31 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

31 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Sanki Hiç Bir Şey Yokmuş Gibi, — ÂAnnanın İsminiKimse Anmıyordu Yazan: M. SAMİ KARAYEL Büyük Vezir Orhanı İkide Bir Ziyaret Ederek, Hal ve Hatır Sormaktan Geri Kalmıyordu — Zaten; bu Cenevizliler ve Ve- nedikliler hep palavracı insanlar.. Bunlardan 'da muhafız ve asker olur mu?, Fakat; Bizansın an'a- nelerine riayet mecburi... — Dostum; daha ziyade rahat olmanız için size Korndor sarayı- ni vereyim. Hem burası tam sa- hildir. Zevk ve neş'enize engel olacaklar sizden uzak kalmış ©- hurlar... Ve bu gibi vekayiin ba- dema tahaddüsüne de müâni ol- muş bulunuruz.. — Teşekkür ederim. İmparatorla, şehzade Orhanın konuşmaları burada bitmişti. İm- parator Kostantin o derece kur - nazca hareket elmi ki; tamamile vak'ada şehzade Orhanı haklı gös- termiş bulunuyordu. Yalnız, şeh- zade değil, herhangi bir insan bir kızı hüsaü rizasile evine götüre- bilirdi. Binaenaleyh; Türk şehza- desine taarruz haksızlık olurdu. Orhan, İmparatorun meseleyi gayet basit gördüğünü ve kendi rahat ve huzuru için Bizansın en güzel saraylarından Kora Dor sa- rayını takdim ve tahsis ettiğine sevinmişti. Temiz ve saf yürekli şehzade Ymparatorun yumuşak ve tathı söz- lerine kanarak çok geçmeden Korni Dor sarayına taşındı. 'Orhan kendini artık Annaya em-| niyetle sahib olmuş zannediyordu. Korn Dor sarayında güzel Annasile gece gündüz şarap içip cünbüşle- şiyordu. 'Türk şehzadesine © derece em- niyet gelmişti ki; etraftan Ar “nın ismini ağzına alıp konuşan ol- — madığı gibi veziriazam Notaras da — ganki ortada hiçbir şey yokmuş gibi Orham ikide birde ziyaret e- diyor hal ve hatır soruyordu. Muhafızlardan — ölen ölmüş ya- ralanamlar yaralanmış Anna da kendisine malalmuştu. — Bizansın fırıldakçılıkta, şeytanları bile al- databilecek derecede yüksek olan zeklisı saf şehzadeyi bir an için emniyet içinde uyutmuştu. Çünkü; imparator Kostantin gehzade ile konuştuktan — sonra; Notarası çağırarak şu yolda tali- mat vermişti: — Şehzade ile konuştum. Mese- leyi saklamadı. Olduğu gibi aalat- tı... Ben de kendisine hak verdim. Annanın kim olduğunu bilmiyor- muşum gibi davrandım... Ayni za- manda daha ziyade emniyet için- de yaşaması için Korn Don sarayı- na naklini teklif ettim. Memnu - niyetle kabul etti. Bu plânımla ne yapmak istediğimi anladın — Nasıl olur haşmetmeâb?. E- Himizde bir rehine ve nihayet bir esir olan bir Türke bu derece mü- saadekârlık fazla olmaz mı?, — Notaras, bir insan fazlasını verdiği zaman bil ki, hepsini e- Tinden alacak demektir. Sen bura- larını daha ziyade bir Bizanslı ka- fa ile düşün bir kere?, — Haşmetmeâb, plânınızı tak- dir ediyorum. Fakat; bu Türk şeh- Zadesine bu derece zekâ oyunu de- ğer mi? — Değer, başkâ ne yapabilir - | sin?, — Bir tabur muhafızla sarayını kuşatır Annayı alırım... Muhafız- ları öldürüp yaraladığından dola- yı da icab edemi yaparım. — Bu mümkün değil, evvelce bu babda konuşmuş ve kararları- mızı vermiştik. — Şimdi yapılacak ... Orhan Korn Dor sarayına taşınır taşın- maz ona huzur ve emniyet ver - mektir. Anna meselesi ortaday ok- müuş gibi görünmektedir. —Hatta, sarayma gidip hal ve hatır sora- rak ortadaki emniyetsizliği gider- meğe çalışmaktır. — Sonra ne olacak haşmetmeâbi. — Orhan bu emniyet havası i- ginde herhâlde bir gün Anna ile mehtab ve şarab âlemine — çıka- caktır. Ve yahud bir yere gezme- ğe gidecektir. İşte; bu sırada bir tertib ile papazları ve halkı bir- denbire Annaya saldırlarak a1 - dıracağız... — Şimdi kavradım mı meseleyi, Binlerce halk ve papazlar Anmaya saldırıp alıp kaçırırlar. O vakit or- tada mesele kalmaz... Orhan bu hal karşısında sana ve bana mü- racaat ederek Annayı isterse a- Jacağı cevab baslttir: kilise meselesi yapmışlar... | (1 inci sahifeden devam) İTALYANLAR FRANSA İÇİN DÖVÜŞECERK Lyon 31 (ALA.) — Herriot «İtak yan halk birliği» tarafından İş bü- rosunda şerefine tertib edilen ter zahüratta bir nutuk irad ederek yakında iki memleket arasında bir yakınlık husule geleceğini ü- mid ettiğini söylemiştir. dİtalyan halk birliği> umumi Bandırma Belediye Riyasetinden: Beher metre muham- mühammen menbedel — Fiyatı — miktan Lra Kr. — Lira Kr. metro 300 00 1 50 200 25 00 2 50 —S0 45 00 4« 50 10 adet T Yukarıda miktarları ve mühamme lum ve rekor açık eksiltme suretile Cinsi 12 milimetre kutrunda 24 telli keten hortum. 40 milimetre kutrunda telli lâstik bartum, 112 milimetre kutrunda rekar. n bedelleri gösterildiği veçbile hor- alınacaktır. Buna ait şartname bedelsiz olarak Belediye muhastbesinden ve- rilir. Eksiltme 11/8/439 cuma günü ra edilecektir. İhaleye girecekler otuz beş lira — Mmuvakkat teminatı Belediye veznesine yatıracaklardır. — Keyfiyet istekli olanlarca bilinmek üzere Üân olunur. (88x71) saat 15 de Belediye encümeninde ic- yirmi beş kuraş miktarında olan — Paparlar ve halk bu işi bir İ ı 4 ı l Der içinden çıkarız... Orhan da bilir ki; Bizans da kilise mescle- lerine hükümet müdahale edemez. * Çok geçmedi. Orhan —muhitin verdiği emniyetle Anna için nef- sinde tek bir şüphe bile taşımı - yordu. Yine Haliçte şarab ve meh- tab âlemleri devam edip duruyor- du. Bir akşam; Anna Korn Dor sara-| yının önünden göndolüne bindi ve mehtab âlemine daldı. Orhan ya- nanda yoktu. Bu çapkın şehzsde gözdelerinden bir Rum dilberinin evine gitmişti. Anmnayı ve Orhanın Korn Dor sa- rayını daima tarassud altında bu- lunduran Notaras Annanın yalnız başına sarayından çıkıp mehtab Alemine karıştığını haber aldı. Çar- çabuk tertibatını yaptı. Ayak ta- kımından mürekkeb bir sürü Bi- zanslıyı tahrik ederek kayıklara bindirip başlarında papazlar oldu- ğu halde Haliç üzerine sürdü. Papaslar, dini dualar — ediyor... Halkı velveleye veriyordu. Papas- ların duaları içinde şu cümleler de okunuyordu: — Bizansın güzel ve hıristiyan Annası, bir müslümana bırakila- maz. Halicin mehtab ve şarab âlemi- nin verdiği neş'eye karabulut çe& ken bu seda çok geçmeden dillere de düştü. Hep bir ağızdan bağırı - yorlardı: — Bir hıristiyan, bir müslüma - na kadın olamaz... Zaten; Türk şehzadesine can - dan vurgun olan Bizans kadınları bu papas ve çapulcu halkın seda- sına bütün mevcudiyetlerile hınç- larını çıkarmak için iştirak et - mişlerdi. (Devamı var) İtalyan Ordusu Yarın ManevralaraBaşlıyor sekreteri Ramano Cocehi de bir nutuk söyliyerek geçen eylülde 100000 muhacir İtalyanın Fransa için çarpışmağa hazır bulundukla- rını ilân ettiklerini hatırlatmış ve harb zuhurunda İtalyan demok - ratlarının Pransa ve demokrasi - çin çarpışacaklarını çünkü bu su- retle hakikt İtalyan davasını da müdafaa etmiş olacaklarını söyle- miştir. Vaşington 31 ÇA.A.)— Manassas «Virjinyar da 5 ağustosta ve Plat- tsburg «Nevyork» da 13 ağustosta başlıyacak olan birinci ordunun Manevrasına 50 bin asker iştirak edecektir. Büyük devletler askeri ataşe- lerini göndermeğe davet edilmiş- lerdir. İtalyadan başka bütün dev- letler bu daveti kabul etmişlerdir. ARNAVUTLUKTA VAZİYET İtalya, Kral Zogonun bütün em- lâk ve arazisini zapta karar ver- miştir. İtalyanlar Aynavutluğun her tarafında petrol aramakta - dırlar. Buldukları petrol kuyula- rını da dağlara çekilen Arnayut- ların baskınından korumak için kuvvetli muhafaza tertibatı al « mışlardır. Bu kuyulardan çıkan petrol, muhafaza için yapılan mas- Tafı bile karşılamamaktadır. Meslek Seçmek İstiyen Gençlere (Çocuk babaları ve velileri ile kendilerine bir meslek intihab etmek istiyen genç- lere bir kolaylık olmak ü- zere memleketimizdeki mek- teblerin kayıd ve kabul şart- Tarını sıra lerce devam ediyoruz.) Yüksek Mühendis Mektebi Yüksek mühendis mektebi, mem- leketin muhtaç olduğu yol, su, in- şaat ve elektroteknik mühendisi yetiştirmek üzere — kurulmuştur. Tahsil müddeti 6 senedir. Mekte - be leyli ve nehari olmak üzere iki şekilde tâlebe kabul olunur. Bu vaziyele göre mezun olunduktan sonra taahhüd edilecek mocburi hizmet müddeti de birbirinden farklıdır. Leyli girmek istiyenler fazla olursa talibler arasında ma- tematik, kimya, fizik ve tükçeden müsabaka imtihanı yapuır. Mekteb parasız olmakla bera - ber leyli ve parasız olarak kayde- dilenler bir sene sınıf geçemedik- leri takdirde leyli ve parasız hak- kını kaybederler. Bu gibiler mü- tebaki tahsillerine nehari olarak devam ederler. Mektebin teknik kısmı da muh- telif şubelere ayrılmaktadır. Ta- lebenin bu şubelerden herhangi birinde tahsil edebilmesi için müş- terek kısmı tamamlaması, yahud ayni dererede tahsil görmüş ol - duğunu, imtihanla isbat eylemesi Yâzımdır. Mühendis. mektebi her sene bir eylülde kayıd ve kabdi - lere başlar, 23 eylülde nihayet ve- rir. Mühendis mektebine girmek için Türkiye vatandası olmak, hüs- nühal sahibi olmak, mesleki fan- liyete mâni olacak derecede has- talıklı olmamak, lise tahsilini b- tirmiş olmak, bir veli göstermiş olmak şartlır. Hastalık hususun- da talibler mekteb heyeti sıhi yesince de muayene edilirler. Mühendis mektebinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmıyan- Tar da tahsi! edebilirler. Ançak bu gibiler için İcra Vekilleri Heye - tinden karar almak lâzımdır. BAAT DAPRRRRA Elçiler Ankarada Dış memleketlerdeki elçiler! arasında &on yapılan geniş deği- şikliklerden sorra, Ankarada, bü- tün sefirlerimizin — iştirakile bir toplantı - yapılması kararlaşmış bulunmaktadır, Bu mühim toplan- ti ağlebi ihtimal ağustosun ilk ünlerinde yapılacaktır. Ekçilerimizin, Vekiller Heyeti azasının da iştirakile yapılacak bazı görüşmelerde bulunacakları anlaşılmaktadır. Bu toplantıda son Avrupa siyasi vaziyeti görüşüle - cek ve sefirlerimize bazı yeni di- rektifler verilecektir. Varşova Büyük Elçiliğine tayin edilen eski Brüksel elçimiz Cemal Hüsnü ve Paris Büyük elçiliğine tayin edilen Behiç Ergin şehrimi- ze gelmişler ve Ankaraya hareket bugün yarın memleketimize gel- mesi beklenmektedir. HIKÂYE :. Çocukluk Komşusu (4 üncü sayfadan devam) Kardeşim, ben bu ah edişi u - nutmadım. Şimdi, o hatırıma gel- di. Bu hınzır kadının ahi tutmuş olmasın?.. Bunun çaresi, kolayı var, dünyada neyin çaresi bulun- maz ki?. Ben bir kurşun döktüreyim, Ve- H Nurinin birşeyi kalmaz.. Olmaz mi kardeşim?. Dürdane kan, ter içinde anlatı- yordu. ğ Veli Nurinin karısı hıçkırıkla- Tımı tutamaz hâle gelmişti. On gün sonra Veli Nuri iyi ol- muş, ayağa kalkkmıştı. Herkes, bu- nu dökülen kurşunun kerametine atfediyordu. Bu hastalık, Veli Nurinin kalbin- deacı bir hatıra bıiraktı: Şazimend... REŞAD Di Çemberlayn Sovyet Anlaşmasını Bildirdi etmişlerdir. Diğer elçilerimizin de (I inci sahifeden devam) gelecek hafta başında başlana - caktır. O vakte kadar Moskova te- masları tamamile neticelenmiş o- lacaktır. Fransa hükümeti Orgeneral Dou-| mene'i bu müzakerelere memur etmiştir. Örgenerale refakat ede- cek diğer heyet azası da tesbit e- dilmiştir. İngiliz askeri heyeti de bu akşam belli olacaktır. İngiliz askeri heyetinin Moskovaya git - meden evvel Parise gelmeleri ve bazı temaslarda bulunmaları muh- temel görülmektedir. | — Moskovadan gelen haberlere gö- re, orada bulunan İngiliz - Fransız murahhasları bugün — Molotofla tekrar görüşmüşler, son pürüzlü meselelerin halli için, Paris ve Londranın müştereken tesbit et- tikleri nihaf formülü bildirmi lerdir. FERRARIRALICER Makineye Verirken: Japon Amerikan Muahedesi Rama 31 (8.A.)— «Voce d'İtalia» gazetesinde Amerikan - Japon ti- earet muahedesinin feshi hakkın- da yeniden tefsirlerde bulunan Vir-| ginlo Gayda, bu hareketin bir üb- | timatom mahiyetinde olduğunu kaydettikten sonra — muahede: feshetmekle Amerikanın Japan- ları Çinde Anglosakson demokra- silerine karşı tarm hareketleri değiştirmeğe iebar etmek istedi Bini yazmakta ve bu ültimatomun altı ay hükmü olduğunu ilâve ey- lemektedir. Gayda, Amerikâ tarafından ya- puan teşebbüsün İngiltere ile ja- ponya arasında yeni bir kinlik ih- daş edeceğini ve bunun Çindeki İngiliz - Amerikan menfaatlerini | olduğu kadar - Asyadaki Fransız | Holandada menfaatlerini de alâ - kadar edebileceğini ihsas eyle - mektedir, Amerikalılar Donanmalarını Ar ttıracaklar Cleveland «Ohior 81 (ALA.) — Geçende federal Securitynin i- dare meclisi azalığına tayin edil- miş olan Macnutt bir nutuk söy- iyerek hariciye nazın Hull tara - fından takib edilen siyaseti tasvib | Stokholm 31 (A.A.) — Stacka'- da bir nutuk söyliyen Hariciye na- zarı Richard Sandler, Finlandiya- nan kendi arzusu hilâfına İngilte- re, Fransa ve Sovyetler birliği ta- rafından garanti edilmesini pro- testo etmiş ve Aaland adalarının bitaraflığının muhafazası için ted- birler alınması lâzım geldiği nok- tasında israr etmiştir. İngiliz - Fransız - Sovyet garan- tisinden bahseden Sandler, küçük devletlerin de bu hususta söyliye- cek kat'i bir sözleri olduğunu te- barüz ettirmiştir. Nazır, Sovyet- lerin garantisini kabul - etmiyen Polonyaya böyle bir garanti tah- milinin mevzuu batıs olmamiş ol- duğunu hatırlatmıştır. Bu şartlar altında bir gerginlik mıntakası ha- ricinde bulunan Finlandiya gibi bitaraf bir devlete kendi arzusu hilâfına nasıl olur da bir taraflı bir himaye tahmil edilebilir? |Anadolu Elektrik Kaynağına Kavuştu Anadoluda elektrik ve oksiğen kaynağı yapılamaması yüzünden stihsal ve imal sahasında fabri- ka ve değermenlerin makine, tez- gâh ve presleri ile madeni işler yüzüstü kalıyor ve bu yüzden herg fabrika sahipleri bir çok zarar- lara uğruyor, hem de yeni parça siparişleri yüzünden memleket dışına bir çok paramız gidiyordu. Türkiyede ilk teşebbüs olarak on beş sene evvel denizde seyyar e- lektrik kaynak tesisatı vücude ge- | tiren değerli san'atkârlarımızdan Ziya Altınışık uzun etüdlerden sonra bu teşebbüsü karaya da tat- bik etmeye muvaffak olmuş ve kara elektrik ve öksijen seyyar fabrikası vücude getirmiş ve bu seyyar fabrikası ile birlikte İzmit- ten başlıyarak bir Anadolu tur - nesine çıkmıştır. Fabrika büyük kamyonlarla nakledilmekte ve ker türlü arızalı yol ve geçidlr ü- zerinde de çalışabilmektedir. Bu teşebbös sanayi âlemimizde bi hassa takdir uyandırmıştır. (1 inci sahifeden e- am) beşistanı da isteriz. Trablusgarb dört rında sandaklla gezmek hakkımı ve infiradçıları tenkid etmiştir. Hatib demiştir ki: — İnfirad siyaseti bizim şimdi - kinden üç masli daha kuvvetli bir donanmaya sahib olmaklığımızı is- tilrzam eder, Çünkü böyle bir si- yaset takib ettiğimiz takdirde iki kıt'anın geniş sahillerini müda- faa etmek mecburiyetinde kala - cağız.. ş Ordumun da yeni dünyanın her noktasıma her an seferi bir kuvvet gönderebilecek kadar-küyvetli bu- hunması lâzımdır. Bundan maada ziraf mahsulâtımız da ecnebi pi - yasalarından bir kısmını kaybe - decektir. Yeni Bir TayyareRekoru Port Vaşington 31 (AA) — «Ville - de - Saint - Plerre» ismin- deki Fransız deniz tayyaresi dün öğleden sonra burada denize in- miştir. Tayyare, Lizbon ve Horta- daki tevakkuf müddetleri de dahil olmak üzere Biscarosse Port Va- şinglon arasındaki mesafeyi 39 se- atten biraz fazla bir müddet zar- fında katetmek suretile Fransız - Amerika rekorunu tesis elmiştir. Uçuş müddeti 34 saat 53 dakika sürmüştür. Saat üçe doğru tayya- Te açık denizde «Normandiya» ya rasgelmiştir. Arnavutluk da navntluğu, sahibleri, tacları, vatanımız hesabına isteriz. ayrıca bilmelidirler. Eğer bu hesablaşmak tarzı masa başına olurmağı saydığımız beş şartı İtalyan ZAYİ İran jeneral konsolosluğundan aldığım 4651 sicil ve 1044 sayılı ve 14/4/918 şemsi tarihli bir kıt'a ica- zelnamemi zayettim. Yenisini lacağımdan eskisinin hükmü yok- Ali Çehkeri Dr. Ekrem Behçet Tezel Tıb Fakültesi Kulak Boğaz, Burun Doçenti Taksim Cumhariyet caddesi V Müayine Pazardan maada günler 3-0 — Folefon: 42406 ıI]aimaîal_ıli İstiyoruz burdur. O takdirde bu da yetmez. Öz sahiblerine iade ve || iimiz mütleakib haklar da vardır. Trablusgarbı, Arna' asırlık bir Türk müstemlekesidir. raktığımız âbidelerin en buşmça gud'un mezarı vardır ki, bu mezgr bile tekbaşına — ve Türk milletinin oradaki tarihi varlığının en yüksek böyledir, Habeşistan da öyledir. Bt lerde her adım başında Tüzkin damgası, Türkün emeği, esevi, âbidesi vardır. Fakat, bütün Habeşistanı artık kendimiz için değil ©' hakları, istiklâlleri gasbedilen adı ÜSÜ tetleri adı ve hesabına, an iki adayı da sırf kendi öz € Bunun içindir ki, Türk vatanında gözü olduğunu ısrarla ifade etmekten çekinmiyenler en önce Türkün sahayı, yani on iki adayı jade elmelidirler ve yine vüze kalkışacak olanlar eller'ndeki emanetleri ve g lâlleri hak sahiblerine faizi e ödemiye mecbur t İtalyan matbuatının işİf€ $ zırız. Eğer matbuatının bir «âmentü> etmesi ve dilinden düşürmemesi birinci vazifesi ve tzasından olduğunun bilinmesi lâzımdır. ETEM İZZET (4 üncü sayfadan € görüşmüş ve iki nazır hayli konuşmalar olmu: giliz Nazırı nihayet deĞT ö mahiyeti ne olmak (ü y ğini anlatıyor ve diyor & — Böyle bir teklif AT yatıştırmak için değillif” bir şartı vardır. Bu dâ © yan silâhlanmaktan dir. Eğer Almanya tan vazgeçer, yahud purt, ameli bir yol takib edefğ anun — iktasadiyatını ©© yardım ederiz. Dünyi sulb esaslı sürette yert rek Almanyanın ve gt7 panın sanayiini - inkişti Ö dbizce kabil olacaktır. iktısad nazırı olan Vedi” gal Göringin yakın & Londrada — toplanan korderansına iştirak tereye gelmiştir. Ken iktısadiyatını konuştuk ona ne söyledimse bütlü kendi şahsi fikrim olaffi” mişimdir. Şöyle konuş? Eğer Almanya A yapmağa kalkışacak © tere ile müttefikleri P geleceklerdir. Eğer yoluna avdet edecek € Tmanyaya yardım. edile vaddı İptidaiye verileti manyanın bugünkü ni sulh sanayii haline zere kendisine yardım € Dünya piyasasında da İngiltere arasında kabil olacaktır. İngiliz nazırının larının nihayetinde ta daha vardır ki bi Tâve etmek Jâzım geliyofiğ son Alman nazırile gö! veya bu herhangi bir Fâ li dememiş, öyle bir mil Jirası Tâkırdısı geçmerliğ, Almanyaya para verilti mun sulh istikrazı ola' memleketlerin de iştirt” GNU, lerini söylemiş. Fakat $Ey? jAlmanya eğer büsb lanmaktan vazgeçmi! halde silâflarını artık meli ve . Çekoslavakyif A ğ Kalyalıya Akdeniz kıY? J bile vermemiş olan ç bunları, yani Trabli gelmiyorsa yazımızA | Çocuk B Dr. Ahmed AKİ Taksim - İılw' g Pazardan maada :& 15 den sonra. /

Bu sayıdan diğer sayfalar: