29 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

29 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ümmüyordum. Oh [:y iş p iz. — demiştir. — başka bir dileğim yok. — caksın! Öğle yemeğine kadar ha- — geket etmiyeceksin! İki saal sonra| $ LİRA AYLIKLI MUVAKKİTLERİN VAZİFESİ Yenlcami saatleri işlemiyormuş: süy- lendiğine göre, Evkal idaresi, ayda ati Mira maaşta çalıştırdığı muvakkitlerin aylığını kesmiş! Da takarrufla babet var ma, yek ma?, Bunun münakaşamı gah kakay” İsv yanlar ducernı ve ise | lemsiyeri Demek , saaileri kuracak bir adam lüzun! İstanbul sokakların- daki umumi saatlerin ayarı ekseriya, birbiini tatmaz. Hepsi, bir başka ha- va içindedir. Şimdi, bir de, hiç işlemi- yen sağiler çıklıklan #sara, artık, gehirde, sokak saatlerine bakıp, vapu- | Ya, trene, tramvaya yelişeceklerin vay haline! ,PÜNYANIN EN ZENGİN DAMI FARİSTE Dünyanın en zençin adami, şu anda | Parisle bulunuyormuş! Bu zat, — vu mes'ut adam, henür 28 yaşında — bir İngiliz vapurcusu imiş! Bu serveli me Tamanda kazaamış?. Belli değil.. Meşhur fıkra vardır. Bani sormuşlar: — Sen mi kazandın, babandan miras mi kaldı?. Dünyanın en sengin adamı deyip re- gen gareleler, bu servelin miktarı hak- Kunda birşey söylemiyorlar. Acaba ne kadar , Tasası bize mi düştü?. ' REZALET ÇIKARMAK “FABİKİNİN MANASI Merakla okuduğum — havadiklerden biri de zabıla vak'alarıdır. Bilmem, sta de benlm gibi misiniz?. Fakal, bozan, anlamadığım bareler, aslulahlar Kar» gısında kalırım. Sanki, mekteplerde o- kutulan yeni terimlerle karşılaşmış ri- VE SERS APEL | | pada, diğer ordular, şu kış zününde | katen orijinal bir diyarmış! AM bazam, ürkerim. Meseli, dün bir tazetede yine şöyle bir fıkra gördüm: «Filin oğlu filân fazla rukı içip vo- kakla rezalet çıkardığından ilâh.» bu İbaredeki arezalet çıkarmaka tabirin- den, sir sarih olarak birşey anlıyor musunur?. Rezaleti merak ediyorum vesselâm! MIKNAYISLI TORPİL Şu günlerin en meşhur olan harp ha- | yadısi maknalıslı torpil — hikâyeleridir. Rivayetler mahtelif; Güya, bu terpil- yle bir cazibe kuvveline malik ermüş KI, suyun içinde gider- ken, bir arayıcı fişeği gibi, merede bir Barp gemisi varsa, arayıp buluyar ve «cums diye gemiyi batırıyormuş! Bu casibeli veya mıknatıslı torpiller de galiba, yeni dünyanın modalarını tak- Tit elmiş olacak.. Malüm ya, son yıllarda bir seks apel İkfi çıkmmıştı. Yani, etnsi cazibe, ga - Fip bir mukvatısiyet! Ney gidi dünya hey!. Seks apel feak ediliyor! İSVİÇRE ORDUSU BİN HİLM ÇEVİRDİ Herseyde bir İsviçre sinema sanayieileri: «<1939 se- Terberliğir ismile yeni, büyük bir film çevirmeğe başlamışlar. Bu filmde baş Yolü yapan, birzat İsviçre ordusu imişt Ne ülâ! ve ne rahalt Demek ki, Avru- cephelerde beklerken, İsviçre ordusu, Kümel —manzaralı İsviçre — dağlarında fiüm çeviriyor. ARMET RAUF Dolmabahçede izdiham günü iki çuval papuç toplanmış Dolmabahçeda vukua gelen ve 11 va- fandaşımızın ölümü ile neticelenen iz- diham hâdisesinin şahitleri dün de şeh- emniyet müdürü Salih Kılıç ile mua- vini Kâmran da dünkü muhakemeye gelmişlerdir. Da cebede evvelâ Beşiklaş — polis merkez memuru Lütfi dinlenmiş ve şunları söylemiştiri «— Bütün tedhirler almmıştı. Malk | bücum edince büyük kapının kapan- masını müdür muavini — Kâmran ile kararlaştırdık. Arlık ziyare menet - mek istiyorduk. Hâdisenin kapının ka- panmasından evvel mi veya soara mı olduğunu bilmiyorum. Yatma bildiğim Birşey varsa e da halkın heyecanla bi- Tikişi ve kafabalığın çok artışıdır. Halk ileriye geçmek istişor ve bunun için ünlerindeki süvari polislerin atlarına iğneler bile batırıyordu!.a Bandan sonra dünlenen şahit emni- yet müdürlüğü ? incl şube müdür mu- avinlerinden Tevf.k de; bütün tedbir- | derin alınınış olduğunu — ve hâdisenin fazla kalabalıktan ileri geldiğini söy- ! No.58 — Hayır beyim. Sağlığınızdan — İki saat böyüe arka üstü yata- yavaşça başını hastabakıcı arkâya dayar ve sana yemek yedirir. Ya- rından itibaren yalakta oturabi- lirsin! Tehlikeyi atlattin arcık.. Hüseyin sevinçle gülüyordu. . Yaltığı yerden kovuşua tava - mına, yüksek pencerelerin par « maklıklarına, elektrik lâmbala - | rına bakıyordu. | — Dünyavı yeniden göreceğimi | Allahım.. Şimdi, nekadar mes'udum. Diyerek yavaşça elini kaldızdı: avor musun arkadaş: & Hüseyin, Mehmede sesleniyor- u - Mehmet, Hüseyinin yatağına en yakın olan hastalardan biri idi. Cevap verdi: — Uyumuyorum, Fakat, bugün biraz rahataızım. Yaram acıyor. — Ben çok rahalım. Artık bir birimizi iyice görebiliriz. Burayı Bge'diğim gündenberi dünyayı zin- dan gibi karanlık — görüyordum. Hınıi:ümn büugün gözlerimin sar-! gs açildi, Mehmet kendini göstermek iste- iyordu. — Tevfik Doğan, alınan todbirlere rağ- İki arkadaş şimdi 'hakiki hüvi- Jyetlerile ve hakiki çehrelerile kar- Suçlu avukallarından birinin srarı Üzerine, bizde ve başka yerlerde bu Büdisenle emsali olup olmadığı soru- hanca, «ben başka bilmiyorum, benim bildiğim Jk defa vüki olmuştur» ceva- Bini vermiştir. Başka bir sual üzerine de: «Cadde başlarına konan 70 santim boyunda tahta parmaklıklar, sabit de- Bildi, yerinden oynuyorda. İzdihmin ö- nüne geçmek hususunda bir işe yara- madir. cevabeni vererek çekllmiştir. 2 ÇUVAL AYAKKABI! men ahalinin hareketi bu ladiham hâ- disesine sebep Olduğunu, sasi om ve- kizden sonra makil vasıtalarının fazla ziyarelçi getirdiğini, paydas eden fab- rika amelelerinin de inztmamile inzı- bat ve intisamın bosulduğunu, elli po- | Tisin elele vererek zerdiği ci, kol zin- cirinin, ahali dalgasına mukavemet e- | demiyerek kaptuğunu söylemiş ve hâ- | diseden sonra o civardan iki çuval yakkabı toplandığımı, Salih Kılıcın si varilere zincir hatlı teşkii etmeleri emri verdiğini naklen işittiğini Müve etmiştir. Bunu takiben de eski embiyel ikinci şübe müdür muavinlerinden — Tahsin dinlenmiş ve e da ayri şekilde ifadede bulunmuştar. Aşçı ve lokantalar Yeniesaslar dahilinde sınıflara ayrılacak Şehrimizdeki lokanla ve ahçı dükkânları ile gazinolar hakkın- | da yeni bazı esaslar bazırlanmak- tadır. Ezcümle şimdiye kadı olunan Belediya hüküm kamtacılar ve ahçı, piyazcı dük- kânları için bir tekım umumi esas- lar bulunmakta idi. Belediye reisliği; bu sefer ah- Ç, piyazcı ve tokantalar için ayrı ayrı eseslar koya Ezcümle tekmil niden sınıflara aytı farkı nisbetinde istirahat, temiz- lik ve konfor istenccektir. Bursanın imarı mukavelesi İstanbulun İmar projesini yapan| şehirçilik müt arı için Bursa bele- diyesi ile bir mukavele imzalıya- cağını haber vermiştik, Bu muka- welenin şartlarını hazırlamak ü- anbul belediyesi imar mü- mühendislerinden B. Ce- vat Bursaya gitmiştir. Mukavele- za etmek üzere M, Prost da bwun gidecek'ir, beteğ Üsküdar tramvayları Üsküdar tramvaylarının esaslı şekide ıslah olunması için tetkik- ler yapılmaktadır. Şimdiki şirketin 7T00 bin Eraya | yakın bir borcu olduğu ve gerek | Bu yüzden gerek amortismana pa- ra ayırmak mecburiyeti sebebile şirketin yeni bir is yapamadığı andaşılmaktadır. İlk vaziyette es- kimiş arabaların yerlerine yeni tip| arabalar getirtilecektir. ııü(,. K HABEllLLRI * Şabarı isminde bir amele M yı sındaki öz kızı Necileye lecavüz ettiği | iddiasile tevkif olunmuştur. * Belediye tıhhat müfettişleri bu sabahtan itibaren Beyoğlu cihetindeki gtelleri teftiş ve kontrullara başlamış- | lardır, * Polonya konsolosü dün Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdari ziyaret etmiştir. * Şirketihayriye tarafından geceleri Köprüden saat 23,19 de hareket eden vapurun hareket saati müteaddit mü- Tecaatlar Üzerine 23,25 e çevrilmiştir. | | Eİ;A POLİS HABERLİ iı * Örlmköy vapur iskeleninde Vita- Hinin kahvesinde iskambil oyunu yü- zünden çıkan kavita neticetinde Bohur ve Hayım, Agop adında birini başından yaralamışlardır. * Dün akşam Bakırköyündeki evi- ne gitmek için Ahırkapı istasyanunda trene binmek istiyen Rüştiye adında bir kadın trenin #itina düzenek sol a- yağı dizkapağından kesilmiştir. * Cihangir Yakut apartımanı ka- pıciti Rifat odasında baygın bir hülde bulunmuştur. Kömürden zehirlendiği anlaşılan kapıcı bastaneye kaldırılarak tedavi editmi * Vatman Necminin idaresindeki 100 numaralı tramvay Beyoğlunda Pola adında bir kadına çarparak yarala - Tz ea e l | Mehmetçik Geçıyor maştir, Yazan: İskender F. SERTELLİ sözlere rağmen ona hâlâ acıyordu. Mehmet! gerçekten çök temiz yü- rekli bir gençti. O, Anadalı Tür- İçinün lekesiz bir timsaliydi. Yü- zünü göstermeklen çekiniyordu. — Doktorun söylediklerin! ben & du'ydum kendini fazla yorma, r iki gün daha sabret, Ârtık teh-, İikeyi savuşturmuşsun! Bu habere| ben de #enin kadar sevindim. Diyebildi. Fazla bir şey söyle - medi. Mehmet uyumak istiyordu. Ken-i di kendine: — Şimdi yürümü görürse, beni tanıyacak.. Müteessir olacak. Be-| nim aleyhimde kaç gündenberi söy-, lediği sözleri hatırlıyarak üzüle - cek. En iyisi ona görünmemektir. Divordu. Mehmet o gün yata - dından çıkmadı. — Hatta arkasını yaztığa mad; Hasta bakıcı V'ehh:ıl Hanım öğte vakti Hüseyinin vemeğini ge- tirdi. Yatakta öonun başını kal- dırdı. Çorbasını, etli bamyas pı, sizüm hoşafını kendi eiile yedirdi. Buzün çok iyisin, değil mi Hüseyin? — Allah razı olsun sizden. Beni dirilttiniz.. Yaşıyacağımı hiç um- muyordum. Melâhat Hanım başını yanın - daki karyolaya çevirdi: — Sen'nasılsın; Mehmet?- Her gün iki arkadaş uzun uzun deri - leşir, tatlı tatlı konuşurdunuz. Bu- gün Hüseyinin gözleri açıldı. Ne- | den konuşmuyorsunuz simdi? Mohmet Kımıldamadan verdi: ağrıyor, Melâhat ab- hi Yır:ım&ı da haflf bir sızı var. Neş'em yok. Hele biraz uyuyayım belki geçer bu ağrılar. vi Hnyd—i uyu bakalım. Sen za- ten uykuyü çok severs'n. Hasta « neye geldiğin dakikadenberi bü- | günlerini uyku ile geçirdin! Mehmet kendini zor tutuyor, bu Agin akıbetini düsünmemekle be- raber, yüzleşmen'n pek hos bir tün ne'ice vermiyeceğini de tahmin | ediyordu. — Arkadaşın gözlerinin acılma- sına çok sevindim. Allah bülün yaralfara sifalar versin, Melâhat abla! Ben vatan uğrunda böca - Zumt kaybe'tiğime — yanmıyorum. Burada boş yere — yatıyorum da düsmanla cenkleşemiyorum diye ü- zülüyorum. Acaba ivileştikten son- ra beni tekrar cepheye gönder « mezler mi? Hüseyin bu söze cevap verdi: Prostun, | cevap | türbeleri Avludıkı türbeler zi- | yaretçilere açılacak Ayasofya mabedi avlusunda bu- Tunan ve kapalı duran 2 inci Se- in, Sultan Ahmedin ve Sultan Selimin türbeleri, mimari ve tez- mefleri gözönüne alına - rak ziyaretçilere a l Diğer taraftan dini olmıyan, buna muka K:mından tarihi ehemmiyetleri bu- lunan bazı türbelerin de yukarı- | dakiler gibi müze halinde halka açılması için Maarif Vekâleti ta- Tafından tetki Dumlupınar vapuru karaya oturdu Tekirdağından Mudanyaya geb- Snekte olan Dümlupimar — vapuru dün akşam İmralı ada: de karaya oturmuştar. Gemlikte bulunmakta olan Sus vapuru da İmrakya hareket ede- rek yolcuları almış ve Mudanyaya çıkarmıştır. MLs Beykoz fabrikasının vaziyeti Partide görüşüldü Meclis parti grupu dün toplan- mışt:r. Bu içtimada Beykoz deri fabrikasının şimdiki ve Yalvaçtaki Sümer Baak nayesine müşterek bulunduğu bir; deri fabrikasının işleme: sebebi hakkında İktisat V rafından izahat vorilmiştir. Takririni şifahen de izah eden Antelya meb'usu Rasih Kaplan - dan sonra birçok hatipler söz s'a- | rak deri fabrikaları vo anların İş- ledikleri maddei iptidaiyeler üze- rinde uzun boydu mütalea serdet- mişlerdir. | İktısat Vekili tarafından mev - Zu ve suallere cevaplar verilmiş ve neticede takrir muahtevi; nın teşkil edilecek bir parti misyonunda esaslı surette tetkiki | bakkında Rasih Kaplanın ikinci bir takriri umumi heyetçe kabul edi- lerek vaktin ilerlemiş olması ha- ge | Yerilecektir. Ayasofya GA7 ©ç7 | Belediye Talebe birliği Üniversile talebe birliğinin, önümüz- deki aybaşından itibaren tekrar faa - liyele geçecekini bildiren gazete hava- disleri Üzerinde, bütün yüksek talısil gençliği ve müneyverler dikkatle dur- muş olsalar gerek. Dünyanın her tarafında, yüksek tah- | Si gençliği bir talebe birliğine bağlı bulunur, Bu Iüzum ve ihtiyacı güzö - münde tutarak birliğin ihyası herhalde yerinde bir harçkettir. Reklörlük, bu işte ehemmiyetle ve fitizlikle çalışmakta ve bir program hazırlandığından bahsedilmektedir. Ve- rilen haberlere güre, birliğin idaresi, Rektörlük tarafından seçilecek talebere B mühlm nokta, birlikten, muhtaç ve fakir yüksek tahsli talebesine yar- dim edilmesidir. Bizce, bir klebe bir- | Tiği, hakikaten, en evvel bu mevzuu | ele almalıdır. Ayni çatı altında okuyan ve arkadaşlık eden gençler, herşeyden evvel, aralarında — bulunan — yardıma muhlar laledeye yardım etmeli değll- ler midir?, Yeni karalarak talebe birliği, çok ha- yırlı bir hareket noktasından işe başla- mak gayesini güderek, cemiyele — ve mühite faydah olmak yolunu tutmuş | bulunuyer. Umarız ki, birliğin uzana- Dirçok genelerin i- muzlarındaki hayal ve geçim sıkınlısı- mı hafifletecek, onların da, yüksek tah- dar olacaktır. Eğer, yenk birlik, bunu temin ederse, teşekkülünün en mühim | gayesine ulaşmış olacaktır. | Mülli an'anelerimizin ruhmadaki yar- | düm, şefkat ve arkadaşlık hisleri, her- halde, en mes'ut tezahârlerini, Üntver- gite gibi, müdrik, münevver ve şuurlu bir muhitte zöslermelidir. Birliğe, şimdiden muvaflakiyeler di- dertz. REŞAT FEYZİ Miüli Müdafaa vekili şehrimizde Nafıa Vekili General Ali Fuad Çebesoy dün ekçam şebrimizden Ankaraya dönmüş Mi Müdalfâz Vekili Geheral Naci Twraz da Çanakkale, Balıke- .sir ve diğer bazı mmtakalarda tof- tişlerde bulunduktan sonra dün İstanbula dönmüşlür. Bazı maddeleri ihtiyaca sebile riyasetçe celşeye nihayet verilmiştir. i Günle yarım milyon Evvelki günkü gazeteler haber ve- Fiyordu: İstanbul Hilmamada, — günde, yarım milyon torik ve palamut çıka- General Naci Tınaz dün Valiyi ŞE DAT reisini ziyaret etmişüir, v Haa ei aai b zabıtası uygun şekilde değiştirilecek Halen tatbik edilmekte olan zabıtai belediye talimalnamesinin | Bayri kâfi olduğu anlaşılmıştır. Gerçi hususi bir encümen tara- Jından hazırlanan yeni zabitat be-| lediye talimatnamesi bundan ev- | | kik edilmişse de; o meclis intihap devresini — bitirdiği için tetkikat ikmal olunamamıştı. Belediye relisliği, şimdi hem ye-| ni talimatnameyi tatbik etmek ve hem de bazı made fanzim etmeği karara Bu maksatla bir enci şlide yeni ilk mektep Şişli. uvay durağı yanında yeni ve büyük bir mektep binası inşa olunması kararlaştırılmı; Bu mex.eo.n izşası için, oradaki şimdiki süvari polis kışlas) yıkı- lacaktır. İnşaata sür'atle başlana- caktır. ei Eminönü meydanı | Eminönü meydanının tanzimi | işine flen başlanmıstır. — Birkaç | gündenberi Köprünün sol tara Kandaki sahil boyunda rıhtımın nüne büyük ve yekpare taşla dö- | külerek burası kapatılmak'adır. Sağ sâhilde de yavılacak olan bu, Sokullu Mehmetpaşa camiji | Atatürk köprüsünün Azapkapı başında bulunan ve trneşhur mimar Sizanın essr'lerinden olan Sokullu Mehmet! paşa camli yepyeni bir şekilde tamir — olutmaktadır. Bu mabedin kubbe eteklerine konul: için Kütahyadan çiniler ge- Atatürk köprüsünün altından da! camie girmek için bir yol vücude getirilmektedir. I Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri ı Haa ai Aldığı yerler Almanyaya kâfideğil Abluka şiddetle devam ederken Al- manyanın bu harpte laşesini nasıl te- min edebileceği meselesi sihinleri meş- gul edip durmakladır. İleri sürülen türlü tahminler arasında tabildir ki he- Saba en ziyade İslinat edenleri bulı rümaktadır. Bu. mühim bir servelür. Memlekelimizin diğer sahillerinin mah- sulünü de ayrıca düşününlüz. Bir de | balıkeılığı, daha fenzi vsullerle ve da- Ha çok randıman veren bir şekilde yapınız. O vakit, yurdun, deniz mah- | sullerinden edeceğl İstifade meydan- dadır. | Merhizlde, bakıkçılık, Türkiyenla bir x0 evvel hallolanacak gıda sanaylinin Başmda gelen bir iştir. BURRAN CEVAT — Hâlü cephede mi gözün? Dok- tor sana tebdilhava verecek.. Yü- | ran kapanır kapanmaz köyüne gi-| dersin.. Amana, bubona kavuşur - sun; Cephevi cephodekilere bırak. Oljr da senin kadar döğüşmesini Hüseyin hoşafını içiyordu. Melâhat Hanım bu iki has'tanın | konusmalarından o kadar hoşlariı - * yordu ki, N'havet Mehmet deyanamadı.. | Hüsevinin yattığı tarafa döndü: —Ben Yatanımı anamdan baham dan çok severim. Beni brrakenlar, çenhaya. sitmeyi kövüme dönmeğe, Tersih ederim. Dedi. Hüseyin yavaşça - başım çevirdi. Arkadaşının yüzünü gör- | di - Mz"n"tt Sen misin benimle Ve nerue vüzünü kapıvarak: | — Adman Allahım, Rözlerime ma- mamıyorum. Kac gündür basbasa | konustuğum dertleştiğim adam me- iler hasmım imiş. Dive bağırdı. Mehme: yatağında doğruldu: — Görüyorsun ki, senin hasmın, | ser? en cok sevenlerden biri imiş, Soğuk kanlılığırı muhâfaza e- derek gülmsedi: Seni üzinemek Je'n ikendim - den bahsetmemistim, Simdi am'at bekalım Hüseyin ne zaman çıktın kövden? | kayese yürülerek muhakemeyi kurmak | vda, 91t do İmparatorluk | Romansaya, Belçikaya, Pransanın şi- çıkarmak fâzım. Ku hesabi yapmak da kolay değil. Mahakkak olan ehet şu- dür ki mazi ite hâl arasında bir ma« Icap edince geçen umumi harbin ba- Alman- yasının askeri hazırğı olduğu kadar Ukkisadi mevkil de pek küvvetli oldu- Kunun bir kere daha — ualaşıldığıdır. Kayaar harbe gireriin İökümesinde al- K, depolarnıda her türlü malrzemesi olarak girmişti. Eski Avasturya - Ma- | garislan İmparatorluğu Kayzerli müte | tafiki olmak dalayısile Macaristanın, Mırvatislanın ucu bucafı görünmiyen tariaları da dolayısile Almanyanın de- | mek oluyorda. Almanyanın denllerle rabılası, münakalâtı kesilmiş elabilir. di; fakal Macaristandan, Hırvatislan- dan Istilade eüneğe kim mâni olabile- cekli?. Hulâsa bu mekial mazardan da | 914 harbi Almanya için müsultti, kat döri sene sanra, 918 de vaziyet şu Alman orduları çoktan Sırbistana, malinc gizmiş bulanayordu. Rusyanın elindeki Lebistanın bir kısmı da Al- mmanlara geçmişii, Bu kadar yeri ele geçlrmiş olduğu halde neden İmpara- torluk Almanyası yine açlık yüzünden şaşırmış kalmıştı?. Demek ki döri se- ne süren bir harp uzun ramandanberi kazır bulunan nesi var, nesi yoksa hep- #ini bitirmşi oluyordu. ilitler Almanyası mazinin verdiği a- € dersi ihmal etmedi. Bilâkis Alman- yanın san senelerdeki hasırlığı gönler- di Ki çıkacak harbin devam ettirilmesi Açin me lâzımca hepsini getirlerek bi Tiktirmek hususunda hiç kusur edil - memiştir. Fakat Pransız ve İnziliz ta- rafının arar elliği mühlm bir Hokta vardır Ki o da şudüri Almanya sön genelerde hep harp | malzemesi yanmak. bunun için de muh- faç olduğu maddeleri hariçlen getiri- | mek mecbüriyetinde idi. Hariçten ge- Hirleceği ne varsa buna karşı yabancı parası vermek, İngilir lirası, dolar te- Hüsevin allerini yüzünden ayır- Mıiyordu (Devamı var) — | Gecekli. Onun için yiyecek maddeleri bir takım şartlara, kayıtlara lâbi tu- tuldu. Bununla beraber Almanya ha - Fiçlen zahire gelirlerek bir turala yığ- Mmakla devam ediyordu. Hep harp için. Alhhıyııııı iaşe vaziyeti buzün na- sıl?. İngilir ve Franşız karafının yaplığı hesaplara göre evveldenberi — kunan şarllarım, kayıtların, nlman tedbirlerin Helicesinde elde edilen #tasarruf» da Bazarı dikkato alındığı halde iaşe va- ziyeli Almanyada şöyle alduğu düşü- Bülmekledir. Yalnız-Almanyasın nülusu 68 mill- yandur. Avusturya ve Cekeslovakya ile Lehistanın bir kısmı malüm şekilde a- hudıklan sonra 40 mlilyan uüfüs daha almmış oldu. Bu memleketlerin ekmek Yüpüdulek üzere yetiştirdeği mahsulâ- fan mikları da geçen seno şöyle imiş: Yalnız Almanyada 158 milyon ken- Yal 65 mülyon kişi için yelişmiş, Wes sapça adam başına 213 kile düşüyor. Malüm şekilde alınan memlekederim mahsulü ise 157 milyon kenlal imiş. Bu da 40 milyon için adamı baştan 267 kilo oluyor, İsbal edilmek istenen dava yudur ki Avusturyanın, Çekeslovakyanım ve Le- hislanın yarısının Almanyaya geçmiş olması bu memlekelin zalire vaziyeti. ni pek de öyle hissedilir derecede de- #işlirmemiştir. Müttlefiklerin Almanyaya karşı üç aydanberi tatbik etmekte oldukları de- nir ablukasızın netiöelerini tahllI #det ecnebi piyasalarile Almanyanın Tabi- tası kesilmiş olmakla arlık deniz ilha- İât ve ihracatı da darbeye uğramlışlır. Bunun ise Almanyanın ikteadiyalı için yapacağı lesir çok büyüktür. propagandası bu tesirin ehemmiyetsiz olacağıtı tekrar etmekle — meşguldür. Fakat hakikatte Almanya bu vaziyetini, Yani denlx ablukasttın tesiratımı dü- şünmekten kendini alamamaktadır. O- mun içindir KI bütün bunlardan İngil- tereyi mes'ul tutarak onun aleyhinde bulunuyar. Deniz ablukasımın yakın ve çabuk netlcelerini mübalâgalandırma- #a lüzum yoktur: fakat geçen harpte olduğu gibi bu sefer de denli abluka- sanın gittikçe ehemmiyeti artacak, ha- kiki lesiri rörülccektir. Ablakaya dalr bitaraf İsviçre matbuatırun askeri mü- dalcaları burada bitu. , Yerka demektir. İngiltereye ALİ KKMAL SUNMAN | “Gott Strafe Engli Yazkı: Ahmed Şükrü Büyük harbin senclerini yukarıki üç kelimenin « halırlarları Altalı İngilterenli € Kanların nefret hislerini için Erasi Lissaner tarafından aluan ve «Allah İngilterenli versina nakaralile nihayet $ lrin diğer bazı mısraları da a Senden ebedi bir nefretle Ble. ğ Elinde çekiç talan başında #YAN nefret edecek. Yetmiş milyonun nefreli rindedir. Bizim bir. düşmanımız Sillere, Allah İngilterenin cezasımı Ba nefret şilri bestelemdi. Ve SÜ Almanyadı herkesin ağrında moktep kilaplarına geçti. şalri fi kazandı. İkinci Vilhelm Lissa mazı karlal nişamını verdi. Biliçrenin cezasını versin, zaman ba süalin cevabi şa İdi Çünkü İngillere, harbin fakip edeceği siyaseti kasterni turakarak Almanyayı barbe süfü mişti, Eğer İngülere, Fransa ila birlikte barbe iştirak e dirmiş olsaydı, Almanya harbe zimete sürüklenmerdi. Haki Tet şarkısır 6 zamanki A Kille ablakası karşısında duy: |özin ifadesiydi. Gittikçe tazyil ran abiukaya karşı Almanya bi Dannyor, bu aciz nefretin ifadesilt N kin edilebiliyordu. ha Alman gazetelerine bakılacak # bugünkü Atmanyada da şu cAllh Zilterenin cezasını versins edebiyif tazelendiği görülür. Fakat defa neden Allah İngülterenin versin? Herhalde İngiltere damlarının bir harp vukuunda ederekleri siyaseti müphem darından değil. Gerçi Almanyayl yapılan bir sürü konsesiyo | va İnzilterenin harbe gireceğine B Almanlar inanmasımşlardı. Fakak den cezaya lâyık olan İngillere gerektir, İngillerenin bu defakl * Almanyanın tabli inkişafına, yal sahasına değrü yürümesint | olmuktır. Şimdi de ablükanm fazyiki sanda hiddet nefrele İnkilâp dir, Almanlar, kendilerini h mahrum edilmiş bir müllet Giyorlar, Acaba Alınanlar bir dürüp da mahrum edidikleri ne olduğunu düşündüler mi? hası palitikasının Catbiki yalnız man meselesi telâkki edilebilir. # — Nir defa hayat sahası içimt ÇİL Ten milletlerin siyasi ve icsadi #ÖEN lâlleri vardır. Alman mületinin bakkı vardir da bu milelleclü bakları yok mudür? N — İkincisi kollektif barış yıkılğINı dan sonra — beynelmilek mü kuvvetler müvazenesile idare ciT , başladı. İngillere Almanyanın d me politikasına ymuvalakat bu müvazenenin altüsi olmasına * alkaydı, impar,'orluk menfaatleri ? Sil koranacak. | 4 Almanlar, İngilterenin harbe, milletlerin — istiklâllerini değil, #hasis menfaallerinir korumak içiit diğini iddia ediyorlar. — Bu, $ dokrudür. Fakat ameofaalis k ber devletin vazifesidir. Atmazı kayat sahası menfaat değildir. de dir? Hayat sahasına girmeğe ) olan devletler biliyorlar- xi — İngilif yalnız kendileri için mücadele yor, Buna ihtimal vermek safd olür. Fakat öyle vaziyetler vardif Dazan mühtelif memleketlerin alleri müvazi olarak yürür. İşte tere ile , hayat sahası içine mamzet olan memlekellerin menf: â de bu defaki mücadelede müvari *Ü rak yürümektedir. Binaenaleyh — milletler, «nefret şarkmınını iştirak etmekte marar zörülmel Birimizin Derdi | HepimizinDerdi Kalaycıların şikâyeti Matbaamıza müracant d hirkaç esnaf dün sabahtı Karaköyden Balıkpazarına dar tekmil kalaycı dükkânla “| bem bile kalay bulamadıklarr | ni söyliyerek dert yanmışlaf”| dır, Ekserisi kap — kalayları ıım-h'le maişetlerini ve al

Bu sayıdan diğer sayfalar: