23 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

23 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Sormayın efendim; fakat, şu mek- tepler olmasa, mezareli gül gibi idane ederim yaz. Bu sefer de, şu gazeteciler olması, amektep işleri, gül gibi idare edilecek İMARETHANE DEGİLSE VAHRİ ÜŞ LAZDI Selâmi İzset san yazdığı bir fıkrada, güyle diyor: «Belediye bir imarethane değildir.s | Bu satırları ekayan bir karilm, ba- ma yolladığı mektabunda diyor ki: «Mademki belediye bir imarethane değii, © halde mühteremi şehir meelisi azasının toplantılara haksız huzur ver- meleri lâzım gelmez mit.s Ben, bu mektubun ne demek oldu- âunu pek anlıyamadım. Tefsir ede - ceklere şimdiden teşekkürlerimi bildi. ririm, Bizleri belediyemizde temsil —eden Kayın şehir moolisi azasından bir dok- tor geçen gün şöyle şikkyet etii: — Belediye hastaneleri, tecrühe tah- faşına döndü. Üniversile bocaları ve dalebeler, barada tatbikat yapıyor. Bir zevce, bir bekçi katili İstanbul 1 inel Ağırcesa muhake - mesinde dün iki sinayel davası meti- celendirilmiştir: — 385 yaşlarında belunan Şerif is- minde bir adam bundan 15 sene ev- vel sarhoş bir vaziyelle Ortaköyde A- Haslasın evine ziderek İçeriye cebren girmek istemiştir. Nelicede; bana mâul olmuya teşebbüs eden Anastas ile E- amin ismindeki arkadaşı arasında kavga gikmiş ve Şerif her ikisi Wle heraber © aralık imdada zelen Artini de yara- Tadıktan sonra Mehmet ismindeki bek- Giri de vurmuştar, Zavallı behçi Meh- —et bir müddet sonra hastanede nezfi dahiliden ölmüştür. Muhakeme dün Şerif hakkında 1$ sene ? ay 15 gün bapis kararı vermiştir. 2— ? incl etnayetin falli de Halil is- minde bir suçludur. Halil; kendisin - den ayrılmak üzere olan karısı Şükri- yeyi bir sabah Fatik saih hukuk mah- kamesinln biraz ilerisinde 16 yerinden bıçaklayıp öldürmüştür. Cinayete sebep — olarak — karısının; Lti isminde bir şeförle zizli müna- sebetle bulunduğunu iddia eden suçlu Halii 14 sene 8 ay hapse mahkünt o- 'H_ 'biSELER— KARŞISINDA Son; Telgrof- Hastalarımız rahabar eluyor.a karar verdi, ne yaptı, bilmiyorum. Fakak, ben olsaydım, şu deklifi ya- pardım: — Belediye hastanelerinde başkaları darafından basta seyri 25 kuruş. mu- ayenesi üç Tira, ameliyat 5ö ilra, kon- süllasyon 100 Hra, talebe için tecrübe 300 tira,. Bu teklif kabul edilse, belediyeye x ü varkdat temin edilmiş olur?. KLÇİYK ZEVAL | OLMAZ, DERLER.. Arkadaşımız ve dertümuz Naci Sa- dallah, arkadaşımız ve destumuz Se- Tâml İzzet Bedesin bir yazısını eline al- miş, epeyce İöneliyor. Selâmi İzzet bu yarzışı okamuş.. Fik- rasmda esas fikrinin değiylirlmiş bu- danduğunu görmüş.. Bunun için — bir miktar sinirlendiği anlaşılıyordu. Kendisine şöyle dedik: — Cevap vere — Değmez.. — Biz cevap verelim.. — Ha, öyle ise, söyle öna ki, yazı- gnn eİşin şakasış olan başlığını de- Biştirsdin ve «İşin kakasın yapsın! Fiçiye seval olmaz! GARP CEPHESİNİN EEmİ TEBLİĞLERİ Paris ve Berlinin von verdiği harp tebliğleri şunlardır: «Gece silkünetle geşmiştir. Kayda şayan hiçbir şyey yoktur, Her taraf'a Hâpalâpa kar yağmaktadır. Dereler taş- | maş, nehirler çağlamakladır. Bazı yer- derde gökyüzü kara, alçak bulutlarla #rtülüdür. Derin sükün içinde, —ilerl hallarda —bazı harekeller — seziliyor? Bunlar kimlerdir? Keşif kolları... AHMED BAUF Hakemi ha a Kazammd, çehir mesttsi e |Bazı Villaların istimlâki | fon çalınmasını doğru bulmadığ.nı WMecidiye hastanesi lâzım geliyor Mecidiye köyünde yapılacak ye-i ni şehir hastanesi etrafında faa- liyetle çalışmalar devam etmekte- dir. Bu münasebetle Mecidiye köü - yünün en mulena yerinde 14 villâ ve köşkün istimlâki do takarrür etmiştir. Fakat öğremdiğimize göre, bu köşkler yıkılmıyacaktır. Hastane müştemilâtından addolunarak u - fak birer tadilâtla doktor ve mü—ı ftahdemlerin ikametlerine tahsis olunacaktır. Esas hastane de bu binaların kargısındaki hali arsada yapıla - caktır. Halbuki Mecidiye köylü- ler binlerce lira vererek yapi dıkları bu köşklerin istim'âkini doğru bulmamaktadırlar. Bu bu- susta alâkadarlandan ricxlerda bu-| lunmağı kararlaştırmış'ardı eT ae Sii H Zil ve gramofon gürültüsü Şehir meelisinin dünkü içtima- ında sucu dükkânlarındzki le radyo ve gramofon mapazal daki gürültülerden şik. müuştur. Büu aralık azacdlan B. Fuat Fazb; vapur.arda ve blikassa Şirketihay- riye vapurlarında radyo, gramo - söylemiştir. Diğer aza Fatihde, eczacı Sırrı | Enverde evi önündeki bir kahvede; çalnan gramofondan dert yan - | me; ve sucu dükkânlarındaki zil- lerie radyo mağazslarındaki rad- | yoların yüksek sesle çalınmamasi hakkında hazırlanan — nizamna - meye egramofon. kelimesinin de ilâvesini istemiştir. Şirketihayriye ile alâkedar ol - duğunu söyliyen azadan B. Hay- dar vapurlardaki radyo ve gramo- fonların Böğeziçi halkı taraf n - dün memnuniyetle karşılandığını beyan etmiştir. B. Cemil Cem ise | zorla müsiki dnletilemiyeceğini döven oyuncu detin mühakemesine dün Üsküdar as- liye ceza muhakemesinde devam olun- müştur. Dünkü celsede davacı hakem Tarık gikâyelini anlalmaş ve: e— Bu zat oyunda lüzumsuz, sert hareketler yapıyordu. Birkaç kere il- tarda bulundam. Nihayet birisine çel- e takınca oyundan çıkmasını söyle- dim, Bunun özerine henl üstüsle iki defa yumrukladı. Yamruğa yumrukla mükabele etmedim, Sadece müdafaa için vaziyet aldımta demişilr, Bilâhare Ankarada İstinabe suretile Wade veren şahit oyuncuların ifadeleri okunmuştur. Ve bu iWadelerde lk ha- teketin hakem Tarık tarafından yapıl- dığının iddia olunduğu görülmüştür. Neticede muhakeme önümüzdeki a- yın 16 1mci cümarlesi günü sasi 10 a falik olunmuztur. söylemiştir. “e'ıcede vspumnlarda- rTadyolar mevzu harici bırakxaraki Mmname aynen kabul edilmiş- * Üniverstte Rektörlüğü talebelerin | not tılma işini ve kitap meselesini kut't | Sürette halletmeğe Karar vezmiştir. * Taze sebie Ve meyva satışı İçin ya- vın Şişlide Ozmanbeyde bir satiış ma- holli açılacaktır. * Ankara vapuru evvelki gün ha- vuzdan çıkmıştır. Tecrübeleri muvaf- fakiyetle nelicelenen bu vapur Kara- deniz sefeilerine tahsiş olunacaktır. * Umumi Karple Çönükkalede Fran- #iz donarmasına kurnanda etmiş' maruf Fransız Amirâli Gueprfatie” 83 yaşında olduğu hülde vefat etmiştir. v Fenerbahçe apor kiNbÜ müdeşis- derinde. “-e tanannış — tutbolculardan bâlen denizKKIbÜ mükğübiy “belüngn Fenerbahçeli Galip dün ölemüştü: * İstanbul belediyesi muhazebe ser- visine almacak olan 10 memtir için yı pilan imtihana dün 300 icişi girmiştir. Buzün de lise mezunları imlihanı y: pilmaktadır. Burlardap 50 Bi kabul - Tunacaktır. alınacak hususi gemiler | veceği anlaşıldığından ygni tah - Tahlisiye teşkılâtı Sür'atle genişl genişlettirilip Tahlisiye teşktâtımızin sür'eile| genişletilmesi - karar aştırılmıştır. Bu cümleden olmak üzere yeni tahlisiye vapurları da tsmarlana- caktır. Önümüzdeki bafta içinde bazı ecnebi vapur inşa müesseseleri temasa geçilecektir. Ayrıca teşkilâta da baz ilâve- ler yapılacaktır. — Diğer taraftan İstanbul civarında ve şehir hari- eindeki tahlisiye asyon'arı için de yeni vesait ve iletler tederik olunacaktır. Şdf eeei Mısır çarşısında istimlâk faaliyeti Belediye istimlâk işleri müdür. düğü Misir çarşısındaki dükkün.arı istamlâki içan takdiri kiymet işine başlamıştır. Bu maksatla, birkaç komisyon Misir çarşısını ve civa- r.na dolaşarak dükkânlara kıymet koymaktadırlar. Misır çarşısınin bu paranın kâfi gelmi- sisat bulunacaktır, —— Döviz kıymetleri Önümüzdeki ay içinde zesmi mu- amelelerde muteher olacak düviz kaymetleri hiküme'ne tesbit o- Junarak dün şehrimizdeki alâka- darlara bildirilmiştir. Bu karara göre s'erlin 5,23, do- lar 129,78, Fransız frangı 2,96, li- tet 6,97, İsviçre frangı 29,25 kuruş Üzerinden hesap olynacaktır. he Yeni iki kanun huzırlandı Gümrük ve İnhisarlar Vekâ'eti yeni bir gümrük kanunu lâyihası hazırlamıştır. Bu yeni lâyiha meveut kanunundaki bazı ahkâ baştan aşağı tadil olunmal ve veni üsüller kanulmüş bulunmak- Lâyihsyı son bir defa - gözden geçirmek üzere Askârada bir ko- misyon kurulmuş'ur. Diğer taraftan inhisarlar umum. müdürlüğü yemi teşkilât kanunu da hazKanarak san şeklini almış bulurmaktad HoA Darülâceze mi, gazino mu ? Sön günlerde bazı arkadaşlar ara - #ında şu mesele büyük bir dava halini aldı: Rir şehir belediyesi, en evvel, dari Tücüze gibi içtimsi yardım mülessese- leri mi yapmalıdır, yoksa, Üyatre, ga- zin0 gibi, diğer medeni mülesseseleri bunlara takdim mi etmelidir?. Bu bahsi ilk açan ve maalesef çok sakat ve Wlâs etmiş bir şark mantıkı İle kalem yürülen Ebüzsiya otlu Veti 'Oldu. Ona nazaran, şehir gazinoku, şe- hir tiyatresu, lemir şehir yolu bir Ih- tlyne değli, bir lükstür. Ru satın böyle düşünmesi zayet tabiidir. Çünkü, mem-) dekette, hayat ve yaşamak dediğflmiz mektin akışı, onun bıraktığı moktadan, en az Bir milyon kilometre daha ileri bir mesafe Kaletmiş bulunuyor. Bina- mağa çalışan bu müharriri mevzam ve fikrin dışında birakıyoruz. Selâmi İzzel Sodes, İkdamda bele - diyenin bir. imarethane — olmadığını, darülâceze Zİbi müeseselerin, bir ce- zanat isi telâkkisi içinde bulunduğunu söyledi. Selâmi İzzet Sedesa cevap veren Naci Sadullah, darülâcezcnim, razine- ya ve tiyatroya tereih edilmesi Tâzımı geleceği noktasında musırdir. Biz, davayı, daha başka bir cep- heden görmek denemesini yapmak is. | tiyorur. Çocuğunu — darülücezeye — birakmak Astiyen, fakat, bu talebi is'rf edilmedi- Ki için, yaygarayı basan Ve mühlerem Babika Zekeriya gibi, yulka yürekli l mubharrirlerimizi harekete getiren hiz- Mziçi kadının kucağındaki çocuk gay- rimcaru bir veleddir. Piçini darülâceseye — burakip, yine, kendi havayi hevesinde serbest ve ra- hat gezmek imkânımı balamıyan — bir Kgüzahkâr ananın feryadı, neden kal- bimizi bu kadar sızlalıyor?. Bu der - yatta, fazla tamimiyet aramak safd- Wk olur, Onun kopardığı feryatlar, ha- k ki bir ananın bağrından akseden baç- kırık değildir, Ana, asıl ana, bizlm bildŞimriz. gör- Öyle be; belediyeler, bir. şehirde, hemşehrilerin içtimal Ihtiyaçlarımı kar- glamağa imecburdurlar, Kabahatini temizlemiye değil.. REŞAD FEYZİ S SA İ CPR O NU Şehit kızları Bunlar için bir kızlar darüşşafakası tesis olunacak ü Memeketimizin en cski ve kıy- metli İrfan müesseselerihden bİrl olan Darüşşafakanın — maarif ve ilim âlemine yaptırdığı hizmetler Közününde tutularak bir kızlar darüşşafakası tesis de düşünüldü-| Bü yazılmıştı. Şimdi bu tasavvur karar haline getirilece! Mezkür mektebe mülhak olarak Fatih civarında — kurulacak olan bu kızlar kısmına; erkekler için olduğu gibi şehit, malül çocukları, kimsesiz yetim kız'ar — alınarak | meceant, Teyli olarak okutulacak- lardır. K A LERTİM Devletler ve Balki Yazan: Ahmed Şükrü Beynetmilel münasebetlerin yüz senelik tarihinde, ilk 4 Balkanlar ve Yakınçark. başlıyan bir harbin felâk, Bun kalmıştır. Bâyük mı Balkanlarda baslıyarak başli Ya intikal etmiştir: yahat da halarda başlıyan mühareheler kanlara geçmiştir. — Bu Jibat Balkanlara «Avrupanın ııım m2 ve bazan da «barzt fıçısıt rilmiştir. Üc çeşit müfuz Balkanlarda sulhun istikrarıili olmuştur: K l Büyük devletler »: kan yarımadası Üserindeki a kabet, İ 2— Berlin muzhedesinin E devletler nrasındaki geçimsizlil M &— Bu küçük devletlerle OA Amparalorlüğü arasındaki rekab' PN t Ekalliyet mekteplerinde Türkçe Ekalliyet mekteplerinde kendi | dillerile olan tedrisat saa'leri ha- Ticmde yalmız türkçe konuşulması| lcabederken bu mektöplerin ba- | zuarında emre risyet olunmadığı görülmüştür. Bu hususs muhali£ hareket e- | den meklep müdürlerinin ve ko- nuşemların cezelandırılması ka - rarlaştırılmış!'ır. gzz K Tekrar Avrupıya gidecek ta'ebe Mühtelif Avrupa memleketle - rinde tahsilde iken son siyesi İ. - dişeler sebebile memiekele dânen talebeler Maarif Vekâetinin kararı lere dönmek'edirler. Bu vaziyette olan ta'ebeler şehrimizde top - lanmağa başlamışlardır. Ankara- da bulunan talebeler de öbür gün tamamen İstanbula gelmiş olacak-, lardır. | yi nt Resmi daire ve mekteplerin sıcaklığı Memleketimizin her tarafındaki| Tesml dajrelerde teshin vasıtaları- nn ayarlanması kararlaştırılmış- tır. Bu yeni karara göre umumi mül. hak ve husüsi bütçelerle idare o- lunan dairelerin ve sermayesinin © 50 sinden fazlası hükümmele ait olen mücssese ve mektepler, ban- kolar gibi yerlerde tokmil mah- | rukat azamni tasarrufla kullanıla- ceğ. gibi odaların sıcaklığı 19 - 20 dereceyi geçmiyecektir. Hastalarımız rahat bırakılmalı Geçen gün, İstanbul şehlr meelisi a- sasından eski bir doktor, belediye has- tanelerindeki vaziyele temas — ederek şikâyetle bulundu. Hastanelerin, Üni- versite profesörleri ve talebesi ile dal- duğünn, bastaların rahaksız oldukla- | rini söyledi. Hattâ, bazı günlerce pro- fesöclerin önünde, bekletildiği bile leri sürüldü. Filkakika, dünyanın her tarafında tıp talebesi, o şehir hastanelerinden is- Üfade eder. Fakat, cibette ki, bu işin bir usulü ve yolu vardır, Daha ziyade fakir vatandaşların tedavi edildikleri ba müesseselerde, haslalarımnın ra- hatsız edilmesine tazı değilir? BURHAN CEVAD No. 52 Gülsüm teyze kendi kendine söyleniyordu. Bir aralık — başını kaldırdı. Ayşeye baktı: — Haydi, içeriye çekil artık, yavrum! Üşürsün pepcerede, Gülsüm teyze cevsp alamadı. Merak etti.. Kapıya koştu. Ayşe pencerede yarı baygın bir ha'de yatıyordu. Eğer Gülsüm teyze vuktinde tişmemiş olsaydı, zavallı Ayşecik pencereden yuvarlanacaktı. Güküm teyze Avseyi kucak'la- dı. Şakaklarını uğus'urdu.. Yü- züne su serpti. Kollarını çeyrek- ledi. — Ayşe.. Kendine gel, yavrum! Bun'ar her kadının başından ge- çer. Yarın herşey unutulur. Ayşe esnodi. Gerindi.. Ve birdenbire gözlerini açarak: | — Bir şeyim yok, teyze! dedi. | Biraz fazlaca başım döndü de. Oysa Ki, Aysenin adai yazaya sil olmuştu. O pebeliğin zorluk- Tarını bilemesdi, Guııum teyze Ay-| şeyi yatağına yatrdı: — Bir çocuk ans karnında bile nekadar güç büyüyöt.. Görüyor | musun? hâvşe birdenbire ağlamağa baş- — Ben gebe kalmak, çocuk de- tevze! Sakın bunu aenem duyma-| sın. — Annen duyarsa Hijhar eder, | değil midir? Allahan P aeğilim, f"——_'—:——__'_i Mehmetçik Geçiyor yavrucuğum! Bu işe sevinmiyecek| kimse yoktur. Ya Sakh dayı du- yarsa kımbilir ne yapacak? — Hayır.. Hayır.. Ben bu ço- cuğu doğurmak istemem, Gül - süm teyze! Allah aşkına bana yars daim et. Bana bir yol göster. Ben bu çocuğu düşüremez miyim? Gülsüm teyze şaşındı: — Neden istemiyorsun. A kızım' İnsan niçin evlenir? Neden yuva | kurar? Çocuk o'sun diye, Çocuk- Buz alle, meyvasız ağıca benzer, yavrum! Günün birinde kurur, yr-| kılır gider. Aileyi yaşatan çocuk verdiği ni- meti ayağınla tepersen cezanı gö- rürsün — Sebebini sana söyliyemem, Güksüm — teyze! Ben bu çocuğu mutlaka düşürmeliyim.. Yalvarı- Tım sana: Ne yapayam? Nasıl kur- tulayım bu felâke'ten? Gölsüm hanım yan gözle Ayşeye baktı: — Bu sözlerin bende fena şüp- heler uyandırdı: Karnındaki ço- tük piç mi yoksa?.. Ayşe dişlerini gerdatarak ba- Kerdi: — Hayır. Ben nemussuz bir koz Kendimi kimseye satmar; dım. Fekat, Salihin çocuğunu do- Yazan: İskender F. SERTELLİ iturmak istemiyorum. Anlıyor maı sun? Ben Mehmetciğimin yolunu bekliyorum. O öldü.. Fakat, bana günün birinde gelecek gibi ge'i - Yyor. İçimdeki bu şüphe kökünden Sininciye kadar, ben çocuk doğur-| miyacağım. —» — İyi amma, kızıtn.. Ana rah - mine düşen yavrucağı karnından nesil çıkarıp atabilirsin? — İstanbullular istemedikleri za- man gebe kalınca nası) atıyorlar- sa, ben de öyle yapacağım. — Allah akıl fikir versin sana avrum! Son defa haber vereyim ki, bu işi yaparsan, dünyanın en büvük cinayetini işlemiş olursun! Hele bir kere anana aç bu mese- layi, Ondam sonra, o ne derse öy- le hareket edersin! Gülsüm teyzenin gitti beri-Ayse düşünüyordu. İstanbule dwlar gibi yapmak. Fakat mnasıl? Onun kulağ.nda böyle bir ma- ceranın izleri kalmıstı: Bir. gün çocuktu, iki İstanbullı yo'cu bu köyden geçerke>, bir iki saat ka- dar burada eğlenm'ilerdi. Ayvse sokak'a arkadaşlarile ovnuyordu. İstanbul'u yolcunun biri kedı #eri erkekti, Kadın; «Hiç merak etme, ben İstanbula döner dönmezi karnımdaki çocuğu aldırırım!» yordu. Avse bu sözleri unutmamıştı. Yolcu İstanbula gider gimez karn'ndaki çocuğu aklıracak ve kurtulacaktı, İşte o kadar, Ayşe bundan öte- sini adlmıyordu. Kmdl kendine düşünürken an- nesi geldi. — Nasılsın Ayşe? Maşaklah bu- gün de seni çok İyi görüyorum, Her saat ayaktasın! Ev işleri de görmeğe başlacdın artık. Salih sen- den o kadar memnun ki, | Avşe dalgin da.ğın — annesine | baktı. di- alihin benden memnan ol- | duğunu nerden biliyorsun? | Konuya komşuya söylüyor a- yol! Bunu bilmiyecek ne var. Her- kesin ağzında. İyi amma, ben de memnun Mmuyum bakalım? Ayşenin annesi güldü: — Bbet'e memnunsun, Ayşe « ciğim! Salih çok merhametli ve temiz yürekli bic erkektir. Seni incitmez.. Her dediğini yapar. Sen, mert bir adaen. Böyle bir er- kekten memnun olmaz maın? — Onun bana yamrığı fena'ığı biliyor musun arme? Kadın hayretle kızının yüzüne baktı: — Fenalık mı dedin? — Öyle ya- Beni göbe bıraktı. Ayşenin annesi yerinden sıç » radı: Ne diyorsun.. Sen şimdi ge- be misin? — Evet.. (Devamı var) | suda esaslı ihlilâflardan biri de Düğ- l Avrupa Hearbinin Doğurduğu Mese'eler ı Eski Alman impar t rluğu! Baron Fon Külman eski Kayzer Al- manyasmın birinci derecedeki diple - matlarmmdandı. Ona dzir yazılan bazı hatıralar geçen harplen evvet İngille- ve ile Akmaaya arasındaki münasebatı düzündürmüş oluyor. © zaman İagillere ile Almanya ara- | "miryolu meselesi olduğu maidır- dür. Osmanlı imparalarluğundan bu demiryolımun imtiyarım almış olan Kayzer Almanyası vir taraflan İnçil. ftereyi kuşkulandırmış olduğu çibi di- iHer taraftan da İngülterenin » zamanki Türkiyeye nazarı beybötün buşka MAL Bununla beraber Bu ihilâlfi taltederek yatışlarmak lüzam Felvordu. İşe ba- Hun için de diplarmutlarım faatıyeti ik- Hiza ediyordu. O zamanki İzziliz Ha- rielye Nazırı Sir Ldvar Grey ç Lünd- radaki Ahman elfçisi arasında Lir ni- laşmaya varılmışür, Bu anlaşcıı Si4 senkesi yaz mevsimindı oluyar — Çok gecmeden de vmumi herp çıkmıştı. A- | Tadan en sene geçmiş, Fon Kulman Landraya gitmiş, kendisinin eski bir. dostu elan bir İngiliz e görüşmüştür. Üngiliz şöyle demliş; — Almaaya nasıl olda da Betçikanın | bitaraflığına rlayet etmedir. — Nedau | Garp ccpheslude müdafaa vaziyelimde | Kalmadı?. 'Tâ Ki şarkta Müsyanın Ceh- | didini ortadan kaldırıncıya kadar garp- ta böyle tedafül vaziyet almak ken- disi için daha iyi değil miydi? Buna karşı Alman diplomatı ga ce- yabı. vermiş: — Siz Alman hükümetinin, Prusya- nn ikilik olduğunu anlıyamarzsınız, Al- man erkânıharbiye relsi — Kaşzer o doğrudan Coğruya temastadır. Öyle kt Bismark bile ordunun — başındakllere karşı nüfuzunu gösleremer. — Nerede kaldı ki umuml harbin başlanguında - ki başvekil Betman Helves bunu pabilmiş olsun?. 911 de Landraya c meden evvel ben Laheyde muslbat » Büzardım. Eğer harp olür da Ahan- alaşemilitere açtım. Basa cevap olarak dedi ki — İmparator tarafından bu hurasta müsaade edilmedikçe size hiçbir fik- Fimİ söyliyemem!. Alman orkânıhar- Biyesi hiç şüphesiz her hususla hazar bulunmak için tedbir almayı düşünür. Fakat fikri ve siyasi noktal nazarı her yakli geniş değildir. Eğer amum! harp- te Holanda da Almanyaya karşı har- belmiş olsaydı Almanya için bu e kadar (ena olacaktı?. Diker birçok cihetleri bir tarafa bi Yakımız. Vakat Almanyaya lâsım olan mevaddın yürde 60 mikları harp es- masında Holandadam Raterdam tariki- l6 gelirilmiş olduğunu düşünmek kâ- fidir. Fker hal ve keyliyet böyle el- mesaydı Almanya için harp 918 den daha evvel felâketli bir surekte neti- celenmiş olacaklı, Çünkü İngillerenin Atmaanyaşa karşı Gatbik etmekte olduğu abluka Alman- yayı fetce uğralıyordu. Fon Külmanın 8214 de İngilteredeki dostuna söylediği yazılan sözler bura- da biliyor. © arlık mariye karışmış, farihe mal olmustur. Pakat geven terübelerin iz- feri hiçbir zaman kaybalmadı. Hilhasıa kaybolmamak Hüzım gelir. Holandanın bitaraflıfma ilişmemekle Kayzer Al- MAnyASI geçen Sefer zarar değli, kar etmiş. Bu sefer Hitler Almanyası Ho- landaya — dekünacak mu?, — Maamafih KLomdralı Taymix zazetesinin Roter - damdaki mühabiri artık kolay elde e- dilen zaferlerin devri kapandığını söy- Üyerek Almazyada ne düşünüldüğü - Ne, vaziyelin me merkesde — olduğuna dalr komşu Holandadan ne — malâmat almadığını şöyle anlatıyor: — Atmanlar kolay elde edilen muvaffakiyetlere a- drşmış olabilirler. Fakat Almanya artık Framsa ve İngiltere ile harpte olduğu- mU anlamıştır ve bü kendisi için bar südme olmuştur. iitlerin sulh tekliri. #in akla kahması üzerine bu bir kdsarı hayal demektir. Onun için şim- di İngilterenin aleyhine şiddetli — ve korkunc bir barekelte bulunmayı dü- | #ünüyorlar, Fakat saman ceçiyor. — | Taymisin — Molandadaki — muhabiri bundan sonra Almanyanın açaba rupanın cenubü şarki taraflarında bir harekelle bahinup bulunmuyacağı ri- vayetlerini tablil ederek diyor kiz Şimdiki halde Almanyanın cena - bunda ve şazkında ehemmiyetli su - rette asker tahçit edildifimi. gösteren alâmetler yoktur. Bununla beraber İa- gülir ve Pransız Ücarel gemilerine kar- v giddetli bir taarrırıda bulunulacağı. | 'a dalr alâmetler vardır. Bu taarruz da mayin dökmek suretile yapılacaktır. — | Taymis muhabirinin sözleri de bu- vada bitti. “ALİ KEMAL SUNMAN Berlin müahedesinden sonr FÜN te: kanlarda Rusya le Avusluryanl fuzları çarpıylı. Bu sralarda ÂN doğrudan değraya Balkanlarla * dar değildi. Fakat gerek A gerek Rusyanın müttefiki o : Balkanların iki devlet arasında V)X mei, mevzau olmamasına çalıştı, İKi F ratorluğun menfaatlerini telif yince Rusyayı birakarak Avasifi tereih etti. Fakat Rusya yerine ortak olarak uldıtı İtalya, 10 a: rmm sonlarına doğru Bali S bet bakımımdan Rasyanın yerint| rek Avasturya ile karşı karşıyt f Nvı İttifakımüsellesin —son birkaç i sırasında Almanya Balkı : yan nüfuzunu tanımak mecbarlfjil de ka'mıytı. Pakat yirminel sert ÜYÜY an Ü ta k üselles KİlAf, diğer taraftan l—ı selles İtttfakın mühtelif ı-ııl sındaki ihtilâflar büyük harbe FİN , Gevam etti. Büyük harp, Avasturyayı da yi da, Osmanli tarfiye elmiştir. Binaenaleyh Jar için şuriş unsuru olan ba farihe karışmışlardır. — Senra milletleri tarihten —aldıkları a0t karşısında — Malkan barlef d nüfuzlarını yarımadaya sokı rar vermişlerdir. Marbin . Ralkaf rımdasından uzak kalmasında €8 ÜÇT him iki âml? budur. Üçüncü bif de Balkan hudutlarının mümkâs #j * âm kadar milltyet esasına göre miş bulunması ve yahut da ena intıbak edilmesidir. Bununla beraber, — Mtalkanlarıd entrikalardan büsbülüm masun duğu iddla edilemer. Bir aralık AA ya ile İlalya Balkanlarda entrikf Şfip, virmeğe başlamışlardı. Daka sonrt Ji g) manya da Balkanları sMfayat SÜDy, içtne almak istediğini anlalan bi sel takip etmeğe başladı. Nihayet ya Balkanlara ayak basmakla #İK" adanın sulhune tehâtt etti. Fakak kanlar, bu tehllkeleri birer biref İÇE datmışlardır. Ştmdi üç büyük dekrar Balkan salhu ile yakımdat İ Bu kadar olmuya başlamıştır. Bir tarffli Bovyetler, diğer taraftan İtalya V çünel olarak da Almanya, Balkı sulhun koruyucusu ralünü bir türl ralarında taksim edemlyorlar, der Balkanlarda xulhun korunmafl sumundan Bahseder etmez. İtalri j vazifenin kendisine mevdu / olMUİ D, söylüyir. Diğer taraftan Almansf İj Sovyet paktmı İmza etmekle A lardam vazgecmediini anlatmak İj yor, Bütün bu hareketler Balkan Fj tetlerini teyekkura sevketmendir. l kanların sulhu hakkmda bu j kın alâka göslerenlere karşı cevap: «Gölge etmeyiniz: buşka bstemeyize den İbarettir. |Birimizin Derdi p Hepimizin Derdi Bekırköy hamam! malle © mühitte buluman tek ha Yü K v lez Ka mazt hasıl olünca yıkanma alınmaz. Belediye sayı — Cazla bu gibi müeseseler için B köründe kuyu suyundan bir FEr <PF. L .. *a bulur da, müestesem de bir tmkân olmadığı için yersladir. Kullamlan akar içme ve yıkanma şeraliini de olduğu resmen tesdit edil | —ŞB Ğ GESEĞİ ÇN OEEEEEEEREE |

Bu sayıdan diğer sayfalar: