17 Ocak 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

17 Ocak 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HADISELER nARsriSıND 3 BUHRANI Kıhv: buhranı, vesaiti ııb- j liye, buhranı, çivi buhranı o - lur da, sevda buhramı neden elmasın? Gazeteler haber ve- riyor, Eyüpte, bir genç kız sevda buhranı geçirmiş.. Yani, artık, piyasada sağ- lam sevdada kalmadı. Eski halis sevdalar, bugün hakika- ten yok.. Şimdi, daha ziyade şıp sevdilerin Bob-Stil sevda- z TEDBİRDE — KUSUR Belediye her zaman ıeç : tedbir alıyormuş.. Böyle bir yazı okudum. Efendim hâdi- se şu: Kar yağdı, don oldu.. Sokaklar kayıyor. Bizim gar — zele soruyor: Belediye, ne- den sabahleyin erkenden buz — ları kırdırıp temizletmemiş?. Fakat, unutuluyor ki, buz- ları kırıp temizliyecek olan Kurban Bayramında belediye| bir kuzu ziyafeti verdi. Öyle yemişler ki, yerlerinden kal - kacak halleri yok.. ŞARAPÇILARIN CEPHESİ — İkdam refikimizde şu ser- — kevha gözüme ilişti:. «Şarap- , halka karşı cephe aldı.» koptu, zannettim ki, Meğer, lıiı'lııı böyle dıiılmıı.. Şarapçılar, saklıyor, — Fakat, ben, bunda hir suj- görmüyorum. Olabilir /— niyet | bütün gıda maddeleri ve fiatları KÜÇÜK HABERLER îYeni bir fi-| atbürosu ıtesısedildi Kaymakamlar yapıla- cak kontrollar için bu- radan direktıf alacak Belediye iktısat müdürlüğünda, üzerinde datmi bir kontrol yapmak| üzere yeni bir büre kurulmuştur. Büro ilk olarak fasulye, pi- rinç, sade yağ ve zeytinyağı üze- rinde esaslı tetkiklere başlamıştır. maddelerdeki herhangi bir değiş'l- liği daimi surette ve yakından ta- kip edecektir. Böylelikle herhangi bir şikâyet veya fiat yükselişinde uzun boylu tetkiklere hacet kal madan, sebep derhal anlaşılacak - tır, Tetkikler sırasında gıda mal- | delerinin istihsal mıntakalarından de esaslı malürmat alınmaktardı. Bilhassa kaymakamlıklar sık sıki bu büro ile temaste bulunacak - lar ve gıda maddeleri fatlarında tahavvülü — anlıyarak bu flatları esnafın köntrollerinde esas tuta- caklardır. MAARİF, ÜNİVERSİTE: * Yoksul çocukları himaye bir- liğinin vil#yetimizin 16 kazasından gelen murahhaslarının iştirakile dün Partide bir toplantı yapıl - mnıştır. İlk olmullarda henüz on iki bin çocuğa yandam yapılınadığı gö- rülmüş ve bunun için de azaml Bayret sarfedilmesini, ileride mek- teplerde yemek tabldotu yapılp gengin, fakir çocukların ayni ye- Atlama tahtası Ankara Radyo gazetesinin Re- manyadan bühseden komanteri çok şayanı dikkattir. Bu menbaa göre, Romanyada, vaziyet gittik- çe karışmaktadır. Ve Romanyaya her yat, durmadan devam elmektedir. İlkönce, Almanlar, bu kıt'alarla Rumen ordusunun talim ve terbi- yesile uğraşacaklarını ilade etmiş- lerdi. Halbuki, Rumen ordusu ter- his edilip, Romanyadaki —Alman kıt'alarının mevcudü, Rumen kad- rolarından daha şişkin bir hal a- lınca, ilk iddia pek sudan bir hü- küm menzilesine indi. O vakit, i- kinci tevil şekli olarak şöyle de- nildi: Bu kıt'alar, Remanyadaki Al - man menaflini muhalara ve mü- dafaa edecektir. Akara Radyo gazetesi, Roman- yada mevcut Alman kul'alarının pek mühim bir yeküina baliğ ok duğunu haber veriyor ve şunu söy- —— lüyor: Bu hal, Remanyanın Almanlar taralından bir atlama tahtası ola- rak kullanılacağını hatıra getir - mektedir, En makul bir şuurun, bu man- zara karşısında başka türlü bir fikri hatırma getirmesine imkân var ? Diğer taraftan, Romanya bah- riye makamlarının, bütün Rumen karasularının tehlikeli mımntaka o- larak ilân edilmiş bulunduğunu düşününür. Herhalde, muhakkak olan şu ki, Almanya, tıpkı şimali Fransız sa- hillerine yerleşir gibi, Romanyaya yerleşmiştir. Bakalım, ilkbaharda ne elacak?. meği yemeleri kararlaştırılmıştır. TİCARET ve SANAYİ; günde 6 bin kilo yün çıkarmakta- der. * Avrupadaki iaşe müşkülâtı #ebobile bakla, kepek, umdarı gibi maddelerimize de mühim ta- lepler yapılmaktadır. vk Macaristan rejisine satılan tü- tün bedellerinin el'an ödenmediği görülmüş ve Macaristanla yapıl- amakta olan ticaret müzakerelerin- de mevzuu bahsedilmesi kararlaş- tırılmıştır. * Dün muhtelif memleketlere 76 bi nliralık ihracat yapılmış ve bu meyanda Romanyaya havyar, İsvoçe deri, Macaristana fındık, 'Yugoslavyaya halı gönderilmiştir. VİLÂYET ve BELEDİYE: " Vali ve Belediye reisi dün Be-| yyoğlu kaymakamlığına — giderek kaza ihtiyaçları hakkında görüş - müştür, & Antakyada bir akşam kız savı- #t okulu açıkmıştır. Bu münase - vetle yaplıan merasimde Vali B. Şükrü de bulunmuş ve Hataydacr BU 3k kız san'at okulunun hayırlı olmasını temenni etmiştir. 4 Cerrahpaşa hastanesinin y- nındaki lüğım tertibalı açılın ıslah olunacaktır. " Son Telgrafın Edebi Tefrikası: 1 | BİLLÜR : BÜYÜK AŞK ROMANI SELAMİ ' , i BİRİNCİ KISIM Ş dÜ — Pettev Dayı omuzunda çiftesi. şöğsünde pusatlığı, belinde fişek- mıi. sırtında av dağarcığı, çivili postallarımnı taşlarda takındataran, ' köyün biricik yolunda, etrafına oyalı köşkün önünde durdu, pen- cereye çıkmış camları silen kadına| KÖŞK. İZZET Kadın bir eli pencerenin perva zanda, öbürü camın üstünde başını çevirdi: —Sormayın dayıbey dedi, ort: lık temizliyorum, efendiler gele - cekmiş, Pertev Dayı bu hahere pok şaş- — Demek baba Nusret nihayet özene bezene yaptırdığı köşke yav| Hayriye kadın, ceman - ardında baş salladı: REŞAT FEYZİ Kaçan motörler! | 1rimizdeki bazı imalâthane ve| fabrikalarda belediye makine pı- besine ve kaymakamlıklara haber werilmeden makine, motör ve elek- trikle müteharrik diğer cihazla: kullanıldığı görülmüştür. Bunun üzerine dün beleliye re- isliği tarafından kaymakam'ıklı &) verilen emirle umum! bir kontr yapılması bildirilmiştir. Ruhsat - sız kullanılan makine ve motör i lerin sahiplerı hakkında — tüsum Kaçakçılığı takibatı yapılacaktır. MÜTEFERRİK; * Ticaret Vekâleti ithalât bir- liklerinin faaliyetini tetkik etti- —mektedir. * Ordu vilâyeti sahillerindeki kumlarda yüzde 35 nisbetinde de- mir cevheri bulunmuştur. Bu d>- mir madenlerinin Vona mıntaka - sından geldiği anlaşılarak tetkik - lere geçilmiştir. * Galalasaraydaki — eski polis karakolunun yıkılması için İktısat Vekâletinden müsaade istenmiş" - *& Edirnekapı haricinde bir bağ-| dan demir çubuklar çalıp satan LA | tif isminde biri dün Sultanahmet 2 inci sulh ceza mahkemesince bi> buçuk ay hapse mahküm olunmuş tur. — Yok canım, kendisi gelmiyor. başkalarına kiralamış. Pertev Dayının kaşları çatıldı: — İşte bu boşuma gitmedi! — Neden Dayıbey?.. Nokadar çok yabancı gelirse köyümüz o ka- dar şenlenir, avucumuz para g5- Tür. — Sen burnunun ucundan öte- sini farketmiyorsun. Hayriye ka-, | dın!.. Senin avucun — para görür. artalık şenlenir atmma, köyün ta - hatı da kaçar... Eğer bu köy de İs- tanbulün yazlığı olursa — çekiver kuyruğunu... Şu Baba — Nusretin köşkü gibi beş on köşk, arkadan bir otel, bir ötekleri sonra kazino. derken sinema... — Hayır kalır mi köyden?.. — Kalır Dayıbey, kalır! — Haydi işime sen de!.. Yazlır cılar kuş gibi daldan dala kanar - lar, etrafı berbat edip çekilip gi- derler. — Efendinin kiracıları eğreti de-i Günün meselesi Manifatura satışı inhisara alınmıyor Mağazalarını kapıyanlar nasıl gizli satış yapıyorlarmış ? Şehrimizde bir kısı mmanıfatu - ra tüccarları arasında bir anoniza şirket kurulmakta olduğu ve yab mız bu şirketin manifatura eşya » ithaline inhisar sahibi olmak gibi bazı imtiyazlar ekde edeceği hak- kında bir şayia çıkmışlır. — Fakat Ankaradan bildirildiğine göne hü- kürnet hiçbir şirket veya şahsa bö7- le bir imtiyaz vermek tasavvuru — da değildir. Mesele bazı manifatu- gacıların kendi aralarında bir ano. mim şirket teşkil etmek için usut't veçhile Ticaret Vekâletine bir mür racaatta bulunmalarından ibaret- tir. Bu müracaat Ticaret Vekâle - tinin alâkadar dairelerince tetkik Metres katili Faik neler söylüyor ? Bundan bir müddet evyel gece- leyin Orltaköyde metresi Haceri öldüren tütün işçilerinden Faiğin muhakemesine dün | inci ağırce- zada devam olunmuştur. Faik ifadesinde Haceri çok sev- diğini söylemiş ve: — Aşk büyük ölr belâdır. Ben arkadaşlarımır. arasında aşka hiç inanmıyan bir adam olarak tanın- maştam, Fakat çok büyük söylemi- şim ki Hacer beni çıldırttı. Beni se- viyor gibi görünürken gönlünü baş- kasına da vermiş. Sevilmiyen bir erkek derhal o kıdı.ıı bırakmalı değil mi? Ben bırakamadım. Onun sevgisi bana herşeyi, hattâ kendi- ci bile unutturdu .Ben serseri bir ayyaş oldum, Meyhanelerde sa - bahlamıya başladım. O gece de yal- mız Hacerle konuşmuya gittiğimi biliyorum. Birkaç sandaleının Or- taköy açıklarında beni denizden çıkardıkları zaman uyandım ve a- yıldım, Fakat kendim de yaralıy- dum. Sonra bana hastanede polisler: — Haceri niçin öldürdüğümü? sordular, Ben bunan inanmak is- temedim. Beni yaralıyan onu da öldürmüş olacak, dedim. Aşk ve kaskançlık bana bu kanlı faelayı işletmiş olacak!.r Demiştir. Bundan sonra Orta - köy bekçilerinden üç kişi şahit - larak dinlenmişlerdir. Bekçiler Haceri Faiğin öldürdüğünü ve sonra da yaralanarak denize dü- şöp sandalcılar tarafından kur - tarıldığını söylemişlerdir. Dava diğer şahitlerin celbine kalmıştır. hırsızlığa başlı- yan iki kardeş! Beyoğlunda Aynalıçeşme cad - ğil, Üç seneliğine köhtratlamışlar. Öğle üzeri ahçılarile hizmetçileri, jakşama doğru da kendileri gele - cekmiş. Bir karı koca imiş. Erkeğin adı neydi bakayım, dilimin ucun- da... ha, gşey... Serlizade Cemal Bey. Pertev Di yerleştirdi: — Bana ne? Kim glursa olsun. Diye homurdandı; seni işinaen alı koydum, ben de geciktim, neredey- se güneş doğacak... Dayı ilerdeki dışbudak korul'ı iuna doğru yoluna'devam otti. Pa-| kat Billür köşkün - köyde Baba n çiftesini amuzlayıp| Saffet diye Tâkaplandırdıkları es<i Şürayı Devlet azalığından #mekli Saffet Âkil Beyefendinin, İsviçre- dığı yeşil köşkün adımı Billür köşk koymuşlardı - Billür köşkün bek- çisinden aldığı haber keyfini ka- çırmıştı. Dayı İslanbulun tanınmış mi - edilmektedir. Diğer taraftan harplen — evvel memleketimize ithal edilmiş olan manifaturalardan bazı müessese - lerin elinde mühim miktarda mev- cut olduğu hakkında alâkadarları ihbarlar yapılmıştır. Bu müesse- lerin manifaturalarımı gizli bir su- rette depolarda muhafaza odip p, )yasaya azar azar ve pahalı pahah sattıkları da bildirilmiştir. Hatta birkaç manifatura tüccarımın ma- Bazalarımı kapadıkları halde gizli depolarından satış — yaptıkları da iddin olunmuştur. Bunun üzerine alâkadarlarca » benmiyetle takibata geçilmiştir. üüi HGA ada | iknına gece vakti kilidi kurmak su- retile giren ve ayni caddede Cum- | buriyet gazinosundan B0 kilo kur- | gun çalan 11 yaşında Ali ve 13 ya- şmda Yaşar isminde iki kardeş kurşurları hir leblebiciye satar - ken yakalanmışlar, Hiristonun dük- irdiklerini itiraf etmiş - Etlere Büyük Damga Vunıık İçin Avrupadan Makineler Getirtiliyor! Mezbahada etlere vurulan dam- | ganın pok küçük ve belirsiz oldu- | ğu göz önüne alınarak belediye re- SÜ A rzeçadan zti demgalk ? İ mak için otoratik bir makine ge- tirtmeğe karar vermiştir. Bu makine ile vurulacak dam- Rgalar büyük olacağından her par- çanın üzerinde damga bulunacak ve bu suretle keçi etleri de kıvırcık niyetine kasaplarca halka verile- | miyecaktir. ————<—— Pahalı Et Satan 4 Kasap — | Tutuldu Belediye iktısat müdürlüğü me- | murları — tarafından dün yapılan | kontrollerde Galatada Necatibe * enddesinde Koço Dede, Bebekte Cavatpaşa caddesinde Yorgi Pa: nayot oğlu, ayni caddede Mahmet Hilmi, Sarıyer Yenimahallede Ba - ı alâkadar olmuştur. Bundan başk « ;Imın Bandırma-İ daki tetkikleri ıAçılmadani ! çatlıyan mendirek Yeni Silivri ııııdueiı daha küşat resmi ya- pılmadanhasara uğradı Silivri llmanına — yapılan yeai mendirek dalgaların tesirile hass- Ta uğramışlır. Mendireğin etra - fındaki kayalar dağılmış ve altır- da bazı oluklar husule gelmiş bır tarafı da halif çatlamıştır. Dahı açılma merasimi yapılmadan hu- sule gelen bu hasarın tamirine bap daığı görükmüştür. Kloayca üzerir- den aşan dalgalar iç tarafta sığı.ı mış bulunan bazı kayık ve motör- | leri batırmıştır. Bu vaziyet kar - gısında alâkadarlar — mendireğin jyükseltilmesine karar vermişler - dir. Yakında inşaata başlanasak ve Mendirek en şiddetli denizlere ka> « limanı koruyacak bir hale geti- | rilecektir. Silivriye giderek tetkikler yap- mış olan Münakalât Vekili Cevdet Kerim İncedayı bu işle yakında l Silivri limanının temizlenmesi işi- ne de başlanmıştır. Binlerce ton- | dük gemilerin bile limana gmnm ve sığınması temin olu nac, yt iği ei Münakale Veki- Vekile retakat eden Limın reisi döndü. Bandırma yolile İzmire giden Münakalât Vekili Cevdet Körim İncedayıya Bandırmaya kadar re- fakat eden İstanbul mıntaka liman| reist Refik Ayantur şehrimize dö r-| müştür, Vekil Bandırma limanın- daki bütün tesisatı, — antrepoları ve liman reisliğini gezmiş ve tet- kiklerinden menmnun — kalmıştır. İzmir limanındaki — tahmil tan- liye işleri üzerinde Vekile izahat vermak için limarlar işletmesi u- mum müdürü Ravfi Manyasi de İzmire gitmiştir. lTi Konşimentosuz mallar Gümrüklerde birikmiş olan konş-| Mmentosuz veya diğer evrakları nok- san mal'arın ithali üzerindeki tet- x Vekâletile 'Hcıret Va kâleti 'lu yolda bir formül hazır- lamışlardır. ram Daniş isimlerindeki kasap - ların eti flat mürakabe komisyo- nunun narhından fazlaya sattık - ları anlaşılarak haklarında taki - bata geçilmiştir. Tesyedilerindendi. Birkaç yüz bin lirayı har vurup barman savurdu &- 'tan #onra, İstanbulun Alemdağını ulaşan bir yolu kenarındaki bu x hat, tenha köye çekilmişti. Fakat yalnız çekilmekle kalmamış, bır nimsemişti. Yabancı gördüğ mman kan beynine çıkardı. Kendi kendine söyleniyordu: — Bari Baba Saffet kendi geley- di; o bu köyden, bizim köylü sa- yılır... Hem onun gibi paraya pek de ihtiyacı olmuyan bir insan, ne diye güzelim köşkünü kiraya ve rir... Serzade Cemal Seczade Ce- mal... Bu isim bana yabancı değil .. Biraz evvel Hayriye kadın.n ağ- zından çıkan isim Daymın zihnin- de yer etmişti. Çok kere, lâkırdı arasında söylenen bir tek kelime, zihnimizde binbir hatıra uyan - dırır. Serzade Cemal adı da, Pertev Da-i Bu hususla bugünlerde bir ka - rarname neşredilecek ve malların gümrüklerde kalmış olan malirr: arasında piyasamızın muhtaç ol- duğu çeşitler de vardır. yının gözleri önüne büyük bir bah- çe getirdi. Kiraz, elma, armut. incir, kaysı, şeftali, erik, kızılcık, çitenbik ağaçlarının gölgelediği bu büyük bahçenin nihayetinde büyük bir bina vandı. Orası mensucat fabri- kasıydı. Ağabeysi o fabrikada us- ta başılık ettiği zaman, fabrikaya yakın bir evde oturmuşlardı. Per- tev bazan bu yemiş bahçesine gi- rer, bir iki erik koparmağa kal - kar, her seferinde de, vardakosta bir hatuna yakasını kaptırırdı. Ba kadın yaman bir kadındı; «Serza. denin kazısı mı?..» Diyenler yaka- Jarmı isırıp tükürürlerdi. Pertev Dayı artık iyice hatarlı yyordu. Fabrika sahibinin bir kız, bir erkek iki çocuğu vardı. Onlar ikendisinden çok daha küçük oldu :- Jarından arkadaşlık edememişler v. Üç sene sonra ağabeysi ölmüş, Per- tevi leyli mektebe vermişler, Ya- güköyden de taşınmışlardı. (Devamı var) nış POLİTiKA Siyam ve Hindiçini Yazan: Ahmet Şükrü ESMEİ Fransanın sukutundanberi gih tikçe hâd bir şekhe girmekte Bişam - Hindiçimi ihtilâfı, nihayei iki memlekelim hava kuvvetl arasında bir takım çarpışmal kadar varmıştır. Dava haddi zatında o derece © hemmiyetli değildir. 19 uncu asrif iklnci nısfında Asya kıt'ası Avrupa devletleri arasında paylar şıldığı zaman, Hindiçini de Fran sanın — hissesine düşmüştü. Fransa Hindiçini müst si teşkil eden toprakların bir kıs mını Siyam devletinden almıştk İngiltere ile Fransa, 1904 anta kordiyalini — imzalamadan ovvı dünyanın birçok yerlerinde oldt Bu gibi, Uzak şarkın bu mıntakit sında da iki devletin meufnatlı mücadele halinde idi, Fakat İn liz - Fransız antantı Afrika kıt'ı sındaki meseleleri hallettiği gi Uzak şarktaki İngiliz - Fran menfaatlerini de telif etti. Bun dan sonra, İngilir ve Fransız ( paratorlukları, yanyana aheaki bir dostluk havası içinde inkişaf tiler ve bu imparatorluklardan Fi, emniyetini ,diğerinin emniye: tinde aradı. Şimdi Siyamı tahrik eden de' letin japonya olduğu hatırda tutu” lacak olursa, mücadelenin vaktile Siyama ait olan toprakların mu * kadderatından daha ehemmiyetli ve daha çok şümullü bir mülca: le olduğu anlaşılır. Filhakika € japonya Siyamı nüfuzu altına ge çirdikten sonra bu devlet vasıta” sile Fransız Hindiçinisinde de hâr kümiyet kuracak olursa, Uzak şarl tan Hint denizize açılan kapıyış yani Singapuru tehdit edebilir. — Bu şartlar altında Visi hüküme- tinin vaziyeti pek ziyade naziktir: Vişi hükümeti iki tazyik karşı * sındadır: Birincisi, bu mıntakada statükenun muhafazasile alâka * dar olan İngiliz ve Amerika tazyt” kı, İkincisi de mihver tazyıkı, BU |< devletler de japonyanın Uzak | ta İngiliz ve Amerikan n lerile miteadelesini kolaylaşlıra * cak bir vaziyet temin etmek isli- yorlar, Vişi hükümeti ise, şimdi * lik her iki tazyıka karşı da — göz yumarak, sırf kendi müstemleke- / sinin mülki tamamlığını korumak (* isler gibi görünen bir politika takif ( etmekledir. Görülüyer ki Siyam - Hindiçini ihtilâfı, bir taraftan İngiltere ile Amerika, diğer taraftan mihvet $ devletleri arasındaki büyük müca- delenin bir safhasından ibarettir Ve Vişi hükümeti de başlıca mev- Üzumnu teşkil etmektedir. Mihver manevrasının bu ânkişafı karşısında Amerikanın Vi İ şi hükümeti nezdinde tayin ettiği büyük elçi Amiral Leahynin a! âcele ve bir Amerikan zıhlısı çinde memuriyeti başına gel ve Vişiye gelir gelmez de Franm sızlara cesaret verici t bulunması dikkate lâyktır. Hatır- dardadır ki Amiral Leahy, Birle Va © © ör aa GN F $ f ; ; — A tazyike Siyam yolile yapılan bi tazyik daha inzımam etmiş bulur rafından yardım suretile veril mesi kararlaştırılmış olan ve bit — türlü verilemiyen beş bin Vra el ğ *i hayet dün belediye tarafından, ef naf bastanesi yandım — hevetil verilmiştir. Heyet bu parayı â hal bankaya yatırmıştır. 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: