1 Nisan 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

1 Nisan 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f , — Fiyorsunüz. YO DA LA KA BAA ACAİP SİLÂHLAR Amerikada yeni yapılan “bir nevi tankın ismine «tim- sah tankv adı verilmiş.. Bu tanklar, hem karada yürüyor, hem denizde yüzüyormuş!.. “Amerikalıar, yeni yaptıkları bütün silâhlara, böyle bir ta- kım garip hayvan isimleri ta- kıyorlar. Timsah tank herhal- de yaman bir şey olacak.. “Ruzvelt düşmana şeytan ismi- ni vermişti, şeytanı mahve. deceğiz, diyordu. Herhbalde, bu yeni acaip si- lâhlar, şeytana bie ters papuç giydirecek şeyler olacak! ÇÖPÜN TARİFİ Çöpü denize döken çöp müte- ahhidi, inşaat mevsiminin yaklaşması dolayısiyle, Bele- diyeye tekrar müracaat ede- rek, çöpün tarifini istemiş: — İnşaat başlıyacak.. Bir #ürü moloz çöp diye verile« cek.. Bunları denize dökmek kolay mı?, Demiş!, Göpüm. tazifi gaşdlamed Verilen yeni bir karara gö- re, bundan böyle, İstanbulun her semtinde ayrı bir bina sti Ki tatbik ve kabul edilecek.. Boğaziçinde başka, Beyoğ lunda başka, Adalarda, Mo- dalarda başk türlü evler yapı- lacakal, ğ Esasen öyle değil mi?. Top- kapıdaki evle Taksimdeki a- Bahçeli ve bahçesiz ev ka- — yıdına gelince: Meselâ, Tak- simde yaptıracağınız bir bi- naya ayrıca bahçe ayırmak me mümkün?.. Satın alacağı- mız arsaya, odaları zor sığdı- — KADRİNİ /— BİLELİM Ajans haberlerine göre, Fransada, bundan böyle at e- B MUracaaf' bürosu Şehrimiz Adliye da- iresinde iş sahipleri için yeni bir kolay- lhk yapılacak Şehrimiz Adliyesinin alt katında bir müracaat büresu — kurulması için tetkikler yapılmaktadır. Bu büroda iş sahiplerine hangi mah- ikeme, kalem veya dalreye müra . caat etmeleri hakkında izahat ve- rilip kolaylık gösterilecektir. Müddelumumilikte. mahkeme- lerde ve İcra dairelerinde işi olan fakir vatandaşlarla kimsesiz ka- dınların istidalarının da büroda Parasız veya pek cüz'i bir ücret mukabilinde yazılması suretile arzuhaleilerden kurtarılmaları da temin olunacaktır. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİY! kabul ettiği tahsisatla yol inşaatına girişmişti. Taksim Stadyomunun bulunduğu mahalde yapılacak 0- lan İnönü gezisi mahallinin mecra ve iskaraları 13,000, baca'inşaatı da 7.500 liraya, Beykoz - Akbaba - A- nadolu Fener yolunun inşast 26,000 liraya, Üsküdar meydanının tan zimi 10,200 liraya ihaleye çıkarıl- * Şehir Meclisi nisan devresi toplantısını bugün saat iklde ya. pacaktır. Bu devrede zabıtai be - lediye talimatnamesi ile Kimsesiz Çocuklar Yurdu tallmatnamesi ve yatılı mekteplere vilâyet hesa - bina ücretsiz alınacak — talebenin kabulüne ait talimatnamenin mü- zakeresi vardır. TİCARET ve SANAYİ: | * Hükümetimizin resmen iştira- | ke karar verdiği Peşte Sergisine gidecek heyetimiz âzası, hazırlık. lar yapmak üzere dün gelmiştir. Sergiye gidecek nümuneler top - lanmaktadır. 4 Dün şehrimizden 155,000 lica- lak ihracat yapılmıştır. Bu meyan- da Amerikaya av derisi, Roman- (yaya, 6,000 Tiralık keçi boynuzu, fıstık, İtalyaya yumurta, Yuna . nistana arpa ve fasulya gönderil - mniştir. * Ticaret Vekâleti, Çivi tevzi- atına ait listeyi tasdik ederek a- Jâkadarlara göndermiştir. Şimdilik 12 vagon çivi tevzi edilecektir. v Ticaret Vekâleti, İtalyaya yu- murta ihracatı için sans vermeğe başlamıştır. MÜTEFERRİK: x Mahmutpaşa ile Sultanhama. mı arasındaki yolda Mükerrem isminde bir kadının el çantasını aşırmaktan suçlu Ahmet ve arka- daşı İbrahim, mahkemeye veril- AHMET RAUF Edebi Roman:16 — Merak etmedim değil. Rfııg “biraz istidadım olduğunu da iddia edebilirim. Fakat... Zevkimi ka- ir. Halka pek beğendirece - Gimi sandığım nice hikâyeleri yırt- mmağa mecbur oldum. — Neye? Z Neşrettiremedim de - ondan. Gazete sahipleri, hatkın, yalnız kendi hoşlarına giden şeyleri oku- maktan zevk aldığına bir kere İnanmışlardır. Kendileri beğenme- Giler mi, yahut anlamadılar mi halk da anlamaz, halk da beğen- #oez sanırlar. Hele bir romanım War ona çok acırım doğrusu. — Şunu bana gösterebilir mi « mişlerdir. Sultanahmet Birinci Sulh Ceza —mahkemesinde, dün mevkufen muhakemeleri sonunda, Ahmet 9 ay on gün, İbrahim * ay on beş gün hapse mahküm olmuş- lardır. * Deniz Harp Okulumuzdan mezun olan 81 gencimizin diplo - maları dün Amiral Şükrü ©Okan tarafından merasimle kendilerine verilmiş ve yeni mezunlar Hami. diye Mektep Gemisine uğurlanmış- KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF — Ablam. Ve seslendi: . — Cavidan? Cavidaaan... — Aa... Nereye gittiler bunlar? Naci dakikalardanberi Perihana daldırdığı gözlerini masaya doğ - ru çevirdi. Rezzanın az evvel otur- duğ uyer boştu. Cavidan da, o da al'anglaise sıvışmışlardı. Genç kız, sinirli bir tavırla ayağa kalktı ve telâşlı telâşlı: — Çabuk çıkalım — buradan... - dedi - sonra tefe koyarlar bizi. Kimbilir, belki de koymuşlardır bil “— Sanmam... Buna neye lüzum görsünler? — Siz bilmezsiniz — onları. Bu muhit dedikodu ile yaşar, Jale is. kandalının modası geçti. Onlara * Belediye yeni sene bütçesi ile | mıştır. | AL.K Filezofu İçin için kayrayor Üçlü pakta iltihak etmiş dev - letlerin, bir vesikayı zoraki imza- Tamış olan insanlara mahsus ha- leti ruhiye içinde bulundukları meydanda, Mihvere karşı, içlea gelon bir bağlılık ve sadakat el- bette yoktur. Geçen gün Rumen Başvekili Antoneskonun - söylediği - sözler bir hayli şayanı dikkatti, Azami politika üslüp ve edebiyatma ria- yet edilerek sarfedildiği anlaşı - lan bu cümlelerden, sarih bir ma- a olarak çu çıkıyar ki, Romanya, . bugünkü şerilar altlında yaşamıya razı değildir ve adaletin bir güa tecelli edeceğine kanidir. Bu ada- letin bir an evvel tecellisi için, ay- rıca, gayret etmekte midir?, Orası malüm değil.. Bütün dünyanın ehemmiyetle ü- zerinde durduğu bu manidar söz- lerden sonra, Ruümen Başvelili, yine büyük bir medeni cesaret mi- sali addedilen ikinci bir beyanat verdi. Bu sefer de, Macar makam- larmın, Transilvasyadaki Rumen- lere her nevi fena muameleyi yap- tıklarını ifade etti. Ve, bu vazi « yette, Remanyada dahili bir im- filâk vuku bulabileceğini, Tran - silvanya meselesi halledilmedikçe Avrupanın bu kısmında sükünet , Mevcut olamıyacağını ilâve etti. | — Bu sözler daha çok mühimdir. Fakat, hatırlayın ki, Romanyada, Macaristan da üçlü pakta dahil devletlerdir. Görülüyor ki, üçlü paktın beş küçük devleti, pakttan memnun - olmadıkları gibi, pakt arkadaşlarile de asla, canciğer ku- zu sarması değildir. Hattâ, arala- rında, hâlâ bir takım halledilme - miş mesceleler ve davalar vardır. REŞAT FEYZİ Şehir Tiyatrosu binası yaz için kiraya verildi Şehir Tiyatrosu temsilleri dün akşam nihayet bulmuştur. Artist- ler bugünlerde büyük bir mem - leket turnesine çıkacaklar ve bil- hassa ilk defa olarak Şark vilâyet- lerine " Anadoluda verilecek temsille - rin programları — hazırlanmıştır. Belediye Reisliği de yaz mevsi - minde tiyatronun kirasından isti- fade etmek üzere — burasını Zatı Sungura kiralamıştır. — Yerli macera film- leri ve yerli kız, erkek san'atkârlar Dünya vaziyeti dolayısile ha - Tiçten az tilm geldiğini gören yerli stüdyolar gelecek mevsim için bir çok yerli film çevirmeğe — karar vermişlerdir. Bu yaz şehrimizde birçok büyük filmler çevrilecektir. Şimdiye kadar yalnız tarihi film- lere ehemmiyet verilirken mev . zuların mütenevvi olması düşü - nülerek macera filmleri de yapı- Tacaktır. Stüdyolar tatbik edecekleri ge- Günün meselesi: Fiat Mürakabe Komisyonu bir müddet evvel yağ, fasulye, nohut ve pirinç gibi gıda maddelerine marh koyarak tasdik edilmek üze- re Ticaret Vekâletine göndermiş- ti. Vekâlet, bu narh listesini tas - dik ettiği takdirde bizzat neşre - Gecektir. Listenin şimdiye kadar neşredilmemiş olması, Vekâletin bu a<nesele etrâfindaki tetkiklerini genişlettiğine delâlet etmektedir. Maamafih, bundan evvel de zey- tin ve sadeyağı satışlarına komle- yon yüzde kâr nisbetlerini koy - müştur. 4 Diğer taraltar son günlerde ba- zı bakkalların bu fiatlardan seğe mal sattıkları görülmüş! Bu gibi bakkallar, yüksekliğin bir ay sonra yani yeni mahsul idrak edilince tamamen — zall olacağını İlik ve Orta Okullarla Lişeler » deki talebelere — yapılmakta olan «tifo aşısı» nın Üniversitelilere de tatbik * olunması için Üniversite merkez binasında baytar ve biyo- loji enstitüsünde bir mikroboloji «aşı istasyonu» açılmıştır. İstiyen Üniversitelilere bursda tifo aşısı yapılacaktır. Tedavülden kal- kan 1 knruşluklar 'Tırtılsız bir kuruşluklar dün ak. şamdan ıtibaren tedavülden kalk- mıştır Bundan sonra yalnız; Mal- müdürlükleri ve Merkez Bankası şubeleri bunları 1 - yıl müddetle | değiştireceklerdir. | Bundan bir müddet evvel Tah- | takalede vukua gelen feci bir ci. nayet hâidsesinin muhakemesi dün | Birinci Ağır Cezada neticelendi - rilmiştir. Davanın suçlusu Halit Sezer adlı bir gençtir. Kısmen kapalı celse- Ge görülen davanın açık celsede bildirilen kararına göre, Tahtaka- lede bir kahvehanedeki müşteri - lerden ikisi, prafa — oynuyormuş. Halit Sezer gelmiş, — iskemlesini Mmasaya doğru çekmiş ve kâğıt 0. “yununu seyre dalmıştır. Bu sırada srogram için yalnız kâfi kız ve 3:: =Lkir bulmakta güçlük çektiklerinden badema stüdyo sa- hipleri her istiyen beveskârı im . tihan etmeğe ve bunlardan mu - vaffak olacaklara iş vermeğe ka - rar vermişlerdir. | yeni bir iskandal lâzımdır. — Fakat birisi kuzininiz, biri de ablanız... — Böyle yakınlıkların bizde hâ- 1â bir manası olduğuna m: kani - siniz... Aldanıyorsunuz. Haydi ça- buk olun, çıkalım. Hem — durun, durun, bakın dinleyin... — Dışarıda bir kahkaha gürül. tüsü işitmiyor musunuz? — Evet... Kulağıma noş'eli kah- kahalar geliyor. — Geç kaldık tuzaklarını kur - dular. Hangi kapıdan çıkarsa'ı çı- kalım. Bütün gözleri üzerimize di.' | kümiş bulacağız. | — Peki... Bunun fevkalâielik neresinde? — Siz erkeksiniz, bunda bir fevkalâdelik bulmazsınız amma... Benim için vaziyet öyle değildir. Nişanlım pek kıskançtır. — Nişanlı mısınız? — Kiminle? Burada mi nişanlımız? — Evet, içeride poker oynuyoar- ı du. Sipahi Ocağı azasındandır. Se- lim vasanın torunu Daniş. Ceve Hire ei eei a İi Ği öi ö kahvehane len Os - man, iskemlesini alarak, Halit Se- 7zerin yanına oturmuştur. Bu gence elle ve dille sarkıntılıkta bulun - anuştur. Halit Sezer de kalkmış, o sırada dışarıya çıkan kahvecinin peşi sıra yürümüştür. Müşteriden detle Jale için kavga eden Daniş. | uzatırken sordu: — Âlk... Biz de dans edenlerin tarafına çıkarız. — Olmaz... Müstakbel görümcem fitili — Öyle ise b wişin telüş edile- cek tarafı kalmadı. Oturun kalk- tığınız yere de konuşmamıza de- vam edelim. — Olmaaz... Mutlaka çıkmalı - orada. alır, yız. — Nasıl isterseniz... Lütfen ko- lumu kabul eder misiniz Bayan Perihan? Genç kızın her halinden, pok sa- mimi konuştuğu — anlaşılıyordu. Hayır... Perihanda yapmacık ya- pan bir oynak kadın hali yoktu. Nişanlısının pöker oynadığı, tani- dıklarının dans ettikleri bir evde, yarı karanlık bir odada herkesin Yyarımyamalak tanıdığı bir genç a. la boş rakı kadehleri arasında yalnız kalmış olmaktan, hakfkaten çekindiği hissediliyordu. 'Tek söz söylemeden delikanlının koluna girdi. Naci büyük salona sövlemektedirler, Pilhakika, baza ! deyağ fiatlarını tetkik etmüştir. Üniversitede tifo - Yeni tip ekmekler aşısı istasyonu —© — için bir karar — | Üü GD —— ADLİYE ve POLİS F” Tahtakale'de bir kahvede oyundan__çıkan feci cinayet | Arkadaşını bıçaklayıp öldüren on boş | yaşındaki katil bir yıl ceza ile kurtuldu! açılan kapının tokmağına sol elini Sade yağ fiatları ucuzlıyacak Fiat Mürakabe Komisyonu dün yağ meselesini tedkik etti büyük bakkaliyelerde peraken . de satışlarda Trabzon yağının ki- losu 150, Urfanın ise 170 kuruştur. Bu yağlar ekstra ekstradır. Ay- rca, küçük bakkaliyelerde de 'Trabzon yağının kilosu 150, Ur- fanm 170 kuruştur. Bu mallar ise mahlüt ve acıdır. Diğer taraftan dün bir toptanca tacir, komisyona müracaat ederek elinde külliyetli miktarda sade - ğunu, bunlardan me- | selâ Urfa yağının toptan kilosu - | nü 140 *kuruşa venmek istediğini ] bikdirmiştir. | Piyasada sadeyağı sıkıntısı kat- | âyen yoktur. Yakında yeni mah - | sul idrak edilecek ve fiatlar nor - | mel hadden de aşağıya düşeceklir. Bu münasebetle Fist Mürakabe | Komisyonu da dün toplanarak sa- Belediye Sıhhat İşleri Müdürlü- ğü tarafından yapılan tetkikler so- nunda, ekmeğin iyi pişkin olması | için muhakkak surette kesilmiş hamurların birbirinden ayrı ola. rak pişirilmelerinin lüzumlu ol - duğuna karar vermiştir. Bu husus sıkı surette kontrol edilecektir, Bu şekilde pişirilecek ekmeklerin her tarafı kabulklu olacaktır. — Pamuk ve çorap kırpıntısı ihracatı Hariçten pamuk kırpıntısı ile çorap kırpıntılarına talepler ya - pılmaktadır. Dün Yugoslavyaya ilk parti olarak pamuk kırpıntısı ih- raç olunmuştur. | şikâyet edecekmiş. Osman bunu | tılmakta ve sür'atleştirilme anlayınca, doğrulmuş, iletlemiş ve Hlit Sezeri bileğinden kavrayarak *boni şikâyete gidiyorsun, ha?» di- | ye sövmüş, yumruklamıştır. Halit | Sezer de bıçağını çekerek, Osma. | 'nın karnına ve diğer bazı yerlerine hızla, üstüste birkaç defa sapla - | mıştır. Osman, aldığı yaraların te- sirile ölmüştür. Mahkeme, suçlu Halit Sezerin Osmanı tehevvüren ve kasden öl- dürdüğü neticesine varıp, 18 sene bapsine karar vermiştir. Osmanın sarkıntılığını ve yumruklamasım tahrik sayarak, 18 seneyi 6 seneye indirmiştir. Halit Sezer, o sırada 15 yaşını bitirmetiiğinden, bu ci- hetten de 6 senenin bir seneye in. dirilmesini kararlaştırmıştır. — Sizi yarın görebilir miyim? — Nerede? — Nerede isterseniz... Romanı- nızdan bana birkaç sahife okuz - sunuz.. Hiçbir fikre sahip olma- dığim gözeteler — hakkında bana daba etraflı fikirler veririniz... Belki birlikte bir çay da içeriz. Çoktanberi umuuıî'.’ gehri bana biraz gezdirirsiniz. — Yarın olamaz, — Bir randevunuz mu var? — Hayır Dağcılık kulübündea bazı arkadaşlarla bir tur yapa « cağız da. — Ne tarafa gideceksiniz? Kaç- 'ta ve nerede buluşacaksınız? — Sabah sekizde . nacağız. Tarabyaya doğru uzanı TIZ Gönirim, — Âlâ... Ben de geleceğim. Ve tokmağı çevirip lükayt bir tavırla salona girdi. Fakat bir a- dım atar atmaz yüzünde evvelâ bir hayret sonra bir can sıkıntısı be, lirdi. Zira az evvel yarı karanlık olan salon şimdi göz kamaştıran ei eee ee a aa ea gae ça S itfaiye teşkilâtı Her Belediye şehiri- miz itfaiyesine bir kişi göndererek mü- tehassıs yetiştirecek Dabiliye Vekâleti Belediyelere bir emir göndererek mahalli İtfa- iye teşkilâtı ve techizatı için İs - tanbul İtfaiyesinin örnek ittihaz edilmesini — bildirmişir. Tekmil memlektete itfaiyecilerin elbise - leri de şehrimiz itfaiyecilerinki gi- bi olacaktır, Her Belediye kendi itfalyesinden — seçeceği bir şahsı şehrimize gönderecek ve bunlar İstanbul İtfaiyesinde bir müddet tetkikat yaptıktan sonra memle « kelerine dönerek gördüklerini ken- di İfalyelerine tatbik edecekler - İti dimi ve ikramiye ( bütçesine üç bin lira koymuştur. Balkütadan 8000 kile Gomelâka getirtiliyor Şehrimiz Marangozlar Cemiyeti Kooperatifi Kalkütadan 9000 kilo Gomelâka satın almıştır. Bunlar yakında şehrimize getirilecek ve istiyen marangozlara satılacaktır. Diğer taraftan Kooperatidin Ro. manyadan kontrplâk — getirtmesi hususundaki teşebbüsleri, yalnız serbest dövirle satış yapılabile - ceğinin cevaben bildirilmesi üze- | Fine şimdilik kalmıştır. ——— Muakkıplere Adli- yede iş kalmadı Yeni avukatlık kanununun tat- | bikinden iyi neticeler alınmıştır. Evvelce muakkip namı altında Ad. liyede iş takip eden kimselerden | bazıları zavallıları dolani urlar- dı. Yeni kanun ile Adliyode yalnız muamele sahibi, avukat veya a- vukat kâtipleri muamele takip e- debildiklerinden — dolandırıcılık vak'ası kalmamşıtır ve bir seneye yakın bir zaman içinde yalmız 1 tek dolandırıcılık olmuştur. Karadoniz seferleri Denizyolları İdaresi, Karadeniz hattı vapur söferleri için yaz tari- felerini hazırlamaktadır. Tarife . ler 15 nisandan itibaren tatbik mevkiline konulacaktır. Yeni tari- feler ile bilhassa limanımızla Ka- radeniz arasında seferler 'Trabzon ile İstanbul arasında yal- nız büyük iskelelere uğramak çar- tatil edilmiş olan Anadolu a2ferle- tası yapılacaktır, Vapurların yeni İlkbahar tarifeleri Köprü ile Yalova, Adalar ve A- nadolu iskeleleri arasındaki ilkba- bar vapur tarifeleri 5 mayısta tat- bika başlanacaktır. Yeni tarifeler tatil edilmi şolan Anadolu seferle. Ti de beş mayısta tekrar başlıya - yacaktır. Pendik - İstanbul arasın- 'da sabah, öğle ve akşam karşılıklı seferler yapılacak, — temmuzdan itibaren bu seferler çoğaltılacaktır. bir aydınlık içinde idi. Radyo ça. lhyordu amma dans eden yoktu. Çiftler birer tarafa çekilmişler ve gözlerini çıktıkları kapıya dikmiş- Terdi. Salonun ortasına doğru iler- Jerken sol tarafında bir fiskos ol- du. Rezzanı ilk gördüğü kapıda avuçlarında fişler tutan dört beş kişi belirdi. Genç kızın nişanlısı 'her halde bunlar arasında olacak. tı. İşi oluruna bağlamaktan başka çare yoktu. Bu sırada Semih gö- züne İlişti. Yalnız onun yüzünde 'bir gülümseme farketti. Diğerleri ikendisine düşmanca bakıyorlardı. Fazla düşünmeğe lüzum görmedi. Kolunu genç kızın kolundan ayır- &. Üzerine dikilen gözlerdeki te- cessüsün hiç farkında değil Di tabit bir hareketle ıııgğ ı:i.".nf kızın beline doladı. Radyodan ge. len balalayka seslerine ayak uy- durarak, kıpçak Bozkırından yeni gelmiş bir kazak delikanlısı çe - vikliğile çılgın bir polkaya başladı. Küyvetli kolları ile ve asabiyetle SArkası var) DIŞPOLiT K. rafma geçivermişti. O günl İngiliz Hariciye Nazırı meşhı Edvar Grey de Avam Kamü sında Sırbistandan - bahsaderki aşağı yukarı şöyle diyordu: — Balkanlardaki dostlarımız cabında hizden her türlü yardı göreceklerine emin olabilirler. Ber Bulgaristan tarafından tecavüz vuku bulursa dostlarıı kayıfsız, şartsız sureltde yardım deceğiz. Zaten memleketlerinin müda faası uğrunda ittifakla, canla bi çalışan Sırplar için İngilt izhar ettiği bu dostluk az kıyme değildi. Alman ve Avusturya 0€“ dülarma karşı mücadele ediliyo du. Lâkin Bulgaristana karşı derece ihtiyat göstermeyi Bel; bükümetl daha muvafık bu ve tedafüi bir vaziyet almıştı. ra Sırbistanla Yunanistan ara sında bir muahede vardı. Yuna nistanın Sırbistana karşı taal leri vardı. Venizelas o zaman İ Biltere ve Fransaya sormuştu: — Eğer Bulgarislan tarafındatı Sırbistana bir taarruz olur da Yur nanistan da muahede mucibince Sıf bistandan bekliyeceği 150 bin kiş Hik bir yardımı isterse ne olacak? Bu takdirde Sırbistan taahhüdü- | li yapamıyacaktır. İngiliz — ve Froasız orduları Yunanistana be | yardımı temin edemezler mi?, — Belgrad o zaman bazı nikbin ü- mitlere de kapılmakta kendini a- — Tanısmıştı. - Sirbistanın — taarruza | uğradığımı gören Romanyanın ve | Yunanistanın da Sırbitan lchine harekete geçecekleri zannedili « yordu. Çünkü Bulgaristan daha ziyade kendini bekletmeden Alman tara- fına geçmiş ve Sırbistan için bir tehdit ve tehlike teşkil eder ol> Mmuştu. Fakat Niş . Selânik demir-. yolu Bulgarlar tarafından tehdit edilirken Selünikte de müttefik- lerin değil yüz elli bin kişi, 13 bim İngiliz ve 35 bin Framsız olmak ü- zere ancak 48 bin kişilik kuvvet « keri yardı. Bu rakamlar artık iç e- Tup bittikten ve müttefikler harbi kazadıktan somra neşrinde beis gö- rülmiyen malümattan belli olu - yor. Müttefik orduların bugün, yarın geleceği ümidile Niş şehri Sırplar tarafından her gün bay - raklarla süsleniyor, karşılamak &- çin meraslme hazırlanıyordu. Bel- gradı bırakarak Nişe çekilmiş - lan Sırp hükümeti hep bu yardı mı bekliyordu, O zaman mütte - fiklerin Balkanlardaki kuvvetle- yine kumanda etmiş olun Framsez Generali (Saray) m ne müşkül anlar geçirdiği hatıratında yazdık- Tarından anlaşılıyor. Sözün kısası şudur ki lâzım olan sırada mütle- fiklerin yardımıı Sırplara yetişti. rilememiylir. Sırbistanın tarihin deki bu çetin Tmücadclenin diğer safhası da üstün düşman kuvvet- ğa mecbur kalarak kendilerini Ad- riyatik sahiline ve oradan da Koz- fu adasına atabilmeleridir. Kor - fu da bir Sırp ordusu vücude ge tirilmiş ve müttefikler de malüm olduğu üzere sonradan Balkanlar. da daha müessir surette harekete geçerek neticeyi elde etmişlerdir. Lâkin e zamana kadar Sırbls - tanda Alman, Avusturya ve Bul- gar idaresi tesis edilmiş ve Sırbis- fan olarak Manastırın cenubunda küçük bir yer bırakılmıştır. Bul gar hükümeti resmen ilân etmiştir Artık Sırbistan hükümeti diye bir gey kalmamıştır. Onun için — ne kadar Sırplı varsa askerlik edebi- decekler Bulgar ordusuna ulmü « yordu. 917 martında — Bulgarlara karşı isyan eden Sırplar şiddetle tenkil edilmişse de bu isyan Sırp- ların kolay kolay düşman esare- fme girmiyeceklerini göstermiş tir. Bu vekayi Sırbistanım tarihlar de unutulur gibi değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: