst, faziletli bir va- tandaştı. Onun ölümü karşısında, şahsi - yetine karşı duyulan umumi tak- dir hislerini ifade etmeği bir va- zife biliyoraz. Ahmed Ağaoğlu öldü! BÜRHAN CEVAT _Y—erlî Fabrikaların Yapak ihtiyacı | Bir Hey'ct Mübayaada | Bulunmak Üzere Trakyaya Gitti Yerli mensucat eksperle şehrimize gel gitm 4 Trakyan neki «yapak» mahsulü vaziy tetkik ederek angajmanlarda bu- nacaktı Je ilk angajman evvelki gün yapılmıştır. kırım yapak fabrikalarıı inden mürekkeb bir €k Trakyaya n bu se- yet 0 bin kiloluk kilosu 65 kuruştan heyel dan satın alınmıştır. | gözlü, zayıf ve kansız bir çocuktu. Yerli fabrikalarımız bu yıl bi ihtiyacı için elbise, ev hassa kö çamaşırlık, köy şatına mahsus mi kumaşlar ve köylülere melbusattan mühim m: a Varından geçen askerlik derslerinin 10 uncu sınıf kadar ders | gördüklerine dair meşruhat veri lecektir. (dahil) programına eeei Eski Paralar Darphaneye Verilecek 'e Vekâletinden vilâyetlere| gönderilen bir emirle, eski nikel | 25 kuruşluklarla bronz 10 kuruş- luklardan Ziraat Bankası şube - lerinde birikmiş olanlarının 15 gün içinde toplanarak - hazine ve şu- lât kaydile - İstanbul darbhane ve damga matbaası mü- | dürlüğüne gönderilmesi bildiril - miştir | Ayrıca eski bronz $ ve 25 ku - ruşluklarla eski nikel 1 kuruş - | n da Darbhane ve damga | yollan - | batına ması tebliğ olunmu kselmekte devam edece- ılmaktadır. —— Köylüden Alınan Şeker Pancarları Şeker fabrikaları tarafından çift- çilerimizden alınmakta olan pan- car fistlarının artlırılması için yar pılan tetkikler bitmiştir. Öğren - diğimize göre fiatlaçın yükse mesi kararlaştırılmıştır. Bu yükseliş şimdilik kilo başın- da 10 paradır. Yani fiatlar 30 pa- radan 40 paraya çıkarılmıştır. |Akıl Sıhhatı Kongresil | , Beynelmilel 6 incı sakıl sıihhati kongresi> nin renin Lozano şeh cağı bildirilmiştir. 2 haziranda İsv inde toplana » —| — Bu mühim tıbbi toplantıya mem- yanı geze - 19 da Rodosa gi - | deketimizden profesör doktor. Fab-| | reddin Kerim Gökay davet olum | muştar. Ve».Mah Ben Sihirbaz | Değilim! Bir Yankesici İki Ay Hapse Mahküm Oldu H enüz on altı on yedi yaşla nda, İkısa boylu, esmer, kara ve kalın kaşlı, irt siyah Sırtında mü Jerinde ya- İkinci sulh ceza hâkimi Salâ - haddin Demirelli, ona: 1 sorduğu et ceva man, b çocuk vermedi, ğir gözlerini düşündü. kaldırdı. dikti bal Sonra ağı ab hâki aran, merhamet baktı, baktı. Bir gey söyliyecekti, fakat söylemedi Bu sefer iki şahide döndü, Bitkin | meden beni yakı y size ne yaptım? Yalvarını inizi vicdapınıza — koyun, leyin! Beni mahküm ayın, mer- viedan azabı duymadan gününe kadar beni ta- olduğumu bilme- diğini Halbaki bu adam senelerdenberi beni tanır. O gün sebze iskelesine Bunu itiraf ediyoruz iyyen bu suçu işleme Osman Karabulut dedi ki; — Davacı Rıza iskelede, elin - deki küçük bir not defterine bir geyler yazmakla meşgüldü. Bu sı- rada Naeri, Rızanın yanına sokul- du. Onun meşgul bulunmasındı istifade ederek, elini yavaşça ce- bine soktu, bir kâğıd lira çıkardı. Fakat tam kaçacağı sırada bağır- di — Rıza yanında yankesici var. Cebinden paranı üşındı. Nasri bu sözümü işitince derhal elindeki parayı yere attı, kaçmağa | başladı. Fakat biraz sonra birkâç kişi taralından yakalandı, biraz evvel kemeler Parayı Yolda Düşürdüm Bir Doktoru Dolandıran Seyyar Satıcıların Muhakemesi ir doktorun 5 lirasın dırmaktan suçlu tıcı Mehmed masına asliye dör- lulardan Mehmed mah- kemede şunları söyledi: 1 olmüştü. ikramiyel Min: bisküvi Bir gün Fatihde, Çarşı bir sokakta alış veriş yapsı Belediye memurları caddey e teslim ederek, po- lislerle karakola gittim. Ben kara- bulunduğum sırada davacı beş kuruşa b n almış ve Mina Mi Doktordan | sonra cebim; e elimi parayı Beş lirayı düşürmü tüm, Utardığım için bir d: diyenin tulundu; n gişesi önün soktuğum zam, adum din ahri Nu ak, dinlenmeleri için durı a yirmi hazirana b Kumar Oynarlarken Yakalandılar Beyoğlunda Yeşil b ha Kırantolo, Bedros oğlu Artin ve Hayık, alenen zar atmak suüretile kumar oynarlar ri tarafından yakalanmış Bir çift zar ile, yedi lira da elde edilmiştir. Suçlular hakkında mu- amele yapılmaktadır nn cebinde yirmi beş vardı. Nasri bu paran lirasını çalmıştı. y h- fena bir niyetle sokan bir yan- , orada bulunan bütün pa- rayı almaz mı? Yirmi beş lirada yalnız birini ayırıp alması adamın bir sihirbaz olması icab | etmez mi?. Hâkim, şahidlerin ifadeleri ile Nasrinin soçunu sabit gi iki ay müddetle verdi. dü ve İ | | | | meğe karar ve | teşkil © daşı Fahri de | | ve doğum | yalnız bir | | Şelîırlerın içme Suları Mütehassıs “Bir Hey'et| Tedkik Seyahatına Çıktı Dahiliye Vekâleti — belediyeler | ar umum müdürü Halid Ziya | Türkkan, su mütehassısı Eşref ve | şehircilik mütehassısı mithatlar mürekkeb bir heyet evvelki gün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Öğrendiğimize — göre Ve henüz içme suyu olmıyan veyahud! daha iyi içme suyu temini icab eden bütün şehir ve kasabaları - | i sür'atle hallet - iştir mızin bu derdii Halid Ziya 'Türkkanın reisliğin- de bulunan heyet de bu maksadla uştur. Heyet evvelâ Trakya şehir ve asabalarında bu hususta mahalli tetkikler yapacaktır. Oradan da Mersin ve Tarsusa geçerek cenub mantakalı N Bilâhare de Zonguldağa dönü- | Tekirdağına ki seyahat bik olunacaktır. Hâlâ Soyadı Almıyanlar Var Soy adla geçilecek ve yukarıdal programı tezke irmiyen bazı bu kabil sür'atle cezalandırı!n reket eden kimseler nalarını eğer hak- KISA POLİS HABERLERİ ve Hüsein Cavid oğlu Ce Taksimde, İzz nosunda garsonlardan — Nuri Jneri döğdüğü için yakalanmıştır. * Dün saat on buçi da Dörtkuyu caddesinde minde bir ahçı | Bayramın köfte ıskarası ocağın - daki yağların birikmesi sonunda agin çıkmış ise de lmüştür parlamakta tek atyada Kazlıçeşmede Al-| fabrikasında çalışan Satıl- mış ve Mehmed, fabrikadan kö - | e çaldıklarından mnarak, | kemeye verilmişlerdir * Kasımpaşada oturan on iki yaşında Yaşar kazaen bisikletten | düşmüş, bisikletin fren demiri kar isabet ederek hafifçe yara - lanmıştır. * Feriki Gökbulut ile di nına inde oturan — İsmall arkadaşı - Mehmed, Kasımpaşada Piyale camtindeki 25 kilo sökülmüş kurşunu çalıp ka- ! çarlarken yakayı ele vermişlerdir. | | | G | mesinde, | bilir. Çocuklarım İK Fuhşa Sürüklenen Kadınlar emile isminde bir kadının hazin muhakemesini — dün bir gazetede okudum. Ka- dm, kendisini fuhuş maksadile ya- bancı erkeklere takdim ederken yakalanmıştır. Fakat, bu, Cemile- nin ayni suçtan dolayı ilk defa mahkeme huzuruma çıkışı değildir. | Ayni kadın, birkaç gün evvel de, | Şişlide bir gazinoda, halkım ale- men haya hislerini rencide ede - cek vaziyetlerde bulunduğu için, on beş gün hapse mahküm ol - muştur. Cemilenin, bu seferki muhake- kendisini müdafaa için söylediği sözler, çok şayarı dik - gattir. Diyor — Ben fuhuş yapmağa, kendimi erkeklere satmağa mecbur olacak bir vaziyete düştüm, Bay hâkim, dört çocuğum var. Onların reflerini düşündüğüm için vesika alamadım. Yarın herles onlara umumi kadının çocukları diye » n Üüçü kızdır. O- kuyorlar. Çok da zekidirler. Fa « kat, ihüiyaç beni düşürdü. Genç kadının bu sözlerini okur ken, insanın tüylerinin diken di ken olmaması mümkün deği dir. önüne okuyan, zeki dört çocuk getirin.. Bunların üçü kız. Ve bu çocukların anası.. Gözünüzün Genç kadınların ve kızların fuh- şa sürüklenmeti davası, içtimai, ruhi bir meseledir. Birçok sebeb. | Teri vardır. Fakar, tıpkı Cemile gibi, bu kö- tü yola sapanlar arasında, âmil olarak yalnız ekmek parasını te- durik endişesinin mevcudiyeti de kabul edilebilir. Çocuklu dul kadınları himaye | edecek, onlara meşra kazanç te- min edecek çalıştırma yurdları a- gacak bir teşkilât lâzımdır. Vali Lütfi Kırdarın, hem Belediye Re- isi, hem Parti Reisi sıfatile, böyle bir teşekküle Istanbulda ihtiyaç olduğunu bizimle beraber hisset. tiğini ümid ediyoruz. D FEYZİ Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Mahallelinin Sıhbati Korunmalıdır Edirnekapılı — bir okuyucumuz yazıyor. #«Semilmisde birkaç senedir lar aliyette bulunan bir pamuklu (- malâihanesi — vardır. - Evlerimizin pek yakınında olan ba yere her Gün arabalarla merelerden toplan. dığı malüm olmuyan mülevves bez- ler getirilir. Bu bezler imalâtha- mede makinelere konarak içlen - mektedir. Fakat bir kere makine- ler işlemeğe başladı mi, ortalığı tez düman kaplar, artık imalât - hanenin yanında değil, civarından Bile geçmek mümkün almaz. Ci- yardaki evler pencerelerini aca- mazlar. —Acaba mahalle içindeki bu imalâthane herhangl bir tedbir. de bu foz dümanın önünü alamaz mut Mahallenin sıhhati — mevzuu baksolduğu için Belediyenin na - zarı dikkatini celbederim.a ROMAN: 25 Bu mukavele sayesinde Janet | İçin güya bir müddet evvel vefat | timiş bir baba ismi bulundu. Bu | Münaşebetle Giyon da ta kont olmuştu. O zamanki âdet mucibince ter evlenen - kizları ve kadınları | Öpmek mecburiyelinde idi. no- Noter, kâğıdı imzalatmak üzere | " kaz tüyünü Janete verirken, ba- | B genç kadının çehresin laştırdı. Kont Jan Dub: feşvik etti. dedi. kt. — Haydi, haydi! Öpünüz, fenizi yapmız. Y kandırmaş Noter evi #tasında bileceğini ke: iş fun bu sözleri karşısında irkildi. Fakat ertesi gün de vaziyelin iç Yüzünü hiç olmazsa kısmen öğ - ? Mütlaka kendisini Restit hapiahanesine attırırdı Dini merasim lamadaı tün bir haziran ayı geldi, Çünkü o sıralarda Löbel ölmü, Onun ölümü Kont Jan Dubarry'nlış ün projelerini de geri bırak tü bü- Nihayet eylülün birinci günü, | Parisdeki Sen Loran kilisesinde, sabah saat beşe doğru, daha gü- neş doğarken, dini nikâh da kı - yıldi. Düğünün bu kadar erken şının sebebi de her halde kiliseye gelmesi muhtemel me - | Taklı kalabalığının önünü almak içindi. Giyom'un bemen o akşam Tu- Toza geriye dönmesi karartaştırıl!- maştı. Fakat eline de beş bin lira tutuşturulmuştu. Her balde bu İYELENE So_kğgıhdan Saraya! Çeviren © zifafa kavuşamamak | iyoma unutturacak kâfi bir teselli addedilmişti. I Fakat bu nazari düğün, kocaya | ayacli ve hukuki haklar da bahşe- | diyordu. Giyom düşündü, dü. Şimdi hareket geçmek n | zın kendisine ge L di. Hayır! Jamı Kocalık hal Lı. u ! — Bu kadın o ka | yatıp kalktıktan sonra, şimdi ben | hem de resmen kocası - olduğum | | halde, benden nasıl uzaklaşabilir? | Musmmer ALATUR Fakat kont Jan Dubarry karde- şini teskine uğraştı: ' 'n akılsızlık ediyorsun, de la boy mu ölçüşeceksin? | kat benim de haklarım var, Hayır! Janet sadece Kralâ | edilmiş bir kadırdıf. Fakat Giyon kafa Kat'iyyen bir yere gitmi; söyl a. Hele cebine girdikten Te ayrılmak istemiyardu. Dediği gibi de yapla. Bir ev tüttu.| tut onra, Paristen bir ye- | | edi | bir muhit içinde ya YALUZULA NU ZUN Yanına Iki uşak aldı. Kendisini | zevkü safaya verdi. Kumar sa - lonlarında dolaşmağa başladı. Tulozlu asılzadenin etrafına bir çok dalkavuklar da toplanımı Bunların içinde diğer asılzadeler . Kumardan kazandıkları paraları veyahud rehin mukabi Hinde aldıkları mücevherli teriyorlardı. Onlar da erlesi gün parasız kal leri rehin göst kumara devam klerdi. Giyom şimdi ordu. icevhe böyle * Bir işe karar vermekle o işin ta- hakkuk etmesi arasında ekseriya uzun zamanlar geçer ) lar y i gös- | Şuasöl Kralhın metresini resmen takdim ettirmeğe karar verdiğini | ber alınca, bu projeyi geri bi - k için birçok entrikalar çe- virmeğe başladı. Janet. nazır olacak bu zata pek | © kadar itimad göste emesinin nekadar yerinde ve isabetli birşey | alacağına kanast getirmişti, Bu | pathcan burunlu, yüzü çilli, kısa | boylu adam isterse birçok fenalık- | apabilecek bir mevkide bı a hoşlanmadığı Veli - özleri söylem olmak Fakat ir gün size hizmet edeceği n tebaanız felâketine — katlanacağım. hiç £ me inanmayınız. Nazır, Kralın da entrikalara boyun eğmesine tahammül ede - | miyordu. Madam Dö Pompadur'un | sayesinde bu mevkle yükse' zır, Krala takdim edilecek kadın- | ları da kendisi seçmek istiyrodu. Şimdi bu sefer de Janetle mü- cadeleye girişmiş bulunuyordu. Kont Dubarı hen Janet, artık sık sık alle toplanlı - piyorlar, kaçırmıyorlardı. ve ları y den Kont Jan Dubarry — Bu Şuazö! denilen herif bizi mahvetmek istiyor. Halbuki ben onun başına bir çorab öreyim de görsün Şuazöl zeki adamı barry ailesi de inadcı, sebat sanlardı. Diğer taraftan Janet de Şu - n git- yeti hiç daim masumane görünerek, labıyı ha gürmediği: ır, onun kada (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: