25 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | önümü Hazırlıkları Mustafa Reşid Paşanın Türbesi Harabdır.. Tanzimat Devrinin Bu Mümtaz Şahsıyetımn Yağlı Boya Tablosundan Ve Büstünden Önce, Harab Türbesini İmar Etmeliyiz ["'% İskender F. suı'su_ll Ede- -T tönü Halkevi Tarih ve önümünün 3 teşrii lanmasına karar veri ksadla salâhiyetlar Seler tarafından da büyük bir bazırlanıyormuş. Bu y Münasebetile Ankara ve İs - RÜda Tanzimat devrinin. ve- Mustafa Reşid Paşanın Çar şıkakapıdaki harab türbesi rek, ilk önce Abdülmecidi iknaa muvaffak oluyor ve elinden iste- Bibi bir ferman alıyor ki, işte | buna eGülhane hattı hümayunu. denmiştir. Bu fermanda herkesin ganının, malının ve namusunun korunacağı, ve vergi ile asker al- mak gibi yeni kanunlar vazedile- ceği ve bu en sonra bir insa- 'nın keyif ve arzusile hiç bir fer- din — cezalandırılamıyacağı, — hiç kimsenin malı müsadere edilmi- yeceği ve bu haklardan müslü - man olmıyanların da tamamen iş- tifade edeceği ilân ediliyor. Reşid Paşa bu suretle İngiltere ve Fransanın azami yardımını te- min etmekle beraber, Mısır mese- — | ” Kâbusmu? Hakikatmi?.. |/GençKadın;Rakibesi nin Üzerine Atıldı Boğazından Tuttu, Olanca Kuvvetile İtti, Uçuruma Yuvarladı... | lesinden de az zararla çıkmağa ve Z #ttiren eser ve 6 asikalı | ilmesine de karar verilmiş. n », Tin en mümtaz şahsiyeti o- Müstafa Reşid Paşannı yağli- tablasunun yapılması ve KÜ bir büştünün de hazırlan karar altına alınmış. Çok iyi, ı“î'fî':d: bir teşebbüs. Fakat, h bulunan kabı 'e'm k istiyenler, Reşid Pa> Bözünü yıldırmağa da muvaffak olmuştur. Misir mese! taraftar sini vaffak olan Müstafa Reşid Paşa, Boğazlar muahedesile boğazı bü- tün harb gemilerine kapamış bu- lunuyordu. Çarlık Rusyası bu tarihten son- ra, Türkiyeyi dalma (Hasta adam) saymaktan ve fırsat düştükçe da- bili ve harici tahrikât yapmaktan geri durmamışsa da, bu memnui- yet - o tarihte yapılan Boğazlar (Devomt 7 inci sayfada) Gt bu.adamın: nı.., ye- e halde bulacaklarını düşüne- | ler mit sözüne inan - « itl- 'i - ben de - Vardım. | Ştkapısı civarındaki wıı,.l Son gelen Pa - ris — gipeteleri, | Breton sahilinde, büyük bir deniz |fenerinde — geçen bir faciadan bah- aediyorlar. ç bekçinin güzel ve kıskanç karısı, ka zazede bir kadını fenerin balkonun- talon giydinen ve Türk i-meden? bir kisve ile ( Nk n ik döla tanıtan bu bür PT T ŞOR Üi besinin b dar. | BNN ğ'üx n türbesinin bu kadar. | , l ğ Ve bakımsız bir halde kab- ç bi öldürmüş, K, förünce, evvelâ gözlerime ğ Den «Rüzgâr gittik- B dal - yükseli - Sahilde, bir kayanın r pai . , kapı- | Se ç Stiğinden tavanına kadar | Balar 4ti yor Bi d tamire muh bir hal- n Han bu harabenin önünde | YÜ Hm der- iylemiş olurum. üzerindeki fenerin bekçisi, İnü alm | Bindenbire riki dürbünü bakıyor K Mlafa Reşid Paşı g;'k ada bu- ba bal bu dar v ştihe imkân Ser, Tanzimat devrin lın: Sultan Mahmud Misir lemiş ve büyük dev- ğiriyor Yan ta bir gemi var. Bat- mak - tehlikesir maruz! me konuşmalar a Reşid Paşayı mey V y ttirdi, Reşi Paşa Misir ve İ Sit üdürü ğel; dalgaların arasın- da — kayboluyor. Küçük bir san - dalın sahile doğru gelmeğe çahş- tığı görülüyor. Fenere yaklaşıyor, lgaların şiddetinden ya- naşamıyor. Fenerden ip atıyor « lar. İki erkek ve bir kadından İ- j baret olan kazazedeleri kurtarı - iyorlar. çok müslüman olmıyan Kadın baygın bir halde, Elbi - bazı haklar Belerini değiştiriyorlar, sicak bir w, Fakat, bunu yal- | fi gelir mi? Ye- “'m Ük önce padi zum. Reşidi Paşa bü - 0 Ve kabilivetini göstere- ver - ve konyak damlatıyorlar. On iki ssat sonra gözlerini a çıyor: (Devamı ? inci sayfada) | [* m. götü | | Misir valisi Mehmed Ali Paşanın | hallederken, bir da Rusyanın Türkiye iş- lerine müdahalesini önlemeğe mu- yatağa yatırıyorlar, Ağzına rom | C) Tannenberg UNUTMUŞUM BE KARDEŞ!, Alman Militarizm Taraf-ı Ayyaşlığı e meşhur — Bekri Mustafayı tanımıyan harac me- murlarından biri, bir-gün ken sini bir meyhanede görür, sorar: — Harac kâğıdın vat mı?, — Bende kâğıd mağıd yok! Ben harac marac bilmem! Harac memuru, Bekri k İster. anlar sebebini sor! Harac kâğıdı yok da!, — Fakat bu, meşhur Bekr fafadır. Reayadan deği Tac keğidi olsun müslümandır!. Derler. Sonra Bekri Mustafaya sorarlar: » Niçin müslüma medin? Musta- Meyhanede *Müslüman oğlu olduğunu 8Ö O cevab verir: — Unutmuşum be kardeş!, TERZİNİN TENZİLÂTI Adamın biri tirir. Parasıı — Usta, der eti terziye bir elbise vereceği sırada: bana biraz ikram | ir. — Peki... İplik parasını kes, ge- ri kalanını ver!, — Biraz daha ikcam et, usta!, Peki — Rica ederim, usta... Biraz da- ha ikram et!. Terzi hiddetle: Yarısını ver! » Da: eyim. Haydi Deyince Mmüşteri elbiseyi kol- tuğrun altına sıkıştırır ve sorar; Bir yer getirsem diker söküldüğü misin*, zaman UCU ZDERS edi; bir İisan mualb r, alay etmek için: — Bay muallim... Bir köpeğim var, Kendisini pek çok severim. | Fakat ne o benim, ne de ben onun lsanından anlıyorum, Kendisine | lişan öğretebilirseniz, size her ke- | Yima için bir İlra veririm, | Muallim, gayet tabil bir tav şu cevabi. verir; Bayım!, Lisanımız beş. bin | kelimeden fazladır. Bunun için on | bin lira vereceğinize iki lira,ve- riniz de size, iki kelimedi bulunan köpekçe (hav hav) 1 öğ- | reteyim He.m kolay, hem de ucuz | olur. Sevdiğiniz köpekle doya do- | Faydalı Bilgiler: İdareli Bir İdare Kandili Büyük bir kstanenin dış ve iç kabuklarını soyunuz ve or- ta yerinden bir yorgan iğnosi ile deliniz. Zeytinyağı içerisi- î ne koyarak yirmi dört saat bı-| | | rakınız, Sonra, pamuk ipli - | | Hinden ince bir fitil yopınız, | | fitili delikten geçiriniz. Su do-) | lu bir bardağın içer'a'ne koyu- yatarken fitili ya- ndili vazife Sabaha kadar da nuz Ğ karsanız idare k görür. mek çok kolaydı. Çiçeklerin, ağı yakın y törle petrol sıkmalı, hem tır- tılları, he mde yumurtalarını öldürür Yasemin Yağı Yaseminin çiç zel kokulu bir yağ çıkarılır. Keten yağına - batırılmış bir pamuk parçasının arasına çi- çekleri yerleştiriniz; -kapalı bir kütuda yirmi dört saat bı- ız. Sonta çiçekleri değiş tiriniz. Üçüncü günü pamuk, çiçeklerin ruhunu tamami çer. Küçük bir şişenin içeri- sine sıkiniz. ve ağzını iyice kapayınız, erlerine bir vapadiza- tinden gü | e i- ——— | vermişler | düşmüş, larının En Mukaddes Bir ziyaret Yeridir Şarki Prusyada, dudün; mani Polonya hu - yakın bataklık ve çam dolu bir arazide kü- r köy görülür: Tanenbeng resi ağustos ay lareşal Hindenburg, süren kanlı bir muharebedi sonra Rus ordularını — balal döktü ve Rus taarruz hareketini nya müvaffak oldu. ü Rayhş h bu harb mı lf bir şe Harb mi $e sonla - beş u ikümet; ne, danının ziyâre- il verdi. da, mezarlar ydanı kerlerinir min . bulün epede musazam vardır. Bu âbide, otuz meti yüksekliğinde, sekiz sülundan mürekkebdir tunları bimbirlerine birleştirilmiştir Uzaktan görüldüğü zaman duğu bir bir. duvarl: bir mahpes zannolunur. Orta yerin- de büyük bir salib vardır. Sü - tunların başlarında, harb ganaimi ve bayraklar görülür, Duvarlarda bakır levhalar üze- rinde mücadeleye iştürak eden tırkaların, alayların ve taburların isimleri yazılıdır. levha dikkat nazarını çeker, Kapinin üzerinde, bronz - bir levhanın üstünde, Hindenburgun Almany harb istediğini red * gollu irad ettiği bir nutkun bir cümlesi yazılıdır. Alman ziyaretçiler bu cümleyi okumadıktan sonra âbidenin içe- | risine giremezler. Abiden birkaç yüz kilometro ilerisinde izbeye benziyen ahşab bir ev yapılmıştır. Büyük bir sa- Tönda tahta iskemleler, sıralar vardır. Duvarda büyük bir harita asılıdır. Üzerinde birçok küçük elektrik ampülleri göze çarpar, (Devamı 7 inci sayfada) Casus Baron Bir Çocuk Düşürme İstrazbung mahkemesi, son gün- lerde birçok «çocuk düşünne» da- | valarını rüiyet etmiştir. Bunlar arasında şayanı dikkat olan bir dava da şudur: Deniz, 20 yaşlarında ve Bar Refhenştaynin kızıdır. Fakülte - de dişçilik tahsil ederken arka - daşlarından bir ger hâmile kalmış, Delikanlın: gin kızı le sevişmiş ve ailesi maruf oğullarına almak süretle kapatmak iş 'akat mağrur Baron bu- ti göstermemiştir. öi emişler 4 cenub &a - tmiş. Hepsi red cevabı Bunun üzerine baldızı Marta Lorayı Bunun verdiği bizzat ikna etmiş lüçla çocuk genç kiz ölüm halinde hastaneye naklolunmuş. Mahkeme, Baronu iki sene mk para cezasıı kızını 18, baldızını da 12 ay mahküm etmiştir. bir ha- Baron, iki jandarmanın muha - | fazası altında Nansi diwanıharbine gönderilmiştir. Rivayete göre Baron, yabancı bir devlete casusluk ediyor, milli | müdalaaya aid haberler veriyor- muş. ga - PAH Çapkınları (Kendi Hususi Kanunlarının Hü- kü | bu se- | Alman 'az » | | De | Paris çapkınlarının kendilerine mahsus kanunları vardır. Ahkâ- | mina (!) son derece riayet eder- ler aralarında husüle gelen ihi yine aralarında halleder - ler. Ağızları çok sıkıdır. Boşbo- zler, sırlarını harice Bun | | | | ların oturdukları apartı - | manlara, yemek yedikleri lokanta- | lara, toplaindıklar bancı ginmez. Girse de !ıı.ııwd altında bulı Bu çapkınların en azılılarından |. biri olan Toto, karısını döğer, Na- sılsa mâhkemeye düşerler, Hakim — Karınızı döğmüşsü- nüz”., Toto — Döğmedim, şöyle hafit. ce bir iki tokat attım. Buna, bizim muhitte okşama derler. kahvelere ya- urulur | | | mlerine Çok Riayet Ederler Hâkim — Hayretle Okşama m: derler' Toto — Evet... Hâkim — Fakat, karınız dava- (Kadına hitaben) Ne diyecek siniz Madam?. Davacı «Güzel Lelia» ayağa ka! kıyor. Orta boylu, oldukça güzel fakat yüzü ve dudakları fazlacı boyalı, Arkasında şık bir tayyör kırmızı ipekli bir blüz var. Tam bir kokot nümunesi... Güzel Lelin — Totoyu bir baş ka kadınla dansederken gördüm. Kavga bundan çıktı. Hâkim — Sizi iki yerinizden br çakla vurdu değil mi?, (Devamı 7 inct sayfada) - RANAVALO Madagaskar'ın Son Kraliçesi Madagaskar, bu zengin ada, Fran- | sızların idaresine | geçmezden evvel | müstaktl bir krah- | Vak'asından Çıkan İş. | Hkidi Ve hüküm darı da kırk yaş- larinda bir kadın: | dı: Manjaka Râ- navala... Orta boylu, ka- ra gözlü ve kâra kaşlı, buğday ten- oldukça gü- zel bir kadın olan kraliçe adanın en * | yakışıklı adamı 0- € lan Anderlamlaz'- ayı çıldırasıya se- viyordu. — — Buna | rağı LĞ İme mahkümi etti. Aleyhinde bir sul | kasd. tertib e | gini söylemişler - | di. Acaba bu id âla doğru mu idi?. | Kr | dimi, li ve liçenin ne - gözbebeği o- lan bu delikanlı kalbini göstere - | malaz gibi hükümete karşı bir ls- rek; — Kurşunu buraya nişan alı - nız, Kraliçenin kolları arasından | çıkan bir vücudü delik deşik et- | meyinizt.. | — Dedi. Ve bir kahraman gibi öl- | dü, | — icraliçe, az sonra Jan Labor aa. h bir Fransıta gönül verdi, | — Yirmi altı sene beraber yaşadı- | Tar, Fakat, Jan Labor da, Andria- yan hazırlamakla itham olundu. Kraliçe, bunu kurtarmak için çok çalıştı. Fakat, muvaffak olama - di. Yalnız ölüm cezası yerine nef- yedilmesine —karar verdirebildi. Jan Lebor, saraydan ayrılırken kraliçe balkona çıktı. Gözyaşları dökerek arkasından baktı. Ranavalanın yerine Jan Labor- dan olan oğlu Ratut tahta geçti. Fakat o da 18 ay sonra asılar ta. rafından katlalundu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: