4 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

4 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

F BEN; HAKKIN DİVANINA AZASI 'TAM OLARAK ÇIKMAK İSTRİM!. Fabert, sade bir nefer olarak Fransız ordusuna iltihak etti. Elli dokuz yaşın- da Mareşal oldu. İştirak ettiği muha- rebelerde büyük yararlıklar göstermiş, Bayatını birçok defalar tehlikeye kay- muştu. 1640 de Turen muhasarasında kalçamından yaralandı. Doktarlar, ba- Cağının kesilmesine lüzum gösterdiler Paberi, bemen ameliyat masasından Kalktı ve bu sözü söyliyerek daktor - larâ yol verdi. Az sonra yarası iyileşti. HAŞMETMEAP! SİZE ÇOK BORÇ- LUYUM. FAKAT KOLBERİ HKDİYE ETMEKLE BUNU ÖDEDİGİMİ ZAN- NEDİYORUM. Kardına! Mazerenin 1661 de 14 üncü Lüiye söylediği son söz. BİR KRAL, YA TAHTINI VEYA İDAM SEHFPASINI TERCİH KTMEK MECBURİYETİNDEDİR!. İngiltere Krah birinci Şarlin, 30 son kânun 1649 da Londrada, — Vhitehall sarayında kendisini muhakeme ve i- dama mahküm eden hâkimlere hita- ben söylediği sözdür. BALTAYA DOKUNMAYINIZ! Biringi Şari, idam sehpasına çık - mazdan evvel bir nutuk irat ediyor- du. Cellâtlardan birinin — yaklaştığını Körünce bu sözü söyledi. Mühim an - larda hüsmetle dinlenilmesi icap eden sözlerin kesilmemesi lâzım geldiğini Hade için tekrarlanır, KRALİCEYE DOKUNMAYINIZI. Vaktile İspanya Kral sarayında eti- keta son derece riayet olunur. Ve Kra- llçenin, velevki dikkatsizlikle bir ye- rine dokunanlar hemen idam olunur- du. Mabeyinciler, saraya gelenlere «sa- kın Kraliçeye dokunmayınız'> ihta - rında bulunurlardı. SAR HAVZASI - 30,000kişinin yaşadığı bir yeraltı Almanya için asıl hakiki hayat | sahaları buralarıdır Sarbrük'ten Bir Görünüş Amanya için hakiki bir <hayat sahası» dır. BSar; 800,000 nüfus ve 1900 kilo- metro murabbar arazi ile dünyanin| en kalabalık — memleketlerinden | biridir. Kilometre başına 412 nü- | fus isabet etmektedir. Arazinin üçte birinden fazlasını zerggin bir kömür havzası işgal e- | der. Burada, yeraltında 30,000 a- | mele yaşar, Günde en azı 50,000 araba kömür çıkarılır, Voelklingen gdemir ocaklarının- sahibi Roac - kling bugün hayatta değikdir. Sar- da yeşil çamlarla Süslü ve man - zarası güzel tepeler, sık ormanlar çoktur. Fakat, en çok çelik, dökme demir ve saireye ait şeyler istih- | sal olunur. Çinicilik, camcılık sanays$ pek müterakkidir. Birçok müskirsi, tü-| tün kumaş, elektrik — fabrikaları vardır. Sar, Almanyanın en zen-- gin sanayi merkezlerimden biridir. TARİHE GEÇEN SÖZLER Hükümet demek ben demektir Meşhur tarihi sözleri kimler ve ne zaman söylemişlerdi? HÜKÜMET DEMEK, BEN DE - || | ilâcı büyücek bir kaşık toz şeker MEKTİR!. Fransa Kralı 4 üncü Lülye atfolu- man ve tarihe geçen bir &öz. Lül bu görü 19 nisan 1668 de parlâmentoda i- rat ettiği bir nutkun sanunda söyle mişti. RAHAT ÖLMEYE DE İMKAN YOK! Kolber, Fransanın en büyük ve en nütuzlü naşırlarından biridir. VERâ ten itibaren nüfuzumu, saraydaki mevkü- ni kaybetmiye başladı. 14 üncü Lüi | yüzüne, bakmaz oldu. Buna rağmen na- zırının ölmek üzere bulunduğu haberi- ni alınca bir mektup yazdı: «Sıhhatine dikkat etmesi, az vakitte ifakat bul - maya çalışması> tavaiyesinde bulundu. Kölber, ölüm düşeğinde yatıyordu. | Mektubu aldı, okumadan — yastığının | üstüne kaydu ve: «Artık Kraldan bah- solunduğunu istemiyorum. Beni rahat bıraksın, rahatça öleyim!. Çünkü hü- kürmdarlar hükümdarının huzuruna gi- deceğim. Eğer bu adama yaptığım hiz- metleri Allaha yapımış olsaydım. süş- besiz ruhum selâmet bulacaktı — ve doğru cennete gidecektim. Şimdi. ükı- betim ne clacak, bilmiyorum!.» SEVENİ SEVERİM, HÜRMET EDE- NE HÜRMET EDERİM, ELİMDEN GELEN İYİLİGİ YAPMAKTAN ZEVE ALIRIMI. Edip Menajın 1600 da söylediği bir sözdür. Madam Sevinyenin hocası Idi ve çok fenâ bir dili vardı. Herkesi ten- | Kit eder, herkesin aleyhinde bulunur- | &. Bir gün, herkesi zem ve fasletmeri- mi tenkit eden birisine: — Zem ve fasıl nedir, biliyor musu- | nuz?. | Diye sordu. Muhatabı da şu cevabı verdi: — Zem ve faslı hakkile tasvire muk- tedir değilim, Fakat zamanın en büyük dasmalini güsterebilirim!. — Kimdir bu?. — Sizt, DOKTORUN ÖĞÜTLERİ Böcek ısırması Arı, yaban arısı, sivrisinek, at si- | neği, eşek arısı, tırtıl gibi şeylerin ısırmaları tehlikeli değildir. Fa - kat çoğu vücudü zehirler, Ehem - miyetsizleri sirkeli su, kolonya, ga-| zozlu su ile silinir. Fakat, evvelâ bir iğne ucile arıların ısırdıkları yerlerde bıraktıkları iğne uçlarını Çıarmalıdır. Şayet, Ütihap yaparsa doktora müracaat etn li. Hıçkırık 'Tehlikeli değildir. Fakı sizlığı mucip olur. Bunı rahât- 'n büyük yemektir. Gazozlu su içmek te iyi- | dir. Fakat suyu yudum yüdüm iç- | meli, her yudumdan sonra geniş bir neles almalı, Şayet devam e- derse mide boşluğu üzerine sıcak | bir kompres koymak ta — fayda - İ | | mukadderatını eline alacağı, A - “-PARİS İTFAIİYESİ Paris itfalyo heyeti solh zamanında şehrin yangına karşı muhafazası vazi- fesile mükeljeftir. Harp samanında ise hava bombardımanları yüzünden vu- kua gelecek yangınlar ve inhidamlarla yaralananların yardımıma koşmak mec- buriyetindedir. İllalye heyetinin çok eski tecrübe - dTeri vardır. Krım muharebesl esnasın- da bu alayın müfrezelerinden biri Kırım Paris İtfaiyesinin Çalışmalarından İki Bir Zamanlar Bu İtf;;enin Biri Istanbulda, Diğeri de Kırımda Hayli Hizmetlerde Bulunmuşlardı e da ve İstanbulda büyük hizmederde balanmuştu. — Bühasın — Sivastapolun zaptında çıkan yangınları derhal sön- dürmiye muvatfak olmuştur. | 1871 de Prusyalılar Parisi muhasara ettikleri zaman ilfalyenin çok hizmeti den birçoğu gönüllü olarak erdüya il- #ihak etmişti. | alye zabli ve neferlerin- 1 Umuml harpte, Paris ttfaiyesi 54 xa- | Görünüş bit, 16t küçük zabli, 25 enbaşı ve &1 Hfalye neferi sayetil. Paris, 1914 den 1918 e kadar 70 hava taarruruna uğradı. Şehire 388 Demba | atıldı. İtfaiye heyeti yalnız yangınlarla, ha- va kaarruzlarile uğraşmıyordu. Parisle ve olvarmda bulunan silâh ve mü - himmat depolarını, — fabrikalarımı da Bugünkü_zîlm—a 1923 senesi Almanyada şarap pek bol idi. Fakat Almanlar bol bol içemiyorlardı. Ren'in o nefis beyaz şarapları çok pahalı idi. Şampan - yaya gelince, yanına yaklaşmanın - imkânı yoktu. Herkesin içtiği bir içki vardı: Bira.:. 1923. Almanya karışık, ana ve | baba gününü yaşıyor. Mağlübiye - tin acıları henüz devam - ediyor. Almanya, bu acıları unutturacak, | Almanyaya eski azametini ve kuv-, vetini iade edecek bir adam arı- yor. Fakat bu adam nerede? Na- &l bulmalı onu?.. Acaba şu Mü - nihe giden otomobili idare eden mi? Yoksa şu yolun kenarında, çamtası elinde duran adam mı?.. O zaman bunun, bir gün Alman manyayı akıbeti meçhul bir harbe sürüklüyeceği söylenmiş olsaydı | hiç şüphe yok ki inanan bulun - | mazdı. | Bu; orta boylu, zayıf vücutlü idi. | Elinde küçük bir çanta, arkasında rengi soluk gabandin bir pardesü wardı. Gelip geçenlere “muztarip nazarlarla bakıyordu. Çok asabi görünüyardu. Hakkı da vardı. Çün- kü o gece Mümihte, yeni partinin | içtimamda bulunmıya mecburdu. Kendisini bekliyorlardı. Treni kaçırmıştı. Yol kenarında, Münihe giden bir otamobil, bir | kamyon geçmesini bekliyrdu. İki | otomobil geçti. Fakat, içindekiler işaretlerine ehemmiyet bile ver - mediler. Nihayet bir üçüncü oto- mobil göründü. Sür'atle geliyordu. “Yol kenazımda duran adam, olomo- | bilin önüne geçti, — direktiyonda | genç ve kibar tavırlı bir adam bu-| | Tünüyordu. Kısa bir muhavereden sonra & | lini uzattı, kapıyı açtı: — Bininiz!... — Teşekkür ederim... Adam, kondoktörün yanına ©- turdu ve sordu: — Münihe iş için mi gidiyor - sunuz?.. — Evet, ya siz?. — Ben de, nasyonal - sosyalizm partisinin — içtimamda bir mutuk söylemek için... — Yeni bir parti mi bu?.. — Evet... Politika ile meşgul ol- | muyor musunuz?... — Hayır! Ben şarap komisyon- gusuyum. — Ben de ressamım... Yeni bir Deebiz B selL aa — - Bir giır_ı—yoldaî'lidtler’i otomobiline alan adam n Hariciye parti tesis ettim; Nasyonal - sos - yalizm partisi... İsmim Adolf Hit- lerkdir... | — Benimki de Ribbenttop... — | İşte, 1023 senesi ilkteşrininin | bir gecesi Hitler'le Ribbentrop bu suretle tamıştılar. Otomobili idare eden şarap komisyoncusu yakışıklı, birkaç Ksana aşina bir iş adamı | idi. Çok para kazanıyordu. | Almanyanın en büyük şampan- Yeni ve eski hava — kahramanları — Hemen her gün rexmi tebliğlerde o- kuyoruz: «İngiliz ve Alman tayyareleri arasında-yapılan hava muharebesi çok çetin olmuş ve meticede şu kadar İm- gilla veya Alman dayyaresi düşmüş- tür..r ' Tmsan bu tebliğleri okuyunca umumi harbi halırlıyor. Umumi harbin UIR iki ayında İik tayyare Framsir tayyareci- lerinden Çavuş JozefFranç tarafından düyürülmüştü. Bu tarihi sahnenin sahidi olan 306 | mer piyade Kaburu zabillerinden biri hatıralarında: 1816 senesi ik teşri- sabahın saat 7 sinde yonlarla Suasona gidecektik. Birden. Dire bir metör zürültüsü işitildi. Ba- gn Kaldırınca bir Alman tayyare- sinin üzerimize doğru celdiğini gör - dük. Yel üzerinde 6,080 asker vardı. Banların arasına atacağı bir. hombanın büyük bir felükete sebep olacağı ma- Bakkaklı. Ne yapacağımını şaşırmış - fak, İşte 6 sırada Çavuş Prançın tay- yaresi yetişti. Her Iki layyare arasın- da müthiş bir mücadele bayladı. Âx sonra Alman tayyaresi bir kaç | yür metre ileriye düştü.r Franç, bilâhare bircok Alman lay- yaresi düşürmiye muvaffak olmuştur, Umumi harpte, Alman tayyareleri- nin birçokları avcı laburlarının tüfek ateşile düşürütmüşdü. Almanların en cesur tayyarecileri Baran Rihtefendir. Düşürdüğü Fran. | Siz. dayyarelerinla sayısı elilden faz- | ladır. Buna mukabil Fransız tayyare ! yüzbaşın — Güynemer yetmiş Alman | tayyaresi Güşürmüştür. ı Rihtofen de, Güynemer de harbin sonlarında düşerek öldüler, Nazırı Baron Fon Ribbentrop Hitler'le nasıl tanışmıştı? | armaama ya fabrikasının, Heinkel şirketinin | komisyoncusu idi. — Heitikel çok | zengindi. Bir de ikızı vardı. Rib - | bentrop'a vendi. Bu suretle genç | kumisyoncu şirketin müdürleri s- rasına geçti | Hitler, Rayihş hükümeti riya - setine geçince bir gün hususi eto- | mobili ile geldi, Ribbentrop'u aldı, hariciye nezaretine götürdü ve o- | nu nazırlık koltuğuna oturttu. Varşova radyosu spikeri Nasıl öldü ?î «Pöti Parislens in bir muharriri Var- govanın kahramanlığı hakkında şu misali daha aninlıyor: eŞehir, 7 eylülde bombardıman € - dilmeğe başlandı. Praza mahallesi üç gün içinde bir yangın sahasına döndü. 10 eylülde iki büyük askeri hastane - min üzerine obüsler, bombalar yağı - yordu. İlfaiye yangını söndürmeklen â- elr kaldı. Yaralı askerlerin hali pek feel idi. Ayakları keslimiş askerler, kori - dorlarda sürünerek dışarı çıkmıya ça- hışayorlardı. Birçokları pencerelerden bahçeye atlıyorlardı. 25 eylülde mühimmat tükenmişti. 2 eylülde, General Rümel, şehri tes- Time karar verdi. Başka da çaresi yok- du. Çünkü binaların yüzde 5 i tama - mile, yüzde 70 1 de kasmen harap ol - mmuştu. 36,000 asker, 40000 € yakın si- vil öimüş veya yaralanmışlı. Caddeler, meydanlar cesetle dolu idi. Bunum için. dir ki Alman ordusu kumandamı, şehre dühalü birkaç gün tehire mecbur oldu. «Varçeva radyosunun spikeri kah: müdafilerin zayretini arttırmak — içim mikrofonun önünde söz söylerken bi- Dömanin penceresinden iceri giren — ve südyonun ortasında patlıyan bir ebüs parçasile ağır sürelte yaralammış vo: «Ölmerden evvel bülün dünya mll - letlerine san sözüümü söylüyorum: Po- denyayı kurtarımızla diyerek düşmüş ve ölmüştür.> ——— o Doldurulmuş Kuşlar Nasıl Muhafaza Olunur? Doldurulmuş kuşları, — böceklerden muhafaza için bir formül: 100 gram Su, 0(T santigram arsenik, 1S gram gap. Bunlâri iyice karıştırdıktan sonra bir fırça ile tüylerin üzerine sürmeli... DÜNYAAHVALİ | | ingiliz or kadın doktorlar | İngiliz kadın doktorları zabit - 'a girecekler ve garp cephesinde vazife göreceklerdir Kadın daktorlar mülâzim üni yesl nzaş ve tayin alacak- lardır, PARİS MİLLİ KÜTÜPHANESİ Paris milli kütüphanesi de, tay- yare hücumu ihtimaline karşı men başka yere nakledilmiştir Kü-| tüphanede mevcut bulunan 4 mil- iyon 300,000 kitaptan — 2,000,000 u 4 kaldırılmıştır. 3,065,000 Estampa- 'nan dörtte biri, 240,000 meskükât ve madalyon, 194,000 yazma eser 5,000,000 gazete ile 2039,300 par - çadan ibaret olan kıymetli harita | kolleksiyonu yerlerinde durmak - | Ş hanenin dkseri raf - | ları boştur. Camlar, kıymetli tahta| oymalar kum torbalarile kapatı- mıştır. Her yerde boş - sandıklar, | çuvallar, torbalar, ip parçaları ve giviler görülmektedir. HARP MADALYESİ Brorz bir altı santimet körde saretin sembolü... Bu küçük yıl - dız. sanki: «Beni taşıyan dikkatle bakınız. O, hayatını leketin müdafaası için tehlikeye koymuş bir vatanperverdir.. De- mek ister. Umumi harpte milyon- Jarca harp salibi veritdi. salip, iki süngü ve Sen nehrinin kenarında bulunan| Fransız — darphanesi yeni harbe | velâ bronz lovhaları küçük parçalara ayırıyor sakip şeklini veriyorlar. Günde en azı 800 madalya yapılıyar ve be- heri 10 franga mal oluyor. 29 İSTİLÂ Fronsa, 29 defa jenmenlerin isti- | Nsina uğramıştır. Şark ve şimal | vilâyetleri 20 defa Alman çirme- leri taratından çiğnenmiştir. Bu yerlerdeki buzı binaların ü- EHarpeer hileleri Yop arabalarımı, ölemobilleri mas- kelemek wselü amuml harple âdet ol- | du. Sonra tarassut yerleri de askeri bi- malar da maşkelenmiye başladı. Pramsız | lar Almanların işcali allında bulunun | yerlere girdikleri zaman yaşırdılar. | manların yalmız top arabalarımı otome- Billeri değii büyük tahta veya kelen ku. © DĞ Pçena | maştan yaptıkları Jevhalarla tarassut mahallerini. hatlâ tarassut memüria- rının muşambalarını da maskeledikle- Tini üler. Muşambalar, yeyil renk- le ve ağaç dalları, yaprakları şeklin- de beyanıyordu. Tarassut memurları bir ağacın üstüne çıktıkları zaman u- zaktan farkolunmuyordu. Düşman; tayrâreleri vazıtasile #ifler yaplırıyor, mermilerin düştüğü yerleri dayin etliriyordu. — Pransızlar buna da bir çare buldular, Büyük mu- şambaların üzerine boya ile delikler | yaplılar; sonra bu muşambaları, siper- | lerin Herisine serdiler. Ba suretle ha- kiki siperleri top ateşinden korumuya muvaffak oldular. | nezaretine cevap gelir: | miştir. Küçük bir ziya, pilolâ | kadar yüksaklikle bulunduğ! | | dusunda | zerinde bu istilâları h: haler var, İçte bir BEYAZ EV 1720 yapılmışır. 1815 te Peiği yalılar tarafından yağma edilif| 1816 da Rudlar tarafandan )'ld miştır. İ 1885 te tekrar yapılmıştır. İlğ) de Bavyera askenleri — tarafıtt ğ iğmiş ve yakılmıştır. —| 1871 de üçüncü defa olarak $i niden yapılmış, fakat 1914 - de Almanların attıkları gületl harap olmuştur. 1920 de dördüncü defa olarak lmıştır. S sahirilerinin meralelii İerine, yuttlarına karşı: görtetillii leri bu alâkayı, bağkılığı hayi© takdirle karşılamamık kabil * TELGRAFA CEVAP Atlantiğin uzak bir yerinde B giliz müstllk hal valisi, 2 eylülde nezaretinden şu telgrafı «Harp başladı. Düşman tebti” pezaret attında bu'undurunuze | 3 eylül günü validen harikf «4 İrlandalı, 6 Amerikalı, $ P ah, 12 Çinli, 2 Gontemalili, Alman, 1 Fransız, 2 Bekçikalı, f lavdalı, 6 İtalyan, 3 Rus, 2 Yü lav, 1 Yunânb, 2 Türk, 3 _ww" 1 İranlı nezarct altma aldım. fen hangilerinin düsman teğ mensup alduklarını bildirinize! 'YENİ İHTİRALAR Amerikan matbuatı, birçok terilerin alıcı ve verici tel beratı aldıklarını ve yakın bundan çok is'ifade edileceğitİği zıyorları Televiziyor yeni bf yeni silâitlarından biri olacakti, Bundan başka, genç bir Mi | dis, radyo ile sevk ve idare nan, istenilen yere bomba atf torpil keşfotmiştir. > Bir muhteri de, ses içinde bir pibotun düşman hati bilmesini temin eden bi mevkiini göstermektedir. H Şikagolu Alber Arnkı risi de bir televiziyon dünbüsü etmiştir. Pilotlar bu dürbüf sıtasile ve gise rağimen zemini rebilmektedir. Alman muhteriin€ ftavsiye İnbiğin başına g| fakat harp için ça| Almanların ihtira küdret ve Wi yetleri malâmdar. Protik xanayi” Şi ileri bir millet olduklarma şüph€ Öy| fur, Pakat şimdi Almanya hatf dedir. Bu nevi ihtiralar için sarf' zekâ ve kudretin harp iein takip emellere hasredilmesi istenmekt? Bir gaaetle şunları yatıyor: Alman müahterileri — tmbinlefk başımı geçiniz!... — Alman — âlir * Mmühterilerine verilen bu emirlt | sumsuz şeyler kcadına T hüde vakit geçirmemeleri tavsiff | muyar, ü sörlüyor: Glik evvel harbi 160it , gaferle neticelenmesine yarıyacak ler İcadma gayret etmeliyiz. En Çok Konuşü' K Lisaular — , Çince kanuyanların sayısı dur. Bonra ingilizce gelir: Rusca komuşunlar 140 m 100 mülyon, almanca 30 mil? sızca 10 milyon, ispanyolca 70 İğ Hapenca 65 milyon, yon, Halyanca 30 milyon. Yü çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: