25 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ADA ÇAMLARININ ZAVALLI TALİİ Heybeliada çamlarından binler- cesi daha kül oldu, gitti... O ca- nim çamlar birkaç sağt içinde Mahvoldu, gitt. Bunun mes'ulü kim?, Hemen, şimdiden baber ve- reyim ki, kimse değil... Rüzgür, tali, kısmet, kaza, dikkatsizlik ve Saire... k Ada çamları hâlâ, belediye ile evkaf arasında mülkiyet nokta - Sından münakaşaya, davaya se- beb olan bir mevzudur. Galiba, zavallı Adanın bakıam - sız, hastalıklı çamları, mâl sahi- bini bulup da, o Müşfik elin ihti- mamına nall oluncıya kadar, ta- Hin, kısmetin, kazanın, dikkatsiz- liğin kurbanı olup, —yanacaklar, mabvolacaklar-, BSICAKLARDAN ATLAR DA —— BAYILIYOR, NE YAPMALI? —MMMMMMM—L——LE——.: Fazla sıcaklardan bir dün, bir de evvelki gün iki at bayılmış... İnsanlarda olduğu gibi, galiba, at- larda da tansiyon hastalığı bi ladı- Belediye baytar müdürlüğü derhal tedbir almalı... Belki de eli kulağındadır. Yarından itibarca hemen bir sat talimatnamesi» ç- kar. 'Talimatnamenin bazı maddeleri de şöyle olabilir: Madde: 1— Atlara sıcak hava- larda birer şemsiye taşıtmak mec- | buridir. Madde: 2— Hayvan sahibleri, elterinde yelpaze, atlarını rüzgür- landırmağa meoburdurlar. Madde: 3— Sıcak havalarda at- dara, serinletici maddeler, mesclâ ; buzlu su, ayran, şerbet verilmesi Tâzımdır. Madde; 4— Her yaz üç ay için atların bir deniz kenarı sayfiye köyünde istirahatlerini temin et- mek lâzımdır. - KARŞISINDA Son- Telgraf- CELÂL MUHTAR Doktor — Celâl Muhtar, bülen, Pariste Pastör enstitüsünde tedavi edilmektedir. Garetelerin haber verdiğine göre, sayın doktör, bü- tün'servetini bu enslitüye vak - fetmriştir. Bu hayırlı işe müdahale edecek değiliz. Fakat, bir doktor olması ve muktasidliği ile şöhret bulması itibarile, biz, bu vakıf ha- vadisine inanmadık. Bir zaman - lar, öon paranin hesabin! yapan GCelâl Muhtarı hatırladınız. mı?. Ha, işte o... MİNARE GÖLGESİ DAVUL TOZU Almanyada tereyağının mev - cud olmadığını ve yemediklerini, kendi propaganda nazırları söy - lemişti, Şimdi, bakmışlar ki, tere- yağsız olmayacak..! Sun'i tereya- İ yapmağa karar vermişler... Bu- nun için de balıknefesinden ve kır- mıizı turp suyundan İstifade edi- yorlarmış. Balık nefesi de nedir ki?. Balık- ların nefesini nasıl zaptediyorlar. Çünkü, bizim bildiğimiz, balık su- dan çıkınca ölür ve artık nefes almaz... Kırmızı turp suyuna ge- Tince... Kırmızı turpun süyü ol- maz... Bu sun'i tereyağını nasıl yapıyorlar, aklımız ermedi. Ga- iba, bu iş, minare gölgesile davul tozunun karıştırılmasına benzi - yor. NUTUK SÖYLERKEN DÜKKÂNLAR KAPALI İMİŞ —e Almanyada, Hitler nutuk söy- lerken, bütün dükkânların kapan- ması mocburi imiş... Peki, o hab de, Almanyada dükkânlar daima kapalı duruyor ve alışveriş edil- miyor. Tevekkeli, Alman iktısa- diyatını, bir takım tedbirlerle kal- kındırmağa çalışmıyorlar. Evvelâ şu dükkânların ebediyen kapalı durmasının önüne geçmeli... AHMED RAUF * İlk kuru üzum mahsulü dün | Menemenden İzmir borsazına ge- tirilmiştir. & Dörct beşaydanberi İstinye - de tdmiretilmekte bulunan De « nizyollarının Erzurum vapurunun dün'tterübeleri yapılmıştır. Erzu- 'Tumdir-yapılan bu tamiratla va - pursüdeta'yeni hale getirilmiştir. *& Denizbaktan açıkta kalan memurların tayinlerine devam e- © dilmektedir Bü memuridi danba- | tiları tazminatlarını almışlardır. Bunların da tayinleri için tazmi- | matları iade etmeleri lâzım gel - I mektedir. * İzmire gitmiş olan Gümrük we İmhisarlar Vekili Raif Karade- niz, perşembe günü sehrimize dö- necektir. v Ticaret odası İzmir sergisine göndecilmek üzere tablo ve gra- fikler hazırlamıştır. 4 İktısad Vekili Hüsnü Çakır Ankaradan şehrimize — gelmiştir. Hüsnü Çakır şehrimizde bazı bu- susi işlerile meşgul bulunmakta- dir. # ' Kanada Maarif Nezareti, Türk yüksek tahsil geaçlerinden 20 genç kızın, Kanadadaki kültür müesse- seleri hakkında tetkiklerde bu - lunmak üzere davet etmiştir. * Kıdem zammı almiya hak kazanıp da evraklarının eksik ol- ması dolayisile zam göremiyen muallimlerin vaziyetleri ilk ted - röat umum müdürlüğü tarafın - dan tetkik edilmiştir. 4 Sümerbank şubelerinin sene- lik kontrollerine — başlanmıştır. Bugünlerde Ankaradan şehri - mize bir heyet gelecek ve şube- lerde teftişlere başlıyacaktır. Otellerde Islahat 'Ticart Vekâleti belediyenin o- tellerde yapacağı ıslahat hakkın Ucuzluk Yılan Hikâyesi Hâlâ Tarifelerin Tetkiki Yapılamadı Yazın bitmesine, böyle bir buçuk ay kalmış olmasına rağmen kır kahvelerinde, gazino, plâj, lokanta ve sair eğlence yerlerin- de tatbik edilmekte olân tarifeler hâlâ Belediyece tetkik edilmemiş- tir. Bu gibi yerlerde, keyfi tarife- ler tatbik edilmektedir. Buralarda maalesef Belediye — teşkilâtının | Mmürakabesinden de kurtulmakta- | aur. Bunun için alâkadarlara bir- çok şikâyetler gelmektedir. Bu şikeyetler üzerine Üsküdar kaymakamlığı Kızkülesi gazino - sunda yaptığı bir kontrol netx sinde müessesenin insafla kabili tavsif olmuyacak şekilde bir tarife tatbik ettiği görülmüş ve bakkın- da zabıt varakası tanzim ettir - miştir. Ayni hâl Küçüksu plâjında da görülmüştür. Burada pazar gün- leri tabldot yemek için köprüde 67 kuruşluk biletler satıldığı hal- de plâj gezinosunda bu biletlerle beraber ayrıca müşterilerden 25 er| fından ispat edilmesini beklemi - kuruş alındıktan sonra yemek ve- | yecek kadar uzağı görenlerin, on- rilmiştir. Tarife işinin bir türlü halledi « lemediğini gören Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar bizzat bu me- sele ile alâkadar olmağa karar vermiştir. Bu maksadla kayma - kamlara gönderilen bir tamimde bizzat kaymakamların sık sık bu gibi yerleri kontrol etmeleri ve yüksek tarife tatbik eden müesse- geleri seddetmeleri, ayrıca nere- lerin kontrol edilip kimlerin tec- ziye edildiği gösterilmek üzere haftada iki liste tanzim edip gön- dermeleri emredilmiştir. Dün Gece Bir Yan_gı_ı_ı__Çıktı Bomontide Bir Fabrika Yandı, Bir Kişi Yaralandı Dün gece saat on raddelerin de Bomontide Fıtın - sokağında İngiliz tebaasından Niko Ferdo- yakiye âit (Şark) yağ ve boya fabrikasında kazanın patlama - sile yangın çıkmış, kışmen yan dıği halde sirayetine meydan verilmeden söndürülmüştür. Bu sırada fabrikada bulunan kaza- nin patlamasile muhtelif yerle- rinden yaralanan fabrika usta - başısı Ariski de hastahane kal- dırılarak tedavi altına alınmış - tit Zabıta tahkikata başlamış - tır. Tehlikeli Binalar Ortadan Kaldırılacak Şehrin tehlikeli binaların yık- tırılması kararlaşmış, bu işe ka zalardaki mühendisler memur e- dlimişti. Kaymakamlara yapı - lan tamimde kazalardaki tehli- keli binalarla — ehemmeiyetle da malumat istemiştir. İstenen malümat bu husustaki raporlar. dan alınarak gönderilecektir. Plâj Bülbülleri 45 Bir ağacın altında oturdu.. Gar- J — Soğuk bir bira getir.. Diye seslendi. Uzaktan Meline bakıyordu. Melinin yanındaki adam çok ki- * oar tavırlı tbir e. kekti. Mecdi: — Melin böyle kart züppeler - den hoşlanmaz. Şimdi neredeyse onu savacaktır. Diyerek birasını içmeğe başla- mişti. * dlelin sigarasının birini sön - dürmeden ötekini yakıyor ve so- Bukkanlılıkla yanındaki erkeği Yazan: İskender F. SERTELLİ Melinin konuştuğu adam kim- di? Bunu Melin bile bilmiyordu. Bir saat önce orada tanışmış - lardı. Meliti bahçeden geçerken, bir erkeğin kendisine uzaktan selim verdiğini ve biraz sonra — israrla yanmdaki masaya davet ettiğini Melin de bahçeye dinlenmek i- çin gelmişti. — Bir dost daha kazanmak göz gıkarmaz ya.. Diyerek, yavaşca davet edilen Masaya gidip oturmuştu, Melin bermutad kendisinin, bir paşa kı- meşgul olünması, bir an evvel ortadan kaklırılması istenmiş - tir, zı olduğundan bahsederek, nâ muslü fakat happa bir genç kız rolü oynamak istemişti. Uzun saçlı eçkek: — Ne garib tesadüf, diyozdu, bu. sene fanıştığım kızlar, hep baba- mu söylüyorlar. Acaba asalet yab nız paşalara mi münhasır? Neden onlara mensubiyetle öğünüyorsu- muz da, meselâ bir çiftçinin, bir tüccarın kızı olduğunu süyle - mekten çekiniyorsunuz? Melin gülerek soruyor: — Bugünlerde bir başka paşa kızile daha eu tanıştınız, beyefen- di? f — Evet... Bu yaz, bu şekilde ö- ğünenlerin siz üçüncüsüsünüz. Tu- haf bir tesadüf değil mi?. — Olabilir. Bir tesadüftür. Be- nim bebam Büyük harbde şehid olmuş paşalardan biridir. Şimdi, sizin tesadüfleriniz artmasın diye, ben babamı inkâr mı edeyim?. SÖ | Yunus Nadi «Balkan antantı canlı ve sağlamdır. adlı yazısında diyor ki «Balkan Antantında Balkanla- rın harici taarruzlara karşı müş - terek müdafaası henüz sarahatle tespit olunamamıştı. Son aylar hâdiselerinin bazı ihtimalleri Bal- kanlıları bu hususta dahi biribir- lerine daha ziyade yaklaştırmış ve birleştirmiş bulunuyor. Şarki Avrupa ile beraber Bal - kanlarda- dahi sulhun tehlikeye düşüyor gibi bir manzara göster- | mesi ÇekosSlovak yıkılışını takâb eden fevkalâde vaziyetlerden ile- ri gelmiştir. Hakikatte binnefis Balkanlıların Balkanlarda sulhu bozan hiçbir hal ve Hhareketleri yoktur ve görülmemiştir.. 'TAN: Aka Gündüz «Türkiyenin haya- Hi sahası» adlı yazısında diyor ki: <Arnavutluk ve Adalar, Bal - kanlarla Türkiyenin hayati saha- larıdır. Bu hakikatin zaman tara- Şehrin İmar Plânı Tophane İle Karaköy !ln!ıisarlar İdaresi Hazır- Caddesinin Yeni Şekili İMAR plânına göre Belediye, 'Tophane ile Karaköy arasında bu- | lunan Topçular caddesinin izdi - hamını hafifletmek maksadile bu iki muntaka arasında Topçular caddesine müvazi olmak üzere i- kinci bir cadde açacaktır. Yeni cadde Yüksekkaklırımın. Kara - köydeki başlangıç noktasından 'ib- tidar edecek, Sen Benuz erkek lisesile kiz onta mektebinin önüne den göçerek Salpazarında cad - | de ikiye ayrılacaktır, Bunun için bu istikamet üzerinde sağlı, sollu birçok Btimlükler yapılacaklır. Astalt olarak açılacak olan bu | cadde şehrin belli başlı ana cad- | delerden biri olduğu ve Taksim- | den gelecek olan nakil vasıtaları bu caddeden geçcceği için da ona göre tanzim edilerek şereti | arttırılacaktır. Bu ameliye esna- sında cadde alt tarafındaki ev ve | dükkânları kendilerine ticaret - E İ lardır. Salpazarından sonra caddenin bir kolu Tophane caddesile birle- şecek, bir kolu da yeni bir istika- metle Sıraselvileri takiben Tak- sime kadar uzanacaktır. Memleketimizdeki — sermayeli fırıncılara elektrikli fırın tesisalı satmak üzere bir Alman fırma - sınin mümessili dün şehrimize gelmiştir, Alman firması şimdilik Aksarayda Mahmed Ali isminde bir fırıncıdan günde 5 bin ekmek çıkarabilecek bir ekmek fabrikası siparişini ulmıştır. Beyoğlundaki ekmekçiler de a- şalıyor, sıcak mezelerin biri gidip diğeri geliyordu. Melin sordu: sunu yapıyordum. Bu münasebet- le bugün biraz geciktim.. Yorul - dum, Şuracıkta bir iki bardak bi- ra içmeden dönemedim. Tam bu aralık siz geçtiniz. ı | Bira şişeleri mütemadiyen bo 1 — Ressamsınız, demek?i — Evet. — Güzel az kazançlı, fakat eğ- lenceli bir meslek. — Bilâkis ben çok kazanıyorum. Mesleğim yüzünden hiç de eğ - dendiğimi hatırlamıyorum. — Aman efndim, kadınları av; | j mize dönecek olan Gümrük | Jarı hakikt sahiblerine vaktinde de etmeleri hayati izasındandır.» VAKİT: | Asım Us «Acaba Bulgarlar teh- likeyi anlamıyorlar mı?» adlı ya- | zasında diyor ki: Sİ #İtalyanlar ve Almanlar Bul - garları aldatmak için cazib vasa- lerde bulunuyorlar. -Kendisine Dobriceyi, Dedeağacı gösteriyor - | lar. Acaba Bulgar dostlarımız Dob-İ rice ve Adalar denizine mahroç || enfaatleri [ | yemliğine aldanarak bütün istik- || Jâlini ve mevcudiyetini tehlikeye koyacak olan siyas! bir kapan içes risine girecek midir?> YENİ SABAH: Hüseyin Cahid bugün *Muka- belebilmisi! lüzımdir. adlı yazı - sında diyor ki: «Türkiye ile İngiltere arasında garanti anlaşması vukua geldik- ten sonra, Almanyada, Türkiyeye karşı derin bir hiddet ve infial dab gasının kabandığı muhakkaktır. Bunu bir dereceye kadar mazur görmek icab ettiğini takdir ede » riz.» Teşkilât Kanunu lıkları Bitirmek Üzere İnhisarlar İdaresinin yeni teş - kilât kanununa göre “yapılacak değişiklikler için Çalışmalara e - hemmiyetle devam edilmektedir. Yeni kanunla inhisarlar toşkilâ - tında geniş tadilât olacağı alınmaştır. Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz şehrimizde bulun- duğu bir hafta zarfında €n çok bu kanurun hazırlıklarile meşgul ol- l müş ve İzmire hareketvetmeden önce çalışmaların kısa zamanda ikmatini emretmiştir. İnhisarlar Umum Müdürü Ad- fan Halet Tagpınar önümüzdeki petşembe günü İzmirden şehri - aber ve İnhisarlar Vekili Raif Karadenize inhisarların yeni teşkilât kanu - nuna göre yapılacak değişikl: ler için - şimdiye kadar - görülen hazırlıklar üzerinde mufassal iza- Plâjlarda Kadınlara Sarkıntılık Edenler Plâjlarda bir kısım ahlâksız - ların kadınlara sarkıntılık ettik- leri tesbit edilmiştir. Vali ve Be lediye Reisi kaymakamlara yap | tığı tamimde ahlâksızca hare - ketlerin önüne geçilmesini iste- miştir. ralarında bir şirket kurmuşlar ve şirket namına iki yerde yapılmak üzere iki fırın sipariş etmişlerdir. daha cazib bir meslek tasavvur e- dilir mi' — Yanlış bir telâkki, isabetsiz Sözlerimi size vak'alarla isbat e- debilirim. Ben herlüz görmedim amma, hemşirem anlatıyor. Onu da sizin gibi bir ressam avlamış. Portresini yapmak bahanesile vü- cudünü çınçıplak soyup eğleni - yormuş. — Her ressam — bir olmaz ya. Bakınız, parmaklarımız birbirine benziyor mu?. — Hayşır.. hayır.. Kardeşim ya- Tan söylemez, San'at aşkile başlı- yan tesim yapma işi, şimdi et aş- kına dayandı. — Bu da ne demek??! Vallahi ilk defa sizden duyuyorum bunu. | — Byet.. Yeni bir aşk. - (Leylâ | ile Mecnun) devri, çoktan geçti. L lamak için bundan daha müsaid. | Milli Şefin Teşekkürleri Ankara, 4 (AA.) — Ri- yaseticdmhur umumü kâtipli- iinden: Güzel Hatayın anayurda iltihakı ve Lozanın yıldönü- mü münasebetile yurdun her farafından vesmi ve hususi zevat ve kurumlardan uldık- ları tebriklerden çok müte - hassiş olan Reisicumhur İs - met İnönü, teşekkürlerinir ve mukabil tebriklerinin ib lâğına Anadolu Ajansinı me- mür Ş l .. Dahiliye Vekili ile Hatay valisi arasında da aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir: BAY ŞÜKRÜ SÖKMENSÜER HATAY VALİSİ C. 23/7/939 tele: Türk yurdunun ayrılmaz bir parçası olan aziz Hatayın anava- tana her türlü arızalardan ari o- larak kavuşmuş olmasının verdiği saat içinde gösterdiği yüksek duy- gulardan dolayı takdir ve şükranla mütehassisim. Hataya bahtiyar- lık, size de büyük başarılar dile- rim. Dahiliye Vekili Faik Öztrak SAYIN BAY FAİK ÖZTRAK DAHİLİY VEKİLİ ANKARA 23/1/939 saat 1140 dan itibaren bütün Hatay topraklarında yalnız mukaddes Türk bayrağı dalga - lanmakta ve bütün Hatay halkı coşkun tezahüratla Türkiye Cum- duriyeti ferdi olmak bahtiyarlık ve saadeti içinde büyük bayramını yapmaktadır. Türk Cumhuriyetinin bu yeni vilâyeti halkının aziz duygularını ve emsalsiz sevinçlerini sayın Ve- kilimize arzetmekle bahtiyarım. Hatay valisi Şükrü Sökmensüer LOZAN GÜNÜ Üniversite ve Halk Evlerinde Dün Yapılan Merasim Lozan - günü münasebetile dün öğleden gonra Üniversite konfe - rans salonunda ve-Halkevlerinde merasim yapılmıştır. Büyük te- zahürata vesile olan Üniversite konferans salonundaki toplantıda Rektör Cemil Bilsel bir nutuk söyliyerek bugünün ehemmiyetini tebarüz ettirmiştir. Rektörden sonra doçent Yavuz bir'hitabede bulunmuş, bunu ta- lebelerin söylevleri takib etmiştir. Halkevlerinde de merasimler yapılarak bu büyük günün ehem- miyetini anlatan nutuklar söylen- Miştir. Söylevlerden sonra Halk- evleri müzik kolları -tarafından dinleyicilere konser verilmiştir. REKTÖR ANKARAYA GTTİ Lozan günü münasebetile An- karadan şehrimize gelen Üniversi te Raktörü Cemil Bilsel Maarif şürası çalışmalarında bulunmak üzere dün tekrar Ankaryaa git - miştir. dileştimek istiyorlar. — Doğru söylüyorsunuz. Yani (Et aşkı). Sizin nazariyenize, si- zin telâkkinize göre bir fizik hâ- disesinden başka bir şey değildir. öyle mi? — Ne güzel taril ettiniz... Bea- vo! Hakikaten ince - buluşlarınız var. Tam manasile bir fizik hâ- disesidir bu, Ressam heyocanla sordu: — Biz nerede tahsil gördünüz? — Prünsiz kollejinde.. — Pramsızcayı iyi bilirsiniz o hat d — Çok iyi bilirim diye iddia et- mem. İşime yarıyacak kadar... — Ne garip tesadüf! Benim ta- nışlığım bİr kadın da vaktile Fran” sız kollojinde tahsil görmüş. Fa - kat o, sizin kadar mütevazi değil. Çok bilgili görünüyor. Melin meraka düştü: BŞU lti lan Ka K2 T “ Beyaz ,, Harb I Yazan: Ahmed Şükrü ESP | Birkaç ay evvel, Mussoliği, lediği bir nutukta «Beyaz BF çoktan başlayıp hâlâ devatf Hini bildirmişti. Mussolini'Bİt yaz harpten kastettiği müfl, ret haşbö'idi. Fakat beyaz Dö birinin manası genişlemi; lahla yapılan ve kan - aktıli «Kızıl harp> adı - vorilecek Üj muharebeden başka her nefİİİ nelmilel mücadeleye 4 denilmektedir. Beyaz haft ehemmiyotli sathasını da B ganda teşkil eder, Müstakbttİ «Topyekün: yani bütün Tin iştirak edeceği bir mü olacağına göre, maneviyat derecede ehemmiyetli bir f le halini alır. Maneviyatı # olarak harbe iştirak edem © mücadelenin yarısını başlaff) dan kazanmış demektir. Bi aleyhi şimdi her devlet karfi ) fın maneviyatını sarsmağl maktadır. f Başlıca üç propaganda © vardır: 1 — Faşist, 2 — Demokrat, 3 — Komünist, Faşist propagandasının Almanyayı ve İtalyayı termektir. İtalya ve Almaf nüfusları artıyor. Binacnald, nişlemek tabil haklarıdır. Sulh yolu ile yapmak - istif Fakat karşılarina de! ğ letler çıkmıştır. Bu devletlr takımı küçük devletleri d€ larna alarak iki genç ve dİ leti çemberlemişlerdir. Bö siyasetin neticesi ancak © Harp demokrat memleketliff lüket getirecektir. Eğer AM yanın <yaşama hakkı» tan Oluzsa, devamlı bir sulh terdii dilecektir. Alman propagandası tabil mömleketin siyasi vaziyetiğf| Ye başka-şekiller gilterede, Almanyanın Şarki” rupaya doğru genişl giliz menfaatlerine aykırı Bına İngiliz milletini inandif çalışmaktadır. Şarkta ise, yanın bu sahalarda gözü 0i ilna ve şark memleketleriti” giltereye âlet olduklarına V4" J| leketler halkını kazdırmiy? raşmaktadır, Arada yi ve İtalyanın haklı oldukları Y h oldukları kadar da ku dukları telkin edilmektedif. yük harp içinde de görüldi Alman propagandası, teşkilk' yi mükemmelliği kadar müessif ğildir. İtalyan ve Alman miülletl lup biten işlerden habersit © di âlemleri içinde yaşıyant insan kütlesi > vazi: Bunların üzerine kendi —ıııı leri tarafından telkin edi opi yükarı gedüir: aND İtalya düşmanları tar ğülmak — isteniyor. - Bin her öhtimale karşı yız. İngiltere, Fransa ve deff cepheyi teşkil eden devletMi, Alman ve İtalyan tecavli? korkarlarken, Alman ve milletlerinin demakratlar # dan yapılacak bir % korkmaları gülünç Fakat bu iki milletin, İel vaziyeti, ancak kendileriği y kümetleri tarafından veriftf berlerle muhakeme et h nutmamak lâzundır, Bu s€P'6y'| dir ki, Alman ve İtalyan metleri hariçte olup .,’ kendi momleketlerinde Y sından korkmaktadırlar, FĞ tin işine elvermiyen en 'B,: haberin abjektif olarak. YüĞyü &1 bile Alman ve İtalyat metlerince kaygı mevzuu * j Bu iki cephe arasındak deleden komünist pwpıııl:j kilâtı istifade etmeğe çalıkff g1 dir. WIMMHW rasındaki — tesanüt konra enterhasyotal ııııml':/ niden ümdie düşmüşt'ir. iki cepheniri bimbirile g istifade edeceğini ümit WT ânt-HAİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: