20 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

20 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON TELGRAF — yANIRIAA 16 KARSISINDA SONTEL'GR X_UKUATSIZ AHIYE İtalyanın Bologna şehrine civar Valdifura nahiyesinde, tamam 26 senedir, hiç bir ö- lüm vak'ası olmuyormuş! Bu şayanı dikkat hâdiseyi haber veren gazeteler, tuhaf tuhaf mütalealar ileri sürü- yorlar. Bizim Osman Cemal! — Pek âlâ, dedi, İtalya şimdi hali harptedir. Bu na- hiyeden cepheye gidip ölen de kimse olmamış mı?. Bir arkadaş cevap verdi: —Zannetmem.. Esir dü- gen olmuştur. TİBETLİ KADINLAR Orta Asyada - seyahâtler yapan bir gazetecinin anlat- tığına göre, Tibette, bir ka- rada, kadınların masrafı, bu- ( radakinden çok daha fazla.. Fakat, kadın şapkaları, papuç- ları, elbiseleri ve tuvaletleri, bugünkü fiyat artışını muha” faza ederse, zannetmem ki, burada da, bir tek koca, bir kadının masrafına dayana- bilsin! J| Mütekait VİLÂYET ve BELEDİYE: jELÂTİN TÜCCARI Kimyevi maddeler satan bir tacir, jelâtin, dediğimiz yapışkan maddeyi, yüzde üç yüz kârla satarken cürmü meşhut halinde yakalanmış.. Gazeteler ateş püskürüyor: | «İnsafsızlık bu kadar olur» | diyorlar. Fakat, jelâtin tüccarının tamamen haksız olduğu id- dia edilemez. Çünkü, ihtikâr zaten, yapışkan bir hal.. Bir kere yapıştı mı, artık çıkmı« | yor.. Bir de, satılan madde- nin yapışkan olduğunu düşü- nün! KİRALANAN İsim Bir yağ meselesi var: Bir gazetenin iddiasına göre, Be- lediye Memurin Kooperatifi, 2500 lira mukabilinde, adını bir kaç tüccara kiraya ver- miş; onlar da, bu firma al> tında bir takım «hususi yağ- lar» imâl edip piyasaya sür. müşler.. Iddia doğru ise, Belediye Memurin Kooperatifini mu- ahaze değil, takdir etmek lâ- zım. malümdur ki, kooperatifin mali vaziyetinin geçen yıllarda iyi -olmadığı söyleniyordu. Fena mı, bu suretle, koo- peratif ziyanını çıkarmanın yolunu bulmuş, daha ne isti- yorsunuz?. AHMET RAUF | MAARİF, ÜNİVERSİTE: | Işık Liselller arasında TİCARET ve SANAYİ: MÜTEFER&İK: ŞUBAT 1541 maaşları Eski mütekaitlere bu yıl da yüzde 25 nis- betinde zam varmı? Eski kanuna göre maaş alan mü- tekaitler; maaşlarına — geçen yıl yüzde 25 zam yapılmak suretlie sevindirilmişlerdi. Bu husustaki projenin o vakit Meclisle müza- keresi sırasında Maliye Vekili B. Fuat Ağralı; bu zammın her yıl icra edilerek 4 yılda; eski müteka- itlerin maaşlarile, yeni mütekait. lerinkinin bir seviyeye getirilmer sine çalışacağını vadetmişti. Bu müjdenin tahakkukunu şim> di; eski mütekaitler bütün bir ü- mitle beklemektedirler. AÂalicenap ve müşfik Cumhuri- yet hükümetimizin bu vatandaş - ları yeniden sevindirmesi; yeni bütçe müzakerelerine girişileceği gu sırada alâka ve ümitle beklen. * Dahiliye Vektleti Belediyeye bir tamim yapazakı Belediye teşkilâtı o miyan kasaıba ve köylerde muhtar ve jandarmaların ölçü ve ayar kontrolle- Fi yapmsıma ve bu süretic buralarda da Ülçü ve ayarlar kanununa muhalif - letler bulunmamasının — teminini bi diriniştir, * Fabrika ve imalâthanplerdeş gün Hük küsbe ve kömür tozlarının çöp a- rabalağına, kamyonlarına alınmaması- ni belediye kaymakamlıklara bildir- miştir. ae Belediye hayeti fenniye müdü- rü Nuri dün Floryaya giderek yol ia- Maalımı tetkik etmişlir. e Koz mektepleri arasında völey- bol maçlarına dün Eminönü Halkevin- de devsin ol Muallim Moallim veleybolcuları oyı mışlardır. Erenköy ve İnönü Liseliler | urasındaki karşılaşmada da Erenköy- lüler galip gelmişler ve Kandilli—.Bo- Hazlçi Liseliler arasındaki son maçı Kandilli Liseliler kazanamışlardır. a Üniyersite nebatat — şübesinden bir grup Pazarlesi günü Antalya mey- va bahçelerinde tetkikata çıkacaklar. Üür. *& Fiyat Murakabe Komisyonu bu- gün toplanarak kundura fiyatları işimi tetkik edecektir. Komisyonun hazırladığı - rapora na- zaran Beyoğlu semti için ayakkabı sa- tışlarında dükküncılara yüzde Sö, Ka- raköy için yüzde 30 — 35, İstanbul semti için ise yüzde 25 — 80 meşru kâr nisbeli münasip gürülmektedir. 4 Yakında şehrimizde tekmil mem- leketimizdeki iplik fabrikatörlerinin iglüraklle bir toplantı &e Dün alın 28 lira 15 kuruşlun müsmele sörmüştür. d Sirkeci tthalât gümrüğünde dün içinde asit dolu - bulunan camdan bir kap hamallar tarafından naklo ken düşmüş, iştlal ederek Gin iki hamslla Hızır isi | eilerinden ve yüzlerinden yaralanmış- lardır. Yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. 4 Topkapı Sarayının tamire ihti- yacı olduğu ve 1 — 2 yıl içinde tamir | edilmezse çökme tohlikesi bulunduğu Görülmüş ve tahsisat teminine — geçil- miştir. *i Vali ve Belediye Reisi B. Lti gardar Gön yünnda ebircilik müte Prost olduğu halde Liman Re- ümwmwıa. mauştür b Son Telgrafın Edebi Tefrikası: 34 BİLLÜR 'KÖŞK BÜYÜK AŞK ROMANI SELÂMİ Lemanın herkes tarafından se- vilip hürmet görmesi Zehrayı ku- durtmüştür. Bu kahbe oğlunun muhaltbetini çalmış, adını çalmıştı. | Üstelik de ekndisini herkese sev- dirip saydırmışlı. Onu oğlundan kıskanıyor, yabancılardan kıska . u ve hi yatını gizlemeğe için de çıldırıyordu. O böyle için için kendini yer - ken, piyano devam ediyordu. Şi di Faika oturmuş çalıyordu. Bu aralık Sâbire hanım: — Buyurunuz! dedi. Yemek odasına — geçtiler, Cıy İZZET masası bazırlanmışlı. Zeki en ön- ) pıdan tenis sahasına çıktılar, | den Zehrayı geçirdi. | — Uzun müddet masa başında kal.| | dılar. Köyde berkesin iştihası açı- | hır, şehirde yemeğe nazlananlar, köyde doymak nedir bilmezler , Akşam ve öğle yemekleri ara - sında ağzına — birşey koymayan | evalde hanımetendi.. hayret ve nefretle dunmadan — atıştıranlara bakıyordu. t Yanıbaşında — Afife, elinde bir bardak şarap, mütemadiyen Şefik | ile konuşuyor, gencin kulağına h- sıldadığı sözleri zevk ve neş'e ile dinliyor, sik sik kırıtıyordu. ks?tÜUbo 4 F — İ HALK-FF — İ Fllezoiu Ruh asaleti 'Türk demokrasisinde içtimat ae maf yoktur. Onun içindir ki, millt bayramlarımızda; «İmliyaasız, sı- mfsz kaynaşmış bir milletiz.. tar- zında — vocizoleri sokaklarımıza, meydanlarımıza, — duvarlarınıza büyük lovhalar halinde asarız. Fakat, cemiyetin bünyesinde iç- timal sınıf yok, demok, halk taba- kaları arasında bir müuaşeret, ha- yat ve geçim standardı yok, de - mek değildir. Türk cemiyeti, hor vatandaşa, fikir seviyesinin lâyık olduğu mev-. kii verir. Biz, insanlık ve fikir a- saleti arıyoruz. Karakter, ruh, sh- lâk üstünlüğüne dkkat odiyorum. Binsenaleyh, kafataslarının ha - Bütün dünya medeni memleket- lerinde — ve ileri demokrasilerde balkın, meslek, meşrep, fikir ve gönül seviyesine göre, girip çıktı- , oturup kalktığı, yeyip içtiği, gezip eğlendiği yerlar ayrı, giyimi kuşamı başkadır. Bizde, bu bakımdan bir keşme- keş göze çarpıyor. Şu bayanı görüyor musunuz?, Hayret ve merak içindesiniz. Kim- dir, kimin nesidir, ne şak, ne pabalı giyinmiştir?. Sorup soruşturuyorsunuz: Ha- zin.. Madde imkânları terazisine i, daha doğrusu, giyinmek iste - memesi lârım. Bu hareket noktasına göre, bü- tün hayat ve yaşayışımızı seyze - diniz. Bir keşmekeş, bir programsızlık ve düşüncesizlik havasile karşıla- şırsınız. İçtimal hayatımızın had ve hu- dutları öğrensek, artık!. REŞAT FEYZİ l Bursada tüfün pl- yasası ne vakit açılacak ? Bursa tütün piyasasının 25 şu. batta açılacağı haber alınmıştır. Şehrimizde bulunan binçak Türk ve cenebi şirket mümessilleri ve tacirler Bursaya gitmektedirler, * İnhisarlar idaresi de eksperlerini göndermiştir. Gelen haberlere gö- ve, Bursa tütünleri bu yıl uzun za- mandanberi görülmemiş derecede pefistir. Fiatların yüksek olacağı tahmin edilmektedir. Si eai diyi. Bir basma ve ma fatura muhtekiri yakalandı Mahmutpaşada manifaturacı O- hanes, Çubukluda oturan Ziya Çelik iaminde birisine metresi 45 kuruştan basma satarak — ihtikâr yaparken yakalanmış, hakkında | takibata başlanmıştır. —— -Karnaval ve ermeni mektepleri Şehrimizdeki Ermeni mektep- lerinden Gregoryan okulları «Kar- naval» münasebetile bu sabahtan itibaren pazartesi sabahına kadar tatil olunmuşlardır. Esasen öteki genç kızlar da er- keklerle fıkırdıyorlar, köşe bu « cakiarda fıskos ediyorlardı. Bu şampanya gibi köpüklenen serbesti ve neş'e Zehranın âsabını bütün bütün bozdu. Zeki Bey: Günün meselesi: İş bulmak üzere — Anadolunun muhtelif şehirlerine gidecek ame- lelerden küçük gruplar — halinde seyahat edeceklere trenlerde yeni bazı kolaylıklar gösterilmesi ve &- izam! tenzilât ierası için tetkikler yapılmaktadır. Bu meyanda Zira- at Vekâleti de, çift ve eklm zamar mı amelelerin bu mıntakalara ucuz seyahatini temin için mühim ted- birler almağa karar vermistir. Ay-) rıca her tarafta iştiz ve boşta bu- lunan amelelerin ziraat müdür - lüklerince teabit olunacak ve bun- lar gruplar halinde ve görülecek ihtiyaca göre muhtelif ekim mın- takalarına bület ücretleri Ziraat Bayazıtda yeni bir | posta merkezi | açılıyor Üniversite talebesi için Üniver- sitenin k kapısı içinde açılan Maarif Vekâleti neşrivat satış şu- besinin karşısındaki dairede posta idaresi bir «posta menirezi» açmnıya karar vermiştir. Bu binada icabe. başlanmıştır. Yeni postane bir marttan itiba- ven faaliyete göçecektir. Burada Halkı moktupları kabul olu - nacaktır. Dün asliye £ zcı hukuk mahke- mesinde başlanılan bir boşanma ve nafaka davası iyi bir netice ile | bitmiştir; | Davacı biri 4, diğeri 8 yaşında kiz ve enkek iki çocuk sahibi bir kadındır ve hâkimin — karşısında davasını şöyle anlatmıştır. «Kocamla artık beraber yaşa - mamiıza imkân kalmadı. | — Nereye gitsek, hangi misafire çıksak, hemen kocam atılır: | — «Hanim niye adama baktın? «— Hanım niye öyle gülüyor - sun?. | Hanım niye öyle oturuyor- Hanım niye öyle kırılıyor- | sun?» diyor. İ Şimdi efendim, siz söyleyin, bu |Ubayata bir kadın nasıl tahammül | edebilir?. | — Hükim- — Evet. BSıra kocaya gelince; iri yarı, sert bayıklı olan adam titremesinden bir inat için buraya kadar geldiği Demek kararınız kat'i? — Anlatması uzun, çok uzun... Burası da hiç yeri değil... «Valde hanımefendi» yi görüyorum, gözle. rini bu taraftan, bizden ayırmıyor.. Siz onun nasıl bir kadın olduğunu bilemezsiniz. Bizi - gözetlediğine eminim... - Allah aşkına beni merakta den tadilât hazırlıkları yapılmıya | | böyle kalabalık yerlerde tahkir — Biraz da bahçeye çıkalım mı? Dediği zaman rahat bir nefes al- dı. İkişer ikişer aşağı inip arka ka. bırakmayınız... Bizi kimse rahat- sız etmeden konuşmanın bir çare- sini bulnuz. — Bunu siz bulunuz. — Tenis başladıktan sonra ban bahçenin nihayetindeki taflanla- rın arkasına giderim, siz de hemen Yukarda, yemek odasında Afi- fe ile Şefik yalnız kalmışlardı. Bah- çedekiler onları görüyordu. Masa- nan başında karşı karşıya otür « muş konuşuyorlardı... Fakat on - ları gözetliyen — Zehradan başka kimse yoktu. Zehra neler konuş - tuklarını <duymuyordu. Fakak hab lerinden, tavırlarından, gözlerin- deki parıltı ve dudaklarındaki te- bessümden aşktan — bahsettikleri | betli idi. Şefik ile Afife konuşuyorlardı. Şefik soruyordu: — Annenizle konuştunuz mu? — Konuştum. — Ne dedi? Kalkıp bahçeye indiler, 'Tenis sa- hasına doğru yürürlerken Zehra arkasında bir ayak sesi — duydu. Döndü: Pertey Dayı da iki gen. cin arkasından hazin hazin bakı - yordu. Zohra: — Siz burada mısınız Pertev Bey?.. Sizinle biraz konuşmak is- _ı:"'—"—"_'——j__ —— ADLİYE ve POLİSŞ— Mahkemede barışla biten bir boşanma ve nafaka davası Birbirlerinden ayrılmak istiyen - karı kocanın barışlarında amil olan kuvvetl: Vekâletince verilmek suretile sev- kolunacaklardır. Kendilerine işle. Tine göre münasip bir ücret de ve- rilecektir. Devlet Demiryolları ida- resinin sanayi mıntakalarına ame- le sevklerinde de daha çok kolay- hk gösterilmesi de temin edile - cektir. Yakında bu yolda mühim karar. lar verilecektir. Mahsulâtın kal - dırılması zamanında ayni şekilde hareket edilecek ve böylelikle e - kim ve kaldırılma işlerinin mun - tazam ve sür'atli olması temin e- dilecektir. Şimdiden — hazırlıklar vııpılınıkudı.r Ynkıok tahsillerini de devlet hesabıma | ; yapacak talebeler Devlet hesefbına lise ve orla o- kullarda okuyan bazı talebeler - den son sınıflarda bulunanlardan | arzu edenlerin yüksek tahsillerini de devlet hesabına leyit olarak yapmaları ve bilâhare yaptıkları müddetinin bir bu- | çuk müddetle — Vekâletin | Böstereceği yerlerde etmeleri kararlaştırılarak belli olan bir ahenkle şunları söy- lemiştir: *«— Hanım biraz sinirlidir. Bu sözlerin asl; yoktur. Bilâkiş o beni eder.> Hâkim, bu iddlaları pek yersiz bulmuş, bu gibi ufak tefek şey - ler yüzünden yuvularını bozma - Malarını uzun boylu nasihat et - miştir. Fakat her ikisi de ihatla- rından vazgeçinemişler ve dava şahit celbine kalmıştır. Fakat bu sırada kız çocuk babasının kucaği- na atilerak; «— Ben bebami isterim!.» de - Miş Ve ânmesı yavrucuğu çok uğ- raştığı halde babasının kucağın - dan alamamıştır. Bunun üzerine de kızının sevgisi karşısında yu- muşıyan baba kolunu karısının ko- luna atarak: «— Haydi hanım, yürü baka - lim, boşanmak bizim için değil - miş, anladin mi?, Bir daha köcanı dariltma, diyerek barışmış ve kol kola çocuklarile birlikte uzaklaş - | ları tertip edilmekte ve bir çok | araziler tarla farelerine karşı ilâç- | Ecnebi paralarının 6 aylık | | ameklerinin Türk parasına çevrilme- | tarihine kadar muteber olacaktır. | Srangi 414810 kurüş, Danimarka ku- | 2518.20 kuruştur. | Belediyenin borcu ipekcılığın Amelenin trenler- inkişafı de ucuz seyahati Çift ve ekim zamanlarında, işsiz ameleler, Ziraat vekâletince parasız olarak sevk olunacak Bu hususta tedbir a- hnıyor ve koza ihra- catımız artıyor Ziraat Vekâleti memleketimiz - de ipekciliğin inkişafı ve ipek bö- ceği besliyenlerin çoğaltılıp hi - enaye edilmeleri için yeni ve esaslı larak bunlara mühim para mükâ. fatı verilecektir. Çok dut ağacı yetiştirenlerin arari vergilerinde de tenzilât ya- pılacaktır. Diğer taraftan kuru ipek kozası ihracatımız son günlerde çok artmıştır. İngiltere, — İsviçre, Macaristan mühim miktarda koza istemekte - dirler. Bir gün içinde Avrupaya 5000 kilo kuru koza gönderilmiş - tir. ğ dadie İstanbul köylerine domuz ve tarla faresi mücadelesi Vilâyetimiz ziraat müdürlüğü öylerde domuz ve tarla faresile eleye girişmiştir. rdaki — köylerde haftada bir defa olsun domuz av- lanmaktadır. Bu seneki mücade - lenin mahsulât üzerinde -çok iyi tesir yapscağı tahmin edilmek . tedir. Hümisi yasati kıymetleri Pentbt purularla yazılı damga res- | mine tâbi eyrak ve senedat bodelleri- min, bankalar ve sigorlu girketlerinin genebi paralar üzerinden yapılan mu- sinde esas olmak üzere ecnebi paralar fiyatının altı aylık vasatlleri tespil e- düralştir, Bu fiyatlar 1 Tammuz 1861 Rayşmark 215011 kuruş, Armavut renu 242507 kuruş, Norveç kuronu 2820.39 kuruş, Peru ve Hong-Kong dola ı 8274 kuruş, Riyal 730.28, Kıbrla, Fi- Tistin ve İrak rası 523,3, Musır Tirası 537.06 kuruş, Suriye lirası 4012, ruble el güleniü Zühtü — Çubukçuoğlunun taltifi - On iki yılı mütecaviz bir zaman- danberi belediye hizmetinde bu- lunan ve şehir meclisi zabıt, mtua. melât müdürlüğü vazifesini büyük bir muvaffakiyetle ifa ederek & - mirlerinin takdirini kazanan B. Zühdü Çubukçuoğlunun asli ma- aşına yeni mali yıl bütçesile 10 lira zam yapılması suretile taltifi kararlaştırılmıştır. Bu suretle B. Zühdü Çubukçuoğ- kunum asli maaşı, hazlrandan iti - baren TÜ liradan 80 liraya iblâğ edllmiş olacaktır. Kendisini teb - 1 rik ederiz. ŞY için vereceği taiz Belediyeler bankasından şehri . miz belediyesinne borç alınan $ milyon liradan şumdiye kadar çe- kilen kısmının taksit ve faizi için belediyemizin 1941 mali yılı bütçe- sine 396 bin 227 lira $ kuruş tah- mışlardır. — Pmredersiniz hanımefendi. — Biraz yürüyelim mi?, u;my bay efendim, yürüye - Yanyana yürümeğe başladılar. Zehra: — Biz aklı başında bir insana benziyorsunuz dedi... Bu iki gen- cin birbirlerini sevdiklerini elbet- te benim gibi siz de anlamışsınız. dır... Bunun farkında — olmadınız mı?, — Afife hanmn cidkinen Aşek olunmağa — değer bir genç kız... Doğrusu Şefiğin onunla evlenmek istemesine hak veriyorum... Zehra somurttu: — Biz de çok müsamahakârm - niz!... Ben gençleri bu kadar ser - best bırakmanın - aleyhindeyim... Ana baba büyle şeylere göz yum- mamalıdırlar, Fakat bugün baba- larla çocuklar ayni deliliğe yaka. lanmışlar, dünya ahlâk mefhumu- mu kaybetti. sisat konulmuştur. devrini, kendi devrinin ahlâkını «nethetti, bugünkü ahlâksızlara sö- saydı 'ertev dayı, o herzamanki mile- tehzi gülümseyişile dinliyardu; a- rada sırada da Zehranın sözlerini yarı cerheden bir şey söyleyip ih. tiyar kadının hiddetini körüklü - yordu. Bu sırada tenis sahasına gelen Şefik ile Afife partinin başladığını Ggörüp sevindiler, Riribirlerine göz kaş işareti yapıp ayrıldılar. Şefik arkadaki taflanlı yöla doğru gidip gözden kayboldu, biraz sonra A- fife de öbür taraflan ayni yere git Afife giderken sekerek yürü - yor, Şefiğe ne söyliyeceğini tasar- İryordu. Bir aralık taflanların ö- bür tarafında adının söylendiğini duydu, evalde hanimefendinin» se. sini tanıdı, durup kulak verdi, Zehra adeta köpüterek: — Demek siz Perlev Bey, Ağ- fenin böyle açıktan — açığa Şefik DA KA Pasifik denizinde Engiltere, Japonya ve Birleşik Ameri! Yazan: Ahmet Şükrü ESMİ Uzak Şarktu japonyanın İngü tereye ve Birleşik Amerikaya & # aldığı tehditkâr vaziyet, Avı pa mücadelesini bile arka plâl atacak derecede ehemmiyetli mesele ortaya atmıştır. - Avrup £ mücadelesi, en nihayel Alın: ya kıt'a hükimiyetini temin bilir ve İngiltere deniz hâklı yetini muhafaza etlikçe, Napol' yon devrinde görüldüğü gibi, Mi sene de sürse, eninde sonun Almanyayı mağtüp etmelidir. kat Pasifik mücadelesi, denizl hâkimiyeti için bir boğuşmat İngilterenin burada mağlüp o ması, imparatorluğun — dağılm demektir ve e zaman Avrupa hi bi de kendiliğinden — halledili olur, Pasifik muvazen: İngiliz - japon ittifakına dayanl yordu. Fakat bu ittifak 1921 sinde feshedilerek bunun yı beş tarallı bir muahede imzal dı. 1922 şubatında İngiltere, ji ponya, Birleşik Amerika, Fri ve İtalya tarafından imzalanan muahede ile alâkadar devlei mayı karşılıklı olarak taahbilt diyorlardı. Beş taraflı muahedüf bilâhare Çin, Holanda, Belçika Portekiz de iltihak / ettikleri: bu muahede «dokuz taraflı a mas adıni aldı. Dokkuz taraflı muaehdenin yasi hükümleri japouyanın 198 senesinde Mançuryaya karşı taf ruza geçtiği zamana kadar devi etmiştir. Ve resmen feshed iğinden deniz kuvvetleri didi hakkadaki hükümleri © £ senesine kadar devam etmekle raber, japonyanın gizlice gerek imi ve gerek istihkâm ve üsler İf şası hakkındaki hükümlerine hareket ettiğinden şüphe edilm tedir. Bu müddget zarfında Bi şik Amerika ile İngiltere, muabi denin gümül sahası dışında b nan mınfakalarda bir takım yük üsler tesis etmişlerdir. İni terenin faaliyeti, büyük Singaf üssünün tekemmülü üzerinde lanmış. Birleşik Amerika da fik denizinin ortalarında, Ha' adaları üzerinde, Penri Harber Ü sül ile meşgul olmuştur. Birleşil Amerikanın — Pasifik denizindi müdafan sistemi, müselles şel dedir. Bir haritaya bakıldığı Panama kanalını ve Alaska di olduğu halde Birleşik Amerika hillerini müdafaa için bu müsel müdafan sisteminin kâfi geldiği laşılmakla — beraber, japony şarki Pusifikte girişeceği bir vüz harekeline mukavemete verişli olmadığı görülür. Paslf denizi çok geniştir ve mesafesi zundur. Havay adaları üzerini Pearl Harbarun ötesinde kuvvt Amerikan deniz ve tayyare üsİ yoktur. Wake adası ve Guam üzerinde ve Filipinde küçük bulunmakla beraber, bunlar Yük bir donanmaya üs teşkil mezler. Birleşik Amerikanın ikinci derecedeki üsleri, japof nın mandası altında bulungn reşal ve Karolin grupu adal sarmaş dolaş biribirine karışt | tır ve japonyanın bu adalarda kimat yapmaması mandanın olmakla beraber, japonların, lerdenberi buraları hariçten ettiklerine bakılacak olursa, hükümlere pek riayet etmedil anlaşılır, Bu yaziyete göre, Çin sahilleğ eline geçirerek ve Hindiçi: rına kadar gelerek Pasifikteki ziyetini takviye eden japon' tecavürüne mukavemet meleri için Amerikalıların Tere uit Singapur üssünden #i de etemeleri lüzımdır ve iştt radadır ki Pasilikte bir İngt' Amerikan işbirliği son derece * essir olmaktadır. Filhakika Birleşik Amerika donanması müselles sistemi yani Panamt laska ve Peari Harbör içindeki üslerinden başkı pur ve Hoog - Kong üslerin istilade edecek olursa, kıskaç içine sıkıştırılmış oli Görülüyor ki Birleşik Ametil İngiltere arasında Pasifik d bey ile oynaşmasını"boş görüyor- Sunuz öyle mi?. diyordu. (Arkası var) llıırü-ıd&l anlaşma da böyle ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: