7 Eylül 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

7 Eylül 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Birinci sahifeden devam) | len haberlere göre bu cephe Var- #ovanın 15 mil mesafeşine kadar Yaklaşmıştır. Bu cephede şiddetli | Muharebeler olmakladır. — İkinci Sephe Slovakyadan yapılan taar Tuzdur. Almanlar bu taarruz ne- | ticesinde Karaküviyi —akdıklarını Ve Tarnov'a doğru İlerlediklerini İddia etmektedirler. Çenstokova şehrine doğru açılan üncü cephedeki harekât dola - Ysile bugün Silizya tamamile Al- Tanların eline geçmiş bir halde dir, Her üç cephedeki harekâtın | Byrien bakılırsa, Polony: Tebhelerde tutunmağa ça tiyade, bir satıh muharebe l ettikleri anlaşılıyor. Kuvağ ülliyeler henüz boy ölçüşmemiş- ir. Polonyalıların hatta Var Kvayı bile gözden çıkarttıklarına hük: k mümkündü |Asker Gözile Cepheler Harbin asıl siklet merkezi şimdi| yavaş yavaş garb cephesine inti - kal etmektedir. Bugünkü harbin kat't neticesinin Polonyada değil, Rarb cephesinde alınacağına şüp- he yoktur. İlk topçu ateşleri ve | bunu takib edecek denemeler Sig- | 4rid battının me dereseye kadar olduğunu göste: Ni-| m Fransız kıt'alarının Sarbruk akasından Alman toprakla - girmiş olmaları, bu cephenin müttefik orduları tarafından bili- | ven zayıf noktaları mevcud oldu- gunü gösteri Almanların Po- | Tonyadaki va e halle- | derek, garbe teveccüh etmek hu- susundaki kararları malüm oldu- | gundan, bugün, yarın muharebe - ler son derece şayanı dikkat bir | safhaya girmiş olacaktır. ERKÂNİHARB mu Sovyet Rusya Ve Türkiye (Birinci sahifeden devam) fAn, ei büyük arazi parçasına ve her Nü iptidal maddeye de sahib bulun- füklarına göre kendi Ülkeleri dışında Mazi edinmiye ibtiyaçları da yoktur, Bize öyle gelir ki, Sövyet Rusya an- fik Baltık devletlerinin — vaziyetinde, d da Balkanlar, Boğazlar, Akde- At ve Karadeniz müvazenelerinde bir. Yeğişikliği icab ettiren vaziyetler © - | tsa harbe müdahale ederler. Hattâ, | min Romanyaya, Balkanlara eya Boğazlara müteveecih bir hare- İeti Sovyet - Alman ademi tecavüz :::luım dahi derhal yırtılmasına ümll Sövyetlerin, bugün bitaraf kalmı hn bahasına yarınlarını tehlikeye dü- leyi ve müstakbel daha büyük Büktlere şimdiden göz yumabilmeyi l edecekleri nasıl akla getirilebi- Ve muhakene edilir?. Türk - Sovyet dasiluğuna — gelince, h Gdostlük iki devletin kara günleri ide bütün samimiyet ve mütekabi- İyeti ile teensür etmiç, her türlü riya- 'z0r ve tebirden uzak bir dostluk Bibi iki devletin Ak ve Kara- erdeki menfaatlerinin müşterek İt yekdiğerini tamamlayıcı olduğu da kak ve uşikârdır. Bu itibarla iki devletin samimiliğini muztarib edecek herhangi bir Bzlyet derpiş edilemiyeceği gibi mü- S ada olunamaz ve Balkanlara gelecek her leh- | ğini biliyorsunuz. | Hke olduğuna göre maküs hâdiseler iki devlet arasında meveud samiml münasebatı örselemek gşüöyle — dursun ancak bunun kat kat takviye bulma- sına yardım ve hizmet edebilir. Bu iti- barla bugün de yarın da bu iki komşu ve halis dost devletten — biribirlerine karşı ancak daştluk ve insanlığa, Ka- radeniz, Şarki Akdeniz, Balkanlar sul- huna karşı da ancak hizmet beklene- bilir ve.. böyle olmak dzima doğrunun #n doğrusudur. ETEM tım 'ENİCI Bulgar Sefiri Geldi (Yazısı 3 üncü sahifede) yetle memleketime gitmiştim. Bul- Raristanın bitaraflığını ilân etti - Birçok ecnebi gazetelerin Bulgaristanın sefer - berlik yaptığı hakkında verdiği haberler kat'iyyen yalandır. Bul- garistan sükünet içinde kendi işi gücile meşgul olmaktadır. Türk - Bulgar dostluğu normal şerait al- tında ve tam bir dostluk havası içindedir.. Setfir bu akşam Ankaraya gide- cektir. lunan Misir Krali — akrabasından Prens Fazılın refikası Prenses Ley- 14 ile, Iraka gitmekte — olan İran petrolları nmümessillerinden Ho - landalı doktor Şumak ve Holandal |e” biraz sonra Sovyet Rus- | Banküni'nin Hayfa —müdürü de da kapısını — çalacaık — teh- | şehrimize gelmişlerdir. Bu Akşam: Maçkada | GAZ KRAL Küçük Çiftlik Parkında MUNİR NUREDDİN KONSERİ I GREGOR ve ELVİRA MAYEN bu akşamdan itibaren hergün sahnemizde varyete numaraları Yeni Sinema Filme ilâve olarak : Mevsimine Başlıyor LOREL HARDİ KODESTE Türkçe sözlü ve dayanılmaz derecede gülünç, eğlenceli bir mevzu. Şanlı Ordumuzun Trakya Manevraları Hakiki Sesli ve Türkçe sözlü, 1000 metre | Yazan: M. SAMİ KARAYEL Ü& Hangi Devlet Gemisi Emrini Dinlemezse j Derhal Ateş Açıp Batır , %huıdnkzı işi azıtmağa başla- hbuj Padiçah asabileşmişli. Ka - İağlltu cağırdı ve iradede bu- bek Bütün İstanbul civarını Bi - külelerine kadar tahrib et!. îık'ı abulut; kırk sekiz saat içinde, Yilahın iradesini yerine Retirdi. Klık süt Ilmanlık plmuştu. Her- kale içine kapanmış, kapıla - Çevirmişti. e: Hazreti Fatih Rumelihisa- ı%:'d:smı bundan sonra rahat, 4 müthiş kalenin o derece seri Majilrette hitamı haberi, İstanbul Sini İmparatorlerile beraber | Tına dehşet vermişti. seytani kalenin teslil bağlı lmaktan baş-| İr şeye kadir değildiler. ı"hi şan Mehmed, Edirneye av - 'Ahdasında dört yüz Yeniçeri- )ş““'“rkkeb bir kuyveti kaleve İğgötirdi. Kendisine ne büyük- Olursa olsun, hangi milletin sancağım taşırsa taşısın, Boğazdan geçecek bütün gemileri durdurma- sını, yelkenlerini topladıktan son- ra gelip Rmelihisarı kalesinin nünde demir atmağa, kaleyi san- caklarile selâmlamağa ve Boğaz- dan geçtiği için mürur resmi al - masını emretti. Padişah Firuz Ağaya şu iradede bulunmuştu: — Herhangi bir devlet gemisi o-| lursa olsun emrini dinlemezse der- hâl ateş edip batır!. Kalenin inşaatı bittikten sonra; Bizans İmparatoru korkusundan sakinleşmişti. İmparator İstanbul civarında bulunan — köylülere şu yolda emirler vermişti: — Türklerin hayvanlarının ser- bestce otlamlarını irade eylerim. Yeniçeriler, hayvanlarını iste - dikleri gibi otlatmağa, Rum ki lerinde gezip tozmağa başlamı lardı. Sırasına göre, Alibey ve Kâ- Bıdhane köylerine kudar gelip gi- diyorlardı. Bir gün, üç veniceri — Ayazağ köyü eivarında dolaşırken köylül: Ekspres yolcuları arasında bu- | EN SON Trüiksel T ÇAA)— Dün Anversin | üs ade Alman tayyareleri görülmüş- | tür, Bu fayyareler çok yüksekten w- | | Nevyerk 7 (ALA.)— Neryork Tuy- anİx yazetesine göre birçok Amerikan fayyare, motör ve yedek malzeme fab- rikatörleri ambargonun tatbikine rağ- Londra 7 (A.A.) — Şimali İr - | landa Başvekili Jord craivazon. | istihbarat nezâreti vasıtasile bir | beyâanname neşrederek Ülster'li- | Vaşington 7 (A.A.) — Harbiye Nezareti, beynelmilel gerginlik es- | nasında Panama kanalırın em Vaşlagton 7 (AA)— Amerikada ca- | Busluğa karşı ittihaz edilmiş olan ted- birlerin takviye edilmiş olduğu Ruz- Berlin T (ALA)— Alman gazeteleri bütün deri stoklarının müsadere edi- ! Kopenhag 7 (AA.) — Bir Al- | man torpidosu Frederica kara - | | ya oturmuştur. Torpido bir Almani | — Vaşington 7 (A.A.) — Spencer, | Diane Hamilton ve İngham a | dındaki dört sahil muhafızı ge - 4 miye, her birinde birer tayyare olduğu halde, Atlas Okyanosunda mevzi almak emri verilmiştir. Bu Bükreş 7 (A-A.) — Kral tara - | fından davet edilmiş olan nazır - lar meclisi, B. Calines ve B. Ga - | | fenko'nun beynelmilel vaziyet hak- (Birinci sahifeden devam) da —lrm sanayi işlerini temine Kâfl olmadığı görülmüştür. Harb bu kifayetsizliği arttırmaktan bali kalmı- yacaktır. Demiryolları malzemesi de resmi Alman raporlarına nazaran nok- sandır. Almamyanın geçen harbde şark ve garb cepheleri arasında üdeta me- Kik dokürcasına asker sevkiyatı yap- masına Alman demiryollarının fevk: lüde mükemmeliyetinin medar olmuş olduğu hatırlalılmakladır. Binnetice müşahidler, vakille Al - man Gübiyesinin mümeyyiz — vasfını | teşkil eden kütleler halinde nakliyat | dera etmek imkânına malik olmaksı- | zin ayni zamanda mühtelif vephelerde harbi idame etmenin arzetmekle el - duğu müşkülütin Almanyanın şarkta- ki harbi mümkün olduğu kadar sür'at- le ikmal etmek arzusuna hâkim olup olmadığı smalini irad etmektedirler, Bundan başka İngiliz - Fransız denan- masının ezlel faikiyeli sahillerin sıkı sürekte abluka edilmesine medar ola saktır, üzerlerine hücum ettiler. Bu kö - yün ismine Rumlar <Ejibasyone derlerdi. Kalabalık bir köydü. Üç Yeniçeri, yüzlerce köylüye karşı eanlarını müdafaa için silâha sa- rılmışlardı. Münazaa müthiş oldu. Yeniçerilerden ikisi şehid düştü. Biri yaralı olarak güç hal ile ©: nıni kürtarıp Rümelihisarına ge- | lebildi. Kumandan, Tena halde sinirlen- mişti. Padişah askerine hücum et- mek sonra ikisini şehid etmek mü-) him bir mesele idi. Bümeselede kumandan sükütü mühâfaza etse Yeniçeriler durmazdı. Firuz Ağa, yüz atlı ile üzerle - rine vürüdü veköyü, köylüleri di- binden budadı. İmparator, meseleyi habernalın- ca, neye mal olursa olsun, sulhu Tmuhafaza için sarfettiği gayretin, | bu derece müşevveş bir vaziyet da-, | hilinde tamamen faydasız olduğu- nu anladı. Binaenaleyh; payıtahtı | ve İmparatorluğun — bakayası ile beraber mahvolmak için hazırlan-| mağa karar verdi. Bu ane kadar müthis komşusunu - kızdirmekten çekinir ve icabında elâltından oy Dadığı entrikaların kâr etmedi Görünce etraflar İmdada başladı. Padişah ve askerlerini Rumelihi-| giden bazı Türklerin serbest girip cıkmakta devam etmel saade r-ln.ı;u. Nevakit ki, Epiyas- yon vak'ası oldu. Payıtahtın kapı- larını kapadı ve İstanbulda bulu- nan Türkleri tevkif ettirdi, « “Devamı var) Almanlar İktısadi Ablokaya Alınıyor | (baren halkın bir takım elddi tekayyü- | lini almiştır. Bu itibarla Muar ve irak V| nim bir hâdise addedilmektedir. DAKIKA Belçika Üzerinde Uçan Alman Tayyareleri guyorlardı. Tayyareler şimali garbiye, | yani İnzillereye doğru yel atmağa ko- | yulmuşlardı. — Belçikalıların — tayyare 'Amerika,Avrupaya Yakında SevkıyataBaşlıyacaka men İmalâlı durdurmamağa ve ah » | did etmemeğe karar vermişlerdir. Bu | fabrikatörler — bilaraflık — kanununun | köngre tarafından İngiltere ve Fran- Şimali Irlandalılar da Harbe Giriyorlar lerin harbe kadir bütün erkeklerin! İngiltere tarafından yapılan silâ- ha davete icabet suretile sadakat- lerini göstermiş olduklarını bil - Panama Kanalı Emniyet Altına Alınıyor | niyetini zâman altına almak için mezkür kanalın Harbiye Nezareti -V tarafından kontrol edilmesine dair. miştir. Amerikada Casuslara Karşı Şiddetli Tertibat | velt tarafından ilün edilmişlir. Kundakçılık harekâti ile bitaraflık kanununa muhalif — harekât şiddelle Almanyada Deri Stokları Müsadere Edildi leceğini haber vermekledir. Binnetice ( ellerinde deri bulunan tacirler ve fab- | Bir Alman Torpidosu Oturdu ve Kurtarıldı gemisinin fevkalâde gayretleri sa- yesinde yakalanıp tevkif edilmek- ten kurtulmuştur. Gemi torpido- Amerika Hükümeti de Tedafit Tedbirler Alıyor | mevzilerin nerelerde alınacağı ma-| Tüm değildir. Amnerikalıların Avrupadan mem- leketlerine dönmeleri dolayısile President Roosveli, aba ve | Manhattam gemileri Avrupaya hu-! Romanya Hududlarda Vaziyetini Almış Bulunuyor | kında vermiş oldukları izahatı din- | demiştir. | Meclis, diplomasi sahasında sar- folunan faaliyetin, hududlarda itti-/ Birçok Atman gemileri batırılmıştır. Almanyanın (ktmadi istiklâlini müm- kün mertebe temin etmek için olarşik bir siyaset taktbi derpiş edilmekte idi. Fakat daha harbin ilk künlerinden ili- | data tâbi tatulmasına Tüzum zörül- Müştür. Nihayet bazı esaslı maddele - rin fıkdanı yüzünden seri bir harb yap- ması Almanya için bir mecburiyet ha- ile münasebatm inkatar fevkalâdı Paris - İstanbul Seferleri Roma 7 (AA)— Resmen bildiril- diğine göre, buzünden iüibaren İsviç- ve ve Fransa ile doğrudan doğruya şi- mendifer münakalâtı — yapılacaktır. Semplon ekspresi Paris - İstanbul ye- lu üzerinde muntazam seferlere baş- kıyacaktır. Bu ekspres birkaç günden- beri ancak Milânodan hareket etmek- te idi. No: BEŞ HASTA: VAR — Nedim Bey Nazmi hemen hemen beni bu men- faatlerle tehdid etmk istedi amma, re sürüklendi. İkide bir: — Sizin bütün sırlarınızı biliyorum!. — Paşa yine bunların biç birisi öğrenmiyecek!.. Demesi bundan başka bir şey — Adi adam!. * — Ters tarafından kalkmış.. Dediklerinin su götürür bir yeri var galiba, Bazan aksilikler hep bir araya toplanıyor. Nedim Bey Nazmiden biraz sonra odama ifün gecesindenberi aramız hâlâ iyice düzelmedi Kâh sinsi bir cidal ikimize de Kâh sert ve barıt... im. Gelir gelmez, karar vermiş ve onu tebliğ eb meğe memurmuş gibi bir tavır aldı: — Kuzum hanım, hazırlanınız için şöyle bir yere gidelim, Dedi. — Nereye? Dedim amma, zihnime hemei girdi: — Nedim Bey Nazmi galiba paşayı telefondan, benim bir gece için gideceğimden Dedim ve.. Asabi asabi düşünmeğe başladımı 'Almanlar Harbi dafi topları ateş açmışsa da bir netlce hasıl olmamıştır. «2 lehine olmak üzere tadli cölleceğini | ve yakında Avrupaya sevkiyata baş - | lasılacağı mütalcasındadırlar. dirmiştir, Cenubi Afrikanın da Almanya | ile harbe girişmiş olduğu resmen bildirilmektedir. Reisicumhur tarafından isdar bl dilmiş olan bir kararname neşnet- tenkil edileceklir. Bir beyanname ile | halkın federal büroya yardımda bu - Tunması ilân edilmiştir. rikalörler bu derileri talamıyacakları gibi işliyemiyeceklerdir. u yüzdürerek anu kanuni müd - | det zarfında Holanda suları hari- | cine çıkarmağa muvaffak olmuştur.! susi hatler — yapacaklardır. Bundan başka her biri üç bin yol- cu nakledebilecek olan diğer dürt | Remi, bu hafta içinde hareket ede-, ceklerdir. haz edilmiş olan askeri tedbirleri | tasvib etmiş ve şimdiki ihtilâfa ta- mamen bitaraf kalmağa karar ver-, miştir, * | Mev- ziileştirmiye Muvaffak OlaMadılar (Birinci sahifeden devam) * rar, akamele malikâmdur. İngillere i- le Franda, Führerin hattâ kismi bir Muvaffakiyel elde etmesine ve yalmız Polsayayı earet altına almak için de- H, ayni zamanda Avrapada müsama- ha ile bakılması gayrikabil bir hege- manya tesis etmesine asla müsaade et- miyeceklerdir. Lonâra 7 (A.A.) — Sabah gaze-| teleri, İngiltere ile müttefiklerinin| Hitlere karşı muharebeye — nihai zafere kadar devam edeceklerini yi :llmıkud.ır Gazeteler Hitlerin için garbda muvakkaten tedafli vaziyetinde kalmağı istihdaf et - mekte olduğunu yazıyorlar. Gaze- teler Almanyanın bilâhare İngil- tere ve Fransaya sulh teklifinde bulunmasının muhtemel — olduğu mütaleasındadır. Fakat Bu plânın tatbik edilmesine meydan verilmi-) yecektir. Müttefikler Hitler re - jimi ortadan kaldırılmadan harbe fasıla vermiyeceklerdir. Tavmis 'gazetesi diyor ki: «Bu manevra hakkında Yazan: Etem yanlış hedefle- — Alacağı — Ben ona üni bilmiyecek, — İstersen Paşa; olmazdı. Dedi. Ben, Bep kast aradığım için: — Hemen gidemeyi Dedim. paşa geldi. Düs — Niçin?.. aneml. da bir iki gün — Gitmeği ; zaedim. — O halde Karşımda meecik bir kurt böyle — değildir. bahsetti... buna beni kim | tile gizli hava merkezlerini teftiş — Alçak hrif, bunu yaptı ha. — Beni paşaya gammazlıyor. gün kadar Radosa gidelim... Fefa yer değil. Benim , hoşuma gidiyor. Hem çok sakin!., — Gidemeyiz de onun tçınr., — Tuhaf şey!, £ — Hemen gidecek olduktan sonra Racusa git- — Meselüi nereye?.. Mazmiyi görüyor, onunla konuşuyormuş gibi asa- bileşiyor, sİnirli sinirli söyleniyordum. Belki de, Börmemiştir, tek kelime bile söylememiştir. Fakat, | S—SON 'l'l YK İ Neler Oldu? Almanlar Varşovaya Yaklaşıyor (Gazetemizin dün makineye verildi- Hi dakikadan bugünkü intişar saaline | kadar geçen 24 saat zarfındaki bülün vak'aları okuyucularımız her gün bu sütundü takib edeceklerdir. Diğer ye- ni haberlerimizi de ayrı sütunlarımız- | G bulacaklardır.) Vaziyet dündenberi birdenbire | büyük bir inkişafa doğru yüz tul-| muüştur. Almanlar Varşovaya son ae | yaklaşınış r ve hükümet mer- kezinin 15 mil mesafesinde muhar| rebeler olmaktadır. Bu vaziyet Karşısında Leh hükümet merkezi Varşovanın 110 kilometre şarkın- daki Lublin şehrine nakledilmiştir.| Sefarethaneler şehir dışına nak - ledilmiştir. Silezya tamamile Al- manların elime geçmiştir. Koridor. kapatıldığı için mahsur kalan Po- lonyalılardan on bin kişi esir edil- mistir. 60 top alınmıştır. Muharebe Pnlü'“a şehirleri harab Almanlar Karakuvi'ye | mak*ıdı. mukavemetsiz girdiklerini bildir - mektedirler. Düşman kumandan- şal Pilsudski'nin mezarı | önürndi lerdir. Mareşal Ridz Smigli'nin istifası haberleri şiddetle tekzib edilmek- tedir. Garb cephesine gelince, dün de haber verdi; gibi, Fransız - Al- man muharebesi başlamıştır. Fran-| sız kıt'aları M maıntakasında gece gündüz devam eden topçu a- tesi neticesinde Sarbrük cihetin - den Alman topraklarına girmiş - lerdir. Fransız ordusunun düşma- min mukavemet derecesini tecrü - be ettiği anlaşılıyor. Bütün cephe- de topçu ateşi teati edilmektedi Alman tayyareleri ilk defa ola- rak İngiliz toprakları üzerinde uç- müşlar, avcı tayyareleri ve dafi topların müdahalesile geri dön- müşlerdi Periste ve diğer Fransız şehirle- k sık alarm işeretleri ir. İngiliz Kralı hava mareşali sıfa- ları Ma etmiştir. Sebelüttarıkda 133 İngiliz ve harb gemisi bulunmakta- dır. Almanlar Polonyalıların üç denizaltı gemisini tahrib ettikle - | rini bildirmektedirler. Almanlarla siyast münasebatı ke- | sen devletler birbirini takib et « mektedir. Irak hükümeti de mü - natebalını kesmis sefir Bağdaddan ni Bir Balıkçı Dün Birisini Öldürdü Anadolülenerinde eturan 20 yaşla. rında Muslafa adında bir balıkçı , ayni semite oluran ve ötedenberi bir me- seleden arası açık bulunan Çakır Salih adında birini dün Küçükpazarda —bir kahvede tabanca ile yaralamıştır. Ça- kır Salih tedavi için kaldırıldığı has- fanede ölmüş, hâdiseden sonra kaçan Mustafa yakalanarak tahkikala baş- danmıştır. demek kâfidir: <Hitler rejiminin | bakası demek. dünyanın mütema- | diyen bir buhrandan diğerine düş- meşi demek olur. Şu halde bu re- jme kat'i surette nihayet vermek Iâzımdır. İzzet BENİCI olsun!.. gösteririm.. birak daha uzatalım. On beş yırani bir defa huylandığım ve bu teklifte düşünmediğim için yer tayin et - İstanbulda 'bir yere gidelim.. Sanki, paşayı değli Nedim Bey | Nedim Bey Nazıni paşayı hlç inandırırı (Sonu var) GIAP—-’? ın.m.ığı HİKAÂAYE MUCİZE Büyük harbden &01 hevesine kapıldım. yordum. Bunlardan birini Büyük Ga- zeteye günderdim. Derken günlerden bir gün bikâyem çıktı. Sahahleyin ga- zeteyi alıp da hikâye sütununda «Mu- gize: Yazan Şevki Kaygısızı imsasını görünce gözlerim dört açıldı. ağzım kulaklarıma vardı. İnsan okunsun, okumasınlar - diye yazar. İlk kariler de alle efradı ve er- kânıdır. — Annemle babama — gazeteyi yrattım: — Benlm yazım var. Annem sevindi: — Memnun eldüm dedi, yazılarını neşretmiyorlar diye kızıyordum. Babam başını kaldırdı — Merşeyin bir sırası vardır. sıra - gında herşey olur. Gece yalakta okü- Tum. Annem dedi ki: — Mevzuunu / biliyorum. anlatmış- tan. Çok hoşuma gilmişti. Annemle babamdan hayır yokla. Babahları garelte ekuyanları iram- vaylarda, trenlerde, vapurlarda ras - lamır. Hemen Kadıköyüne giden va - paru atladım. Vapurda birkaç kişi Büyük Gazele- yi okuyordu. Bunlardan birinin karşı- ana ü #a sbenima sahife- mi okuyordu.. Dikkat ettim, benim hi- kâyemi oku üründe hiçbir fade yoktu. Okuyup bitirdi, sahifeyi cevir. di, başka yere goçl. Beğenmiş miydi? Beğenmemiş miydi? — Anlıyamadım «Sersemin birir dedim. Kadıköyünde — tramvaya — atladım. Genç bir kadın Büyük Gazeteyj oku - yordu. Yanına eturdum. Kadın hikâ - yemi okuyordu. Gülümsüyordu. Bevindim: «İşte edebiyattan anlk - yan bir karis diye düşündüm. Okuyup bilirdikten sonra — fikrimi soracak, müellifi ekdufurmu söyliye - gektim. Ededi bir kur.. Biletçi: Altı- yolağrı! diye hbaykırdı. Kadın yeria- den sıçradı. gaveleyi biraktı. indi. Gazeleyi aldım, görünür bir yere koydum. Biletci aldı. katladı. cebine soktu. Dikkat ettim, önümdeki zatla da Büyük Gazele vardı. Hiküyemle ser- levhasına, sonra İmzama göz attı, sa- hifeyi çevirdi. O adamı tekatlamamak icin kendimi züç zaptettim. On iki tane Büyük Gazete aldım, hi- Kâyemin etrafını kırmızı kalemle çir- | tüm. kahvelers sirio masalara birak « tım, kendim de bir köşeye oturdum. Masada çizilmiş yazı görenler alıp okuyorlar, ne diye işaret edildiğini an- Tamamış gibi dudak büküyorlar, gaze- teyi fırlalap altıyorlardı. Akşam oluyorudu. Günüm her gün gibi geçip gidiyordu. Bu meşhur, bü- yük günde biçbir fevkalâdelik, hiçbir. başkalık yoktu. Ccebimde birkaç Büyük Gazete nüs- hazı caddede camekânlara bakarak yü- rürken ihtiyar bir zatın bir tütüncü - den «Mucize> yi sorduğunu duydum. — Evlâdım acaba «Mucizes aâli hi- kâye bangi gazetede çıklı, biliyor mu- — Ne bileyim efendi baba dedi. ben sattığım zazeleleri okumam ki.. Derhal yaklaştım: — Bir mucire hikâyesi Büyük Ga - zetede çıktı dedim. Bir nüsha takdim edeyim. Mademki o hikâye ile alâka- dar oldunuz. ekuyunuz. Gazeleyi verdim. İhtiyar 'zat aldı: — Teşekkür ederim dedi. Bahifeleri çövirirken anlattı: — Beni ulükadar eden «Mucizes hi- | kâyesi değil. Arkadaşlarımdan biri, bu hikâyenin allında bir nasır ilâcı ilâmı olduğunu söyledi de.. Nasırdan çok muztarihim. İşte mubarrirliğe böyle başladım. Bir Meb'usumuz Daha Yoldan Çevrildi Öğrendiğimize göre geçenlerde İtalyadan memleketimize gelmek istiyen İstanbul meb'usu B. Abidin Davere yapıldığı gibi hılvııılıx. yeniden bir meb'usu- muzu yolundan alıkoymuşlar ve topraklarından geçmeğe izin vere memişlerdir. Bu muameleye mu- hatap olan Çoruh meb'usu Maz - bar Müfiddir. Mazhar Müfid bu sabahki konvansiyonelle şehrimi- ze dönmüş ve bir muharririmize anlattığına göre kendisi Cenevre- deki Cemiyeti Akvam müzaheret bürosu içtimama giderken İtalya- nn Paskin şehrinde yolundan alıe konmuş ve trene gelen İtalyan memurları: Siz vagon resltoranda İtalya aleyhine tahrikâtta bulunmuşsu- nuz!., Topraklarımdan geçemez « sinİZ!..» Gibi bir iddia ile kendisine gerl nesini talksiye etmişlerdir. umaleyh bunun üzerine yolus 'na devam edememiş ve Atina ta- rikile bu sabahki konvansiyonelle sehrimize dönmüştür. dön; 4 j

Bu sayıdan diğer sayfalar: