11 Aralık 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

11 Aralık 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADINLARA BİR KÜRK MANTO OLSUN DA. Bir gazele şöyle sarüyor: — Boşanmnlar neden artıyor. l Cevap verem avakatlardan ekserisi: — Kabahat yüzde doksan kadınlar - dadır, diyorlar. Allah, Allah., Garip değil mi?. Hal- buki bir dişi kuş yuva yapar, diye, bi- | liriz. Xeden acaba, boşanmalarda, kaba- | hatin yüzde doksanı kadınlarda oluyor?. Kabahat samur kürk olsa, kimse üs- küne almaz, derler.. Fakat, sayın ba - yanlarımız, kürk manloya e kadar düş- kün ve gönül vericidirler Ki zaliba | kürkü görür görmer, ne olduğuna dik- Kat etmeden, hemen üzeclerine alıve- Firler. Amma, samur, amma sansar, amma ki tlki olami. Yeler ki yağlı kuyruk birşey olsun! , KIZDINSA DAMA ÇIK DERLER YA... bir ankek açmışı | | Kski Polonya devlet rebsi Moseiki şu zünlerde. Romanyadan İsviçreye ril- mek üszere imütaade almış., Talihsiz adanı, famam 72 yaşında bulunuyor. Bihhi vaziyeti de iyi değil. Dokterlar, kendisine, İsviçrenin yüksek rakımlı Arazisinde ve dağlar üzerinde yaşama- aa tavsiyo etmişler.. Bizde, eski hir söz vardır: — Kızlınsa dama çık, derler. Acaba, yükseklik, imsanın asabiye- Hini tahfif mi ediyor. Hele, çıkılacak bu yüksek mahal, dam değil, dağ ise.. LA bi EKFAKAT EDECEK BAYAN ARIYOR Gözelclerin — bazı küçük ilânlarmın Çok eğlenceli olduğunu vık fak yaza- mm. Bana Mmanarak okuyunuz. Öyle Uânlara raşlarsınız ki, ne mizah sabi - feleri, ne mizahi fıkralar, anakaleler, me ajans iclgrafları, ne mu- tuklar, ne mesaflar, siri bu kadar &ğ- | Tendirmez. Şöyle bir ilân gördüm: «Tatil günlerinde, bana refakal e- decek bir bayan arıyorum. Pramsızca bilmesi icımdır. Kendisile iramszca TâC edeceğimi'n İlân natıl?, Siz, gelin de, bir mana gıkarın, bakalımı?. GAZETELERİN DÖRT SAHİFEYK İNMESİ İŞİ Bülün gazetelerin, mecburen, —ddet zahife çıkmalarını temin için, hükü- metin bir kanun lâyihası hazırladı - fandan hahsedildi. Tabil buna sebep, Kâğıl buhrunıdır, Biz, çok şükür, bu işl, daha eyvel kendiliğimizden yap- maş vaziyette olduğamuzdan, rahatsız.. Fakat, birkaç aylık kâğıt stokları bulunan Akşam ve Sen Posta zibi ça- zeteler, bu işin aleyhindeler. Dört sa. hifeyl istemiyorlar.. Fakal, bu arra, allı ay sonra, hiç çıkarmamak mocbu- Za L Sarhoşları ayır- mak istemişler.. | Evvelki gece Çemberlilarla cereyan eden gürip bir sarkoş kavgasının mu- hakemesine dün Sultanahmet 1 inci #ulh cezada bakılmıştır. Mehmet Ali ve Cahit isimlerinde 2 genç: Yatil Akşamlı münasebetile kafa- harı bir hayli tütedlemişler, ölede beri- de gezdiklen sonra geç vaklt Beyazıt- daki evlerine dönerlerken Çemberli- daşta birbirlerile kavza eden birkaş sarhoşa raslamışlardır. Birf insanlık düygüsü İle kavgacı - darı ayırmağa leşebbüs ede gençler; sarboşların orlasına giripi — * «— Yapmayın yahal, Hilç arkadaş- lara kavga etmek yakışır mm?.» diye masihat ekmeğe koyulmuşlarıa da - bu sefer kavgacılar birbirlerini bırakarak: — Siz ne karışıyorsunuz bizim kav- gAmMIYaT. diye Mehmet Al ile Cahidi bir güzel dövüp kaçmışlardır. Berikller karanlıklar arasında kay- bolup uzaklaşırken yediği dayağın a- gisile camı yanan Mehmet Ali hmcını arkadaşından almağa kayulmuş vet Zalen senin yüzünden biz bu kav- gaya girdik!, diye çıkışmıştır. Buna ki- zan Cabli de arkadaşına mukabele e- ken bulmuşlar ve mühakemeye ver- mişlerdir. Muhakeme her ikisini de £ ef cün hapse mahküm ctmiştir. öyle bar müdavimleri tanırım ki, gece sarboşlukla, akla, hayale sığ- Muyan fedakârlıklar yaptıkları hal- de, bunlara kapılıp onların peşin- | den giden kızlara - hayata ve ce- nyete döndükleri zaman - kat'iy-, yen iltifat etmezler.. Böyle in - sanların peşinden gidip ümitsizlik içinde dönen öyle kızlar vardır ki..| bunları saymakla bitiremem. biz sesle — Bizi tenvir ediyorsunuz, Şi- gasi bey! Teşekkür oderiz. Bu hur| sustaki tecrübeler! bir bar meklebi haline 3- irseniz, daha muntazam, da- ha sistemli çalışabiliriz. Biz neş'e- sipi, eğlencesini, hatta gülmesini ünular İnsanlardık. Siz bize - g- ni harp senelerinden sonra « teceğiz. Benim bir b vardı.. İddin edeblirim ki, yılda bir kere bile gülmezdi.. Gülem di Gülmesini unutmuştu. Bir sile içinde böyle bir adam tasavyur e- diniz.. Ve sonra © ailede neş'e, sa- Adel arayınız! Bu kebil midir? O | Yazan ; İskender F. SERTELLİ eee ça ea eşe a eee z L BAR ÇİÇEKLERİ Şimdiye kadar nerede sürttün? Cürmümeşhut — vak'alarına — bukan Sultanahmel 1 inci sulh cesa mahke- meslade dün tuhaf bir karı koca da- vası görülmüştür. Fatihde müklm Mürüvvel isminde genç bir kadın evvelki gün kaynanası Ümmüzülrümle kavza etmiş ve kavzş somunda da kapıyı çekip gitmiştir. Mürüvvetin kocası İbrahlın akşam evine döndüğü vakit annesi; ona gün- düzkü kavgayi anlatmış ve: «— Karın olacak kadın mademki suruluna kapıyı oaryıp gitti. Eğer bir. daha onu bu eve sokarsan yazık senin erkekliğine! » demişlir. Filhakika büraz sonra kapı çalın - z ve Mürüvvel gelmiştiri. Lâkim jb- rahim bu çalışlara aldırmamış; — genç Kadın kapının önünden bağırmağa baş- layınca da pencereye çıkıp: «— Şimdiye kadar werede sürttünse yine oralarda kal, Bu vakit eve ge- Jen kadın içeriye alınmazl.» diye söy- denmiştir. ) Mürüvvet; bu xörlerin kaynanasının tesirile söylendiğlLii bildiğinden sa « balıki zibi kavgaya başlamız: sokaktan bir sürü küfür ederek —kocasmı da, Kaynanasını da talıkir etmiştir.. Nika- yE gürüllüye koşan poliler kavgacı | Kadını yakalamışlar ve gece vakti hal- Kın islirahatini Ihiâi ettiği ve kocasına da hakarette bulunduğu iddinsile mu- hakemeye vermişlerdir. Cürmü sabit gören muhakeme 2 Tüvvetin 25 yün hapsine karar veer - miştir. No11 yüzden hepimiz gülmesini bile unutmuştuk. Şinasi bu sözlerden memnun ol müştu. — Evet, dedi, gülmesini bilen im- sari muhakkak ki, çok yaşar Ve cebinden bir küçük kitap çır kardı: Size Paristeki (bar mektebi) Fuhiyat profesörünün bir sözünü okuyacağım. Profesör Moris Barth-. der de sizin sözlerinizi teyid odi- yor, Gülmesini bilen insanlarmtık zun ömürlü okluğunu teerübele - ne istinaden aülatıyor ve diyor kİ. Okumağa başladı ? Hastalarımdan binlerce ka « neş'e aşısıı İle tedavi ettim. inde yalnız kendilerinin değil, hekimlerin de verdiği Hü - kümlerle ölüme mahküm olanlar dı. «Neş'e» nin ömrü “uzat en büyük sobep ve ömüllerden alduğunu bu hastalara anlattıra., İnandırdım, Bu telkinler sayesin - de hepsi ölümden kurtuldu. Ve heri biri hayatta bir iş tutarak, yuva kurarak veya sahnelere atılarak mes'ut ve bahtiyar oldular. Neş'e-i gizlik, ölümü cabuk davet eden ve Insanı kıda zamanda mezara gö- türon korkunç bir hastalıktır. İn ne siyasi | meydanı Fransız hastahanesinin | de yıktırılması kararlaştı! Kismen «yeşil şahae haline itrağ edilecek olan Sürpagop mezarlı - ğında mahkeme ve öhli vukul he- | yetince yapılan tesbiti delâilden î sonra Belediye namıma ! tesçil edilecek olan tapu kayıtla- zanın İhzarıma başlanmıştır. Öğrendiğimize göre denizin en Büzel bir yerine nazır olan burası- | nn toprak seviyesi tramvay cad- desine kadar indirilmek - suretile alçaltılması kararlaştırılmıştır. Bunun için, caddedeki duvar - Tarın boyunca topraklar — kazılıp atılacak, duvarlar da — tamamen kaldırılacaktır. Sürpagop arsasının ortasındaki es- ki Avusturya ve şimdiki Fransız | hastanesi de belediyoce istimlâk olunarak yıklırılacaktır. Ayrıca tramvay — caddesindeki | garaj ile kahvenin de istimlâk - leri ile kaldırılmaları zaruri gö- Tülmüştür. Bütün bunlar yıkıldık- tan ve toprak tesviye olunduk - tan sonra Taksim tramyay cad - desinden Boğaziçi ve İsküdar ol - Ticaret Vekilinin Beyanatı Ticaret Vekili Nazmi Topçaoğtu za- zetelere yenlden beyanatla bulunarak Üicaret anlaşmalarının yekmesak şekle sokulacağını, İnriltere ile olan ticare- Kümirin ithalki ve ihracat bakımından mormal hale sokulabilmesi için müxca- Kerelere başlandığını söylemiştir. srirüe Yeni Gelen Göçmenler Bu seneki göçmen nakliyatı bltmilş, 780 göçmenden mürekkep son kafile | de memlekete getirilerek İzmir ve | Kocaeli mantakalarında iskân — olun- | muştur. Bu yıl Romanya ve Bulgaris- fandan getirilen röcmenlerin miktarı 17 bindir. 1940 da Romanya ve Bulgaristandan gelirilecek göçmenler için — gimdiden tetkikler yapılmaktadır. | * Amerikan piyasaları bizden alırağa başlamışlardır. talopleri artınıştır. * Adilye Vekâleti, yeniden iştinaf mühkemeleri teşkili için tetkiklerini terletmektedir. mal Yün ve deri ** Tasarruf ve iktasat haftası yarın Başvekilin bir nulku ile,başlamakta. dır. * Üniversite Rektörü Cemil Bilasl bugün Ankaraya gidecektir. # Bursa lizesinden yelişenler cemi- yeti dün Halkevinde yıllk koagresini ypamıştır. * Hukük fakültesi talebesi övvelki gece Tokatlıyanda bir tazuşma çayı tere tip etmiştir. ** Dün, Dikllide yeniden zelzele ol- müştür. Hasar yoktur. * Halk ve memurlar için ucuz ev yaptırılması hususunda, Dahiliye kâleti, belediyelerden bazı sualler sor- muştur. şan kendisinde neş'e yaratabilir.. | | Kendi kendine de gülüp oysıya - | bilir.. Şarkı söyler. Gezer.. Ko « nuşacak arkıdaş bulamadığı z man, kıclara, bahçelere gider, ağ; larla, kuşla içeklerle konu - şabilir, Buclar insana bazan vela- sız bir arkadaştar çok daha fay - dalı dost olabilirler.. Şinasi bu sahifeyi çevirdi: — Şimdi size, ayni profesörün | (aşk) hakkındaki samimi telükki- | lerini okuyacağım: <Herkesin sevmeğe, sevilmeğe ihtiyacı Ver.dir. Bilhassa gençlik çağında bu ihtiyaç daha kuvvetli | bir şekilde hiasedilir. Fakat, size | hemen haber vereyim ve sayısız | vak'alarla da isbat edebilirim ki, (âşk) bir bastalıktır. Hem de in- | sanları küçülten, cemiyetteki mev- | küinl bir anda hiçe indiren; hü- | viyetini benliğini, iradesini mah- | veden iğrenç bir hastalık. Dü:; | nün bir kere; Kafanız sapsağlam | işlerken, kalbiniz arızasız çarpar- ken, hayatta yürüdüğünüz. yoldu. sendelemeden giderken, birden - bire bir kadını veya erkeği sevi- yorsunuz. İşinizi, güğünüzü, uile- | | nizi, yuvanızı, bazan memleketi » | nizi terkaderek onun peşindn kos şuyorsünüz. Kafanızın içinde bin bir yanârdağ.. kalbinizde volkan« lar tutüşüyor, Hayatınız, zihniniz, işleriniz aİitüst oluyor. Nereye git- tiğinizi, niçin gittiğinizi bilmiyor- sunuz. Kalbinize, iradenize o hü- | kim öluyor. Artık onun esiri, pa- Tasız tutulmuş hizmetkârısınız! O | sizi nereye sevkederse, nasıl kul- | ilmühaberlerinin Antrepo ihtiyacı Yeni antrepolara Top- İ hanede yer bulundu Limanda yeni antrepolar inşası için münasip bir yer arandığını | yazmıştık. Liman idaresi yeni an- trepolar yapmak üzere bir yer buk| muştur. Tophanede Denizyolları binası- haft karşısına düşen arsalar yeni ve modern antrepolar inşaatı için €en münasip bir yer olarak tesbit olunmuştur. ğ Antrepo buhranı Galatadaki ye- ni yöleu salonu karşısındaki an- trepolar yıkılıp — burası bir park | haline konulduktan — sonra dah siddetle — hissolunacağından yeni antrepolar o vakte kadar her halde inşa edilmiş olacaklardır. ——— ——— Şiddetli Fırtına Var İki zündenberi, fırlına siddetlenmiş- tir. Kalkavan zadelerin 2100 tanluk Mete vapuru Marmarada Erdek civa- rihda karaya olurmuştur. Vapur kö - mür yüklüdür. Vapurun yüzdürülme- sine çalışılmaktadır. Karadenirde de şiddetli bir fıztına vardır. Yağmur dx devam etmektedir. İzmir tmaninda da fırlına yüründen 300 çuval bakla yüklü bir sal batmış- dar, bti Akitlerin ihbarı Evlenen çiftlerden mü- fus idııv.lıfıc'nı ılin::hı:ııık akidlerini baber vermediklerin - den bu surotle kayden «bekâr» gö- ründüklerinden ev e' ni fus dairelerine ihbarı, evlendirme memurlarına bırakılmıştır. Bu mecburiyet doleysile, alle kaydı teşkili için ötedenberi alı - nagelmekte olan <yer değiştirme» alınmasına —da görülmemiştir. artık lüzum Belediye daktiloları İstanbal belediyesi İle diğer Be-, lediyelerin yeni barem kanununa göre hazırlanmış olan teşkilât kad- rolurma itbal edümiş bulunan dak- tiloluklar gibi bazı memuriyetler Heyeti Vekilece kadrolardan çıka- rılmıştır. Bu kabil işler ancak mu- vakkat müstahdemler kadrosuna girebileceklerdir. Çocuğunu bırakan ana son günlerde içtimâi mevzular Ü- merinde, gazelelerimiz hassasiyet xüs- teriyorlar. Bu dikkati takdir ederiz. Bundan bir milddei evvel, bir. geng ana, gocuğumu bir aparlanan kapısı önüne bırakıp kaçmışlı. Bu kadının muhakemesi yapıldı. İsmi Sabahat o0- daz bu ana, henüs 6 aylık olan masum ve günaksız yavrusunu sokağa birak - mak suçundan dolayı iki ay yirmi güm | hapse mahküm oldu. Mahkeme kararı üzerinde münakaşa edilmez. Pakal, bizim temeanimir yu- Gür> Ba gibi suçları işliyenlere verile- gek ctzayı arttiracak yemi mevzuat konamaz mı?, BÜRHAN CEVAD — —a A lanırsa öyle hareket ediyorsunuz. Kalbinizde olduğu gibi, beyniniz- de, damarlarınızda yaşıyan.. S; nirlerinize varıncıya kadar vücu- üp bütün azasına hâkim o yi onun beyn ihüyorsunuz, O, sizi tam manasile- parasız salın almış bir esir gibi kullanmaktadır. Bu hastalığa - ne gariptir ki - bazi mleketlerde kudsiyet izale e - denler de vardır. Benim için, bu hastalığa tutulup ta kendisini h- Zik bir tabibe tedavi ettirmiyen- lerin yı k timarhanelerdir.r (Zambak) dayanamadı: Bu profesör (aşk) 1 inkâr e- diyor. Ömründe bir çocük tara - fıodan bile sevilmemiş ve yahut bir çocuğu olsun sevmemiş olsa gerek. Dedi. Kızlar gülüştüler. Şinasi: Gülmeyin! - diye bağırdı - | prafesör bu hastalığı bu şekilde teşrih etmesile onun sevmediği veya| sevilmediği anlaşılmamalıdır. fosör Moris (aşk) * beşeriyet için bir zaaf telâkki & bu zaafi gösterdikleri zaman ken- dilerini akıntıya kaptırmışlar de- mektir, Sevmonin hududu vare| dır, Bu hududün öte yanına ge - çenleri profesör tmarhaneye da- ekbette haklıdır. Be- de size bir tavsiyem var: Pa- (bar mektebi) profesörleri bu. bususta müttefiktirler. Kendini kaybedercesine vettir. Kendikendinize hâkim olu- (Devamı var) hur. sevmek, bir cin - | Süya götürür, susuz | getiririz Alman propaganda teşkilâtının, Tür- Kiyede çalçan elemanlarının bocerik- . Bizbe yaplıkları son, ağırı, garip, bu | Kadar da cür'etkârane ve küstahça ha- | Yeketleri, Türk matbualımı ve elkârı | osmuzlyosini — çaleyan — ve asabiyele sevketli. Bizi, dünya ile bezuşlarmak istiyen İömazi fikri, şundan zaftldir ki, Türkler, Künsenin Sözü ile olurup kalkan cine sinden değildir. Türk gasete idarehane- Terine gönderilen kâğıt ve meşriyat kobyeleri, bize, yeni bazı şüpheli şey- Dler Şlhsin elmek, bisi düşündürmek ve | geu kararlara sevkatmek rafti zamakşâyle dursun, bilâkis, bize, Büne kadar yalnız, kendi mülli memfa- atlerimiz ve memleket bütünlüğümüz ve mflli btlklâlimiz için aldığımız te Birlerin ve tulluğumuz yolun ne İsa- |eti elâutunu — bir kere daha isbar eder. | — Alman propazandası, — kalçıdır. Bu &00 barekeli de, kendi hesaplarına bir muartsam galtır, Yürk — matbuklunı, Türk efkâri umumiyesini fanımadı Banı bir Kere-daha meydana keymuş bulunan Berlin propazanda makine- sinin İstanbulda İştiyen dişleri hiç de dişli İnsanlar değilmiş.. Zavallıları. Ne zannediyortar? Kendi- işimizi gücümüzü, kendi emin, dikkat- H, müteyakkır ve kuyvelli muhake- Mmenizi, düçüncemizi, politikamızı bı- Yakacağız. onların yavelerine, onların palavralarına, onların çocuk kandırır. SİDİ acemlce sörlerine inanacağız, öy- ie miz, X Almat Propaganda Nazıri — Göbela cenaplurma şunu tavsiye oderiz: Türtç- kiyedeki — propaganda — elemazlarının vazilenine, derhal nihayet versin.. Bu- mun iki sebebi var; Riri, Türkiyade propaganda kat'iyyeh sökmce; iklncisi de, bir, büyle acemi çaylak proparan dacıları saya kölürür, sukuz getiririz. —| REŞAD FEYZİ ——— Hakuak mahkemeleri için binu Hukuk mahkemelerinin tapa bi- Hasında bulunması haki baro umumi toplantısında yapılan şi- kâyetler müddelumümilikço na - | melerin eski Şürayı Devlet bina » sına nakilleri için, mezkür daire- deki damir işini tacile karar ver- miştir. Buradaki tamirat azâmi bir İşçi kadrosile sür'afle bitirile- cektir. İ üü — Kirli tabelâtar *İ İnci sımıf enddeler üzerine te- sadüf eden binaların sahiplerine | boyattırılmasına devam olunmak- | tadır, Belediye relsliği; bu kabil | yerlerde ve çarşılardaki dükkân- | larmn kirli levhaları ile okunmaz- | tabelâlarını tekrar yazdırtmağı ka-| rarlaştırmıştır. İ Avrupa barbinde İspanyanın al- | Ddf vaziyel polltika âlemini meşcul | eden meselelerden biridir. Geçen gün Japsayarın pek ileride olan Amiralle- Finden biri tarafından yazılan bir yazı | dölayısile İspanyanın — Avrapa harbi | karşsıada almış olduğu / vüziyet bir | kere daha, hem de bunan Fransa ve İngillere gibi mütlefikler cephesi Hi- | barile olan — ehemmiyeti moktasından Hezarı dikkati celbetmiş oldu. İspanyada General Frankonun mu- valtakiyeti için Porleklz çok yardım eimişti, Kütün bunlar düşünülünce İs- panyanın şimdi Pertekiz ile olan dost- dağuna rağmon İngillereye karşı düş- yman tarafına zeçmesine çok / ihtlmal yerlimiyordu. Neticede. görüldü ki İs- yanya bilaraf kalmışlır. Üç sene sü- ven dabili harbin İspauyayı ne hale dürdiğüel hatırlatmağa Tüzum olmasa gerek. Onun için şimdi kendi yarala- rını iyi etmeğe çalışmak üsere on se- | melik bir programla işe ziriştiği anla- şılan İspanya bir de Fransa ve İngil- tere ile düşman vaziyetine rirmeyi el- betle hal ve istikhal için mavafık gö- | remezdi. Şimdi alımnış olan vaziyet Sılı bir bitaraflık olarak gösterilmek- tedir, Bunun manası İspanyada pek mühtelif cereyanlara güre propagan- | daların devam elliği ve İspanyayı bi- farıflıktan çıkarınak için pek gek ga- Tışıldığı halde General Prankonun al- miş olduğu. vaziyeklen ayrılmıyacağı demektir. Bu itibarla gerek İngitlerenin mül- tefiki Portektain, gerekse Almanya ile mütlefik bulunmakla beraber buzün- | kü harbe işlirak etmemiş olan İtalya- nin almış oldukları bilaraflık vaziyeti ile İspanyanınki arasında pek ziyade | kad icra etmektedir. | — Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri —| | İspanyanın Bitaraflığı Mes'elesi , Yük sayılmaktadır. İspanyanın maden- | Vatandaş Şikâyeti Muhabeaî:evapsız bırakan memurlar Cezalandırılacak Dahiliye Vokâleti, müleaddid tebliğlere rağıncn tekillere cevap vermiyon bazı vilâyet mektupçu- ları hakkında kanuni takibata te- vessül etmiştir. Yalnız bir ayda Vekâletin - vi- Jüyetlere 534 tekit göndemdiği bir tekide sebebiyet verecek olan me- murların cezalandırılacakları teb- Diğer taraftan — Vekâletten ya- zılan istilsar ve istizahı ihtiva e- den yazılara 'da son defa cevap a- basmadığı ve ekserisi vatandaş - ların şikâyetine müstenit bulunan bu mühaberatı cevapsız bırakan €en küçük memurlar hakkında bi- resen kanuni taki- 'e hemen geçeceği de vilâyetlerç bi Şti Vatandaşlığa alınanlar ve çıkarılavlar Şehrimizde oturan bazı cenebi tabaallar vatandaşlığımıza kabul olunmuşlardır. Ezcümle Felemenk tütün şirketi müdürü Hügü Sarvat ile karısı anası ve çocukları, F cesko kızı 1897 doğumlu Lasi Alib-| ranti, Adakaleli Yako ve karısile kızı müracaatları üzerine Türk va- tandaşlığına alınmışlardır. İskân su- rotile gelenler de dahil olmak ü- zere 1 ayda vatandaşlığımıza alı- nanların sayısı 318 dir. 'Diğer ta- riftan Urfab Halil isminde biri ile üç kardeşi de Suriyeye geçip orada resmi izin almadan terki lar bilyet ettiklerinden Türk vütan - daşlığından İskat olunmuşlardır. Belediye kimsesizlere “sıcak | yemek verecek E ece yeni bir «kimsesiz- | ler yürdü. haline getirilen Ca - galoğ'undaki Rüstempaşa medre- sesine 68 fakir kadın ve çacuk sı- Zınmıştır. Belediye, geceleri burar dü yatan gündürleri hayatlarını | kazanmakla uğraşan — kimsesizler | sıcak yemek verilmesi için tetki- | — Pazar günleri lınuıııız.ıılı,l Hafta tatili kanununun — pazar | günleri açılmalarına müsaade et- | tiği kasap, tütüncü, ekmekçi ve sa-| ire gibi dükkânlarda kendi müsa- | deleri haricinde kalan malların da satfılığı alâkadırlara şikâyet 6- | kanmuştür. Ezcümle bazı tütüncü ve ek - mekçiler de yağ, kesme şeker, pey- nir ve kasablarda da soğan pata- | tes gibi maddelerin satılması bak- Çkalkarın şikâyetini mucip olmuş- | tur. Bu kabil satışlara müsaade o- | Tunmayacaktır. İspanyanız kondi dahili işlerine da- ha ziyade ehemmiyet vermek İçin bi- faraflıkla devam edeceği arlık bes- Belildir. Harpten evvel ne tahminler yürüğümüş, İspanyanın Berlin - Re- Ma mühvertne uyarak İngillere — ve Framsaya ne türlü müşkülâl çıkaracağı BruN Hzadıya — mevzuu bahsedilmişti. Fakat Dunlar çıkmadı. Almanya yale Six olarak harbe zirmiş bulundu. İspanyanın kendi dahili işlerine #aretle başlıyarak — harap memleketi Yeniden tamir için De yapacağı bah- #inde o0 senelik bir program vardır. Buna göre 500 bin hektar araal işlene- | gek, zirsat yapılacaktır. En aşağı ? mil-, yen heklarlık arazida de orman yeliy- #irilmek isteniyor. Dahlli harp esma- zarıda yakilımeş olan binaların taşası için de 2 buçuk imilyar peçeta tahakat 3 sene sürmüş olan dahili harp cv- masında — Generl Frankoya — hariçten yardım edenlerin asıl maksatları ne olduğuna dair türlü rivayeller döner. ken İspanyanın — bilkasta — müdenleri mevrin bahsolüyerda. Hakikalen İs- PARYANIN yerallı tabli serveti pek bü- | Terini ele geçirmek maksadile öleden- beri İspanyaya taarrun edildiği olmuş- tar, İspanyada mevcal olmyan ma« Gen yökmüş: Demir, kurşun, bakır, ka- kay olva küküri, gümüş; hattâ altın. Sonra İspanyanın kömürü de vardır, İspanyanın tabli servetlerinden, yer altındaki madenlerini işleterek harp Mmalzemesi yapmak için Bdifade etmeyi döşünenler General Frankonun son almuş olduğu bitaraflık vaziyeti dola- yasile maksallarına yaramamışlardır. ALİ KEMAL BUNMAN benverlik vardır. Harp karşısında İtalya Yazan: Ahmed Şukrü KsMRE Yüksek faşist srecilsi evvelki güü içtima ederek Harkciye Vekili — Kaİ Ciana tle Masoliniyi dinledikien sonr söyle bir fakriri kabul etmiştir. i— Faşist meelisi, Avrapa yarbl Karşısında hakümetin takip etciği «mik-) harebe dışinda kalmak» siyasetini ta$- viP etmişdir. — İlalyanın muharip olmaması, ih> tilâfm bu ama kadar cenubu şarki AV* Tudaya ve Akdenize sirayet elmosinü müni olmuşlur. — Almanya ile İtalya arasındakl münasebetler — Mttifak misaka ilç — b misaklan ovvel Müilâno, Salıburg V€ Rertinde teali editmiş olan görüşleriü kurdağu şeklide devam etmektedir. $ — Arnavulluğun — işgülindedi sonra İlafyanın budutları genişledi * Hinden, İlalya Tunu havzasında oluP bilen şöylerle doğrudan doğruya alk- kadardır. S- İlalya gerek presliji ve gerek meafaalleri mamına deniz Gcareti yol- larımı mahfer bulundürmak emelin - dedir. Bundan başka İçtimadan sonra bir de tebliğ neşredilmiştir. ki, bu tebliğ İlalyanın harp karşısındaki vamiyetini daha kıra ve daha vazih ularak izâh etmektedir; tehliğde deniliyor ki: sAvrupa anlaşmazlığında hiçbir ye- nilik olmadığından İtalya muhasemaz d Daşlaalığımdanberi taltağu habiı has reketle, yani gaşrimahariplik vaziye- Ünde devam edeceklir. Tuna havzasın- da ve Balkanlarda İtalyayı alâkadaf eden herşaye karşı faşizi hükümeti li kayit kalamaz.r İtalyanm — harekel hati — hakkındar hüküm verirken, yalmnır sevahite bak- mamahdır. 1814 harbi çıktığı zaman İtalya 1862 de imzaladığı ve birçok de- falar teedit ettiği müselles titifak mus ahedesine göre Almanya ile berabef harbe işlirak etmeli (di Harbe iştirak etmemesi 0 zaman az çek sürpriz üs yandırdı. Fakal sonra anlaşıldı ki İtak | YA müsolles itlifak muahedesini ime valarken, kendisini İngillere ile harlt sürüklemiyecek bir ihdirazi kaydı Al- manyaya kabul ektirmişti, Bu defa Al- manya ile imzaladığı iltifak muahe- desinde de müzhedenin, ancak imza- Sadan üç sene sonra mer'iyele girmit bulunacağı hukkında bir (htirazi kayıl bulunduğu söylenmektedir. Bu. sözün ne derece değru olduğu bilinamemekle beraber, berhalde — İtalyanın — ittifak muahedesine rayolkârlığı harp dışin- 'da kalınakla telif ettiği zürülmektedir. | Ve Dü mes'ni Selik. ediş. Yakrirde de söylendiği zibi eharbin şarki Avrupaya ve Akdenize sirayet etmesine mâni el- Tmuştar » Fakal acaba İlalya böyle bir harp dıçında kalmakta devam edecek mi?. Tebliğ bu sünle bevap vermektlediri Diyor ki, harp vaziyetinde bir yenilik olmadığından İlalya da harp dışında kalmakla devam ediyor. Demek olur yör ki vaziyette bir değişiklik vukus bulacak olursa, İlalya — harp dışımda kalmakta devam etmiyebilir. Bu izah- fan sonra, Tuna havrasının ve Balkan- ların İtalyayı alâkadar eden mmtaka olarak zikredlimesi dikkate tayıktar. Acaba bü sarada bu beyanalın yapıl- amasını ilham eden sebep, Tuna havta- senda ve Balkanlarda beliren yeni in- Kişaf islidadı mıdır? Ve bu inkişaf kar- yezada İlalyanın vyaziyeti ne olabilir? İtalya geçen ikbahara kadar — Balkan statikosumun en açık muarvu idi. Hat- tk buzünkü krizi değuran — ümillerin biri de İtalyanın Arnavutluğa indirdiği dazbedir. Fakat hüdiselerin san inki - safı, İtalyayı Balkan statâkosunun mu- arm vaziyetinden müdafü vaziyoline teçirmişlir. Çünkü buzünkü vaziyelle Balkan statükosunda değişiklikten İ- talya birçok şeyleri, hattâ belki de her şeri kaybedebilir. Fakat biçbir yer ka- tanamaz. İlalyanm Balkan statükosu — lebine | temaydi etmesi Balkan sulhu için bir kuzançtır. A Ş ESMER 'Birimizin Derdi | Hepimizin Derdi Tramvay kapıları yece meeburi tetulduğunu herkes bilir, Fakat bu tedbirin tatbikal- la ne nefice verdiğini de herkes biliyor, Kalabalık bir tramıyayda bilet vermekle uğsaşan kondok - Yörün, her Blasyonda kapı ile gut olması maddetce mümkün ol- medeni bir şehir halkı olarak ta- mımıya alışsak... Ölobüslerde ol- duğu gibi, tramvaylarda da yolen adedini haddilstiabisinin — nizaml gekline indirsek... O zaman tram- vay kondoktörü de rahat rahat varifesini görür, kapmları da dai- yma kapalı tutmağa vakit bulur.a

Bu sayıdan diğer sayfalar: