8 Haziran 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

8 Haziran 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON TELGRAF- 8 HAZİRAN 1910 HÂDiİSELER KARŞISINDA ANLAŞMALAR, YAKINLAŞMALAR. Bulgarlarla Almanlar, yeni bir kültür anlaşması müzakeresine gi- rişmişler.. Daha evvel, iktısadi, ti- .Çari, zirai anlaşmalar konuşulmuş- Şu kültür anlaşmasından sarih bir mana çıkarmak mümkün de- #i Yalmaz, malüm olan şu ki, bu mütevali ve mütemadi anlaşma - lıx 1a, Sporcu ve saire namile on binlerce iAlman var, Bilmeyiz, amma, Bulgar dostla- yTımız bu anlaşmaları, bu yakın - laşmaları ll_ telâkki ıdlmlıı' acaba?, ü ÜSTÜNE XATTILAR Vaktile, İtalyaya mal güneermi- siz. Bunun kıymeti 3 milyon lira imiş! Karşılık olarak bize ne mal vermisler, ne de parasını! Şimdi, bizim tüccarımız, parasını iste - yiç duruyor. Fakat, veren kim?. anan iktısadi vaziyeti bö - zuk, divenlere karşı, fasisiler kızı- yör. Ne kızıiyorsumuz, yahu?. Bozuk olmasa, tevelden, evvelâ şu bizim $ milyonu verirsiniz.. Ne diye üs- tüne yattınız?. "BİR OKUYUCU FİKRİ Kânt sıkmtısı malümi İzmit fabrikasa bütün ihtiyacı karşılrya- Meyor. Geçen gün bir okuyucu mektubu gözüme ilişti. Güzel bir fikir ortaya atıyor.. Diyor ki: İzmit fabrikasımın en mühim iş hacmini — siga: yapmak işgal ediyor. Dün Son Telgraf buhranı geçinciye kadar, sigaraları pakete koymadan, açıktan ve tane ile sattıralım, bundan ne cıkar”. Bu suretle, mühim bir kâğıt tasarrufu yamılınış olur, bu şekilde diğer el- zem küğrt Htiyaçları karşılanır. Hiç fena bir fikir değil.. Alâka- darlar, bumun üzerinde tetkikler yaymalıdır. BEDEKTE OTURANLAR İstanbul tramvary idaresi, demir malzemesi azlığı doleyisile, yedek parça ve tamirat lan öt - kantı içinde! Rivaeyte göre, bu hal böyle de- vam ederse, nakil vasıtası yalnız tramvaya münhasır kalmıryan hat- rulacakmış!. Mesel, Bebek hattı Bibi.. Öyle ya, bu tarafa vapurla da gi- dilebilir. O hakie, bütün Babek ve Civarı halkımın gözü aydın. İstif olmaktan ve gürültüden kurtula- caklar!. NELİLERE GÜYTERİLECER. Orta mekteplerin eleme imti - oluşu birçok ailelerin meşgul ol - duğu yegâne mevzu!. Gazeteler yazıyor. velileri ve talebevi tat - min için, istiyenlere, imtihan ev- rakı çıkarılıp gösterilecek. bu su- retle, muvaflak olamısanlar, mu- vaffak olduk da, neden geçmedik! diye bir iddia ileri süremiyecek- lermiş!, Yahu, imtihanlar ne hale düş- tü!, Doğrusu ya, kimse gücenme- sin, bizim, bu imtihan şekline ak- Pilmız ermedi. ı | AHMET RAUF Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri Almanya'da halkm haleti ruhiyesi tarmak ve Alman efkârı umami- yesinde mümkün olduğu kadar müttefikler lehine lehine aşikâr olma - makla beraber az çok bir cereyan vücude â ses çıkarmıyacaktı. Ulbıh*ü“ü Alııqyılıhılk tabakası harbetmek, bilhassa İn- F ile kar tü- giltere ile, Fransa vııy'l“ ve İngiltere gibi kuvvetli devlet- lerle ne zaman biteceği bilinmi - yen bir kavgaya tutuşmayı hiç arzu etmemiş ise de her Almanın rukunda aldığı emre İtaat etmek için o kadar hazırlık vardır ki baş- ta bulunan kim olursa olsun onun idareye taraftar olsun olmasın ni- bayet her Alman müttefiklerle harbelmenin saruri olduğu kana- atini beslemeğe başlamıştır. Zen- Hin tabaka; fabtikelörler. çifdik çubuk sabipleri herhangi 'bir hazbi istemiyorlardı. Harbin icin pek çok müşkülâti davet ede- ceği kanastinde olan bu tabaka, 'a da gitlgide Şunu inandırmak, Kabul ettrmek içcin çalışılmıştır, İngiltere ile Fransa galip gelirse yeniden bir Versay muahedesi da- ha yapacaklar... Versay muabe - desi sözü bundan yirmi sene ev - velki devri batırlatarak Almanları üstikbal için endişeye düşürmek - ten geri kulmamaktadır. İşle bu harbi cok yerinde göstermek için Almanya dahilindeki propagan - harbin mihayet bulması için ise bu- günkü Almanyayı idare edenlerin iş başından çekilmelerinden başka çare olmadığı yolunda ueşriyata devam etmelerini lavsiye eden bi- taraflar vardır. Harbin başlangı - cında bu böyle idi, O zaman AL- man milleti ile onu idare edenler ayrı tutuluyordu. Fakat sonraki vekayi artık müttelikler için böy- le bir fark gözetmeğe mahal bı - rakmamış sayılıyor. Bu sabahki konvan- siyonelle gelenler Yugoslavyanın Ohri kasabasın- dan 7 kişilik bir muhacir kalilesi bu sabahki konvansiyonelle şehri- mize gelmiştir. Bizkaç gündenberi Sirkeci istasyonunda bunları bek- lemekte olan ve dün trenden çık- madıklarını görünce düşüp bayı - larda, tramvay işletilmesi durdu- | hanı neticesinin muvaffakiyetsiz | Yeni telsiz merkezleri /14,5 milyon lira sarfile 6 ye- ni telsiz istasyonu ve mü- teaddit telefon santral- larıinşası kararlaştırıldı Posta, telgraf ve telefon umum müdürlüğü bu yıl için hazırladığı Haaliyet programı ile birçok yer- lerde müteaddit yeni merkezler inşa ve birçok telgraf hatlarını da inşa ve tamir edecektir. Yeniden birçok şehirlerimiz a - rasında telefon şebekeleri vücude Retirilecek ve ayrıca yeni kuran - portörler alınıp, İstanbul ve İz « mirde yeni telefon santralları te- sis, temdit ve tevsi olunacaktır. BİR ARIZA HALİNDE. Diğer taraftlan uzun mesafeli telgraf hatlarında berhangi bir a- Za vukuu halinde memleketimiz | dahilinde muhebereyi temin eyle- imek, sahil ve sahile yakın yerlerde| tesis edilecek olanlarının normal zamanlarda gemilerle muhabere edebilecek sahil istasyonu vaziye- HALE Ye/ Çok şükür Allâha Bugün, bazin bir haleti ruhiye- den Bahiçimek macberiyetinde - Bolciliyonin mahtelif ııımıı dair yazılar yazıyorum, arasıra belediye işlerinden uı.. dişimin sebebi şudur: Son Telgraf şehir gazetesidir. Yani, satışının mühim bir kısmı İstanbulda yapı- hır. Binaenaleyb, bir şehir gazete- Si için, herşeyden evvel o şehir sa- kinlerinin hayatını ve yaşayışmı alâkadar eden meseleleri ön plâna | almak, bir meslek vazifesidir. İ Doğru bildiğim herşeyi, dobra dobra ve hatır gönül tanımadan yazarım. Binaenaleyh, biraz sert olur. Haklı”olduğum mevzularda, ten- kitleriin. ben de farkındayım ki, hattâ bazan, zehir zembe - nleyin: Duydum ki bu neşriyatla alâkadar bazı daire mü- dürleri sinirleniyor, yani, daba a- ir takım sulzanlara kapı- Ü HMH ettiği- tinde bulundurulmak üzere mem-, leketimizin muhtelif yerlerinde 4 sabit ve 2 seyyar telsiz mürsile ! postasile şehrimizde ayrıca kıta dalgalı bir telsiz istasyonu vücude getirilmesi de kararlaştırılmıştır. | Yeni telgraf hatlarımız için 470 bin lira, telefon hatları ve yedek parçaları için de 1 milyon 94 bin | lira sarfolunacaktır. Ayrıca 10 ta- | ne önlu ve 10 tane de y tral mübayaa olunacaktır. H DüRler SERL, ik san- Milli Piyangonun | dünkü talihlileri Milli pivangonun keşidesi âün stadyo » munda Fransadan getirtilen elek- trikli kürelerle yapılmıştır. 100 bin| Hirayı 9559, 20 bin lirayı 32 | bin lirayı 45359, 10 bin lira; numaralar kazanmıslardır. Sonları 646 ile bitenler 1000 er lira, 36 ile bitenler 40 ar lira, $ile bitenler de | 10 ar lira alacaklardır. 100 ve 20 bin lirayı kazananlar | Ankaradadır. Bunlar stadyomdan | neş'e ile fırlayın hemen ikramiye- lerini almışlardır. Dünkü büyük — ikramiyelerden biri de Jurnal Doryan gazetesinin emektar bas makinisti B. Artin Zeylana isabet etmiştir. — Maarif teşkilâtında kömürden tasarruf Maarif Vekâleti tarafından dün kendisine merbut mektep, mües- sese ve dairelere bir tamim gön- derilmiştir. Bu tamimde kömür sarfiyatında azami tasarruf temini için alına- | cak lüzumlu tedbirler bildirilmiş- | tir. Elene | Bir nafıa hey'eti Vana gidiyor Irak ve İran hudutlarımıza uza- tılmakta olan demiryolu hatları - mızdaki faaliveti mahallerinde tet-| kik etmek üzere bucünlerde Na- ha Veks>sizin relsliğinde bir he- yet Vana gidecektir. ! lan kadın bu sabah ailesine sevinc- | de kavuşmuştur. Ayni trenle bir Alman şirketinin| müdürü ve Seniye Sözen isminde bir Türk bayanı Romadan şehri- mnize zelmiştir. M rpeaş İstanbul köyleri için 2 imdat otomobili alınıyor Sehir içi vak'alarında olduğu ki- bi şehir harici yerlerdeki vak'alar için de imdadi sıhhi — otomobili gönderilmesi belediyece karar - laştırılmıştır. Bu maksatla bütçeye konulan tahsisatla yeni iki imdadı sıhhi o- tomobili alınacak ve bunlar İstan- bul köylerinin âcil ihtiyaçlarında kullanılacaktır. | Bilen, bilmiyen Şu orta mekteplerin eleme im- tihanı meselesinde söz ayağa düş- tü: Bilen söylüyor, bilmiyen söy- Tüyor. Bir gazete de - herşeyden Gestapoya karşı oynanan oyunlar Gestapo kelimesi «Ceheime Sta- atspolizei» yani «gizli devlet po - Hisi> cümlesinin kısaltılmışıdır. Vazilesi, Hitler rejimi aleyh - tarlarını takip etmektir. Gestapo, yalnız Almanyada faaliyette bu - Tunmaz. Kürenin dörtbir köşesinde binlerce ajanı vardır. Bunlar ca - susluk yaparlar; kizumunda, rejim aleyhiarlarının vücudunu ortadan kaklırırlar. Buna wvağmen, Hitler aleyhtarla- rı çalışmaktan geri kalmazlar. Ges-| tapo. bunları ele geçiremez, geçir- mekten âcizdir. İşte bir misal; Berlinin en kalabalık bir mey - danında bir sokak satıcısı kücük bir masa koymuş, masanın Üze - rinde bir gramofon ve birçok plâk- lar var. Bunlardan birini alıyor: — «Şen dul» operetinin yeni plâğı. Tanesi bir mark! Çalayım da dinleyiniz... Diyor ve gramofona kovup ca- lıyor. Hazır bulunan ve dinleyen- ter plâğı beğeniyorlar ve bir mar- Ka ucuz — bulüyorlar. Az — vakitte yüzden fazla plâk satan satıcı ma- sasını kaklırıyor, gidiyor. Plâkları satın alanlar, evlerine gidince gramofona koyun calıyor- lar. Dehset!.. Plâk «Sen dul» ope me ;ılııı oluyor, yazılarım doğru olduğu işalde, inanıp, icabına bak- mak tarafını iltizam edecek yerde, kızıyorlarmış!. Bu baleti ruhiye içinde olan in- Esnar işleri Cemiyetlere mecburi kayıt ve esnafa yardım için yeni bir proje hazırlandı Şehrimizdeki — tekmil esnafın mecburl olarak cemiyetlerine ka- at olunmalarının temin olunması ve esnalın diğer işlerinin tanzimi için bir proje hazırlanmıstır. Bu proje ile bazı cezai ımııyye— deler konulmuştur. Ayni projeye göre meslek ve san'at erbabında ehliyet aranması şarlı da mecburi olarak aranacak- tır. Çırak ve kalfalarla ustaların karsılıklı hak ve vazifelerinin ta- l de yeni proje ile yapılmak- fadı Ayrıca küçük san'at erbabının kredi ihtiyaçlarmın sür'atle kar - slanmasına ehemmiyet yerilmesi- ne de bilhassa işaret olunmakta ve esnafa takaitle malzeme temini de istenmektedir. Otobüslerin muayenesi bu akşam bitiyor sanların kendi kendilerine sor - dukları sualler şunlar olsa gerek: i— Aı.ıl.ıı ne var?, Bir kuyruk acısı 2— Bir menfaati vardı da, şim- di bözuldu. mu?, 3— Belediyeden bir menlant kö- parmak için mi böyle yapıyor? Derbal söylemeliyim ki, bu şe- kilde düşünebilen insanlara karşı verilecek tek cevabım şudur Bu kadar suiniyet ve sulzan ta- | şıvanların haline acıyorum. hakikaten böyle insanlar varsa, on- lara, tenkide tahammül etmenin, W medeni cesaret sahibi olmanın ter- biye yollarımı arayıp bulmalarını I tavsiye ediyorum, hın sani sekizinden akşamın sekizine kadar çalışarak hayatını kazanan, katancı da, hesabı da a- | çık olan ve Allaha şükür bu su - retle kimseye muhtaç olmadan ge- | çinco bu insanzm, belediyeden i tediği hiebir şey yoklur, Bu, büylece malüm ola!, REŞAT FEYZİ Değiştirilen durak yerleri Sehrimizin bazı - semtlerindeki | tramvay durakları ile otobüs te- vakkuf mahailerinin birleştiği ve- ya birbirlerine pek yakın olduk- ları görülerek bunların değiştiril- | mesi kararlaştlırılmıştı. Bu mak - | satla belediyede teşkil olunan ko- | misyon, İstanbul semtindeki du- | rak yerlerini tsebit etmiştir. — | Şimdi de Beyoğlu kısmı durak- ları mahallen görülüp tesbit olu- gacaklır. Sirkeci - Galatasaray asfaltı Sirkeciden Galataya uzanan tram- vay caddesinin asfalta çevrilme- si kararlaştırılmıstır. Bu meyâanda evveli Karaköy meydanı ve Şişhane yokuşu asfalt olacaktır. Avrupa Harbinin içinden ... Harp gemileri neye mal oluyor Fransız ve İngiliz donanması hr! le birleştikten sonra bugün dün- yanın en muazzam dunanmasıdır. | Bu donanmayı teşkil eden ge - milerin —en adisi 10 - 12 milyon franga yanılmıştır. — Fransızların Rişliyö gibi zırhlı kruvazörlerinin kıvuıcu ise 1 milyar franklır. Bi- Zzâm baramızla 40 milyon Türk li- Tüsi .. Fransız donanmasının 1939 da, 12 zırhlı kruvazör, 20 kruvazür, 30 torpidogecer, 50 torpido, 80 deniz- | altı ve bircok sahil muhafaza ve torpil gemileri, ilâhdan ibaret ol- duğu düşünülürse bunların ne ka- dar milyara mal olduğu ve muha- fazası için nekadar milyarlar sarfı Tâzım geldiki hakkında bir fikir edinilebilir. Kanadadaki Çekoslovaklar Kanadanın Ontario vilâyetin - de 8,000 den fazla Çekoskovak var- dir ve Kanadalıların birçoğe aslan Çekoslovaktır. Çekoslovakyanın eski Toronto konsolosu yüzbası H. Van Wart, 1914 - 1922 seenlerinde Sibiryada- ki Cek ordusunda hiamet etmiştir. Memleketi issal olunduğu. halde el'an konsolosluk vazifesini ifa ct- mektedir. Kanada Çekleri arasında tam bir Şehrimizdeki motörlü vesaitl nakliyenin muayenelerine devam olunmaktadır. Otobüslerin mua - bitecektir. Fakat tekmil otobüsierin muayeneye ge- tirilmediği görüldüğisden pazar- tesi gününden itibaren muayene harici otobüslerin seyrüseforlerine müsaade olunmryacaktır. Pazar - yenesi bu aksi | tesi günü de taksilerin mmuayene- lerine başlanılacaktır. v İ ———0 KÜÇÜKHABERLERİ *& Punuk ipliği fiatları ya nazaran çvk düşük olacaktır. * Ticaret Vekâleti sehrimizin üç aylık uu stokunuün temini için te. | masiura geçmiştir. # Yolcu geçirmek veya karşı- lamak üzere istasyon ve rıhtım- lara girecek olanlar muayyen bir yerde duracaklar ve birer dühu- hye bileti alacaklardır. # 98 muharebesinde donanma kumandanlarından olup Giritle defnedilmiş olan Amiral Hüseyin Paşanın kemikleri Bhrimle ge rilmiştir. Kemikler belediyece mü- nasip bir yere gömülecektir. *& Bu sene şehrimizde olgunluk imtihanlarına girmek için 1449 lise talebesi hak kazanmıştır. 4 Pendik ile Pavli adasında ya- | pılacak olan yeni ve büyük tersa- nemizin bir İngiliz firmasına ve- rilmesi kararlaştırılmıştır. Y Yeni müskirat kanunu son şeklini almıştır. Bu kanun düşük dereceli içkilerin sürümünü ço - Paltacak tedbirleri de ihtiva et - mektedir. * 5 yıl evvel eroin imalâthancsi basılıp bir türlü yakalanmıyan Hikmet Yürek bu kere tutularak dün asliye 5 inci cezada mevku - fen muhakemesine başlanılmış - dır. X Dakikada 80 milyon Türk lirası! Bu gemilerin teslihatı da bir ser- vettir. Torpidolar, bir düşman de- nizaltı görünce Üzerine «deniz bombası» atarlar. İki kilo ağırlığın-| da bulunan bu bombaların boheri 6 bin frank (540 Türk lirası) dır. Bir Fransız törpidosu, bir Alman denizaltı gemisini - batırmak için © botmba atmıştır. Yani 2160 lira Barfetmiştir. Düşman gemilerinin Reçmesine mani olmak için denizlere dökü - len maynlerin beheri asgari 75 bin franktır. (300 Türk lirası). Torpi- | doların attıkları torpiller de 530 | bin frank (20 bin Türk tirası) dır. kinci sınıf bir urhlann bir da- kikalık atış masrafı 15 bin Türk Hirasından aşağı değildir. Dünkerk| Zibi birinci sınıf bir zırhlınm bir dakikada attığı güllelerin kiymeti ise 60 bin Türk lirasıdır. rtik siz birkaç dakika sürecek | bir deniz muharebesinin kaça mal olduğunu tasavvur ediniz, birlik vardır. Hensi memleketle - Finin kurtulması için calısmakla | ve hiçbir fedakârlıktan çekinme - mektedirler. Bir çokları pönüllü olarak İngiliz ordusuna iltihak et- | mişlerdir. Kalanlar, erkek ve ka- dın ordu için Çalışmaktadırlar. POLİS VE MAHKEMELER e Kayıp eşini arayan genç! Onu ilk defa dün müddeiumumi- Hiğin kapısı önünde gördüm, otuz, otuz beş yaşlarında şık, temiz wi- yinmiş bir erkekti. Kederli yüzü, durgun tavrı ve sabit bakışlarile bütün bir ıztırap yığını halinde du-| ruyordu. Belli ki, içeriye girip bir derdini söylemek için bekliyor. Kalbimde bir merak uyandı: Bu| şık kıyafet altındaki muztarip vic- danın derdi ne olabilirdi? Biraz sonra ©ir sigara teatisi onu. tanrmama, macerasını öğrenmeğe küfi bir sebep gldu. Ve los korido- | run ilerisindeki pencerelerin ke- narına yanyana ilişirken hazin bir| seale: — Kartmı arıvorum!.. Diye söze basladı. Sonra ayni içli sesle macerasını - anlatmağa koyuklu: *«— Evet karımı arıyorum. Bir kaç ay evvel kaybettiğim hayat arkadaşımı. Anası babası ölmüş kimsesiz bir kızcağız olan Saime ile beş yil evvel evlendim. İlk za- | manlar çok mes'ut oldum. Fakat | sonraları seneler birbiri üstüne gildikça evimin gündelik hayalı beni yavaş yavaş yormağa basla- dı. Hergün, işimle evim arasında Ridip gelmek artık zevksiz oluyor-| du. Saimeden de epeyce usanmış- tam Sık sık kavka çıkarmak icin tür- | lü bahaneler arıyordum. Bir gün | çalıştığım ticarethaneye gelen veni bir daktilo aradığımı da beraber getirmis okdu. On beş gün içinde bu kızla anlaşmış. onu kendime yeni bir sevgili yapmıştım. Artık evimi sık sık ihmal ediyor, bazı Receler en ileri saate kadar vak - timi bununla beraber geçiriyor « dum. Karım bendeki bu büyük de-| ği anlıyor, fakat sessiz bir | tevekkülle karşılıyordu. Bir aun fena bir tesadüf, Nazanla beraber kolkola köprüden geçerken bizi karımla yüzyüze getirdi. Lâkin, o hiç gönmemezliğe geldi. Akşam eve dönünce karımı sa- ratmış, solmüş 'bir yüzle buldum: — Benden bıktığını seziyor ve şüpheleniyordum. Fakat bugün artık herşeyi gördüm. Yazık sa- na'.» diye birden hıçkıra hıckıra ağlamağa başladı. Onun cönlünü alacak yerde aksi aksi cevap ver- dim. Ve hattli: İşine gelmiyorsa ayrılarm!» dcdım Bu cevabım karşısında derin bir le.ıurl.eıendzledı Yaşlı gözlerile Bu vak'adan sonra bir hafta be- men hiç konuşmadık. Her akşam eve geldiğim zaman onun masum-” | üzünün biraz daha solduğunu, güzel gözkapaklarının ağlamak - tan bir parca daha çürüdüğünü Rörüyor ve ona acır gibi oluyor - dum. Fakat bu muvakkat merha- met; öbürünün, daktilo sevgilimin tahatturu ile hemen dağılıyor, tam —dip Saimenin gönlünü alacağım yerde Nâzanın aparlımanına ko- suyordum!. Böylece birkaç günü daha ar- Kada bıraktık!, Nihavet bir cumartesi akşamı korka korka beklediğim şey oldu: İşimden eve dönünce yuvayı bam- boş buldum!. Saime masarın üze- rine bıraktığı bir mektupla arlık müşterek hayatımızın bir zevki kalmadığını, beni öbürü ile mes- ut bırakmak için kendini feda et- | tiğini bildiriyor ve şunları lâve —ümmu «— Seni k, hem pek çok sev- miştim. da seviyorum. Fakat sen benim gibi kimsesiz, basit bir kadından bıktın. Belki bunu öğ - rendiğim 0 n buradan git- meliydim. Lâkin hayattan korku- Senden ayrılınca ne ya- pacadımı, nerelere kaçacağımı dü- sündükçe deli gibi oluyordum. Ka- hışımın sana verdiği büyük arabı o günden sonra daha iyi anladım. Zi- yyanı yok öyle olsun!, Senin; ha- (yır sizin saadetiniz için ben ken- | dimi leda ediyor ve kimsesiz mev- | çudiyetimle, sokak kapımızın ar- kasında kaynaşan kalabalık ara- sına ben de karışıyorum!.» Bu mektebu akuyunca o kadar acı duymadım ve Nüzan ile artık | hep beraber geçecek hayatımızı | düşünerek sevindim. | Lâkin bu sevinç hiç de uzun müddet devam etmedi. 'Tam bir kokot ruhü taşıdığını bilühare bü- yük ihanetile anladığım bu dak- Hilo; kısa bir müşterek hayatımız- dan sonra kendine kalbini ve ke- gesini açan bir tüccarla berwber | Anadoluya kaçtı!. | — Birinci gidişi takip eden bu ka- cış beni de yapyalnız bıraktı. Ma- viyatım gibi maddiyatım da de- işti. Aksamları eve gelince sıcak bir semek, toplu bir oda ve beni | bekliyen bir yüz bulamıyordum. Fekârlığın sefaletini, evliliğin sa- adetini her geçen günle beraber acv acı anlıyor ve zavallı Saimeci- Küni için için arryordum!, Biraz sonra bu duygularla bo » | dikkati celbediyordu. DİŞ POLİTİKA Londra'dan Atin uçuş / Yazan: AHMET ŞÜKRÜ B* Banın şimal limanları askfi T iyata tahsis edilmişti. " dan sonra diğer dan da asker naklediliyordu. ra Fransada nakliyat i! kaybetmişti. Parisin:Hir MA nundan diğer istasyonuna bile biz meçele teşkil Bundan başka/ İtalyanın * yazdı. İtalya her su çoktan bizi dini rini vermişti. Şimdi avdet n dirdiği bir heyet, topt , secmek isterse hıllınli bir maamele yapılacaktı?. İ layyadan da trenin geçmi beri geldi. Bu vaziyette British Cj reisi kararmı verdi, Bu KAfT e Türk hey' imişti: Türl seri vastta ile en emin velitA İEİ decekti. Bu seri vasıtanın Avı—uglyı!’ n Fakat takip edeceği emin İ) mahiyeti, ancak bu yolu merhale katederken .ııılvl; kü bu yolun istikameli SİX ziyete göre değişebilirdi. İçimizde tayyareye - İl olarak binen arkadaşlar Ben çok defa binmiştim. IU" dereve konforlu ve rahat BİF Vi gemisine binmemiştim. «Üi ketinin yirmi tayyaresi € 'yet ve istirahatle birkâly irinde Manş denizini ı sada St. Nazaire limanıtA Dinlenerek gelmek etelde geçirdik. Ertesi üf leyin buradan havalar körlerinin cenubunda bir uğradık. OM.MM ıb'"/ reket ettik ve n Marsilyada indik. nıııd!', “ece kaldık ve ertesi ı“' Tunusta Bizerta uıı...ıı ',, ftan sonra akşama Coğru veldik. Maltada gördüğütü .ı karşı yapılmakta olan |e bi Maltada her saat İtalyt | Maltadan ertesi sabah ederek — VYunanistanın Navarin limanına indik. memleketimizin bir dırıyordu. Büyük çınar am altında birer kahve gonra bir sant bir uçuş bii © SDK TU iyal) celi a. t hayi mücadelesi hd’ memleketin bütün ,.ı.ıu.Wuı-ı-:—"â ladığını görmek çok İ İ muştur. Iııiuudellğ mazda avkeri harekât ©1 Sğiş Ğ izeayecla. — Yakali (N . H günler icinde de İngilizleri, di kuvvetlerine olan itiN” y b y zulan hayatımı xıkıf li | için onu her Ha SOŞ.NE başladım. Fakat yoktu?. "g u, nereye gittiği belli | $imdi müddeiumudi Bir kere de civar vil Tuşturulmasını vaıvır’“._, Bi Onun, bulunamayısi düzlerimde tad, ne zevk kaklı. & Akşamları yalımı oaP a sofranın başına nuı:*"' Şi v l kalan yerine, - eklere bakdıkça BAYBİR yalnız kalan Saimeciti yorum: *O> acaba sümdi †doyuracak birşey Geceleri rüzgür esdi, ':i’ kese, sokakta bir mıîo,ı ürperiyorum: Saime ğ mif, Bu yağmurlu KO aşim dün korkuyor, talisiz a K AĞ gan altına saklıyarak d’ diye titriyorum. Bıkı:" ıt“r —n'î*x%. : a |

Bu sayıdan diğer sayfalar: