31 Mayıs 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

31 Mayıs 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

€ —BON TEL Daha küçükken bütün ailesinin doğup — büyüdükleri yelerini tahakkuk ettirmek için | de, on sekiz yaşına girer girmez Jozet'i papaz mektebine yolla - adılar. Jozetin mekteple — yaptığı İlk 1ş, gece gündür çalışarak İncili ez- berlemek oldu. Bunu müteakıp o. na birçok şeyler — öğrettiler; öğrenme faslı da bitince — papsz mamzedi olarak köyüne döndü. Müthiş bir iman kuvveline sa- hipti, Köyde gayri kiliseden çık- maz olmuş, ve bütün zamanını du. a ederek geçirmeğe — başlamıştı. Yegüne okuduğu kitep da incildi; Lenca, kitabı mukaddesten başka ekunacak kitap yoktu. Ortalık kararmağa yüz tutun . €a kiliseden çıkar, bir elinde u- zun tesbihi, diğerinde kitapı mu- kaddes, ağır ağır evinin yolunu tutardı. Jozef iyi kalpli olduğu için, köyde herkesin gönlünü al. #nağa çalışır, muztaripleri teselli eder, ve köylüleri birbirlerine yar- duma, farlalarını boş bırakmama. GA teşvik ederdi. Şimdi iri yarı merhametli bir eelikanlı hâline gelen Jozef, bü. tün köyün genç ihtiyar erkekleri saygı gösterdikleri halde, kızlar onun yakasını bırakmıyorlardı. Ve iş o dereceye geldi ki artık köy kızları, akşamları papaz namze - dinin yolunu kesmeğe başladılar. Üçü dördü bir araya geliyor ve o- nu lâkırdıya tutarak etrafında fır dönüyorlardı. Sent Antuan gibi aşkının bu şeytanlar - tarafından bozulacağından korkan Jozef ise, ellerile yüzünü örlterek bu kısa kollu, bağırları açık çapkın köy kızlarından kaçardı. Sık sık teker. Tür etmeğe — başlıyan bu halden müthiş bir surette ürküyor, ve bir Bün faziletinin kirletileceğini te- emmül ederek azap çekiyordu. Lâkin ne yaptı ise kâr etmedi, küstah köy kızları ne uslanmak, arlanmak biliyor ve ne de peşini bırakıyorlardı. Bir gün yolunu — değiştirmeği düşündü, ve gizli bir patikadan evine gelmeğe koyuldu. Fakat bu tedbiri uzun müddet kullanamadı, geytanlar bu işten pek çebuk ha. berdar oldular ve genç papaz nam. :;ı:ı bu yolda karşılamağa koş- Gitgide bu kıvrak ve cilveli kız. Jarın karşısında Jozet içinde bir geyler duymağa başlıyordu. Hıt:.ı; bir akşam evine geldiği zaman gunu bile düşündü: <Adam sen de daha papaz olmadım ki.. Ayrılsam kim ne der?» O gece bir türlü u- yuyamadı ve korkunç rüyalar göl dü; ve damarlarındaki — ateş ise Mütemadiyen onu kıvrandırdı dur- du. Bu hal anu müthiş korkuttuğu | için sabahleyin, iffetinden ayrıl . muyacağına dair en büyük yemini etti. Ertesi günü yine bir elinde uzun kara tesbihi, diğerinde kitabı mu kaddes, ince patikadan ağır ağır evine dönerken mahut dört iaz, karşısma çıktı. Bu sefer şeytanlı işi büsbütün asıtmışlardı: Zaval Jozeti çileden çıkarmak için ne Müzimsa yapıyorlardı. İçlerinden RAF — Sİ MAYB ma biri göbek attı, bir başkası öpüc yolladı. Üçüncüsü kolların: aça . rak onu kucaklamak istedi, dör- düncüsü de eteklerini kaldırıp et. #afında dans etti, * Zavallı Jozef bütün bu çıldır . ftaıcı manzaralar karışsında ken - dini tutamıyarak — bakakalmıştı. Birşey — söyliyemiyordu, taş gibi duruyondu. Onu bu halde görünce kızlar, kıvrak kahkahalar atarak yanına yaklaştılar ve küçük saka hnı, yanaklarını okşadılar, Joze- fin başı dönüyor ve gözünün ö. | nünde ne varsa siliniyordu. Böy. lece vecde gelmiş gibi epey dur- duktan sonra nihayet koşar adırm. larla evine doğru gitti. Ertesi sabah — Jozefi, kilisenin kapısı önünde üstü başı liyme liy- me bir halde gördüler, Vücudü . nün birçok yerlerindne kanlar a- kıyordu. Ona birçok şeyler sordu. lar, lâkin Jozef hiçbir şey hatır- lamıyor ve sorulanlara abuk sa. buk ceyaplar veriyordu. Tımarhanede çabuk iyileşti, fa- kat iyi okduktan sonra oradan ay. rılmak istemedi. Bütün hastalar onu seviyorlardı, o da, köydey- ken yaptığı gibi burada herkesin işini görüyor ve elinden gelen yar. dimi yapıyodu. Jozef, on senedenberi Darüşşi- fada bulunuyor ü köye götürmek için sarfettiği bütün | gayretler boşa çıkmı, Tağmen, Jozef o gi oynak kızların bulunduğu köyüne gitmek istemiyordu. İLAN İstanbul Asliye İkinci Ticaret Mahkemesinden: Halk Kontrplâk ve kaplama fab. rikası Türk limited Şirketi ile Türk Kontrplâk fabrikası işletme li . mited şirketi arasında tahaddüs eden ihtilâf d le evvelce ü- zerine tedbir len Kızıl ağaç einsinden 190 küsur metre mi . kâbi tonrukların beher — me' mikâbına 18 lira kıymet — takdir olunmuş ve bu tomrukların açık arttırma ile satılmasına karâr ve. rilerek birinci aritıramnın 3/6/M41 tarihine müsadif sâlı günü saat # da ve kıymeti &6 76 i bulma - irttırma 7/6/ cumartesi | günü saat $ vapılrıcağ ndan ta. Tp olanların y: tomrukların bvlund.ığu Eyi Bahariye caddesinde 1/2 No. h 'Nirk Kontrplâk işletme limited şirketinde hazır bulunmaları ilân olunur. Paraya çevrilmecine karar — veri yazı makinası gramofon duvar saati Şaradan vessir buna mümasll eşyanın 1 €i açık arttırması 1/6/941 - tarihine tesadilf eden Salı günü saat 10 da Be- yoğlunda. Hüseyinağa — mahallesinde | Yeşilcam sokağında 28 No, lu Buğda- n0 apartmanın 4 No, lu dairesinde ya- gilecak ve kıymetlerinin © 75 ni bul- madığı süretie ikinci #çık arttırması- nan da 5/6/B41 tarihine tesadüf eden Perşembe günü ayni mahal ve saatto yapılacağı ilân olunur. Son Telgrafın Tarihi Tefrikası: 79 TUNA BOYUND —— TÜRK AEĞW -uJuL.îud s€, Giri ORDULARI Yazan: M. SAMİ KARAYEL Çelebi Sultan Mehmet galebe çalmıştı Çelebi Sultan Mehmedin kar- deşlerine galebesile tekrar dev- leti bir elde toplaması Osmanlı devletini inkırazdan kurtarmıştır. Çelebi Sultan Mehmedin tahta cülüsu ve saltanatı ele alması milk- lete derin bir nefes aldırdı. Anka- ra felâketinin neticelerini çok geç. meden orladan yok etti. Orduyu ve idareyi babası Yıldırım devrin- de olduğu gibi tanzim etti. Os. * manlı devleti çarçabuk eski kuv- wet ve heybetini alıverdi. ( Çelebi Sultan Mehmet, Rume- ' Hde kardeşile uğruşirken Karaman oğulları bunu fırsat bilerek derhal Bursa üzerine yürümüşlerdi. Ka- raman oğlu Mehmet Bey fırsattan istifade ederek Bursayı zapt ve Anadoluya bâkim elmak azmin- deydi. İzmirde de oııuy—ı Bey dahi is- yan ederek ilân: istiklâl etmişti. Karaman oğulları, Selçuk dev- letini kendi hesaplarına olarak i- ade iddiasında olduklarından Os- | Fakat Karaman oğlu Mehmet Bev Bursaya gizemedi. Avaz pa- HAFTALIK ASKERİ fCM! ERYORİRLEİKLRLKLKLALR AU Ü'E*e. evkil birini ele 1 — Birleşik Amerikanın (favkalâde milli tehlike hali ) ilân etmesi GenDanl Sa pi Bu hafta zarfında vuku bulan muharebeleri ve askeri mahiyet- teki hâdiseleri ehemmiyetleri sı- rasına göre aşağıda hulâsa ediyo- Tum: Bay Ruzvelt sön mühim nut- kunda Birleşik Amerika için yeni kararlar verdi. Bu kararlar tama- mile askeri mahi) Amerikanın emniyet ve istikbali bakımından Pasifik ve Atlantik denizlerinde deniz serbestisin! hafaza etmek, İngilterenin harbi iç hava ve deniz hıvu:!lcnne bu denizler de hamp vazifeleri verme- nayii ve iktı lecektir. Alman denizaltıları ve hava kuvvetleri, ingilterenin yap- tiğı gemi tonajindan üç mi: Jasını batırıyor. Buna İngiltereni deniz ğe yüz tutacaktır. Bay Ruzvelt Almanyanım zâfını donanmasızlıkta ve denizlere hâ- kim olamamakta görüyor ki, öte- denberi bizim kansatimiz de böy- le idi, Donanması olmadığı için Al- manyanın sahip olduğu bir çok min etmemiştir. Dniz hâkimiyeti yalnız üs meselesi değildir, kuv- vetli donanmaya da lüzum vardır. İktisadi bakımdan da Almanya Amerikan - İngiliz sanayiile kar- gılaşmağa mechur kalmıştır. Al- manyanın Amerikanın bu yeni ka- rarile büyük bir sarsıntıya maruz kaldığı muhakkaktır. — Atlantik muharebesini Almanyanın kazan- | ması mümkün değildir. 2 — Fransanın Amerika- ——— ya verdiği teminsi : Fransa Amerikaya bir tezsinat verdi. Bu teminat da askoeri ehem- miyeti haizdir. Bu teminata göre Fransa müstemlekelerini ve do- nanmasını başka bir devlete ver- miyecektir. Almanyanın hoşuna gitmiyecek olan bu teminatın Fransa tarafından tatbik edildiği takdirde mihverin harp plânını - peyce değiştireceği şüphesizdir. Bu suretle Almanya için bazı is- tilâ istikametleri — (Cebelüttarık, Fas, Suriye) kapanmış oluyor. Al manyanın Fransız donanmarından istifade edememesi de Almanya i- çin büyük bir zarardır. Fakat şanin kuvvetleri Bursayi Karaman zadenin tahribatından kurtarmıştı. İşin garibi bu Karaman zadeler müslüman olmuş bir Ermeni- den — neş'et etmiş — bulunu - yorlardı. Anadoluda Selçuki ha- nedanile alâkaları kopmuş bir şah- siyetteydiler, Karaman zade tam otuz dört gün Bursayı muhasara etti. Bur- sayı susuz bırakarak cebren ola- madığı takdirde bu suretle tesli- me mecbur etmeğe çalıştı. Fakat muvaffak olamadı. Karaman oğlu, hırsını kale ha- Ticindek! mahallelerden aldı. Yıl- dırım Beyanıdın mezarını açtirip (Yıldırım Akşehirde vefat ettik- ten sonra Timürlenk büyük bir merasim ile Bursaya yollamıştı) kemiklerini yektırdı ve mezarını telvis ettirdi. Karaman zadeden başka ne beklenebilirdi? Nihayet Ermeni torunu idi. Muhasara ve müdafaaxya devam olunduğu sırada uzaktan — şehre doğru tekbir ve tehllilerle bir ka- labalık geldi. Şaşırmış olan Kara- idin is hükimiyetini Yazan: 'Emekli Kurmay SUBAY — | Fransa Alman tazyiki altında bu teminatı tutabilecek mi? Suriye- deki hava meydanlar. tayyarelerinin )ı—ııe—;—re,_c çalı Her ihti Amerika Bay Ruzveltin dediği gı bi icap eden yerlerde tedbirler al- mışlardır. B — Açık denizde muharebe : Norveç sahilinde Bergen lima- lan Alman Bismark ! fDosu Lü'ı!ınunr ta- z zırh- Bu neliğine inen urtulsaydı, denizci- n İngilizler için acı et ve hicapâver bir lik olurdu. Fakat Arc | bet ettirdiler. | Yetişen İngiliz filosuda bir mer- mi isabet ettirdi. Artık Bismark zırhlısı ancak yeri ö ve seyredemiyecek hale gelim. vet o da battı, Alman gemisi, deniz an'anesine nzxeL ederek bu | ya için Biamark zırklısnın bat- ması daha büyük bir ziyadır. Bu gemi Atlantik sularına açılmağa ğ: büyük rolü bu de- niz muharebesi tamamile göster- mektedir. Hava kuvvetlerile tak- ilmiş bir dananma deniz *tini her zaman muhafa- za edebilecek bir kuvvettir. & — Girit Adasında: ——— Alman hava kuvvetlerile İngi- Hiz deniz kuvvetleri arasında ce- Teyan eden muharebede İngilizler manlılar sordular: — Bu ne?, Şu cevaba desteris oldular: — Sultan Musanın cenazesi.. Karamanzadeler, derhal işi an- ladılar.. demek Çelebi Sultan Meh. met galebe çalmıştı. Kardeşini katlettirmişti. Bursaya gömülmek üzere yollamıştı. Muhakkak peşin- den de kendisi geliyordu. Hakikaten de Çelebi Sultan Mehmet ordusile Bursa üzerine Rümelinden Anadolu yakasına #eçmeğe başlamıştı. Karaman zadeler bu haberi e- hınca Burşanın muhasarasını ter- koderek firara başladılar. Karaman oğlu Mehmet Beyin nedimi has beyine: — Karaosman zadelerin ölüle rinden bu rütbe korkuyorsun. Ya dirisi gelmiş olâa nice alacaktı. Demekten kendini alamamıştı. Karaosman oğlu Mehmet Bey de | | Fediminin bu mütaleasına idem em| rinden daha münasip bir cevap bulamamıştı. Çelebi Sultan Mehmet Bursaya tı!a ını temin edebileceklerdir On günlük muharebeden sonra adanın dörtte geçirmiş bulunuyorlar | Sında Iraklıların ne gibi hazırlık | ru bir harekette bulunmaları muh- | temeldir. 2 kruvazör ve 4 destroyer kaybet- tiler. Fakat İngiliz filosu esas v. zilesini başardı. Bu vazilfe büyül bir çıkarma hareketini menetmek ti. Almanlar adaya çıkarma yapı On günluk muharebeden sonra Almanlar adanın garp böl, hâkim oldular. Hanya şei Suda kö ler. Al leri him Tuz etmi buna muvaffak olamadılar. Bun- dan sonra karşılarında daha çok Alman kuüvveti - bulacakları, ve müdafaan: şüphesizdir. 5 — Krak cephesi Felucedeki İngiliz kuvvetleri, tahinin etti, veçhile, Baj istikametinde ileri hareki lamış ve Hanmukta mevküni iş- , Bağdadın müdafar gördüklerini bilmiyoruz. Fakat din uzun sürmemesi İngilizlerin petrol tevzi merkezi olan Hadilaya doğ- | 6 — Suriyede: İngilizlerin Suriyeyi işgal et- | nelerini askeri bir zaruret olarak gös k; şimdiye kadar narı kete geçmemelerine sebep; Fran- sayı büsbütün kaybetmemek siyasi mülâhazalardır. Pakat va- ziyet bu bölgede İngilizlerin lehi- nedir. Hür Fransız kuvvetlerinin gizli mesaisi iyi neticeler vermiş, bazı Fransız kit'aları ve k danları Ürdün ve Filistin tarafına geçmişlerdir. Mareşal Peten Ge- neral Dentzi değiştirmeğe mecbur kalmış, yerine samimi dostları dan General Verdiyakı tayin et- | (Devana 8 ncı sayfada) yetişmişti. Derbal İzmir üzerine | yürüdü, Cüneyt Beyi muhasara etti. İzmir kalesi haricinde Rodas şövalyelerine mahsus bir kale da- 'Timurlenk bu kaleyi yık- tirmış, şövalyeleri kovmuştu. Bu defa şövalye beyi tekrar gelerek kaleyi inşa etmekle meşguldü. Çe- lebi Sultan Mehmet, bunu görün- ce menetti. Şövalye beyi Çelebi Sultan | Mehmede şu haberi yolladı: — Bu mümaneatin Papaya ve Avrupaya sultesir edeceğini bil- diririm. Şövalye reisi bir Ehl: ter- tibinden tehdit ile hıh—ımhhgk is- tiyordu, Sultan Mehmet, gülerek: — Ben, bütün hıristiyanları pe- derane himaye etmek islerim. A- dalet ve siyasetimiz iktızası bu- dur. Lâkin, herkes hakkı gözetme- lidir. Tömurlengin tahribi umumi nefreti mucip olmüşken İzmir ka- lelerini yıkmasına herkes bir ni- met nazarile bakmıştır. Çünkü İz- mnir bilcümle sergerdelerin, kor- Bonların, eşkiyaların fesat sığına- &h olmuştu. (Arkası var) Bekri Musli: Eqn. GSE—'! .N C Tefrika Bek âş.x ri Mustafanın arıtk | tün ömrü iyilikle ge$ enin kimsen yok mu şimdi? — Kocada bir kızım vardı, o da kardeşi gibi imce hastalıktan uldu! | Dam da Yemene askara gitti, bir daha dünmedi. Ben de işte böyle kimsesiz, garip kaldım. Şim- | di bu yaşta tâ Mavlânekapılardan kalkıp geçinmek için, buralara su- sam helvası satmağa geliyorum! — Yüzüme iyi baksan beni tanı- yabilir misin nine? Kadın Mustafanın yüzüne baka- rak: — Tanıyamam ki! Zaten ihtiyar- lıktan dolayı gezlerim de iyi se- gemiyor!. — Besimden de tanıyamaz mısın? esin güzel amma, ben çıka- mıyorum kim olduğunu!, Mustafa kadım fazla üzmeden kendini tanıttı ve onu, o akşam kendi llarile E, getirip © göce evinde misafir um Bonra a zavallı kadını temelli olarak e- vine aldı, o yaşta sokaklarda su- sam helvası satmaktan kurtardı. Mustafanın kalan Smrü hep iyilikle geçiyor O yazı sakin, asude, rahat ve oldukça geçiren Mustafa k tekrar geçen kıştakj ârızalara yakalandı ve bu kışı geçen kıştan daha iztiraplıca yine yeniden canlandı. Artık Mus- 'tafanın ömrü hep iyilikler, hayır- lar, ha lularında kuşlara yem serpiyor; yollardaki aç kedi ve köpekleri doyuruyor; kimsesiz, dul kadınla- ya akşamları yemek gönderiyor, iksüz ve yetim çocukları sünnet ettirip mektebe başlatıyor, anasiz, babasız gelinlik kızlara çeyizler yaptırıyor, kandillerde yollarda sular dağıttırıyor, ramazanlarda e- vinde iftarlar tertip ediyar; bay- ramlarda mahalle çocuklarına u- fak tefek hediyeler dağıtıyordu. Şimdi seyrekçe olarak — uğradığı meyharelerde herkes ona tam bir mübarek adam, tam bir Allah a- damı, tam bir veli gibi bakıyor, hattâ hıristiyan meyhaneciler on- dan kerzmetler, şefaatler umuyor- du. İşte onun içindir ki bugün Ye- miş iskelesinin arkasında Yemişçi- ler çarşısınınm ortasındaki bir ye- mişçi dükkânının içinde bulunan Mustafanın mezarı bir zamanlar bir ziyaretgüh halini almış, ba- şında mumlar yanmış, kendisine birçok adaklar adanmış, hele ko- calarının rakıdan kurtulmasını is- tiyenler bu mezara gelip Mustafa- nin ruhuna okuyarak kocalarının rakıdan kurtulması ıçıı-_ ondan şe- faatler diledikleri gibi, & deniz ve Marmara adal raya kayıkla düz rakı VER gibi şeyler getiren adali yıkçılar, gelip giderketi tınaya tutulmamak, bati çin Mustafaya mumlar, Vi dar ve sağ sülim burayâ! bu adaklarını yerine get Kırk beş, kırk altı öldüğü rivayet edilen MW Yemiş iskelesindeki çarşısına gömülmesi gelince: Onun için de birkaç ritfğ dır. Sözde o civar vaktile” kun en meşhur meyhan Tunduğu bir yer olduğu İf meyhanelerin sini vasiyet eti rudur .Fakat şu rivayet Ğ ru olsa gerektir. M zamanlarda insan ve olan muhabbeti çok derilif Öyle ki yolda bir hasta se alıp, önü tedavi ett münden biraz önce çok # yaz gecesi, Balıkpazarı lerinden birinde bir hayl çekip sallana sallana bir mak için Yemişe doğru $ ki, emzikli olduğ sından B bir zavallı ana köpek, susuzluktan, orad: önündeki nemli t Tüyor ve onları bırakıp X€ rindeki karpuz ve kavtfl larını yalıyor, biraz-ile köşede de hayvanın alti meme diye inleşip duruy©&” Bu manzarayı gören Muf men o civardaki Rüstefi miinin şadırvanına vakti oralarda bir kap bi için başından külâhanı çil sü İle doldurmuş ve gti Külâhtaki soğuk suyür caya kadar hayvana içl eliyle okşamış, sonra gö rularının yanına yalırm! Fakat zavallı M: ve gidince, zaten has düne birdenbire bir bub miş ve sabaha verirken şu — Beni bu gece külül Tamış olduğum Yw:ıu_ıtu civarına gömün, bu dünyâf kimseyi memnun ve hoff memişsem, o hayvancağ €e çok memnun ve haşi sanıyorum. Şimdi beni lunduğu yerin civarına kimse zyaretime gelmi da hoşnut eder!. SON çTErKcamm ŞARK Sınemasında Büyük muvaffokiyetle gösterilmekle olan ve güzel Yıldız ZARAH LEANDER" Mühteşem — temsili, mevsimin en güzel filmi Kraliçenin Kalb (MARİE STUART) Yanın akşam Sünresi dahil yalız bir gününüz kaldı. Bürün mat 1 de teazilâll matine UGÜN İPEK Sinemasında 1-3 Ahbap Çavuşlar Sirk! 2-Mösyö Moto Canavar Add Bugün s#aat 1 de tenzilâtlı matine Yarın Akşam Şehzadebaşı 'l'lN'n,v- VARYETE — SİNEMA — TİYATRO San'atkâr NAŞİT ve ırkadaşllp Yeni Varyote mumaraları GECE KUŞLARI Komedi 3 per? Binemada ? Büyük Film Birden 1 — YAŞASIN AŞK: Abdülvakap Türkçe Sözlü — Arapüf — KARA ÇAYLAK: Büyük Macera Pilmi Son ve Heyecanlı Devreleri aei el eli aa A ae n —

Bu sayıdan diğer sayfalar: