28 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nbırMıIyon Liradan Bir Milyona indi tmurta İhracatı Son Senelerde Neden Bu Seyri Takib Etti — ilük yumi Basıl temin ediyorsunuz?, 7 Rülldir. ğ di, Müh xu»r-ı.—n. | tüi TÜrk yumun irdu. Ev panın | Memleketleri bizden * ai tlardı. ımMıımu sene- “yoqu“ Nih btta ihracatamız bif | 1 zor buluyor. Bu ge- '**vpm nelerdir?, Bir İt Çok sebebi vandır. "acatımız çok apılıyordu. lardı. Faz- işin daha iyi 'w,__ı"' 2 nasil olsa alırlar; u- * Bü işi ihmal ettik. Ha Ü h M"" böyle olmadı. Biz. Biz © '-'-şkshrı ileri git- yi Mallarımız — alınmaz ük bir. müşteri öY d. Bu Müşteri İspanyadır. K, *u.,"__"'?“ı! karışıklık çıkın- l...'“*'tıı ihracatımız — durdu. w Pttya mühim müşteri- ımm“ da idi. Bundan baş- Balfac eden, takibi ilhassa, Danimarka, Hnlaudı Bulgaristan zi ;H'mr Bu memle - tT kalmamıza mu- işleme — tarzında, | »© Sevk usüllerinde çok a Mişlerdir. Bugün | Ka Ş bu - d Bartlar için dblk "'lrı T. Hattâ, geçen se- a lehimize olarak ihracatımızı etirmek i- Yümur- nor - halde, bugünkün - Ti kalırız,» haı Te göre, yumurta- € düştükten sonra, ddesile uğraşar tüc- ZL İhracate atcılarımız Sir, Mesel Bara Cılı-ısı sa; 4 Sonr; z 'Rira bu rakam on be- ira a On bire kadar u adai : a. Çünkü, yu - SE&Snedo bir. milyon Uğuna göre, bu işin Ütoese lo.- j >ır--—.»el | | İ kazan > edilebi ir. Gaye bu kadar az h da daha 18 | yumurta toplanırken, çok elden e- m edile- le dolaşır. Ve bu dolaşma İ ti iptidal vasıtalarla olur. Halbuki, yiiye- m Fakat, mevsin şimdi, değildir. Çünkü, me aktır. Bu havar buk bozulmak y larda, müvakkat bir müddet için lar, yumurtayı k lerinde muntazaman yumurtla « azdır. Bir ının nev'i ve cinsi me- selesi vardır. İhrac malı hangisi alıdır? Bunu esaslı şekilde ta- mek lâzımdır. Yumurta ih- yumurtanın kalitesini kaybetme- den müşterinin ayağına meselesi mühimidir. Yumurtacılığımızın — bugünkü halden kurtarılıp, mühim bir ih- e ve memleket için de mühim bir gelir mernbar olacağı şüphesizdir. Hükümet bu mevzu üzerinde çalışmaktadır. er, İç- makta devam edenler de yumurt İstikbali emniyetle | yiz. Karısını Ve Nişanlısını Zehirliyen Eczacı Genç Kadın Doktor Gelinceye Kadar Zehirin Tesirile Öldü | ruf dok | Beş dakika geçdi, polis komise- ri, Zabıta doktoru ile berabı di. Fakat, bu ar: zel terzi hayata gözlerini kapa - mişti. Liyej sergisinin büyük kapısın- | dan içeri üç kişi giriyordu. Bun- ların biri boylu poslu, yakışıklı ve iyi giyinmiş bir erkek, ikisi de çok şık, çok zarif ve genç kadındı. * 22 vardı. Möz nohri Üzı ne atılan Teleeferike bindiler, yüz , çıktılar. Bu, Ey felin taklidi kulenin tepesinde et- rafı seyrettiler, sonra aşağı indi ler. Serginin lokantasında yemek- ge- Fozacı Felisiyen Pegnö, gece ya- rısından bir saat sonra kalktı: — Haydi, gidelim artık... Dedi. Nişanlısı 27 yaşında Mat- zel Madlen Kevers ve refikası nsuaz Jeraldon (l İki genç kız ort. kânı idare ediyorlar ve çok rlardı. Bir apartı - 'da oturuyorlardı. Mi otomobili ile ken- kadar getirdi. ay- m Fra tılar ini Ertesi rıldılar apartıman 4 akşam buluşmak ü FACİA İki genç kadın, odala: girdi- ler, soyunmağa başladılar. Birden- bire Matmazel Kevers'in rengi sarardı. Karnında şiddetli bir san- cı başladı. Refikası, bir doktor ça- ğırmak teklifinde bulundu. Ke - , geçer şimdi! . Dedi. Fakat sancı geçmiyor, bi lâkis artıyordu. Genç kadın yer lerde kıyranıyordu. Kardeşi tele- fona sarıldı. Sırasile beş doktora telefon etti. Bunlardan hiç biri tatlı uykularını — birakıp gelmek istemediler, Nihayet. zabıta; ber vermek mecburiyetinde kaldı. — Bir şey deği Nişanlısının ani surette — vefat ettiğini tolefonla eczacıya bildi - rildi, geldi. Ölüyü gördü. Fakat bir teessür alâimi göstermedi. Az eonra evine döndü. Ve kaptcı- sına: (Devamı 7 inci sayfada) da genç ve gü- | ) ). JOAN BLONDEL ihhatine çok dikkat eden bir adam, yazın bu sıcak günlerinde denize girmeye karar vermiş, ma- | orlardan bir kaçına mü- racaat etmiş. Bunların her biri başka başka tevsiyelende bulun - mışlar: Wrıle Herkesi Sıhırlıyor atlamamalı, | < — Denize aç karnına girmeli, ev- velâ başı suya sokmalı... — Denize tok karnına girmeli, evvelâ ayakları suya sokmalı... — Denize birden yavaş yavaş girmeli... - Denizde çebalanıp hareket | — Denizden çıktıktan sonda ge- | dü terletmemeli.., , Fakat en doğru tav- cahilden almış. Ca Pol Brengie, «Holivud udmıan.| başlıklı röporlajından Joan Blon- | | | | ç girme, ya da gibi gir. delden bahsederken: <Ne pek gi ne de pek zariftir.. Joan iri mavi gözlü, e, son derece Şi zel, iyor vücudlu ve çok sevimli bir z size, elbette cisimle- | || kadındır at wirükişlir, | Taar e & | Mirasyedi şü.. Şeffat | Kızın Serguzeştı — Bir cisimdir ki arasından zi- W Avustralyada, Sid! Haznl olur. draya gelmiş olan Mis Bunti Ha dra gözetelerinde son günlerde de- vzuu gi bir kızdır. isi yirmi beş yaşlarındadır. y en ölen babasın - dan kalan 1.000 İngiliz lirasını da k gelmiş, bir hayli mücev- enış. Fakat Londrada pa- t da satıl- la olarak genç kız a girmiştir. Şimdi alacaklı ormnuş. Kendisi diyor mümkün Ben de öyle yanın görülmesi Bvet, bayım... söyliyecektim. — Poeki, bir misal getirir misi - | — Anahtar deliği — Nasıl? Anahtar deliği mi?... | Şüphesiz... Çünkü anahtar deliğinden ziya pekâlâ görülebi- dir... SEBEBİ V. ai RMIŞI. Bir karıya ki , Çir liğinden, huysuzluğundan geçtim, on senedir bir illete uğradı, yala- | la koldu. | — Şuhalde, «K: ek sin, değil mi? birader!... çati yarlığını talar bitmiş, mücevli ın Ök müj llik der öğrendim, sana: Londr: h- nesine gittim. Bert ür yaparak para kazı ver diye mi haber ve- | recek olsa... Allahı göstermesin!... — Demek ki sev — Hayır, a bizader! ah göstermesin. demekliğim, şayed birdenbire böyle bir haber verir- lerse sevincimden aklımı oynatı- diye korktuğum içindir!... ONA NE ŞÜPHE! Fransızcada: «Borçlarını ödi - yenler mutlaka 7e diye bir ata sözü vardır. Bu sözü ilk defa işiten adam: *Bu sörzü mutlaka alacak- | ll nerek uydurmuşlar.. | sescererARALALALALALARARDAE Faydalı Bilgiler : | Andor, bir cum- — huriyettir. Bir ta- raftan Fransanın, T taraftan da a Ürjel pis- n hima - yesinde — bulun * maktadır. Bu cumhuriye- tin idaresi ve si- yasl teşkillitı den gariptir. Altı yüz senedenberi ayni suretle ida- re olunmaktadır. | tdare tarzında hiç bir değişiklik yas pılmamıştır. 1278 de, Kont | dö Fua ile Ürjel piskoposu Piyer Ür)j bir mukavelename imzaladı- lar, Ve senelerdenberi - kilise ile Kontluk a devam eden mücadeleye, münazaaya nihayet verdiler. Hasır Şapkalar Nasıl Yıkanır? Panama ve kaba hasır şap- kalar güneşten sararır, toz - dan kararır, Bunları temizle- mok gayet kolaydır. Bir litre suya 20 gram Marsilya sabu- mu, 20 gram amonyak karış- tırmalı, bir bez parçası ile sil- meli, Hasır şapkalar, limon suyu- ile de çok güzel temizlenir. Bir Hmonun suyunu sıkmalı, azıcık su karıştırmalı, sonra bir diş fırçası ile şapkanın üze- rine sünmeli, arası Bu mukavele mucibince Pua al- Tesi, Andorda icrayı hüküm edi - yordu. Bu idare Hanri dö Navar'- an Fransa tahtına çıkmasına ka- dar devam etti O tarihten sonra Fransa kralla- rının himayesine geçti. İşte bu kü-| çük cumhuriyetin bugün kısmen | Çok ince hasırlar, Talk, pud- rası, un, tebeşir tozu ile sili nir. İnce bir bezle uğuştura - rak temizlemeli. Sonra iyice tızçalamalı... Bu Sarışın Melek İri Mavi Gozle- anası ve yapmışlardı. Kasaba- de oyunlar veriyor- biraz büyyünce ku u. Küçük rolle- kumpanya lardı la k . Joan, aya dah. dı. Bütün Ameri-| stralyar | Av ubi Ame na gelin yı, cen 19 y li Bir Genç “Dünyanın En Küçük CumhuriyetHükümeti Bu Hükümetin Yarısı İspanyanın Yarısı da Fransanın Himayesinde Bulunuyor Fransanın, kismen de - İspan, 1 piskoposunun himayesinde bulun- masına sebep budur. Bu küçük cumhuriyet, umum? | bir meclis tarafından idare olu - nur. Meclis, 24 azadan mürekkep- tir. Her dört senede bir değişir. Bir de relsleri vardır. Andor a- halisi, Fransaya senede 960 frank vengi verir. Andorun merkezi küçük ve pek şirin bir kasabadır: Andar., Aha- lisi ancak bin kişidir. Meclis, «Koza dö la Valı de top- - aktörle eve| | kerek veda edecektir. | da vardır. Deş &L evlendi. bundan da ayrıldı. Zira, şlendiği kadı bir se- neden fazla yaşamazdı. Joan Blon- del, 20 eylül 1936 da partoneri Dik Povel ile evlendi. Kocasından çok memnun. Evlilik hayatının saade tini ancak şimdi anladığını söylü yor. İtalya da Tayyare Alıyor İtalyada ne olup bitiyor diye merak ederek bir teti yapan bir Amerikalıda: diğine göre İtalyanın tayyare yap mak yolundaki faaliyeti eeki ha- raretini artık kaybetmiştir. Bir- çok tayyare fabrikaları işi azalt « mışlardır. Deyli Eksprı dığına göre İtalyada esi göre şimdi her ay 100 tayyare ek- sik yapılmaktadır. Çünkü harie - den getirilen maddelerin pahalı - lığı y 'yare yapılışı da eskisine göre böyle bir sekteye uğ- ramıştır. Almanya - İtalya Rekabeti İngiliz gazetelerinin yazıdığıma Göre Hitler tarafınden bir Iktısadi konferans toplanmak üzere hazır- lığa girişilmiştir. Alman devlet bankasının eski direktörü meşhur daktor Şaht bu işe memuz edil- miştir. Maksad Almanya ile sıkı sürette iktısadi münasebatta bu- lunan memleketlerin murahhas- larını Berlinde bir araya getire- rek hal ve istikbali konuşmaktır. Bilhassa mihver devletleri ara - sında iktısadi sahalarda rekabeti kaldırmak meselesine çok ehem- miyet verilecekmiş. Balkanlarda Almanya ve İtalya arasında böyle İktısadi bir tekabet vardır. Bunu da kaklırmayı düşüneceklermiş. İtalya ile Ingiltere İtalyanın Londradaki büyük el çisi Kont Grandi artık Adliye Ne- zaretine geçirilmek suretile İngi- liz paytahtından geri çekildi. Fa- kat Londralı gazetelere göre Kont yakında tekrar Londraya giderek daki dostlarına bir ziyafet çe Bu dostlar aTasında birçok İngiliz meb'uslı Ekspresin yazdı- ğına göre Kont Grandi Başvekil Musolini tarafından mahrem su- rette verilmiş bir vazife ile İn- giliz paytahtına gidecekmiş. yaz - aylara lanır. Bu bina 16 ıncı yüz yılda ya- pulmıştır. Kasabanın kilisesi 12 in- ci yüz yılın eserlerindendir. Andor, şarki Ptrene dağlarının eteğindedir. Uzunluğu 27. geniş- liği de 29 kilornetredir. Kasabar nın ortasından bir nehir geçer. Nü fusu 6,000 kadardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: