13 Aralık 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

13 Aralık 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehir Hayatı içinden İstanbul belediyesi ne zaman kuruldu? Henüz 65 senelık bir ömrü olan belediyeden neler bekliyoruz YAZAN: REŞAD FEYZİ Hler İstanbullu veya, yola İstanbula n her vatandaş, bu şehir beledi- İtinin bugüne kadar 22 İş yaptığı sikâyetçidir. Mele Avrupası do- M çelenler, ora beldelerindeki teş- Üt ve işleri, anlata azlata bitire - Rezler, İsaabul belediyesi, henüz, kendisi- Oturacak bir bina dahi yaptırama- Slylır, buna dahi vakit balamamıştır. ke Avrupadan dönenler, yabancı di- Tirlarda, şehirlerin en muhleşem bi- Alarının belediye sarayları olduğunu Alatırlar. Pakal, belediye saraymın, Sultanah Belediyeye xilem ederken, bilmeyla Oturuz ki, belediye ismini ver- iz teşkilât, Türkiyede, mük üü ye- lerde Tanılmalın 100 Gncü | mü kutlandı. Halbuki, İstanbul . Ömrü bir asrı dahi y bir teşekkülün, bir şehir le, ölmez eserler mey, Nesini beklemek, zaten h n uzüm yalla at idare- yani zili- tnda geçtiklen sonra. Türkiyede, daha doğrusu, Osmanlı gunda, arihinde U ddt ile das çdilen şehre umdi, hlarl demek ki, © zamandan, bu zamana üdar İstanbulda şehreminli buşlar. 8 de olduğumuza n Yal evv , bu » ü tabirli H yapmış belediye ve Van önündekt aatrede asılıdır. Süan resimleri, maalesef buluz Bişür, Ocmanlı idaresinde, 1274 tarihinden hremini namile, İstanbulda mur vardı. kat, bu memur, buzün bizim an- hdığımız manada bir belediye relsl Gebildi. O devirlerde, Osmanlı K » ide bir Mimar Paşa vardı. Vazifesi ADevleti Aliyel Osmaniye» nin inşaat ve imar işlerini tanalm etmekti. İşte, ha evvelleri, adına şehremini denca Remur, o mimar paşanm yanında bir Fardımcı idi. Daha siyade, Padiyahın Mrayına alt bazı işleri zörürdü. Pakat, kurulan bu şehreminliği, yal- BU, o zaman devletin merkezi olan İse lanbala münhasır bulunuyorda. İstan- lerde, belediye teş- daha senra — kurulmuştur. KU genesinde idarel vilâyate isimli bir nizamname çıkıyor. Bu nizamna- Made, her karyede bir «idarel beledi- Yek kurulacağına dair madde vardır. Fakat, filen, böyle bir teşkilâi vücude teüirilememiştir. 1287 taribli «idarel umumiyel vilâ- Yale nizamnamesinde de vilâyel, aül- vak (mutasarrıflık), kaza merkeri olan her gehir ve kasabada belediye işleri İtin emeclisi beledir kurulacağı tasrih #dilmişte de bu meclislere de » tarih- lerde tesadüf edilemez. Demek oluyor ki, Osmaalı idareni, ge- hirlerin belde ihtiyaçlarını düşünmüş, u, cok Hizamnameler yapmış, fakat, tatbik et- | mek, teşkilât kurmak nasip ve müm- kün olmamıştır. 1299 senesinde bir cnevahi nizam- Samesir çıkarılmışlır. Bu nisamname daha şümallü idi. Küçük kasaba ve köylerde dahi belediye teşkilâtı kurul- masını âmir Bulunuyorda, Fakat, bu nizamname de, Ölekiler gibi, yine kâ- Hit üzerinde kalmıştır. Osmanlı idaresinde, bütün vilüyel. lere şamil olmak üzere belediye işle- inin bir nizam ve kanuna bağlanması meselesi, 1293 yılında çıkartılan «Der- | saadet ve viliyat belediye kanınlarır le ele alınınıştır. O tarihte çıkan - bu kanunlar, tâ, 1930 yılına kadar mer- iyet mevkünde kalmıştır. Demek oluyor ki, İstanbulda ve di- ter yehirlerde belediye teşkilâtı, ciddi olarak bundan ancak 65 sene kadar ev- vel nüve halinde kendini göstermişli. Ük kurulan şehremlaliği teşkilâtı, şür hesiz çok basli ve ipiklal bir mekanlr- ma idi. Şehirlerin bünye ve ihtiyaç - farına uygun değildi. 1293 yılında çıkan kanunlar, esasen bir şehrin medeni ih- Uyaçlarını karşılıyamazken, Sultanlar, bu kanunların mübim bir kısım mad- delerini de tatbik mevkline ya ktaden, va Ihmal yüründen koydurmuyorlardı. Ba vaziyotte uzun yıll belediye teşkilâtı | Belediye deyince, balı Yeni ve modern belediyeler kanunu, Cumburiyet hükümeti tarafından 1930 yılında neşredilmiştir. Buzün, muhakkak ki, belediyelerin Çök İşi var. Banun sebebi basittir. U- zun miş- tir. istilâ- Şehirelliğin bir selesi olduğu henüz anlaşıl « Avrupa şehirleri belediye - şehrilerinin, sıhhi irel ve bedik llar, şehirlerimiz ihmal edi Bunda, devamnlı harplerin, tesiri de vardır. çtimal, me- irçok Ihtiyaç- der, teşek < lediyelerin, osaslı vazife, maksal ve gayesinin ve olduğu bile henüz meç - ü. Bu işler için eleman lâzımdı. Osmanlı idaresi, Ten elemanlardı Nizamtı, plâ doğmuş li imar fikrinin, 1298 de duğunu görüyoruz. ? gelen ilk manzara O vakitler, «Dersaadet ve bilâdı selâsez nin İmarını derpiş eden bir ebakı Bunu çıktaştı. Fakat, bu kanun da bit- fabi iptidaj ve noksan bir vaziyette iâL yi tatbik de edilmiyordu. 'Türkiyede, muasır çehircilik tatbi - katı, ilk defa Ankara imar plânı ve imar kanunu e başlamıştır. Bunu takiben, diğer gehir belediye- e. muasır, belediyeciliği hirciliğin esaslarını kavramışlar, plânlı iş zörmeke başlamışlardır. Bu arada, bepinizin bildiğiniz gibi, da henüiz yeni yapıl- geçilmiştir. Şehircilik | ehassısı Prost, İstanbulun imar plâ- 1 yapan Fransız profesörüdür. İşle, memleketimizde, her şey zibi. belediyecilik ve yehircilik de yenidir. Yakın senelerde, geç kaldığımız. de- sanlarını telâfi edeceği » ESKİ CASUSLAR: STİE wBismark İlk Görüşte Bu Adamdan İstifade Edeceğini Anlamiş ve Onu Siyasi Polisin Başına Geçirmişti Bu fevkalâde casusluk hikâ - yesinin kahramanı Stieber adlı bir| Almandır. Geçen yüz yılın son - larında Berlinde doğmuştur. Ve zekâsı sayesinde derece derece yükselerek mühim bir mevki işgal etmiş, casusluk tarihinde büyük bir nam bırakmıştır. Sticber'in — casusluk — faaliyeti 1847 de başlar. O zaman, — henüz | yirmi dokuz yaşında bulunuyor - du. Tahsilini iş, Berlin ba - rosuna yazılmıştı. 1848 ihtilâli ha- vası esiyordu. Bütün genç kalpler, kıyam ve taçları devirmek arzu - sile çarpıyordu. Yakışıklı ve iyi | bir hatip olan Stieber, Silizyalı mamuslu ve zengin bir aile ile mü-| nasebet peyda etmiye muvaffak oldu. Sehoeffel biraderler... Fikir- lerini, arzularını terçiç ediyorlar- | dı. Bu ailenin samimi bir dostu | olmuştu. Gece ve gündüz beraber bulunuyurdu. | ber, ilkevvel ameleleri, son- ra pnlmulın kandırdı. Onlara, de- virilecek tahtlar üzerine demok- rat bir cumhuriyet Idaresi kur « mak fikirlerini aşıladı. Sehoeffel biraderlerin de müzaheretini te - | min etti. Ayni zamanda ailenin bi-, ricik kızımın — gönlünü de çekti. Sehocffei, büyle zeki, istikbali par- dak bir damat bulduğu için mem- nun oluyordu. ra Berlinde, Kral aleyhinde kıyam hazırlanıyordu. Sehoeflel | biraderler de kıyamcılara müza- hir oluyordu. Evleri, Krallık  resi aleyhtarlarının karargâhı ol muşta. Burada toplanıyorlardı. Bir. çok da silâh ve mühimmat idhar etmişler Fakat, harekele gi gün evvel polis, evi bastı. Kıyam- çıları yakaladı. Sehoeffel on sene kitrek cezasına malıküm oldu. Sti- | gençlerin müdafaasını üzerine a- | harekâtını tarassut ediyor, hususi BER Bu kaçış, zevahiri örtmek içindi. Çünkü polise haber veren, evi bas- tıran, patronunu mahküm etti - ven o idi. Az sonra Berline döndü, bir a- vukat bürosu açlı. — Kıyamcılara iştirak cürmile — ittiham olunan hıyordu. Onların itimadını kaza - mıyor, — emellerini ve niyetlerini öğreniyor, polise haber veriyordu. Bu sayede, Prusya merkezinde har| zırlanan kıyamı, vaktinden evvel öğrendi, Hususi bir vasıta ile Kra- la haber verdi. Kıyamcılar, Kralı yoldan geçerken — öldüreceklerdi. Tabii bu arzuları akim kaldı, hepsi hapisi boyladı. Sücber, bu hizmeti sayesinde Kralın teveccühünü ve itimadını kazandı. Hafiyelerin şefi oldu. Yalnız siyasetle uğraşanları de - | gil, prenslerin ve prenseslerin de hayatlarına ait elde ettiği malâ - matı hemen Krala yetiştiriyordu. Frederik Giyom, saray entri - kalarını, prenslerin ve prensesle - rin aşk maceralarını dinlemekten | memnun oluyor, kahkahalarla gü- lüyordu. Stieber'den herkes - çekiniyor, herkes korkuyozdu. Fakat o, buna hiç ehemmiyet vermiyordu. Kra- lın itimadını kazandıktan sonra... | Nihayet, Kral tarafından kıy - metli bir ajan olduğu tavsiyesile Kont Bismark'a takdim edildi, Müstakbel Başvekil, ilk görüş- te Stieber'in çok hizmet görebile- | ceğini takdir etmşiti. Derhal siyasi| polisin başına geçirdi. Avusturya- ya gönderdi. Stieber kâh köylü kr-. yafetinde, kâh küçük bir satıcı gi- bi köyleri dolaşıyor, malümat top, luyor, müstahkem yerlerin plân - lnnın fotograflarını ve krokile - | duddan 25 kilemetre geri çeki' - | |ki Meslekdaş | TarihiSözler Arasında — Bir Kadın | Londra elibha odası İki hekim ara- | sında olan bir meseleyi tetkik ederek kararını vermiş, mesele de gazetelere | mi bir mevrzu olmuştur. Doklor Hel- man Mis May isminde bir kadınla ta- nışiyormuş. Fakat bu kadın kocalıdır. Kocası da bir hekimdir. Etibba odası bu vak'ayı meslekdaşlar arasında yet edilmesi lâzım gelen ahlâk kaide- lerine çok aykırı bulmaktadır. Doktor Dunan etibha odası haysiyel divanına müracaatla sunları söylemiştir — Ben evlendiğim zaman yirmi beş yaşında idim. Aldığım kır da yirmi üç yaşında bulunuyordu. O zamandanberi | dört Kızım oldum. Fakat 924 senesin- hâlâ ümidini de farkettim ki karımın bana karşı e- | lan vaziyeti çok değişmiştir. Nihayet | arlık benl sevmediğini de söyledi. Bu- nun Üzerine mahkemeye giderek be- şandık. Bundan sonra daktar Holman namı- k Dorlean bir 'cik- nra ma vekili olan avukat söz ularak demiş- tir kiz — Doktor Holman hakikalen doktur Dunanın karısı Mis May için şiddetli bir muhabbet duyuyordu. din kocasından a: birlerine varmı ayni Kral Lül Filip eumhuriyetçile- Fukâat ka- | rin en koyusudur! ıldıktan sonra bir ardır. n aygun olmuyan bi Mtanat sürer, hü- Fakat haysiyet divamı verdiği kar dokter Holman al: Jan vak'anın do yalnız hinde söylenmiş e- idare etmc: u olduğunu ve kı disinin meslekdaşı olan N karısı İle uygünsuz halleri anlaşı mı, sanradan bu kadını almış olmanın Pransa Tanrı çok yüksekte, da onun çok uzakta, kında verilecek karara mâni kimin 1830 i lan Polor olamıyacağını söyliyerek bu etibba odlasından kaydınm silinmesine VFinWla;d;ya'.da vürüş- mıya sebep iki şehir | VİBURG ve LENİNGRAD gradın arkasına çekmemiz lüzem gelecek.. İşte bu ki şehir yüzündendir Ki | iki millet birbirile boğuşuyor. Vüpuri (Viburg), Leningradın cenubuna kadar uzanan — Karelli | berzahının şimaligerbisinin nihar yetindedir. Bu şehirde Sveç ve Rus devirlerine ait birçok tarihi hatı- ralar vardır. Neva kenarında bahriye neza- | retinin büyük binası görülmekte- dir. Bu, büyük Petrodanberi Rusla- rın temine çalıştıkları Baltık hâ- kimiyetinin bir senbolüdür. Moskova ve Helsinki tebliğle - rinde mütemadiyen isimleri geçen iki şehir: Leningrad ve Viipuri | (Viburg). | Sovyetler, Fin kıt'alarının hu- | | mesini istedikleri zaman Finler Hayretle: | — Vüpri'yi müdafansız bırak - mamızı mi istiyorsunu: Dediler ve Rusların da kıt'ala- | Fını 25 kilometre içeriye çekme - leri teklifinde bulundular. Bunun üzerine Moskova şu ce- vabi. vel | Şu halde kıt'alarımızı Lenin- casuslar vasıtasile çok - kaymetli malümat elde etti. Fransa, Alman orduları tara - fından işgal olunduğu raman ar- tık hüviyetini saklamıya lüzum görmedi. Alman erkânıharbiyesil beraber Versay'da, kral bulvarındı büyük bir otele yerleşti. Ajanla - serbestçe kabul ediyor, ordu- yya malümat yetiştiriyotdu. Bu suretle Avusturya seferini ko- Taylandırmıştı. Birkaç sene sonra ayni vazifeyi görmek için Fransaya geldi. Bü- Yük bir teşkilât kurdu. Alman - yadan 5,000 zürra getirtti, bunları ;ıh(ll(fın hizmetine verdi. 8000 den fazla güzel Alman kadın ve ı kızlarını Parisin — birahanelerine, lokantalarına, kahvelerine yer - Bana gcnçliğîmîğ n bane-| a_gou TYTELGRAF— I3 BIRINCİKÂNUN 19289 | Artistler ve harp Gerek Fransız, gerek İngiliz artistleri ce deki askerlermenfaatine fahri müsarr * vermiye devam ediyorl?> üdi, Birçok Fra i olarak iştirak -et - üsamere devkalöde 'ndi yavaş yavaş dülş- âni tehditle - Muharebe dolayısile, Fransız ti- e yatroları bir durgunluk geçirdiler. İngilterede de öyle, Bir çok artistler askeri eği müsamere v devri artistleri İW tikleri ıçin, D oldü. Faks* yareleri n, şehirlerde do tiyatne dirmek için cepheye glttiler, O kadâr ki, 1 n şehirdekiler cephedekileri »* di du kuvvetleri mensupları için bir | Marsilyada Frahsız bava ve sa.! Marsilyada verilen müsamereden bir yi gösteriyor. Para Ve Madalya Meraktısı Kral |Kral on üçüncü Emanu- el büyük bir meskükât #mütehassısıdır ya gelen Kralının, do- 70 inci ve tahlı d kutluladı kışının cL senesi üçüncü Emanuel, 2 tem nuz 1900 da İstanbulu ziyareti et nasında pederi Kral Hombertin katli haberini almıştı. . Kral üçüncü Ema: Zeki, iyi yürekli bi ğil, büyük bir meskül ya mütehassısı Te ait sikkelei yalnız iyonun dünyada oktur. Bu kolleksi - dikkat ve sabırla £ edilmiş ve kala - Kralın, 1908 de başladığı bu katoloğ — tamam 24 cilddir. Her gün, — öğleden sonra, tıpkı bir müze kâtibi gibi masa sımın başına oturur, çalışır. On yüz yılın bütün sikkelerini bavi olan bu hazine, Kirinal sa - bi işgal eder. Kral| mütehassıslara gös büyük bir * mürekkep koll ir eşi daha | yon 100 bi seçilmiş, tası | loğu hazırlanmış! | nihayet mabeyincisine şuemri Ü yeig — Şimdi hapishaneye bir y gönderiniz şu herifi getirsin... El> bette hatırınızdadır. Şu, geçen ay bankasını soyan m aver zevk alır. Ş dam san'atında (!) çok göre, bir gün müşkül bir| ki- tte kalmıştır. En kıymetli paraların bulunduğu ka: tarını nasılsa kaybetmiş. Bi bu paraları — görmek için cenubi | Amerikadan meskükâ gösterememek zaruretinde kalmış.| Derhal bir çilingir çağı tıramamış... a lerhangi bir kasatın lidini açıya Hır getii kasayı göslerdi, ve: — Haydi bakalım, dedi. Mehar retini göster... İddia ettikleri gibi cidden usta mısın?. e eğildi: Zı diler, Kral, Hırsız - 3 hürm netmeapt.. inde ka- redersiniz, ha girleri, bir dakika içel leştirdi. 1867 da Meç kalesi ve is- tihkâmlarında çalışan ameleler a- | Ve Alman matbunli tarafından rasına karıştı. Şalon ordugühmn | milli bir kahraman gibi selâm * Stieber, 1892 de Berlinde öldü. » aXndarivardu. plânlarını çaldırdı. Maiyetindeki | landı.. uğramışlar, bir türlü kasayı aç - ğa muvaffak olamamışlardır. 1 düşünmüş, düşünm | üş ve |

Bu sayıdan diğer sayfalar: