25 Mart 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Mart 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AD KARSİSINDAR: SÖNTELGRAF —i EYÜPLÜ HALİT Kadın avcısı, şu meşhur E. yüplü Halit, mahkemeye ver- diği bir istidada şöyle diyor» muş: 425 senclik tarihi hayate min ve san'atımın aynası za- bıtadaki dosyamdır.» Benim anladığıma göre, E- yüplü Halit, yüzlerce kadın dolandırdığından, — yüzlerce- sini izdivaç vaadiyle avuttu- ğundan dolayı kendisinde haklı bir gurur duymakta ve biraz gadire uğramış telâkki etmektedir. 52 yıllık uzun, | macera dolu bir hayat.. Ben- | ce, Halidin dosyalarında isim- leri zecen bütün bayanlar bir olup, bu üstad san'atkârın (!) İübilesini yapmalı! | Muracaat Yurtları Fakir vatandaşların istidaları parasız olarak yazılacak Resmi dsire ve mahkemelerdeki işlerini takip için istida vermek mecburiyetinde olan yoksul, fakir watandaşlara yardım — maksadile her kazada bir «Müracaat Bürosu» kurulması kararlaştırılmıştır. Bu bürolar Halkevi sip bir odasında bulunaca! kir, yoksul vatandaşların istida ları meccanen yazılacağı gibi ken- dilerine işlı guretle takip edecekleri hakkında icabeden iza. hat verilecektir. Mütfettislerin Maagrif müdürlükleri İstanbul Vilâyeti İlk Tedrisat Müfetlişlerinden bazılarının Ana- "'CEYHANDAKİ | DİLENCİ | Biz, İstanbuldaki dilencile- l rin zenginliğini, servetini di- | limize dolarken, bu zavallı, | fakir masumların, sanki bi parası var, zannediyorduk!. Meğer, en fakir dilenciler, hı kikaten, İstanbul dilencileri imiş! Gazetelere, Ceyhandan ve- | rilen bir habere göre, orada tutulan bir dilencinin üzeri randığı vakit, tamam 269 lira | bulunmuş! — Anlaşılıyor ki, yalnız İs- | — tanbul değil, bütün büyük şe- | hirlerdeki ayni meslekten o- lanlar, san'atın en kazançlısı- mı seçmiş bulunmaktadır. Ne | diyelim, talümize küselim! KADINLARDAN İNSAF! Kadın çorapları tipi üze- — ginde çalışılıyor. Ben, bu me- — seleile yakından alâkadar değildim. Yeni öğrendiğime | göre, meğer, kadın çorapları işi müthiş bir şey imiş! Ve iti- | raf edeyim ki, bir çok bayan- harımızın bu derece insafsızlı- ğana hayret etmekten kendimi alamadım. Vaktiyle en ucuzu 125 ku- ruşa olan ince kadın çorapla- rı, şimdi, 200 kuruşa çıkmış.. Ve bu çoraplar da, nihayet üç — gün giyilir ve sonra, akarmış.. Bir kere aktı mı, artık sokağa atmalı imiş! İnsaf yahu! Kadınlarımız milli ekonomi mevzularında ” biraz daha insafa gelmelidir! AHMET RAUF Oğlak, kuzu derisi fiatları yükseliyor Oğlak ve kuzu derist üzerinde sada çok hararcili alış veriş. | - olamaktadır. Uzun zamandan- rri düşük olan fiatlar yükselmiş- — tir. Buna, bilhassa hariçten talep- derin arkması sebep olmuştur. İs- veç, İsviçre, Macaristan, Almanya ve Çekyadan mal istenmektodir. Edebf Roman: 9 KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF “den büyüğü burada, Kolejde... Kü-| “güğü halam ve babamla İzmirde 3 oluruyordu. Ders yılı sonunda onta | da buraya çekeceğim. Hayatını hikâye ederken yüzünü | elem sarmış, sesi - boğuklaşmıştı. Birdenbire ellerini dizlerine vura- rak doğruldu. Bir kahkahâ sovu. rarak bağırdı: İşte, Öğrendin artık. Şimdi, t enderes kenarında biri Man- t yım Wi çifti Bucasında bir büyük ka;wım, Kat gıyakasında bir güzel yalım var. Bol param, güzel bir arabam var. — Yalnız arkadaşım ve sevgilim yok. Ve elini Semihin omuzuna ko- yarak devam etti: — Arkadas bakımından talihlâ Ççıktım. Dün gece canım sıkılıyordu. MAARİF, ÜNİVERSİTE: : doluda Maarif Müdcürlüklerine ta- yin edilecekleri söylenmektedir. VİLÂYET ve BELEDİYE: * Bütün Vilâyet İtfaiyeleri kı- y.n-ııemıı lsı.ınhuı İtfatyesine * 'Tramvay ve Tünol memurla- rının kıyafetleri Ankara Belediyesi otobüs memurlarınkine benzetile- cektir, *B yet verilmesini bildirmiştir. Şehir hastanelerinde haziran- * Belediye, gıda maddeleri üze- rin: lerin — siklaştır! . masını a lara bildirmiştir. * Temizlik amelesi yazın açık kurşuni renk elbise giyecektir. v Bütün çocuk bahçeleri 23 ni- w Maarif Müdürü Tevfik Kut Ankaradan şehrimize dönmü v Orta Okulların yardımcı mu. allim kadroların: taxviye için açı- lan imtihanlara dün Fen Fakülte. sinde ve Biyoloji Enstitüsünde baş- lanmıştır. * Hukuk sön sınıf talebesinin veda çayı 11 misanda Tokatliyan salonlarında verilecek TİCARET ve SANAYİ: *x Dün şehrimizden 800 bin li- ralık fhracat olntuştur. *& Şehrimizdeki çorap fabrika « törleri İktısat Vekâletile temas için Ankaraya hir heyet göndermeğe karar vermişlerdi. * Toprak Mahsulleri Ofisi U - mum Müdür muavini Hâmid Turay Ankaraya dönmüştür. MÜTEFERRİK: * Münakalât Vekili dün Liman Reistiğinde meşgul olmuşlur. Ya. rın Ankaraya dönmesi muhtemel- ir. *& Aaker sigaralarının fiatı bir kuruş indirilecektir. :V SA Flezoiuv Amerikanın derhal yapttrmağa başlıyacağı 65 biner tonluk beş saflıharp gemisi, bugüne kadar faşa edilmiş en büyük beş trans- atlantiğin üçünden daha büyük. Çünkü, tonaj rekoru transatlan tiklerde 82 bin kadar. Dünyanın en büyük transatlan- tiklerinden sayılan ve dördüncü, beşinci dereceyi alan iki yolcu va- puru yalmız 51 bin tonluktur. Lüks, konfor, servet ve ihtişam ftaşıyan transatlantikler, Okyanoslarda, taretleri gökyüzüne bakan harp gemilerile rekabet halinde. Bir zamanlar, 26 b'n tonluk saf- fharp gemileri büyük cüzülam- lardı. 30 bin tona, 33 bine, 40 bine ve nihayet 45 bine çıktı. Amerika, ölçü ve rakamda dal- ma en ileride gidiyor: Bir hamle- de 65 bin tonluk deniz devleri yap- mak kararını verdi. Amerika, demokrasyanın — son muazzam kalesidir. Bu kaleyi mü- dafaa etmek lüzımdır. Bu kalenin sağlam olması gerektir. Deniz hâkimiyeti davası, 1939 harbinde bir kere daha anlaşıldı ki, yeryüzli kavgalarında daima en kuvvetli ve şaşmaz koz olarak kalacaktın Bu kozu kaybetmek dünyayı kaybetmek oluyor. akat, bu koz, bugüne kudar elinde bulunduğu sahiplerini, asla değiştirmiyecektir. REŞAT FEYZİ Almanlar mühim miktarda iütün alıyorlar Almanlar piyasamızdan mühim miktarda tütün almağa başlamış - lardır. Mallar Karadenizde kalmış Alman vapurlarile Tuna tarikile nakledilmektedir. Tütünlerin mu- kabilinde Almanyadan tıbbi ecza, makine ve aksamı, boya, elektrik Malzemesi ve denir eşya gelmek- tedir. Göümrük Muhafaza Baş Müdürünün Muhafaza Baş- aya gitmiştir. Başmü- sle taraflarında ahati yapması muh- adım bir miktağ zaki * man bağırıp rezale smanı karako tafa, sarhoş olduğunu ve ne yap- tığımı bilmediğini söylemişti: Mahkeme, Mustafanın komiser ine ve memurlara hakâret ini sabit görmüş, iki ay müd- hapsine, 50 lira ağır para ce- Zası ödemesine ve tevkifine, hal- kın istirahatını bozacak şekilde sarhoşluktan da bir lira para ce- zası ile mahkümiyetine, Osmanın da sarhoşluktan bir lira hafif pa- edilmasine Günün meselesi: Fiat Mürakabe Komisyonu dün Mıntaka Ticaret Müdürlüğünde bir toplantı yeparak lüks mağaza- lar işini tetkik etmiş ve karara bağı lamıştır. Komisyon dışardan gelen yün- lü, pamuklu mensucat ile keten mamulâtı satan — mağazalardan bazılarına lüks müsaşdesi verme- yi mahzurlu görmüş ve bu malla- rı satan mağazaları sınıflara ayır- mağa karar vermiştir. Bu karara göre, birinci sınıflra yüzde 50, - kinci sınıflara yüzde 35 ve üçüncü sınıf mağazalara da yüzde 25 kâr nisbeti bırakılacaktır. Bu karar yerli mamulâta şimil olmıyacak- tır. Bu malları satacak olan mağa- zalardan senelik hesapları istene- —— ADLİYE ve POLİS 3F— Uykusuna düşkün hat bekçisi Çekmece kazasına sebep olan hat bekçi- sinin ayni şekilde bir vak'ası daha varmış Bundan bizkaç gün € bekçisinin uyuyup kalması den açık kalan geçit yı 'da Bu kaza tahkikatında geçit bek- çisi 54 yaşındaki Halitle, kamyon Hüseyin de tevkil edilmiş- lerdi. | Yeni bir hâdiseye göre, kazaya sebep olduğu iddin — edilen geçit sinin başından daha evvel do yermek» ten suçlu olan gene bu nin bir davasına ba- İddiaya, ve tren makinisti İs- mail ile yaralanan arabacı Şabanın #fadelerine ve yapılan ehli vukufun keşif raporuna göre o zaman da geçme saatinde geçit bekçisi yolu kapatmamış ve baryeti in . ir. Arabacı rünce geçmiye kılknıış ve gelm tren çarparal masına sebep olmuştur. Ancak | tren makinisli İsmail çok tedbirli ve dikkatli hareket etmşi olduğundan Dünkü duruşmada suçlu avukatı, ılan raporları ve dinlenilen şa- hükme kâfi göremi . yeceğini iddia ve vak'a — yerinde yeniden bir keşif yapılmasını ta . lep eti İddia makamını işgal idelumumi muavini Ör - han ise, son hâdiseyi ileri sürerek bu talebin reddini talep etmiştir. Bunun tÜzerine suçlu avuka't le bir talepde bulunmuşt: e— Öyle ise 9 uncu İşletmeden |Jelatin muhtekirinin ce Kumaş mağazaları sınıflara ayrilacak - Ucuz ve sağlam ayakkabı nümu: ineleri Vekâlete gönderilecek cek ve tetkik edilerek sınıflar kar rarlaştırılacaktır. Ucuz ve sağlam ayakkabı Ucuz ve sağlam ayakkabı © - mini için — hazırlanmakta olan standard ayakkabı tiplerinin nü- müneleri tammen komisyona ve- rilmiştir. Komisyon bu nümune- leri Ticaret Odasına vermiştir. Oğa çorap, fanilâ ve diğer giyim oşyası meyanında ayakkabılar - çin de bir rapar tanzim ederek nümunelerle birlikte Ticaret Ve- kâletine gönderecektir. Vekâlet bunların maliyet ve satışlarile ev- Safnı tetkik ettikten sonra mu- vafık gördüğü takdirde derhal bu nevi ayakkabılarının imaline ge- çilecektir. sorulsun: Bu adamın yardımcısı var mıdır? 24 gaaile ne zaman isti- rahat eder ve ne zaman çalışır? Çünkü bu, insanların 48 saat uyu- ağı zannediliyı Mabhkeme bu talebi kabul etmiş, 9 uncu İşletmeden keyfiyetin so- Tulması için duruşmayı başka bir güne bırakmıştır. zalandırı!lması istendi Fazla Hatla jelâtin satmak su- | çundan adliyeye verilip asliye i- kincl cefa mahkemesinde - kemesine başlanan ve tevkif edi- | den Raşit Sevilin muhakemesine dün devam edilmiş, müddelumumi iddiasını yapmış, Milli Korunma Kanununun bu baptaki hüküm - | leri mucibince iki seneden itiba- Ten sürgün, beş yüz Hiradan İti - baren para cezasına mahküm e- dülmesini, yüksek fiatla jelitini ayrı ayrı üç defa sattığının sabit olmasından dolayı da tekerrürün mazarı itibare alınarak bu cezanın ziyadeleştirilmesini, fatura ver - memekten de ayrıca cezalandırıl- masını istemiştir. Muhakeme, müdafaa ve karar için başka güne bırakılmıştır. Kıvırcık beş kuruş ucuzlatıldı Mürakabe komizyonu, dün et fi- atlarını tetkik etmiş ve kıvımcık müs- | esna olmak üzere narhin ayni ge- | kilde devam emesi uvafık gör- müşlür, Kıvırcık etlerde 5 kuruş tenzilât yapılmasına ve kilosunun azami 75 kuruştarı satılmasına ka. Tar vermişlir. —a Koç. koyun Sergileri Merinosçuluğu teşvik için mükâfatlı sergi- ler açılıyor Merinos yetiştiricileri teşvik et. mek ve memlekette Merinos koyu- munu çoğaltmak için Ziraat Vekâ- leli mükâfatlı Merinos koç ve ko- yun sergileri açmağa karar ver - Tiştir. Bu sergilerde teşhir edile - cek olan hayvanlardan derece ka. zananların sahiplerine yine mü - kâfatlar verilecektir. İlk sergi birkaç günevvel Bur - sada açılmıştır. Bundan sonra diğer vilâyetlerde de bu işe ehemmi - yetle devam edilecektir. İkinci ser- gi de Balıkesir vilâyetinde küşat olunacaktır. Denizyolları koo- peratifinin umumi toplantısı Geçen defa ekseriyet olmadı - Bından geri bırakılan Denizyolları Kooperatifi umumi heyet toplan - tıst yarın öğleden sonra Tophane- eski yolcu salonu bit iktır. Kooperatif hesapla ârsız olarak kapamıştır. Top- lantıda münahkaşalar olacağı tah- min edilmektedir. EHallkı bankası yeni şube ve sandıklar açıyor Halk Bankası Umum Müdürü im şehrimizden Bursaya Umum Müdür Bursada ve diğer Vilâyetlerimizde açılacak olan Halk Sandıkları Şubeleri hak- kında tetkikler yapacaktır. a bu ay içinde bir şube açı- | ve küçük esnafa Kredi veril- mesine başlanacaktır. Çorap ve fanilacılar kooperatif kuruyor Çorap ve fanilâ imal eden san. D Almanya uzun BAAt L Bz be hazırlanıy Yazan: Ahmet Şükrü E Almanlar yıldırım harbi cididirler. Bu sür'at darım adı yeni olarak veri de Almanların, 1914 hüurbi içi 'tün hazırlıkları da böyle bir dayanmakta idi. 194 seni tatbik edilemiyen Sehlieffet mı, bir yıldırım mubarebesi mundan ibaretti, Almanyanın bu sür'at gök zaruretlerden — doğmakli Almanya denizlere hâkim dir. Binaenaleyh sür'atle elde etmek meeburi, si takdirde iktısa: yiki altında yıkılır. Bu sebepledir ki 1914 harbi yıldırım barbi olarak düşünül müş; fakat plân gelip Marn Pi üzerinde karaya çarpmışlır. harbi de bir yıldırım harbi © düşünülmüş, fakat bu plân daf liba gelmiş Manş denizi üz karaya çarpmıştır, Bandan böyle Britanya iTının işgali mümkün deği kat bir ân için mümkün kabul edilse bile, mücadele | mihayetlenmiş olmaz. Çünkü giliz dominyonlarile Birleşik: rika Alman tabakküi mücadelede devam Almanya bunu bildiği i Birleşik Amerikanın aldığı vaziyet karşısında plânmı tirmiş gibi görünmektedir. plân, Almanyanın, İngiltert Birleşik Amerika kazşısında bir mücadeleye girişmesini edecek şekilde lasavvur edil Bunun için - Almanya, Avrupa kıt'asını nüfuz ve miyeti altma getirmelidir. Fakat yalnız Avrupa heği yası, Almanya için böyle blt kavemet barbinde kâfi değil Bu sebepledir ki Avrupa Hü monyasımı — ler elliklen Alman plânının ikici adımn, atkârlar arasında bir kooperatif. kurulması ve bu suzetle iplik ve ığnr ihtiyacın kolaylıkla temini Tüğü bu yalda tetkikler yapmak - tadır. Yakında bir toplantı yapıla- | caktır. —. İlkbahar vapur tarifeleri Boğaziçi, —Adalar ve Kadıköy, aşa İlkbahar vapur tari- feleri nisan ortasında tatbika baş- Tanacaktır. Denizyolları ve Şirketihayriye İdareleri tarife hazırlıklarına Jamışlardır. Şirketihayriye İdaresi yyaz ve ilkbahar tarifelerini bir ya- pacak ve yalnız bir kısım seferlerin üzerine başlıyacakları tarihi ko- yacaktır. DA rumunun 20 inci yılı Çocuk Esirgeme Kurumu bu yıl yirminci yılını idrak etmektedir. Bu sebeple 23 Nisan Çocuk Baye ramında Kurum Merkez ve şube- lerinde hususi merasim yapılacak ve kurumun faydalı çalışmaları ot taya konacaktır. —- Maksimde geçireyim şu yılbaşını dedim. Sana rastladım. Semih, alaybı alayh gülümsedi: — Sevgili bakımından da pek şikâyete hakkın — yek. Dün gece Tastladığın nekadar kadın varsa sabahtanberi başımın etini yiyor- lar. Telefon zar zar ötüp duruyor. — Kim telefon etti? — Hepsi... Rezzan, Raşide... Ne- rede ise Cavidan, Perihan, Güzin.. — Rezfanla Raşide ne ise am- *ma, ba Cavidan, Perihan, Güzin dediklerin de kimler olayor? — Cavidan Rezzanın kuzinle « rinden biridir. — Şu iyi tahsil görmüş oldı söylenen mi? Ki — Heni bilmiyordun? Pakat sa Rerım İi senin hatırladığın Güzin olacak, Cavidanla Perihan da mü- — nevver kızlardır amma, Güzin baş- kadır, — Hatırladım şimdi. Doğru. Rez- zan tamstırmıştı. Cavidan da fena değildi. Eh... Perihan da onun kardeşi | işte. Güzin Jalenin masasında o- turuyordu. Jaleyi hatırladın el - bet... Şu, hani iskandalı seni pek entleresan eden kadın. Güzin onun da kuzinidir. Yani Jale, o beyaz tuvaletli kız yüzünden Rezzanla akraba olur. Koyu kara saçlı Gü- zin. Nefis kızdır doğrusu. Fakat kuzum, sen şimdi bunsarı bırak di bana hangi gazeteye yazı yazdığını söyle. Raşide de, Rezzan da bunu sordular. — Henüz bir yere yazdığım yoz. Bir gazete çıkarmak niyetinde - ramam. Bilmem bi'ir mi- sin? Ben yöksek tahsili yaparken gazetelerde muhbt ederdim. Muvaffak olacağımı sanıyorum. — İyi bir gazeteye ihtiyaç var. — Gelirken İtalyada, kapatı!mış gazetelerden birinin. henüz yeni olan makinesini de satın — aldım. Kurdurmak için bir yer arıyorum. Otelden Bunun için çıkıyordum. Beraber dolaşırız olmaz mi? Mem. leket adım nasıl buluyorsun? — Güzel amma... Saat kaç? !yc çi bugün bıraksak... — Noden? — Ben giyininciye kadar saat beşe yaklaşacak. Hava kararmış çaya götürmeğe mocburum. — Davetli değilim, Semih, hâlâ elinde tutmakta ol- duğu sigara kutusunu masa üstüne bırakarak doğruldu: Davetli ben olacağım. Sel Ev sahibi — gibi birçey .. Bu çay Şerefina veriliyor. Yani, senin an- hyacağın, Bayan Rezzandan yanık kokuları gelmeğe başladı.. . —m— Rezzan, Sultanahmetie oluru - yordu. Eminönündenberi, .sağdan birinci sokağa sap!», «soldan iltin- €i sokağa gir!» diye şoföre emirler ——— — veren Naci, Ayasofyava vardakları zaman Semihi dürttü: di nereye gideceğiz? min arka kapısı önünden geçeceğiz, Topkapı sarayının dış kapısı ile üçüncü Ahmet çeşmesi arasından sağa — kıvrılacağız, bir müddet, sur boyunca yokuş aşa - İ incceğiz. Sonra tekrar sağa Sae pacağız. — Âlf... Pakat bu kadar tatsilâtı ben aklımda tutamam. Al şunu, şo- | före kumanda et! Ve grl eldivenli elinde tuttuğu hava telefonunun kauçuk 'boru - Sunu arkadasına uzattı. Semihin bunu almasile arkadaşına iade et- mesi bir oldu: Sen şoförünle fransızca konu- şuyorsun. Ben ona nasıl dert an- | hatırm? * — Öğrenemedin mi hâlâ? | — — Kadınlardan vakit mi bulduni | . Liseyi bile bitiremodim, Naci onun verdiği emirleri şo. före tercüme etmede başladı. 'Ti- | pinin şiddeti gittikçe artıyordu. O« tomobil, Ayasofya sebilinin yanın- —- -—— dan sola kıvrılırken yanan Adliye arsasına bakarak; — Kendimi bir steple sanıyo - rum - diye mırıldandı « göz, o eski, © hantal binanın eksikliğini farke: diyor, — Adam sen de... Onun mate - Mmin! tahta kuruları duysun, O ne berbal şeydi! O gıcırtılı merdiyen- lerinde, yıkanmakla arınmaz bir kir vardı. Ple pit kokardı. Naci, acı acı güldü: — Hınhi.. Memleket hasreti çok- mediğin ne bellil En muhteşem opera saraylarında, herkes baştan başa kulak kesilip müzikten bir not kaçır.naınak endişesinde iken, herkes dürhününü sahneye dikip tapınılan — bir Primadonna'yı iyi dinliyebilmek için soluk bile al. mamağa gayret — ederken, yahut devlet reislerine mahsus sıray - larda verilen büyük suvarelerde herkes birbirinden güzel, birbitite den albenili dilberlerle dahs ede*- ken, çoğu diplomaltik mesleğinin müsaade edemiyeceği derecelerde fArkası var) Pa dışına yayılmak safkası coktir. Almanya bütün kuv' | plânın, bu safhasını | tirmek için saklamakta ve $ | kuvvet israfından çekinm | Almanyanın şarka Sovyet | teketlerine doğru yaşılmak F | diğinden bahsedilmektedir. B de de sonunda n bedeli bu olacaktır. Fakat yanın, Akdenizden İngil mazdan evvel, / Sevyetlerle müuharebeyi göze alması yakifi ihtimal olarak kabul edilemef giltere Akdenizde kaldıkça, yetlere karşı yapılacak bir t derhal bir İngiliz - Sövyet hesinin kurulması gibi bir verecektir. Esasen her mi Ayrı ayrı halletmek mazi ©* plânının bir hususiyetini teşkil mektedir, Bu sebepledir ki tereyi Akdenizden atmanın mücadeleyi nihayeflendire: bilen Almanya, sırf yelleri tecrit etmek, bu met ketleri Avrupa kıl'asında gına uğrıyan memleketler p“ tısadi istismarına açmak VE #ürelle uzun bir mukayemet .bine girişmek için bu teşebbt” ele alacaktır. Bsnyen Avrupa kıt'ası ü ki nüfuz ve hâkimiyetini ken de Almanya, muhtelif metlerden Akdenize ve Ve rikaya akın etmiş ı—ııııud;, panyaya ve Fransaya ait temlekelere şu ve bu sebe takım Almanların mekte oldukları huber tedir, Demek ki Almanlar, rikadaki İspanyol ve F bir şasına kadar işi ilerletmiş | auyorlar. Diğer taraftan larm, orta riyetindedir. Çünkü " | zesmen değilse .ı.hdü ğ harbe den a içik Uzun bir mü

Bu sayıdan diğer sayfalar: