6 Eylül 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜŞT T AÇT MT AA HADİSELER KARŞISINDA HİÇ RAHAT #ibi, fırıncılar da yeni yeni, fetlerini gösleriyoralr. Bir rivam jyeto göre de, ekmekleri mahsus âi- Cağı sıcağına satışa çıkarıyorlar, Bu süretle Tutübetinden eksikliği- ni ört bas etmek imhânını bulu « yorlarmış! Fırmetlarla nasıl başa çıkmalı?. H.»x katen mühim bir mevzu.. Bir yine Belediye İktisad Mü - gü üstüne düşenbir vazile lde, üzümtüli ve ( | MESELE ÇARE BULMAKTA.. İstanbul Toprak ofisi müdürü ©- lan zat da, İstanbulda neden daha ivi kalitede ekmek yenilmediği - / ni sebebini şöyle anlatıyor: lerde ve fırıncılarda! Ha, şunu bir bileydin! Cahu, biz, bu hakikati senelere iziyoruz da, kimseye inardıramıyoruz. Bu seben malüm 'e meydanda: Fakat. bu sebebi na. ortadan kaldırmalı? Mesele bu- lemeli, çare.. Hep beraber olup *Çaresiz kaldım..» şarkısını mı söyliyelim?, PARLAK BİR MESLEK! 'Temizilk işleri amelesı için mek- tep açılacağını gazetede okudunuz mu?. Efendim, bu meseleye çok ehemmiyet veriliyor. Mektep açı- lacak, kıdem zammı verilecek, is- tikbali, hali, rahatı her şeyi temin | edileceki, Bu kadar parlak bir | | AYRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Döğüşenlerin haleti ruhiyesi' Vazan: Ali Keinal SUNMAN Harp devam ederken bütün na- zarlar harekâta çevrilmiş, dikkat hassası da bu harekâtın üzerine | toplanmıs olabilir. Lâkin bir har- bin türlü neticeleri vandır. Bu ne- ticelerin arasında türlü maküs o- lanlari da birer birer baş gösterir.| Fakat tabil olmıyan ve nekadar süreceği de meçhul bulunan bir fevkalâdelik devri icinde yaşanı yor. Muayyen vesikalarla halka tevzi edilen mda maddeleri va - | kit vakit arttırıklıkça halkın neş- abal dir. Halkısi kuvrel ün olduğu kadar yüksek için calıştığına şüphe yok. cihet ordu: AL| Knan askerinin güçlü, uvvvtlı ka- iabilmesini temin — keyfiyetidir. Harbin baslansıcında Almanların koyduğu şöyle bir kakde vandı: Ne pahasına olursa olsun vitamin| dâzım, Onun için mmin İtibarlle kıy- meli az olan gıda maddeleri as- | kere verilirken yanında mava hu-| Tâsaları ve domates usareleri de dağıtılıyordu. Vitamin denilen ha * yatiyet cevherini hekimler birkaç harfle ayırıyorlar. İste hu maya hulâsalarile dömato&s sularının hu- lâsasından B vitamini tedarik - —- GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE larını ezeceğim!, Diye diye yürüyordum. Cılız ve ıf bacaklarım vücudümü zor çekivordu. Kafam omuzlarımın üzerine ağır geliyordu. bin şey vardı. İçim yamıyordu! — İntikam... Diyordum. Göğsüm nefeslerime dar geliyordu!. - O beni yere vurdu, ben de Onu vurayım da görsün!. Diye içimden kapan bu intikam hissi yavaş yavaş bütün hüviyeti- — ge nüfuz ediyordu. Fikirler zih- nimde sıralanıyordu: — Bu kadın enuhakkak casus!. Şifre müdürünü kafese koydu! Erkânıharı kaymakamını, bah- ziye zabitini söyletti.. a Mahalle muhtarlarının yeniden Bütün kabahat değirmenci « Do HAYVANLAR.. Sor Telgraf mesleğe, kim rağbet etmez?, Bu. gün, temizilk amı bul sıkıntı çeken belediyemiz, yarın, bir de bakacaksınız ki, temizilk a« melesi- şağ em sd esdrit vbmfhy maeleliğine talip olan on binlerce «mütehlassım arasında müsabaka tihahı açmağa ve diploması yük- sek, bir ecnebi dil bilenleri tercih etmek şartlarını koymağa mecbur olacak! MAHALKLE MUHTARI ihdas edileceğini okuduğum zas man, ne kadar sevindim. Bu me - serretime"bakarak, beni, evvelee mahi uhtarlığı etmiş zannet. greyin! Efendim, mahalle muhtar- hh seşkilâtı, bizim memleketin bünye ve busmsiyetine uygun iyi bir. teşkilâtti. Ekâefiya, mulitar, bir cami veya mescid mesrutasın- da oturür, orti ya-ihtiyar, önünde divi * kalemi-olan, bir mindere-diz çö- küp oturmuş bir zat idi. Her ilmühaberi tasdikitin 25 kuruş alır, bütün mahalle hal gesile beraber — tanı muhtarı bir şahsiyet, bir vı,l Kta, su, mahalle onların yerini tutmadı, ves: | İNSANLAR VE Bı. gazetenin V'Prnklı seylere ten, bütün hayvanların erkeği da- ha süslü daha gösterişli metlidir. Aslan, boroz, ilâ nlarda tersine... İnsa boynu bükük, düşünceli, kıbk kıyafetinde baba - r. Ya, insanların d Bir azamet, bir tavır, jestler, süzül . meler, kırıtmalar, süsler, püsler.. Dünya, bu.. İnsanların hakikaten acınacak bir hi ÂNMET RAUF ——— ——— —— — ea diliyor. Tenekeler icindeki kuru etler verilirken vitamin ilöbarile zengin bazı nebatat da veriliyor. Etin, sebzenla ve meyvanın vi tamini kavbalmasın diye bunları sıfırdan aşağı 35 derecede soğu- tuyorlarmış, Böylelikle bunların senelerce mubalazası — kabilmiş. Fakat bu bahiste Almanlar hesa- bına ehemmiyetle kaydadilen bir nokta varsa o da Almanların gizli tuttukları bir usul sayesinde saf C vitaminini termin ve istihsal et r. Bunu kücücük şeker - lemcler içinde askere verirlermiş. Bilhassa şubat ile mavıs ayları a- rasında C vitaminine cok ihtiy: olduğunu — düsünerek o ay askerlere bunu dağıtmışlar ve bu misaller kimbilir daha nekadar çoğalarak savılebilir. Almanyva- sik olan tarafı calıdmak ka- e ruhu değildir. Bilgi itiba - de hicbir noksamı olmadığı Bdi Bunu kaydettikten sonra vuka- İ' keyfivete dönmek : Harbin hertürlü maküs netice . leri olacak. Cünkü Almanyanın busün mücadele ettiği taraf elim- deki vesalti bol olduğu kadar bun- ları kullanmağı da cok iyi biliycı Almanva icin bu harbin maküs ciheti su ki büyük bir millet ebe- divyen bütün dünva ile ihtilâf t | çinde ve kavza halinde kalamıya-| caktır. Bövle bir mücadeleye de- wam için her şeyi voktan icat et- mede kendisinde kudret görse d e insanların faalivet hududu im- kân ile muhal arasındadır. Simdi sıra istihbarat müdürün- | de!. Devletin anda ne sırrı varsa on- da öğrenecek!, Onu da yere turacak!, Onu da benim gibi yapacak! Ve.. tedbir düşünüyordum: — Sabriye her şeyi anlatayım.. Haber vereyimi, Bu kadının mahtyetini döküp sarayım!. Beni isticvap eden hâkimlere gideyim.. Her şeyi söyliveyim!. Ve.. Karar verdim: — Müddeiumumiye gideyim!. Casusu buldum.. diyeyimi, Naranı tevkif etiireyim.. Alm yüksek fiatla köpek ba- iliğı satın alma müra- Kârlı bir. ticaret! aya ve İtalyadan caatları yapıldı Bazı sularımızda son zarharlar- da fazlalaştığı görülen köpek ba- | lıklarının yeni ve kârlık bir Tarac maddesi olacağı anlaşılmış- tır. Dün maruf bir Alman - firmasm Balıkcılar cemiyetine müracsat | ederek Ege denizinde ve bilhassa İzmir limanğ ağzında pek mebzul 'olan bu balıkların derilerini satın almak-istediğini bildirmiştir. Bu Alman firması; teklif olunacak fi- yatlara göre Alman makamlarin- dan hemen ithal müzaadesi S di ve eylemistir. Di iaraftan 1 büyük Aroriken müca, üösesi d& Köğek balığı derisi iste- m>miştir. 15 Külolük bir köpek balığı isine 3 İtra, 60 kiloluklarının Ği içim yahız tutulup öldürülmekle de atık. iskelesi parçalandı İki gün eve! ddetli Jodas fır- tınası esnasın kada Yürük- hnın ahşap iskelesi parça- aştır. Bu yüzden artık Yörükali plâjı- na vanur vanaşamamaktadır. Denizyolları idaresi bu iskeleye seferleri tatil etmiştir. Bize mal ;lmık isteyenler İskenderiyeden maruf ve bü bir firma Ticaret odasına mür: ederek karyola, mobilye esyası ve bastahane modelleri satmak İste- diğini biklirmiştir. Bu taleb Üze- rine kendisine — ithalâtcilarımızın adresleri yallanmıştır. Bir Filistin firmatı'da meyva satmak istediği. ni biklirmiştir. Açık iş ve memuriyetler Maliye Vekâleti Millt Emlâk müdürlüğünde 100 Hra ücretli 2 vazile nunun 4 un('d maddesindeki şera- t Milli Emlık müdürlüğüde edebilirler. nlarda veya ticaret müesse- üsülü müzaa- afaya vükıf lise mezunu bir mı hasip a r.uımak(aiır Dördüncü Va- £ hanında 1 inci ke boyanmak bahsi Bir dostumuz şunları caat ettim. Mektepte, süslü püslü, dudakları, yüzleri bayalı beş on | muallira imiş. | olan Bayanlar, | iyle pek süslü püslü ve | boyalı gelmemelidir. Bilhassa er- | Biz, bu sözlere hiç bir şey ilâve etmiyoruz. Alâkadarların göcü ö. - Bın.ı yaptı. Benim de ona yapmak hakkımdır. Diyordum. Ve.. lüve edivordura: — Sabrinin de ana devlet larını verdiştini ilibar edeyim! Onu da tevkif etsinler.. O da biraz bana benzesini. Emniveti umumiyenin kapısın- dan girdien: Dilimin ucunda cüm-| Üznüenl | denin başı bile hazındı. Müdürü görecek, — Size amıl casusu buldum! Diyecek, ilâve edecektim: — Simdi daha mühim bir deve let sebekesinin muhafazaya çalış- tığı bütün sırları alıyor! * Umumi müdürün kapıtı önünde idim. Odacıva sordum: — Beyefendi icerde mi? — Evet icerde.. Dedi, Ve.. bekledi. — Kim diyeyim?. — Ben.. Dedim durdum. Dilim birden bu noktada takilivemmisti. Yine ne oluyordum?. Gözlerim kararıyor. göğsüm sıkılıyor, kalbim günür göpür atıyor; dehşetli bir ağırlık gözlerimi bastırıyordu. Sinirle - ünbakir. Memurln ka . | Küçük memura dair... Dahiliye Vekâletinin, idare me- murlarının terüi işlerini yeni esas- lara bağlamak bir pro- | Je hazırlamakta olduğu haber ve . riliyor. Projenin rubuna göre, Da- | hiliye Vekâleti memurları da, bir | kısım devlet teşkilâtında çalışan | memurlar gibiş otomatik şekilde terfi ettirilecektir, Benim, bahsemek istediğim ve Üzerinde ısrarla duracağım, bil - hassa küçük memur sınılıdır. Da- hiliyede olsun, Maliyede olsun, Adliyede olsun, hangi Vekülette olursa olsun, maalesef, küçük me- | mur sınıfının terfüi, devletin arzu- su ve hüsnü niveti derecesinde, ta. hakkuk sahasına intikal edeme - emektedir. Bunun sebebi ekse- 7 riya, memurun biraz daha iler - Tiyebilmesi için © sahanın kapa - h olması, yabut bülçe ve kadre mülâhazası, Yahut da, bir derece daha yukarı cikarken, önüne diki. î: kanuni formalite ve kayıtlar- Hayat pahalıdır. Pahalılık, bo - | yuna yükseliyor, uzuyor. Fakat, | insan örrü — bakımından, hayel | kısadır. Medeniyetin bin bir içti- *; mal âmili, insanları çabuk yoru - | yer, yıpratıyor, hulâsa, ömrü kı - saltıvor. Meselâ, bir küçük memur düşünün.. Billarz yirmi beş sene. dir devlete hizmet etmektedir. Asli maası henüiz yirmi liradır. Vergileri kesildikten sonra, eline eçen para malüm.. Bir de, bu vatandaşın kaç yaşın- a olduğunu düşünün?. Daha kaç sene y..ıymk. ne vakit eli biraz geni 2, Çocukları büyümüş, mu:ıı!ııı artmıştır. Hiç güphe yok ki, yalnız kıdem, terfi de esas olamaz. Fakat, dürüst kıyaletli, mültevazi — ve Aliahtan başka hâmisi olmuyan bir küçük memur, neden âhir ömründe, biraz daha rahat, bir hayat seviye- sine kavuşturulmasın?. REŞAT ——— ——— —| İnönünden d gençler İmdeki Havacılık- kampma Bröve alrarş olan İstanbul- şehrimize | İmür gilie: Ju gençler peyderpey dönmüe başlamışlardır. Bu gençlerden bazıları da Anka. radaki m tayyareleri Brövesi dlmağa muaf- fak ölmuşlardı b ar Dünkü, ve buçünkü toplantılar memek, dilencilerle esaslı bir su- nücedele etmek, halkın ve n ihtiyaçlarile daha yakın- | Edîmei—ı—puîı yeni ve tılar yapılmasına başlanılmıştır. | Nahiye müdürlerinin de — ştirak | ettikleri bu içlimelardan âkineisi | dün önü Kaymakamlığında Şapılınıştır. Bugün de Fatihte ya. pilacaktır, PiR Eyüp camiinin etrafı açılıyor Belediye reisliği Eyüp camiinin | etrafının sür'atle tanzim olunma- sını kararlaştırmıştır. Bunun için eivardaki yıkılkcek yerlerin kıy - metleri tesbit olunmaktadır. '“Ayrca Ayvansaray caddesi civa- rındaki mezarlıkların da tanzim o- lunup önlerine duvar çekilmesi ka- rarlaştırılmışlır. Tim, hissiyatım — yine değisiyor; deminki mukavemet, — inat, ısrar yerine her vakitki zayıf, düşkün, gılız, hislerim benliğime hâkim e- luyordu. Bir saniye dakdım. Oducı, Emniyeli umumiye müdürünün kapısı, icinde bulunduğum muhit, dekor hersey gözlerimden silin di. Bütün bunların yerine Naran | bakıslarımı doldurdü. Yine sevimli idi, ndi, Gülüyordu, Gözlerinden aşk, şehvet, sevgi İ Sık.. diyordu. Ve.. bu haval gittikce gözlerim- de buvı.wf. canlanıyordu. Yürüdü. Tam önümde durdu. Yanaklarımı avuçlarının — içine — Canım., Dedi. Sonra, ağlamağa başladı. (Devami var) Delinecek surlar geniş bir geçit yeri açılacak, meydan genişletilecek Edirnekapıdan surlar - haricine rıkılan geçid kapısının çok dar ol- Guğu görülerek bu ciyarda surlar” dan yeni ve büyük bir kapı açık ması İçih müzeler idaresi ve be- kedivece tetkiklere geç lmistir. Simdiki geçidin darlığı yüzüne den bilhassa vaz mevsiminde ve akşam üstleri Edirnekapısı geçidi önünde ekseriya bir izdiham ol - duğu ve araba, otomobil. kamyon- lar-da bu kalabalığa inzimam e « dince seyrüsefer icin de tehlikeli bir bal husule geldiği tetkiklerde anlasılmıştır. Asfalt vol İnşaalile bu sose Ü- zerinde sevrüseler arttığından ve-| Nİ ve genis bir geçide zarunet ha- sıl olmustur. Bu veni geçit simdiki | kadının sağ cikelindeki surların imtidadında ve'en — münasip bir yerde sur delinerek — acılacaktır. Ayrıca halen kapının dısında bü- lunmakta olan dükkân ve kahve- ler de istimlâk olunup vıkılarak bir meydan vücude getirilecektir. Mektepleri n kayıt ve kabul şartları Ankara hukuk fakültesi Bu yaldan itibaren tahsil müd- deti 4 yıla çıkarılan Ankara Hu- kuk Fakültesine 1 teşrinlevvelde kavıd ve kabule başlanılacaktır. Lise olgunluk imtihanlarını ver « miş olan taliblerden leyli, mecca- ni olmak istiyenler için bir müsa- baka imtihanı da icra olunacaktır. Kayıt ve kabul işi teşrinisani ipti- dasına kadar devam edecektir. EUÇUK HABERLEa * Denizli plâkalı şoför Hüse - | vinin idaresiadeki üzüm yüklü bir kamvon Kemalpaşa şosesindo dev- filmiş Yeşilova köyünden Musta» ta ve Mehmed isimli iki kişi ölmüş, sekiz kişi yaralanmıştır. * Müsirin eski Basvekillerin - den Ahmet Zevre Toros ekspresile Ankaraya gelmiş ve ayni trerile İz- mir fuarını gezmok üzere İzmire Ritmiştir, * İstanbul Kız Muallim mekte. bi sşon sınıfına meslek derslerinden imtihan vermek şartile liseyi bi- tirönler “Seya #o0 sınıla terfi edene ler arası 5 neharl talebe ali- nacaktir. * Orta Tedrisat muallimlerin- den 436, mesleki ve te muallimlerinden 62 miştir. e Ölü Himmet isminde birine ait bir mübadil bonosunu ele geçi- ren Mehmed adında birisini Hi #daşının muhakemelerine 2 in- | ci akır cezada dün devam olun - | . Ethem; sahto bonocula » miştir. *W Gümrüklerimizde beklemek. 'te olan 25 bin çuval kahvenin çı- | karılması için busün emir beklen- | mektedir. * Seferde bulunan — gemilerle halkunızın her zaman mühabere edebilmelerini temin icin Galata yolcu salonu üzerinde kurulacak olan telsiz merkezine rıhtımdaki vinçlerin tesir edeceği anlasılarak POLİS MAHKFMELER Büyük bir orman yangını oldu Beykozun Paşa-Mandıra ve Ali Bahadır köyleri civarındaki Em - lâki - milliyeye ait aormanlardan Şangın çıkmış ve Ğ0 bin metrö Mmurabbalık bir saha tamamen yan- daktan sonra söndürülmüstür. Yan- Şinin noden çıktığı henüz a lamamakla bersbef bir köylü ta- Tafından atılan -sizara veyahut da yakılan alesten ileri geldiği tah - anin olunmaktadır. Tahkikata de- vam edilmektedir. Bir delinin marifeti 'Dün öğleden sonra Cağâloplun- da Dokttor B. Mazhar Ostsnın mu- ayenehandal e Maarif idaresi a- rasındaki sokakta duran Üstü ba. &1 teriz bir adamın otomobil ve arabalara İşaret vererek seyrüse- fer memurluğu yaptığı görülmüş- tür. Polisce tufulan bu zatıy Pisi- kopat bir deli ölduğü ve bir mik. tar rakı içince aklına sevrüseferi Mare etrmk hulyası gldiği anlaşıl- mis ve kendisi Emniyet müdürlü- üne gönderilmiştir. Üsküdar ceza evindeki vak'a Üsküdar ceza evinde birkac Eil evvel bir vak'a olduğunu ve 4 ka- | til mahkümunun, kümar oynama-| larına muhalefet öden bir gardi - yanı dövüb varaladıklarını vyaz - anıştık. di bildiklerek vak'a gi surgtla tzah olunmakladır: «Cexa evimizin gerek mevkuf ve| gerek mahküm kısmında tam bir düsivlin mevcuttur. Yazınızda isim. leri göçen 4 mahküm kumar oy- narlarken gardiyan Mehmet Ali örülmüş ve başgardi- tarafından yanlık dairesine davet olunmuş - lardır. An bunlardan birisi gar-| ne karsı mukavemet inden cebir kullanılarak odusundan cıkarjlmiş ve mezkür| fiillerinden — döolavı avni tarihde makamımızdan — ahnan kararla müuhtelif disinlin cezalarile tecziye| olurmuslardır.> Yıldırım Davutpaşa | klübü - kongresi Yıldırım Davudoaşa külübünün fevkalâde kong'! ylülün 8 inci DJZJI' günü sabahleyin saat 10 da tya Cümhuriyet Halk Parti- Si asında yapılacaktır. Ruzha. mede nizamnamenin tâdili ve isti- fa eden idare heyetinin yerine se- çim yapılması vardır. Bu münase- e azalar davet olunmaktadır. Birimizin Dardi |Hepimizin Derdi Yine kibrit kutuları Bir okuyucumuz yazıyor: «Dikkat ediyorum, benim gok tanıdıklarım al- Bot söyütyerler a taltlatık içinde çöplerin 45 mi 50 mi ol- ması lâxun geldiğini de kimse iyice bilmiyor. Acaba rakı şi- şelerinde olduğu gibi, kibrit kutularına da müşteri alma - dan açılmasın diye, - bandrol ika Cem sultan öleceğini anlamıştı Cem, esasen çok — kuvvetli bir | yücude sahipti. Redadı gibi spor- İzl â'% E yordu. Bususla beraber ölüne yak- Taşmış bulunuyordu. Şehzadenin maiyetinde bulunan sadık beyleri göz ııdu— kendi- sine göstermemek için nefileri. ni eebrediyorlardı. Sultan Cem, bazan beylerini ya- 'nmna çağırıyordu. Onlarla derdle- şiyordu, Şehzadenin ağrımdan ç- kan sözler şunlurde —Yarab, eğer bu kâfirler beni ba. hane edip ehli islâm üstüne huruc etmek kasdını ederlerse beni o :*lıkn-'hünllfıı—hh»—- Diye dua ediyordu. Ve maiye . tinde bulanan beylere: — Eğer ölürsem cesedimi İstan- bula nakleyinir.. Diyardu. Bu aralık şebzade kar- deşi Sultan Beyazıda bir mektup yolladı. Cem bu mektubunda kar- deşine hulâsatan şöyle yazıyordu: « Vefat edocek olursam cese- p les gi ae Baarsaz Ne yapıp yapıp İstanbula nakleyle.. Mısırda bulu- 4 | dolayısile bu memloketleri PI Dr. Funk'un nutkf Yazan: AHMET ŞÜKRÜ Alman - İktisad - Vekili Funk, Viyana fuarmın münasebetile ehemmiyetli tuk söyledi. Doktor Funk'ü! iki kısma ayrılir: | ğadi abluka ile Tışmıştır. 2 — Bundan sonra Avrupa nizamına ıe(rrcl haf zamın tâbi olacağı ıuııın £| mıştır. 4| Bugünkü Alman harp © 1914 harbine naza! ha iyi vaziyette olduğuna yoktur. Almanya, 1514 harbit, keri noktada büyük ha sonra başlamış, halbuki harbil, tısadi hazırlığını ihmel cW 4 Belki de Almanlar yirmi ne evvel çok kısa sürecek bi göze almışlar ve hesaplar çıkınca, tazyıkı gittikçe tısadi zorluklar içine atılı Filhakika Almanlar, 1914 hâ askeri mağlübiyel neticesi ğil, iktisadi sahadaki imkâi lar dolayısile kayhetmislerdi Hitler Almanyası, daha bEğ hareket etmiştir. Harbe b dan evvel büyük stoklar (OP ve askeri harekâlın seri ) da Alınauyaya bu noktada etmiştir. Gıda ve hububat b ) mından Almanyanın herhaBi' j zorluk karşısında kalmıya hakkaktır. Diğer taraftan A yazan islilüsına uğrayan Mülg ketler hakkında aym şey mez, Almanya bu memlek iaşesi mesuliyelini üzerine istemiyor. Bu memleketlere İj cekolan gıda maddelerinin Üü ahlırkasına tâbi olmumasın! Üj etmektedir. Halbuki İngili manya ile Almanyanm uğrayan memleketler arasif fark görmemektedir. Bin inda U l:rdıııı bazılarının aç k.ılm— kündür. Avrupanın ve bilbassa rupanın müstakbel nizamt da, doktor Funk tar: lencn sözlere gelince; bir evvel bu bahiste söylenen nazaran bu defaki beyanatif gi ric'at eseri görmemek N değildir. Hatırlardadır ki Funk, Frai ti ak” İ anın bezimeti de söylediği nutukta Alı Ayrupanın endüstri _M rak göstermiş ve Sovyel ketleri dahil olduzu halde Avrupayı da Alman endü iptidai madde yetişliren olarak tesbit etmişti. F bu telâkki, Almanyanın <hayat suhasın nazariyesimit ğ sundu. Bu defa doktor Funk Öj ihtiyatlı davranıyor. Avrupanın — Almanyaya madde yetiştiren bir z İarak ayrılması, asla bahis, zuu olmadığımı sarih olarak Şi) lüyor. İktısad nazırına görülgi manya, bu memleketler ile © sahssında sıkı işbirliğinden * bir şey düşünmüyor. Harp çıkmazdan ııııd memleketlerin Almanya il€ tıkları ticaretin hacnu, haf caretlerinin yüzde ellisinde 4 de yetmiş beşine kadar çıki? Fakat Almanya bununla dü etmiyerek, bu memleketler! rel monopolü kurmaya ç: b | di ve siyasi hegemonyası alt mıiya teşebbüs etti. Bütüm sahası» nazariyesi, bir ge politikası olan bu telü yanmaktadır. Ve bu h: ıy evvel bizzat Funk bir defa daha izah (Devamı 3 ünecü ;, rer sadık bclsi_lrkı...ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: