18 Kasım 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

18 Kasım 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2—SON TELGRAF- İ8B?inci TEŞRİN 1940 YENİ GELEN EŞYA Son günlerde, Avrupadan | birçok Ucarat eşyası gelmiş.. | Bu arada kınada varmış! Ha- lâ, ellerine kına yakan bayan- | lar var mı?. Evvelce, izdivaç- larda meşhur kına - geceleri | vardı. Fakat, şimdi her gün | kına gecesi!. İKİ KÜÇÜK ı | | HAVADİS Bazan, ne garip tesadüfler oluyor. Geçen gün, bizim ga- zatenin ikinci sahifesinde yan yana şöyle iki havadis oku - dum. Birincisi: Memleketimizde son bir yılda on dört milyon liralık içki sarfedilmiştir. İkinci: İçki düşmanları cemiyeti yarın kongrelerini | yapıyorlar. Mücadeleyi arttı- racaklar.. KUŞLAR VE BALIKLAR İ Bir ajans telgratında — şu satırlar vardı: İtalyan tayya- relerinin Korfu adası açığına attıkları bombalardaa birçok | balık öldü. Bu barpte, insanlardan baş ka, rahatsız olan diğer mah - lüklar, havalarda kuşlarla, de- nizlerdeki balıklardır. Zaval- h hayvanlar!, AYAKTA SEYAHAT Otobüsçüler, belediyeye müracaat ederek, tıpkı tram- | saylarda olduğu gibi, aşakta yolcu taşımak müsaadesini stemişler. Allah Allah.. Garip şey.. Peki amma, ben, savahları matbaaya gelirken, bindiğim otobüste daima ayakta kalı - yorum.. Otobüsçüler, bu mü- sandeyi esasen kullanmıyor« lar mı?, AHMET RAUF Çocuk vefiyatı 'Türkiyededeki ölüm val nn binde yirmi beşini küçük ço- cukların teşkil ettiğini, çocuk esir geme kurumu reisi söylüyor. Bu m mühimdir. Ayni zat, ço - | Cuk düşüren kadınların vatan ha- | olarak ilân edilmesini istiyor. | Bu, yerindedir. Demek, kadınlarımız hem çok | yocuk doğurmalı, hem, doğurduk- a iyi bakm Bu is üzerinde iyetle duralım. BÜRHANCEVAT Pazar yerleri Belediyece buraları için yeni bazı esaslaı cesbit ve kabul edildi | Yeni zabıtai belediye - talimat - namesine epazar yerleri» için bazı | ilâve hükümler konmaştur. hir meclisinin cuma günkü iç- | timamda kabul olunan bu hüküm- | lerden mühimlerini yazıyoşuz: Hanzi gıda maddelerinin seyyar olarak satışı menedilmis ise bun - lar pazarlarda da satılamaz. | Un, pirinç unu, makarna, konser- ve bisküvi, seker ve şekerleme, re- rup gibi gıda maddeleri an- balâilı olarak fabrikadan alınmış - bunlara muhakkak fiat etiketi de ualcaktır., Sucuk, Salam gibi maddeler sa - bit etiketle satılrvyorsa bunlar oku- nak! 'ak muhafaza olunacaktır.| Pazarcılar yalnız belediyenin gös-| tereceği yerlerde satıs vapabilir - ler, | Diğer taraftan kavmakamlıklara| beledive reisliği tarafından gönde- dilen bir emirle her semtte pazar yerlerinin mümkn — olduğu kadar coğaltılması icabettiği bildirilerek yeni pazar yerleri bulunup tesbit edilmesi tebliğ olunmuştur. ———o——— İsmet İnönü abidesi Boluda bir «İsmet İnönü abidesi» inşası kararlaştırılarak — milli bir kademisine vermiş olacaklardır. Bolu valiliği bu maksatla sekiz bin Hira ayırmıştır. - Diğler taraflanr Üsküdar iskele | meydanına da Milli Sefin büyük bir heykeli konulacaktır. Bu suretle İstanbul vilâyetinde Milli Sefin heykelini ilk defa yap mak serefini Üsküdarlılar kazan- mış olacaklardır. -— Beyoğlu hastahanesinde bir yılda neler yapıldı? Belediye hastanelerinde son 1 da vapılan yenilikler ayrı ayrı | tesbit edilmiştir. Bu meyanda Beyoğlu hastanesi- nin emeliyathanesi ile camasır - hanesi tamir edilmiş bir isterize ve bir çamasır yıkama makinesi, iki | adet elektrik etüvsü, bir oksijen | verme çihazı, bir polmmu vantilâtör ile ihtiyat ilâç ve asistan alınmış, kadrosuna 3 asistan, 1 kimyager, 1 hemsire ve bir de müstahzar ilâ- ve olunmustur. ğ —— Açık iş ve memuriyetler Tramvay, elektrik ve tüncl İdaresl Şişli atelyesi için Üç dökümcü ustan, dört tornacı, üç bebinör ustasile dört bobinür çırağı ve Üç kaynakçı aramak- tadır. Talipler Beyoğlunda Tünei ba- gında Metro hanında zat işleri müdür. Tüğüne müracaat etmelidirler. — İkteat alınacak olan 35 lira aslt maaşlı 2 müfettiş muavini için dün yapılması karartaştırılan müsabakâ im-) Vekâletine tihanı kânunuevvelin 9 una lehir 6- Tunmuştar, 'Palipler teşrinisaninin 23 ne zadar Vekâlet mütettiş heyı | Eğine mür: ücret 120 liradır.» — Tülipler 21 teşrinisani perşembe akşamına kadar börsa umuml kâlipliğine müracaat et- melictirler. | Bü Banka geçecektir. | yarayan sudkostik fiatı 23 lradan 28 . Filezofu Boşanma davaları sürüncümede Boşanma davalarının kolaylaş- tırılması mevzuunuu tetkiki mü- | masebetile, geçen gün, bu sütun - larda yazdığım fıkra, ekuyucula- rim arasında çok alika uyandır - dı. Birkaç mektup aldım. Hattâ, bir iki bayan telefon eti Ayni gün akşam üzeri vapura giderken, köprü üstünde rasladı- iım bir mektep arkadaşımı, buna şuuları söyledi: *«— Yazını cankurtaran gibi Yarşıladım. İki sgne evvçl evlem- miştim. Altı ay beraber oturduk. Sonra, kokusu çıktı, ayrıldık. Fa- kat, bu kararı ben vermiş, evi ter- im. Bir takım uzun sebep layı anlaşmamıza inıkân t, benim bu karazımı mah: kemenin de tasdik etmesi lüzımdı ki, resmen ayrılmış addedilebile - yim. Tam bir buçuk sene var ki mahkemede ve adliye koridorla - yet bir hafta sonra son celsemiz var. Karar bekliyo - ruz. Sonra da, bildiğin gibi, daha | birçok muamelesi görülecek.. Arkadaşımın bütün anlattıkla- rımı buraya yazmağa imkân yok. Mubakkak olan şu ki, birkaç gün evvel yazdığım gibi, beşanma da- vaları daha salim bir mecrada ce- Teyan etmeli ve sür'atle karara bağlanmalıdır. Evvelce, boşanmak ve boşamak çok daha kolaydı. Erkeğin, kadına bir «boşol demesi kâfi idi. Buna ratmen, istatistikler gösteriyor ki, talâk dediğimiz hüdise, bugünkü kadar çok değildi. İşin asıl bam- | teli bu noktadadır. Bu mevzun yarın tekrar avdet | edeceğim. REŞAT FEYZİ| SAA | Şehrimizde muayene edilen hayvanlar | Vilâyetimiz veteriner müdi lüğü akdığı tedbirlerle şehrimiz - | de bulaşıcı hayvan hastalıklarını | tamamen önlemiştir. Diğer taraftan bu yılda mezkür müdürlük tarafından şehrimiz da- hilinde 5780 hayvan muayene ©- dilmiş ve beledive hudutları hari- | cinde ise 116 bin 284 hayvan tetkik| edilerek hasta olanlarının tedavi- leri yapılmıştır. l KÜÇÜK HABERLER | keMusırlilar bizden kestane ve zey- tin yağı istemişlerdir. 4 Büyük edip Namuk Kamalin ölü- münün elli ikinci yıl dönümü münase- betile Kânunu evvelin a'lısında büyük merasim yapılaclktır. * Közlükömür ( me İdaresi de a Sabun ve soda milan ve bilâmum temiz malinde kulla- işlerine Braya yüksel * Küdüs radyorunun türkçe neş « Tiyatı saati değişmiştir. Bizim şaatle her akşam aat 21 de türkçe söyle necektir. 4e Geçen hafta içinde memleketi - mizden İngiltereye yapıları ihracal 5 milyon lirayı geçmiştir. 4 Topkapı dışinda bahçivanlık ya- pan 40 yaşlarında Yani 25 yaşlarında karısı Teodorayı — dövdüğü için dün | 9 lira 70 kuruş para cezasna mahküm | olunmuştur. | * Cataka istasyan yolu üzerinde- Ki ah$ap köprü vilüyetçe tamir olu - | macaktır. | 4 Fizt mürakabe komlayonu bugü,: toplanarak yeni manifatura fiatların tesbit edecek ve yeni gelen otomobil | Mstikleri için de kâr mişbeti tayin e- decektir. Bir çivi muhteki- ri tevkif edildi venı |Amerikaya karşı " ilşî iyacı anca ve çengel kul- lanan hamallarınişten | çıkarılması bildirildi Belediye releliği; 'Ticaret Vekâ- | letinden aldığı bir emir —üzerine cuval onulmuş herhangi bir taşıy h ekanca» ve! «çengel> kullanmalarını menetmeki kararlaştırılmıstır. Buna sebep, cu- val azlığı nazarı itibare —alınarak mevcut çuvalların hamallar tara- fından tahrip edlimeyip hüsnü mu- hafazasını temin etmektir. Devlet demiryolları — idaresi de | tekmil teskilâtındaki istasyon ve | anbarlarda hi lların çengel kul- | lanmalarınm önüne geçmistir, Sehrimizde ve best veya ücretli çalışan herhangi bir hamalırn çengel veya — kanca kullandığı görülürse tecziye edi- leceği gibi denhal hamallıktan çi- karılacaktır. ACIKGÖZLER Diğer taraftan son zamanlarda bazı açıkgözler evlerden 10 - 15 kurusa i, boş cuval toplamakta we bunalrı 40 kurusa satmaktadır- lar. Fakat Hindistandan 200 bin Çuval yola çıkarılmış olduğundan Cuval fiatlarının vakında ucuzla- yacağı anlasılmaktadır. B Çiftcilerimizin — ihtiyaçları sorul Ciftçilerimizin hayati ihtiyac - | larından birini teskil eden ziraat | makineleri yadek — aksımına her | | gifteinin olan ihtiyacı tesbit edil - mektedir. Bunlar — peyderpey ve Bür'atle temin olunacaktır, eat Hangi dükkânlar ana caddelerden kaldırılacak? Belediye relsliği 1 inci sınıf cad- | delerden ve tramvay caddelerin- | den kaldırılacak dükânları tesbi etmede baslamıstır. İlk partide iş- kembeci. dökmeci. eskici, turşucu, | koltukcu dükkânları cok islek ana; caddelerden kaldırılacaklardır. Bu husustaki teklif şehiz meclisi mülkiye encümeninde müzakere | olunmaktadır. L Piyazeı ve köftecilerin de bu me- yanda ana cadeden kaldırılmaları cok muhtemel görülmektedir. | ve MAHKEMELER Sirkecide Emniyet müdürlüğü karşısında — hırdavatçılık - yapan Yusufyanın depolarında külliyet- | li miktarda çivi sakladığı haber a- Imarak dün burada ani bir arama yapılmış ve altmış sandık çivi bu- Tunup müsadere olunmuştur. Yusufyan nöbetsi cürmümeşhut kâkimliğine verilmiş ve çivi sak- layıp piyasayı yükseltmek suçile tevkif olunmuştur. Tevkif olunan kaptan Evyelki gün köprünün Üskü - dar iskelesinde bir kaza olmuş ve. bir sandakıya Sinop motörü çar- pıp öldürmüştü. Motörün kaptanı | Hasan Ceylân dün Sultanahmet 3 üncü sulh ceza muhkemesine ve- rilmiş ve suçlu görülerek tevkif olunmustur. Son Telgraf'ın Edebi Tefrikas Küçük Hanım Yavaş Gell| SELÂMİ İZZET SEDES Doktor gözlerini hastasının si- yah gözlerinden ayırmıyordu. Ca- hit devam etti: — Evvelâ size kendimi tak - dim edeyim: Cahit Yaman, Doktor sor: — San'atkâr ? — Evet doktor, san'atkâr olma- fa çalışıyorum. — Eserlerinizi bilirim. Müfek- kirenizin galim olduğu eserleriniz- den belli, Neyse, anlatınız. iyle ansar aluyor ki eğişiyor; başkı bir in san ol orum. — Mesolâ?. latayım. Yürürken. oturur- köneşürken, çalışırken bir « denbire uyku bastluyar; uyuya « rum ve başka, bambaşka bir adam m. Düşüncelerim, zevkie- ea kkilerim değişiyor, Muse- 4 kurmazi renkten nefret ede- rim; balbuki, değiştiğin: — zaman kırmızıya hayran oluyorum; sev- diklerimi çekiştiriyor, sevmedik - lerimi methediyorum. Karşımda - kilerin benim bu halime ne mmana vereceklerini şaşırdıkları muhak- kaktır; cünkü karşılarındaki bil- dikleri Cahittir, söyledikleri ise ta- mamile başka bir adamın sözleri- dir. Ben bu hastalığımın farkında değildim, olamazdım da. Bir gün baba dostlarımızdan doktor Tah - sin Şetfik... — Tanırdım, Allah tahmet ey- lesin iyi doktordu... — Bana birdenbire uyku bastı- rıp bastırmadığını sordu ve hâdi- seyi izah etti, dan' ayırmıyor, en ufak i gözden kaçırmıyor, Cahit sordu: deli olduğuma hük - | rülmemiş hiçbir sey çak bu hastalık pek nadirdir. Kaç — Yirmi dokuz. — Ailenizde asabi hastalık ge - | cirmiş kimse yok mu?. — Yok doktar. — Baubamız kaç yaşında öldü? Altmış dört yaşında. Demir Zibi bir adamdı. Bir anjin aksesi ile öldü. — Peki, âileniz içinde garip buy- hu, acaip bir kimse hatırlamıyor musunuz? — Hayır, hatırlamıyorum. — Herhalde ailenizde asabi biri olması lâzım. Çocukken bir kaza geçirmediniz mi?. Kuvvetli — bir sadme, korku?. | lelim ve tedaviye çalışalım, | var hastalanır. yaşındasınız? | doktar, biçbir şey balırlamıyorum. Neysa, biz simdi! vak'aya ge- Cahit gözlerini doktorun gözle- rine dikti. Biraz tereddütten sonra: Tedaviye çalışacağınız rmr - kak dokter, fakat iyileşecek haki miy san muhakkak iyileşir. — Nadir görülen bu hastalıklan iyileşen var mı?, — İnsan iyileştikten sonra tek- Cahit derin bir göğüs geçirdi: — Benim tekrar hi hakkım vyok doktor, Neden? — Çünkü yarın evleniyorum. —3— k BU BEN MİYİM? Cahit Yamanın gözlerinde öyle bir ateş yanıyordu, gözleri öyle bü- yümüş, gözbebekleri öyle parla - ıştı ki, hastasını bir nevropat ye- Tine koyan doktor birdenbire ateh Retirmiş bir hasta ile karşılaştığı zehabına kapıldı. Fakat Cahit ta- ne tane, tereddütsüz anlalıyordu: — Rica ederim beni deli yerine kovmayınız. Zihnim perişan, içim- .DÖNMİYENFİLO TF Büyük Tarihi * çırpınanları kurtarınağa, filika - No. Tefrika Yazan: RAHMİ YAĞIZ Midillinin kaybolduğu yerde... Denizde çırpıman kazazede mü- rettebat, gemi batarken birbirle- rine sarılarak kumanda köprüsü üzerinde bir tunç heykel durnşile pürvakar sulara gömülen yüzbaşı Hüsamettin ve binbaşı Nuri adlı iki kahraman Tümk deniz sabiti - nin hayalini bir şehamet levhası azametile seyrettiler, gözlerile se- | lâmladılar. Yavuz, bütün hızile cenuba, bo- | gaza koşarken torpitolar da verdi- | ği emri yerine gelirmeğe atıl - mışlar, gözden silinen Midilli kru- | vazörünün denizdeki mürettebatım: kurtarmağa koşmuşlardı. Pakat düşman, onlardan evvel davranmış. vak'a mahalline ko - şan İngiliz destroyerleri denizde lara alarak taşımağa koyuülmüş - lardı. zannile ateşe tutuyorlardı. Düşman ateşi karşısında eraya kadar #itmenin imkânsızlığımı kes. tiren Basra, Samsun ve Muavenet | geriye döndüler, boğaz ağzında Vavuza illihak ettiler, onunla bir- likte içeri girdiler. Düşman tayyareleri Yavuzu - birakmıyorlar, bomba atarak üzerinde uçuyorlar, havadan takip ediyorlardı. Geminin defi topları tesirsiz bir ateşle mukabele ediyor, fakat bu ateş, tayyareleri uzaklaştıramı - yordu. Hattâ, boğaza giriş sırasında, Yavuza iltihak eden Samsun, Bas- | ra muhriplerinden mürettebata si- lâh tevzi olunarak tayyarelere tü- fek ateşi açıldı. Yavuz, bütün sür- atile boğazı geçti, Nâra burnunu dönerken, hâlâ heyecanını dindi- remiyen Amiral ve süvarinin yan- lış manevrasile Nârada sığlığa o- turdu. Geminin büyük bir gürültü ile birdenbire frenlenmiş gibi ye- rinde sarsılışı ile oturduğu anla- sılınca süvari, boş gözlerini Ami- ral Paşovice çevirdi, mırildandı: — Tamam.. — Oturduk değil mi?, — Evet Amiral, fena halde ve fena vaziyette. Bu oturuş, tam manasile bir şa- pa oturuş demekti.. Zira, Yavuzun | peşini bırakmıyan tayyareler çim- | di hareketten geri kalan gemiyi, | devamlı surette üzerinde uçarak mutlaka isabet almağa mahküm bir türlü | boyuna edeceklerdi, Amiral Paşoviç artık iradesini tamamen kaybetmiş, mana ve gü- rurunu, botbinliğini bir tarafa bı- rakmıştı. Yavuz mürettebatı vargayretle- rile tayyare defi toplarmı, mitral- yözleri işletmeğe koyuldulur.. Düş- man tayyareleri akşama kadar ge- minin Gzerinden ayrılmadı. Gece oluncu üslerine avdet etmekte W rarı devam ettirdiler, Bu sırada mevkii müstahkem emrindeki tayyarelerden yüzbaşı i gfild, Golde ve bun- verilen yüzbaşı Podelke dört tayyarelik bir filo ile hava - dandılar.. Düşman tayyarelerine hücüm ettiler, Boğaz muharipleri, karaya oturan Yavuzun üzerinde getin bir hava döğüşü seyrettiler. Adetçe faik, meharetce denk bu- lunan düşmüntayyarecileri bir sa- at süren döğüş imtidadınca çeşit- li manevralarla Alman tayyare - cilerini üzdüler.. Kendilerinden bir tayyare yanarak düştü, birisi iki taraf da birbirinden ayrıldı, üs- lerine avdet ettiler, Amiral Paşovlç o akşam Yavuzu terketmiş, İstanbul postası yapan Basra muhribine binerek payı - tahta dönmüştü. Turgut, Yavuzun yüzdürülme - | sine memur edildi. Zavallı gemi, kendi attığı to - mozlarla mıhlanmıs gibi saplandığı kumluktan sıyrılıp çıkamyor. Tur- gudun bütün gayreti boşa çıkı- yordu. İkinci günü Yayvuzu çekmek ü- zere tel halatla bağlıyan Barbaros, ilk zorlamada halatın koptuğunu t istemek ve va- ik üzere Nezarele bir Düşman tayyareleri vuza yüzlerce homba savuru- sabah akşam bir defa ge- lamadan gün geçirtmi - yuzu tehdit eden tahtelbahir ker- kusu inzimam edince kurtarma a- meliyesine çalşma azami güçlük baddi içinde gereyan ediyor, öl- dürücü bir mesai İlc calışan mü - rettebat kahraman Türk deniz me- ferleri gemiyi karlarmağa uğra - ŞIYON (Devamı var) de korku var; bir uçurumun ke- narındayım, uçuruma itiliyorum, (D'l___< İAVRUPA — HARBİNİN MESELELERİ Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Amerikada Reis Ruzveltin tek- rar intihap edilmesi mihver mem- teketlerinde hoşa gitmemiş. Bunu tabif görmek iktiza ediyor. Bahsin bu ciheti değil, diğer bir tarafı yar ki orası ebemmiyetlidir. Reis Ruzveltin tekrar kazanmış olması Almanyada, İtalyada hoş görül « memiş olabilir, Bilhassa Alman- lar geçen harpteki mağlübiyetle - rini Reiş Vilsonun malüm 14 mad- delik programımı kabul etmek su- retile aldandıklarına yüklettikleri için Almanyada yirmi senedir söy- denen, yazılan hbep bu yoldadır. Amelcikahların Versay muahe- desini — hazırlamaktaki — iştiraki bahsi oyrıdır. Fakat Asrerika'ılar için bilbassa şimü Avrupada tek- Tat bir harp çıktıktan sanra A! - manlara verilen bir çek cevap var- dır. Amerikalılar 918 de Almanya- nin mağlüp edilmemiş olduğunu kabul etmiyorlar. Bilâkis, diyor - lar, Almanya mağlüp olmuştur. Almanyayı mağlüp Ame- rikabların mücssir bir rolü oldu- guna şüphe yoktur. İngiltereye, Fransaya bher türlü yardım edil - miş, sonra 917 de Amerikalılar harbe filen de girerek Avrupaya asker yollamağa başlayınca artık Avrupa harbi Almanyanın aley- hine neticelenmiş sayılabilirdi. Fakat Almanyada şimdiki idare için bu mühim noktaları bir ta- rafa bırakarak Kayzer Almaaya- sını askerlikçe galip, fakat Reis Vilsonun 14 maddesine kapılarak siyaseten mağlüp göstermek çok Ârlı savılmıştır. Almanya uğrade lafın büyük bir relü olmılı» edilmesi yeni dümyada hiç iyi bir tesiz harakmamıştır, Amerika- hılarım izzetinetsi bundan mütces- sir oluyor, Hele Reis Vilsonun sulh programını kabul ettikten sonra Almanyanın galipler tarafından ldatılmıs olduğu iddiası Ameri- kada ötedenberi infial uyandır - maktan geri . Fakat asıl şayan: dikkat olan Amerika- daki bu infial değildir. Almanya- da kaç senedir tekrar edilen bu | iddinların tesirile Alman milleti- ni bir gün gelerek yine Avrupada bir harbe sürükliyeceği kanaatleri Amerikada yerleşmiş olmasıdır. 939 dan evvel nice Amerikalı mubarrirler bunu böyle görüyor- lardı. Nihayet Avrupada harp çık- tı. Harbin mes'uliyeti Almanlar i- in, ondan sonra da İlalyanlar i- iyle ehemmiyet verilecek bir mesele teşkil etmemiştir: — Mes'uliyet mi?, Oh, mihver devletleri bir kere harbi kazansın da, varsın mağlüp olacak öbür ta- raf gitsin dava etsin.. İşte mihver devletleri denilen Almanyanın ve İtalyanın mukad- deratını idare edenler böyle dü - şündüler. Halbuki harbin mes'u- Hiyeti ilk muvaffakiyet günleri - nin neş'esi ve gururu içinde hiç batıra getirilmiyen bir sörden iba- ret olabilir. Lâkin harp uzıyarak mcı günler birer birer geldikçe ve nihayet mağlübiyet saati çaldığı zaman mes'uliyetin ağır yükü e- muzlara çökmektedir. Amerikah- ların düşünüştü böyle, haleti rahi- yesi bu merkezdedir. Onlar mev- cut sulhu bozmuş olmanın, küçük milletlerin hakları çiğnenmiş ol manın mes'üllerini unutamıyor - — Harp karşısında MA Yazan: Ahmet Şükrü ESİİ Maisır parlâmentosunun celsesinde kıralın nutkun Oi ği Başvekil Hasan Sabri v-ü;’,a süp ölmesi üzerine, Mısıril ” karşısındaki vaziyeti mtS€'Üliş 'tika ile ancak romanlarda bildiğimiz faciayı — biribi c Tıştıran bir hâdise ToRhiyt mışlır. Misir, toprakları ÜİL vuğramış bir memlekettir. P ge beraber dün ansızın meclü g) sünün üstünde ölen Hasüil; pasanın reisi bulunduğu hiP bu mücadelede harp yi Masir'in menfaatlerint #un görmüştür. ; Diğer taraftan bir takti | hlar memleketlerinin İtalfi ndan tehdi! edildiğini lar altında vatanın müdi Ti selesinde İngiltere ile i#bif ga mak Masır için bir bort ileri sürmektedirler. BanÜED Ai şında da Saaei Partisinin İ ğ met Mahir paşa bulunmi Malümdur ki Saad Pati sene kadar evvel yapılaf Veft parlisinden ayrılan tir. 988 sencsi ilkbaharınik hai bu seçimde Veft partisi P Ti uğramış ve Mahemut pasabil met partisiyle Ahmet Mabif nın Saad partisi kal fer üzerine iki partİ teskil ettiler ve Iki S€f Harbe iştirak etmeğe tarafll Zundan istifa etmiş ve O Berl Başvekij Hasan S'f_“:: vı tenkit etmekte idi. _,# Mısır harp dışında kalmak / DB | verizken, İtalya'ya Mısıf Tayke | su sartlar altında harp v | lacağını bildirmisti: 1 — İtalyan uker!ef"y' | toprağına akın yapmak tartisl ünde bulunmamaları SafİRI 2 — İtalyan tayyare | sehirlerini bombardumanlk rip etmemeleri şartiyle- İtalya Mısır askerfi tiyle. | 3 akın yapmamak sari Gerci İtalva harbe ı:ğ, solini diğer devletler aft | sır'a da teminat vermisti. Z teminatı unutarak Yul KA karşı tecavüze — gectil şar'ı da istlüya c:.e::f- Masir'in - İtalya harbe / | | harp dışında kalmak İCİR yf sürdüğü sartların nıW riayet etmemiştir. Yani ÜPiplf askerleri Misir topraiT) çelel,, yapmışlar. İtalyan Mısır şehirlerini borabardiİAR mişler ve İtalyan ısk!f:/ üslerine karsı harekete ##FAgEP dir, Esasen İtalya, M7 mellig daki tasavvurlarını — SPgie düzüm görmemektedir. H, gef aydanberi Mısar'ın hare Mesini Ssrarla talen eden İğirli Mahir pasa. bu ıuıııı_ıld'“'/ 'den müdafaa etmek icif 4 tonun acılmasını bewl:fl" ikilin ölümü factası 1 mıştır. Kıralın Basvt laçak olursa, Mısır. her Bi dilik Hasan Sabri parar yoldan ayrılmak nivetini Cünkü nutukta Misır'in şısındaki vaziyeti ilmektedir: "İntiyattan. basiretti y yeti temin ve yeci sundan mülhem olan bİF * — p heti e < Bliv!kıhn_ölümu b ! bir Başvekilin geçmesi İzarinde ha tlr tesie UÜ recetetir? Buzün bütün (Devamı 3 üncü Birlmizi Hepimizin D8l Uzak semtlerd ihtikâr kontf07 ü R bi * .İİ Kklir ç İN b izş

Bu sayıdan diğer sayfalar: