30 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

30 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALK ARASINDA —A ANKET AÇMALI İDİ —— AA Gi Nihayet şehir meclisimiz karar vere GÇ Vapurlardaki hoparlörter kaldırı- Tacak.. Bir telâkkiye göre, radyolu va- purlar halka zevk yerine başağrısı ver. mektedir. Gürültü ile mücadele, bir şehirde esas olduğuna röre, bu hopar- İörlerin kaldırılması gayet tabildir. Vapur idareleri, metlisin ba kararına hemen: «Evets diyecekler mit. Ba bir meseledir, Fakat, hoparlörlerin, halkı | Tahatsız etliğini kim, masıl tesbit ettit. Bize kalırsa, mevzuu bahis vapurların işlediği semlle oturan İstanbullular a. Tasında bir anket açınalı İdil. MUAZZAM PIRLANTA YÜZÜK VE GRETA — $a meşhur İsveçli sinema — yıldızı | Grela Garbe hâlen Nevyorktadır. Bir Büyük musiki Usladı ile evlenip ay- Tıldıkları santa, tekrar nişanlandığını Haber veriyorlar. Fakat bu havadis, bir karineden çıkıyor. Greta Garbonun parmağında mu - | . Yıldızların taşıdık- ları her mücevherin sahibi ile nişan- hansalar, başa mı çıkar?. Malüm ya, dostlük başka, alışveriş başkal bar sobacı içeri giriyor. Sobayı hazır- larken, bir taraflan da etrafı dikiz e- Giyor. Sotra, meselâ; sizin, bu iyi kalbil imsanlara bir kahve olsun ikram kay- bisile mutfağa rirdiğiniz sırada, ken Ükine sobacı süsü veren açıkgöz & yükte hafif, pahada ağır birşeyi elça- bakluğile koltağana sakıştırıp, sırra: kadem basıyor, Elinizdeki kahn vaRa soğumuştur, Artık, onu xiz de İçameasinle CATISI ü ala AKLI UÇMAK... — buz Bu seneki kış, fırtına ve lodosun bu- süsiyetlerini bilmem, farkettiniz. mi?, Şu son bir iki hafta icinde kaç defa şiddetli fırtına olduysa, her defasında | bir evin, bir iskelenin çalısı uçtu; ma- lüm ya, çalı. bir binanın aklı demektir. Çatınm uçması işe, aklının başından | açması demeklir. Akıl baştan iki se- bepten uçarmış: Ya aşk, ya parasızlık.. Acaba, çatıları uçan binaların — bu hali, karasevdadan mı, yoksa, süğüri- Tükten mit, Ne dersiniz?. ŞİMDİ DE TATLI BİR DEDİKODU Bir müddelttenberi, maarif mesele - leri üzerinde cansıkıcı şayialar dolaşı- | yordu. Yanlış kitap, ders saalleri, geç erken, ve salre, ve salre.. Ba işlerle alâkadar arkadaşlar söylüyorlar, yimdi da, tatil etrafında, fakâi, bu sefer hoça &iden şayizlar dolaşmağa başlamış! Bir Tivayete göre, yılbaşı datili, ba sene mekteplerde, bir hafla, bir rivayete Güre, 6n gün, üçüncü bir rivayete güre de yirmi gün olacakmış! Hangisi doğru, belli değil. Fakat, bu rivayellerin bütün meklep mensupia- — Sobanızı kurmağa geldik. Müsas- de eder misiniz?, | hemen kapıyı açıyorsumuz. Ki- | - Ne bakıyorsun bana öyle?.. | Eminönünde Bebek - Eminönü tram- Finı cu yakından alâkadar eden mesele olduğunda şüphem yok., Gördünüz mü tathı dedikoduyu! AHMET RAUF Cerranpaşa hastanesine — giderek bu yangında yarulanan İtfalyecileri zi Babasını dava eden kız ! “Çemberlitaşta oturun Mehmet Subaşı Mühendisler birliği kongresi | birliğe aza mühendisl. muallimi he Bunlar için bir tekaüt ve birde yardım sandığı kurulacak *Öğrendiğ—mue göre, Maarit Ve- kâleti köy — muallimleri için bir «tekaüt sa: teşkilini karar - laşırmıştır. ğ Maarif Vekâletine bağlı ve çah- siyeti hükmiyeyi haiz bulunacak olan bu sandıktan başka bir de | bi mleri sağlık ve içtimal ğ İki yeni sandığın varidatı, her Yya Maarif Vekâleli bütçesinden bu! namlarda açılacak olan bir fasla isat ve mualtimle- | rin maaşlarından her ay kesile - | cek olan $e 1 ler ve temin edecektir. l L Bir de boya buhranı bas gö eri İstanbul dokumacılar koopere - tifi azaları alâkadarlara müracaat ederek boya bulamadıklarından lerdir. dasına göre piya - | 4 mistarda boya vardır. t; bazı dükkâncılar tarafın - dan saklanmaktadır. Bu hususta ehemmiyetle taki - bata geçilmiştir. 'Türk yüksek mühendisler birli- | ğinim senelik kongresi önümüz - deki pazar günü - Ankarada ya p:İ ktır. Bu anünasebetle; şeh - izdeki ve diğer irlerdeki n rine teşekkür etmiştir. | B * Belediyeyo ait benzinleri husust bilde kullanmak iddiasile mu- Ki belediye maki- ne şubesi müdürü Nusret dün beraat etmiştir. Eytam ve Eramil w makta olan uymayanlar hakkında takibat yapılıyor 100 ü geçen sanayi müesseselerim : a, çırak ve işçileri için ayrı ayı maktadırlar. kli tatbika girmiş ol larda müşterek ve aymı — dersler vardır. Bu mükellefiyeti yerine getir miyen müesseseler hakkında da İktısat Vekâletince takibat yapıl- maktadır. Diğer taraftan büyük müessese- r gibi; kücük san'at erbabı da eneden ( ibaren 9, Çi bur tutula Divanı muhasebata ve şürayı devlete alınacak memurlar Burun için ci günü bir imtihan ya- aktır. Bu imtihana ancak ya geçmemiş olan hukuk 15 kânunuevvelde âli mektep me- zunları arasında bir imlihan ya- palacaktır. A şirrnın tahv Şimdiye kadı y senede bir defa N Son ayı İcinde yap kazalar arasındağ nlmıştır. Tahvil — muüameleleri mayıs ve itesrin ayları icinde yabı: tır. Maas senetlerim ankasına | Çalıştırdığı işçilerinin yekânu ar açmağa mecbur bulun - | Geçen ay başından itibaren mev- irmiş olan bu mec - riyete simdiye kadar 40 kadar uyarsk ayrı ayrı küre.| Ö7 Fakat, bir mesele var. Nihayet, her | 1 anlaşılmıştır. Bu kurs. Metlekle ihlisas denen kıymeti kabul Tâk ve kalfa kurs'arı açmağa mee- şöhret, çabuk servet W Çabuk ı ha iz. Pama göyle dedi: rıl | n inşaattır, Mutlaha Türk mimarları, [ yerli san'atkârlarımızı seçmek istiyo- | Yüz. Bu, bizim için de, memleket için l de, sah'alkârlarımız için de iyi birşey- stmeli değil miyiz?. Bilfara, yüz bin Mra sarfedip büyük bir bina yaptıra- Cağız. Bu 44 için san'aikür — seçerken, | henür tecrüdesi olmuyan, bu. binaya | | Tenzer değilse de, bundan biraz daha | kücük bir bina dahi yapmamış bulu- Ban bir gönce işinizi nasıl havale ede- Bilirsiniz?, Gençler anlamalıdırlar ki, meselâ, henüz üç katlı bir aparlıman- tık yapmadan, ol katlı, muazzam bir | Otel binası yapılamaz. Sonra, kanunlar, mevruat da bu yoldadır. Meselâ, bir Proje havale edilecek san'atkirm, öze- Tine alacağı İş ayarında, daha evvel bir Ho yapmış olması lâzımdır., Fakat, bazı gençlere bunları anlat- mak çök zor aluyor. Meselâ, cebindeki | Glplamanın tarihi henlz iki yıl eyvele | Aittir. Hor nevi muazcam inşaat işleri- 'e girmek istiyor, Muazzam mücwese- lerlü yapılması işlerinin kendisine ve- | Filmesini bir hak olarak talep ediyor. | Arxast yerine gelirilmeyince do darı- | hyor, kezyor ve şöyle bir hava uyan- dirilmek İsteniyor: — Yerli san'atkârlarımız himaye e- dilmiyor, Hayır, dava bu değildir. Yeni yetişen Kgetçler, herşeyden evvel Bir meslekte kıdeme, teerübeye, ihti- SaA02 yer verilmesi lâsim geldiğini u - Dulmuamalıdırlar, Çabak şöhret, çabuk müuvaffakiyet, gabuk acrvet dünyanın hiçbir yer de zörülmüş şeyler değildir. Yalnız bu veya şu meslekte değil, umumiyetle, bazı gençlerin haleli ru- hiyesi üzerinde konuşmak lazım ze - | Tirse., maalesef, batılarının kanallar - ! Mmadan uçmak İstedikleri mübalâgasız | Süylenebitir. Bir büyük müessesenin başında bu- man salâhiyetlar bir zat, geçen gün — İşlerimiz, buzünlerde mütemadi- Yeni bir hal | Eminönünde modern İbir satış yeri yapılacak İstanbul evkaf müdürlüğü Emi- Bönünde yeni bir hal inşa ettir - | | meği kararlaştırmış'ır. İçinde muhtelif bakkaliye me - vadı, et ve sebze gibi şeyler satı - | k olan bu hal, Eminönünde ye- imlâk edilecek sahada yine | evkaf tarafından yaptırılacak olan! büyük ticaret binasının altında bu-, Tunacaktır. Gerek yeni — binanın ve gerek zemin katını başlı başına işgal e- decek yeni halin projesi 1 Tac: 5 | Üç esnaf cemiyetinin butçesi Şehrimizdeki xahveciler, süt - | güser ve marangozlar cemiyetle - | Finin yeni yıl bütçeleri hazıtla - narak tetkik için esnal cemiyet - | leri müşterek murakabe büro - suna gönderilmiştir. Bülçelerde iç imai yardım faslı | için her senekinden fazla para ay- r.lmış'ır, Diğer taraf'an yazın esnaf ço - cuklarına mahsus — açılacak olan 'naf cemiyetinin ayı-| tahsisat y an S0 si sakat ve hasta cukleri arasından 100 ü de ını parlak bir şekilde ge - 'den İntihap olunacaktır. Baydarpaşa nümüne hastane - sindeki 5 yataklı — doğum evinti kadrosu da genişletilecektir. Ay - dski Zeynep Kâmil doğlüm evinde de yatak | adedi S0 ye iblâğ — Mü'kiye mektebinii yıldönümü kânunuevvel günü Mektebinin tesisi y Bu mi n tesisi | ; mülkiye | 4; Mıknatıslı mayn l Yazan: Ahmed Şükrü Almanyanm İngiltereye K mtknalıklı mayn harbi bülüm | devam etmektledir. Her gün Tet gemilerinin İlstesine Tursa, İngiltz gemilerinden faraf devlet gemllerinin makta oldukları görülür. Höll İcede söylediği nutuklarınız Killereyi yola gelirecek olan Silâbe tan bahsetmişli, Şimdi yor ki bu agizli sitâha imiş. Ve salh taarruzunun vermiyeceği anla şancıya Manya bu silâhı kullanmak raber İngiliz balıriyelilerinla $ Tanmadıkları ve bu yeni süâbia fi dele elmek için müdafaa Gıkları bildirilmekledir. Her harebe yeni bir silâh orlaya yük harp denizalı sılâhımı © Mişta. Pakat her zehirin bir oldağu zibi, taarruz için icat c silâhin da bir müdafaa çaresi | Bur, Bu defa paşlıyan mubaredeli yarenin çok ehemmiyelii bir rel Yacağı rannedilmişti. Gerçi iki taraf da taarruzda hava dan islifadeyi en ileri haddine gölürmüş değildir. Fakal hava :uı,uuıııı—.,w. da ani Bu defa Almanyanın giriştiği faklı maya harhi de ayni mahi; Hattâ Üngiltere gibi denizlere olan bir deviet için denizalli derecesinde bir şehlike teşkil et de söylenebilir. Mayn muhı Hizde görilla muharebesine in Fada burada asayişi bozar, hedef olan devleli veya olmuyan | Fafları irrar eder, Fakal harbin Üzerme büyük ölçüde müessir eli Taşilie milletinin maneviyalı me yapacağı tesire gelince; bi fagilizlerin, Almanyayı maştüp noklasındaki azimlerini takviyeye İ yi bilir. İngilizler, gorluk : ilân bir millet değildir. Mücadı kaçınan, bir türlü harbi kabul ve daima tedafii vaz.yetlte kalati lmazıya karşısında İngilizler de Muşiyabilirlerdi. Şimdi candamazl indirllen bir. darbe, gaklatdirmışlar, İngila mill Mezunları da o fere İçin aralarında bir tem'-.. tertiğ'ek <$ Ulmaayanın kanunsuz hareketi, Ü gillere ve Pramcanın makal w el Fdi BEŞAT FExzi lerimi davet elim! Davacı; Efgan — Hariciye — Nezareti müsteşarı olduğunu söyliyen Mehmet Ali Bmlnde birisidir, Buçlu da Vehbi adında bir gençtir. İddlaya göre Vehbi dün merkâr framvay tevakkuf mahallinde tramvay Deklerken davact kendisine dikkalle bakımış; Vehbi de bundan kuşkalana- rak: — Benim yüzüme niye böyle dik- katle bakıyorsunuz? Çelremde may - mun mu oynuyor?. demiştir. Öbürü de kendisine — bakmadığını, maamafih göze yasak olmadığını söy- lemiştir. Bu suretle başlıyan munakaşa biraz soura alevlenmiş ve davacının bir saaline karşı Vekbiz «— Sana cevap vermeğe tenerzül et- meme demişlir. Nihayet hidise karakola ve eradan da mahkemeye İntikal etmiştir. Mah- keme Vehbinin yukarıkl sözünün ha- Kkaret ölabileceği mütalcasında balun- ——— ——— —— No.59 — Senden bir ey sonra ayrıl - dam, dedi, bin felâket gekli başıma. — Ayşeyi görebildin mi? — Onu bana neden soruyorsun? Senin nişanlın değ.l mi 0? — İyi amma senin de gözün vardı onda, Belki ben ayrıldıktan sonra kandırmışsındır onu.. — Hayır. O, seni seviyordu. Ve amarım ki ölünciye kadar da sen- den ayrılı 'ai Mehmet geniş bir nefes aklı. Düş- amanınm bu itirafı oDu sevindir - mişti. Mehmet çokanberi Ayşeci - ginden mektap alamıyordu. Ayşeye son yazdığı mektup üzerinden üç aydan fazla zaman geçmişti. “Mehmet harpte yaralandığını da yazmamıştı köyüne, Hüseyin birdenbire ellerini yü - | zünden çek Dive “gslendi. Mehmet basım; arkedasma uzattı: — Ne vâr, Hüsevin? Artık ber şevi unutacaöız.. Yine eskisi gfbi | arkadas olacağız.. Barışacağız, de- &i mi? Hüseyin ellerini baş:na vurarak | bağırdı: nt Eskisi wibi erkadas ola- cağız.. Fakat. — seni güremivorum, Mehmetl — Güzlerime hir rarentık Bevnimin So'nylda müthis bir o var Pora gluvarırm ben, oftaki barta'or bağıretlse: —Medihet Hema, nerdesin? V Bu mürültMeti tectn ANah aşkmna.. | Hasta bakıcı kadın koştu: fade ederek kendisine izafe etmeğe kal- Kaştığını iddia etmektedir. | görünce tanıdı, Şimdi (gözlerim | bir daha iyileşmezse. Dünyayı Haarruz etmek süçile yakalandığını dün yazmıştık, bu adam cürmünü tamamen inkâr ct- mekte ve M yaşııdaki kezi Necmiyenin herhalde başına bir felâket zelmiş o- Tacağını, bunu da sarhoşluğundan isti- Suçla dün evraklle beraber mâddelu- mumiltte verilmiş ve oradan da 2 inel Ağırceza muhakemesine — çıkarılarak | derhal cürmümeşhut — kanumuna göre mubakeme gizli olmuş ve babasım d: va eden bedbaht kızla bir şabit dinlen- miştir. Bilâhare dava karar için kal - mıiytır. Öğrendiğimlize zöre iddia ma- kamı: suçluyu şiddetli teziye talebl | ile mahkemeye vermişti poAAnANAnmAAAAAAARARARAMAK müş ve onu 3 gün hapse, | lira da para | cezasına mahküm elmişlir. | Antak; hâdisaye ve dölayısle Veh- Biyt tahtik edip muhakemonin zahu- l * Emaf hastanesinin genişletilmesi için $0 bin lira Jane toplanacaktır. inması mühtemel görülmektedir. * Ankara radyosu müdürlüğüne ma- | ruf musikişinaslarımızdan Mes'ut Ce- mmüştür. ebemiz dün Avrupaya ha- reket etmişlerdir. SA PoLis MABERLERİ| * Üsküdarda İnsirah sineması- | nt tamir etmek'e olan Kosla adında biri, iskeleden düşerek ya- ralanmıştır. * Salkımsöğüt erddesinde Li u- Ş, hasta - vi allına a- değildir. Tafında büyük şehir sokakları erken- den bir arıkovanı gibi işlemeğe başlar. açılması kararı Üserine, İstanbul so- kakları, nisbeten daha erken sanllerde ayamyor. tüne çıkmış. evlerden, mür çöp alan kamyonlar görülüyor. Geçen gün bir arkadaş yazdığı fıkra- da şüyle diyordu: — Erken uyanmıyan şehir medeni Hakikaten, burün dünyanın her ta- Bizde do, #imdi mekteplerin erken Fakât, bu vesile Nle ası! kaydedece- Rimix nokta şudur: Habahları saat ge- | izde Taksim meydanında, kaldırım Üüs- crelerden Bu saalte, Beyoğlu caddesinde, GÖP Kazayonları rörülmeli mi, y: &* oturan G0 ya - ında Hrislo aâlıda biri sarhoş o- larsk Kalyoncudan geçerken dü- | Yuna davacı sebep olduğundan bu ce- zanın da sukutuna karar verilmiştir. g— L Yazan: İskender — Ne var.. Ne oluyorsunuz? Hüseyin yusaruklarını sıkarak haykırıyordu: — Gözerim görmüyor.. Beni en büyük düşmarımla yanyana küm yatırdı? Haydi, kaklırınız beni bur| radan, Ah.. Gözlerimde bir sızı var.. Beynimin içinde bir ateş var, Melâhat Hanım Mehmede so: du: — Kavga mı ettiniz? | Mehmet şaşkın şaşkın bakı - yordu: — Hayır, dedi, ben kavga ede- cek bir halde miyim? — Hüseyin benim köylümdür, ben! bindebire Bgörmüyor!) diye bağırıyor. Melfhat Hazım yere eğildi: — Neden titriyorsun, Hüseyin? Doktor sana! (Heyocanlırı caksın.. Gözlerini " kaybedersin!) demedi mi? Elimde değildi hemşirel Göz- lerim açılır açılmaz hasınamı kar-i şımda gördüm. Kaç gündür onun- la konustuğum, dertleştiğim thalde| nası) oldu da kendini bana tanıt - | madı. Gözlerim sareılı iken güzel İ güzel konuşuyorduk onunla. Mehmet cok mütsescirdi. — Ya gözleri kör olduvsa.. Ya hmetçik Geçiyor görmezse... içinde kıvranıyordu. | gn? ek bal aralanmış! * Şolör Mi t oğlu Alinin | tı | | F. SERTELLİ vicdan azabı Diye söyleniyor, | Nöbe.çi hekimi çağırdılar, Koğuşun içinde git ikçe büyüyen bir telâş vardı. Bülün hastalar: — Biraz önce gözleri görüyor- du. Birdenbire heyecanlandı.. Hid- detlendi.. Bağırıp çağırmağa baş- ladı ve şömdi gözleri kör oldu. Diyerek Hüzeyine acıyorlardı. Nöbetçi hekimi Hüseyini mua- yene etti: — Neden doktorun sözünü tut- madin? Neden asabileştin? — Elimde değildi, doktor teyt Bir insan gözlerini açınca karşı . sında cellâdı İradem n kaybet en büyük düşmanımdı. — Ne yaptı sena köyde? Ananı, | dbabanı mı öldürdü? eydi, bu kadar yanmazdım. uklumu aldı e - limden, Nöbetçi hekimi dik baktı:; — Doğru mu söylüyor arkada - Mehmede dik | Mehmet boğazı yırlılırcasına ba.| kırdı: | — Yalan.. Valtahi yalan. Benim başından a; BURHAN CEVAT aralamış - ur, | Ayşeciğimi elimden almak isti - yen ocür, Bun kerlikten bi-e kaçmıştı. yapmak için as- Yasdığının alana elini sakarak mektupları birkaç zacf çıkargı: — İşle, Ayşemin burada. Burları okursanız, benim arkamdan onun köyde neler yap- tığını öğrenirsiniz! O dakika gök yüzünde dolaşan düşman tayyarelerinin gürültüsü hersesi şaşırlmıştı. Nöbelçi hekimi Hüseyine döndü:) — Gözlerini kaybettin yavrum! İleride tedavi ediirse bolki biraz Rörebilirsin! cezasını çekeceksin! Söz dinlememenin Mehmede de şu cevabı vererek yürüdü: — Burası mahkeme de; dönünce kozunuzu paylaşırsı talık birdenbire — karışmı Düşman tayyareleri etrafa birkaç boamba atmışlar, bul de hastanenin yeecekhanesine düş- müştü, O gün, bu hâdiseden sonra has- tanedeki hastaları Çanakkaleden yapura bindirerek İstaxbula göndermeğe başlarnışlardı. HARPTEN DÖNÜŞ sonr: Hüseyin malât ofarak askerlik- ten ihrae edilmiş.. Mehme' te nltı ay tebdilhava a'arak, İstanbulda yattığı Haydarpaşa hastanesiaden avrılmıstı. Mehmet İstanbuldan — köyüne gönüyordu. * (Devamı nar) müsademeler olduğuna dalr gelen ba- berler polilika âleminin nazarı dikka- timi tekrar Avrupanın şimal sahasına gevirtmiş oldu. Finlandiya He Rusya arasındaki müzakereler vakli vakli la- | | sademele haberteri vaziyolleki gergin- | teren alâmetler vardı. Ba alâmetler da- | ruhhas olarak gidip gelniş elan duk- upa Finlandiyalıdar ile Ruslar arasında | til edilerek yine başlamakta iken mü- Lği bir kere daha gösleriyor. Onun için günün moselesi yine Fin- landiya işleri oluyor. Biraz vaziyeti tcikık ekmek icap ediyor: | Amerika ile Finlandiya arasında ö- | dedenberi zaten İyi olan münasebalın | bugünlerde daha küvvetlendiğini vös- | ha xiyade paraya taallük ediyordu. Fin- İandıyanın merkezindeki İngille mu- habirlerin verdikleri maltmatlar Hel- sizki hükümetinin mali vaziyetini iyi bir hale koymak için Amerkanın para- a yardımına Tüzüm gördüğü anlaşılı. yordu. Finlandiya matbualı şa — son günlerde Rus - Fin müzakerelerine dalr tafsllâk vermeklen siyade mem- dleketin mali vaziyeti İle daha ziyade meşrül olarak alınmakta olan lodbir- derden bahsediyorlardı. Hal ve istikbalin türlü ihtimallerine Karşı hazır bulunmak için tedbirler al- makla beraber Finlandiyada tabil va- altma alacak tehlikelerin başgöslerme- sinden endiye edilen zamanların geç- miş olduğuna hükmedilebilirdi. Helsin- kide bir zamandanberi kapalı duran börsa açılmış, — kapanmış — mektepler derse başlamış, Üniversite faallyete ge- miş.. ve salre. Birde Moskof müzakerelerine mu- dor Pasikivi esasen İsvec hükümeti —| mezdinde Finlandiyayı ltemsil eden bir diplomattır. Bu diplomasın da arlık | siyasi hayaltan çekileceği söyleniyor- dü. Simdi Rusya ile Finlandiya arasm- daki gerginliğin arttığını züslerir ma- hiyetle haberler gelmesi, müsademe vakualı olması herşeyin düzelmekte ol- duğuna dair şu günlerde beliren ümüt- deri kaklsara uğralmış oldü. Yukarıda coğrafya hududu. İlibarile küçük olduğundan bahsedilen Finlan- diyanın nüfusu 3 mityon 650 bin kişi olduğu en yeni malâmattan anlaşılı - yor, Bir airaat memleketi olan Finlan- diyanın nöfasunun yürde 60 miktarı gifiçi sayılmakladır. Yürde 17 sanayl İle yüzde £ de ticaretlo meşgul bulun- maktadır. Finlandiyanın harici ticaretl İ | 'Sovyet ve Finlândiya gerginliği yapmaktadır. Bilhasta keresle ihracatı mühimdir. Finlandiyanın ihracatından yarısı İngilireye gilmektedir. Finlandiyanın İzgillereden aldığı mal umum ilhalâlının dörtle biridir. Bal- fik denizinde içerikre çekilmiş bir va- ziyelle olan | alâkası olan diğer devletlerle ister is- demez münasebetle bulunmaktadır. Ras - Finlandiya münasebatımın san günlerde natıl bir safhada olduğuna gelince; Rasların Baltık denizi filesa Tmanevralar yapıyordu. Dage ve Ösel adaları Fakat atdiya bu deniz ile Manevraların arşısında yapıl- dığı söyleniyordu. Bu manevralardan mislü &e y yapacağı lesli-az Sa, Alınanyanın daha çok #ârarlı çağına şüphe yoktur, Essen Alı iki aydanberi mülhiş zararlara muşlar. Alman Ücaret gemileri 6 derden söpürülmüştür. Almanya af gemiler içinde harbe yarıyacak hiçbir eşya celbedemiyor. Şimdi de mubi Amerika, şimali Amerika, Japonya gibi piyasalar da Almanyi Ahracat eşyasna kapanmış oluyor. dan boşluğu İngillere, Fransa, Azı İtalya ve hattâ Japonya delduracak' Binacnaleyb İtalya ve Japonya ehei yetlii Ucaret piyasalarında Alman Kinden kurtaldukları ciheda dacaklardır. Herhalde — bu rekabi kurlulmanın temin edeceki istifade, mileri içinde Alman eşyası taşımak fehdilkâr bir mana çıkaran — Avrupa Kazeleleri çok değlldi. Fakat orlada bir hüdise vukubulmadığına göre Finlan- diyalılar sinirlerine hâklm olarak bek- lemeyi daha doğru buluyorlardı. Mev- evdiyeti için uzun zamanlar mücadele eimiş olan Winlandiya nihayet Çarlık Rusyasının düşmesi üzerine istiklâlini AMân eden Finlandiya artık 917 de Rus- yadaki ihtilâl üzerine ora ile alâkasını büsbülüm kesmiş oldu. Bununla beraber | iatiklâlini müdafaa için Finlandiya tek. rar mücadeleye mecbar kalmıylır. 818 senesinde, yani umumi harbin son yı- dunda Pinlandiya bir muharebe sahne- Bi olmuş, Kuslarla Finler döğüşmüş - lerdir. Fakat 6 zamanki Kayser Al - manyası tarulmdan Finlandiyaya açık.- dan açığa müzaherel ediliyordu. Al . manya Baltık sahasındaki nüfur — ve tesirini devam etilrmek, belki daha zi- yade artırmak için o zaman Çarlığın düşmesile Rusyadan — ayrılmış — olan memlcketlere yardım ediyordu. Hulâsa Finlandiya da işle bu suretle Almanyadan müzaheret görmüş, Rus- larla mücadeleye devam etmiş, nihayel kavgaya nihayel verilerek Finlandiya ftamamile müslakil bir devlet olmuştur. Bu mücadelelerde Finlandiyalı kuman- dan General Mannerhelm büyük bir şöhret kazanmışlar. Finlandiya le Bov- yet Rusya arasında bir muahede ükte- dülmiştir. Bunun tarihi 14 teşrinlevvel 920 dir. İşte şimdiki Rasya ile Finlan- diya arasındaki komşuluk münasebatı Böyle başlıyarak ondun sonra tabil bir | suretle devam etmiş bulunuyordu. İhtilâf malüm olduğu üzere Finlan- diyanm elindeki Aland adalarının tah- kimi meselesi vesilesile geçen' mayısta Milleller Cemiyetinde — başgöstermiş, Avrupa harhi çıklıktan sonra Rüsya- Bin Baltık sahasını müfuz ve desiri al- dana alınası Gzerime bir kat daha art- maştır. Gerginliğin bandan sonra me safhalara — gireceği politika — âleminin ret gek iyi gidiyor, senede 27 milyon. 281 bin İngillz İlrası kıymetinde ihracat bazup birinci derecedeki meselelerin. Gendir, ALİ KEMAL SUNMAŞ Üle alacakları makitye Bcretinden fazla olacaklır. Mulâsa Almany: Bunsuz hareketile İngiltereyi ve rafları arar etmekle beraber, netii daba çok xarar gören kendisidir. A S ES Gümrüksüz Hıvürüen otomobiller Diplomatik zevatm memleki mize gümrüksüz soktuk! zmobilleri burada başkalar.na maları halinde seyrüsefer bü! larınca tescii edilmiyerek gümrüğü alındıktan sonra sine müsaade olunması ve bildirilmiş'ir. Birimizin Derdi HepimizinDerdi Kotyon paraları Bir okuyucumuz yazıyor: Yeni senenin yaklaşması sebetile, birçok büyük ler ve bu meyanda milli mi derimiz, tertip edilecek eğleni için, ketyon, serpantin, konfeti bunlara benzer isimleri bile l miza yabancı olan bir takım için avuçlar delucu para sarfi meğe hazırlanmaktadırlar. Birbirini takiben vukubulan zele felâkeli yüründen evsiz ki binlerce yurldaşımızın a0 ve » bir vaziyette yardıma muhtac Tundüğu — böyle bir zamanda fakım haval eşya için avuçlar husa para sarfetmenin, mavasıf| daha doğrusu çünah olduğunu: gibilere anlatmanın bir çaresi mudur?, A Fusun .—

Bu sayıdan diğer sayfalar: