14 Kasım 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Kasım 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TF GT NK DARÜL ACEZE KADROSU Darülacezenin faaliyetine dair bir istatistik gördüm. Rakkamlar karşısında gözle- Time inanamadım. Efendi bir yıl içinde, Darülaceze de, tamam 281 - bin kişi iaşe ve ıbate edilmiş.. Bu yekün, İstanbul nülüsu- nun hemen hemen üçte biri- dir. Demek, Darülaceze kadro- sunu birâz daha genişletseler, bütün İstanbulu yedirip içire- cek, yatırıp kaldıracak.. O zaman, bizde geçim derdin- den kurt!luruz TEKAÜT SANDIĞI Tramvay amelesi için, ida- re, bir takaüt sandığı kurmak için uğraşıyormuş.. Bize ka- lırsa, beyhude zahmet.. Ara- (Düşkünler evinitevsi Son yılda 291 bin 104 | kişiye bakan Darülâ- | cezede yeni pavyonlar yapılacak ği Düşkünlerevi Şi genişletmeyi lü- üştür. İstanbul gibi büyük bir sehir için şimdiki pav- yonlar vı isler gayrikâfi gelmek- tedir. Bu maksatla önümüzdeki yıl çesine tahsisat konulması çalısılacaktır. T taraftan Darülâcezeye alı- nanlar her yıl gittikçe artmakta- dır. Resmi istatistiklere göre 939 yılı içinde buraya 129 bin 653 ü erkek, ©4 bin 419 u kadın olmak üzere Beledi «Darülâce zumlu gör: el ne il çıkmıştır. Yine 1939 yılında burada 37 bin 307 si erkek 21 bin 725 i kız olmak üzere 59 bin 32 çocuk ki yukarıki- lerle birlikte cem'an 281 bin 104 balar azalıp yolcu çoğaldıkça, î kişi ibate ve iaşe oluf:ulış'ıuı'. tramvay müstahdemini ara - | Altı ayda belediye tahsilâtı Haa Te Şatler | Öyerim miyon e artu Ü Fevkalâde varidat h lmak olsa, çürüğe çıkanlar bulunuz. | | Fevkaliie Ydt Teti n MECİDİYE i KÖYÜ Ben kendimi bildim bileli, Mecidiyeköyü halkı dertlidir, sikâyetcidir. köyde, bir çeşme, yarmış; bir kovayı tam 35 da- | kikada dolduruyormuş.. Köy halkı, insaf yahu, di - yor, suyumuzu çoğaltın! Me- cidiye köylüler çok sabırlı in- sanlar. Bir kova su için 35 daki-| ka bekliyorlar.. Deseni- ze, bütün ömürleri, çeşme başı sefası yapmakla geçiyor. ATLAMAK " MESELESİ Tramvaylar rken at- Jamak yasağına riayet etmi- yen 26 vatandaştan daha para cezası alınmış! Hergün, bu atlama meselesi yüzünden, yüzünde! birçok kişi ceza alıyor; fakat | senelerden beri de atlamanın önüne geçilemiyor. Demek oluyor ki, atlamak bir ihtiyaçtır. Ceza, atlıyanla- vı uslandırmıyor ve onlar, at- lamakta devam ediyorlar. 'IMET RAUF Kitapların dili.. | Geçen gün vapurda bir orta wxektep talebesinin velisi ile ko - nuşuyorduk, Dedi ki: Matematik kitabında paralel me, bilfarz, tarih kita- nda müvazi olarak geçiyor. Bu ikilik neden?, Ya ikisi de müvazi, kisi de paralel olmalı değilmi? erin yüzde doksanı ilme de- gntığa bile istinat etmiyor. Saçmalıklarından vazgectik, olmazsa mekteplerci itabın dili bli manlıca lügatlerle yazılmış kitap- lar da var; yeni terimlerle yazıl- miş kitaplar da. BÜRHAN CEVAT tının geçen yıla nazaran 1 * kukat da 1 milyon 31 'bin 653 Hira hazirandan bu ay ni- müstür. havetine kadar; yani mali yılın ilk 6 ayı zarfında ise gerek tahsi- Vât ve gerek tahakkukatın yarım milyon Hra fazla bulunacağı an - lasılmıştır. Ki Sahneye çıkarılan küçük kızlar Bazı seyyar tiyatro ve varyete heyetlerinde küçük yaşta kızların da sahneye çıkartılıp cambazlık yaptırıklığı ve bazan da bunlara * seslerinin güzelliğinden bahisle - sahnede sarkı söylelildiği görül - 'ahsil cağında bulı Taftan calışıcıların da vi Tayı san'at edememeleri trollara geçilmiştir. vi Âni esnaf kontrölleri muayyen semtlere inhisar etmiyecek 6 ıncı sube memurlarının âni es- naf kontrollarının çok faydalı ol- duğu görülerek kontrol memurları sayısının arttırılması kararlastı - ilmıştır. Ancak; bu kontrolların kalabalık yerlerle muayyen — muntaka ve ASIZ e- nafı az uzak semtlerde de her vakit yapılması istenilmiştir. Tağiğğaamin Talebelere parasız sinema gösterilecek Sehrimizdeki tekmil mektepil - lere parasız faydalı filimler göste- tilmesi Maarif Vekâletince karar- Halkevinin yeni bi ma salonunda gösü san'at enstitüleri ile akşam kiz san'at okullarının — çalışmalarını gösteren bir — filim ile bu hafta icinde parasız sinemalara başla - nacak ve tekmil mektepler sıraya konacaktır. Muhtelif merasimler, ilmi calışmalar da bu — meyanda göslerilecektir. için| z yirmi iki bin yetmiş iki ta- | iyar ve malül, girip bir kısmı| SAD kızlara müsaade edilmemesi alâ- | kadarlara bikdirilmiştir. Diğer ta- : semilcre inhisar ettirilmeyip e8 - | laştırılmıştır. Bu filimler Eminönü | Bizde terfih şekilleri Beş on arkadaşın toplandığı bir eleman, randıman, kı- mecliste, dem, liyal hayli uzun rzelere yol a“an mevzular üzerinde | hararetli hararetli konuşuyorduk. Genç ve münevver bir dostumuz: «— İngilterede, meselâ, öyle hâ- kim vardır ki, binlerce lira maaş alır. Orada her memur olduğu yer- de, kendi branşında, kendi mes - leğinde, yıllarca ihtisas yaptığı da- vayı elinde tutan müessesede ter- fih etlirilir. Bir başka arkadaş şunları söy- / bir kaza kaymakamı tanırım, Bu zatı takdir ettiler, Terfi ettirmek | için de, bir başka vazifeye naklet- tiler. Bence, bu zat artık hiç fay- | da vermiyen, pasif hir vaziyete geç- ti. Çünkü, bulunduğu yeni vazife, sabahtan aksama kadar bir takım kdğıtlar imza edilen, her dakika basında calan telefona cevap ver- mekten ibaret bir mevkidi. Bizdeki terfi şekil ve hususi - yetlerini bilen üçüncü arkadaş da, yaziyeti şöyle huldsa etti: — Doğrudur. Memleket, ener - Şik bir kaymakam kaybetmiştir. Halbuki, o zat, daima kaymakam | kalmalı, daima bu vazifeyi yapma- lıdır. Fakat, maalesef, kayma - kamlık, nihayet, bir raddeden son- ra, insana terfi ve lerlih hak ve imkânlarını vermez. Çünkü, ka - mun meselesidir. Kaymakamın mu- myven maaşına daha fazla on para zam yabamazsınız. Kaymakamı, kaymakam gibi, di- ğer bütün mütehassıs elemanları daima yerlerinde bırakalım, yerle- rinde terfih ettirelim, REŞAT FEYZİ 5e B ı KÜÇÜK HABERLER lW * Şehki üştür. İ a san'at mektebi. açılacaktır, «4 Et ihtiklirina mâni olmak için ye- ni tedbirler alnmıştır. Mezbahada ya- pilan toptan satışlar hergün satıcıların imzaları altında hazırlanacak boşdro ile bayvan borsasına bildirilecek buradan da perakendecilere tebliğ olunacaktır. a İktisat Vekâleti memleketimiz da- hilinde ihtiyacı karşılayacak — şekilde bir otomabil dâstiği imali kabil olup olmadığını tetkik | w Dün şehrimizin muhtelit semt « lerinde tramvaylardan —atiyan 14 kişi | tutulmuğ, 9 şoför bakknda da cezal ta- | Kibata geçilmiştir. & Vali ve belediye reisi B. Lütti Kırdar dün Beyoğlu belediyesine gi - derek sokak aralarındak! yolların ta - miri ve yenlden inşası işile meşgul ol- rauştur. Bu iş için Beyoğlu belediyesine 85 bin lirtlik tahsisat verilmiştir. v Kaput bezi fiatları artmakta de- vam etmektedir. Eylülde 1080 kuruşa Batılan kaput bezlerinin topları on iki liraya çıkmıştır. * Ücretli memurların vaziyetle - rini tetkik edip bunları maaşa geçir- mek üzere kararlar verecek olan Ma- | liye Vekileti müsleşarının reisliği al - tındaki komlsyon mesaisine devam et mmektedir. 4 Memlekete kauçuk İthali için Ti- caret Veklileti tüccara akreditif aça - taktır. 4 Beyizitta inkılâp müzesinin av- Tusunda hata mahsus büyük bir mec- cani okuma salonu yapılacaktır. 4 Ahırkapıda oturan . seyyar satict gündüz bir alle kavgası neticesinde ye- ğeni Kadriyi bıçakla ağırca yaralamış ve kaçmışsa da yakalanmıştır. diye doktorları bir misli çoğalülıyor Beledi tekmil &ı ütçesine de sıhhi larının savısı kalabalık gemtlerde bir misli çozaltılacaktır. öi ğükll Bir yılda kaç esnaf muayene edilmiş 1839 yılı icinde şehrimizde be- | Jediye doktorları tarafından altmış beş bin altı yüz altımış dokuz dük-| kân sıhhi muayeneden geçirilmiş ve yüz yirmi üc bin altı yüz doksan bir esnaf doktorlarca muayene ©- lunmuştur. Yine ayni yılda 33 bin 840 fakir olunmuştur. Belediyece bunlardan 8361 has- 'tanın ilâcları meccanen yaptırı! - matır, —— p Samatya Kızılayının müsamerci Samatya Kızılay cemiyeti tara- fından bu cumartesi gecesi Taksim Dağcılık kulübünde yapılacak olan| ! danslı müsamere bazı sebepler do- Matbaacılığın 500 üncü yıl dönümü — münasebetile varınki | bugün — saat 18,30 da Beyoğlu | Halkevinin Tepebasındaki merkez binasında Maarif Vekilliği derleme| müdürü B. Selim Nüzhet Gerçek | tarafından bir konferans verilecek- tir. Bu konferars herkese serbest- tir. Diğer taraftan Beyazıttaki İn- kılâp müzesinde de bu münasebet- le bü bir sergi açılacaktır. POLİS MAHKEMELER Zehirli ördekten ölen bahçıvan ! | Ahırkapıda 81 nümaralı bostanda, İ olturan Hacer lâminde bir kadının; ikocası baheivan Kâzımı-zehirle - mek süçile mahkemeye verildiğini| ağır cezada devam — olunmustur. | Hacer müdafa: a: «— Kocam ava gitmişti. Orada zehirli ördek yemiş, Eve geldiği tir tir titrivyordu. Ondan | Dediğinden muhakeme bu iddia-| vı ve morgun raporunu tetkik et | mlis ve neticede Hacerin beraetine | karar vermiştir. | İhtiyar kadını kesen katil Bayramın birinci gecesi Sul - tanabmette eski hapishane bina- sında dilenci Havvayı boğazından keserek ökdüren Remzi hakkında- ki tahkikat — bitmiş ve katil dün 4 üncü sorgu hâkimliğinden 1 inci | ağır cezaya verilmiştir. Yakında | muhakemesine başlanacaktır. “ETE Ve. bir aa geldi ki Ruhi B. in «ir. science» ındakl maraz — ve gördüğü tahrik tamamile hükim oldu ve bu hâkimiyet zavallı mü- wekkilimde her gün yeni bir sar- Binti vana yapa; irade, taahhkul, akeme, mantık, seciye, tahsil iye, ve ruh va: ka anormalliği oncda tab ve. bu onda o kadar kuvvetli, hızlı bir inkişaf buluyordu ki, bu- nun ilk ve bariz tezahürü k: ve çocuğunu men kolları ar,; Ve bi Ruhi bey has- e giden ve a sık sık tesadüf ettiği- Zniz kayıtlardan da anladığımız g bi çinnet nübetleri Son Telggpf'ia edebi romavı : GÖZYAŞLARI klarını yıka kıldı | gnda zaman, 170 M İZZET BENİCE Hasta bunun farkında değikli. Çün- kü onun için tabii hükmüne giren yaşayış Varlığı odur. Bu değişik, anormal hüviyet bütün seyirlerini tam bir inkisafla yaparak onda a- muştur. Cinayet, cinayeti id- cinavetteki hissi ve şuuri sevk famamile muvakkat ve arızi bir Teaksiyonun ifadesidir ki, bu da tabil ve gayritabillitin ayni za - manda memzuç Ve mündemiç ok duğu bir insandaki ruh hasletleri ve tezahürleri itibarile akıl dok- torlarının ve ruhiyatçıların uzun uzun etüd edetekleri bir mevzu, bi hâdisedir. Bu reaksiyon mahi- hlll edi z bir kavemetile cinavetini tekrar hu- zarunuzda ifade edinciye “kadar devam etmiş ve mi ilim yine bir akse ile meknuz ve hâkim hü- viyetine dönmüştür. Fakat, bu se- fer tam bir delildir!. min idamını istemişti. Ben bu ruh hastası için beraet, hattâ zünü bilirince rekls n avukatlarından söre «ti r mi? bir müflise: Bir diyeceğiniz Bu soruş avukatla: — Paran var rm? Deyişi, gibi geldi. Şaşırdılar Önce itham ediyorlardı. — Roman!, Diyorlardı. — Öğretilmiş!. Diyorlardı. Avukat hileleri rlardı!. Katilin cinayetini anlatırken lekrar 6 anı yaşaması, delirmesi salondan jandarmalarla çıkarıl - ması, avukatın sözleri bütün kar nuni, hukuki müdafaa ve ret im - kânlarını ortadan kaklırenış koz - ları kaybettirmisti. İlk önce ellerini uğuşturdular. Dudaklarını kımıklattılar.. — Söylenecek şey kalmadı!. Der gibi oldular. İhtimal mes - dek, avukatlık, söylemek zarureti anlardan da birini; Ruhinin dai- ma gözlerini bakışlarına düğüm- dediği avukatı ayağn kaldırdı ve — Naran hanımefendi hakkında gerek katil fendinin bötün söylediklerini red- dederim! Katil biç kilinin ifade, tarif ve tasvir ettiği Serseridir, müfte- milş bir delilik da esrarxeş- icesi olan deliliğe vor, Her iki şekil- İlk sözlerimde musurran. Reis müddelimuminin yüsüne baktı. *Müddeiumumi: — Maznunun üsülen tibbi. ad- liye sevkini ve müşahede raporu- nun alınmasını talep ederim!, Dedi. Ve hâkim, sözünü şöyle 'elseyi bir mayıs perşembe günü saat an dörde talik ediyo - rum. Maznun hakkında tıibbuadil- den gelecek raporun - tetkiki ile karar tefhim edilecektir. Ve.. muhakeme salonunda tek - rar uğultular, konuşmalar, kay - naşmalar oldu!. HALK DAĞILIRKEN Hâkimler salondan — çekilirken dinleyiciler de dağılıyor ve kulak- tan kulağa konuşulen şeyler işiti - YO < çe dKTERlN | | irollar için fazla | tahsisat konulup belediye doktor- | kadın, erkek, çocuk da müayene | Tayısile 14/12/940 tarihine tehir | edilmiştir. « | —— | dönümü | Matbaacılığın bes yüzüncü yıl | ve. nihayet bir | de de katilin tccziyesini istiyorum. | X. 41 üyük — Tarihi Yazan: RAHMİ YAĞIZ g Sıhhi mü-| DÖNMİYENFİLO THE i| ayeneler | —— Esnafın kalabalık ol- | duğu semtlerde bele- | Tefrika Yavuzilerlerken birdenbiresarsıldı Binbaş: meyin çok rica ederim.. şu boğaza bakın.. Boğaz ağzı, düş- man devroyerlerinin devamlı rakol servisile tarassut altında i- ken huruca imkân yoktur. Bunu bir tarafa bırakın.. Bir tahtelba- hirin dökeceği iki baçuk maynle Mondros ağzını kapatmak, sım donanmasını orada hapset - meğe kalkışmak bir nazariyeden ibarettir. İşi kısa keselim. Bu hu- rucu Amiral . Fakat ç. kan filo bir daha geri dönemez.. — Anlamadım.. — Fazla söyliyeceğim bir şey yeok. Allah muvaffakiyet versin binbaşıı Fon Şlobah Vasıf kaptanın ya- mından ayrılırken tekrar rica etli: — Çok rica ederim kaptan bey, bu tasavvuru kimseye ilşa etme- yini Söz veriyarum binbaşım.. Ta- mamen bende kalacak.. Ve. bu konuşmadan bir hafta tün hazırlıklarını tamam- hyan Yavuz, bir sabah - 19 kâ- munusani 134 - Büyükdereden ye ile Midilli ve Muaveneti Milliye, Nümunei Hamiyet ken- disini takip ediyorlardı. Burada demirliyen Yavuzun gelişi düş her türlü tedbir alımdı. İkinci günü Yavuzda mevcut bütün Türk za- Yalnız topçu kaptanı yüz - iza ile torpito zabiti Kadı- yüzbaşı Necip ve erkânı - reisi Sıtkı bey bırakıldı. kata tâbi tutuldu. Üç gün intizar- dan senra - 20 kânunusani 1334 « sabahleyin şafakla demir alan Ya- vuz Midilliyi ve diğer semileri pe- şine taktı, boğuzda sisler arasm- da ileri hareketle gecti. Karanlıkliman önlerine varınca, Yavuz birdenbire sarsıldı. Gemi, ilk yarayı burada kendi maynle- rimizden birisinin inlilâkile al - mıştı. İnfilâk yerine bir şaman- dıra birakıldı, seyre devam o - Tunda, Sabaha karşı, sisler içinde ve a- laca karanlıkta yapılan huruç, düsman karakol gemilerinin gö- zünden kurtulmuş, filo Akdenize açılmıştı. Boğ çıkılınca Amiral işa- ret verdirdi, Hamidiye ile iki dest- reyeri boğaz dısında ric'at hattı- himaye için terkederek Midil- liyi sancağına aldı. 'mroza dümen tuttu. yazmıştık, Bu davaya dün birinei İAVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Çemberlaya'o dair... Yazan: Ali Kemal SUNMAN İngilterenin eski başvekili Ne- vil Çemberlaynin , ihtiyar devlet adamının hayatında neler len ber insan bir gün ölecek diyen kanumuna göre Çemberlaynin de dünyaya veda etmesi tabii bir yfiyettir. Fakat bu devlet ada- munın resmi ve hususi bayatı hir- kaç noktadan hakılmağa değer. Hükümetten çekileli çok olmamış- tı. Çörçil kabinesindeki vazifesin- den ayrıldıktan sonra Nevil Çem- Şekspirin bir gence verdiği şa müsihat Nevil Çemberlaynin kula- ga galiba pek küçük yaşından- beri küpe olarak kalmıştır: «Her düşündüğünü söyleme. İyi düşünmeden harekete geçme. Sa- de ve teklifsiz ol, fakat bayağı ol- ma, Dostlarını iyice imtihan et. İ- yi bulduğun dostu kendine çelik çemberlerle bağla, Her yeni gür - düğün arkadaşı kendine dest bil- me, Kavgaya girmeden evvel iyi düşün, Fakat bir kere girdikten sonra düşmanını korkutacak gibi döğüş. Sana lâkırdı söyliyen ber kese kulak ver, Fakat pek az lâ- kırdıya karış. Herkesin yürüttüğü muhakemeyi dinle. Fakat kendi hükmünü sonraya sakla, Giydiğim esvap kesene göre olsun. İyi fukat gösteriş yapma. İyi bir kıya- fet Insan için iyi bir şehadettir. Ne ödlünç al, ne da ver. Çünkü her ğ B ikisinde de ahbabını , çocuk gibi düşün- ) Bir defa | man ajanlarınan girlenmek için | Diğer gemiler de böyle bir tensi- | İ Sarıyerli Vasıf kaptan filenim Nüradan hareketini takip ediyor- du. Gemiler karanlıkta gözden si- Timirken mırıldandı: — Dönmiyecek bir file bu!. Yavuzla Midillinin İmroza doğ- | ru ilerleyişi azami bir dikkat ile vazifelerini başaran vardiyanla - | rın denizi gözetleyişleri arasında | ârızasız cereyan ediyordu. Hava dehşetli soğuktu, Şiddetli bir karayel armada ıslık çalıyor, denizin hısıllısi ile kurşuni bu - lutlarla örtülü gökyüzü arasında derin bir yalnızlık içinde uzakta tektük ışıkları gözüken İmrozu ve İmroz civarındaki düşman gemile- gözetliyen möbetçiler, ilikle- rine işliyen soğuğa aldırış etme- den vazifelerini yapıyorlardı. İmroza yaklaşıldığı sırada şa- | fak henüz sökmek üzereydi, adanın etrafında karakol royeri, projektörünü etrafta de- laştırarak baskıncı harp gemileri- ni görmeden ilerledi.. Karakoluna devam etti. Yavuzla Midilli İm - roz önüne gelince durdular. şovic bizzat kumaı köprü den adayı ve önünde yazılı hari- tayı tetkik etti. da derin bir heyecanla emir bek- liyen topçulardan hazır tekmilini | | meşgul oldu. Kabinede isledi. Her taraftan: — Hazır!, Sesleri gelince hedefleri tayin etti. Midilli ile birlikte, düşman hava karargâhımın — bulunduğu benzin deposile ambarların mev - cut olduğu haber verilen Kuzu- burnu ile civarına toplar dirise e- dildiler.. Amiralin: — Aleşi, Emri, Yavurun baş faretlerile borda toplarımı ayni zamanda ve Midillinin de tekmil ateş kudre- tini bir anda harekete getirdi. Müthiş bir tarraka, kulakları sa- Bır eden bir gürleyiş, Akdenizin enginlerinde çınlıyarakTürk zırh- İmrox, 25 kânunusani sabahı, o zamana kadar raslamadığı bir u- yanışla sabah uykusuudan fırla - mıs, mermilerin cehennem sağ « nağı altında kaynıyan toprak, ha- yaya uçan depolarla tayyare ka - rargâhı, infilâk ederek yangın çı- karan cephanelikler adada kızı, korkuaç ve kanlı bir sabah mey- dark- vetirmişti. (Devamı var) türlü müşkülütı ile karşılaşmasay- dı belki Nevil de o kadar «pişkin» olmıyacaktı. - Fakat çok teerübe sahibi olduğu besbelli. Eğer öyle olmasaydı ihtiyar yaşında bir giliz başvekili her türlü istiskak leri hazmederek Almanyaya, İtal- aya kolay kolay gidebilir miydi? KRomaya gittiği zaman görüşe - cek kimseyi bulamadığı için vak- tini saatlerce Mmüzeleri ziyaretle geçirmeğe mecbur kalmış, buna rağmen ne harekâtında, ne sözle- “rinde hiçbir ölke eseri görülme - :.ı tir. Kendisine bunu senranlara — Maksat İtalya ile anlaşmak- tır; sulhun devamıdır. Bu uğurda her suretle çı ce - vaplar vererek konuşmak için hiç kapıyı kapamamıştır. Herhalde eski İngiliz başvekili sulhun devam edebilmesi icin çok uğraştı. Her törlü yı züntüye katlandı; mhkhkı. Fakat memleketi bir gün harp ile karşı karşıya gelince de işini şa- şırmadı. İngilterenin müdafnası için hazırlanmak, büyük prog - Tamlar yapmak, silâhlanma işime Milyarlar tahsis etmek yine bu sulbusever devlet adamımın za- | Maninda girişilen işlerdir. Şaşırmadan çalısmak gibi ölcü yü muhafaza ederek söz söyliye- bilmek de ayrı bir meziyet olsa gerek. Nevil Çemberlayn söz söy- Terken de nasıl bir *pürkelâm» el- duğunu İsbat etmiştir. Cümleleri hep hesaplıdır. Kelimelerinde faz- lalık, eksiklik görülmez. Tehditle- Sanra top başın- | z Nevil Çeıııbe!ı_ | Yazan: Ahmet Şükrü Sabak İngiliz başvekili C:':;.w daynin ölümüle politikası İliğar d | lâsa uğramış devlet adat biri gözlerini hayata ıııpı::.y yor, Bu politikanın ne deTtÖğğe İâsa uğradığını anlamak iÇİN ÜĞ nihte Çekoslovakyayı fedâ #ÜRey ayni zamanda İngilterey? * payt ya Sovyetlerin işbirliğin', bettiren Çemberlaynin, LAf R dönüşünde tayyareden Gktyeğe | z Bay Hitlere imzalatlıği Ü sulh kını sallıy üdk DÇ ni hatırlamak EEir — Ben size (yani İngilif y na) otur sene devam edecek sulh getirdim. Halbuki bu sözleri aıl';’ sonra aradan bir sene yine bizzat cmımııyı»ğ N, ya karşı harp ilâm etmek riyetinde kalmıştı. w Cemberlaynin siyasi lı-—'"—,ı tisahı 1918 senesinde yine İlGaik ham sehrinden meb'us ) başlar. Bu sırada Cemberi yaşına varıyordu. / Siy! bu kadar geç başladıkındaf ö | F İ LAŞ bir zaman içinde üzerine Üaj ağır vazileleri lâyıkile y b Rt ıcilı'.il)ıvi(c bazırlanmış h Bu, İngiltere için de AvTUP?' OÇ de bir felâket oldu. Filhakikâ ğğ P , berlayn politika hayalınA ! tan sonra Başvekil olunttWi l | dar aradan on dokuz _J' zaman geçmişti, Fakat bit Py yf det zarfında harici ıııal:u':f . |S v | vazife, posta ve telgraf <i Sonra da sıhhat ve malifi arlıklarnda bulundu. Teti dürüst bir insan olduğundA” 74 servatör partisi mensul sında büyük itimat ve kazanmıştı. Gerek bu ld? gerek büyük Çemberlayn mensubiyeti — dolayısile, Baldvin çekildikten sonra nesinde Başvekil oldu. Muhafazakâr partinin zakâr zümresine mensup berlaya İspanya işinin anlıyamadı. ai Bundan sonra AlmanYART y koslovakyaya karşı giriştiğ cxvüz hareketinin manasınt —| | a7 anladı. » y ;:';.r’mk.—,—;fğ 101X laynin giriştiği sivasi zonlar tekemmül c keri sahadaki hazırlı! mamlanmadan evvel, 1 Ş ua M N ; & azim gösterdi. Fakat | idame edebilmek ıııııı_ğı Tüzımdı. İşçi partisi j bulunduğu kabineye W mediğinden c—mııı;-,l; killiği Cörçile terketti. Fiğiye dan sonra da bir ay ©' * dar kabinede kaldı. — Diak, Tarih, Çemberlayni, Öi miz, dürüst ve sulhun İili tarihinin dönÜRLER | tasında İngiliz devlet mekt yi sının başında böyle bir Tunması, bütün dünya Birimizin ll;.fg Hopimizin DelZ Denizyolları i! niçin bu kolay yapmıyor ? için zıyorlar. &— Biz ekmeri taşrahıltfi uf 7 rüde Yalova, Ada, Halki Şirketihayriye yerinde le İslanbulun yabancısı günerek Köprüde iskele PŞ Tevalar koydu, Denizrelt İ rasi taşralı vatandaşlafü yeden ölsün ürmek af

Bu sayıdan diğer sayfalar: