30 Mayıs 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

30 Mayıs 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6i Balkı leketleri- BZT | | vin ea" üi krvet UAİ LAĞA D | ( membar olarak nüfusları- nın artmakta olması gös- iliyordu.. anların eee ıj Bulgaristan maarif sahasında git- N aıı .. gide daha ilerlemiştir. Lâkin Bal- Kemal SUNMANI Fanlarda böyle terakki eserleri gö- rülürken levhayı karartan cihet- K çdinin Balkanlarda | ler hiç eksik değildi: Koca Yugos- AY zarfında geçmiş a- | lavyada Sırp ve Hırvat kavgası KA takip ederken va- | gibi. ı bundan meselâ Sırp - Hırvat ihtilâfımın gizli ve 'elki hale çevirmekte | aşikâr devam edip gitmesi Yugus- * Bunu - bir İngiliz | Javya için bünyesinde bir dert öl- tApmmıştı. Fakat çok ev- | muştur, Sonraki vekayiin âelâleti ada bulundükten soü- | ile bu mütalealardan şu neticeler heler geçmiş, kendisi | çıkıyor: ünde tekrar Balkan- | — 1— İngilterenin kuvvetli olma- daman ne farklar gör- | sı ve sözünü geçirmesi Balkanla- mişti. Şimdi o mu- 1 bugün daha baş- almış olsa gerek. « Bu harbin arifesin- İngiltereyi kuv- # Ve Avrupa politika- Tın politika âlemi çok istenir bir key büyük bir devlet tikbaline karşı lâkayt kalamazdı. 2— Bir Avrupa harbinde Bal- kanların da mukadderatı. ergeç bin tam Mmanasile | mevzuu bahsolacakti. Çünkü bu bir mevkide bulumma- | memleketlere toplarını çevirenler Balkanlarda do- | vardı. NAYI daha çok evvelden | — 3— Balkan mületlerinde fütukat olan bir muhar- | emelleri alsun olmağın bir gün ? Çize kendisine mevcut sulh ve sükün bozulunca Bununla beraber İn- İkin ve efkârı umumi- “ Meselelere, hele Ral- Balkan sahası da karışmış olacak- " ğ 4— Yugoslavyanın bünyesindeki zâf bu badirede Siırplar için felâ- ket oldu, HALK dolayı Avrupanın tinde Balkanların ö- Slan ehemmiyeti azal- u. Avrupanın istik. DA tında da Balkan- Ş ni a Balen-| V.SÜTUNU. muharririnin & urar ettiği cihet bi | — | Je Ve İçsi Arıyanlar, ah memleketlerinde M. temenni- ış olmasındadır. Ro- va'nüişlilikn Yugoslavyanın - zaval- KAY!P KARDEŞİNİ B Ora n b ARIYOR Ka son vazifesi Edirne Vilâyeti En- —:“k B'*::'" Oeala V e leesinde kötip olan kardeşim AF A Nizamettin Gültandan G yıldır haber dmektir. Onun için | Ge Dikmsenin. Böte'layır Kai belinde oyüyatak I Tinin lâtfen Son Telgrat Gazetesi llîq' v 'yine bu | S Tertibiyesinde B. Sabahettine ma- _ıu” K bır teh. | Tümat vermelerini rlca ederim. hi en büyül < | Bilgili, tülisiz genç bir Ha e kadın iş arıyor Evveliyatı saadet ve varlık — içinde geçmiş temiz bir aileye mensup baht- sız genç bir kadınım. Uğramış oldu- Bum felâketle mali vaziyetimin darlığı hec gün beni daha çok muztar ve mü- Yayı birer suretle al- A taplarını bu Balkan Tine doğru çevirerek de etmesi uzak ihti- a değildi. Harbin arife- Hdatındari bit netke | ÖEL GNS ERE Sancaba Muharririnin hasıl | aa temin etmak M fu idit histetmiş bulunuyorum: şemleketlerinde —her- | — Kaki, yeni yazıyı mükemmel okur dituhat harbi için besle- | yazarım biraz da daktilo bilirim. Ya- hane, tcarethane, mümasili gibi yer- lerde yazı işlerinde çalıştırılmak üze- re müracaatimi ücilen kabul edecek Aliçenap iş sahplerinin lütfen San Tel- grat Hülk Sütunu (Dilek) rumuzuma mürscsatlarını temiz, müşfik vicdan- larından yalvarır ve iki hayalı birden kurtaracak olan bu en büyük yardım- larına en derin minnet ve şükran his- lerimle şimdiden teşekkilrü bir. borç biltrim. İş arıyor 17 yaşında Lise birinci snıfına ka- dar okumuş bir genç her nevi işlerde yöktur. Bilâkis her kendi hudutları için- V8 terakki ederek daha hayatını temin et.- ŞMek arzusundadır. Bu- Avrupada sulhun de- Di istiyorlar. &ğer Avrupa işlerinde olur, Balkan işleri- seyirci kalmıyarak Üsa şulh devam eder; İi fıkmadan bir sene ev- w'-ş'—*mmı;;'—;" n vazife aramaktadır. n «Kos- ti "'" Nl:î:'”“k"" kalı> rumuzuna müracsatları. l şu kadar zaman | Kip elektrik işçisi aranıyor fra tekrar gözden ge- 'hüde olmuyor. O ilk nqdı yonda vekayi .lhırrlrınz göre Bal görzden kaçmıyacak M eserlerini saymak lâ- lgaristanda görü elzemdir: Maddi e diğer komşularına z para sarfedebilen Elaktrik tesisatı ve mantaj işlerine hakkiyle vökif bir Elektrik montürü- ne ihtiyaç vardır, 4 üncü Vakı Hun birinci kat No. 12 yemürncaat. İş arayanlar Ortamaktebi bu — sane bitirmiş bir genç fatilini böş geçirmemek için ya- zihanelerde, husust müeşsese ve - gi kilerde kendine münasip bir İş ara- ynktadır. Mühtrem iş sahiplerinin bu sütünda (K, H. K) rumuzuna müraca- atları rica olunur. Ü? ROMAN: 16 Cinayet Davası Yazan : ETEM İZZET BENİCE zandım. Çok kazandım. Hâkimn belki de şahsi merakmın sevkile öğrenmekte ısrar ediyordu. beklemediği bu sual- | Sinirli sinirli bir daha sordu: Slmaz.. Ö yakam zikredemci bunaliıyor, yanık | — — Ne kadar karzandığınızı Ta- ti koyulaşıyor, mozla- | kamla ifade edemez misiniz?. h ve sıkıştiği yüzün- Ferdi tereddililü tereddütlü a- anlaşiliyordu. vukatın gözüme baktı, sonra titrek tutan ay da olurdu, | bir sesle: ay da', | —— Ay demeyiniz de, kazanç de- bu soruyu derin- | yimiz, Yılda 50-60 bim lira kazan- dığim olur. — Bu paruyı nereden ve masıl kazanırsınız?, — Kemisyon işlerinden. n işiniz bundan ibaret t rafları hep siz mi ö- Ne kadar kazancınız Haa yazıhanem var.. — Ne yaparsınız o yanıhanede? — Iğezşeyy. Taahhütlere gire- ilerinde. delme ka> | Kimsesiz çocuklar İstanbuldaki ilkmekteple- re devam eden çocuklardan, kimsesiz, fakir olanlar için, Maarif Müdürlüğünde topla- narı bir komisyon bazı mü- him kararlar vermiş bulunu- yor. Bu kararlar lâyikile tat- bik edilirse, memleket namı- na büyük bir. hizmet sayıl- malıdır. Yaz tatilinde, bu kabil ço- cuklar, başıboş bırakılmıya- cak, mektep bahçelerinde, ço- | cuk bahçelerinde meşgul edi- lecek, zayıf, hasta olanlar, prevantoryoma — yatırılacak, ikmale kalanlar için, kurslar açılacak, toplu bir halde, ge- zintiler tertip edilecek. Bu arada, bu fakir, yoksul ve kimsesiz çocuklara yemek verileceği de tahmin olunabi- lir, Bilhassa, açılacak çocuk kamplarında güzel bir prog- ramla, bu yavrulara pek âlü bakılabilir. İstifadeli bir yaz tatili geçirmiş olurlar. Allah vere de kararlar, tat- bikat sahasına intikal edinci- ye kadar mahiyetinden, ga- yesinden kaybetmese, iş, lâf- ta, kâğıt üzerinde, istatistik cetvelinde kalmasa. Maarif idaresi bu mesele üzerinde hassas ve titiz hare- ket etmelidir.. Muvaffak ol- mamak için sebep yoktur. Mektep idareleri, hocalar pek âlâ çalışır ve çalıştırılabilir. BÜRHAN CEVAT Yeni bir mozayik parkeli yol Galatada yeni yapılan — yolcu salınu binasının önünden Top » (hane tramvay caddesine kadar o0. lan Rıhlim caddesinin — mozayik parke olarak yapılması kararlaş- mıştır, İnşaata bugünlerde baş- lanacaktır. Bu yolu Limanlar İşlet. mesi Umum Müdürlüğü yaptı - racaktır. doi ib Bazan grip meticesi olarak, ba- zan da su kaçması yüzünden ku- | | lak zarına dayanan ter veya sü taneleri davul çalar gibi kulakla- rımızda bir zonklama husüle geli- rirler. Bu, imsanı Adeta sersem e- der. Hasla mütlemadiyen parma- gn kulağına götürerek karıştır. mak ister. Bu, en fenasıdır. Çüa- kü iltihap başlar, Sonunda sağır- ha kadar gider. —Bühassa kirli tırnakla, ple pamukla, kibrit çö- pü ile, kürdanla nrmın.ın haz- Kulaklarında herhangi bir. ge< beple zonklama duyanlar - dökto- ra Rgümelidirler, Çünkü bu, dak- evvel, hasta kulağa bir damla gli- gerin damlatıp, yahut — gliserinli pümuk kayarak, yatmalı ve er- fesi gün doktora öyle gilmelidir- der. Çünkü bu, daktarun işini de kolaylaştırır. Çünkü ilk müracant eden hastaya — dokler, — kulağına gliterin damletarek, ertesi gü gelmesi tavsiyesinde bulunur, rim, Büyük münakasalarda bulu- nurum, — En çok sizi kazandıran işle- riniz haugileridir?, İ — Tuahhütlerden ve münaka- salardan kazanırım. Hâkim sadece: — Hıhhhhh.. Diyen bir ses çıkardı ve soru konularımı değiştirdi. —- — Şükriyenin sizin tediye etti- diğimiz masraflar haricinde ayrıca masrafları da var mıydı?, — Demin söylediğim rın dışında benim bildi; rafları yoktu. — Servetini siz mi idare eder- simiz?, — Hayır, Servetini idare etmem ve nesi var, nesi yek pek iyi de bilmem. Demek Şükriyenin parası pu- Tu ile hiç alâkadar olmadınız!. — Hayır, Kadınm parasile ya- gamak şöyle dursun meşgul olmak bile ağrıma gider, — Şükriyenin ne kadar seryeti olduğunu tahmin ediyorsunuz?. MAHKEM ELERDE: “Anagibi yar olmaz,, sözü boş “Aç mıydın.. Neyin eksikti? Ha- ram olsun sana verdiğim emek,, T — Yedindiğim okmek gözüne di , zine dursün! Bugünleri de mi gö recektim? Ben #eni bin mihnet, bin meşakkatle nasıl yetiştirdim. Bana bunları mı yapacaktın en 80- nunda?.. Kime çektin, bilmem ki? Soyumuzda sopumuzda senin gibi bir tane daha çıktı mı? Bunları, orta yaşlı bir kadın, | sarışın bir delikanlıya söylüyordu. | Delikanlı, bir polisle beraber ko- ridorda yürüyor, kadın da yanı | sıra gidiyordu. Delikanlı: — Anne, elâleme reril olacağız.. Sus! diyordu. Kadın; — Sen zaten rezil olacağın ka- dar oldun.. Şimdi de başına gele. cekleri düşün! Aç mıydın, açık mıydın? Neyin eksikti? Bu yaşa kadar sana saçımı süpürge edip bir dediğinni ikl ettirmedim. Ha. ram olsun sana verdiğim süt, ver- diğim emek e mi? dedi. Delikanlı hiddetleniyondu. Biraz gertçe bir sesle: — Ey! dedi, Çekil artık. Benim derdim bana yeter.. Çok söyleme kalbini kırarım. — Kalbimi kırmaktan fena yap. tan? İçim bağrım kan ağlıyor. Be. geniyor musun şu yaptığını? — BSus dedim ya.. Sus. Yeter artık! Kadıncağız artık susmuştu ve yine yanı sıra yürüyordu. Delikanlı bir mahkemenin önü- ne getirildi. Mahkemenin kapısı kapalıydı. Polis kapının önündeki mübaşire elindeki evrakı uzatıp sordu. Burada mi bakılacak bunun muhakemesine!, Mübaşir eline aldığı kâğıtlara Bgöz gezdirdikten sonra: — Evet.. dedi. Burada.. Siz bu- | rada bekleyin.. Orta yaşlı kadının, çok harap, gok perişan olduğu yüzünün hat- larından — okunuyordu. Yorgun, bitkin bir halde, beş on adım ile- | rideki bir kanepeye çöktü. Koy. nundan çıkardığı bir «en âlâ> tü. | tün kutusunu açtı.. Kadınlara mah- sus küçük sigara kâğıdının içe - | risine koyduğu bir miktar tütünle, | kibrit çöpü kadar ince bir sigara sardı, Sigarayı sinirli sinirli çe- kerken, hâlâ kendi kendine söy. leniyordu... Yanında oturan bir kadın alâ. kadar oldu: — Hemşire.. Oğlunuz mu? diye — Evet, oğlum.. Olmaz olaydı.. — Ne yaptı? Bir suç mu işledi? Kadın, derdini dökmeğe baş - ladı: — Hem de, suçun en adisini... Yüreğime inecek... Katil olsa, kız kaçırsa da idama mahküm olsa bu kadar üzülmüyeceğim..- — Peki, ne yaptı? — Ne yapacak? Hırsızlık! — Hırsızlık mı? — Evet, hırsızlık! Emdiği süt — Hiçbir fikrim yok. ı — Nakil parası mı vardır, yok- $4 servet dediğiniz emlâk ve men- kul şeyler midir?. | — Daha ziyade emlüktir. | Hüâkim bir saniye düşündü. — Pek güzel.. Diyerek bir başka sumle geçti. — Gürzinin masraflarını kim ya- pardı?. — Bozan annesi, bazan bemn ya- pardım. | — Sizin yaptığınız kısımlar?. — Bunları birbirinden ayırmak | mümkün değildir. Hâkim bu cevabı da aldıktan sonra suçluya dündü ve Ferdiye de suçluyu göstererek: — Vedadı tanıyor musunuz?. Dedi. — Hayır. — Bugüne kadar hiç görmedi- niz mi?. — Bir kere gürdürm, — Nörede?, — Bir akşam eve girerken ka- pının önlürde gördüm. Ka , )ıpuoth kapımın önün- | . v una mı? | ı. srnundan fitil fitil gelsin inşal- — Ne çaldı hanımcığım? — Kiracmızın altın saatini... Hem de, hiç olmazsa bana söylese, cıfı razı eder, saati öder, şi. et ettirmezdim. Sorduğum za- yeminler edip <ben alma - düm!> dedi. Polise haber verdiler. Bir hafta sonra, yan! bugün, saati satarken yakalamışlar. — Vab vah! Gençliğine yazık. Dalyan gibi de delikanlı... İşte, istikbalini mabvetti gitti... — İstikbalini zaten mahvetliy. di. Okumadı, yazmadı.. Hiç bir şeyde hevesi yok! Terzi yanına verdim. Mükemmel terzilik öğ - rendi. Dükkân açtım, kadınlarla, içki ile paraları yiyip dükkânı ka- padı, Hangi birini sayayım, hem. şireciğim.. Hangi birini. Allah ine sana evlâdın — hayırlısını versin. Ben hayrından geçtim.. Böyle şer- ri, mazarratı olmasa... Yarın ben gözlerimi kaparsam hali ne ola - cak, onu düşünüyorum. Üç parça mal kalacak.. Onu da satıp üç gün | sonra sürünecek, köprü altlarında yatacak... Ah bilseniz bunun bana yaptıklarını. Kadıncağız, içini dökerek bağ. | rının ateşini hafifletmek için bel. | ki daha birçok şeyler söyliyecekti. | Fakat, mahkemeye giren delikanlı | çıkmış, yanındaki polisle beraber geliyordu. Kadın sözü kesti.. Yak- laşan oğluna: — Ne oldu? dedi. — Tevkif edildim. Muhakemem mevkuf olarak yapılacak. Biçare kadıncağızın gözleri dol- du.. Ayağa kalktı. İki damla yaş, damladı. Elindeki — çantayı açıp bir beş liralık çıkardı. — Al bunu, artık gözüm görme. #in seni... dedi. Delikanlı: — Öbür gün yine buraya mah- kemeye geleceğim.. Gel de bu- lun! dedi. Kadın, yine onlarla beraber u- zaklaşırken, ayni kanepede oturup derdini dinleyen diğer kadın, ar. kasından: — Ne de olsa ana.. Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz Tâfımı tevekkeli 'mi söylemişler? diyordu. Lokanta ve birala- nelerde ekmek satışı Blediye İktısat Müdürlüğü lo. kanta, gazino ve diğer yerlerdeki parça halinde ekmek satışları ü. zerinde kontrol — yapmağa karar vermiştir. Bu iş esaslı bir şekle konulacaktır. Bazı yerlerde bit iki ufak dilim ekmeğe 4 - 5 kuruş a- Tındığı görülmektedir. Bu suretle bir ekmek 20 kuruşa kadar satıl. miş olmaktadır, m; de?. — Şüikriye Güzimi sinemaya gö- türmemi istemişti. Onu aldım, si- memayay gölürdüm. Sant &,30 var- dı. Dönüşte, kapının önünde bu adama rasladık. — Niçin kapı önündeydi? — Kapıcı ile mücadele ediyor- du, — Neden?. — Şükriyeyi görmek istiyarmuş. Kapıcı da birakmak İstemiyar- | du. Sonra Güzinle tanışlılar. Gü- zinin babası olduğunu söyledi. Fa- kat, ben ııuhıvvn ile alükadar olmadım. — Lüzum mu .ı.-.ıuı'r. — Meşgul olmak bama düşmer- di de onun için. — Bundan sonra Vedadın hare- kâtımı biç takip etmediniz mi7, — Etmedim. — Vedat Şükriye ile konaşmuş muydu?, — Çok soğuk bir netretle. Yaşmuharrirler Ne Diyorlar? İKDAM Profesör B, Hüseyin Şükrü — Babam <Ni teklike — halir islasli — bugünkü | başmakalesinde Amerikan Cümhurre- | isinin son nutkunu Gabkl ederek Ruz- velt'çe Amerikanın milli tohlike —ha- Tinde bulanmanıın Hân edikmiş olma- Sinin çek şayalı dikkat olduğunu söy- lemekte ve bilükare Amerikada —mü- Gahale aleyklariını da kaydederek: «Haltâ «Amerika har şeyin üstünder isminde bir cemiyet ve feşekkül atf intirakçılık — propagandası yapmakla meşgul bir Çok cemiyetin buşinda gelincizledir. (Amerikalı analar koraltesi) aamı alündak| kadin Diz teşekkül de çok taaldir. Komünistler ve sol censha mensup gençlik teşkilâtı da boğuşmuya — karı- gılmasına taraflar değildir. Üniversite garih bir tavır ta- nakaşanın — dığında Lehte veya aleyhlç blssiya- fını izhar etmiş bulunmamaktadır. A- | demi mücuhale tarafları gazeteler a- dışı gi milyonu bulan Nev- Nevs ve Şikago Tribüy gi- deler vardır. Alelümum Gazp Mintukası ve Merkezi Amorika barbe aleyhtar bulunmaktadır. Ruzveltin -ta- raftarları ise Gaha ziyade Şark ve Cenup kısımlardadır. Beyaz mizafiri demokrasile- ve yardımı sön hadde — vardırmak ve harbe de girebilmek üzere bütün bu kanaatleri bir nokta / etratında topla» ır ve gayesine —var- tüml fi bir breket ve bir emri vüki ihdas etmek mcel Fiyetinde kalacaktır. O zaman — zaru- retiyle bütün Amerikalılar bir adam Bibi ayaklanacaklardır,? demektedir. CUMHURİYET. B. Nadir Nadi «Amerika Avrupaya geliyore istmil buzünkü başyazısında escümle şanları yazmaktadır: «Gemilere malzeme yükliyerek yo- lu çıkaran Amerika, para mukabilin- de malı satan bir tüccar vaziyetinde değildir. Yapılan bir fedakârliklır. ve bu fedakârlık sırf Amorikan metnfaat- letini korumak endişesile başarilmak- tadır. Gemiler birer birer balacak ol- duktan sonra onları sahilden uzaklaş- tırmak neye yarar? Bu suretle Ame- rikan harp genilerinla — yakında hi- maye maksadiyle Atlantiğe açılmala- rını bekliyebiliriz.. YENİ SABAH B, Hüseyin Cahit Yalgn «Rusvoli'la | Bulkur islmli bügünkü —baş yazımam | ehemzayotlai | bütün ıunıı milyondan farla hür bitaraf bir mille- tin büyük ekşeriyet kütlesi iman ge- tirdi. Bu, bütün medeni — beşeriyetin yüksek bir mahkemesinden sidır olan hükümdür.» demekledir. best Grup Reist Kuna Tarkan, kez Bankasınıı eski Umum — Müdürü Salâhâdin Çüm gibi vazile hayatla- rında kırtasi kayıtların dalma - üstün- de kalam ve mes'uliyet taşımanın mâ- nasını bilen bir kaç meb'usumuzdan, Divamı Mühasebat Rolsinden, muhte- lif Vekâletler teftiş hey'etlerinin re- yattan mürekkep bir hay'et, yarınki idart hayatanızın yen! temellerini ha- mrlamak üzere çok hayırlı ve faydalı bir proje vücude getirebilirler, Böyle bir fikrin Zaydası muhakkuk, mahzuru ve külfteli yoktur. - Bunun için hükümettmizin böyle bir hazırlığı faydalı - bulacağını ve bir an evvel harekele geçeceğini ümit ederiz> de- mektedir. | surette ithara etti. TAN B. Zekeriya Sörtel «Rasvelt'n nab kar olrafında kimli buğünkü baş yar asında ezcümle: sAmerikâ ne vakit harbe — girebi- lir? Bu sualla cevabımı ancak Amtri- ka verebilir. Pakat Amerikanın harbe girmiye karar verülğinin — anlaşılmış olman dahi biltili harbe girmesi kas dar mübimdir. Çünkü Amerikâanm bu kararr harbin çok uzamadsını intaç e- decektir. Harbin uzamddı ise, Alman- yanın mağlöp olması demaktir. de- mektedir, kâğıt geliyor Finlandiyadan son günlerde şeh-| rimize kâğıt gelmiye başlamıştır. Buna mukabil Finlandiyaya tütün ve halı gönderilmektedir. Diğter taraftan dün muhtelif memleket- lere 350 bin liralık ihracat yapıl. mıaştır. Bu meyanda İtalya ve Ro- manyaya balık gönderilmeitir. ——— Çocuğunu kaç Bob - Stil gençierin matbuata kücumu Bazı Bob - Stil gençler «Gün» isimli bir edebiyat ga- zetesi neşre başladılar, Gaze- teyi sürmek, reklâm yapmak lâzım. Bunun için de nasıl ha- reket etmeli?. Basit, sağa so- la çatmalı, hücum etmeli.. Bu gençler de öyle yaptı- lar. İçerinde Asaf Halet Çe- lebi isminde bir zat, çok ağır bir makale yazarak, günde- lik gazetelerde çalışan ve ya- zi yazan — meslekdeşları ağır Neler, ne- ler söylemiyor. Neücede: «— Siz çekilin, Liz gele- lim, diyor..» Bahaâlinin bir çok kıymet- keri, bu aşırı ve gülünç itham- lara lâzım gelen cevabı ver- | diler. «Gün» isimli edebiyat ga- zetesinde öyle yazılar varmış ki —ben, vaktim olup ta bu gazeteyi okuyamadım— her biri bir garip, bir tuhaf ves- ne imiş!. Hele, o Bob - Sul şairlerin yazdıkları ler pek hoş imiş! İnsana latlı bir kaç da- kika geçirtebiliyor, Dize ka- hırsa, «Güns bir edebiyat ga- zetesi değil, daha ziyade, bir mizah gazelesidir. Çünkü, içinde, ciddiye alı- nacak pek az fikir, pek az yazı var. Dostum Osman Cemal Kay« gılı, «Gün» isimli gazetede şu şekilde bazı şiirlerin inüi- şar ettiğini iddia ediyor. Bu manzumeyi aşağıya yazıyo- rum: UÇURTMAMIN KUYRUGU Uçarlnamız — kuyrüğuna — kurlanınç kondu Ve hava neden açmadı yağmur yağ- d da Uçurtmam siaadı Karlangıç paslandı. Üç gün sotıra da deli gönlüm uslandı İşte, Bob - Stil şairlerin meydana koydukları şahe- serler! Bob - Stil, Büyük Millet Meclisinde, bütçe müzakere- leri sırasında dahi mevzuu bahsoldu. Bazı hatipler, bu acayip çocuklardan hayret. le bahsettiler. Edebiyatımız ve neşriyat bayatımız, Allah muhafaza buyursun, bir de Bob - Stil gençlere kalırsa, artık, zevki- mizin ne hale düşebileceğini tasavvur edersiniz. Kimbilir, belki de, biz an- lamıyoruz; ihtimal, Bob-Stil | gençlerin bu şiirleri, hakika- ten, bir kıymettir. Çünkü, bu gençlerin hitap ettikleri oku- yucular, genç kızlar, ıüıın. - Fakat, yukarıdaki bahset- tiğim neviden şaheserleri (!) Bob - Stil genç kızlar da pek âlâ anlıyabilir. anlaştıktan sonra, artık bize ne oluyor?. R. SABİT mak istiyen ana mahküm oldu Boşanmış olduğu kocası Salâ - haddinin yanında kalan 6 yaşın. daki oğlunu bir gün Arslan ve Ay- ge adında iki kişiyi de yarına âla- rak kaçırmağa teşobbüs eden ve Tuş para cezasile cürüm ortağı olan Ayşeyi de döven Şaziye dün Altınet Asliye Cezada muhakeme edilmiş ve 10 gün hapsine 750 ku- bu sırada Salâhaddinin yeni karıaş Arelanın da 370 kuruş ceza ver - melerine karar verilmiştir. Körler — orkestrası 7 haziranda Kadıköyünde Süreyya sinemasın- da bir konser — verecektir. Diğer yerlerde de konserler verilmek zere hazırlıklar yapılımsaktadır. S RE A Bİ e e n D Cf S D E -—

Bu sayıdan diğer sayfalar: