21 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

21 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON TELGRAF —21 mavıs 1908 Danzı liler Plebisite | Luzum Görmüyor Danzig'in Mukadderatı Artık Danziglilerin Değil, Berlinin Elinde Bulunmaktadır. Danzig 21 (Hususi) — Rosmi | ordusu bütün stratejik yolları ve Danzig ordusunu teşkil eden BU0 | kâprüleri tutmuştur. polis memurunun miktarı Al - Berlinin Danzigteki mümessili manyadan gelen 1200 rozervist ile | Şunları söylemiştir: takviye edilmiştir. Bundan başka — 28 mayısta plebisit yapılacağı 2000 nazi daha gelmiştir. Bunlar | melüm değildir. Danziglilerin his- güya turist mahiyetinde gelmiş | siyatı malüm olduğu için böyle bir görünüyorlar. Polonyalıların serbest şehir hu- dudlarına bir milyon asker yığ - dıkları anlaşılmaktadır. Polonya plebisite lüzum ve ihtiyaç yok- tur. Danzigin mukadderatı artık bizim değil, Berlinin elinde bu- Tunmaktadır. PartiNizamnamesinde Değişiklikler Olacak Ankara 21 (Telefonla) — 20 v | teklif edileceği zannolunmaktadır. yısta toplanacak olan Cumhuriyet I Partinin hükümet üzerindeki mürakabesinin daha işler bir hale ı da muhtemeldir. Vilüyetlerde Parti reisliği vali- derin uhdesinden alınacak ve bazı şahıs ühdesinde bulunmasının da Berlin 21 (Husust) — İtalya Ha-, ticiye Nazırı Kont Ciyano ve har- | biye müsteşarı General Pariani bugün buraya gelecekler, ve Ha- riciye Nazırı Fon Ribbentrop ta - rafından karşılanacaklardır. Bu akşam Hi'ler tarafından Kont| Ciyano şerefine 200 kişilik bir zi- yafet verilecektir. | Yarın imzalanacak olan Alman-, İtalyan askeri paktı hakkında şu malümat verilmektedir: «Pakt on senelik olacaktır. Pakt) mucibince iki ordu dalmi surette askeri müşavere halinde buluna- caktır. Bu maksadla iki taraf er- kânuharbiyeleri arasında muhtelit bir dalmi heyet vücude getirile - gektir. İki ondu, taraflardan biri tecavüze maruz kaldığı andan iti- baren birleşecektir. Fakat bu bir- leşme tek kumanda mahiyetinde olmıyacaktır. sistemlerinin faaliyete geçmesini intaç ettiği takdirde İtalyan - Al- man ittifakı otomatik bir surette tatbik sahasına geçecektir. Japonların, Berlin - Rama itti- fakına girip girmiyecekleri henüz Taalüm değildir. Bununla beraber, 'Tokyo kabinesinin dünkü hararetli. taplantısından sonra, neşredilen resmi bir tebliğde, Avrupa vazi - yeti karşısında Japonyanın takib | edeceği siyaset hususunda. tam bir, merkezlerde mansub, bazı mer - kezlerde müntehab reisler teşki - Paris Görüşmeleri Faydalı Oldu (T inci sahijeden devam) ya, Letonya, Finlandiya da dahil olmak üzere tahrik edilmeksizin bir tecavüze uğradıkları takdirde Sovyet Rusya tarafından bu mem> leketlere teminat verilmesi. 8— Bu memleketlere karşı ta- ahhüdlerinden dolayı, Sovyet Rus- iya bir tecavüze maruz kaldığı takdirde, Fransa ve İngiltere ta- rafından Sovyet Rusyaya teminat verilmesi, 4— Muharebe halinde her mil- letin ühdesine düşecek rolü* ta- yin ve tesbit etmek üzere erkânı- | harbiyeler arasında bilâhare te- masa geçilmesi. İngilterenin bu noktai nazarını Sovyet görüşü ile telif etmek için Fransa, bir mutavassıt rolü oyna- makla beraber, bir formül teklif etmiş bulunmaktadır. Sovyetler, İngiltere, Pransa ve Rusya arasında üç tarafbı tam bir ittifak teklif ediyorlar. Fri l z Kisi için konuşmalar olma- | , Htansa ise bilhassa şarki Av rupayı ıstihdaf eden bir formülü ortaya koymaktadır. Polonya ile Romanya üç devlet — tarafından Müştereken müdafaa edilecektir. Sövyet 'Rusyanın yardımı bil - hassa harb mazlemesi ve erzak Alman - İtalyan Paktının İmzası teminine matuf olacaktır. Siyasi mehafli, şimdi bir neti- ceye ulaşmak imkânlarının daha ziyade kat'ileştiği kanaatinde bu- Tunmaktadır. Üç devlet esasta ta- mamen mutabik bulunmaktadır- dar. Prenstp anlaşmasının ise biz- zarure teferrüat üzerindeki an - laşmıya varacağına şüphe edilme- mektedir. İngiliz Hariciye Nazırı ile iki saatten fazla devam eden bu mü- zakereler hakkında resmi hiçbir tebliğ neşredilmemiştir. Cenevreye gitmekte olan Mos- kovanın Londra sefiri Maisky de Paristea geçerken Pransız Nazır- larile görüşmüştür. Müzakerelerin neticeleri hakkında telefonla Mos- kövaya malümat verilmiştir. VMâdın başında vazife göreceklerdir.| Vilâyetlerden gelen pek çok di- dekler tasvib olunmuştur. Büyük kurultayın teşkil edeceği bir ko- misyon bu dilekler üzerinde tet - kiklerde bulunacaktır. mutabakat hasıl olduğu bildizil « mektedir. Bu karar Berlin ye Romaya bil- dirilmiştir. Ancak Japonyanım itti- faka iştiraki bazı müzakerelere yöl açacağından, yarınki imza me- Tasimine Japonyanın iştirak et - mesine İmkân yoktur. Alman - İtalyan müahedesi Ja ponyanın da iştirakini kolaylaş - faracak sürette tanzim edilmiştir. PARİS GAZETELERİ 'NE DİYOR? Paris 21 (Hususi) — Yarın imzal edilecek olan Alman - İtalyan itti- Tükından bahseden gazeteler, Hit- ler'in garb hududlarında - yaptığı | teftişlerden sonra, böyle bir fakı imza etmekle Alman efkârı Umumiyesi üzerinde tesir yapma- ğa ve hükümetin perestiğini mu- hafazaya çalıştığını yazmaktadır - lar. Gazetelere göre, şimdiye ka - dar mütevali muvaffakiyetlere a- lışmış olan Alman efkârı umumi- yesinin yeni ve parlak bâdiselerle potansiyelini muhafaza etmek lâ - zım gelmektedir. Bazı gazeteler, Musolini'nin böyle bir ittifaka, Al- manyanın Polonyaya dokunmama-| S1 gartile muvafakat — ettiğini de yazmaktadırlar. yendiğdini İspanyadan Gönüllü Askerler Çekiliyor Napoli 21 (A.A.)— İspanyadan 1000 İtalyan gönüllüsü dün Napo- liye ıılmiim Yazan: İskender F. Sertelli Büyük küçük, kim olursa olâun, birbirinin kanımı içerse, kan kar- deşi olur ve ondan sonra birbirle- rine fenalik yapmazlardı. Tanrının oğlu itiraz etmeden cevab venil: — Ne istersen yapacağım, Bu- ran! leli bir tavan gibi, daims gö- güme karanlık görünen şu mavi kubbenin altında yalmızlığımı dü- gündükçe, içimi Dir şüpbe burgu- lar dururdü. Acaba yalız bu İşi oaşarabilecek miyim diye. Şimdi korkum kalmadı. Kulaklarımı yırtan oğultular, kayaya çarpan rüzgârler gün dağılıyor. içelim ve kardeşlik adımı tamam- Buran, o akşam "Tanrının oğlu - | hyalım... nu her günkünden daha fazla sev- İlkönce Tanrının ağlu bıçağını mişti. çıkardı: — Kimbilir, dedi, belki bir gün — Haydi, ben hazırım, bizden sonra gelecekler, bizim ya- | —— Dur! Acele etme... Beh ne pscağımız kahramımlıklarla öğü- | yaparsam, sen de onü yapacak - neceklerdir. (Büyük yarın) n tap-| sın! Tuluğunu kurmağa çalışan Sumer | Buran, kendi biçağının ucunu ecesi, bizim Hamata vardığımızı | sol bileğine hafifçe soktu ve eline bir küçük tas alarak, kolundan a- kan kanları bu tasa boşalttı. 'Tanrnın oğlu da tereddtid et - meden ayni hareketi yaptı: ve orada bir general başı kopâar - dığimız düyarsa, elbette bial a- | narken göğsü kabaracaktır. Hay- di, vakit göçirmeden kanlarımızı Mudanya İlâve Pazar-Postası 21 Mayıstan iliberen Puzar günleri saat 20.00 de İstanbul- dan Mudanyaya ilâve bir posta kaldırılacaktır. Gemliğe kadar gidecek bu posla Pazartesi sabahı 8.30 da Mudanyadan kalkarak sant 1135 te İstanbula dönecek ve saat 13.00 de tekrar Mudanyaya kalkarak Mudanyadan saat 17.00 de mutad dönüş seferini yapacaktır. Bu itibarla Pazartesi gün- leri İstanbuldan Mudanyaya yalnız İS.00'te vapur kâlkacaktır. Kullanmakla Gülüşünüzün parlaklığını Tezyid ediniz. Güzellik ve cazibe, düşlerle kaimdir. ©zib ve güzel olduğunuzu LİNOS'u TECRÜBE EDİNİZ. Taze bir ağzın vesehhar bir gülüşün san detini hissedeceğinize mutmain olabilirsiniz. İtalya- Almanya Askeri İttifakı (1 inci sahifeden devam) lâllerini ve meveudiyetlerini ko- Tumuya, elele verip tedbir almıya sevkettikleri bir devre içinde ha- kikaten İtakya da, Almanya da müşkül vaziyete düşmüşlerdir. Yeryüzünde ve mihverin yayıl- Jetler bilhassa Çekoslovakyanın ilhakından ve Arnavutluğun iş- galinden sonra kendilerini teh - did eden ükıbet karşısında der - Hal istiklüllerini müdalan tedbir- lerine geçmişler ve bugün için herhangi bir tecavüz ve taarruza karçı koymak üzere silâhh bir müukavemet cephesi yaratmışlar- dır. Eğer bu tecavüz ve taarruz Musolininin işaret ettiği ileri ha- reketi ile İtalya ve Almanyadan gölecek ise her İki millet de mu- hakkak' ki, manen — ve maddeteni kendi. kuvvetlerinin lânkal beş misli kuvvet ve sayıda bir insun kütlesi ile çarpışmak sorluğunu ve müşkülâtını göze alacaklardır ki, bunun vukuuna da aklı selim ve mantıkın müsaade — etmesine imkân yoktur. Hakikat bu oldu- | guna göre, bize öyle geliyor ki, Musolininin son nufku yalmız son &: İmakla kalmıyor, aymi 2a- sözl manda son bir Jest olarak da Av- rupa tarihine intikal ediyor. Milletler konuşmtya başladık - ları gün başta İtalyanlar olmak üzere siperi değil, mutlaka masa başında sulhu konuşmayı tercih edeceklerdir. ETEM İZZET BENİCE |Metresini Jiletle Yaraladı. Taksimde Çarbacı sokağında 41 mumaralı evde oturan İsmell a - dinda biri kıskançlık yüzünden çıkan kavga neticesinde iki sene- | denberi beraber yaşamakta ol - duğu Hayriyeyi jiletle bacağından yaralamıştır. KOLİNOS'U Sağlam ve revnak KOLİNOS KENDİNİZE hissettiren KO- me mi akacak? l — Bvet, İkisi karışacak.. Yarı- #ını sen içeceksin! Yarısını da ben, İki arkadaş, bileklerinden akan kanları tasa bosalttılar.. Paylüşa- rak içtiler. Buran, arkadaşmın boynuna sa- mılarak: — İşte, şimdi kan kardeşi olduk, Azak!. Dedi. Bundan sonra birbi- Timize fenalık yapamıyacağız... Hastalanırsak, birbirimizi sır - tımızda taşıyacağız... Yaralanır - sak, birbirlmizim yarasını saraca- #ız... Çölde bir damla su bulursak,| paylâşarak içeceğiz. Söz verdiler.. And içtiler... Tan- rırun öğlu da avni sözleri tekrar- ladıktan sonra, Buranın boynuna sarıldı: — Artık kardeş olduk.. Uzun ve tehliketi bir yolculuk yapacağı - Tmaz için, şimdi daha açik konu - şabiliriz. İlkönce ardamak istedi - Eminön ü Halkevinin Temsilleri (8 inci sayfadan devam) «Tipi» piyesinin en. bariz vaslı: Mit davamıza ald bir — sahneyi carlandırmaktan ziyağe - ilk üç perdesile baştanbaşa - cemiyete Insanlık dersi vermek — iddiasını Aaşımasıdır. Maamafih, bu. iddia da, Demirin Hayreddini öldürmek ve Gülefşana kavuşmak gibi ihti- raslarile birderibire çürüyor. *Tipi» Amerikada yazılmış ol- saydı - bütün bu aksaklıklara rağ- men - Protestan misyonerlerinin takdir ve taltifine mazhar -olan eserlerden biri sırasına geçebi - lizdi. * Emirönü Halkevi san'atkârları piyesi - piyesin ifade kötülüğüne rağmen - büyük bir muvaffaki- yetle oynadılar. Demir rolünde Niyazi, —Hayerddin de — Şakir, | Gülefşanı — Şükriye — canlandır - mamış olsalardı, piyes bütün ak- saklığlle sonuna kadar —manasız bir didişme ve çabalama halinde sürüklenip gidecekti. «Tipi» de kar, fırtına.. Ocakba- Şi Şikifin çilân'ması. Şükriye- | nin sükünetle iki tarafı idare et mesi.. Niyazinin mimikleri. Ce Jâli rolünü yapan gendin soğuk - karilılığı, piyesi tamamile ölü bir | hale düşmekten — kurtarıyordu." Fırtınayı seyrederken, sıcak bir gecede üşüdüğümü — hissediyor - dum, Sahne, ışık, dekor.. Herşey mükemmeldi. Temsil kolunun başında bulu- nan doktor Celâl Tahsin, bu şube- nin tahsisatı biraz daha arttırılsa, müuhakkak ki, umduğumuzdan çok| Gaha büyük muvaffakiyetler gös- terecektir. Eminönü Halkevi temsil şubesi san'atkarları bu yıl, bu muhitin temaşa meraklılarını — kelimenin dam manasile tatmin ettiler de- nilebilir. Merkez binası yanında yapılmakta olan büyük — tiyatro salonunun yakında inşaatı tamam- lanır ve san'atkârlar burada tem- sil vermeğe başlarsa, şüphe yok | ki, bu ihtiyaç daha geniş mikyasta tatmin edilmiş olacaktır. Londra Sokakları (5 inci sayfadan devam) Babam akıllı bir iş adamı idi. Ba- 'na şu nasihati verdi: «John, her | madalyanın iki yüzü olduğunu u- nutmal.... | SOKAK OYUNCAKLARI | Sesli film, Londranın otuz bü- “yük müzik holünün kapılarını ka- pamalarına sebep oldu. Bunların | hepsi sinema salonuna çevril Bu müzik hollerde çalışan artist- ler de sokaklarda şarkı söyleme- ye başladılar, Sahne elbiselerile meydanın birinde, dörtyol ağız- larında dururlar, şarkı söylerler, etraflarına biriken halktan para toplarlar. CİĞERCİLER Londra sokaklarında «kediler 1- çin ciğer» satanlara pek çok te- Badüf olunur. Bunların küçük bir el arabala- m vardır. Arabanın üzerinde kü- çük bir sepet. Bellerinde koca- man biçak. Sokak sokak dolaşır. dururlar. Ciğercinin sesini işiden kediler pencerelere tırmanırlar, kapılardan fırlarlar, peşine takı- larlar. TEKERLEKLİ KAHVELER - BARLAR Yaya kaldırımları kenarında seyyar barlar - kahveler — vardır. Bu dört lâstik tekerlek üzerine - turtulmuş büyücek bir sandıktan iBarettir. Yan kapakları açılır, ka- panır. Raflarında bir çok şişeler, kadehler, sandoviçler, pastalar, | gigara paketleri vardır. Elektrikle 1sman bir çay semaveri, bir kahve | cervesi... | Ba barlar kıüçük bir Ford otomo- bili çeker. Saat altıdan şafak sö- | künciye kadar yaya kaldırımı ke- marında dururlar. En çok gece ya- rısı, tiyatrolar ve sinemalar bo - şaldığı zaman iş yaparlar. SOKAK ARTİSTLERİ VE CEN- TİLMEN Sabahir saat dokuzundan itibi- | ıım bir nökta var: Benimle bir - likte geleceksin amma, ananı ki- me bırakacağın: düşündün mü? Buran birdenbire sendeledi: « Hayır.. Düşünmedim. — Ona kim bakacak? — Doğru söylüyorsun, Azak! Ben gidersem, anam açlıktan ö - vermez. Azak, elini koynuna sokarak: — Yolda gelirken bir değerli taş bulmuştum, dedi, yarın bunu pa- zarda satalım.. Umarım ki, bu - nun getireceği pata ile » biz ge - | linciye kadar - anan kendin! da- | Te eder, | Buranç aa Hebdeğlk öirmaldarı öptü: — Üşte şimdiden — kardeşliğini gösterdin! Amamı, anan gibi dü- şündün! 'Sırası gelinae, beni de öz kardeşin gibi düşüneceğine i- mandım, Artık gözüm arkada kal- mıyacak. İ dÜ Ten yaya kaldırımları üzerinde cambazlık ve buna benzer oyun« lar yapan artistlere tesadüf olu- mur. Centilmen dilenciler çok temiz | gezerler, yüzleri daima tıraşlı, ya- kaları bemibeyazdır. Dalma, yer- altı şimendüfer — istasyorlarının kapısında dururlar. Keman ça - larlar, yanlarında mutlaka küçük | bir maymun vardır. Şarkı bitin- ce maymur centilmen dilencinin şapkasını alır dinleyenlerden paza doplar. Ö , Vaydman Vasiyetnamesini Hazırladı (5 inci sayfadan devam) talebenin temyizce reddedildiği ylenmez. VAYDMANIN VASİYETNAMESİ Vaydman, vekiilerile son mü - lâkatında: — İdama mahküm bir adamın son arzuları yerine getirilir de - ğilmd?.. Benim çok-bir şeyim yok. Fakat, idamımdan sonra bunla - ın küçük bir bohça yapilarak &- ileme gönderilmesini isterim. Tev-i kif olunduğum sırada üzerimde bulunan lüciverd bir kostümüm var. Buna sekiz yüz frank ver - miştim. — Bana çok yakışıyordu. Sonra, bir perdesüm küçük bir çantam var «Kat'ın mektubile fotografını v zun müddet saklamanızı isterim. Bunun yakılmasını ve kendisini | gönderilmesini İstemlyorum.> İnsan kasabı, kiyotin makine - sine başını teslim etmeden dinf âyin yapılmasını istemektedir. ve: «Bir sigara verirlerse memnuni- yetle içerim.» demşitir. Milyona gelince: Zincirlerinden! Ertesi sabah çarşıda dolaştılar. Ellerindeki taşın değerini bulun- cıya kadar gezdiler. Nihayet zen- gin bir tacirin gözünden kaçmı- yan bu değerli taşı yüksek fiatla sattılar, Ve erlesi gün bir at satın Şıp yola çıktılar. Küçük yolcuların bir derdi var- dı: İkisi bir atın sırtına binmiş - lerdi. Yolda giderlerken zahmet gçekiyarlardı. © gün akşama kadar yürüdü - ler... First kıykarına yaklaşmışlar - | &. Çorak ovalar bahar çiçeklerile bezenmişti. Bayukşların ünneşti- #i kara ormanlardan uzaklaşmış- lardı. İki kan kafdeşinin bir atla yola çıkması, kolay bir iş değildi. Sıra ile ata binmek çok güç o- huyordu. Nihayet birkaç gün sonra, yal- j ... ? Musolini - .-. AA? Sözü Millete D Birakti.. — A1 inci sahifeden | Böyle bir bloka karşı kimMtf şey yapamaz, Roma - a verinin &ulh istediğini hef 4 ile tekrar etmiş bulunuy0!t rinoda söylediğim nutuktü bir defa daha teyid ettim. D ratlar her türlü ihata vi ileri hareketimize mâni © | Aaşırlarsa buna şiddetle KAF yacağız. Bunu bir kere daha açıkkf En şiddetli Baş ve DB P Ağrılarını Dindirir. NEVROZİ! Bütün ağrı, sızı ve sancıları keser. NEVROZİiN Nezle, Grip ve Romatiztif karşı çok mücesirdir. ZAYİ t Bursa Hoca İlyas zade nÜ mektebinin 1335 senesi ilk sınıf mezanuyum. Buna AAf . hadetnamemi her nasılsa tim. Yenisini alacağımdan GÜ4 zinin bir kıymeti olamıyt€ beyan eylerim. Sultanahmed Yerebatan Ö 32 No, da Halil oğlu Sırrı Ü Zayi Ruhsatnamf | Sıhhat ve İ, M. Vekâleti Ci sinin 5/92, 5/93, 5/49 numari 10/10/928 tarihli Fransada «DEGLAUDE: lüburatuarlafi ğ mulâtından (Cardibaine (Cardibaine ampul), (Digil gouttes) isimli 8 Hlâça aid $ AZNAVUR mahtumları — fff namına verilmiş 3 kıt'a tbbi FÖR tahzar ruhsatnamesi zayi © ' 'tur. Yenisi verileceğinden a8 | danların hükmü olmadığı ilâf dunür. şikâyet etmektedir. Milyon” — Bu halkalarla — uyunuf . Ben masumum... Vayi ludlar mağarasında bulli ğumu, Löbrün'ün ensesine * gun sıkarak öldürdüğümü ti. Yalan... Masum bir adanmı İ beş yirmi sene mahpus yi maz. Ölmek düha iyidir... Dwmiş ve vekillerini, Cu Teisine müracaatla cezasının Teğe tahvili ricasında bulun tan menetmiştir. da giden bir kervana rostlad Buran sevindi: — Sıkıntıdan ıunulml“' Diye söyleniyordu. Azak, arkadaşının sevincinizi ” bebini anlıyamadı: — Kervamı görünce yüzün $ | dü, Buran! Onlardan ne umt sun?, Buran: — Bir at alacağız. dedi, bu uzun yolları çabuk iş ceğiz. a Burar kervanın yanına yak? P * — Uğurlar olsin yolculer: M reden gelip neriye mymu “Yolcular iki ergin çocuğun: YF Jarına sokulduğunu görerek $ larını durdürduülar.. İçlerindek TiN cevap verdi: — Nipura gidiyoruz. Ham , yola çıkalı bir ay oldu. j Buran başını sallıyarak gülü” | sedi: (Devamı vaf! D r aaeeski Üi

Bu sayıdan diğer sayfalar: